“Haymana bereketli topraklar üzerine kuruluydu. Hazine’nin topraklarını zenginler paylaşmıştı. Kadastro tespitleri yapılıyordu. Ve Gülten Akın bir yandan öğretmenlik yaparken, bir yandan da Hazine avukatlığını üstlendi. Binlerce dava vardı önünde. Bir keşiften ötekine, bir davadan diğerine koşturuyordu.
Haymana’da bulundukları dönem Kıbrıs sorununun alevlendiği günlerdi. ABD Türkiye’yi “yardımları keserim” diye tehdit ediyordu.
Haymana’da “Millet Yapar” kampanyası başlatılıp miting düzenlendi.
Ardından sürgün kaçınılmazdı!..
Topraksız köylüler tarafından uğurlandılar.
Çok sıcak bir yaz gününde, kamyondan bozma bir otobüsle, otuziki kilometreyi iki saatte aşıp, vardılar yeni evleri Kumru’ya.
Kira evinin altındaki yerde avukatlık yapmaya başladı.
Yine davalar, yine topraksız yoksul köylüler…
Köylüler doluşup geliyorlardı büroya. Sürgün olduğu öğrenilmişti; duyulmuştu şöhreti. “Paşa Abıla” demeye başladı köylüler.
Yoksullardan ücret almadan çalışıyordu. Belli bir ücret istemeleri konusunda baro tarafından uyarıldı.”
0 notes