Tumgik
perhseus · 4 years
Text
TİN(DERT)
Yıl 2020 ve insanların artık instagramdan birbirlerine yürüdüğü bir zaman diliminde yaşıyoruz.Nude deden bir lugat çıktı yeni.Aslında zamanının XX var mısı isim değiştirip biraz hava katılarak NUDE halini aldı.Hal böyle olunca Tinder gibi Hornet gibi mecralar popüleritesini kaybetti.Biz bize kaldık tinderda.Ama kalmasaydık daha iyiydi.Şimdi sıralayacağım tiplerle karşılaşmışsınızdır illaki okurken evet banada böyle olmuştu diyeceksiniz.Şimdiden söyleyeyim herkesin başına gelen şeyler yalnız değilsin bacım.
Tinderda dört tip insan profili var.
1-Match kovalayanlar
2-Günübirlik için dört dönen doyumsuz beyler
3- Aşk adı altında yalnız yaşayıp,aktif olan ve iyi sikici bir bey arayan allah korkulu pasifler
4- Sadece Visitor'ss
1-MATCH KOVALAYANLAR
Bu kişilerin genel özellikleri şudur.KONUŞMAZLAR.Birisini beğenirsiniz.Oda sizi beğenince match olursunuz.Beğendiğiniz için yazarsınız.Selam bir de sonunda gülücük koyarsınız ki sempatik dursun şöylede bir şey var bazen yanıt geldiğinde karşı tarafın yazış şeklinden nasıl bir karakter olduğunu anlayabiliyorsunuz.Slm,Selam,iyi sen vb gibi cevaplar geliyorsa muhtemelen vereceğiniz cevabı takmayacaklardır çünkü kaslı değilsiniz,zengin değilsiniz ve en önemlisi kaslı bir aktif değilsiniz o yüzden hiç şansınız yok bence matchi kaldırın yolunuza bakın.Sempatik olmak için gülücüğü koyup mesajı gönderdiniz ve bingo cevap gelmedi.Muhtemelen bu tarz kişiler match koleksiyonu yapıp arkadaşlarına hava atıyorlardır.Hatta instagramda bunun hikayesini atan gördüm.Çocuk orada GOLD üyelik almış daha fazla kişiye ulaşsın diye.Ne işse 300mesajı var hiçbirine bakmıyor.Bir de hikayesinde şey yazıyor.Üfff şimdi kim bakacak bu mesajlara ya.Ulan dünyanın öbür ucundan match yakalamışsın neyin havası bu biz bilmiyoruz sanki.Birde arkadaşlarına şey diyor off yaa 300 mesajım var hiç çekemem yaaaeeee.RESMEN AĞZINA KÜREKLE VURMALIK...
2-GÜNÜBİRLİK İÇİN DÖRT DÖNEN DOYUMSUZ BEYLER
Bu kişilerin çıktığı platform aslında Hornet.Orada yatacak insan kalmayınca tüm türkiyeyi yedikten sonra hem kaliteli hem sexy kişiler bulabilirim umuduyla Tinder'a kayıt olan tipler.Genelde bu tiplerin bir tane üstü çıplak profil fotoğrafları olur.Adam çünkü ikinci fotoğrafı koymaya zamanı yok.Hemen bir kaçak et kesmesi lazım.Bazıları daki bunlar gerizekalı azgınlar profil resmi koymazlar kendilerince hornet gibi sanıyorlar Tinder'ı jeton çok sonradan düşüyor.Ama gitti bir sürü kişi onu napacaksın amca.Match oldular mı mesela direk slm,selam falan yazarlar.Karşılık verdiğinde de ii saol nerden diye söylerler.Eğer zaten uzaksanız km olarak hemen matchi kaldırırlar.Yıllar geçti,insanlar değişti bi şu doyumsuz beylerin kafaları değişmedi ya beyin çıkar belki diye düşünüyorsun ama o beyin yerine çoktan bitkiler çıkmış yeşermiş bile.60şınızda görücem ben sizi bokunuzu,çişinizi tutamayıp sürekli altınıza kaçırırdığınızda.Çocuk dünyayı içine almış,adam dünyayı sikinden geçirmiş.60şında da artık titreye titreye sıçarsınız her yere...
3-AŞK ADI ALTINDA YALNIZ YAŞAYIP,AKTİF OLAN VE İYİ BİR SİKİCİ BEY ARAYAN ALLAH KORKULU PASİFLER
Evet böyle idiotlar var gerçekten.Bunlarda bi kendilerini geliştiremeyip doğru aktifi bulucam diye istanbulu yediler bitirdiler ve doymadılar.Yemin ediyorum geçen tinder da karşıma çıktı.Çocuk açıklama kısmına şunları yazmış.Aşk arayanlar buraya.Yalnız yaşayan 30-35 yaşında aktif beyler yazsın. Pazardan domates alır gibi yaş,rol,mevkii skalası var çocuğumuzun.Birde aşk arayanlar buraya yazmış.Hayır aşk arasam sana gelmem,Bir de aşkla,sevgiyle ilgili özlü bir söz yazıyor bu tipler.Selam yazınca direk yer var mılara giriyorlar.Lan bir dur önce bi tanışsaydık.Bunların kökeni taksim espressolab'tan türedi.İşsizsiz parlak pasifler.Orada hergün kaçak et kesmeye gider.Mutlaka birini düşürür.Eğer taksime yakın oturuyorsa o düşürdükleri kişi mutlaka evini bir ziyaret eder sonrada sürekli gidip gelir.Belli bir süre gittikten sonrada canı sıkılır çünkü adamın yiyecek parası kalmamıştır.Başka espressolablara yelkenleri açarlar.
4- SADECE VİSİTOR'SS
Malesef ülkemizin kanayan yaraları visitorlar.Genelde profil yazıları şudur.1-30 october istanbul
1-4 may  lübnan (bunlar yabancılar için geçerli) Bizim türklerin ise kısa ve net yazıları. Bir kaç günlüğüne istanbuldayım.Sex istersen yaz.Adam net hacı.İşi direk yüksekte bırakmış.Şunuda anlamıyorum.Bu tipler yabancılarda dahil.Gezmeye falan gelmiyor.Sikişmeye geliyor.ENAYİler sikişmek için o kadar ülke değiştir,otel tut,bir sürü para harca ne için bir kaç tane kaçak et kesicem diye.Güzel ülkemin camilerine git,denizine gir,doğal güzelliklerini keşfet,nemruta falan çık hiç olmadı neden otel odasındasın neden sex peşindesin rezil köpek.Yemin ediyorum bu tipler dünya IQ seviyesini düşürüyor ya.Hele bazılarının karısı var.Fantazi arayıp eşimle birlikte üçüncü arıyoruz.Ama eşcinsel erkek arıyorlar.Gerçekten bu dünyanın boku çıkmış ve dahada boku çıkıyor.Allah hepimizi bu tiplerden korusun minnoşlarım.
9 notes · View notes
perhseus · 4 years
Text
SENİN KOCANIN EVİ YOK!!!
Hepimiz sevmek,sevilmek,değer görmek ve değer vermek istiyoruz.Hatta bazen ileri gidip evlenme düşüncelerimizde belirebiliyor.Kafamızda yurtdışına gideriz evleniriz sonra şöyle olur böyle olur diye geçirip duruyoruz.Hoş bu ortamda evlenmek ne biliyim..Neyse aslında zamanında izmirde gördüğüm fakat hiç konuşmadığım bir çocukla istanbulda Tinder da denk geldim.Yazıştık falan görüşelim dedik.Tabi istanbulda taaa ebesinin örekesinde oturuyor.Kalktım gittim vasıta değiştire değiştire.Çocuk doktordu.Güvenlikli falan bir binada oturuyor.Girdim eve aaa naber iyiyim sen vs diye başladık sohbete ben ona başımdan geçen olayları anlatıyorum o da dinliyor.O da anlatıyor.İşte izmiri konuşuyoruz.Gülüyoruz bir yandan da alkol alıyoruz falan.Alkolün etkisiyle biz yiyişmeye başladık.Zaten gerisini biliyorsunuz...Bittikten sonra sohbete kaldığımız yerden devam ettik.Eski sevgilisini anlatmaya başladı.Yok daha çok KOCASINI anlatmaya başladı.Evet okurken nasıl yani diye gözleriniz pörtledi.Bende duyduğumda gözlerim pörtlemişti.Bunun yabancı bir sevgilisi varmış.Baya birbirlerini seviyorlarmış.Çocuk Türkiyeye geliyormuş o yurtdışına gidiyormuş.Bir gün çocukla yurtdışında gezerken çocuk bir anda buna evlenme teklifi etmiş.Bu da kabul etmiş.Ya hikayeye ara verip biraz sövmek istiyorum.Bu yurtdışından ithal sevgili olayları değişik durumlar hep doktor,avukat,mimar tayfasından oluyor.Yakında ilk çocuk doğuran erkek diye bir haber çıkarsa falan bilin ki bunların başının altından çıkacak bu işler.Ha biz bilmiyoruz sanki yurtdışına çıkmayı,evlenmeyi matah bir bok yiyorsunuz zaten.Türkler olarak dünyayı uçkurumuzda sallıyormuşuzda haberimiz yok.Hikayenin devamının nereye gideceğini merakla dinliyorum.İçimdende şey diyorum şimdi evli bir insanla yattım kahretsin.Umarım eve gelmez.Ya gelirde basarsa bizi.Metronun saati kaçtı acaba? Tabi çocuk bu kafamdaki deli soruları dindirdi ve iki sene önce öldüğünü söyledi.Ben tabi bi duraksadım.Hayır evlenecek kocayı buldum da bir de öldürdün yani.Tebrik ederim çok başarılısın karşim.Tabi biraz üzüldük.Allah rahmet eğlesin falan dedik ama ortada şöyle bir durum var.KOCASI ölü.Yani evli hala ve ölü bir adamı benimle aldatmış oldu.Neden hep üçüncü kişi oluyorum ben yaaaa.Gerçi bana gelene kadar kim bilir kimlerle neler yaşamıştır.KOCASININ trafik kazası geçirdiğini söyledi.Biz tabi bir daha yiyiştik.Sonra bir daha bir daha derken sabah oldu.Ben işe o işe geçip bu kısa süreli sohbeti yarıda bıraktık ve yolumuza baktık.Şu olayında gerçekten hastasıyım ya.Elde edene kadar meraklanıp,arayıp soruyorsun.Hatta evine gittiğinde beraber ileriye dönük planlar yapıyorsun ki içinden o planları öylesine yaptığını biliyorsun.Ertesi gün bir daha görüşmeyeceksiniz biliyorsun yani.Ertesi gün oluyor ayrı dünyalara gidiyorsunuz ve bir daha konuşmuyorsunuz.Aradan zaman geçtikten sonra telefon rehberinde bir temizlik yaparken bu kimdi ya diyip siliyorsunuz.Hayat çok zor gerçekten.Kimler kimlerle beraber..
5 notes · View notes
perhseus · 4 years
Text
İSTANBUL BENDEN BÜYÜK ONUNLA BAŞA ÇIKAMAM
Altının ihanetinden sonra bir süre kendimi karantinaya aldım.Hem istanbulda yeniydim.Keşfetmem gereken bir sürü şey vardı.Üzülmedim mi? Çok üzüldüm kendimi yerlerden yerlere attım,haykırdım,hönkürdüm ama atlattım.Üzülerek kendime acımamam gerekiyordu.Akışta kalmalıydım.Bir iş buldum zamanım işe git eve gel,istanbulu keşfet insanlarla tanış,yat kalk,tekrar tanış tekrar yat kalk....Evet tamam bunu biraz abartmış olabilirim.İstanbul benden büyük onunla başa çıkamam yani ne yapabilirdim.İzmirdeki hayatıma kıyasla İstanbuldaki hayatım daha bi hareketli ve güzel geçiyordu aslında.Nefes aldığımı hissediyordum.Hayallerimin peşinden geldiğim istanbuldaydım.Kat etmem gereken yollar vardı.İstanbulda ilk zamanlar bi pansiyonda kalıyordum.Aslında pansiyon demek pek doğru olmaz toplama kampıydı.8 kişilik odalar ve KIZLI-ERKEKLİ bir toplama kampı.Cumhurbaşkanımız bu durumu görse kalpten giderdi adamcağız..Neyse işle meşgulüm sadece yatmak için pansiyona geliyorum.Tabi kaldığım toplama kampında AHLAKSIZ YABANCILARDA geliyor.Bir gün odaya iki yabancı kız geldi.Yerleştiler falan.Günlerden cumaydı.İstanbul için günah vakti yani anlayacağınız.Birde kaldığım toplama kampı istanbulun merkezinde tam şeytanın dürttüğü bir lokasyon.Neyse ben gece uyudum falan sabah seslerle uyandım.Bu iki tane yabancı kahpe iki tane yabancı erkeği kafalamış mekanda pansiyona getirmişler.Çatır çutur sikişiyorlar.Hayır 8 kişide ses çıkarmayıp dinliyoruz.Ranza sallanıyor ve gülüşüyorlar temizlikçi abla geliyor temizleyip çıkıyor ama kimseden tık yok.Vallaha istanbul bitmiş ya,nerede eski istanbul insanı...Bir ara kız kayganlaştırıcıyı yere düşürdü bir de kahkaha atıyor.Neyse adamlarla işleri bitti.Giyindiler gittiler.Biz geri kalan 6 kişi hayatı sorgularken bulduk kendimizi.Bu arada ranzanın on dakika sallanmasına bakarsak çocuk erken boşalıyor.Dedim bu böyle olmayacak ben istanbula yerleştim artık bari ev arayayım diye çıktım yola..Ev arkadaşı arayan sitelere girdim.Ne olabilir en fazla böbreğimi çalarlar yani oda bir işe yaramaz çektiğim acılardan.Bir aylık kiramı karşılasa kafi..Bir tane buldum gittim çocukla tanıştım.Çocuk iyi birine benziyordu.Hemen tuttum.Çocuk şok oldu biraz bi düşünseydin falan dedi.Yok dedim ne düşüncem başıma neler geldi senin haberin var mı? Eşyalarımı ayarladım bir yandan eşyalarımı düzenliyorum bir yandan işe gidiyorum baya yoğun ve stresliyim çünkü ev eski ve çatı katı.Doğal gaz yanıyor ama kendini ısıtıyor.Sabahları tavanda güvercin sesleri beliriyor.İlk başta fare sandık babamla yalan yok ki fareninde gayet yaşamasına elverişli bir mekan evim.Sonradan çaktık mevzuyu tavan ince olduğu için güvercinler hareket ettiğinde evde biri varmışta hareket ediyormuş hissine kapılıyorsun.Gelelim banyoya.YOK.Tuvalete bi fıskiye koymuşlar ve duş almamızı bekliyorlar.Bir de duş alıyorsun su gideri sağlam olmadı için tuvalet havuz oluyor o suyu gidere çekiyorsun.Bunlara alıştım sorun yok yani rezidansta kalacak değiliz herhalde.Ev arkadaşımlada aram oldukça iyi çünkü uzak duruyorum.Yüz göz olmaya gerek yok İstanbulda yaşıyoruz yani.Elimizi verelim kolumuzu mu kaptıralım yani.Ben ne kadar uzak dursam bizimkiler bir o kadar geldikçe çocuğu aramıza almaya çalışıyorlar.Çocukta çok iyi ama yani iyi olmaması gerekiyor.İstanbuldayız yani.Bu kadar iyi,aile terbiyesi almış olması beni biraz şüpheye sokmadı değil.Çocuk işine gidip geliyor.Haftasonları tekirdağa gidiyor ailesinin yanına bakacak olursak düzenli bir hayatı var.Bu kadar düzenli olmamalı yani.İstanbulda yaşıyorsun bir yerden fire vermen gerekir diye sürekli tetikteydim ki evet fire verdi.Çocuk sex bağımlısı ha bu arada söylemeyi unuttum.Kendisi bir hetero.Sex bağımlısı bir heteroymuş meğersem.Bir gün eve bir kızla geldi.Yani olabilir kimseyi yargılamaya gerek yok.Gece anırma seslerini işittim olabilir dedim sonuçta kimseyi yargılamaya gerek yok olabilir.Neyse ertesi gün oldu bu sefer başka bir kızla geldi.Olabilir kimseyi yargılamaya gerek yok olabilir dedim.Diğer gün oldu başka bir kızla geldi.Düşüncelere dalmaya başladım.Gece seslerini dinlememek için kulaklıkla müzik dinlemeye başladım.Ertesi gün başka bir kız çocuk haftanın beş günü başka başka kızları eve atıyor durma noktası yok yani.Haliyle eve attığı kızlar yüzünden ben odadan çıkamıyorum,tuvalete gidicem gidemiyorum,yemek yicem yiyemiyorum çünkü beyfendi kapısı açık oturuyor.Alıştım ben bunun azgınlıklarına ama kırk yaşında bir kadın getirdikten sonra o zaman işin raconu değişmiş oldu.Yani kırk yaşında ya.Kadın kırk kırk.Ben tabi ayar olmaya başladım buna.Hiç sohbet etmiyorum,selam diyip geçiyorum.Odaya kapıyı hep kapalı tutuyorum vs.Bir gün arkadaşım bende oturuyoruz o günde nasıl sıcak ama evde eski olduğu için sıcağı daha çok çekiyor bizde kapıları pencereleri açıyoruz ceyran yapsın mantığıyla.Buzdolabı da bunun odasının yanında sürekli su almamız gerekiyor falan.Bu geldi yine bir kızla geçti odaya.Aradan yarım saat geçti arkadaşım ben bi su alayım dedi.Gitti döndüğünde yüzü pancardan halliceydi.Ben yine bir çiftleşme olayı olduğunu anladım.Suyu bahane edip dolabın oraya gittim ve kapı açıkken anırıyorlardı...Sonunda dedim ki artık yeter bu sondu ben ya bunu döveceğim ya evden çıkacağım.Dövmedim tabiki dayak yerim falan ne gerek var şimdi atraksiyona evden gittim...
2 notes · View notes
perhseus · 7 years
Text
SANA BUNLARI HİÇ BİLMEDİĞİN BİR YERDEN YAZIYORUM.
Sevgili Altın, Belkide bu sana ilk ve son mektubum olacak..Bunları yazmak için bu günü bekledim.İlişkimiz bitmeseydi eğer tam da bugün iki senemiz olacaktı.Koskoca iki sene yediyüz otuz gün beraber olmasakta hislerle geçmiş günlerimiz olacaktı.Ben yine seni sevecek sana sadık olacaktım.İçimdekileri sana söylemek istiyorum kendimle yüzleşmek istiyorum.Çünkü bu içimdeki duygu karmaşası beni bitiriyor.Çok güzel günlerimiz oldu kimseyle yaşamadım seninle yaşadıklarımı bir daha da yaşar mıyım bilmem.Yaşamayayım çünkü yaşarsam senin bir özelliğin kalmaz.Senin güvenini kırdığımı her seferinde yineledin.Her seferinde sen odaklı yaşadım.Sen üzülme istedim,sen sevin istedim,sen güven kazan istedim,sen...sen...sen...Unuttuğum tek şey vardı.Ben.Benim hissettiklerim,benim düşüncelerim kendime bakmayı unutmuşum sana odaklandığım zaman.Bunu hayatımdan çıkıp gidince anladım.Bu koca dünyada tek başıma kaldım.Bir kaç konulara da değinmek istiyorum.Konuşmadığımız zaman diliminde bu koca şehirde kıştı ve sertti kış.Ben bir kafeteryada oturmuş iş arıyordum internetten ve aynı zamanda evde arıyordum.Bir an kafamı pencereye çevirdim.Ve o muazzam güzelliği gördüm.Kar yağmaya başlamıştı.İlk defa bu kadar yoğun ve güzel birşey görüyordum.Hemen dışarı çıkmalıyım diye düşündüm.Ve eşyalarımı toplayıp dışarı çıktım.Karın kokusu havanın farklılığını hissettim.O an aklıma şu geldi.Keşke o da yanımda olsaydı bu güzelliği beraber yaşasaydık.Beraber karda yürümeye çalışsak beraber düşsek beraber eğlensekti.Ama olmadı sen çok uzaktaydın.Bense bu şehirde yalnızdım.Ertesi gün ihanetinle sarsıldım.Gerçekten yarın ne olacağı belli olmuyor.O an gerçekten hayatımda unutamayağım anların başında geliyordu.O fotoğrafları görmek o çocuğun itiraflarını okumak ve tekrar tekrar okumak gerçekten beni perişan etmeye yetti.Yere çöktüm ve ağlamaya başladım.Kendimi tutamıyordum anlıyor musun.Kendimi tutmak istemiyordum ağlayıp bu acının geçmesini bekledim ama geçmiyor daha da acıtıyordu canımı ağladıkça.Keşke kendimi kandırsaydım diyordum keşke araştırmasaydım keşke bulmasaydım da ben yine küsüz diye avuturdum kendimi..Ama olmadı o anları bana yaşattın bu koca şehirde.Beni o merdivenin en aşağısına ittin.Aslında senden tek bir açıklama beklemiştim.Kendini savunmanı seni seviyorum demeni seni kaybetmek istemiyorum sen benim herşeyimsin demeni bekledim.Ama bu açıklama yerine maduru oynamayı kes seninde bir sürü şeyin vardı oldu.Burada benim bir sürü şeyimden kastında eski sevgilimi bir kaç kez stalklarken yakalaman olmuştu.Ben bunlarla baş ettim bir buçuk sene sana zarar gelmesin sen üzülme diye çabaladım ama sen en uzak mesafede bana zarar verdin.Kalbimi yaraladın.Hayatımdan çıkarken benden bir şey aldın biliyor musun.Tam da istediğin şey aslında.Güven artık ilişkiye insanlara güvenim yok.Ya öyleyse ya böyleyse diyorum.Bunu sen başardın.Haksızlığa uğradığını düşünmüştün ama beni kazanmak uğruna hiç arayıp sormadın uğraşmadın bile.En dibi gördüm bu koca şehirde.Her gün göz yaşı döktüğüm zamanlarda oldu.Yalnızlıktan kendi halime acıdığımda oldu ama geçti be altın.Yavaş yavaş o merdivenleri kendi kendime kimseden yardım almadan çıktım.Daha da çıkmam gereken çok merdiven var.Hayatıma ileride biri girecek ben o kişiyi seveceğim.Ona sana söylediklerimi söyleyeceğim.Seninle yaşadıklarımız akıllarda ya da bu yazılarda kalacak.Ben hiç bir zaman yaşadıklarımı unutmam.Umarım mutlu olursun her ne kadar kötü ayrılsakta son ana kadar seninle güzel özel şeyler yaşadık.Beni adam ettin.Senden önce ilişkim olmaz benim diyip düşünen günübirlik yaşayan biriyken şimdi ne istediğini bilen kendi ayakları üzerinde duran bir insan haline geldim.Seninle hem arkadaş hem aile hem sevgili olduk.Bin teşekkür herşey için ama artık yola devam etme vakti.Ayrılalı tam tamına beş ay oldu.Bilimsel olarak uzun ilişkilerin süresi ayrılık acısını atlama süresiyle doğru orantılıymış.Seninle bir buçuk senelik ilişkimizin acısını beş ayda atlatmam gerekiyor buda kapanış konuşması olsun.SANA BUNLARI HİÇ BİLMEDİĞİN BİR YERDEN YAZIYORUM.Kendine iyi bak...
0 notes
perhseus · 7 years
Text
İLK DEFA BU KADAR CESUR
Hayatta bir süre sonra bazı şeylerin pişmanlığı devreye girer.Bunu ilk anlamazsın ama o tamda kalbinden yakalar seni.Annemede olan buydu.Belki de ilk defa bu kadar cesurdu bana karşı.Küçüklüğümden bu zamana kadar ki yaşantımı yalnız geçirmiş olmamdan dolayı benden özür diliyordu.Benim yanımda olamamış olduklarından beni hep yalnız bıraktıklarından beni anlamamış olduklarından dolayı üzülüyord.yaşadıklarım geldi aklıma yalnızlıktan kimsesizlikten ağladığım,aileme nefretler kustuğum,bu evden gideceğim bir daha da gelmeyeceğim dediğim.Ama hepsi geçmişte kaldı ve olgunlaştım sanırım.Evet evden gittim ama onlar yüzünden değil işim ve idealim yüzünden.Zaman geçtikçe onları anlamaya başladım.Sonuçta anne-babaydılar bu dünyada büyük yükleri vardı.Beni okuttular bu yaşa getirdiler.Yalnız olmam güçlü olmama yaradı.Kendi ayaklarımın üzerinde durabiliyorum.İstanbulda kendi başıma yaşıyorum ve iyide gidiyorum.Bırakında bu yalnız çocuk burada da yalnız kalsın.Kaderden kaçılmaz.Bende korkak biri değilim sorunların üzerinden gelmekte üzerine yok.Daha mutlu bakıyorum hayata.İstanbulda boğaz kokusunu içime çekiyorum.Etrafımdaki insanları seyrediyorum.O hep dizilerde gördüğüm köprüleri izliyorum dakikalarca burada gerçekten yaşadığımı hissediyorum.Yalnızlığımı paylaşacak biri elbette olacak ama o zamana kadar hayatın tek tadını çıkarmak gerek.Ama anneme üzüldüm.Keşke geçmişe dönebilsek o zaman belki herşey farklı olabilirdi ama olmadı olsun bunada razıyım ben.En azından onlar hayatımdalar.Onlarla zaman geçirmek gülmek,ideallerim hakkında konuşmak hoşuma gidiyor.Siz siz olun ailenize söz söylemeyin çocuklar.İleride onları bulamayacak zamanlarınız olduğunda pişman olursunuz.Ha eğer kötü zamanlar geçirdiyseniz bunu telafi edin çünkü bunu hak eden tek insanlar onlar.
1 note · View note
perhseus · 7 years
Text
SEZON FİNALİ
Ve o mesaja bakarak ağlarsın.Şok olup tekrar tekrar bakarsın tekrar tekrar ağlarsın..Aslında size hikayemi baştan anlatmam gerekiyor.En başından hem de..İstanbul maceram kısa sürmüştü çünkü iş gereği ayvalığa gitmek durumunda kalmıştım.Orada sıkıntılı süreçler geçirdim.Altınla telefonla sürekli konuşuyorduk ama görüşemiyorduk.Ben onu görmek istedikçe bir şekilde görüşmiyorduk.Bu iki ay sürdü.Ayvalıkta işim bitti.O sıralarda çok büyük bir kavga ettik altınla konuşmadık.Ben ayvalıktan izmire geçtim izmirden istanbula geçtim hiçbir şekilde aramadı sormadı.Tam tamına iki ay arayıp sormadı beni.Naptığımı hiç merak etmedi.Keşke arasaydı....Zaman geçtikçe zorluklarla kendi başıma savaştıkça hissizleşmeye başladım.Tabi bir yandan da sosyal medyasını kontrol ediyor kimlerle takipleşmiş bakıyordum.Biraz zaman sonra istanbulda kaldığım semtte büyük bir patlama oldu aslına bakarsanız şans eseri kurtuldum.İş gereği ofisteydim ve ofis cihangirde bilgisayarımın sarjı beşiktaştaki kaldığım yerdeydi ve benim o sarjı almam gerekiyordu.Beni götürecek kişi ofiste olmadığı için o kişiyi bekledim beklerken haber geldi ve benim arabayla geçecek olduğum güzergahta patlama olmuş ve ben belkide o çocuğu beklediğim için kurtulmuştum.Bunun şaşkınlığıyla mücadele ederken haberler dönmeye başladı kanallarda belki altın arar nasılsın diye sorar diye bekledim ama aramadı.Ertesi gün arkadaşına sordurtmuş nasıl olduğumu aslına bakarsanız sordurtmak yerine kendi egosunu kırıp arayıp nasıl olduğumu sormalıydı.Ama o bunun yerine arkadaşına sordurttu o kadar önemsemedi beni.Neyse bunu sustum sineye çektim.Ta ki son yaşadığım olayla herşeyin bir patlaması oldu bende.İnstagramda takipçisi arttı ve bende fake adres alıp o tipleri takibe aldım.Bir tanesi kabul etti ve sayfasını görünce şok geçirdim.Başımdan kaynar sular döküldü..Çocukla fotoğrafları vardı.Hemen fake adresimden çocuğa yazdım.Uzun ve sıkıntılı konuşmalardan sonra çocuğu ikna ettim gerçekler anlatmasına ve anlatmaya başladı.Görüştü biz onunla akşamına onunla sex yaptık dedi.Nasıl böyle bişey olabilir.Bunu bana nasıl yapabilir diye düşünürken ağlamqya başladım.Ama hıçkırarak ağlıyordum.Kendimi susturamıyordum.Sanki bir dizinin sezon finalindeymişim gibi hissettim.Sonraki bölümde ne olacak bir fikrim yoktu.Oldukça üzgün ve kırılmış kullanılmış hissediyordum.Altın ya benim altınım bir buçuk senemi geçirdiğim beraber ağlayıp beraber güldüğüm altınım.Aldatılmaktan bu kadar korkan altınım.Beni sürekli kontrol manyağı haliyle kontrol eden altın.Ağlamalarım bitmiyofu.Çocuğun yazıkları gözümün önüne geliyordu.Çekildikler fotoğraflarını görüyordum.Çekildiği fotoğrafta benim ona aldığım doğum günü hediyesi çanta vardı.Bunu bana nasıl yapabildi.Nasıl olabildi..Arkadaşlarımı aradım bunu biriyle paylaşmalıydım.Arkadaşlarımda şok geçirdi nasıl seni aldatabilir inanamıyorum  tarzı bir sürü şey..Bir buçuk sene boyunca bizi o kadar hiçbir şeyi yapmayacağına alıştırmıştı ki ve hep bütün herşeyde beni suçladı ki anlamamıştım.Tek hatam eski sevgilimi stolklarken yakalanmamdı.Bütün bir buçuk sene bununla savaştım..Kendisi şimdi biriyle sitede tanışıp yatmış.Hiç mi aklına gelmedim hiç mi o çocuğun içine girerken aklına gelmedim.Bu acıyı bana nasıl yaşabildi bilemiyorum.Ağlama krizlerim geçince biraz sakinleştim.Şuan bir boşluktayım.İçimden keşke bulmasaydjm diyorum.En azından konuşmuyoruz konuşmadığımız için bitti diye düşünürdüm.Bu çok acıttı kalbimi.İstanbulda bir sür şeyle savaşırken bununlada savaşıyor olmak oldukça zor olucak.Bu arada arkadaşım sinirlerine hakim olamayarak kendisine mesaj atmış.Açıklaması ise aldatan paikolojisi olarak inkar ve üzerinden suçu ataya çalışma.Bir görüştüm bir inanamadım bir bişey yaşamadım.Bir görüştüm ama fal baktırdım sonra abimlerin yanına götürdüm onlarada fal baktı. Tarzı konuşmalar.Arkadaş inanmadığı insanla fotoğraf çekiliyor.Bişey yaşamadığı insanı abisinin yanına götürüp fal baktırıyo.ki abisi üst katlarında oturuyordu.Ondan sonrası allah bilir..Bu olaylar olmadan önce bana yazdığı mektuplara bakıyordum beni hiç üzmeyeceğini beni üzenleri de öldürmek istediğini söyleyen.Ben her zaman senin yanındayım diyen hep beni seveceğini çok seveceğini söyleyen kişi bunu yaptı.Belki bu satırları okuyosundur ya da okumuyosundur bilmiyorum ama yanlış yaptın be altın.O kağıtları o güzel insanı gözümde mahvettin.Onu öldürdün sen.O kağıdı yazan güzel yürekli insanı kirlettin sen.Üzüntü bir şekilde geçecek.Sonuçta bir tek ben aldatılmıyorum hayatta ve çok ağlayarak hayata bir sıfır geride başlayanları düşünüp buda bir şey mi insanlar nelerle uğraşıyor diyip kendimi yatıştırıcam.Umarım geberirsin..Hiçbir zaman unutmayalım altın su görünce kararır.Kimseye fazla güvenmemek gerekiyormuş...
1 note · View note
perhseus · 8 years
Text
G.A.Z (GELİŞMİŞ AZIN ZEHİR)
İnsanoğlu olarak bence yemememiz gereken yiyecekler var.Mesela fasulye yani yesen ne olur yemesen ne olur.Hani gaz yapıyor rezil oluyorsunuz.Kayısı kabız yapıyor,Şeftali ishal yapıyor.Yoğurt uyku yapıyor.Mısır yiyip su içinde poponu tutamıyorsun.Yağı fazla kaçırınca miden kötü oluyor.Hepsi de insanoğluna yapılmış birer komplo.Neyse ben hikayeme geçeyim.Altınla bir gün alışveriş merkezine gezmeye gittik.Sinemaya girdik.Eğlenceli bir şekilde sinema çıkışı mağazaları dolaşıyoruz.Kıyafet deniyoruz,bir şeyler içiyoruz.Derken bir teknoloji mağazasına girdik.Telefondur,tablettir derken mağazayı geziyoruz.Mağazada göt kadar.Yani koskoca alışveriş merkezi de göt kadar yer kiralamakta nedir ya.Sen teknoloji mağazasın biraz büyük düşünmen gerekmiyor mu.Bende önceki akşamdan fasulye yemiştim.Yani sanıyorum yedim.Küçük bir gaz sıkışması oldu bende hissettirmeden gazlayıverdim.Ses çıkmadı bir şey olmadı fark edilmez yani uzaklaşırız kimse anlamamış olur diye düşünüyordum ta ki altının kokuyu fark edip ''ayyy burada kötü bir şey kokuyor biri gaz çıkarmış galiba'' demesiyle bütün planlarım o an çöpe gidiyor.Bir de işin ilginç yanı beş altı kişi olan mağazada ben gaz çıkardığımda kimse kalmamış bir tek biz kalmışız.Altına yaklaştım.Bağırma be ben yaptım çabuk gidelim buradan dedim.Altının tabi hemen tepkisi ayyy demek oldu.Aşkım benim.Arkamıza bakmadan topukladık.E tabi çıktığımda gülmekten karnımıza ağrılar girdi.Yine bir günü daha olaylı geçirdik sayemde.
0 notes
perhseus · 8 years
Text
COME BACK BİTCHES!!
Altınla ilişkimiz dolu dizgin devam ederken arada kavgalar bol sevişmeler gizli saklı evde kalmalar derken ilişkimizin on altı ayını geride bırakmanın vermiş olduğu gurur ve mutluluk paha biçilemez.Düşünsenize sitelerde gezme derdi yok,ilişki yaşayacağınız birini aramak zorunda kalmak yok,sitelerde iğrenç istekleri görüp sinir olmak yok.Temizlenmişsiniz ruhunuz beyazlaşmış siyah değilsiniz artık.Rutin her gün mesajlaşma,arama beş dakika geç dönüş yaptığında merak etme,yer yer geleceğe dair planlar yapma,onunla görüşeceğiniz günü hayal edip heyecanlanma bu gibi şeyler her zaman sizi siz yapan şeyler bence.Ben hayatta olduğum sürece burada her şeyimi yayımlamak istiyorum çünkü bir kişi eşcinselliğin sadece seksten ya da sapıklıktan ibaret olmadığını anlatması gerekiyor dünyaya.Bizde sevebiliyoruz,aşık oluyoruz,Bazı geceler sevdiğimiz adamın yanında ona sarılarak uyuyoruz.Bazen o uyurken onu izliyoruz.İçimizden onu sımsıkı sıkmak geliyor.Bunları yaşıyoruz biz.Hepte yaşadık.Yaşayacağız da.Düşünsenize kendinizi birine ait hissetme hissi o kadar güzel ve özel ki.Aynı evi paylaşan aynı hayatı paylaşan milyonlar var.Bizde bu dünya da varız ve kusura bakma canım ama hepte olacağız.İstemezseniz marsa yerleşin.Eğer sevdiğiniz kişiyi düşünürken yüzünüz gülebiliyorsa,onunla mutlu olduğunuz zamanları hatırlayabiliyorsanız.Siz o kişiye aşıksınız hemde sırılsıklam aşıksınız.Altın benim karşıma çıkan en güzel fırsattı.Diğer kimseyle yaşamadığım paylaşmadığım şeyleri paylaştım ve bununda hiçbir şekilde zararını görmedim aksine hep daha da ileriye doğru gittik.Geçmişte yaptığımız hataları tekrar yapmıyoruz.Yaşadığımız şeyleri düşünüp gülebiliyoruz.Arada kavga etsek de seviyoruz ki kavga ediyoruz.Birbirimize her zaman güveniyoruz.Emek vermek zorluklara göğüs germek her zaman yanında birisi varken güzel.Sen bu yazıyı okuduğunda imrendin mi.Ne güzel şeyler yaşıyorlar diye düşünüyorsun.Bende senin gibiydim bir zamanlar.Senin gibi hep başkalarının hikayelerini dinler,okur üzülürdüm.O zamanlar neden ben derdim.Neden ben yalnız kalmak zorundayım derdim.Sonradan bunun için çabalamam gerektiğini düşündüm.Belki de tercihlerimi değiştirmeliydim.İlgilendiklerim belki de beni beğenmiyordu olabilir herkes dört dörtlük değil.Sen seni isteyenle seni sevenle beraber ol.Gerisi zaten gelecektir. -Seni tanımak isteyen çocuğa tipim değilsin deyip geri mi çevirdin at ona mesaj onu tanımaya çalış ne biliyorsun belki hayatının aşkıdır.Unutma hayatta her şey tip değil bunu unutma!!!! -Arkasından koştuğun sana pas vermeyen insanı bırak demek ki sana göre biri değilmiş.Şöyle düşün şuan üzülüyorsun ya daha aranızda hiç bir şey yokken neden diye bir de aranızda bir şey olsa bu sefer neden böyle yapıyor diye artı iki üzüleceksin.Bazen evrene inanmak gerek.Evreni zorlamamak gerek.Kadere inan er ya da geç karşına biri çıkacaktır.Bu yoldan git. -Zıtlaştığın ve arkadaşlarına şu çocuğu da hiç sevmiyorum ya nefret ediyorum dediğin tipe iyi bak çünkü er ya da geç onunla sevgili olacaksınız ve birbirinizi deliler gibi seveceksiniz.Unutma zıt kutuplar birbirini çekerler.Benden tavsiye çok arkadaşlarına kötüleme sonra sevgili olunca arkadaşlarının dırdırını çekebilirsin :) -Tipin çok iyi olabilir ya da çok zengin olabilirsin şunu unutma yanına yaklaşan herkesi kendin gibi sanma.Eğer tipin çok iyiyse senden yararlanmak için yanına yaklaşıyor olabilirler bunu iyi tartman gerekiyor testlerden geçirebilirsin zaten bir zaman sonra senden sıkılacaktır bu kişi bırakacaktır.Testlerin sonucunu bile beklemez.Eğer zenginsen paran için yanına yaklaşabilirler.Her gittiğiniz mekanda parayı sana ödetiyorsa bu soru işareti bunun üzerinde düşünmen gerekli.Eğer yanında olan kişi seninle olduğunda gözlerinin içi gülüyor ve seninle kokoreç bile yiyebiliyorsa o kişidir doğru insan diğerlerini at çöpe. Hadi ne duruyorsun bir mesajla başlar her şey.Halini hatırını sor.Ne kaybedersin ki..
0 notes
perhseus · 9 years
Text
M.A.L
Bazen gerçekten gerizekalı olabiliyorum.Hani neden oluyorum onuda bilmiyorum.Göt korkusuna beynim götümde atıyor sanırım algılayamıyorum.Evde altın numarayla yatıyoruz.İşten izinliyim keyif yapacağız o gün.Tabi kaderim buna izin verirse.Son günlerde evde sürekli bir telefon çalma olayı oluyor ve ben sürekli açmıyorum.Uğraşamam diyorum açmıyorum.O günde biz yatakta şakalaşırken telefon haykıra haykıra çalıyor açmamaya niyetliyim o da kapatmamakta niyetli ne önemli olabilir bu kadar yani dünyanın sonu geliyorda haber mi vereceksin.En sonunda dayanamayıp açtım telefonu.Efendim dememle polis sireni ve akabinde bir adam konuşması karşıladı beni.Kimle görüşüyorumlar geçtikten sonra kuyumcuda bir soygun olmuş ve kuyumcuda sizin kimlik kartlar çıkmış.Ben tabi şok.Şekilden şekile giriyorum.Neee,aaaa,hadi canım,nasıl yani gibi tek başına bir anlamı olmayan kelimeler kaptırdım gidiyorum.Altında bana bakıyor.Ne oldu diye soruyor adamda bir yandan senden başka birisi var mı evde diye soruyor.Ben tabi üstün hayal gücümle bizi gözetliyorlar diye düşünerek altını susturuyorum.O tabi triplere giriyor.Adam kalktı evde ziynet eşyalarınız var mı diye sordu.Bende bir güzel yok okulumdan dolayı hepsini sattık dedim.Adam böyle söyleyince sen çalışıyor musun diye sordu evet çalışıyorum. -Nerede çalışıyorsun? -Şurada çalışıyorum. -Peki kaç para maaş alıyorsun? -Fazla değil üç yüz dört yüz arası(tabi atmasyon o sırada beynime oksijen gitmeye başladı sanırım. Adam üzerine kredi kartın var mı diyor bende evet var diyorum.Kaç para limitli diyor onuda bir güzel söylüyorum.Sanırım ağzımı şuan düşününce sikmek istedim resmen.Adamda inat etti o parayı benden alacak diye tamam de kapat telefonu akşam gel soy evi işte.Yok illaha konuşacak.Evde ziynet eşyaları olmadığına emin misin dedi bende eminim ama babamada sorun isterseniz dedim.Onunda numarasını verdim salak mıyım neyim.Adam senin telefonun var mı dedi.Onuda verdim.Oradan arayacağım seni ev telefonu açık kalsın ama uzaklaş telefondan dedi cep telefonumu açtım uzaklaştım telefondan adam bide aferim sana mükemmelsin süpersin diye yarak kafalı.Bizimkilerin odasına girdim.Deli gibi altın arıyorum.Bulsam vereceğim o derece hırs yaptım.Ama olmadığınıda biliyorum yani.Adama yok dedikçe o yatak altlarına baktın mı diye soruyor.En sonunda anladı benim çulsuz olduğumu daha fazla fatura girmesin diye kapattı telefonu ben tabi altının laflarını ve kendi mallığımı düşündüm en başta da dediğim gibi bazen gerikalığım tutuyor.Ay ne korkağım beh..
0 notes
perhseus · 9 years
Text
Dört güzel ay
Bazen ne yaparsan yap kadere karşı gelemezsin.Ona sessizce teslim olursun.Bizimde altınla o şekilde oldu.Yedi aylık ilişkimizin dört ayı aynı evi paylaşarak geçti.Yeri geldi o evi terk etmeye kalktı ben durdurdum yeri geldi deli gibi kavgalar ettik yeri geldi annem baskın yaptı onu evden kaçırdım ama hep o evdeydi o evin bir üyesiydi.Ne yalan söyleyeyim ona alışmıştım.
Evde ilk ayımız : İlk günlerimiz çok güzeldi.Ben işe gidip geliyordum o evde yemek yapıyordu.Akşam geldiğimde hemen masaya oturup onun yaptığı mükemmel yemeklerin beraber tadına bakıyorduk.Bolca sarılıyor televizyon karşısına geçiyorduk.Biraz iş yerinde yaşadığım sorunlardan bahsediyordum o dinleyip yorum yapıyordu.Ben televizyona bakarken o telefonumu alıp kurcalamaya başlıyordu.Ses çıkarmıyordum.O da telefona kilitlendiği için beni duymuyordu zaten.Telefonun temiz olduğunu görünce seviniyor ve sonra yatak odasına gidip yatıyorduk.Bol bol sarılıyor.Bol bol öpüşüyorduk.E sonunda sevişiyorduk.Onun evde olması hoşuma gidiyordu.O kıyafetlerini getirmiş yerleştiriyordu.Gardıropumun bir gözü ona aitti.Eşyalarını muazzam şekilde yerleştirmiş yetmemiş benim eşyalarımı da düzeltmişti.Hatta o da yetmemişti bir gün ben işteyken evi komple temizlemiş tuvalet bile mis kokuyordu.Ben daha ne isteyeyim ki.Bazı günler arkadaşlarım geliyor.Eğlenceli zamanlar geçiyorduk.Hep birlikte film izliyorduk.Sonra uyuyorduk herkes bir yerde.Bu klasikleşmiş bir huyumuz haline gelmişti.İzinli günümde beraber sinemaya gidiyorduk.Gizli gizli el ele tutuşuyorduk.Otobüste şakalaşıyorduk sanki ikimiz hayaletiz de kimse bizi fark etmiyordu.
Evde ikinci ayımız : Klasikleşmiş şeyleri yaparken farklı atraksiyonlara girişmiş sevişmede kademe atlamıştık.Artık evin her köşesinde sevişmeyi de alışkanlık haline getirmiştik.Koridorda,odada,banyoda,yatak odasında bazı zamanlar salonun halısında.(Benden size not halının üzerinde yaz günü sevişmeyin her yeriniz ağrıyor ekstradan ayağınız yara oluyor sürtünmekten),Banyoda tam bir film fantezisi yaşıyorduk.Ve gerçekten bu durumdan haz alıyorduk.Havanın sıcak olmasıyla birlikte sortları çıkardık evde boxerla gezmeye başladık.Üzerimizde atlet t-şort altımızda boxerla sürekli dolaşıyorduk.izinli günümde dışarı çıktığımızda birisine bakıyorum diye triplere giriyordu.Uzatıyordu da uzatıyordu.O günümüzü zehir edecek şekilde uzatıyordu hemde.Eve dönüyorduk.Bir sürü şey söylüyordum dinletemiyordum.Yine kendini haklı çıkaracak bir şeyler buluyordu.Konu geçmişe dönüyordu başlıyorduk kavgaya kendimi ona ifade edemiyordum.Ettirmiyordu.Sonra ben özür diliyordum.Öpüşüyorduk sorun çözülüyordu.Bu sürekli devam etti.Başka başka konulardan kavga ettik.Yine alttan alan özür dileyen bendim.Ama seviyordum.Kıyamıyordum.Arkadaşlarımı sorun etmeye başladı.Yatakta onun kavgasını etmeye başladık.Saatlerce yatakta kavga edip sinirleniyorduk.Sonra birbirimize kıçımızı dönüp yatıyorduk.Ertesi gün tavrı devam ediyordu ben ne yaparsam düzeltemiyordum.Ama seviyordum.İlerleyen günlerde tekrar eski halimize dönüyorduk ve yine öpüşüp sarıyorduk.O mükemmel yemeklerini tatmanın verdiği zevk anlatılmaz.Ben seviyorum diye bana pastalar kekler yapıyordu.Ben tabi yine yiyordum.İşe giderken çöpleri döküyordum.Gelirken birşey lazım mı diye soruyordum.Ve evde birinin beni bekliyor olması fikri gerçekten çok güzel ve tuhaf geliyordu.Kapıyı çaldığımda açan bir sevgilim vardı ve ailemin baskın yapacağını öğrendiğimde onu nereye göndersem nerede rahat eder nerede onun yanına gelebilirim diye sürekli düşünüyordum.Karı koca gibiydik resmen.
Evde üçüncü ayımız : Rutinleşen şeyleri de kafaya takmamak lazım.Eve aç geldiğimde direk yemek hazır mı diye sormam yemek yedikten sonra kalkıp yatağa yatmamı sorun etmişti altın.Ben bu senin için neyim diye sormuştu haliyle.Bende özür dilemiştim yanlış hareketimden dolayı.İşte çok yorulduğumu ve aşırı aç olduğumu söylesemde birazcık uzatmıştı.Yine alttan alan ben olmuştum.Kavgalarımız ve sevişmelerimiz artmaya başlamıştı.Her gün kavga edecek bir şey buluyor ve her gün sevişiyorduk.Sabah kalkıp sevişiyor akşam yatarken sevişiyor ve bundan şikayetçi olmuyorduk.Ha bazı zamanlar işte aşırı yorgun olduğumda istemediğimde yine tavırla karşılaşıyorum o ayrı.Ama seviyordum.Eve dönüşü yaklaşmaya başlamıştı.Bir de bu olayın üzerine bir yerden torpil bulup tekirdağa atanabileceğini annesi arayıp söylemişti.Ben ne yapacağımı şaşırmıştım.O da öyle sessizce oturduk.Onun adına çok sevinmiştim.İstediği mesleği yapacaktı ve doğu değildi.Ama ona alışmıştım nasıl olacaktı bu iş.Birbirimize baktık ve o an sarılıp ağlamaya başladık.Hıçkıra hıçkıra ağlıyorduk.Birbirimize sıkı sıkı sarılmış bırakmıyorduk.Gözlerimiz kan çanağına dönmüştü en son ağlamayı kestiğimizde.Bu konuyu pek konuşmama kararı aldık ve Farklı bir şey deneyelim tatile çıkalım arkadaşlarla diye düşündük.Hep birlikte doğayla iç içe tahta evlerin olduğu bir tatil köyüne gittik.O kadar güzeldi ki.Odamıza yerleştik ve yatağımızı bir denemek gerek diye düşünüp güzelce bir seviştik.Arkadaşlar baskın yapmasaydı tamamlıyorduk ama neyse.Havuza gittik.Yüzdük.Yemek yedik.Yolda el ele tutuştuk.Deniz kenarında kola çiğdem yedik.Çok güzel ve özel iki gün geçirdik.Ta ki bir konudan kavga edip yine olayı uzatana dek.Üç haftamızın kaldığını söylememe rağmen olayı yersiz şekilde uzatmıştı.Ses çıkarmadım eve gittiğimizde sakin kafayla özür diledim ve barıştık.İki gün sonra yine bir şekilde kavga ettik ve o gün arkadaşlara oturmaya gidecektik.O inat etti gelmedi ben tek başıma gittim.Orada oturdum haliyle arkadaşlarım ne olduğunu sordu bende anlattım sorunumuzu.Üzüldüler açıkçası halime.Sevdiğim gözlerimden belliydi.Eve geri döndüğümde kırıldığım bir nokta olduğunu anlasın diye ayrı yatakta kendi odamda yattım.Sabah kalktığımda eşyalarını toplayıp evi terk etmeye kalkıştı.Gitmemesini söyledim.Yine özür diledim kaldı.
Evde dördüncü ayımız : Kursumuz başlamış ve yazılı sınavı geçmiştik.Direksiyon için hazırlanıyorduk.Güzel derslerimiz oluyordu.Beraber kursa gidiyorduk beraber ehliyetimiz olacaktı.Evde yine yemekler yiyorduk.Güzel geçiyordu herşey.İki hafta sonra memleketine dönecekti ve doğum gününde ayrı olacaktık bende düşündüm taşındım.Ona sürpriz doğum günü yapmaya karar verdim.Haberi olmadan insanları ayarladım.Pasta fiyatlarını araştırdım.Arkadaşlarımı haberdar ettim.Plan yaptım ve iki gün önce evde kalacağım boş anı kolluyordum ve o fırsat ayağıma gelmişti o arkadaşının doğum günü için takım elbise bakmaya gidecekti bende uyucam yalananı söyledim ve o evden çıkar çıkmaz alacağım hediye türlerini araştırmaya başladım.Bir yandan da onun arkadaşına soruyor bir yandan bakıyordum.Eve geldiğinde yüzü asıktı ve oldukça soğuktu sorun ne dedim başladı konuşmaya.Neden gelmediğimi onu yalnız bıraktığımı söylene söylene bitiremedi.Bende bunu sonra söyleyeceğim diye gülümsüyordum ama o anlamadı en son kapıyı yumruklarken buldum kendimi.Gerçekten bu raddeye gelmiş miydim.Çıktım evden hemen bir parkta oturdum.Sessizce onunla geçirdiğim zamanları düşündüm.Kavgalarımız ve güzel anılarımız gözümün önünden geçti.En çok onun uzatmaları ve benim alttan almalarım gözümün önünden gitmedi.Karar verdim ve eve gittim.Yatmıştı kaldırdım ve konuşmaya başladım.Ona sürpriz doğum günü partisi yapacağımı o yüzden onunla gitmediğimi ama maalesef ki bu sürprizi hak etmediğini söyledim.Beni hak etmediğini ve sürekli alttan almaktan yorulduğumu dile getirirken onu bile dinlemedi ve sözümü bitirmeden ben o zaman hazırlanayım geç olmadan dedi.Benden sadece peki çıktı.Onun verdiği şokla ne yapacağını bilemez bir halde eşyalarını toparlamaya çalıştı.Bense mutfakta sadece duvardaki işlemeleri izliyordum.Bana dönüp Sana son kez sarılabilir miyim dedi.Bende hayır dedim.Baya zorladı özür diledi bir daha yapmayacağım dedi ama kırılmıştım bir kere düzelmiyordu.Günlerce uğraştı belkide arkadaşlarımdan akıl aldı ama yumuşayamadım.Gideceğinden bahsetti ve böyle gitmek istemediğini söyledi.Karşımda ağladı içimden kıyamıyordum ona ama gururum öncelikteydi.İçten içe ağlayarak onu izledim.Bir kaç gün sonra yumuşadım sarıldık barıştık.Onu öyle görmeye dayanamamıştım ve gerçekten değişmek adına adım atmıştı.Ehliyet sınavı geldi çattı.İkimizde birbirimize başarılar diledik taktikler verdik ve ilk sınava ben girdim yaptığım küçük bir hata yüzünden kaldım.Onun yanına gidince başladım ağlamaya sinirden hırstan çok fena olmuştum.O da beni görünce baya üzüldü ama ona geçmesi için söz verdirdim ve gerçekten sınavı geçti.Mutlu oldum biraz içim buruktu tabi beraber ehliyeti almak istemiştim.Ama olmadı.Bunun verdiği üzüntü ve altının yarın gideceğini gerginliği çok kötü yaptı beni işten akşam geldiğimde eve ikimizinde ağzını bıçak açmıyordu.O herşeyini toplamıştı.Sessiz sedasız yemek yedik ve sarıldık.Sessizce içimize ağladık.İkimizinde gözleri dolu doluydu.O yüzden fazla konuşmadık.Sarılarak uyuduk.Onun bu evde son gecesiydi.Son beraber o yatakta yatışımızdı son o yatakta sarılışımızdı.Ertesi gün erken kalkıp sarılarak evden çıktık.Onu garaja götürdüm ve otobüsle uğurladım.Ağlamamak için kendimi zor tutum.Eve geldim biraz kötü hissettim ve kendimi uykum var yatayım bari yalanına inandırdım.Kalkıp işe gittim ve akşamına çeşmeye gittim eve girmemek için.Orada bir gece kaldım ve bu sırada altınla konuşuyorduk bir sıkıntı yoktu.Eve döndüğümde bu sıkıntı ortaya çıktı.Anahtarı kapı kilidine soktum ve o bomboş sopsoğuk evi açtım.Her taraf zifiri karanlıktı.Işığı yaktım ve odaları teker teker gezdim.Her odada bir anımız vardı.Hepsi gözümün önüne geldi ağladım kendimi tutamadım onu çok özlemiştim.En son finali banyoda ağlayarak banyo yaparken bitirdim.Şuan bu yazıları yazarkende ağlıyorum çünkü onu düşündüğümden de seviyormuşum.Onun yanımda olmasını çok isterdim ama kader hep bu şekilde kancayı takıyor bize.Evet belki daha güzel şeyler yaşayacağız ileride ama bu şeylerde insanı üzüyor.Siz siz olun ilişkinizde aynı evi paylaşmayın o bağlılık ve onun sonucunda sevgilinizin var ama yokluğu insanı gerçekten bitiriyor.
0 notes
perhseus · 9 years
Text
STALKER ALTIN
Sorunlar üst üste geldiğinde canın sıkılır.Altın numaraylada böyle oldu.İki numaranın laneti peşimizi bırakmadı bir türlü.Ben onu twitterdan takip etmek gibi bir salaklık yaptım.Tabi bunu yoğunluktan unuttum.Hal böyle olunca stalker altın iş başında.Stalklerken yazdığım blog sayfama ulaşmış oradan da çakma twitter hesabıma.Haliyle de başladık kavgaya o konuştu daha çok ben konuştum kırıldık,yıprandık ve sonra sakinleştik seni seviyorum diye kapattık telefonu.Ertesi gün olunca ben dayanamadım onun yanında aldım soluğu yüz yüzeykende konuşmak istedim.Ama tabi konuşmaktan ziyade yine kavga ettik.Altın numarayla kavgalarımız çok tuhaf.Yani bir sonuca varamadığımız gibi kavgada edemiyoruz.Ben söyleyecek birşey bulamıyorum o susuyor ortaya kavga adı altında sessizlik saçmalamalar falan çıkıyor.Yaptığım hataydı.Bunun farkındayım ama yiğitliğide bok sürmeyeceğim ya alttan alamıyorum.Yani alttan almak huyum değil iki susuyorum sonra yine konuşmaya başlıyorum derken.Kavga büyüdü bir baktım uyumuşuz.Aynı yatakta sırt sırta dönerek uyumuşuz.Altın numaraya o yatakta sürekli sarılarak uyurken ilk defa sırt sırta iki yabancı gibi yatmıştık.Bu ağrıma gitti bayağı.Sabah olmak bilmedi.Ne düşündüğünü,ne hissettiğini anlayamıyordum.Beni bırakacak mı yoksa devam mı edecek bu soruları düşünürken uyuyakalmışım.Sabah olduğunda erken uyandım.Onun uyuyuşunu izledim.İzlerken uyandı soğuk bir günaydın dedi.Ben tabi geceden meraklıyım ne olacağına dair.Hemen sordum.Ne düşündün diye.Tam gerizekalıyım.Ulan çocuk uykusunda mı düşünecek ne olduğunu bir nefes alsın bekle ama yok illaha o lafı ağzından alacağım.Bu tavana baktı.Bilemiyorum dedi.Olanları düşündükçe ve üst üste geldikçe herşey tuhaf hissediyorum.Kendimi kullanılmış hissediyorum dedi.Bende öyle değil işte onu hayatımda istemiyorum seni istiyorum dedim ne desemde kafasındaki ben imajını zedelemiştim.Dayanamadı bana sarıldı.Bende ona sarıldım başka gizli hesaplar var mı diye sordu.Bende yok dedim.Konu o günlük kapandı.Akşam oldu ben evime döndüm o evinde kaldı.Normal şekilde konuştuk hiçbir sorun olmadan yattık.Ertesi günü yine bir duvarla karşılaştım karşımda.Yalnız kaldıkça düşünüyorum ve kuruyorum haliyle buda sana yansıyor.Sana aşkım demek içimde gelmiyor senden soğumaktan korkuyorum.Yediremiyorum kendime demeye başladı ben alttan almaya çalıştıkça o daha da çok şey söyledi ben böyle olmayacak en iyisi yüz yüze konuşalım bunu dedim.Yine görüştük dışarıda ikimiz de aynı şeyleri söyleyip durunca haliyle kavga etmemiz hızlanmış oldu.En son hatırladığım kafamı duvara vurup,kalk git dememdi.O da kalkıp gitti.Hem üzüldüm hem kızdım farklı ruh halleri içindeydim o an.Ertesi günü de önemli sınavı vardı.Ve ben akşam iş çıkışı ona gitsem mi eve mi gitsem diye düşünmeye başladım.Acaba sakinleşmek için uzak mı durmak gerek ondan bir müddet dayanabilirsem tabi diyorum yok ya ben onu sınav öncesi yalnız bırakamam diyorum.Sonra saçmalama ya evine git annen zaten işkilleniyor diyorum.Bunları düşünürken işten geç çıktık ve taksiye arkadaşlarla atlayıp eve dönmek zorunda kaldım.Eve geldiğimde arkadaşımla telefonda konuşuyorduk zaten anlatıyordum durumu.En sonunda ara onu bi bakayım napıyormuş falan diye sor merak ettim.Erken yatsın geçe kalmasın falan diye söyle sen söylüyormuş gibi dedim.Tamam ben arıcaktım zaten dedi.Telefonu kapattım.Yemek yemeye kalkıştım ki telefon tekrar acı acı çaldı.Telefonu açmamla arkadaşımın altın numara çok kötü hemen onun yanına git demesi bir oldu.Kötü birşey olduğunu sandım.Ne konuştunuz ne oldu dedim.Ağlamaya başladı telefonda dedi.Seni beklemiş dedi.Ay kıyamam ben ona ya beni beklemiş saatlerce.Telefonu kapattım.Hazırlanmaya başladım.Kafamdan da birşey eksik diye geçiriyorum.Ne eksik olabilir diye bakınıyorum.Telefon sarjı,iş kıyafetleri,otobüs kartım herşeyim tamam derken buldum.Param yok.Gece geç saat olduğuna göre taksiyle gideceğim haliyle.Gideceğim yerde izmirin bir ucu.Bayağı fazla yazar.E haliyle annemden istemem gerekiyor.Bu saatte nereye gidiyorsun diyecek.Ona kalkıpta anneciğim benim erkek bir sevgilim var.Kusura bakma sonra yakarışlarını dinlerim bana taksi parası verde gideyim ben. diyemeyeceğime göre düşündüm arkadaşım kaza geçirmiş yalanını söylemek zorunda kaldım.Hızlı şekilde nefes alıp vererek yanına gittim anne ben gidiyorum dedim.Kadın şok olmuş bir şekilde nereye bu saatte dedi.Arkadaşım acile kaldırılmış kaza geçirmiş sanırım.Gidip bakmam lazım sabaha kadar uyuyamam şimdi ben dedim.Bana para verir misin.Ben sana sonra veririm dedim.Kadın şaşırdı halime para verdi ben hemen kapıdan çıktığım gibi taksiye bindim.Yolda gidiyoruz.Hızlı şekilde tabi taksi parası biraz düşsün adam bana acısın diye arkadaşım kaza geçirmiş yanına gidiyorum dedim üzüldüm biraz.Ne yapalım aşık bir öğrenciyiz allah allah limuzinimiz yok yani.Şansıma bazen gerçekten tükürmek istediğim anlar oluyor.Dizilerde ya da filmlerde hep çocuk atlar taksiye hemen sevgilisinin yanına gider.Ama ben gidemiyorum.Sanırsın istanbul-izmir arası yol gidiyorum.Altı üzeri yarım saat yol.Adam yolu bilmiyor bir taksicinin en savunmasız olduğu konu bence bu üniversite sınavına çalışacağım ama kalemim yok demek kadar bahanesi olmayan bir durum yani.Artık adam mahalleliden sora sora bir yola çıkardı beni bende o yolu biliyordum az çok tarif etmeye başladım.Bir an önce altın numaranın yanına gitmek ona sımsıkı sarılmak istiyorum.Öpüp koklamak istiyorum.Bir yandan o kadar yollardan gidiyoruz taksi parası yükselmesin diye salaktan taksimetreyi kontrol ediyorum.En sonunda evin önüne geldik.Adam üstün başarımdan dolayı tebrik etti.Taksiciden de tebrik aldığıma göre şimdi sevgilime koşabilirim.Kapıyı çaldım.Açtı kapıyı.Ağlamaktan gözleri şişmiş bir halde açtı kapıyı.Hemen kapı açılır açılmaz sarıldım ona.Öptüm.Odaya geçtik.Biraz tartıştık sonra sarıldık öpüştük.Ertesi gün sınavı var diye hemen uyuduk.Sarıldık bolca uyurken.Arada kalktım üzerini örttüm.Onu ne kadar sevdiğimi düşündüm tekrar uyudum.Sabah kalktık onu sınava gönderdim diğer oturuma ben yetiştim.Sınav çıkışına kadar bekledim.Güzel geçmiş sınavı sevindim.İşte aşk böyle bir şey bana geç geldi ama tam geldi.Ve evet ben bu çocuğu seviyorum.
1 note · View note
perhseus · 9 years
Text
OROSPU ÇOCUĞU
Altın numara çok tatlı çok sevimli ve çok iyi niyetli olabilir ama dışarıdaki insanlarda benim için bir o kadar pislik bir o kadar orospu çocuğu.Neden böyle dedin şimdi demeyin anlatayım da sizde bana hak vereceksiniz.O zaman başlayalım.Altın numarayla herşey gayet tıkırında gidiyor.Kendisi en uzun ilişkim oluyor.Şaşırtıcı şekilde eğleniyoruz ve mutluyuz.İlk kez bir ilişkimde hem arkadaş hem kardeş hem de sevgiliyim.Bu gerçekten tuhaf bir o kadarda güzel.Bazen saatlerce havadan sudan konuşuyoruz bazense yataktan saatlerce çıkmayıp şakalaşıyoruz.Arkadaşlarımızla görüşüyoruz bildiğin yeni evli çiftler gibiyiz.E insan tuhaflaşıyor tabi.Düşünsenize böyle güzel zaman geçirdiğiniz biri bu ortamı düşününce altın değerinde oluyor kaybetmek istemiyorsunuz e hal böyle olunca geçmişte yaşadığınız bir sürü kötü tecrübe sizi kıskançlığa itebiliyor.Altın numara aşırı kıskanç.Kendisi bütün sosyal platformlardaki beğenilerime beni kimlerin beğendiğine beğenenlerin duvarına girip fotoğraflarına bakıp benim beğenip beğenmediğime online olduğumdan tut son görülmemin neden açık olmadığına kadar bir sürü şeye dikkat ediyor.Bu hoşuma gidiyor aslında çok sıkmadan sevimli sevimli yapıyor.Dozunu ayarlaması çok hoş haliyle.O ilk zamanlarımızdaki kavgalarımız yok daha sakin daha eğlenceli geçiyor günlerimiz.Kıskançlıklarına da kahkayla karşılık veriyorum.Bir gün yine evdeyiz.O gün sinema günümüz.Almışız içeceğimizi patlamışız mısırımızı bilgisayardan film arıyoruz.Bunun telefonuna instagramdan beğeni geldi yalnız beğeni yağmuru oldu desek daha iyi kilimcinin kör oğlunun biri sevgilimi beğeni yağmuruna tuttu ve takip etti.Ulan!!!!O ışığı görünce açtı telefonu açar açmaz instagramında bir mesaj kimden sizce tabiki de orospu çocuğundan. Aldım elinden telefonu baktım mesaja.Yazdığı yazı sen gerçek misin yaaa??.Bak bak bak elin piçine bak sen.Kendisi yemek yerken bugün de yürek yiyim bir kiloda mesaj atayım diye düşünmüş sanırım.Tabi sinirden ve kıskançlık krizinden titriyorum.Altın numarada ne yapacağını bilemedi.Kilimcinin kör oğlu mesajına yenisini ekledi. -Seni tanımak istiyorum bana bu şansı verir misin.İzmirde seni nasıl görememişim ben. Ben tabi şok.Altın numaraya bakıyorum kim bu diyorum.Bilmiyorum tanımıyorum diyor.Bu nasıl cesaret ya diyorum cevap vermeyip susuyor.Ben gay değilim dostum yazdı.Kilimcinin kör oğlu yürümelerine devam etti tabi. -Ne olur bir kere görüşelim.Seni tanımama izin ver.Neredeysen gelirim sadece gel demen yeterli Ben ikinci şok artık sinirden duvar yumrukluyorum.Telefonu ver ben hesaplaşcam kim bu orospu çocuğu benim sevgilime yürüyor lan.Ne cesaret diye telefonu almaya çalışıyorum.Altın numara engeli bastı çocuğa.Bak engeledim artık yazamaz salağın teki işte ne kafana takıyorsun diye beni sakinleştirmeye çalışıyor.Başka kullanıcıdan tak mesaj geldi. -Beni engeleyebilirsin ama görüşmeden seni görmeden başka başka hesaplar açarım.Mesaj atarım sana ne olur bir kere görüşelim diye.Buradan da engellersen facebook ve twitterdan da yazarım. En sonunda aldım telefonu elime tam numaramı yazıyordum arasana beni diye altın numara elimden aldı yine telefonu ya aşkım saçmalama lütfen başımıza iş mi alıcaz.Salla boşver diye o numarayı da engelledi.Bir daha mesaj gelmedi o gün fakat bizim hevesimiz kaçtı tabi.O kafasında kuruyor kim olabilir diye ben kafamda kuruyorum kim bu orospu çocuğu diye.O günü öyle geçtik.İki gün sonra yine altın numarayla konuşurken bana telefonda sana birşey söyleyeceğim ama kızmayacaksın dedi.Ne söyleyeceğine bağlı söz veremem dedim.O çocuk yine mesaj attı bana dedi.Ben tabi şokları doublleyorum.Başladım söylenmeye nasıl yazar sana ne demiş dedim.Yine aynı şeyleri yazmış bizi takip etmiş.Seni de araştırmış falan dedi.Ben baya uyuz oldum.Psikopata bağladım.Konuştum küfür ettim dedi.Ama anlamıyor hala yürümeye çalışıyor belli ortam malı diye söylendi ben tabi duymadım o sinirle.Açtım faceboku başladım o çocuğa yazmaya.Sevgilime yazmışsından tut ona nasıl yürüyebiliyorsuna kadar.İçimi döktüm baya bir daha yazmayacaksın.Kafamın tasını attırmayacaksın dedim.O da biraz tırstı.Konu kapandı. O an anladım ki.Ben bu çocuğu kıskancak kadar seviyormuşum lan.Başımız sağ olsun millet.
1 note · View note
perhseus · 9 years
Text
EBRU
Bazen tam mutlu oldum dersin bir bakarsın geçmişin gölgeleri peşine takılır.Seninde içinde söylenmesi gereken şeyler vardır ve bunu düşünerek hareket edersin.2 numarayı hatırlarsınız yaşadıklarımı da az çok biliyorsunuz.Kendisi seneler sonra bir sosyal ağdan takip isteği gönderdi.Tabi ben bunu gece uyandığım ve tuvalet dönüşü gördüm.İşe bakın ki yanımda da mışıl mışıl tatlı uyuyan altı numara var.İlk önce bu ne alaka dedim kendi kendime sonra takip isteği gönderdim amacım bazı söyleyemediklerimi yüzüne karşı söylemek ve sevgilimin olduğunu vurgulayıp hayatında mutluluklar dilemekti.Tabi her zamanki gibi düşünülen şeyler pratikte kalabiliyor.Arkadaşıma ekran görüntüsünü alıp attım ve altı numaraya bakıp uyudum.Sabah olduğunda beraber uyandık ve yatakta şakalaştık,güldük falan.Sonra bir anda ne olduysa telefonumu kurcalamaya başladı bizim altı.İlk aklıma gelmedi konuşmaların ve fotoğrafın olduğu sonra bana gösterince dank etti kafama.İlkten kötü hissetmesin aramız kötü olmasın diye pembe bir yalan söyleme gereği hissettim.Tabi yalancının mumu yatsıya bile kadar yanmıyor anında yalanım ortaya çıktı.Bazen harbiden mallığım tutuyor.O mesajları nasıl silmezsin ya düşündüğüm aslında kötü şeyler değilken yakalanınca gayet kötü düşünceli biri haline geldim.Anlatmaya çalıştım fakat artık çok geçti.Altı koşarak tuvalete girip ağlamaya başladı.Ben tabi şok.Ne yapacağımı bilememiş bir vaziyette durumu ölçmeye çalışırken o içeride hüngür hüngür ağlıyor.Düşüncelerimi anlatıyorum ama haliyle dinlemiyor,kim olsa dinlemezdi.Sonunda tuvaletten çıktı.Gözleri şiş bir şekilde hazırlanmaya başladı.Durdurmaya çalıştıysam da dinlemedi.Bu sefer ki farklı olmalıydı dedi.Bunu hak etmemiştim çünkü içimde hiç kötü bir his yoktu.Aldatayım eski sevgilime geri döneyim düşüncesi değildi bu.Sadece ona bana yaşattıklarını söyleyip hayatımda çok güzel bir insana sahip olduğumu belirtmekti.Bunları kafamda düşünürken bir anda bende salya sümük ağlamaya başladım.Ama nasıl ağlamak durduramıyorum kendimi.İlk defa çok güzel giden bir ilişkim varken göt iki numara yüzünden ilişkim bitmek üzere.Neden iki ay önce gelmiyorsun yani neden şimdi geliyorsun.Gitmende sorundu gelmen daha da sorun.Ben o sırada ağlaya ağlaya kapıyı kilitledim.O hazırlandı kapıya geldi.Kapı kilitli olduğu için çıkamıyor tabi.Aç kapıyı çıkacağım diyor ben hayır gidemezsin diyorum.Ne söyleyeceksin kendini nasıl savunacaksın diyor.Anlatıyorum inanmıyor,Lütfen gitme yalvarırım gitme diyorum açar mısın kapıyı diyor.Gay ilişkilerin en kötü yanı sanırım sevgilinizin gitmesini engellemek için ben hamileyim yalanını uyduramıyor oluşumuz.Tıp acilen ilerlemeli bu yalanları bizde güzel şekilde söylemek istiyoruz.En sonunda senin yüzünü bile görmek istemiyorum bir daha karşıma çıkma dedi. ve son sözü bu oldu kapıyı açtım çıktı evden.Ben tabi baya kötü hissettim kendimi.Bir insan benim için göz yaşı döktü ve ben buna çok üzüldüm.Bulunduğum konuma çok üzüldüm.Düşüncelerimle hareketlerimin yanlış anlaşılmasına çok üzüldüm.Bunları düşünerek işe gittim.İçimdekileri birine anlatmam gerekiyor ama iş yerindeki arkadaşlarımın hiçbiri benim gay olduğumu bilmiyor.Ne kadar suratsız olduğum karşıdan anlaşılıyor ve herkes neyin var diye soruyor.Bende yok bir şey ya uykumu alamadım yalanını söylemek istemiyorum.En sonunda iş yerindeki en yakın arkadaşıma durumu anlattım her şey konu olarak aynıydı fakat tek fark altı numarayı Ebru diye anlattım.Herkes Ebru adında bir sevgilim var sanıyor.Ne trajikomik ama.En sonunda aklıma bir şey geldi.Konuyu anlattığım arkadaşımı video çekip onun altı numaraya konuşun,halledersiniz demesini istedim.O da kabul etti ve video çekip gönderdim.O da cevap olarak fotoğraf gönderdi.E bu iyi bir şeydi benim için.İş bitince akşam ona gidip her şeyi tekrar anlatmak istedim.Son kez kendimi anlatmak ve özür dilemek istedim.İş bitince kalktım gittim evine kapıyı çaldım.Arkadaşı açtı içeri girdiğimde yüzü mahkeme duvarı gibi karşıladı beni.Oturduk konuşmaya başladık.Kendimi anlattım.Anlatırken araya girdi.Sen bakmak istersin diye düşündüm diye telefonu bana atıp iki numaranın fotoğraflarını gösterdi.Ben telefonu kapatıp şuan önemli olan o değil sensin dedim.Konuşmaya devam ettim.Bir yandan da saate bakıyorum.On iki de son otobüs var ve saat on bir buçuk yarım saat zamanım var.Ama o konuştuğum yerden kalkamıyorum.O da git diyemiyor.En yakın arkadaşlarımda bize gelecek durumu konuşmak için ki biri yola çoktan çıktı.Kalmak istiyorum onun yanında ama gitmemde gerekiyor.En sonunda ayağa kalktım ona sarıldım.Biraz ağladık.Ben gideyim artık yoksa kaçırıcam otobüsü dedim.İstemeye istemeye gidiyorum kapıya.O da sesini çıkarmıyor.Kendine iyi bak mesajını bekliceğim dedim.O da üzgün bakışlarla kapattı kapıyı.Hızlı şekilde durağa yürüdüm.Otobüs beklerken altı numara mesaj attı.Yetişemezsen bende kalabilirsin diye.Tam o sırada konuşma mesajlaşma internet sürem bitti.Şansımı sikeyim sanırım ben mutlu olamayacağım derken aklıma arkadaşımı ödemeli arayıp altı numaranın beni aramasını söylemek geldi.Söyledim altı numara beni geri aradı ve bir anda bana gelsen sensiz bu gecemi geçirmek istemiyorum dedim.O da tamam hazırlanayım dedi.Onun gelmesini bir saat bekledim.O kadar korktum ki gelmeyeceğinden beklediğim yerde duran midyeciden telefonunu ödünç istedim aramak için.Sonunda geldi ve taksiye atlayıp eve yol aldık.Taksideyken telefonumu çıkarıp not defterini açtım ve aynen şu cümleleri yazdım.
Bu durumu beraber aşacağız.Kendime güven sağlamak için elimden geleni yapacağım.Seni seviyorum.
Eve doğru yol alırken ilerleyen zaman zarfında karşımıza nelerin çıkacağını bilmiyorduk.Ne savaşlar verecektik...
1 note · View note
perhseus · 9 years
Text
ALTI NUMARA
Hayatta bazen geçmişle çok içli dışlı olursunuz ve etrafınızdaki fırsatları görmezden gelirsiniz.Mantıklı şekilde düşününce o fırsatlar çok cazip gelir ve denemek istersiniz.Bay Orospu ve Kornoyla o kadar ilgiliydim ki nerede ne yapmışlar,en son nerede görülmüşler,hangi fotoğraflarını beğenmişler gibi beynimi meşgul eden sorular varken karşıma oldukça masum ve oldukça şirin biri çıktı.Altı numarayla konuşmaya başladık ve olaylar buluşmaya kadar gitti.Saat verdik ve bir kafeteryada oturduk.Bir şeyler sipariş ettik ve konuşmaya başladık.İki ilişkisi olduğunu ve birisinin üç gün diğerinin iki hafta sürdüğünü söyledi.Sıra bana geldiğinde başladım Kornoyu anlatmaya,bay orospunun yaptıklarını da söylemeyi ihmal etmedim tabi.Karnımız acıktı yemek yemek için başka bir yere geçelim dedik.Yolda yürürken hem sohbet ediyoruz hem gülüyor.Çok tatlıyız.Ama kafam hala korno ve bay orospuda.Onların ikisini defalarca öldürüyorum beynimde.Yemek yerken yaz tatilinde İstanbul a gidebileceğimi söylemek geldi içimden.Bir anda çıktı ağzımdan ve söyledim yani.Altı numara biraz hevesi kaçtı.O kadar masum ki.O konu hakkında konuştuk sonra ilerleyen günler gösterir bazı şeyleri dedik.Onu metroya geçirdim.Eve dönerken düşünüyorum.Acaba ne yapsam diye.İşin içinden çıkarmıyorum.Birazda anlaşamayacağımızı düşünüyorum çünkü o baskın karakter olmak istiyor ben o şekilde ortada buluşamıyoruz.Düşünmeyi keseyim yoluma bakayım olmazsa ya dedim.Biz mesajlaşmaya başladık.Konuşuyoruz gün içinde görüşüyoruz.Ama bir sonu olmuyor konuşmaların tabi korno ve bay orospu aşklarını devam ettiriyorlar.Aşk böcekleri tipini siktiklerim.Onlara zaten kuruluyorum.Altı numarayla daha tam olarak ne olduğumuzu bilemiyorum.Bu böyle olmayacak ben sevgili olmak teklifinde bulunucağım dedim.Sevgilim olur musun diye tak diye söyledim.Karşılığında tepki olarak senin uykun gelmiş sen uyu ya olunca herhalde istemiyor falan diye düşündüm.O sıralarda da evde değil sınıf arkadaşımın evinde kalıyorum.Üniversiteli gençler olarak eve çıkalım dedik.Demez olaydık.Tabi bu bana böyle bir tepki verince ben sinirlendim kavga ettik konuşmayı keselim dedik.Bir kaç gün konuşmadık.Ben tabi kafamda bazı şeyleri oturmaya çalışıyorum.Bu sırada ev arkadaşlarımla iyiyim falan.Bir gün arkadaşlarla dışarı kahve içmeye çıktığımız vakit altı numara bana mesaj attı.Alkollü olduğunu söyledi ve beni sürekli düşündüğünü dile getirdi.Tamam işte oğlum istediğin kişi hemen yapış bende seni düşünüyorum de bende sevgili olmak istiyorum de ama bunları söylemek yerine sen boşluktan bunları söylüyorsun,alkolün etkisiyle bu kadar açıksın dedim.Çocuk tabi kırıldı ve biraz hakaret etti ve telefondan engelledi beni.O an üzüldüm sanırım.Bu son olaylar belki de duygularımı köreltti hissedemedim.Ama ikimiz adına iyisini istedim ve iş hayatı okul arkadaş evi derken biraz zaman geçti.Whatsappta sürekli bunu görüyordum ama yazamıyordum.En sonunda bir gün engeli kaldırmışsın diye bir şey saçmaladım.O da benim yazmamı bekliyormuş ki.Cevap hemen verdi.Konuştuk görüşmek istedim ve görüştüğümüzde sevgili olduk.O artık bir altı numaraydı.Zamanımız ilginçtir ki sürekli beraber geçiyordu.Arka arkaya görüşüyoruz.Sürekli telefonda konuşuyoruz.Ama ben bir o kadar rahatım bir o kadar takmıyorum geleceği.Yeterince taktım geçmişi ve geleceği götümde patladı diye şimdi sakin sakin olacakları izliyorum.Kavga ediyoruz ama kavgalarımızın bir sonu yok o konuşuyor ben konuşuyorum sonra kalıyor devamı gelmiyor.Alttan alamıyoruz,birimiz üst ede çıkamıyor.Öyle kalıyor kavga.Sonra düzeltiyoruz arayı.Bir Nisan geldi çattı.Şaka gibi bir gündü.Arkadaşlarımla evde takılırken altı numarada gelmişti eve ve biraz zaman geçti arkadaşla tartışmaya başladık.Baya kötü bir tartışma sonucu arkadaş tabak kırdı.Cinnet geçirdi sanırım.Abarttı da abarttı.Saçmaladı da saçmaladı.Çocukta bütün rezilliğimizi gördü.En sonunda arkadaşın ağzından çıkan siktir git cümlesini duyunca dakikasına durmadım toparlanmaya başladım.Altı numarada bana yardım ediyor tabi.Diğer ev arkadaşım geldi.Sakinleşin konuşursunuz şimdi gitme dedi.Bende peki dedim odada biz altı numarayla kaldık.Sarılarak uyuduk.İlk uyumamızdı ve ben hiç rahatsızlık çekmedim.Normalde birisinin yanımda yatmasından rahatsızlık duyan biriyimdir.Ama nedense altı numarayla yatarken ona sarılmak onunla uyumak hoşuma gitti.Tabi yatmadan önce kavga ettiğim sürtük beni altı numaraya kötülemiş.Arkadaşım olacak bir de çocuk ona inansa ilişimiz bitecek.Tabi ben bunları çok sonra öğreniyorum.Ertesi gün evden çıkıp kendi evime geldim.Altı numara hep yanımda oldu.Benim üzüntümü hafifletmeye çalıştı.O ya da bu şekilde iki buçuk ayımız olmuş ve nasıl geçti bende pek bilmiyorum.Tanışmamız daha dün gibi aklımda.Sinemaya beraber gittik.Bana yemekler yaptı,arkadaşlarımla tanıştı her şey güzel gidiyor şimdilik.Sanırım bu sefer mutluluğu buluyor muyum ne.Bu arada korno ve bay orospu ayrılmışlar.Korno güzel koymuş bay orospuya.
Bay Orospuya not : Bir sik uğruna arkadaşlarını ve özellikle beni silebiliyorsan eski sevgilimi ayartıp gün gelir sevgilin seni sik gibi ortada bırakır yalnız kalırsın..
0 notes
perhseus · 9 years
Text
SEÇİMLER YARALAR!!
Bir söz vardı hep karşıma çıkardı ama ben ıyyy bu ne biçim söz çok saçmaymış derdim.İnsanın başına gelince anlıyormuş.Seçimler yaralar.Evet gerçekten de yaraladı kornonun en yakın arkadaşımı seçmesi.Bay orospu bütün sosyal ortamdan beni silmişken foursquaredan silmeyip onunla gittiği yerde fotoğraflı chekin yapması deli ediyor beni.Çocuk resmen nispet yapıyor bana.Bak aşık olduğun adam bana ait artık.Onunla her gece yatıyoruz,her gün geziyoruz,birbirimize aşkım diyoruz..İçimden kornonun ağzına sıçmak geliyor.Kornoya nasıl böyle bir şey yaparsın çocuk seni kullanıyor bu kadar mı aptalsın ve benden nefret ediyorsun demek istiyorum.Ama ağzına sıçsam ne olacak ki.Alan memnun satan memnun.Hiç uğraşmak istemiyorum.Bay orospuyu severdim ona kornoyu anlatmıştım.Ne kadar üzüldüğümü ve neler hissettiğimi biliyordu.Ben yanımda zannederken onu,o kornoyu nasıl ayartırım,nasıl yatarımın peşine düşmüş.Ve bravo ki elde etti.Hem de baya güzel elde etti.Gözüme soka soka bu ilişkisini yaşıyor ve bu beni aşırı geriyor.Beraber yürüşlere gidiyorlar,korno bey bay orospuyu konserine çağırmış.İnsan üzülüyor o orospu hak etmezken onunla beraber olmayı bu onu görmüyor.Ona ait olmaya devam ediyor.Gözlerinin içi ona da gülüyor,öpüşürken sarılıyor,yatarken kolunu onun beline dolayıp yatıyor,beraber filmler izliyorlar,yemekler yapıyorlar.Arkadaşlarıyla tanıştırıyor Bay orospuyu.Keşke diyorum keşke bunları yaşamak zorunda olmasaydım.Tükendiğimi hissediyorum.Her geçen gün karşıma daha çok çıkıyor bu konu.Hayatıma bakmak isterken olmuyor.Bay orospu bir bomba patlatıyor ve yine her şey alt üst oluyor.Bay orospu o kadar planlı gerçekleştirdi ki bu ilişkiyi ayakta alkışlamak gerekiyor insanlığını kaybettiği için.İlk başta instagram da korno'nun onun fotoğrafını beğendiğini söyledi.Konu kapandı.Aradan dört ay geçti,fotoğraf çekmeye çıktığımız bir günde onunla mesajlaşmaya başladı ve bu sefer kornoya nispet yapmak için benimle fotoğraflarını koydu benim çektiğim fotoğraflara beni etiketledi.Akşamına kornonun ona sulanmasını anlattı.İçimde bir şeyler koptu.Bunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum kelimeler yetmez yaşamak gerekiyor.Ve korno benim onun arkadaşı olduğumu bildiği halde konuştu,görüştü,yattı.Beni hiç sevmemiş hiç saygı duymamış.Bay orospu doğum günümde benimle görüşmek istemişti bende arkadaşım benimle görüşmek istiyor ne güzel diye düşünürken meğer işin aslı ağzımı aramakmış,onu hala seviyor muyum diye ölçmüş kendince.Bu şimdi şimdi aklıma geliyor.İnsan doğum gününde neden bunlarla uğraşmak zorunda kalır ki.Ben kaldım maalesef ki.Bay orospunun orospuluğunu kornonun ne kadar saygısız bir insan olduğunu gördüm.Bay orospuyla mesajlaşırken annesinin rahatsız olduğunu acile kaldırıldığını söylemişti.E üzülmüştüm sonuçta arkadaşım diyorum.Meğer o kornonun yatağındaymış hepsi birer yalanmış.Aradan biraz zaman geçti orospu beni her yerden parça parça engelleyerek sildi.Bir tepki vermemi inatla bekledi.Ama ben vermedim vermicem de çünkü amacı belli yaptıkları belli.Sadece kornoya kızgın ve bir o kadarda kırgınım.Bunu görmeyip nasıl birlikte olmak için adım atabiliyor.Nasıl onu takip ediyor,nasıl ona benimle önceden konuşup sorun olur mu diye soruyor.Sadece uyumak ve bu olaylar geçesiye kadar uyanmamak istiyorum.Ama olmuyor Bay orospunun bana inat olsun diye ilişkisini gözüme sokmak için çabalarına şahit oluyorum.Ve sessimi çıkarmak hiç işime gelmiyor.İkisini de görmek,konuşmak istemiyorum çünkü bu saatten sonra birbirlerinin eskisiler...
0 notes
perhseus · 9 years
Text
KORNO VS BAY OROSPU
İnsanlar doğum günlerinde güzel haberler alırlar ya da ne bileyim mutlu olacak şeyler yaparlar sonuçta doğum günleridir.Yılda bir kere gelir bu gün ve hep ne kadar sevmiyorum ya doğum günü kutlamayı desende geleceği günü düşünüp içten içe heyecanlanıyorsun.Ben de doğum günümün güzel geçmesini isterdim ta ki Korno'nun konuya dahil olmasıyla işler baya bir değişik hal aldı o ayrı.Doğum günümden bir kaç gün öncesi arkadaş grubumla fotoğraf çekimine çeşmeye gidelim dedik.Metroda bay orospuyla buluştuk ve yan yana otururken kendisi bir anda telefonu uçak moduna alacağını söyledi.Tabi anlam veremedim sen bilirsin yani falan dedim.O da telefonun ekranını bana göstererek uçak moduna aldı ve o an ekranında kornonun ismini gördüm.Gerçeği söylemek gerekirse hem şaşırdım hem de o an tarifini nasıl yapayım bilemiyorum.Kalbim hızlandı ve acıdı.Kendi kendime yok ya o değildir falan diyorum.Bay orospu nereye o nereye yani diyorum.Neyse çeşmeye gittik fotoğraflar çektik akşam döndük evlerimize.Evde oturuyorum telefonumda her zamanki gibi yanımda titredi.Haliyle baktım kimden mesaj geldi diye.Gay arkadaşların varsa whatsappta da grup kurabiliyorsun.Günümüzün yeni trendi bu.Bizde bu trende uymuştuk ve grup kurmuştuk.O gruptan mesaj geldi.Bay orospu gayet alaycı şekilde Kornonun bana yürümesi yalnız yazdı.Ben tabi o mesajı okuduktan sonra hem sinirlendim hem üzüldüm.Nasıl yani Korno ve Bay orospu.Tabi grupta orospuya biraz tatlı tatlı giydirdim konu kapandı.Hemen sosyal platforma geçtim.İnstagramda orospunun sayfasına baktım evet takipleşmeye başlamışlar evet fotoğraflarını beğenmiş bir de işin komik yanı arkadaş orospunun benimle olan fotoğrafını beğenmiyor da gidiyor tek olan BENİM çektiğim fotoğrafları beğeniyor.Orospuya çok kızdım hem bunu özelden böyle böyle oldu diye söyleyebilirdi arkadaş ortamımızda alay eder gibi söylemesi hoş değildi iki ben olsam yapmazdım.Ama ses etmedim.Tabi ses etmedim ona ama içim içimi yiyor.Sürekli kafamda kuruyorum.Acaba yatmışlar mıdır ? Acaba şuan beraber zaman geçiriyorlar mıdır ?.İnstagram da orospunun sürekli paylaştığı fotoğrafta beğenilerine bakıyorum acaba o da var mı diye.Doğum günüm geldi çattı.Ben tabi bunları kurmaktan his olarak doğum günüme hazır hissedemedim kendimi.Bir üzüntü hali var üzerimde.Dokunsanız ağlayacağım o derece.Hazmedemiyorum haliyle.Bir yanım olayın içine girmek isterken diğer yanım boş ver ya ne yaparlarsa yapsınlar diyor.Doğum günümün de bay orospuyla görüştük.Oturduk bir yerde kahve içiyoruz muhabbet ediyoruz.Konuyu bir şekilde Kornoya getirdim.
-E anlat bakalım kornoyla neler konuştunuz ?
Tabi bay orospu beklemediği için biraz afalladı.
-Geçen vapura bindim oturduğum yerin çaprazında birisi bana bakıyordu.Rahatsız oldum kalktım yerimi değiştirdim hala bana bakıyor.Sonra vapurdan indim bu beni takip etmeye başladı.Arkamı döndüm bir sorun mu var demek için gitmişti.Eve geldim siteden mesaj çekti konuşmaya başladık.İşte kendini anlatıyor falan Korno çaldığını söyledi.Bir konserine davet etti.Bende işim var diye gitmedim.İnstagram adreslerimizi verdik.Bu bir anda Perhseeus'u tanıyorum sorun olur mu senin için dedi.Bende yok neden sorun olsun ki dedim.Aklıma gelmiyor O kornonun bu korno olduğunu diye.Bir gün evde otururken bir anda senin korno aklıma geldi acaba o olabilir mi diye düşünürken buna mesaj attım sen Perhseusla kısa bir ilişki yaşamıştın demi diye.O da zaten inkar etmedi.Ben söylemesem hiç söyleyeceği yok yani.Ben de onun üzerine tamam sen çok çekici bir erkeksin ama arada Perhseeus var seninle olamam kusura bakma dedim.Perhseeus dünya tatlısı bir insandır dedi bana karşılık olarak bir de olayları tek taraflı dinlemiş olmanda perhseeus'a hak vermen doğal tabi. dedi.Konuda kapandı bir daha da konuşmadık zaten dedi.
Şerefsize bak ya.Sanki ben onu kötü şekilde anlatmışım gibi tek taraflı nasıl olabilir konuşmalarım yani.Bir de ortamda o kadar ali var veli var,Abdurrahman var neden benim arkadaşım neden yani.O kadar mı kimse kalmadı ortamda arkadaşıma sulanıyorsun.Birde nasıl bir öz güvense ben şu yaşımda birini takip etmeye korkarım yapamam yani.Ne kadar bakışsam da olmaz.Bunları duyduktan sonra benim yüzüm düştü kahvemiz bitti evlere dağıldık.Eve geldim ve sürekli bu durumu düşündüm.Nasıl böyle bir şey olabilir.O kadar insan varken sen nasıl benim arkadaşım olduğunu bilerek konuşabilirsin.Bir de hazmedemiyorum.Bana neden yapmadın geçmişte bu güzel konuşmaları bu güzel yazışmaları da şimdi elin çocuğuna yapıyorsun.O kadar doldum ki ona karşı öyle böyle değil.Canımı acıtmak için yapıyorsa evet canımı acıtmıştı.Doğum günümün son dakikalarını bunları düşünerek geçirdim.Sanki bir kabustaydım ve birazdan uyanacaktım.Keşke öyle olsaydı.Bir de alay eder gibi Dünya tatlısı bir insandır demiş ulan madem dünya tatlısıyım neden beraber tatlı olmadık.Evet bay orospuda hata var.Zaten kullanmış olduğu cümleler bile bir karşı tarafa iş atma durumunda sen çekici bir erkeksin ne demek ya.Hani birbirlerine aşıklarda ben aralarında engelmişim gibi bir intiba çıkmış ortaya.Konunun içinde yer almak dahi istemiyorken bu olayda adımın geçmesi bile tüylerimi diken diken ediyordu.Evet ondan sonra baya bir üzüldüm baya bir yıprandım.Çünkü sorunlu bir ilişkimden çıkmıştım o bir umut olmuştu.Tamam yaşandı bittiye getirdin.Ben yoluma gitmeye devam ettim.Sende git neden benim yakınımdakilerden kullanıyorsun tercihini.Bu dünyada kimse kimseyi sevmek zorunda değil bunda okeyiz.Ama saygı karakterine kişiliğine saygı en önemlisi o adamın benim arkadaşımı bildiği halde sorun olur mu demesi zaten başlı başına bana hakaret.Ben onun yerinde olsaydım bunu gördükten sonra kusura bakma sen Perhseeus'un arkadaşısın seninle konuşamam deyip konuyu kapatırdım ama bu onu görmüş ve sorun olur mu demiş geçiştirmiş.Sorun olmayacağını düşünmesi nasıl ironik ama.Yatakta yattığım,sinemada el ele tutuştuğum,birlikte eğlenceli zaman geçiren sadece benmişim de o sanki beni istemeye istemeye bir hafta hayatına dahil etmiş gibi davranmış.Suçun asıl büyüğü Kornodaydı yani.Zaman ilerledi üzüntünün yerini hissizlik ve düşünmemezlik aldı.O huyda en kötüsü göz göre göre o insana hissizleşiyorsun o içindeki sevgi ışıltısı yok oluyor halbuki sadece ona karşı sevgi doluyken ve kısmen içinde belki geri döner umuduyla bakarken.Böyle bir geri dönüşü beklemiyor yüreğin ve susuyor.Sadece gitmek istiyorsun bu şehirden,kendini ona anlatmak,olayların içinden çıkmaya çalışmak ve bak bunda yanlış yaptın demek dahi gelmiyor içimden düşüncesi bile yoruyor.En son golü ise bay orospu atmıştı.O gün karşına şimdi gelse tekrar dener misin onunla ilişki yaşamayı dedi.Karşılık olarak bu olaylardan sonra istemem dedim.
Ve Bay orospunun kelimeleri kendini ele veriyordu.Yatmışlardı.O evde belki de benim oturduğum yere oturmuştu,belki benim içtiğim bardaktan çay içmiş benim yattığım tarafa yatmıştı.Ne kadar bir hafta deseniz de görüldüğü gibi hissetmesi uzun sürüyor.Karaktere göre...
0 notes
perhseus · 9 years
Text
ÖĞÜRÜKÇÜ AMCA
İstanbula küçüklüğümden beri hayranımdır.Orası benim için büyülü bir şehir her zaman.İlk gittiğim günü hatırlıyorumda ben burada okul kazanacağım ve okuyacağım demiştim.Hoş aldığım puan istanbula yetmemişti göt gibi ortada kalmıştım.Gel zaman git zaman istanbula gidip gelişim artmaya başladı.En sonra fırsat buldum arkadaşımla istanbula gitmeye karar verdik.Bu sefer istanbulda günah işleyecek ve deliler gibi eğlenecektik.Sonuçta kötü bir sene geçirmişim.Biraz eğlenmenin kimseye zararı olmazdı.İstanbula yola çıktık.Uçaktan indik.Taksime girdik ve pansiyon aramaya koyulduk.Bir pansiyon bulduk ve yerleştik.Arkadaşımla aramızda plan yapıyoruz eğer sen birini odaya atarsan benim haberim olsun ona göre dışarıya çıkayım.Ben birini atarsam sen birinde kal diye.Planlar tabi gerçeğe kimi zaman dönüşmüyor onu çok sonradan anlayacaktık.İzmirdeyken yazın tanıştığım ve tanışmaktan hiç keyif almadığım biri vardı.Çocuk boş konuşmanın üzerine yüksek lisans yapmış doktora için gün sayıyordu.Sohbet bittiğinde neyse ya zaten bir daha görüşmeyeceğim demiştim.Ta ki İstanbula geldiğimde birini bulamayıp ona mesaj atana kadar.Evet birini bulamadım.Herhalde ortamın idrak etmesi biraz zaman alıyor ama bizimde zamanımız kısıtlı yani.Üzerine eğlenememişiz dışarıda lapa lapa kar yapıyor,sürekli uyumak istiyoruz gezecek bir yere havadan dolayı çıkamıyoruz.En sonunda rehberimden istanbulda yaşayan var mı diye bakarken buldum kendimi.Bu şehirde birinle yatmadan geri dönmeyeceğim ahtım var yani.Rehberde gezerken bu boş işler müdürünün numarasını gördüm.İçimden atsam mı atmasam mı diye geçiriyorum.Atayım gulü gulü yaparız sonra uykum geldi ya.Uyuyalım derim,yatarım.Eğer boş konuşmaya başlarsa ağzını doldururum konuşacak zamanı olmaz. falan diye derken selam istanbuldayım ben görüşelim mi :) yazdım.O da karşılık olarak görüşelim dedi.Ama iş partysindeymiş yarım saate çıkacakmış yolu tarif etti.Hazırlandım çıktım yola.Tabi in bin yaparken aslında istanbulda bir şeyi keşfettim.İndi bindi yaparken çoğunluğu takip edersen istediğin yere ulaşabiliyorsun.Sürü psikolojisi burada cidden işe yarıyor hani.Neyse geldim söylediği yere.Bekliyorum bunu on dakika oldu yok.Dedim kesin ekti beni.Trende kalmadı ne yapacağım bu soğukta falan diye senaryo üretirken bu paşamız çıkıp geldi.İşte öpüştük taksiye atladık kaldığı eve ilerliyoruz.Bu anlatıyorda anlatıyor.Kelimelerin yine bazılarını yutuyor.Başka birşeyi düşünürken onu dinliyormuş gibi yapıyorum.Bana cevap bekleyen gözlerle baktığında hıı evet ya iyi yapmışsın falan diyorum.Sonunda evin önüne geldik arabadan indik eve geçtik.Evi güzel sade ve hoş.Oturma odasına geçtik.Oturduk koltuğa bu yüzüme bakıyor mal mal.Yemin ederim evlat olsa sevilmez ya.Harbi harbi sevilmez.Ben bir atak yapsam hemen yataktayız.Bir dur nefes alayım yol boyunca senin boş muhabbetini çekmişim yani.Sonunda ağzından bir cümle çıktı.
-Bir şey içer misin?
-Fark etmez.
-Kahve,soğuk çay,su hangisini içersin.
-O zaman ben bi soğuk çay alayım dedim
Bu mutfağa gittiği gibi geri döndü.İçimden herhalde bardadaki içecek hazırdı hemen alıp geri döndü diye geçiriyorum.Neyse bu bana baka baka ben o içeceği içtim.Bardağı koydum.Sonunda e odana geçelim o halde dedim.O da tamam dedi hemen.Kalktık odasına geçtik.Bu alkollüyüm biraz rakıyı fazla kaçırmışım falan diye bir şeyler zırvaladı ben o konuşurken yine eski sevgililerime sövüyordum duymamışım.Hıı evet ya dedim.Bu tabi bozuldu biraz bozuntuya vermeden kıyafetin var mı giyebileceğim diye.Çıkardı giyindim.Halbuki neden giyiniyorum ki hemen çıkaracağız zaten.Bunla yan yana oturduk yatakta.Benden bir atak bekliyor haliyle.Bunun beklentisini boşa çıkarmayayım gözlerimi kapattım denize dalar gibi daldım bodozlama.Keşke dalmasaydım...Hayatımda hiç bu kadar boktan bir öpüşme görmedim.Çocuk öpüşmüyor bildiğin öpüştüğünü zannediyor.İlkokulda hani arka bahçede çocukları sıkıştırırsın öpüşmeye çalışırsında sadece dudaklar değer hareket etmez ya aynı o şekildi iğrençti.Bir de ağzı iğrenç derecede rakı kokuyor.Öyle böyle değil öpüştükçe ben kafa oldum resmen.Soyunduk.Bu yavaştan aşağıya indi.Sözüm ona yalıyor.Resmen acı çekiyorum.Zamanında sünnetçinin diktiği yeri salak ağzıyla koparacak pipisiz kalıcam.Bir de mal öğürüp duruyor.İki yalıyor üç öğürüyor bir de öğürmesi öyle böyle değil.Çıkardı çıkaracak.Git istersen lavaboya kus kendine gel diyorum yok iyiyim diyor.Diyemiyorum ki bir kere başıma geldi ikinci bir olay daha yaşamak istemiyorum pipimden diye.Diken üstündeyim resmen ha kustu ha kusacak derken bu kalktı ölü gibi arkasını döndü durdu.Öküz insan bir hareket gösterir.Bir cilve yapar bir şeyler yani.Oyuncak ayı mı sikiyorum onu mu belli değil.Sinirlerimi zıplattı.Ben kökledikçe o öğürüyor o öğürdükçe ben köklüyorum.Bu salak üzerime kusmadan yatalım yoksa elimde kalcak diye bitti işimiz uyuyalım uykum geldi dedim kıçımı döndüm yattım.Bu da döndü yattı ben bir de giyindim üşüyorum diye o saf çıplak yattı o kadar ateşli arkadaş öğüre öğüre yanıyor.Bu horlaya horlaya uyuyor.Ben yanında diken üzerindeyim.Şimdi bu uykusunda kusarsa ve boğulursa ya da midesi bulanırsa bende kapı tarafında yatıyorum.Yetişemeyip üzerime kusarsa,ya kusarken bir de sıçarsa.Bu senaryoları çoğaltırken uyuyakalmışım.Sabaha doğru bir el vücudumda geziyor.Uyku sersemi döndüm bunun olduğu tarafa dudaklarıma yapıştı.Sabahın körü midem boş zaten bir de onun rakı kokan ağzı içimi kaldırmaya yetti.Çektim kendimi iki dakika seviştik sonra tekrar uyudum.Bu kalktı banyo yaptı sonra yanıma geldi.Öpmeye çalışıyor beni hala içten içe sensodyneli rakı geliyor.En sonunda dayanamadım.Öpüşmeyelim ağzın rakı kokuyor içim bulandı diye söyledim.Dişlerimi fırçaladım ama dedi.Zaten sorun dişlerinde değil midende dedim.Tamam haklısın dedi uyumaya devam ettim ben oda zıbardı.Saat geldi kalktık giyindik.Evden çıktık.Metroya indim o da defoldu gitti.En son haberleşiriz demişti.Tabiki haberleşmeyecektim onunla en son numarasını silmek için rehberimden arıyordum.Gerçekten İstanbulun büyüsü bu kötü geceyi doğurmayacaktı ya.Hayatımda ki kötü sevişmelerde zirveyi zorlar bu öğürükçü amca.
0 notes