“Kendimi pek sevmem ben, yapmacığım. Ne sizin düşündüğünüz kişi, ne de olmak istediğim kişiyim. Toplum içinde bir maske takarım ve böylece kimse içimi göremez. Bu benim soytarı yüzüm. Sizi mutlu eden şeyler söyleyebilirim ve sizinle mutlu olurum.
Sinirli misiniz? ben de sinirliyim.
Bu kadar benzer olmamız ne ilginç değil mi?
Ben mutsuzum, ama bunu size söylemeyeceğim. Sadece sizin hislerinizi ölçeceğim. Aklınızı tartacağım ve ben bunu yaparken ruhunuz bile duymayacak. Merak etmeyin çok zaman aldı bu hale gelmem ve bu sizin eseriniz.
Zeki misiniz? Güzel, ben de olabilirim. Ben de o kitabı okudum ve o filmi izledim. Zeki değil misiniz? Öyleyse ben de değilim. Eğer benim için o an önemli değilseniz unutulursunuz. Eğer planlarımda yoksanız ve benim için bir şey yapamıyorsanız, aklımda sadece boş bir çizgisinizdir. Siz hiçbir zaman benim hayatımı yaşamayacaksınız. Sizin düşündüğünüz kişi ben değilim. Sandığınız kişi olmayı çok isterdim, ama o ben değilim. Ne istediğim çok açık aslında. Biri beni gerçekten anladığına ikna etsin istiyorum, konuşmadan sessizce anlaşılmak mesela.
Öbürleri garip gece partilerinden bahsederken o bana yıldızları göstersin istiyorum. Biraz sigara içelim, birazda kitap okuyalım istiyorum.
Şekilleri, simaları, gerçek dünyayı değil, biri bana ruhumun olduğunu hissettirsin istiyorum. Çok şey değil, gerçek sevgiyi hatırlayan birilerinin olduğuna inandırsın istiyorum. Seni şuan tanımıyorum. Neden yanımda değilsin ne zaman gelirsin bilmiyorum ama lütfen biraz acele et. Bu hayat pek katlanılcak gibi değil"