"İçinde bulunduğu birtakım kaygılardan kaçıp kurtulabilse, öyle sevinecekti ki…"
Hava bir tuhaf. Hayal kurmaya yönelik bir tutum var havada. Kaçmaya müsait bir bulutluluk.
Bir balkon olsa şimdi. Kimsenin seni tanımadığı bir şehirde. Kahvenin içine konyak kendiliğinden düşse, kocaman bir hırkanın içinde olsan şimdi sen. Bir şeyi terk etmiş olsan. Mesela bir şehri. Mesela kendini, yüzünü filan mesela. Sadece otelin kat görevlisi bilse ismini, sadece tesadüfen. İsminin yanlış telaffuz edildiği bir şehir olsa bu, sen de artık başka bir isme sahip olsan.
Ece Temelkuran
43 notes
·
View notes
"Ve benim
ruhum da bir aşığın
şarkısıdır."
Bir zamanlar
gece yağmurlarının öptüğü gül yaprakları selamlardı beni.
Yağmurlar ağrılar gibi dindi.
Bir eksik şarkı esip duruyor bahçelerde şimdi:
Ölüm kibirlidir… aşk acemi.
Güneşi hiç görmemiş çiçeklerin kokusu çağırır geceyi.
Orada, uzak güneyde, bu kokuyla sarsılır karanlık. Sevgiliyi
öven şarkılar ışıldar ufukta…
Ne gecenin umurundadır, ne sevgilinin… Yalnızların incinir
yüreği:
Ölüm kibirlidir… Aşk acemi.
Altın parçaları gibi sarkar da dallardan iğde, kokusu
anımsamaz çiçeğini. Söyle hangisinden yanasın… Hangisi
daha sevgili. Dudağında dilinde dolaşan buruk tat mı, baş
döndüren koku mu? Söyle özlediğin hangisi? Aşk mı acemi
yoksa … Ölüm mü kibirli?
Bir zamanlar gece yağmurları öperdi gülleri…
Sennur Sezer, Aşk Acemidir
49 notes
·
View notes
"Ne çok korktun yüreğimden..."
–Ağrımasa bilir miydim
yüreğimin yerini?
Döndünüz.
Kırlangıçlar da gitti,
Bırakıp suya gölgelerini.
Sesiniz yorgun, sesiniz üzgün,
Sesinizde özlem, sesinizde…
–Umut yok hayır–
Rüzgârı hızlandıran kanatlarla
değiştiriyorum görüntüleri:
–Ağrıdıkça bilirim
yüreğimin yerini.
Sennur Sezer, Yankı
36 notes
·
View notes
Geç olmadan, sonsuz geceye girmeden herkes döktüğü kederi toplasa..
“Bunlar güvercin” dedim, “gövdesinin inceliğinden..”
“kumru olsa..” dedim, ona baktım
baktım beni dinlemiyor
güvercinler uçtu, sustum
Gülten Akın, Uzak Bir Kıyıda
39 notes
·
View notes
"Ama sonunda kaybeden siz olmuşsunuz." "Kayıp mı? Kaç kişi böylesine sevebilmiştir dünyada?" "Ama kucağında bir kucak korla kalan siz olmuşsunuz." "İyi ya, boş değildi kucağım." "Ama yandınız, kül oldunuz." "Ama vardım, kül bunun kanıtı."
Ayfer Tunç, Suzan Defter
58 notes
·
View notes
"Kaybolup giderken fırtınalarda, gönlümce ıssız bir ada bulmuşum..."
İçerde suya karışıp uzayan bir sessizlik
tıkır tıkır çalışıyor
diyor ki: çalışkan sessizlikleri severim
aramızda bir sessizlik akıyor
İstersen ışıkları değiştirebilirim
kavuşmanın ışığı yalnızca sözlerimizdedir
ayrılığın ışığı gözlerimizi alabilir
akşamın ışığı sabah mı öğle mi bazen
ne fark eder – kimse fark etmeyebilir
Aşk yalnızca şımarmak içindir
şımarır ve şımartır
sonrasını yatıştırıcı sevgi bilir
Diyor ki: Korkutmazdı başkalarının yalnızlığı bunca
eğer konuk olabilseydik kendi yalnızlığımıza…
Haydar Ergülen, Aşk Şiirleri Antolojisi
66 notes
·
View notes
"Bir insan ne
kadar yaralı ise o kadar
şifalıdır", demişler.
yağmurdan çıkıp geleceksin hannelise
yağmur gözlerinden çıkıp gelecek
bir öğle sonu paris'te hannelise
bir kahvede grands boulevards türküsünü
çalacaklar
paris ve yapraklar sararmış etrafımda
seine'e kanat vurup bir rüzgâr geçiyor
gare d'orlean'da saat şimdi üç diyecek
yağmurdan çıkıp geleceksin hannelise
gözlerine bakıp sanki mavi diyeceğim
sanki çocuk diyeceğim
aydınlanacaklar
balığa çıkmış bir ihtiyar rıhtımda
suya atıp söndürecek cigarasını
bir öğle sonu paris'te hannelise
bir kahvede garnds boulevards türküsünü
çalacaklar
insan kendisine rağmen yaşayamaz
kalbimiz beyaz derken biz siyah diyemeyiz
diyemeyiz hannelise
sen mutlaka liechtenstein dükalığı'ndan bahsedersin
yapraklarını döker ıhlamur ağaçları katedralin önünde
ben içimde müstesna bir ateş bahçesi donatırım
bembeyaz
bembeyaz hannelise
ağaçlar çocuk gibi ellerini çırpar
hep uzaktan saint augustin kilisesi'nin çanları
gare d'orlean'da saat şimdi üç diyecek
yağmurdan çıkıp geleceksin hannelise
Attila İlhan, Yağmur Kaçağı
61 notes
·
View notes
"Gün gelir kötü bir şiir bile dokunur insana çünkü bazı sözcükler anılardan da kederlidir"
Gözlerin üstüme eğilince yüreğim taşabilir
sesinle batık aşklar çekilir kıyılarıma
ne bahçesi kalır gecenin ne suların feneri
dağlar küsebilir bize denizler terk edebilir
sonumu yitiririm senin karanlık ormanında
Gözlerindeki telaş kimin bakışlarını dindirebilir
gözlerin kimsenin bakmadığı bir çocuk gibi
ıssız ve öyle kırılmış ki hiç susmayabilir
gün gelir kötü bir şiir bile dokunur insana
çünkü bazı sözcükler anılardan da kederlidir
Bu şiir kederlidir çünkü gözlerin kederlidir
bu şiir kederlidir çünkü…
ağlama şimdi
gözlerin gözyaşlarından da kederlidir...
Haydar Ergülen, Aşk Şiirleri Antolojisi
40 notes
·
View notes
"Özgürlük, tutsaklık
içinde yaşanan mıydı? Peki ben
kimin tutsaklığında kendimi
özgür sanıyordum?"
İnsan içindeyken anlamıyor hayatının kırılma anlarını, kendini duvardan duvara vuran tutsak bir kuş gibi mücadele ediyor ve hayatla başa çıkmaya çalışıyor. Kafanı suyun üzerinde tutarsan yaşayacaksın ama nasıl tutacaksın? Daha önce karşılaşmadığı bir durumu avuçlarında tutarken nasıl da çaresiz insan. Nasıl da yalnız. Sahi nasıl başa çıkılıyor hayatın seni ortadan ikiye böldüğü anlarla? Nasıl katlanıyor insan yalnızlığına? Karanlığı görmeyi mi öğreniyor insan yoksa karanlıkta el yordamıyla yürümeyi mi? Boşluğa nasıl alışıyor? Onu doldurarak mı bir diğer canlıyla? Yoksa iyice kırılmak, dökülmek ve paramparça olmak mı gerekiyor yeniden tamamlanmak için?
İrem Uzunhasanoğlu, Uzak Bir Masal
35 notes
·
View notes
"Ben kendi
yankısıyla kendi tanrısını
kaybetmiş bir
meleğim."
Yaşamın ufuk çizgisindeyim
Ölümle dirimin birleştiği
Bir kör noktada...
Uzun ve bir o kadar da acı
Bir ömrün önsözünü bitirdim
Aklımdan yüreğime köprüler çatarak
Yıllar boyunca.
Tufanlar çağında doğdum
Taş taş üstünde bulmamayı bağışladılar bana
Ölümü ve acı çekmeyi,
Gömülmeyi boğuk
Ve dipsiz uçurumlara.
Ahmet Erhan, Burada Gömülüdür
41 notes
·
View notes
"Oysa
biliyordun,
kırılmaya yatkındı
yüreğim."
- Öyleyse neden yüreğimi dinlemek zorundayım?
- Çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın. Hatta onu dinlemiyormuş gibi yapsan da o gene oradadır, göğsündedir; hayat ve dünya hakkında ne düşündüğünü sana tekrarlamayı sürdürecektir.
- Bir hain olsa da mı?
- İhanet, senin beklemediğin bir darbedir. Ama sen yüreğini dinleyecek olursan, sana baskın yapmayı hiçbir zaman başaramayacaktır. Çünkü onun düşlerini ve arzularını tanıyacaksın ve onları hesaba katacaksın. Hiç kimse kendi yüreğinden kaçamaz. Bu nedenle en iyisi onun söylediklerini dinlemek. Böylece, kendisinden beklemediğin bir darbe indirmeyecektir kesinlikle sana.
Paulo Coelho, Simyacı
50 notes
·
View notes
"Bütün aşk şiirleri kederlidir"
Ne çok sevmek istiyor insan
birini denizi geçerken mavi,
birini yaz gibi düşlerken kuytu
ikindiyi uzatan o aşktan gövdeyi,
birini kopkoyu bir şiire batmışken
ve birini sanki onu sevmek için
dünyaya gelmiş gibi yalnızca
hem de çok ve kendinden de çok
ona inanır gibi sevmek ve şöyle demek:
Aşk kendine de inandırırmış insanı meğer
Yabancı bir ülke gibi özlerken birini,
hiç bilmediğin bir şehirde hiç olmamış birini,
hep olmuş hep varmış gibi sevme isteği,
bazen de korkuyla ya saklıyorsa diye
kanatlarını uçmak için günün birinde
bisikletiyle göğe çıkacakmış gibi o peri
ve birini değil sessizce, teni, ruhu
kendi bile duymadan sevmeyi, ki böylesine
yalnızca bir şiirde rastlanır belki...
Ve ne çok yazmak istiyor insan
birini o okusun diye değil ama
birini kimse öyle güzel beklemez diye
göz dolusu özler ve gönül dolusu güler
ve sesine bakıp bakıp da birini
yeniden bulmuş gibi seviyor insan
Haydar Ergülen, Sen Güneş Kokuyorsun Daha
52 notes
·
View notes
"Ben
unuttum
kalbim sakladı
seni.."
Koparılmış yaprak gibi yüzün
kendi takviminden
başka zamanlara savrulan
eski fotoğrafta kimsenin tanımadığı
şimdi yanı başımızda duran
yılların
anılarla tartıldığı
böyle zamanlarda
yüze vurur nice kayıp bilgi
yaşarken hiç konuşulmayan.
Murathan Mungan, Eteğimdeki Taşlar
46 notes
·
View notes
"Ne mutlu
dünyaya hiç gelmemiş
olana.."
İnsan hep bir gün çok mutlu olacağına inanır. Şimdi değildir, henüz değildir ama bir gün muhakkak, hak edilen o mutluluk gelip kendisini bulacaktır.
Nermin Yıldırım, Bavula Sığmayan
46 notes
·
View notes
“Günaydın, solgun bir gökyüzüne benziyorsun,” dedi.
Düne ihtiyatla dokundu, sonra geri çekildi. Şu an düşünmeye cesaretim yok, yeterince uzaklaşıncaya kadar da olmayacak. Çok tuhaf, diye düşündü, fiziksel acı gibi bir şey olmalı. Acıya dayanamadığın zaman vücudun kendini savunmaya geçer, derler; bayılırsın ve artık hissetmez olursun. Tanrı sana kaldıramayacağın acıyı yollamaz...
Harper Lee, Tespih Ağacının Gölgesinde
46 notes
·
View notes
Artık sırrı dökülen aynalardan herkes eskiyen kendini süpürmelidir. Kaçak bir türkü gibi kendine söylemeli, ıssız kumsallar gibi kendine çekilmeli ve süpürmeden bizi şu yanlış kalabalık, herkes kendi kalabalığını süpürmelidir.
Yılmaz Odabaşı, Sakla Yamalarını Kalbim
44 notes
·
View notes
"Ve bu şiiri neden sana adadığımı bilmiyorum..."
Sorular sormak için geldim şu dünyaya
Yasım acıların yasıdır
Boynumu üzgün bir çiçek gibi kırıp da
Yollara düştüğümde, başımda deniz köpüklerinden
Ya da sabah yellerinden bir taçla
Yürüdüğüme inanırdım, yanılırdım
Geceyi günle, acıyı sevinçle kardığım
Bu söylencenin bir yerinde durakladım
Ve anlatamadım,
konuşamadım bir daha.
Ahmet Erhan, Gülşiir
35 notes
·
View notes