Tumgik
mutsuzsexykadinlar · 6 years
Text
♥ZEHRA ( SİİRT)♥
ASLEN SİİRTLİ BİR KÜRD KADINI OLAN ZEHRA İSTANBULDA YAŞIYOR..
Tumblr media
KIRMIZI İÇ GİYİMİ VE GÜZEL FİZİĞİ İLE KARŞINIZDA🔞
104 notes · View notes
mutsuzsexykadinlar · 6 years
Text
🌼KOCAM ASKERE GİDİNCE KARDEŞİ BENİ SİKMEYE BAŞLADI🌼
📕🔞Merhaba Kocamla evlendiğimizde askerliğini henüz yapmamıştı, okulundan dolayı erteletmişti. Aynı iş yerinde çalışıyorduk. Tanıştık, kısa bir nişanlılık döneminden sonra evlendik. Ailesiyle aynı binada oturuyorduk. Anne babası ve bir erkek kardeşi üst katımızda oturuyorlardı. Kısa sürede kaynaşmıştık ailesiyle. Beni kızları gibi görüyorlardı. Onlar beni, ben onları sevmiştim. Annesine benzeyen ufak tefek kocamın aksine, 20 yaşındaki kardeşi Mert çok yakışıklı, sporla uğraşan, yapılı, iri yarı bir çocuktu. Çocuk derken aramızda 3 yaş fark var sadece. Kocamın tüm ailesine, özellikle Mert’e kanım ısındı, çok iyi anlaştık.
Evliliğimizin cicim aylarından sonra, artık kocamın tekdüze, uyduruk sevişmelerine alışmış, doymasam da tatmin olmasam da, orgazm taklidi yaparak evliliğimizi, götürmeye çalışıyordum. Evlendiğimde bakire olmama rağmen, gerçek seksin bu olmadığını internetten, okuduğum kitaplardan biliyordum. Fakat salt bu nedenle kocamdan ayrılmayı, düzenimi bozmayı göze alamıyordum.
Kaynım Mert ise kocamın tam tersiydi. Kızlarla, hatta mahalledeki birkaç evli kadınla haşır neşir oluyor, gününü gün ediyordu. Bir kısmını annesinden duyuyordum, bir kısmını da komşu kadınlardan öğreniyordum, “Kız senin kaynın var ya, Bakkalın karısıyla…” gibi. Uçan sineği kaçırmayan zamparanın tekiydi kısacası. Bunları duydukça ona başka gözle bakmaya başlamıştım. Kapımın önünden geçip üst kata çıkarken ben bir bahane uydurur, havadan sudan kapı önünde sohbet ederdim. Bu arada kaynımın yapılı gövdesine, geniş üçgen omuzlarına sımsıkı sarılmamak için kendimi zor tutardım. Baktıkça bakasım geliyordu piçe…
Öyle etkilemişti ki beni, artık kocamın kardeşidir, akrabadır diye bakamıyordum ona. Bir erkekti o. Hem de yakışıklı, dalyan gibi, sapına kadar erkek. Geceleri kocamın altında yatarken, o olsaydı nasıl sevişir, nasıl öpüşür, kotunun önündeki kabarıklık neye benzer diye düşünürdüm. Kocam içime girip çıkarken onunla seviştiğimin, onun ağırlığı altında ezildiğimin hayallerini kurardım hep.
Kocamla işten döndüğümüzde akşam yemeklerini genelde onlarla beraber yer, oturur, yatmaya evimize geçerdik. O da evdeyse, dışarıda değilse sevindirik olurdum. Benim ona baktığım gibi o da bana baksın, beğensin isterdim. Aile içinde ne kadar mümkünse, olduğunca kısa etek, askılı bluzlar giyer, dikkatini çekmeye çalışırdım. Benim ne eksiğim vardı ki o yatıp kalktığı orospulardan! Gittiğimiz düğünlerde, pikniklerde, plajlarda hep onu keser, ona yakın olmak, eline koluna dokunabilmek için bahaneler yaratırdım.
Sonunda korkuyla beklenen şey oldu. Kocamın uzun dönem askerliği başladı. Onunla beraber benim yalnızlığım da başladı. Zaten yetersiz bulduğum seks yaşamım artık tamamen sıfırlanmıştı. Günler geçmek bilmiyordu. Sabah kalk, işe git, akşam gel, kaynananın hazırladığı yemeği ye, biraz otur, kadına yardım et, evdeyse kaynını aç gözlerle dikizle, yatma zamanı kendi evine siktir olup git, yalnız yatağında, kendini okşaya okşaya zıbar. 5, 10, 20 gün, 1 ay, 3 ay… Artık dayanamaz hale gelmiştim. İyice azmıştım, erkeksizlik başıma vurmuştu. Hayır, sikilmenin tadını almamış olsam neyse! İyi ya da kötü, bir erkekle seks yapmaya alıştıktan sonra sap gibi kalıvermek çok kötü!
Bazen kendimi Mert’e, dudaklarına, kirli sakalına, pazularına, pantolonun önündeki kabarıklığa bakarken erotik hayallere dalmış buluyor, sonra da silkinerek kendime gelmeye çalışıyordum. Etrafıma, Mert’e bakıyordum korkuyla. Ona arzuyla baktığımı görmüş müydü? Aklımdan geçenleri, onu ne kadar istediğimi anlamış mıydı? Sanırım biliyordu Mert, farkındaydı. Hissediyordum bunu. Oturduğum yerde onu süzerken gözlerimi pantolonun, şortun önünden yukarı kaldırdığımda, onun bana bakan, soran gözleriyle karşılaştım birkaç kez. Utandım, yanaklarım alev alev yandı, kızardım yeni yetme kızlar gibi. Ne bakıyorsun salak? Anla işte! Abin gideli kaç ay oldu? Kaç aydır erkeksizim haberin var mı?
Dipten gelen acaip bir gürültüyle beraber 10 saniyelik şiddetli bir sarsıntı. Hepimiz ayağa fırladık. Ödüm koptu. Elimdeki çay bardağını fırlatıp çığlık atarak hemen yanımda duran Mert’e sarılıverdim o korkuyla. O da korurcasına kollarının arasında sımsıkı sardı beni. Sarsıntı bittikten sonra da bir süre ayrılamadım ondan. Korkuyla birbirimize, sallanan avizeye, büfede devrilen bardaklara bakıyorduk. Kalbim kuş gibi çarpıyor, gözlerimden yaş geliyordu. Sonra durumu fark ettim. Mert’in, kaynımın kollarındaydım.
Öyle rahatladım ki. Güvendeydim onun kollarında. Başımı geniş göğsüne dayayıp, derin bir nefes aldım, onun mis gibi erkek kokusunu içime çektim. Elleri sırtımı okşuyor, kollarıyla sımsıkı sarıyordu. “Şşşt… Tamam yenge, btti, korkma artık, sakin ol!” diyerek o kalın erkek sesiyle teselli etmeye, sakinleştirmeye çalışıyordu. Sakinleşmiştim artık. Ama böyle durmak öyle hoşuma gitmişti ki. Gerekirse sabaha kadar böyle kalmaya razıydım. Kollarında, sımsıkı sarılmış, göğüslerim onun kaslı bedeninde ezilir vaziyette, kasıklarımız birbirine yapışmış. Ama maalesef, kayınvalidem dua etmeyi bırakıp bize döndüğünde istemeden ayrılmak zorunda kaldım. Tedirgin, diken üstünde oturduk. Bir süre daha geçti. Uyku ağır basmaya başladı. Kayınpederim artık yatmamızı, korkulacak bir şey olmadığını söyledi. Ben halen dehşet içindeydim. Orada yatmamı istediler, ben kabul etmedim, “Uyuyamam anneciğim, kendi yatağımda yatmak istiyorum. Ama korkuyorum da yalnız başıma…” dedim çaresizlik içinde.
Kayınvalidem, “Madem evine gitmek istiyorsun, git kızım. Korkuyorsan Mert gelsin, salonda yatsın. Evde biri olunca için rahat eder yavrum! Hadi Mert, yengende kal bu gece!” dediğinde kulaklarıma inanamıyordum. Mert ve ben. Koca evde yalnız. Sevincimi saklamaya çalışarak korkmuş görüntümü sürdürdüm. Sesim titreyerek, “Çok iyi olur annecim! İnan ödüm patlıyor. Evde bir nefes olursa hiç olmazsa uyuyabilirim biraz. Yoksa sabah işe gidecek halim olmaz uykusuzluktan!” dedim.
İyi geceler dileyip, kaynımla beraber alt kata indik. Evin kapısını açarken ellerim titriyordu heyecandan. Küçük odadaki yatağı hazırladım yatması için. Televizyonu açıp depremin şiddetini öğrenmeye çalışan Mert’in yanına gittim. Oturduğu üçlü koltukta yer açtı bana, yanına oturdum, beraber izlemeye başladık. Bir yandan televizyonu izliyor, bir yandan sohbet ediyorduk. O, yanımda, yanıbaşımda olduğu için öyle mutluydum ki… Tam yaşadığımız korkudan, sarsıntıdan bahsediyorduk ki, bir çıtırtı daha olmasın mı? Sanırım hafif şiddetteki duyulur duyulmaz minik artçı depremlerden biriydi. Fakat bu minik sarsıntının korkusu bile yetti bana ayağa fırlamam için. Yine aynı şey oldu, benimle birlikte ayağa kalkan Mert’e sarılıverdim. İki üç saniye bile sürmedi çıtırtı. Ama halen kollarındaydım, ayrılmamış, bana sarılan güçlü kolların tadını çıkarıyordum. Mert yine tedirgin hareketlerle sırtımı okşayarak beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Ben kedi gibi sokulmuştum kollarına. Tüm vücudum onunkiyle temas halindeydi, sımsıkı sarılmıştım.
İşte o anda hissettim karnıma temas eden sertliği. Birbirimize sımsıkı temas eden bedenlerimizin varlığıyla kaynımın yarağı taş gibi olmuş, aramızda kendini hissettirmeye başlamıştı. Boydan boya ürperdim. Kasıklarımda bir yangın başladı. O da huzursuzca kıpırdandı. Sırtımı okşayan eller çıplak kollarımı tuttu, beni kendinden uzaklaştırmaya çalıştığını hissettim. Pürüzlü bir sesle bana, “Çok korktun yine yenge. Sana su getireyim!” dedi, önünü bana göstermemeye çalışarak arkasını döndü, mutfağa gitti. Öylece kalakalmıştım. Koltuğa kendimi attım. Yanaklarım alev alev yanıyordu. Elinde su bardağıyla gelen kaynıma baktım dolmaya başlayan gözlerimle. Tanrım, ne kadar yakışıklıydı. Ölebilirdim, bana sarılması, sevmesi, sevişmesi için. Yalvarmam, ayaklarına kapanmam gerekse de. Fakat o anda bir şey diyemedim, gözlerine baktım sadece, konuşamadım. O ise bana bakmaya bile çekiniyordu. Uzattığı bardağı alıp suyu bir dikişte içtim. Önündeki kabarıklığı nasıl başardıysa yok etmişti. Az önceki sertlikten eser yoktu.
Benden uzaklaşırcasına gitti karşıdaki koltuğa oturdu, televizyon izlemeye başladı. Ben de onu izliyordum. Konuşmuyordu hiç. Sanırım içinde müthiş bir mücadele yaşıyordu. Hissediyordum bunu. Ben, abisinin karısı, yengesi. Benim için sertleşen yarağı… Bir zaman böyle oturduk, televizyon izledik sessizce. Sonra bir iki esnedim, uykum gelmiş gibi. Ayaklarımı kaldırıp koltuğa uzattım, boylu boyunca uzandım doğalca. Yatar vaziyette izlemeye başladım televizyonu. 5-10 dakika sonra gerçekten gözkapaklarım ağırlaştı, içim geçiverdi. Bu durumda ne kadar kaldım bilmiyorum, Mert’in bana seslenmesiyle kendime geldim. Ama gözümü açamadım. Oturduğu yerden bana sesleniyordu, “Yenge? Uyudun mu?” diye.
Cevap vermedim, uykumda rüya görüyormuşçasına mırıldandım. Bacağımın birini kaldırıp ayağımı yere koydum yattığım yerde, diğerini de dizimi havaya dikip koltuğun arkasına dayadım. Diz üstü kısa eteğim iyice açıldı bu hareketimle. Birkaç kez daha seslendi, yine uyumaya devam ettim güya, yanıt vermedim. Başım yana düşmüştü. Kirpiklerimin arasından Mert’i izliyordum. Gözünü benden, açılan bacaklarımdan ayıramıyordu. Elini pantolonunun önündeki kabarıklığa götürmüş, okşayıp duruyordu. Benim uyuduğumu zannettiğinden kalkıp yanıma geldi. Koltuğun önünde diz çöktü. Omuzumdan tutup hafifçe sarstı, “Yenge? Uyan hadi!” dedi.
Düzgünce nefes alıp vermeye çalışıyor, uyuyor görüntüsü vermeye devam ediyordum. Gözlerimi kapatmıştım. Ne yapacağını merak ederek bekledim. Bir süre hareketsiz durdu. Eteğimin meydanda bıraktığı bacaklarımı, bluzumun açılan yakasından göğüslerimi seyrediyordu sanırım. Sonra ayaklarımda elinin temasını hissettim birden…
Ayaklarımı okşayan eli yavaş hareketlerle yukarıya çıktı. Dizimi geçti, baldırlarımı okşadı tüy gibi. Öyle zevk alıyordum ki, inlememek için, ona belli etmemek için kendimi zor tutuyordum. Eli baldırlarımda, bacaklarımın içlerinde dolaştı, küloduma kadar çıktı. Eteğimi iyice belime kadar sıyırdığını hissettim. Tanrım! Eğer amıma dokunursa biterdim ben. Ayların verdiği açlıkla anında orgazm olabilirdim. Şimdi bile ıslanan amımdan sularımın aktığını hissediyordum…
Dokunmadı amıma. Derin bir nefes alıp başını küloduma yaklaştırdı, amımın kokusunu ciğerlerine kadar çekti, “Ah yengem… Yengemm!” diye mırıldandı, “Öyle güzelsin ki, hastayım sana kadın! Bitiyorum sana, aşığım sana! Ah bir bilsen seni nasıl istediğimi! Bir anlasan beni! Ah bu güzel amcığını bir siksem! Ahhh!” diyordu.
Aniden beni bırakıp fırladı yerinden, koşa koşa banyoya gitti. Sanırım boşalmak üzereydi, rahatlamaya gidiyordu. Bense elimi şehvetle yanan amıma götürüp avuçladım, sıktım dudaklarını, daha o anda inleye inleye sarsılmaya başladım. Beni duyacak hali yoktu Mert’in, banyoda kendisiyle uğraşıyordu. Sarsıla sarsıla boşaldım. Orgazm kasılmalarım bittiğinde eteğimi düzeltip yan döndüm, uyur vaziyetime devam ettim. Mert işini bitirip banyodan çıktığında beni bu halde buldu. Bir süre daha yanımda durup seyretti sadece. Sonra gidip üzerime bir pike getirdi, üzerimi örttü. Kendisi de odasına gidip yattı.
O çıkınca sırt üstü yatıp gözümü tavana diktim. Dakikalarca. Aklımdan bin türlü şey geçiyordu. Orgazm olmak rahatlatamamıştı bedenimi. Uyku tutmuyordu. Gözümün önünden onun kabaran yarağı gitmiyor, eteğimin altından bacaklarımı okşayan elleri aklıma geldikçe kıvranıyordum yattığım yerde.
Şeytan dürtüp duruyordu (Hadi düşünme artık, kalk git yanına!) diye. Gitsem yanına. Uyudu mu acaba? Okşasam bana yaptığı gibi. Uyanır mı? Ne der? Nasıl karşılar? Kovalar mı beni yanından? Onun “Yenge!” diyen tatlı sesi kulaklarımda hep. Maviş gözleri. Etli dudakları. Gülünce parlayan beyaz dişleri. Kokusu. Kabarık önü. Vücudu. Beni saran kaslı kolları. Başımı göğsüne dayadığımda duyduğum huzur. Mert’in her bir yeri gözümün önüne geldikçe daha çok deliriyordum. Artık akraba, kayın, kocamın kardeşi falan dinleyecek, umursayacak halim kalmamıştı. O da beni istiyordu işte. Kulaklarımla duymuştum beni ne kadar istediğini!
Hırsla üstümdeki pikeyi tekmeleyip fırlattım, yere attım. Kararımı vermiştim. Neye mal olursa olsun. Duramıyordum artık. Kalktım, doğru odasına gittim. Kapısı aralık duruyordu, itip içeriye süzüldüm. Holün hafif aydınlattığı odada, düzenli nefes alış verişleri duyuluyordu. Uyuyordu. Canım benim. Üzerine hiçbir şey örtmeden sırt üstü yatmıştı yatağa. Ve sadece bir boxer vardı giysi olarak. O geniş göğsü nefes alıp verdikçe inip kalkıyordu. Öyle güzel, yakışıklı görünüyordu ki, dakikalarca seyrettim. Sonra, sanki orada olduğumu, onu izlediğimi hissetmişçesine gözlerini açıverdi…
Beni yatağın yanında görünce şaşırıp doğruldu, “Hayrola yenge? Yoksa yine Deprem mi oldu?” dedi. Yatağın kenarına oturdum, elini tuttum, “Yok! Merak etme Mert, bir şey olmadı. Sadece…” dedim. Merakla yüzüme bakıyordu. Söyleyemedim gerisini. Onu istediğimi, onunla sevişmeye geldiğimi, yatağına geldiğimi söyleyemedim. Deprem olmadı, ama yangın vardı işte. İçim yanıyordu. Dudaklarım titriyordu heyecandan, gerdeğe girecek yeni gelin gibiydim.
“Ne oldu, söylesene yenge? Merak ettirme beni!” dedi. “Gece salonda sen beni… Bacaklarımı okşarken ben uyanıktım Mert!” dedim. Yüzüme bakıp kaldı öylece. Yüzü mü kızarmıştı ne? Başını yana çevirdi, bana bakmıyordu şimdi, bakamıyordu. Elini çekmeye çalıştı, bırakmadım, tuttum sımsıkı. Öksürüp boğazımı temizledim, devam ettim, “Söylediklerini duydum. Her şeyi!” dedim. “Uyuduğunu sanıyordum yenge… Söylediklerimi unut, aldırma bana! Sen yengemsin! Abim…” dediğinde, “Abin yok Mert! 6 aydır yok! Yalnızım ben! 6 aydır kimse sevmedi, okşamadı, dokunmadı bana! Ben de sana aşığım! Yanıyorum Mert! Seni istiyorum ben de! Ölesiye istiyorum! Beni sevmeni, benimle sevişmeni istiyorum! Ölüyorum senin için!” dedim. Ağlıyordum bunları söylerken, göz yaşlarım damla damla süzülüyordu.
“Olmaz yenge! Yengem olmaz!” diyordu halen. Hırsla elini tuttum, gözyaşlarımla ıslanan yanaklarıma sürdüm elini, avuç içlerini titreyen dudaklarımla öptüm, öptüm. Yalvardım, “Kimse bilmeyecek Mert, ikimizden başka kimse! Seviş benimle! Abin gelene kadar hiç olmazsa! Başka şey istemiyorum senden! Lütfen, bak sen de beni istiyorsun, kendi ağzınla söyledin! Hadi, yanıyorum ben! Başkasına mı gideyim istiyorsun? Elin adamıyla boynuzlayayım mı abini? Yabancılara, başka erkeklere yedirme yengeni işte, sen sik! Sik beni Mert!” dedim.
Artık iyice yüzsüzlüğü, terbiyesizliği ele almıştım. Gözüm kararmıştı iyice. Bu gece bu aptal oğlanın altına yatmalıydım. Onunla sevişmeliydim. Kendimi siktirmeliydim. Her şeyi yapardım bunun için. Dudaklarına yapıştım aceleyle. Önce karşılık vermiyordu bana, ben köfte dudaklarını emmeye, dilimin ucuyla okşamaya başlayınca hırslandı, o da saçlarımdan kavrayıp öpüşmeye başladı. Ne kadar güzel öpüşüyordu bu çocuk! Ee, tecrübeliydi ne de olsa! Mahallenin kızları, kadınlarıyla, okuldaki kızlarla tecrübe kazanmıştı.
Öpüşürken bir elimi göğsüne koydum, okşadım. Aşağıya indim yavaşça okşayarak, kaslı karnını, boxerinin üzerinden sertleşen yarağını okşadım. Parmaklarımın ucunda tıp tıp attığını, giderek sertleştiğini hissediyordum. Beklemiyordu bunu, “Mmmm… Yenge, ne yapıyorsun?” diye bir inilti çıktı ağzından. Elimi boxerinin önündeki düğmesini zorlayarak içeriye soktum. Ateş gibi yanan yarağını tuttum. Kalın, kocaman bir şey vardı şimdi avucumda, ateş gibi.
Dudaklarını bırakıp eğildim. Boxerini sıyırıp dışarıya çıkardım yarağını, gözyaşımla ıslanan yanaklarıma sürdüm. Dudaklarıma sürdüm. Dilimi çıkarıp başına dokundum. Benim narin bileklerimden daha kalındı yarağı. Mert itiraz etmeyi kesmiş, kendini benim ellerime bırakmıştı. Dirseklerinin üzerine dayanmış, yaptıklarıma bakıyordu kısılmış gözleriyle. Ben de gözlerimi ondan ayırmadan yalayıp duruyordum güzel yarağını. Kocam izin vermemişti bunu yapmama. İlk defa bir erkeğin sikini yalıyor, ağzıma alıyordum. Ben sikiyle uğraşırken onun eli yine eteğimin altına girmişti. Bacaklarımı sıka sıka okşuyor, bacak içlerimde elini dolaştırıyordu. Küloduma geldi. Avuçladı. Yarağı ağzımdayken zevkle inledim. Nefes alabilmek için yarağını emmeyi bırakmak zorunda kaldım.
“Ahhh… Mert!” diye inledim, külodumun ağını yana çeken parmaklar şimdi ıslanan amımı okşuyordu. Sıcak parmakların ıslak am dudaklarına teması bitiriyordu beni zevkten. İnleyip duruyor, bu arada elimdeki yarağı yalamaya çalışıyordum. Klitorisimi ıslak parmağıyla okşayınca sarsıldım. Muhteşem bir zevkti duyduğum.
“Bırak emmeyi yenge, ağzına boşalmak istemiyorum. Yatmadan önce boşaldım, ama yarağımı emmen deli ediyor beni!” diye inledi o da. Şehvetten kısılmış gözlerimle ona baktım, emmeyi bıraktım ve “Gel benim yatağıma gidelim Mert! Daha geniş o yatak, daha rahat sevişiriz!” dedim. “Peki, hadi gidelim!” dedi. Kalktı, beni kollarına alıp tüy gibi kaldırıverdi. Boynuna sarıldım. Öpe öpe yatak odasına götürdü. Üzerine saten örtü örtülü yatağı açmadan boylu boyunca yatırdı beni. Boxerini ayağından sıyırdı bir çırpıda. Sertleşmiş yarağı önünde çelik gibi dimdik duruyordu. Heykel gibiydi. Öyle heyecanlıydım ki! Yatak odamda, kocamla seviştiğimiz odada, çırılçıplak kalan kardeşiyle, kaynımla beraberdim.
Kocam aklıma gelince etajerin üzerindeki resim çerçevesine baktım. Kocamla evlilik resmimizdi, objektife bakan damadın gözleri adeta beni izliyordu. Uzanıp elimin tersiyle devirdim. Şimdi o çerçevenin içinden bana bakamayacak, azmış karısının kardeşiyle seviştiğini göremeyecekti. Başımı yastığa koydum. Sırt üstü yattığım yerden halen ayakta beni seyreden kaynıma baktım. Kollarımı açıp bekledim.
Fazla bekletmedi beni. O güzel, çırılçıplak gövdesiyle üstüme uzandı. Ben ağırlığının altında inlerken, o dudaklarıma yumuldu, çılgınca öpüşmeye başladık. Dudaklarımı ısıra ısıra öpüyor, dilini ağzımın içine sokup dilimi okşuyordu. Ellerimle uzun saçlarını kavramış kendime çekiyor, omuzlarını, kollarını, sırtını okşuyordum şehvetle.
O çırılçıplaktı, ben halen üzerimdeki etek ve bluzla duruyordum. Dudak dudağa öpüşürken yarağının sertliği bacaklarıma temas ediyor, ateş gibi değdiği yeri yakıyordu. Dudaklarımı somuran ağzından kendimi kurtarıp nefes nefese, “Soy beni Mert! Çıplaklığını hissetmek istiyorum!” diye inledim.
Telaşla kalktı üzerimden, bluzumun düğmelerini koparırcasına açtı. Dantel sütyenimi çıkarmasına yardım ettim. İkimiz de heyecan içindeydik. Titriyorduk. Hareketsiz durup hayranlıkla beni seyretti. Çıplak göğüslerimi. Sonra elini uzatıp okşadı, avuçlayıp sıktı. “Ohhhh!” diye inledim, “Öp onları Mert! Sev, okşa!” dedim. “Öyle güzelsin ki yenge! Memelerin sanki hiç ellenmemiş gibi, dipdiri, taş gibi!” dediğinde zevkle kıvrandım. Duyduklarım mutlu etmişti beni. Hele Mert’ten bunları duymak. Göğsümü okşayan elininin üzerine elimi koydum, fısıltıyla, “Ellenmedi sayılır memelerim. Abin yıpratamadı. Nasıl, becerdiğin kızlar kadar var mı? Beğendin mi? Güzel mi?” dedim.
“Hem de nasıl yenge! Bakire kızlar eline su dökemez güzellikte! Harikasın! Hep merak ettim bu memeleri, nasıl olduklarını, uçlarını…” deyip eğildi, elini çekip meme ucumu öptü. İnledim. Saçını tutup kendime çektim. Ağzını alabildiği kadar açıp göğsümü ağzına almış, dilinin ucuyla içeride ucunu okşuyordu. Elektrik çarpmış gibi sarsıldım. Unutmuştum bu zevki aylardır. Aç kalmış bebek gibi memelerime saldırmaya başladı. Sıcak diliyle kenarlarını, uçlarını yalıyor, parmaklarıyla okşuyor, sıkıyordu. Bir birini, bir diğerini… Sırayla birinden ötekine geçiyor, beni zevkten bayıltıyordu.
Daha memelerimle uğraşırken gecenin ikinci orgazmını yaşadım. Hırsla saçlarından tutup göğsüme yapıştırdım, kalçalarım yatağı döve döve boşaldım. Kasılmalarım bitince dudaklarımdan öptü beni. Sımsıkı sarılmıştı bana. Bir bacağını üstüme atmış, yarağını baldırlarıma dayamış, eliyle vücudumun her yerini okşuyordu. “Öyle doluyum ki aylardır Mert, kendimi tutamadım!” diye açıklama yaptım. “Ben de akşam bacaklarını okşarken boşaldım yenge! Öyle seksi, öyle baştan çıkarıcı görünüyordun ki, dayanamadım. Tutamadım kendimi!” dedi. “Biliyorum tatlım! Sen gidince ben de kendimi tatmin ettim. Sen banyoda, ben koltukta, ikimiz de boşaldık! Hadi Mert, oyalanma artık, istediğimi ver bana! Bununla boşalt beni artık!” dedim. Bunu söylerken elimi uzatıp onun vücudumu delip duran yarağını kavramıştım. “Peki yengecim!” dedi. Dudaklarını boynumda göğüslerimde, karnımda gezdire gezdire aşağıya indi.
Eteğim kalmıştı altımda. Yavaşça sıyırdı aşağıya, bacaklarımı oynatıp çıkarmasına yardım ettim. Üzerimde bir tek dantel külot kalmıştı. Sırılsıklam külodumu da çıkarıp fırlattı. Şimdi ikimiz de çırılçıplaktık. Dudaklarını kasıklarımda gezdirdi. Tertemiz, kılsız, ağdalı, kaymak gibi yaptığım amımın dudakları kan hücumuyla şişmiş, içine girecek şeyi bekliyordu ıslak ıslak… Mert’in hiç acelesi yok gibi görünüyor, diliyle okşayıp duruyordu oralarımı…
Dilinin ucunu klitorisime değdirdiğinde inledim. Kıvranıp saçlarını okşadım, “Ohhhh Mert! Delirtiyorsun beni! Harikasın!” dedim. “Güzel mi yenge? Hoşuna gidiyor mu?” dedi. “Ohhh! Hem de nasıl gidiyor Mert! Harika! Abin hiç yalamadı beni biliyor musun? Amımı hiç yalamadı! Öpmedi bile! Sen harikasın!” dedim. Durdu, başını kaldırıp bana baktı ve “Yenge, şu yatağa abimi sokmasan, ikide bir hatırlatıp durmasan?” dedi. Güldüm, yattığım yerden doğrulup kaynımın benim zevk sularımla ıslanmış dudaklarını öptüm doya doya. “Peki canım, ama sen de bana yenge deyip durma öyleyse! Hadi artık, oyalanma, sabrım kalmadı, dayanamıyorum, sik beni! O koca şeyini sok bana, sok içime!” dedim.
“Peki aşkım, peki kadınım!” diyerek kalkıp beni yatağa itti, sırt üstü yattım. Dizlerimden tutup bacaklarımı araladı, arasına girdi. Taş gibi yarağını amımın dudaklarına, klitorisime sürttü. Kıvrandım. Heyecanla içime girmesini bekliyordum. Sürtmeye devam edince, sabırsızlıkla, “Hadi Mert, hadi erkeğim, hadi kocacığım, hadi sok şunu artık!” dedim. “Acele etme karıcığım, önce sikimi sularınla ıslatayım. Aylardır sevişmiyorsun. Amın daralmıştır senin, içine girerken zorlanırsın!” dedi.
Dediği gibi oldu. Amım daralmıştı sanki. Yumruğum gibi olmuş sikinin başını dayadı, zorlamaya başladı. Girmekte zorlanıyordu yarak. Kalktı, başucuma geldi, sikini ağzıma verdi. Ben de güzelce, ıslata ıslata yaladım sikini. Ağzıma sokup çıkardım defalarca. Çıkarıp baktım, pırıl pırıl parlıyordu. Kayganlaşmıştı iyice. “Yeter sevgilim!” dedi. Tekrar bacaklarımın arasına geçti, sikini amıma dayadı. Bu kez biraz daha rahat kaymaya başladı, başı içime girdi. Amımın dudakları gerilmişti iyice. Dudaklarımı sıkıyor, ister istemez bacaklarımı kasıyordum. Bu yüzden de girmekte zorlanıyordu.
“Rahat bırak kendini…” dedi. Gevşemeye çalıştım. Yavaş yavaş, bir sokup, bir çıkarıp ilerlemeye başladı içimde. Girdi… Girdi… Bitmek bilmiyordu yarağının girişi. Sonunda amımı yara yara, dibime kadar girdi içime. Bacaklarımın arasında, amımda adeta bir keser sapı vardı sanki. İçimi tamamen doldurmuştu koca şey. Kasıklarımız birleşmişti. Bacaklarımı açabildiğim kadar açıp boynuna sarıldım. Nefes nefese, “Bekle aşkım… Dur lütfen… Birbirlerine alışsınlar!” dedim. Mert de, “Ohhh! Öyle dar ki amcığın, bilezik gibi sardı yarağımı! Ateş gibi yanıyor amın! Yarrağımı yakıyorsun amınla!” diyordu.
Koca yarağa alışınca, kalçalarımı oynatıp işareti verdim. Yavaşça sikini sokup çıkarmaya başladı. Sikinin amımda kaydığı her santiminde zevkim katlanarak artıyordu. Bacaklarımı beline doladım. Üstümde iniyor, kalkıyor, beni altında eziyordu. Nefessiz kalıyordum. O içimde gidip gelirken tekrar orgazm oldum. Sular fışkırdı adeta. Erkeğim durmadı bile, ben kasılırken sokup çıkarmaya devam etti. Kasılan vajina duvarlarımın içinde adeta sağıyordum sikini…
Mert yana devrilip, sikini içimden hiç çıkarmadan beni üstüne aldı. Yarağının üzerinde oturup kalkmaya başladım. O da alttan karşılık veriyordu. Kasıklarındaki kıllar klitorisime sürtünüp duruyor, bu da ayrıca delirtiyordu beni. Ben oturup kalkarken, o yattığı yerde memelerimi avuçluyor, kalçalarımı pençeleriyle tutup sıkıştırıyordu. Ben eğiliyor, memelerimi sırayla ağzına, diline sunuyor, zevkten çıldırıyordum…
Boşalmaya başladım. İnanılmaz, dayanılmaz, katıksız bir zevkti duyduğum. Orgazmımın bitmesine yakın Mert de kıvranmaya başladı, “Ohhh! Geliyorum karıcığım!” diyerek inledi sonunda. Tekrar devirip beni tekrar altına aldı, hızla gidip gelmeye başladı. Motor gibiydi üstümde. “Ahhhh, geliyorum!” dediğinde, boynuna sarıldım, “Lütfen içime boşalma Mert! Abin askerdeyken hamile kalmak istemiyorum aşkım! Lütfen!” dedim. “Ahh evet doğru ya, abimin karısını sikiyorum! Yengemi sikiyorum! Yengem benim! Yengemi sikiyorum, ohhhh!” dedi. Böyle konuşmak zevkini katlıyordu sanki.
Ben içime boşalacak diye endişe ederken, bacaklarımın arasında doğruldu, sikini amımdan çıkarıp üzerime boşalmaya, döllerini karnıma, göğüslerime attırmaya başladı. Birkaç damlası da yüzüme, ağzımın kenarına kadar geldi. Dilimle yaladım. Tadına baktım. İlk defa. Göğsümdekileri de parmağımla toplayıp ağzıma götürdüm. Fena değil gibi geldi tadı. Bir sonrakini ağzımda patlatmaya karar verdim. Mert boşalıp yanıma uzandı. Başımı göğsüne koyup yattım. Amımdan çıkan siki parlıyordu ve halen kalkık duruyordu, halen tıp tıp atıyordu. Uzanıp parmaklarımla kavradım o güzel şeyi. Dudaklarından öptüm ve gülerek, “Bundan sonra bu sik benim! Kimseye, hiçbir orospuya sokmayacaksın bunu ben varken, anlaşıldı mı?” dedim.
“Tamam aşkım, sadece sen varsın bundan sonra! Seni sikecem yalnızca! Bu yarak senin artık! Benim tek orospum sensin! Sen de hap kullan bundan sonra! İçine boşalmak istiyorum senin! Zevkimi yarıda kesip sıcak amından çıkmak istemiyorum sevgilim!” dedi. Sevgiyle sarıldım erkeğime, “Peki aşkım! Peki benim sikici erkeğim! Sen nasıl istersen! Yeter ki beni sik! Doyur beni! Yengen kurban olsun sana!” dedim.
6 aydır yaraksızlıktan sonra, bir gecede sabaha kadar sevişmek ve defalarca orgazm olmak yormuştu beni. Gözlerim kapanıyordu. Başım kaynımın göğsündeyken derin bir uykuya dalmak üzereydim. Huzur içindeydim. Dünyada ondan başkası yoktu şu anda. Ne deprem, ne başka bir şey umurumda değildi. ⛔
194 notes · View notes
mutsuzsexykadinlar · 6 years
Text
🌼SEXY KÜRD KIZI SEVDA🌼
🎈ASLEN TRAKYALI AMA ANKARADA YAŞIYORMUŞ EŞİNDEN AYRILINCA ANKARAYA TAŞINMIŞ.
Tumblr media
🔞BÜYÜK YARAKLI ERKEKLERDEN HOŞLANIYORMUŞ. SAYFAMIZ TAKİPÇİLERİ ÇOĞALDIKTAN SONRA...
Tumblr media
HOŞLANIP BEĞENDİĞİ YAKIŞIKLI VE BÜYÜK YARAKLI BİR TRAKYA ERKEĞİ OLURSA ONUNLA ANKARADA FLÖRT EDEBİLİRMİŞ..
67 notes · View notes
mutsuzsexykadinlar · 6 years
Text
🌼YENGEM DUL KALINCA SEN SİK DEDİ🌼
🔞📕Merhaba değerli aile içi sex hikayeleri okurları arkadaşlar,ismim Hakan,bi kaç ay evvelce yaşadığım bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum,yaşım 35 uzun boylu atletik vücutlu yakışıklı bir erkeğim,hikayem yengemle aramızda geçti,yengem 36 yaşların 1.70 boylarında beyaz tenli sarı saçlı,yeşil gözlü balık etli hoş bir hatun,o güne kadar yengemi sikmek gibi bir kanaatim olmamıştı,ama hoş bir kadın bulunduğunun farkındaydım,bir akşam evimde oturmuş filim izleyip viski içiyordum,saat 01 gibi telefonum çaldı,arayan dayımdı,kent dışında bulunduğunu yengemin de dışarıda bulunduğunu söyledi,yengem eğlenmek amacıyla arkadaşlarıyla dışarı çıkmış,dayım yengemi aramış ama telefonda sesi pek iyi gelmiyormuş,bana büyük ihtimalle yengen içkiyi çok kaçırdı,dışarıda rezil olmasın onu gittiği mekandan alıp,bizim eve bırakır mısın dedi,bende olur dedim,üzerime bir şeyler giyip yengemin bulunduğu mekana gittim,canlı müzik oluşturulan meyhane tipi bir yerde eğleniyorlardı,masada yengemin dışında 3 bayan dostu daha vardı,onları tanımıyordum,ama çok çok içki içmişlerdi,hepsi hususşmakta güçlük çekiyorlardı,tam manasıyla kelle olmuşlardı,yengem beni görünce dayın mı seni gönderdi,ben iyim namacıyla seni yordu gibi cümleler kuruyordu,yanındaki bayanlardan birisi madem yanlarımızda bir erkek var cluba gidebiliriz dediler,esasen ardından diğer bir mekana geçmeyi başa koymuşlar,kıyafetlerinden belliydi,hepside mini etek ince çorap çizme tipi giyinmişlerdi,hatta birinin eteği çok kısaydı götüne kadar açıktaydı,tabi yengem denen şıllık da onlardan aşa kalmamış,kadife kara mini etek ,kara dantelli çorap,süet çizme,kırmızı rujuyla tam bir fahişe gibi olmuştu,o güne kadar sikmeyi düşünmediğim yengem benim yarrağımı kazık gibi yapmıştı,ben diğer bir mekana gitmek istemediğimi söyledim ,dilerseniz hepinizi evlerinize bırakayım dedim,diğer kadınlar biz eğleneceğiz dediler,yengem ben sarhoş oldum,diğer bir yere gidemem Hakan sen beni eve götür dedi,mekandan kalktık arabaya doğru yürürken mekanda oturan diğer masalardaki insanlar benim önüme bakıyordu.zira yengem yarrağımı değnek gibi yapmıştı,saklamam imkansızdı,yengem yürürken sekiz çiziyordu,vale arabayı getirdi yengem sağ tarafa oturdu,vale denen piç yengemin verilen frikikle göz banyosu yapıyordu,yengem kırmızı dantelli bir kilot giymişti,aklıma bir sürü şey gelmeye başladı,yengem ve arkadaşları namacıyla fahişe gibi giyinip çıkmışlardı,yoksa dışarıda birilerini bulup kendilerini mi siktireceklerdi,hazır dayımda kent dışındaydı,bu düşüncelerle dayımların evinin yolunu tuttum,yengem içkinin etkisiyle başını zor tutuyordu gözleri kapanıyordu,ben kendimi zor tutuyordum amını parmaklamak,göğüslerini avuçlamak istiyordum ama çekiniyordum,yarrağım kazık gibi olmuştu,fermuarımı açıp yarrağımı dışarı çıkardım elimle sıvazlamaya başladım,yengemin gözleri kapalı yarı uyku halindeydi,bir ara çok var mı dedi,korkudan derhal yarrağımı yerine sokup fermuarımı kapattım,yenge 10-15 dk yolumuz var dedim ,çok çişim geldi dedi,bu cümlesi beni iyice tahrik etmişti,yakınlarda benzinlik gibi bir şey yok,acilse sağa çekeyim yolun kenarına işersin dedim,olur ama sen arabadan inme dedi tamam dedim,sağa yanaştım 4’lüleri yaktım yengem zar zor indi arabadan,sözde benim görmemem amacıyla arka tekere doğru yaklaştı,tabi hesap edemediği bir husus vardı,tam dikiz aynasının görüş açısındaydı,karanlık bulunduğu amacıyla 4’lülerin ışığı yandığında görebiliyordum,eteğini yukarıyaya sıyırdım fileli kilotlu çorabını ve kırmızı dantelli kilodunu indirdi,işemeye başladı sağ cam açık bulunduğu amacıyla ses geliyordu,baya işedi,sonra kilodunu çorabını çekip eteğini indirip arabaya bindi,eve doğru devam ettim evin önüne geldiğimde arabayı park ettim,sende yukarıyaya gel 1-2 duble bir şeyler içeriz dedi,yenge meşrubat halin mi kalmış uyu dedim,olmaz esasen ben eve çıkamam ayakta zor duruyorum dedi,binaya girdik koluna girdim sendeliyordu,parfümü çok etkiliydi başımı döndürmüştü,esasen bende evde 2 duble viski içmiştim hafiften bende çakırdım,kapıya geldik çantasından anahtarı bulamıyor,çantayı bana verdi anahtarı bul dedi,çantayı karıştırırken 2 adet prezervatif gördüm,iyice şaşırmıştım,dayımda yoktu kiminle sikişecekti,bir kadın namacıyla çantasında prezervatif taşır diye düşündüm,neyse anahtarı bulup kapıyı açtım,yengem içeri girer girmez yere oturdu tabi am göt meydandaydı,o sırada telefonum çaldı arayan dayımdı,ne yaptın dedi,bende şimdi eve girdik dedim,işin yoksa bizde kal dedi,yok dayı yengemi yatırayım eve geçerim dedim,o o kadar meşrubat ne derdi varmış sor o sürtüğe dedi,şaşırmıştım karısına namacıyla sürtük diyordu,dayı esasen sorsam da cevaplayamaz dedim,kapattık telefonu,yenge hadi salona geçelim dedim yardım et o vakit dedi zar zor yerden kaldırdım,üstünde kara bir gömlek kara bir ceket vardı,saçlarını at kuyruğu yapmıştı,gömleğinin 2 düğmesi açıktı,sütyeni görünüyordu ,oda kilodunun renginden kırmızıydı,göğüsleri patlayacak gibi duruyordu,üstündeki ceketi çıkardım çizmelerini çıkarmadan salona geçtik,hadi içki koyda içelim dedi,olur da rakı var mı dedim,zira yengem mekanda rakı içmişti,karıştırmasını istemedim,rakı yok viski var dedi,o vakit ben içeyim sen içme dedim,zira ben evde viski içmiştim,yok içicem nasıl olsa eve geldik sende yanımdasın bir şey olmaz dedi,tamam dedim 2 duble viski koydum salona geldim,teyzem koltuğa yayılmış sigara içiyordu,sigarayı tam bir orospu gibi çekiyordu,bacaklarını ayırmış her yeri ortadaydı,o an cep telefonumda çaktırmadan 1-2 resim çektim 31 çekerken bana malzeme olsun diye, TV’den müzik kanalı açtım viskilerimizi içmeye başladık,yenge daha iyiysen biraz sohbet edelim dedim,olur dedi,namacıyla bu kadar çok içtin dedim,dayın denen pezevenk iş amacıyla kent dışında değil dostuyla tatil yapıyor dedi,içkinin etkisiyle yengem çok rahat hususşuyordu, nereden biliyorsun sanmıyorum dedim,mesajlarını okumuş nerede kalacağını dahi biliyormuş,erkektir küçük tefek kaçamak olur boşver dedim,küçük tefek kaçamak değil,20 yaşında üniversite öğrencisi bir kızla takılıyor,ona ciddi paralar yediriyor dedi,dayımın varlıklı bir adamdı,o kıza Jeep almış ev almış her hafta hesabına yüklü miktarda para gönderiyormuş dedi,şok olmuştum sanırım aşık olmuş yoksa namacıyla yüklü para bedenine dedim,kız bunu sömürüyor yoksa dayının sikine istek değil dayının 13 cm lik siki var hangi karıya yeter dedi,şok olmuştum yengem hem çok rahat hususşuyordu hemde dayımın çükünün 13 cm olmasına şaşırmıştım,birazda gururlandım zira benim yarrağım 21 cm ve bilek kalınlığında hatırı sayılır bir alet,bugün planımı bozdun,gelmeseydin dayına boynuzu takacaktım dedi,yok sen yapmazsın dedim,viskiler bitmişti 2.dubleyi koydum geldim,yengem bu gece burada kal geç oldu hem sende alkollüsün dedi,belki yengemi sikerim düşüncesiyle kabul ettim,yengeme dayımın şortu var mı onu giyim dedim,zira giydiğim pantolondan kalkan yarrağım iyice rahatsız etmeye başladı,dolapta hususmunu tanım etti,şort giydim gözüm yatağın üstüne takıldı,tür tür sütyen kilot vardı,belli ki yengem evden çıkmadan evvelce bunları denemişti,alıp bir kaç adedini kokladım giyip çıkarmıştı,buram buram am kokuyordu,bir kilot ilgimi çekti beyaz dantelli idi ama am kısmının denk geldiği yerde fermuar vardı,ilk kez görmüşbütün farklı geldi,kilodu çıkarmadan fermuarı açıp direk amcığa sokulurdu bu beni garip tahrik etti,o sıra yengem seslendi,2. Çekmecede kara saten geceliğim var onuda getir dedi,gecelik çok kısaydı götünü dahi kapatmazdı,şort beni rahatlatmıştı,yarrağımı sağ taraftan dizime doğru salladım,salona girer girmez yengem direk yarrağıma odaklandı,bende farketmemiş gibi yapıyordum,hadi yardım et kıyafetimi değişeyim dedi,ilk evvelce süet çizmelerinin fermuarını açtım çizmeleri çıkardım ayak parmaklarını kırmızı oje sürmüştü,amı götü ortadaydı başımı döndürmüştü,sonra eteğini de çıkardım onun bu tavırlarından sonra bende rahat hareket ediyordum,sonra dantelli kilotlu çorabını çıkardım,bacakları bembeyaz ve pürüzsüzdü,üstündeki gömleğinde düğmelerini çözdüm,sütyen ve kilotla kalmıştı,sütyenimin kopçasını aç dedi, çok büyükte göğüsler fırladı yerinden,dayımın aklını sikiyim bu karı boş bırakılır mı dedim,tam bir porno yıldızı gibiydi,yatağın üstünde kilotlar var bana 1 adet kilot getir onuda değiştireyim işerken damlamıştır dedi,hangisini getiriyim dedim,hangisi hoşuna giderse onu getir dedi,mesajı almıştım yengem bu gece bana kendini siktirecekti,bahsettiğim beyaz fermuarlı olanı alıp geldim,kırmızı kilodunu hiç çekinmeden çıkardı,muhteşem amı karşımdaydı traş eder iken üçgen bir kıl bırakıp biçim yapmıştı,ben gitseydim bu gece net birine siktirecekti kendini,beyaz fermuarlı kilodunu giyip ayağa kalktı geceliği giydir dedi,üstten geceliği giydirirken gerisinde hafif hafif yarrağımı dayıyordum,tam o sırada şortumun üstünden yarrağımı avuçladı,dönüp madem bu kadar güzel yarrağın var bana namacıyla dışarıda yarrak aratıyorsun oğlum dedi,o an dudaklarımız birleşti başladık sevişmeye deli gibi emişiyorduk,dudaklarımızı koparırcasına,sonra yengem beni koltuğa itti şortumu indirdi yarrağım yerinden fırlaşmıştı,eliyle biraz sıvazladı,offf yavrum bu ne kadar kalın bir yarrak,ben bu yarrakları yalnızca porno filimlerde var bilirdim dedi,başı mantar gibi çok güzel pürüzsüz dedi,gidip elin karılarına yediriyorsun bu yarrağı benim neyim eksik dedi,eksiğin yok çokn var orospu dedim,evet senin orospunum beni yarrağa doyur dedi,ağzına alıp sakso çekmeye başladı,aslında çok güzel sakso çekiyordu ama ağzına sığmıyordu,yarraktan inip daşşaklarımı yalamaya başladı,daşşaklardan inip göt deliğimi dilliyordu,yarrağım kazma sapı gibi olmuştu ilk defa bir kadın bana bunu yapıyordu ,orospu yengem husussu ile ilgili uzmandı,yengem sakso çekerken telefonum çaldı arayan dayımdı,ben telefonu açtım yengem umursamadan saksoya devam ediyordu,dayım var mı bir problem dedi,yok ne problem olsun yengem uyudu bende salonda tv izliyorum eve gitmedim dedim,iyi yapmışsın dedi,bilmiyordu ki karısı o an yarrağımı yalıyordu,telefonu kapattım ne diyor dedi,yengeni iyi sik karının gözü yarrak görsün dedi dedim J tabi ki şakaydı,oda ufacık çüküyle kahpe dostuyla takılsın,bu saatten sonra amımda olmaz ben yarrağın kralını bulmuşum dedi,gel birazda ben senin amcığını yalayıp dedim 69 pozisyonuna geçtik amına dilimi sokup çıkarıyordum yengem inliyordu,ara sıra göt deliğini yalıyordum,parmağımla göt deliğini yokluyordum,yengem inleye inleye ilk orgazmını yaşadı,amından akan bütün sıvıları yaladım,yengemi sırt üstü yatırdım göğüslerinin arasında gidip gelmeye başladım,elleriyle göğüslerini birleştirip bana yardımcı oluyordu,hadi bundan sonra karın yap beni dedi,tamam dedim amına koyduğumun fahişesi dedim,yarrağımın başını amına dayadım girmiyordu,yengemin amı daracıktı,belli ki dayım iyi sikememişti,yavaş yavaş ittirdim ama yarısı girmişti yengemin gözlerinden yaş geliyordu,aslanım benim koca yarraklı yakışıklı herifim benim diye inliyordu,yavaş yavaş amı alışmaya başlamıştı,canını yakmamak amacıyla yavaş yavaş sokup çıkarıyordum,amcığı iyice gevşeyince daha süratli gidip geliyordum,bundan sonra köklemiştim daşşaklarım amını altını vuruyordu salon şap şap sesleriyle inliyordu,yengem sıksık birşeyler söylüyordu,yarrağına kurban olurum,koca başlı yarraklı erkeğim diye inliyordu,süratli süratli sikiyordum yengem bundan sonra çıldırmıştı sırtımı tırnaklıyordu,daha çok dayanamadım yengemin amacıylae boşalmaya başladım ,böğüre böğüre boşalıyordum uzun vakittir bu tür çok boşalmamıştım,yengemde aynı anda 2.orgazmını yaşadı,boşalmama karşın ben gidip gelmeye devam ediyordum,ben boşaldıktan sonra yarrağım inmiyor,tekrar sertleşiyor,bu özelliğimi seviyorum 2.kez boşalmak amacıyla beklemem gerekmiyor,yengemde ilk kez denk geldiği amacıyla şaşırdı,sen boşaldın yarrağın hala odun gibi dedi,benim yarrağım inmez nettisiz seni 4 saat sikerim dedim,ohhhhh koçum benim dedi,pozisyon değiştirelim dedim domaldı,biraz bu biçimde amını sikmeye başladım,yengem inleye inleye 3. Kez orgazm oldu,sikerken götünü tokatlıyordum orospu yengem kuduruyordu,domaldığı amacıyla götü karşımdaydı,bir ara kara incisi gözüme takıldı sikmeyi düşündüm alabilir miydi,yarrağımı amından çıkarıp götüne dayadım,n’apıyorsun dedi,seni götünden sikicem dedim ,ben götveren miyim dedi,sen 1 numaralı orospusun dedim,ohhh çekti ama bu biçimde götüne sokamazdım,yenge krem var mı dedim çantamı getir dedi,çantayı açtı kremi verdi o prezervatifler ne geziyor çantanda dedim,bugün birini bulacaktım dedi,yumUşak bir tokat attım yüzüne biz dışarı karı siktirmeyiz sikilecek bir am varsa ben sikerim dedim,yok bu yarrakdan sonra yapar mıyım ben tokmakçımı buldum dedi,aferin orospu dedim,biraz göt deliğini biraz yarrağımı kremleyip hafif hafif sokmaya çalıştım ama girmiyordu yüklendikçe yengem altımdan kaçıyordu,göbeğinden kavrayıp kaçmasını engelledim,birden bütün gücümle yüklendim,yengem bir çığlık attı bütün binada sesi yankılandı,bundan sonra göt deliği açılmıştı yavaş yavaş gidip geliyordum,beni mahvettin göbütün parçalandı hayvan diyordu,ben o hususştukça sus orospu diyip götünü tokatlaya tokatlaya daha sert sikmeye başladım,20-25 dk sonra iyice dolmuştum göt deliğini akıtmaya başladım,ben 2 kez yengemde 6 kez orgazm olmuştu ikimizde çok yorulmuştum yatağa girip uyumaya başladık çırılçıplak yatmıştık yengem götünü yarrağıma dayayıp uyumaya başladı,2-3 saat sonra ben uyandım,baktım yengemin götü kabak gibi karşımda derin bir uykuda,benim yarrak derhal hazır ola geçti,amına biraz sokmaya çalıştım amı kuru bulunduğu amacıyla girmiyordu,derhal tükürüğümle elimi ıslatıp yarrağıma sürdüm hafif hafif girmeye başladı,bu sırada yengem uyandı,doymadın mı olum ne yarrak varmış sende ,gece gündüz hazır dedi,sus orospu sen uyu dedim,yengem yarı uyanık sikiyordum,15-20 sikip sonra boşaldım yarrğımı amından çıkarmadan uyudum,sabah uyandığımda yengem yarrağımı yalıyordu,kahpe 40 senenin acısını 1 gündemi çıkarıcan dedim,hususşma dedi,yarrağı eliyle amına yerleştirip zıplamaya başladı,o gün akşama kadar bir çok kez yengemle sikiştik evin her yerinde yakaladığım yerde siktim onu,sanırım yengem bana aşık oldu,yengem gibi iyi bir sikici arayan bayanlar bana ulaşabilirsiniz⛔
166 notes · View notes
mutsuzsexykadinlar · 6 years
Text
🌼KOCAM YOKKEN KAPICIM BANA TECAVÜZ ETTİ🌼
📕Merhaba sizlere anlatacağım hikayem kocam evde yok iken kapıcımız bana evde zorla tecavüz etti. Evliyim ve Ankara’da 4 katlı bir apartmanda oturuyoruz. Kocam da ben de bankacıyız. O gece kocam geç gelecekti. O aralar müfettişler şubeyi denetliyordu ve kocam birkaç gecedir gecikiyordu. Ben sıkkın bir halde televizyon izliyor ve gelişini bekliyordum.
Bir anda elektrikler kesildi. Dışarıya baktığımda diğer apartmanlarda ışıkların yandığını fark ettim. Muhtemelen sigortalar atmıştı. Sigortaları kaldırdım ama elektrikler gelmedi. Benim anlayamayacağım bir arıza olmuştu. Kocamın gelmesi daha uzun sürebilirdi.
Biraz mum ışığında oturduktan sonra evde tek başıma ürperdiğimi hissettim ve aşağıya inip kapıcımızı çağırdım. Kapıcımız Çetin oldukça sessiz, evli, yaklaşık benimle ve kocamla aynı yaşlarda bir adamdı. Çok sert yüz hatları vardı ve birkaç kez bana arkamdan baktığını hissetmiş, rahatsız olmuştum. Ama böyle bir durumda hiç tereddüt etmeden sigortalara bakması için yukarı çağırdım. Birkaç dakika sonra yukarı geldi, sigortalara baktı ve tamir edebileceğini söyledi. Takım çantasını aşağıdan alıp geri geldi.
Sigortalar sokak kapısının hemen arkasında olduğundan kapıyı kapattı ve merdivenin tepesinde mum ışığında çalışmaya başladı. Ben de elimdeki mumla onu seyrediyordum. Oldukça ağır bir rakı kokusu geliyordu Çetinden. Bu mesafeden bile midem bulanmıştı. Biraz çalıştıktan sonra konuşmaya başladık.
Çok garip bakışları vardı. Sanki karşısındakini öldürmek istermiş gibi bakıyordu. Karanlıkda bir yandan, bu adamdan iyice korkuyordum. Bir şeyler anlatıyordu ama ben onu dinlemiyordum. Bir an önce bitirip gitmesini istiyordum. Daha sonra kocamın nerede olduğunu sordu ve ben de hayatımın hatasını yapıp bu gece çok geç geleceğini söyledim.
Biraz daha uğraştıktan sonra bir anda bakışlarını yine bana çevirdi. Sonra önündeki mumu üfleyerek söndürdü. Ben ne oldu bitti mi diye sorarken bir anda yanımda belirdi. Elinde bir tornavida vardı. Beni ensemden tutup kendine doğru çekti. Korkudan elimdeki mumu düşürdüm. Sesim kesilmişti, boğazım düğümlendi. Beni kendine yaklaştırıp sessiz olmamı yoksa beni öldüreceğini söyledi.
Karısı 1 haftalığına köye gitmişti ve onun burada olduğunu bilen kimse yoktu. Bir eliyle tornavidayı boğazıma dayadı. Diğer eliyle de kalçalarımı elliyordu. Ben hala korkudan titriyordum, gözlerimi kapatmıştım. Elini kazağımın altından soktu ve göğüslerimi okşamaya başladı. Ve daha sonra eşofmanımın içinden amımı tuttu. Sıkıca bastırıyordu. Ben hala gözlerimi açamıyordum. Birden eliyle ensemi arkadan kavradı ve beni salona götürdü. Koltuğun üzerine doğru domalttı.
Eşofmanımı ve kilodumu sıyırdı. Bir yandan da tornavidayı hala boynumda tutuyordu. Götümü koparırcasına sıkıyor, amımla oynuyor, klitorisime bastırıyordu. Derken orta parmağını amımdan içeri soktu. Parmağıyla deliği iyice alıştırdı. Ben sadece korkuyordum. Orada öyle götüm yukarı dikilmiş vaziyette bekliyordum. Biraz sonra amımın etrafında sımsıcak bir kazık hissettim.
Aman tanrım adamın yarrağı kocamınkinin iki misli vardı. Oldukça acılı olacaktı. Çetin hiç konuşmuyor ama hızlı hızlı soluyordu. Nefesi rakı kokuyordu. Birden amımı yırtılırcasına dolduğunu hissettim. O ilk hamleyle birlikte nefesim boğazımda takılmış, öksürmeye başlamıştım. Çetin şimdi beni feci şekilde sikiyordu. Sikinin büyüklüğünü hissediyordum ama gözümde canlandıramıyordum. Öksürüğüm kesilmişti. Çetinin geliş gidişleri sırasında içimde garip bir zevk duygusu hissetmeye başladım.
Ama bir yandan kendimden çok utanıyordum. Böyle bir durumda nasıl zevk alabilirdim. Ama korkuyla karışık sikilmek ve Çetinin o inanılmaz yarrağı içimde fıtınalar koparıyordu. Ama bunu Çetine belli edemezdim. Bir ara kendimi tutamayıp inledim. Çetin inlememi duydu ve daha hızlı köklemeye başladı.
Seni orospu demek zevk aldın ha diye fısıldıyordu. Ben cevap veremiyordum, boğazım hala düğümlüydü ama isteğim dışı inlemeler çıkıyordu ağzımdan. Biraz sonra feci bir titremeyle boşaldım. Bu orgazmı hayatım boyunca hiç unutamayacağım. Çetin de boşaldığımı fark etti. Sanki öfkelenmişti. Gidiş geliş ritmi yavaşladı. Birşeyler homurdanıyordu. Ben hiç birşey söyleyemiyor ama sürekli inliyordum.
Biraz sonra Çetin madem çok zevk aldın bi de bunu deneyelim bakalım dedi ve yarrağını amımdan çıkardı. Sanki bu işin bitmesini hiç istemiyor gibiydim. Resmen tecavüze uğramıştım ve garip bir şekilde inanılmaz zevk almıştım. İçim zangır zangır titriyordu. Çetinin sırılsıklam olmuş yarrağını biraz sonra götümde hissetim. İşte şimdi ölecektim. Daha önce hiç arkadan almamıştım. Son bir çabayla boğazımı ıslattım ve lütfen yapma diyebildim. Çetin ise ne o, biraz önce çok hoşuna gidiyordu ama diye cevap verdi.
Anlaşılan tecavüz esas şimdi başlıyordu. Gerçekten de Çetin zorlaya zorlaya o koca yarağını götüme soktu. Biraz öncekinden çok daha delice sikiyor, benim zevk inlemelerimi de acı çığlıklarına çeviriyordu. Gerçekten iç organlarım yırtılacak gibi hissediyordum. Artık çığlıklarım oldukça yüksek seli olmuştu. Çetin tornavidayı boğazıma bastırıyor ama ben kendimi engelleyemiyordum. Çetin daha fazla dayanamadı ve götümün içine boşaldı.
Saatime baktım. Çetini çağırmak için aşağıya ineli tam 1 saat olmuştu. Yaklaşık 45 dakikadır tecavüz ediliyordum. Çetin beni de peşinden sürükleyerek banyoya girdi ve temizlendi. Ben ise oracıkta yere yığılmıştım, ayağa kalkacak halim yoktu . Çetin eğer bunu kimseye anlatırsam beni ve kocamı öldüreceğini söyledi.
Zaten hiç bir şey kanıtlayamazmışım. Giderken sigortalara dokundu ve elektrikler yeniden geldi. Ben hala yerde yatıyordum. Sonra kalktım ve duş aldım. Götüm kanamamıştı ama çok acıyordu. Ben duş alırken hala yaşadığım orgazmı düşünüyordum. Çok düşündüm ve bu olayı kimselere anlatmadım. Kocamı başka bir semte taşınma konusunda ikna ettim ve birkaç hafta sonra taşındık. Çetini bir daha hiç görmedim. Ama hala mastürbasyon yaparken onu düşünüyorum.⛔
214 notes · View notes
mutsuzsexykadinlar · 6 years
Text
🌼HASTANEDE DOKTOR BENİ BAĞIRTARAK SİKTİ🌼
📕Merhaba ben hastanede yada otobüs de sık sık sitenize giriyorum mobil olarak burada ki seks itiraflarını genelde okuyorum yorum yapmadan işim bitince çıkıyorum, başımdan geçen bir olayı size anlatmak istiyorum… İsmim Mükü, 29 yaşındayım, sarışınım, 1.75 boyundayım ve hemşireyim. Sizlerle paylaşmak istediğim olay yaklaşık 1 yıl önce, çalıştığım hastanenin yoğun bakımına işe başlamam ile birlikte başımdan geçti (Ama ne geçti, harika idi!) İşe başladığım ilk gün kapıdan içeriye girdiğimde gördüğüm Doktor, ilerde beni evire çevire, inlete inlete sikecek olan kişi idi. Doktorla tanıştık, oturup bir çay içtikten sonra nöbet çıkışı olduğu için gitti. Ama ben o günden sonra Doktoru hiç aklımdan çıkaramadım. Daha sonraları orda çalışan en kıdemli Doktorlardan birisi olduğu için, ben de o hastanede çaylak olduğum için beni o Doktorun yanına vermeye başladılar, bana işi öğretmesi için. Doktor çok karizmatik, asi, hırçın, herkese her istediğini yaptıran birisi idi. Hiç kimse ona bir şey söyleyemiyor, söylemeye çekiniyordu. Bu halinden benim de umutlarım kırılmaya başlamıştı.
Uzun geçen gece nöbetlerinde Doktorla sohbetlerimiz artmaya, samimiyetimiz ilerlemeye, birbirimize iyice yakınlaşmaya başladık. Hatta iş çıkışlarında birlikte gezmeye, eğlenmeye gidiyorduk. Daha sonraları ona kocamdan memnun olmadığımı, benimle ilgilenmediğini falan anlatmaya başladım. Doktor durumu anlamış olacak ki, bana karşı olan bakışları bile değişmeye başladı. Daha sonraları Doktorla akşamları netten yazışmaya, kaynaşmaya başladık. Artık izin günlerimizi de Doktorla birlikte geçirmeye başlamıştık. Ama artık benim dayanacak gücüm kalmamıştı, Doktorla deliler gibi sevişmek istiyordum.
Nöbetçi olduğumuz bir Cumartesi günü kendimi hazırladım. Bir gün önceden kuaföre gidip ağdamı yaptırdım, tüm bakımlarım ile birlikte. İşe geldiğimizde Doktor hemen bendeki değişikliği fark etti. Biraz konuştuktan sonra işlerimizi yapmaya başlatık. O gün çalıştığımız birimde sadece 2 hasta olması işimizi kolaylaştırdı. Herkes paydos edince, nihayet Doktorla başbaşa kalmıştık. İçerideki dinlenme odamıza geçtik. Doktor başını masaya koydu, yorgun olduğunu, dinleneceğini söylüyordu. Ben de fırsattan istifade Doktor uyuyordur diye tüm cesaretimi toplayıp elini tuttum. Başta hiç bir şey yokmuş gibi elime sarılan ve uyumaya devam eden Doktor, daha sonra elimi öpmeye yalamaya başladı. Şaşırmıştım. O da bunu bekliyormuş gibi kalkıp üzerime geldi ve dudaklarıma yapıştı. Karşı koyacak halim yoktu, günlerdir Doktorun beni sikmesini hayal ediyordum. Ben de ona ateşli bir şekilde karşılık veriyordum…
Doktor daha sonra hızlı bir şekilde üzerimdekileri çıkardı. Beni yatırdı ve tüm vücudumu hızlı bir şekilde yaladı, giymiş olduğum tangayı hiç çıkartmadan, amımı götümü yalamaya devam etti. Eriyip bitiyordum. İçime girmesi, beni sikmesi için yalvarmama rağmen, Doktor, “Dur acele etme, zevkine varalım, zaten dün karım huysuzlandı, 3. postadan sonra vermedi!” deyince aslında başıma gelecekleri tahmin etmiştim. Doktor daha kendi üzerindekileri çıkartmadağından, onu yavaşça soydum. Ama soydukça içimdeki heycan artıyordu. Doktorun külodunu indirdiğimde gözlerime inanamadım, o devasa siki nasıl alacağımı düşünmeye başladım. Çünkü kocam benden 7 yaş büyüktü ve Doktorun sikine nazaran çok küçük bir siki vardı ve 15 günde bir kez anca benim zorlamamla birlikte oluyorduk. Dahası, kocamla evlenmemizin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen, benim kızlık zarım elastik olduğu için daha yırtılmamış, amım tam açılmamıştı. Bunu Doktora anlattığımda, “Yat bakalım şöyle, bana Delikçi Doktor derler, hallederiz…” dedi.
Doktor amımı tekrar yalamaya başladı. Zevkten uçuyordum. Doktor kocamın bana hiç yapmadığı şeyleri yapıyor, dilini amıma sokuyor, götümü okşuyor ve götümü hoyratça parmaklıyordu. Boyum uzun olmasına rağmen hassas bir yapım olduğu için, parmakları bile götüme müthiş bir acı veriyordu. Yalamayı bırakıp yavaşça üzerime uzandığı anda, o devasa yarağın kıpkırmızı olan kafası amıma dayandı. Tedirdin olduğumu anlayan Doktor daha yavaş bastırmaya başladı. Ama ne olursa olsun onu içime almak istiyordum. Böyle bir zevki daha önce yaşamamıştım. Doktor ittirdikçe benim inlemelerim artıyordu. O da bundan faydalanarak daha fazla ittiriyordu. Bir anda kollarıyla beni yukarıya kaldırıp, beliyle de sikini bastırarak, fazla sikilmemiş amıma girmişti. O sik sanki ta beynime kadar ulaşmış, beynimi sikiyor gibi hissediyordum. Acıdan sesim kesildi, nefes almakta bile güçl��k çekiyordum. Ama Doktor harika sikiyordu beni. Tam bir erkek gibi, sert ve haşin vuruşlarla amımın derinliklerine ulaşıyor, aklımı başımdan alıyordu.
Bu git-gel’ler yaklaşık 30 dakika aralıksız sürdü. Ben bu arada kaç defa boşaldığımı hatırlamıyorum, ama Doktor hiç boşalmadı. Sonunda “Daha ne kadar sikeceksin Doktor, yeter bayılacam.” dedidiğim anda, “Siz kadınlar hep böylesiniz, önce yarak diye kudurursunuz, sonra sağlam bir sikici buldunuz mu, yeter diye yalvarırsınız!” diye bana sitem ediyor, ama hiç durmadan daha sert darbelerle amıma girip çıkmaya devam ediyordu. Yaklaşık 15 dakika sonra kasılıp inlemeleri arttı ve tüm menilerini son damlasına kadar içime boşalttı. Ben altında kıvranıp kalkmaya çalıştıkça, “Dur hepsi amına boşalsın, öyle kalk!” dedi. Ama bilmediği birşey vardı, korunmuyordum. Bunu ona söylediğimde deli oldu, “Hem kendini siktiriyorsun, hemde korunmuyorsun!” derken üzerimden kalktı ve koltuğa akan kanları gördü. “Bak birşey olmaz, kızlığın yeni gitti daha, kanla birlikte hamile kalmazsın.” dedi.
Nöbet bitimi olduğu için temizlenip üzerimizi değiştirdik. Beni kocam almaya geleceği için, o günlük sikişmemiz okadarla kaldı. Daha sonraki bir gece nöbetinde Doktor beni tam 5 posta sikti. İlerleyen haftalarda ise arka kapımı dağıttı…⛔
156 notes · View notes