Tumgik
kalbimden-kalemime · 15 days
Text
Yine De Sen Bilirsin "Lavinia"
-sen de bilme bilme Lavinia
Duygu Terim'in kaleme aldığı, "Aslında Her Şey Yolunda"nın son hikayesi olan "Lavinia" çok hasta olan ölmek üzere olan genç kadının hikayesi. Vücudundaki sabıkalı hücrelerin sağlıklı olanları yok ettiğini ve 2 ayı kaldığını öğrendikten sonra tedavi olmak yerine, içindeki saatli bombaya teslim olmayı seçip, kaybedeceği tek şey hayatı olduğundan gözünü karartıp, şimdiye kadar saklandığı sert kabuğunu elleriyle kırmaya karar verip, iki gece üç gün tatil için ıssız bir otele gitmeye karar vererek yola çıkar ve orada ölmeden önce gölgesini bulur. Gölgesi de ardında bırakmaktan üzülmeyeceği, hayatı umursamayan biri olunca ölmek üzereyken belki de ölümün yaklaşmasının pervasızlığıyla belki acılarına hazzın karışmasının esrikliğiyle gölgesine dönüşür.
"Bacaklarımı zor taşıyordum. Hastaneden çıkar çıkmaz boynumdaki fuları gevşetip bileğime bağladım. (...) Batmamak için gemimdeki fazla eşyalardan kurtulmalıydım." (s.116)
"Bu sabah zamanımın çok olduğunu, daha doğrusu zamanla elimdeki bitmeyen yün yumağıyla oynar gibi oynadığımı düşünüyordum. Başı belli, ucu yumağın göbeğine gömülmüş, ihtimali uzak bir kesinlik." (s.117)
"Randevumu yine unutsam hücrelerimin beni savunmaktan vazgeçtiğini, başkalaşarak kendilerini ve beni yok etmeye çalıştığını öğrenemeyecektim. ... gece terlemelerimin vücudumun susuz kalmasından kaynaklandığını sanmaya devam edecektim." (s.117)
"Bir santimden küçük, fasulyeye benzeyen küçük dokular vücudumda, damarlarımın birleştiği her yerde. Küçük hasta fasulyecikler. Göğsümün ve karnımın içindekilere ulaşmak imkânsız. Tedavi faydasız." (s.117)
"İnsan öleceğini öğrendiğinde yaşamını yalnızca hatalardan oluşmuş karmakarışık anlar yığını olarak görüyor. Ne yaptım ki bugüne kadar? Neyle harcadım hayatımı, neye adadım kendimi?" (s.118)
"Herkesle aynı mesafedeydim, bu ani haberle sarsılacak kimsem yoktu." (s.118)
"İnsan hayatının son anlarında anlamsız bir şiirsellikle doluyor. Birisi bana, denize dik inen kayalıklar aslında yaşamın bir adım ileride bitecek kadar kısa olduğunu gösterir, deseydi gözlerimi devirir, abartılı kahkahalar atardım eskiden." (s.118,119)
Karşılaşma
"Onu farklı kılan bir şey yoktu. Üstelik ilk görüşte aşk saçmalığına inanmayacak kadar büyümüştüm. Hele böylesine." (s.119)
"Kum saatinin içindeki son kum zerrecikleri hasta fasulyeciklerimin arasını doldururken ben daha önce kimseyle olmadığı kadar uzun konuşmuştum. Ne de olsa güneş batmıştı artık gölgemle bir olmuştum." (s.119)
"Öleceğimi bilmek bana kendimi kabullenme gücü vermişti." (s.119)
"... Gidip geliyordu zihnim. Yer ile gök arasında, gerçeklik ile rüya arasında." (s.120)
Tumblr media
📸ile aynı sayfadan alıntı ile sürdürüyorum.
"Gözyaşım deniz suyuyla karışmasa saklamam daha zor olurdu. Gülümsedim." (s.120)
"Ben pek hüzünlü biri sayılmam, dedi. Zaten adalı da değilim. Ne bir şehre ne birine ait hissediyorum kendimi. Kimseye karşı sorumluluğum yok. Olsa olsa yakındaki parka diktiğim limon ağacına karşı sorumluluğum." (s.122)
Ana kadın karaktere geri dönüyoruz...
" ... Gölgemi göremesem de benim yerime konuştuğunu hissediyordum." (s.122)
"Dağınık halde duran yapboz parçaları içinde ilk eşleştirilen ikili bizdik sanki." (s.122)
"... zaten ben de onun beni sağlıklı halimle hatırlamasını istiyordum." (s.122)
"Ağrılarım, aşkım ya da ikisi birden içimdeki büyük fitili ateşlemişti." (s.124)
Son hikaye "Lavinia" da diğer öykülerde olmayan sanatsal giz demem doğru olur mu ya da teorik olarak "Metinlerarasılık" olarak Ülkü Tamer'den şiir var.
Ben sana teşekkür ederim, beni sen öptün,
Ben uyurken benim alnımdan beni sen öptün;
Serinlik vurdu korulara, canlandı serçelerim;
Sen mavi bir tilkiydin, binmiştin mavi ata,
Ben belki dün ölmüştüm, belki de geçen hafta.
Sen bana çok güzeldin, senin ayakların da.
Ülkü TAMER
0 notes
kalbimden-kalemime · 15 days
Text
Tumblr media
2 yıl sonra aynı yerdeyim ama covid değilim bir de balkonda kısmına daha erken ay olduğu için geçmiş değilim ama yarın denerim yarın tumblrda olmasam da🐣
0 notes
kalbimden-kalemime · 15 days
Text
“her şeyi kendi içimde çözmeye çalışıyorum”😹😹
0 notes
kalbimden-kalemime · 15 days
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
kendime hep şunu diyorum🌸🌿🍊
🎼“kollarında”🎼 🎵“gönül gözüm”🎵
🎼“kollarında”🎼 🎶“sevgi bağları”🎶
ve gızım güleçliği❤️❤️❤️
0 notes
kalbimden-kalemime · 15 days
Text
ahahaha :D daha verimli bir konuşma şekli yok 😹😹😹
-öyle işte
-ben de seni
🍊
0 notes
kalbimden-kalemime · 15 days
Text
hani demiştim ya son hikayenin de incelemesini yaptıktan sonra gideceğim. Gitmeden önce en son o yazı olmadan önce kendimi olduğu gibi yazmaya karar verdim. Zaten hep öyle yaptım ama son olarak da yapmak istedim. Ben bugün biraz kalbimden konuşmak istiyorum. Kurgu sanılan saflıklarımdan ama çok dikkat ederek çok kapalı anlatacağım yine herkesi son derece koruyuşta ve saklayış içeren bir yazı olacak. Benim kurduğum bağlar var kalbimden derim manevi derim aile derim ama olmayabilir de kendimce tanımış kendimce kurmuş içimde sessizce en yakın bilmiş olabilirim her şey ihtimal dahilinde ben sadece mutlu oluyorum huzurlu oluyorum çağrışımda bile hissedince.🌠 Anlayamıyorum öyle işte.💙 Hissetmek ama çocuksuluğum da olabilir zaten zarar vermemek delilik yapmamak için artık sessiz olmak için yazıyorum son defa.❤️ Yıllarca çok özledim çok korktum yüreğim hep ağzımda yaşadım.💜 Çok fazla delilik görüp yazdıklarımı sildiğim oldu. Çok fazla tam tersi izleyip zarar verdim diye düşünüp geri çekildiğim oldu. Çocuksu hallerime son vermeye karar verdim ama içimde yaşayışlı yani durup durup çocuksu hislerimi metaforları imgeleri paylaşmayacağım. Farklı bir duyum ve duygu şeklim olabilir kabul ediyorum hatalarım olduysa özür diliyorum.🤍 Hiçbir şeyi açıklayamadığım hep yanlış anlaşıldığım çocuksu kaldığım her şeyin kurgu kaldığı bir hayat yaşadım kafamın kalbimin içinde yaşarken deli bir ruh oldum ama nerede akıllı olmam gerektiğini çok iyi biliyorum. Kalbimdeki tüm sevgi bağlarıma gönül gözümle kollarımla yazdım şarkı sözleri adlarını birleştirmiş gibi oldu ama öyle işte.🍊🌿Umarım bundan sonra daha dengeli sessiz zararsız olurum elimden geleni yapacağım. Kendimi kabul ederek ama kararlı akıllı yoluma devam ediyorum. Sevgilerim hissim saygım ne varsa da yalnızca sadece içimde…🌅
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
kalbimden-kalemime · 15 days
Text
kimseye kıyamadığım için galiba hep yalnız tek başıma olacağım aman birbirimizi yemekten iyidir ya da kıyamadıklarım bana kıymış olabilir ama artık ilgilenmiyorum sevgi saygı yansıtan kişiliğimi kaybetmemeyim bana yeter. Daha önemli şeyler var benim için şu hayatta. Mesela kendimi yitirmemek gibi ama yitirişime sebep olan kendimden kendim dışı acı tatlı her şeye teşekkür ederim benim aslında kim olduğum nelerden vazgeçmeyeceğim ve dayanıklı olmayı öğrenme hikayem oldu her şey.
0 notes
kalbimden-kalemime · 15 days
Text
varoluşsal diyaloglar🐣🐣
0 notes
kalbimden-kalemime · 15 days
Text
303 (2018) filmi çok güzeldi. Konuşmaları, replikleri, paylaşmak istediklerimi tek tek kaydedip paylaşmak istesem filmin çoğunu paylaşmış olurmuşum🥹 düşüncesiyle kendimi frenledim.🤦‍♀️
Dün gece izlemeye çalıştım ama ilk uyku sahnelerinde aylardır kaç gecedir uyuyamayışıma rağmen uykum geldi, mışıl mışıl uyumuşum. Tabii benim iç programlamam beni Bodrum Masalı saati yaklaştığında uyandırdı kalp saati derdim uyanıyorum öyle uyandım ama saatlerce uyumuş gibiydim. Yeniden devam edebildim ve izlemeyi bitirdim ama tekrar izlenir. Çok güzel.
Alex ile konuşmam lazım dedi gitti dönüp dönmeyeceği belli değil Jan bekliyor hiçbir şey anlaşılmıyor filmin sonuna geliniyor dayanamadım bırakamazdım dedim tam o anda geri geldi Jule bırakamadı.🌬🎉
0 notes
kalbimden-kalemime · 15 days
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
303 (2018) dir. Hans Weingartner
58 notes · View notes
kalbimden-kalemime · 15 days
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
303 (2018)
3K notes · View notes
kalbimden-kalemime · 15 days
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
303 (2018) dir.  Hans Weingartner
164 notes · View notes
kalbimden-kalemime · 16 days
Text
umarım şu iyileşmiş hâlimi korurum artık çok kalpten diliyorum geçici olmamasını.
0 notes
kalbimden-kalemime · 16 days
Text
yazdım
"Hadi Elif Kendine Gel" Zaten Ne Kadar Kendine Gelirsen Gel Hiçbir Harfle Birleşmeyensin -Her Türlü Yalnızsın
Yaşayamadığımız kendimizi yaşamaya başlamak kendine gelmek midir?
Duygu Terim'in kaleme aldığı, "Aslında Her Şey Yolunda" kitabından hikayeleri incelemeye ve onlarla konuşarak yazmaya devam ediyorum.
Yavuz ile boşanan ve annesinin baktığı kızı Doğa ile yaşayan, annesinin evinin her şeyine karıştığı, evlendiği kişiyi de, evlendikten sonra boşanmasını da onaylamayan annesinin dırdırıyla, boşandığı kocasının evdeki anılarıyla baş etmeye çalışan, içsel boğulmalar yaşayan iş kadını Elif'in yaşamından kesitlerin anlatıldığı, "Hadi Elif Kendine Gel" hikayesi, insana hayattaki müdahalelerin, onun yerine karar verişlerin dönüştürücü ve bezdirici gücünü sorgulatıyor. İş yerindeki arkadaşları ne güzel annen çocuğuna bakıyor çok şanslısın düşüncesindeyken Elif de içinden asıl zorluğun annesi olduğunu söylüyor.
" 'Annen olmasaydı işin daha zor olurdu ama kabul et. Tek başına, çocukla,' diyor yan masadaki arkadaşı. Annemi tanısaydın asıl zorluğun o olduğunu anlardın, diyor içinden." (s.83)
Annesinin evdeki müdahaleleri, eleştirileri, arkadaşlarının Elif'i birileriyle tanıştırma çabaları, Elif'in kızını üvey babayla büyütmek istemediğini söyleyip arkadaşlarının isteklerinden sıyrılması.
" 'Düşünmüyorum,' diyor çoğu zaman, ... Tanışamaz mı biriyle? Yavuz'la olduğu gibi kaygısız bir aşk olmaz elbette, daha dingin, yol arkadaşlığı, dert ortaklığı gibi bir şey. Böyle zoraki değil. Geçmişte kaldı aşk sözcükleriyle sarıp sarmalanmalar, birbiri için deli olmalar, aşkın kudretinden gözyaşı akıtmalar. Şimdi başka şeyler gerek. Bozuk bir saat var içinde, gençlikle yaşlılık arasında sıkışmış." (s.84)
Annesi de arkadaşlarının yaptığı muameleyi yapınca Elif kendine gelmek için nereye gitsin.
" 'Sinek kadar kocan olsun, başında bulunsun. Tabii ki görüşülecek konuşulacak kızım. Kadınlıktan düşmeden yeniden evlenip yuva kur. Ama hep benim gözümün önünde olacak. Gördük kendi başına seçtiğin kocayı." (s.84)
Sanki aileler çok doğru şeyler yapıp, çok doğru tercihler yapmışlar gibi, kutsal kitaplarda kendilerinin kayırılmasına güvenerek ister evli yaşta olsun ister boşanmış yaşta olsun ister çocuk yaşta olsun, hep kendileri doğru, evlatlarının seçimleri hata, yanlış, onlar bir çocuğun seçimi olmadan dünyaya gelmesine sebep isteklere sahip olan ve bu sorumluluğu sürekli Allah'ın üzerine atan, Allah istemese olmazdı deyip, kutsal olan, saygı duyulması gereken, muhtaç olunan, mahkum olunan, her dedikleri doğru olan, daima bir bildikleri olan, onların hataları için son raddeye gelip ses yükseltildiğinde yine evladın pişman olduğu, gerçekleri söylemenin hata olduğu, delirmenin onlar yüzünden birikimden değil saygısızlıktan hastalıktan olduğu, en sonunda kendini suçlayıp her şeylerine sessiz kaldığın (yazı çok uzadı, zihnim çok dağıldı, bu da benim dağılma eşiğim: aile. hem kopamadığım, hem aynısı olmaktan korktuğum şeyleri olan, değişmek istediğim, sağaltımı için aramadığım yol kalmayan ve iyileşmek için ümidimin tükenmediği, o yüzden yüklemsiz, anlamsız bir cümle olarak bitirebilirim) Ben en iyisi başka alıntı yazayım.
"Annesine göre olmayacak bir hayalin peşinden koştu ikisi de. Kazın ayağı öyle değildi işte, aileler uymuyordu bir kere, boşuna zorladılar. 'Yıprandık,' diyor soranlara. 'Yıpratıldık. Benim annem onun babası derken iki ev arasında gide gele kendimizi unuttuk.'"
Hadi Elif kendine gel, diye mırıldanıyor ve işten ��ıkıp evine geliyor. Mutfakta annesinin eleştirileri, müdahaleleri, çubuk tarçının yerini değiştirmiş annesi, kendisine göre Elif'in evini düzenlemiş (Elif'in hayatını kendi hayatına göre şekillendirmiş)
"Eşyalardan önce insanların gülümsemesi gerektiğini bilmiyordu annesi, biliyorsa da yaşamının bir yerinde unutmuştu." (s.85)
"Babası almaya gelecek, Elif'in yüzüne bile bakmadan kapı önünde konuşacaklar. Çocuğu geç saate bırakma, abur cubur yedirme filan. Elif'in bakışlarından kaçacak kocası. O bakışlarda, annemi haklı çıkardın bak, mutlu musun, şimdi ipler onun elinde, her hareketimi izliyor, nefes aldırmıyor, sözleri gizli." (s.85)
Annesinin namaz kılmasıyla ilgili bir alıntı.
"Kendisinin de anlamadığı bir dille Allah'la konuşmasını garipsiyor hep Elif. Sanki duvara çarpıp geri dönen bir ses bu." (s.86)
Evinde odalar arasında geziniyor.
"Gezdikleri ülkelerden topladıkları magnetlerin çoğunu atmış, bazı hatıralara kıyamamıştı. ... seramik kuş biblosunu eline aldı. Beyaz bir dala tünemiş iki serçe gagaları birbirine değecek kadar yakın duruyor, birinin gagasının ucunda, diğerinin daldan sarkan pençesinde ufak kırıklar var." (s.87)
"Bu evde yalnızca ona ait bir şey kalmadığını hissediyor. Doğa'nın oyuncakları, Yavuz'u hatırlatan anılar ve annesinin nefes aldırmayan hâkimiyetinin nişanesi danteller, tespihler, her gün aynı masalı okumaktan sıkılmadığı o kitap." (s.87)
"Yavuz usanıp gitti, taşıyamadı onca sorumluluğu, ben tek başıma buradayım, diye ayaklarını yere vura vura bağırmak, hayatını geri almak istiyor ama Doğa uyurken evde ses çıkarmak yasak." (s.87)
Evde yenilikler yapmak istiyor, annesi onu dinlemiyor namaz kılıyor, Elif seslendiğinde dua ettiğini belli etmek için dua ederken sesini hafifçe yükseltiyor derken sıkışmışlık, duyulmamak, dinlenmemek, anlaşılmamak, hayatını kendin var edememek, düzenleyememek derken Elif, annesinin çamaşır sepetindeki bluzunu alıyor, Yavuz'un bir eşyasıyla birlikte aynı çantaya koyuyor, mutfağa gidip çubuk tarçını eski yerine soldaki baharat rafına yerleştiriyor. Evden çıkıp gidiyor.
"Annesi seccadesini topluyor. Soru sormasına fırsat vermeden portmantonun aynasında saçlarını düzeltip çıktı. (...) Günlerden cuma ama annesi evde. 'İkimiz de yalnızız, birbirimize arkadaş oluruz. Hafta sonları evime giderim, merak etme. Yemeğini yaparım, çocuğuna bakarım, temizliğe yine kadın çağırırsın.' Akşam işten geldiğinde buzdolabında çeşit çeşit yemek var, ev düzenli, Doğa'yı da çok seviyor. Aslında her şey yolunda." (s.88)
Taksiye biniyor, cebinden Doğa'nın tokası ve jelibon paketi çıkınca Yavuz ile AVM'de kaybettikleri günü hatırlıyor. Atıştırmalık reyonlarının önünde jelibonları incelerken bulduklarında, beceriksiz ve kötü bir anne olup olmadığını düşündüğü ânı hatırlıyor. Taksici aceleniz yoksa yavaş gidelim dediğinde yine düşünce akışı başlıyor.
"Hiç acelesi yoktu Elif'in. Yolculuğu ne kadar uzatırsa kendisini o kadar iyi hissedecekti. Keşke jelibon gibi çekerek esneseydi zaman. Beresini kaşlarına kadar indirdi." (s.89)
"Taksi şoförü arada bir dikiz aynasından ona bakıyor. Sanki bakışlarıyla sorguluyor. Demek inkâr ediyorsunuz suçunuzu. Söyleyin hangisi o zaman? Yansımasını gördüğü aynalı camın arkasına geçecek, annesi ve eski kocası arasında seçim yapamayacak. Buradan tanımak zor, diyecek. Haklısınız hafta sonunun gelmesinden korkuyordum. Ne yapacağım, hangi oyunu oynatacağım? Ya sen oynatamıyorsun, anneannem gelsin, derse. Anneanne köftesi yaptım, dediğimde beğenmezse. Hayır, bu değil, bu anne köftesi, ben bundan istemiyorum derse. Annem gibi olmamak suçumsa üstleniyorum suçumu." (s.89,90)
Elif annesinin evine gidiyor.
"Salon kaloriferinin önündeki çamaşırlıkta renklerine göre asılmış çamaşırları ve altındaki sepette katlanmış olanları gördü. Sepeti ayağıyla devirdi. Salonun ortasına evinden getirdiği eşyalarla dolu çantasını, ... üstüne çakmağını koydu. Berjere oturdu. Dışarıyı izlerken sigarasını yaktı. Külünü halıya silkeledi."(s.90)
Elif sanırım burada kendine gelme mi kendinden mi geçme hali mi yaşıyor anlayamıyorum. Annesi, Elif'in evinin düzenine karıştığı için o da annesinin evindeki eşyaların düzeniyle kavga ederek isyan ediyor olabilir. Annesine ait olan bluzu da annesinin evine getirmesi, annesinin evdeki müdahalelerinden rahatsız olduğunun, yalnızlık isteğinin göstergesi olabilir. Her şey yerli yerinde olsun.
Not: Odaklanamıyorum. Vücut ısım arttı, halsizlik başladı, uykulu gibiyim, uyusam uyumasam da biraz dinleneceğim, ne zaman yazmaya hazır olursam aynı başlıkla vol.2 olarak yazıyı devam ettireceğim. Şimdilik bu kadar.
Devam etmeyeceğim. Aileleri kabullenip, anlayıp, yanlış olanları eleştirmeden, öfkelenmesen evlatların yapmamasından yanayım. Ailelerimiz de değerli. Evlatlar olarak analizlerimiz olsa da sevgimiz saygımız da büyük. Evlilikten uzak durmaya kendimizi yaşamaya hâlâ inanıyorum ve Allah şaşırtmasın diye bu konuda duam aynıdır. Sadece eğer evlilik koruyan bir kaleyse mantıklı ama o da çok eski zamanlarda yazılan bir şey. Üniversitedeyken hangi dersteydi bilmiyorum ama peygamberimizle ilgili bir anlatıdaydı sanırım orada geçiyordu kale oluşu ama bilmiyorum tam alıntıyı. Açıkçası sadece evlilik değil hayattaki her konuda ânın mutluluğu, huzuru önemli sanırım. Hatta huzur mutluluktan daha önemli sanırım özellikle iç huzur mesela çünkü kalple vicdanla alakalı. Bu hayattaki en acı şey de gerçekten vicdansızların alışmışlıkları varken öldürmek kolayken öldürüldüğün için kendini öylelerden sanmak bunun acısıyla yaşayamamak yaşarken hem sağ hem ölü olmak. Vicdansızlıkların yokken sebebini bulamadığın bir bilişsel çarpıtma vesvese evresinde kendini karşıdan sanmak. Yoruldum. Sussam olmuyor. Görmezden gelsem olmuyor. Ben böyleyim hakikatten yanayım kaç kere ölsem de ben böyleyim. Kendimi yargılarım, kendimi acıtırım ama çok dikkatli olurum. Evren tüm canlılar için güvenilir bir yer olduğunda başka öyküler de okuruz. Hayat her hatayı yapacak kadar uzun değil. Ama ailelerimizin hataları, hatta bazen anlayışsız tekrarları da üzerine gidilecek kendimizi acıtacak delirecek kendimizden geçecek kadar büyük değil büyükse de büyütmeyelim yani bunu yapan bir bensem zaten kendi kendime söylüyorum. Olduğu gibi yazıyorum. Bence annemiz kendi evinde mutlu evlat kendi evinde evli olmasam da mutlu bir hayat mümkündür. Ararsın sorarsın gülersin eğlenirsin geldiğinde güzel yerleri gezdirirsin. Evine döner. Evlat da kendi evinde kendi hayatını kendini tehlikeye atacağı şeylerden içine sinmeyen şeylerden uzak durarak (insan anlamında değil yeterince istemeden gönül rahatlığıyla yapılmayan şeyler) Neyse işte güzel yanlarımız da var hayatta. Mesela annemin komedi yönünü çok seviyorum. Geçen gün televizyon izlerken kola reklamına sanki Türkiye’nin dağlarından ovalarından kola akıyor dedi😹 yerli ürün olmayan ürünü Türkiye ile özdeşleştirerek gösterdikleri için ben ona her aklıma geldiğinde gülüyorum😹 Üniversite zamanında Aydın’a geldiğinde Yeşilçam kafeye götürdüm, Filiz Akın çayı içelim dedim, sütlü çay olduğu için azıcık çay çoğu süt olduğu için sütten önce çay geldi çay da azıcık olunca kocaman fincanda azıcık çay annem hayret etti bu kadarcık çay ne alaka🤭 ay öyle işte kaç tane kalbimden anne de birleştirmişim yazarken 💖💖💖 sessiz sakin suskun kalbimde sevgiyle…🌸💕✨ Velhasıl reklamların hedef kitleleri anne kızlar mı acaba onu bilmiyorum ama gerizekalılara hizmet eden bir düzende akıllı kalmak için direnmenin çok zor olduğunu tüm annelerden çok iyi öğrendim hepsine çok saygım çok sevgim var da bir o kadar da akıllı vicdanlı iyi kalmak için her şeyle mücadelemiz kadar dayanıklıyız. Saçmalamadan yazabilmişimdir umarım. Coşku değil de iyileşmedir umarım yaşadığım yazdığım ve sürdürmek istediğim. Çünkü zarar vermemek için sevgimi en derine saklarım gerekirse susarım ama kalbimden de izleri saklamak istedim. Kitaptaki karakterin adı gibi yalnızlığın tek başınalığın içinde çokluğun olduğu bir yazı sonlandırması oldu. Yani belki de Elif harflerle görünmez bağlarla birleştiğinden yalnız gözüküyordur. Sürrealist uçuk bir cümle kurmadım umarım. Aslında her şey yolunda derken aslında her şey tüm dünyada evrende kainatta yolunda olabilmeli delirmesi eşiğindeki zamanlarım çocuksu hallerim beni yanlış tanıtmamalı. Ne olursa olsun kötü niyetim olmadı sadece sevgim çok çocuk çok coşkundu dizginledim. Kendime şifa oldum. Her şeye rağmen beni ben iyileştirdim ama içimde sizlerle o yüzden ben diyorum diyemediğimden biz…! Kaç kişiyim bilmiyorum. Ya da yalnız çokluğu kapsayan bir ruh da olabilir.. Sudan ağaçtan rüzgardan güneşten 1 ruhta 1 yerde Rüya olmanın ötesinde…
1 note · View note
kalbimden-kalemime · 16 days
Text
Tumblr media Tumblr media
Annem de beni uyutmak için odanın ortasına Melisa dikmediği kaldı, Melisa çayı içirdi sonra bir baktım benim churchill bardağında Melisa dalları 🤦🏻‍♀️🥹 içinde Leonardo saklı Lisa ışığımız ile Melisa çiçeğimiz çok hoş tablo aslında :) Zilli Su sen daha 1 yaşına girmedin fotoğrafta selfie çekmiş gibi gözükmene hayret ediyorum minişim🐣💕📸
0 notes
kalbimden-kalemime · 16 days
Text
şükür namazı kılarım haber alırsam dedim her namazdan sonra zaten kıldığım şükür namazından sonra beklemediğim anda haber aldım şükür
0 notes
kalbimden-kalemime · 16 days
Text
Tumblr media Tumblr media
ben bana teşekkür ederim / beni ben iyileştirdim / her şeye rağmen gülümsemeye devam ettim / ışığımı kaybetmemek için direndim
0 notes