Tumgik
Text
Sesi kesik ayazlı bekleyiş,
Yorganın üstü üşür altı katmerli sancı
Odanın ortasında tozlu bir kilim,öyküsü senin Adımların ve koşuşmaların cıvıltısında öksüz
Bir demlik çay,
Her dem gözlerin,içimin türküsü
Kapı gıcırdar aralık aralık önce nefesin sonra gülüşün ve adımın kaçar kollarıma
Yere serili bir minder mihrabında ay parçası siretin
Eteklerinde gül kokulu baharlar
Saçlarında ekili papatyadan taç.
Göğe asılı bakışların ardı
Bir panjur aralıklı ışık hüzne hüzne yanaklarında şakır
Elinde bir dirhem arpa ile pencerenin yanağında öten rüzgar
Kanatlarında şenlik
Saçıla saçıla gün ağrıyor,
Ayaklarında mes toprağa değiyor yağmur
Dolunayın öyküsüydük biz,gözlerine aşık..!
olurmu olur
DOSTIM.....
14 notes · View notes
Text
Tumblr media
'CENNET' dört kişinin özlemini çeker...
Onlardan biri de Ramazan ayı'nda 'ORUÇ' tutandır...
GÜL KOKULUM (S.A.V.)
BEREKETLİ BİR SAHUR AFF OLUNMUŞ BİR KUL EYLESİN RABBİM BİZLERİ İNŞAALLAH ....
11 notes · View notes
Text
undefined
instagram
5 notes · View notes
Text
Tumblr media
Yâni insan bir sebeple bir haksızlığa, bir zulme mâruz kalır, başına bir felâket gelir, hapse de mahkûm olur, zindana da atılır. Bu sebep haksız olur. Bu hüküm bir zulüm olur. Fakat bu vâkıa adaletin tecellisine bir vesile olur. Kader-i İlâhî başka bir sebepten dolayı cezaya, mahkûmiyete istihkak kesbetmiş olan o kimseyi bu defa bir zâlim eliyle cezaya çarptırır, felâkete düşürür. Bu, Adalet-i İlâhînin bir nevi tecellisidir.
Risale-i Nur-Emirdağ Lâhikası 2/81
7 notes · View notes
Text
Tumblr media
Yâ Rabbî! Yâ Hâlıkî ve yâ Hâlık-ı külli şey!
Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilatıyla ve bütün mahlukatı bütün keyfiyatıyla teshir eden kudretinin ve iradetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve rahmetinin hakkı için nefsimi bana musahhar eyle!
(Lem'alar, Risale-i Nur)
7 notes · View notes
Text
undefined
youtube
Rabbim!
Huzursuz ruhlara huzur,
sevgisiz gönüllere sevgi, karanlıkta kalanlara nur,
yolunu yitirenlere şuur,
Sensizlere Seni ver...
Amin Amin Amin
11 notes · View notes
Text
Tumblr media
Yoldan geçtik geçiyoruz da
Özlüyoruz öyle Akdeniz gibi
Bir duvar buldum ağlamalı,ağlamaklı
Sus olup kimyası değişmeli insanın
Ağaça bakip dal olmalı yaprak sarmali
İzlere bakıp yorgunluğa dem vurur
Kimi İnsan belki hazan ile yol bulur son olur... Aldanan biz değiliz bırakıp giden de
Yoğrulmayı beklerken selâ ile sonu bulan
Belki anlamaz meşalesi yanarken su olur yol olur kader..
İzlerinde silinir giderim kim bilir belki dogrulurum
Ebced hesabına kaldiysam halimden ne anlar felek
Susamış içimden geçen yollar.
Sana veda ettim bil ey beni mahperimde ağlatan Mihridan
Ağaçlara diktim gözümü ağlasam geceye varmaz hâl
Sığmaz, yakmaz beni iki odun ateş acım senden sonra da devam eder yar...
7 notes · View notes
Text
Tumblr media
Ey sevgili…
Heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel..!
Huzur bulacağın kıyılarım senindir…
Umutların solar kurur da su bulamazsan…
Beraber sulayalım gözyaşlarım senindir…
Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al..!
Kanatlarım senindir…
Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir…*
Beni Allah'a emanet ederek giden sevgili,
Şu yeryüzünde senin tarafından değil Bir ömür, bir saniye bile sevilmiş olmayı, dünyadaki hiç bir nimete değişmem…
Mavi sevginin derinliğidir
Sevgili kımetli dost
Sevgili sevgilim..
DOSTUM________________
*Hz Mevlana
6 notes · View notes
Text
Tumblr media
Güneşe bakamaz oldu çicekler,
Savdılar çamurlu kirli ellerle.
Hangi umutla bakacak şimdi o
Hangi ışığı görüpte aydınlanıp serpilip büyüyecek.
Çarşaf çarşaf ziynetsiz sevişler, ardınca kahır.
Gülsuyu dökülmüş çehrelerde.
Bir sevdam var içimde
Bulutların da izlediği yol
Yağmurun mağrurlaştığı vakitlerde çıka gelen
Mahru; heyecanlar ayaklarıma dolaştığı bir an; Menekşelerin tutam tutam göğsüme doluştuğu
Bir vakit ki ! akşamları cemre cemre yere düşse yeğdir
Ve...
Ben;
Ses etme gönül denen yerdeyim....
Geniş alınlı bir sofa
Toz dumana koşan taştan atlar..
Nal seslerinde akşam ve sabahlar
Şakaklarına gün değer;
Kırı kırk yaracasına sancılı karınca avucuna düşmüş ahlar
Ve sen altın sarısı yelerinle göğün mavisine göz kamaştıran mahbubem.
.
DOSTUM
5 notes · View notes
Text
Tumblr media
“Ehl-i gaflet ve ehl-i dünya tarzında ve nefis hesabına olan muhabbetlerin;
dünyada belaları, elemleri, meşakkatleri çoktur.
Safaları, lezzetleri, rahatları azdır.”
Sözler
.....
“Nefsine muhabbet ise:
Ona acımak, terbiye etmek, zararlı hevesattan men etmektir.
O vakit nefis sana binmez, seni hevasına esir etmez.
Belki sen nefsine binersin. Onu hevaya değil, hüdaya sevkedersin.”
Sözler
4 notes · View notes
Text
Tumblr media
Şu dünyadan herbirimize birer dünya var, birer âlemimiz var. Fakat direği, merkezi, kapısı, hayatımızdır. Belki o hususî dünyamız ve âlemimiz, bir sahifedir. Hayatımız bir kalem.. onunla sahife-i a'malimize geçecek çok şeyler yazılıyor....
Hem o hususî dünyamız, âhiret ve Cennet'in muvakkat bir fidanlığı olduğunu derkedip, ona karşı şedid hırs ve taleb ve muhabbet gibi hissiyatımızı onun neticesi ve semeresi ve sünbülü olan uhrevî fevaidine çevirsek, o vakit o mecazî aşk, hakikî aşka inkılab eder.
Mektubat - 11
7 notes · View notes
Text
undefined
instagram
2 notes · View notes
Text
Tumblr media
Ramazan-ı şerifin gelişine sevinmek, bir iman belirtisidir.
Hayatında onun hatırına
O geldi diye değişiklik yapanlara
Ramazan, rahmetler yağdırır, Bolluk ve bereket getirir.
Ancak onun kıymetini bilen, onu hakkıyla karşılayıp ağırlayanlar, ondan hakiki anlamda istifade edebilirler
Zaman çok hızlı akıyor.
Daha dün gibi veda etmiştik ona
Hüzünle arkasından bakakalmıştı çoğumuz.
Camilerden, minarelerden bir çığlığa, bir içli ağlayışa dönüşen elvedalarla uğurluyorduk onu.
Bir daha gelir miydi, daha doğrusu bizimle bir daha
buluşur muydu acaba?
Ya da asıl dert ettiğimiz:
Bizi bir daha bulur muydu
Kalplerimizde tarifi imkansız bir kıpırtı, evlerimizde tatlıbir telaş Bundan dolayı hamd ve şükür etmeliyiz Cenabı Mevla’ya.
Bizi arındırmak, paklamak için bir fırsat daha verdi bize Yaradanımız.
Günahlarımızdan pişman olmak, hatalarımızı tamir etmek, daha doğrusu kendimize çeki düzen vermek için bir yeni sayfa daha açtı önümüze.
Affedici ve bağışlayıcı olan Rabbimiz yine merhamet etti bizlere.
Recep Allah’ın, Şaban Hazret-i Peygamber’in ve Ramazanda Müslümanların ayı olarak takdir edilmiş.
Ne mutlu, ne mübarek bir taksim!
Ve “Ramazan gelip geçtiği halde kendini affettirmeyene yazıklar olsun” şeklindeki kutlu uyarı var bir de.
Bu ayın bereketini ifade etmek için başka söze hacet mi var?
Allah Teâladan
bu ayın feyiz ve bereketinden hepimizi nasipdar etmesini diliyor
6 notes · View notes
Text
Tumblr media
Kendini Canini Korumaktan Aciz Korkak Zavallilar ..PİTBULL Besliyor !! TIPAN YEMİYORSA Dusman Sahibi Olmucan Arkadas ..Senin Besledigin Kanı Bozuk PİTBULL.lar .Milletin Cocugunu Parcalariyor PİTBULLAR YASAKLANSİN..
2 notes · View notes
Text
Tumblr media
Aziz, sıddık kardeşlerim!
Sizin mübarek ramazan-ı şerifinizi tebrik ediyoruz. Cenab-ı Erhamü'r-Râhimîn bu ramazan-ı mübarekenin hürmetine Rahmeten li'l-âlemîn olan Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın ümmetine rahmetiyle imdat eylesin, âmin! Âsâr-ı gazab-ı İlahî olan âfat ve dalaletlerden muhafaza eylesin, âmin! Ve Risale-i Nur şakirdlerini neşr-i envar-ı Kur'aniyede muvaffak eylesin, âmin!
Risale-i Nur-Kastamonu Lâhikası/142
11 notes · View notes
Text
undefined
youtube
4 notes · View notes
Text
Bilirim sonbaharların sarı kaderine yazılmış sonu hazin küçük bir öyküyüm ben
Kimselerin açıp okumadığı bir kitapt a üzerine hüzün tozları serpilmiş kederli gecelerin sonbahar rüzgarlarıdır belki de bütün bu yaşadıklarım Ki sonbahar yaprakları gibi dökülüp dökülüp savrulup gidiyor ömrüm elimden
Yalnızlığın en derin uçurumuna yaslanmış kalmışım yangın yüreğimle ey hayat. Sonunda gücüm tükenip düşeceğim belki ya da kendi yüreğimden taşınıp gideceğim kimsenin bilmediği, ulaşamadığı uğramadığı bir yanlızlık diyarına
Varsın karanlık geceler yokluğuma ağıt yaksın sahte sevgilerle avutsun hicranımı zaman
Kaç yıldır ki yaşamın uğramadığı mezarlıklar gibiyim içime binlerce ölü gömülü Dolaşıp duruyorum ağaçların dökülmüş yaprakları arasında sonbaharın sarı soluk yüzüne sürüyorum yüzümü yaprak yaprak Ağaçlara baktıkça nedenini bilmediğim ama acısını duyduğum sararmış hüzünler kaplıyor içimi
Bilmem bu kaçıncı çığlığımdır ey hayat sesimi duyuramadığın Bilmem bu kaçıncı imda
Şimdi vurulmuş bir kuş kanadı gibi duygularım sığınacağım dal da yok Yıpranmış paralanmış eski bir giysi gibi duruyor üzerimde ömrüm Her ihanet onulmaz bir yara açtı yüreğimde ne yapsam da faydasız.
5 notes · View notes