Küçük kız uzaktan izledi onları. Aralarına asla dahil olamayacağını biliyordu. Ve ona rağmen izlemeye devam etti. Gülüşlerin izledi ama asla onlar gibi gülemeyeceğini bilerek izledi. Bir gün bende onlar gibi olurum belki demeyi bırakmıştı artık. Sevilmiyordu ki o. Sevilmeye değer biri değildi çünkü. Ya da sadece etrafındaki herkes ona öyle hissettirmek istedi. O farklı hissetsin istediler belki de. Ona kendileri gibi olamayacağını hissettirmek istediler belki de. Bunu o küçük kızın eve gidip yatağında ağlayacağını bile bile dediler.
Haksız çıkmadılar. O kız her gece ağladı. Ağlamaktan bıkmadı, usanmadı. Ağlamasını şımarıklık sandılar 'senin ne derdin olabilir ki' dediler. Sonra bir adam geldi 'ağlayıp durma artık' diyerek bağırdı o küçük kıza. Akan her göz yaşı için tokat yedi o küçük kız. Artık ağlayamazdı. Çünkü ağlarsa bir tokat daha yerdi o küçük kız. Kenardan onu izleyen ve elinden hiçbir şey gelmeyen annesi daha çok üzülürdü bir tokat daha yerse. Küçük kız sıktı dişlerini. Artık alışmıştı her günün böyle geçmesine ama bunu neden hâk ettiğini hâlâ çözememişti.
Yıllar yıllar geçti. O kız kendi yarasını kendi sarmayı öğrendi. Artık o kızda mühürlü olan tek şey vücudundaki kanlar değil ruhundaki morarıklar.
3 notes
·
View notes
O benim için rahatlık, güven verici bir yer. Gülümsemesi beni güldürüyor, bana bakarken parlayan gözleri üzerimde hep sevgiyle kalıyor. O benim gün batımım, gün doğumum, gecem, gündüzüm ve yıldızım. Denizin yanında sabah koşarken mutlu bir şekilde güldüğünü hayal edebiliyorum. O benim için yağmur gibi dinlendirici ve sakinleştirici. Yağmur, o gibi benim için en rahat hislere sahip. Yağmurlu bir günde rahat bir battaniye ile yanında gerçekten rahat oturmak ve şarkı dinlerken onunla konuşmak istiyorum.
3 notes
·
View notes
Kendimden bile sıkıldığım bir dönemdeyim. Artık kendime tahammül edemiyorum. Bıraksalar sanki devrileceğim. İçimde her şey tıklım tıklım dolu sanki. Meğerse başkalarını tamamlamak için ne de yarım bırakmışım kendimi. Bu yüzden başımı taşlara vurduğum dönemlerimdeyim.
4 notes
·
View notes
Elleri vardı bir türlü tutmadığım, tutupta hiç bırakamadığım. Saçları vardı, darmadağın tellerine bile şiir yazıp da bir türlü okuyamadığım. Dudakları vardı, her bir gülümsemesine iç geçirip ömrümü adadığım. Gözleri vardı, her bir bakışında insanı öldüren. Ruhu vardı, ölüsüne dirisine kabulüm olan ruhu.
7 notes
·
View notes
Evvelden bir mezardım, şimdi ise bir mezarlık..
4 notes
·
View notes
Gözleri ölüm gibiydi.
11 notes
·
View notes
Gözden yaş akmıyorsa, bilekten kan akar.
5 notes
·
View notes
Kenar mahalleler.. Birbirine geçmiş evler, yaslanmış tahta evler.. Kimin kaplamalı biraz daha kararmış,kimin balkonu biraz daha eğirilmiş, kimi biraz daha öne eğilmiş, kimi biraz daha çömelmiştir. Hepsi hastadır; onları seviyorum: Çünkü onlarda kendimi buluyorum..
3 notes
·
View notes
Gözlerinin ışıltısı yıldızlardan bile parlaktı.
12 notes
·
View notes
Madem birlikte yaşayamıyorduk, bizde birlikte ölürdük.
10 notes
·
View notes
İlk adımı benden bekliyorsunuz ama ya ben uçurumun kenarındaysam..
14 notes
·
View notes
Yine yalnızız işte..
9 notes
·
View notes
Söyler ustam söyler, o gözler de yalan söyler.
13 notes
·
View notes
Yıldızlar sönüyor. Gözlerinde can bulmuş her alevin, usul usul sönüşüne şahit oluyorum. Titrek titrek ağlıyorum. Elleri, ellerimi terk ediyor ve ben üşüyorum. Sıcacık avuçları ellerimi istemiyor. Dudaklarına bir daha asla dokunamıyorum. Öğreniyorum ki öldürdüğüm benliğim benden çok onun canını yakıyor.
8 notes
·
View notes
Sarılsana bana
Böyle sıkı sıkı
Her şey geçecekmiş gibi..
~Cemal Süreya
6 notes
·
View notes
*
3 notes
·
View notes
Can you hear my heart beating for you!!
4 notes
·
View notes