önce kahvaltı hazırlayıp,

kendime "kahvaltı hazır" diyorum,

Sonra da "ooo kahvaltı da hazırmış" deyip mutlu oluyorum.

Şartlar çok zor

Kendi kendini mutlu etmeyi bileceksin,

canım kendim iyiki varım.😌😎

G Ü N A Y D I N

A H A L İ

Ben hep yanındayım…

“Benim herkesin fikrine saygım yok, ben saygı duyduğum fikrin yanındayım.”

-Salih Mirzabeyoğlu

“Aramızda çözülmeyecek kadar büyük bir sorun yoktu.Çözülmeyecek gibi gösterilen bahaneler vardı…”

—

Hayat, bazı kadınlara saçlarını kestirdiği için pişman olup ağlama lüksü vermez… Hatta bazı kadınlar sırf saçlarıyla uğraşmamak, onlarla uğraşarak vakit harcamamak için kısa kestirir saçlarını… Ağlamak lükstür bazı kadınlar için… Zamanında o kadar çok ağlamıştır ki katılaşmıştır gözyaşı… En büyük acılarını tek bir damla gözyaşı karşılamaya yetebilir… O kadar çok hayal kırıklığı yaşamıştır ki… O kadar sık kar yağmıştır ki o en güvendiği dağlara… Hiçbir şey şaşırtamaz onu… Gardı hep elindedir… Kendi sorunlarını tek başına çözer… Çünkü bilir ki ne zaman yardım istese bir karşılık bekler yardım eden ama ondan yardım istense elinden geleni esirgemez kimseye… Kendi yaralarını kendi kapatır… Zaten kendinden başkası onun kadar üzemez onu… Ve yine kendinden başkası onun kadar mutlu edemez… Gerektiğinde hangi konuda kimden fikir alabileceğini bilir… Ama kendi doğrularına ters düşen hiçbir fikir ona göre değildir… Kavanoz kapağını açmak için bir erkeğe ihtiyaç duymaz bazı kadınlar… Çünkü kapağın havasını alınca kolaylıkla açılabileceğini bilir… Çünkü balıklar önüne tepside sunulmamış, o tutmayı öğrenmiştir… Kimsenin kimseyi kendisi kadar düşünemeyeceğini bilir… Çünkü insan, doğası gereği bencildir… Dostluk, kardeşlik nutukları iyi günlerin meyveleridir… Hayatta her zaman ama her zaman tek başına olduğunu öğrenmiştir… Erkek ve kadının her konuda eşit olduğunu savunup hesap ödemeye gelince geri duran kadınlardan değildir. Masaya gelen hesaba ilk önce elini atmaktan hiç çekinmez… Masada erkek varken garsonla muhatap olabilir, siparişini kendi söyleyebilir. Onunla uğraşanlar olur ama o sadece kendisiyle uğraşır… Zaaflarını, eksiklerini kapatmak için… Hep bir adım daha ileriye gitmek için… Hataları olur ama onlara zaferleri kadar sahip çıkar… Çünkü bilir ki zafere giden yoldur onlar… Pişmanlıklarını gurur tablosuna dönüştürmeyi öğrenir… Biriyle birlikte olduysa kendi istediği içindir, sadece istenildiği için değil… Sevdiği için evlenir… Zengin koca hayalleri kurduğu için değil… Duygularına boyun eğmez, onları kontrol etmeyi bilir… Mantığıyla çelişen duygularını ekarte edebilir… Düşer, kalkar… Düşürürler, kalkar… İşte bu yüzden ağlamaz bazı kadınlar, saçlarını beğenmedi diye… Bu yüzden mutlu etmek de zordur onları, üzmek de…

Karşımdasın ama yoksun !

Histerik bir kahkaha attım kendimce

Biliyorum sanki oradan bakınca delice

Yüreğimi görenler içinse adice

Karşımdasın biliyorum  

O yüzdendir kahkahalarım.

Kaç lisana sığdıramadığım ismini

Düşüncelerimin içinde bulamıyorum.

Cümledeki  gizli özne gibi saklısın

Bakıyorum  karşıma lakin

Özne olmana rağmen göremiyorum.

Güzel bir alfabe sıralıyorum yeniden

Belki çarpık bir kahkaha eşliğinde

“A,B,C"  ile başlayıp sonsuzluğa uzanan.

Görüyorum baş harfini karşımda

Uzanıp tutamayacak kadar kalmışsın. 

Yineleyen cümleler anlatıyor seni bana

Sığmayan bir varlıkmış gibi

Artık karşımda olsanda bulamıyorum

Sen benden gideli göremiyorum. 

Artık harfleri kurban etmiyorum uğrunda.

Düşünceleri zindan ediyorum bağrımda.

Bil ki sen gibi vefasıza

diyorum ;

Karşımda olsan bile görünmeyecek kadar yoksun. 

Yürekten Kaleme Erva ✍🏻

Kadın isterse sığdırır…… Küçücük odaya bir sürü eşyayı….. Kol çantasına eczaneyi, bijuteriyi, aile resimlerini.. Bir rujuna bir geceyi sığdırır, Bir elbiseye bir anıyı, Bir şarkıya hıçkırıklarını… Bir yürüyüşe umursamazlığı, bir dudak büküşe dayanılmazlığı, Bir gülüşe unutulmazlığı.. Bir sigaraya efkarını, bir kahveye sırlarını, bir susuşa çığlıklarını.. Bir erkeği bir ömür kalbine ve yatağına sığdırır, Bir bebeği karnına ve tüm hayatına.. Kadın isterse herşeyi sığdırır da bir kendi sığmaz, Sığdırılamaz nedense şu koca dünyaya…

"Kaderin Kırmızı İpliği" Çin mitolojisindeki bir inanıştır. İnanışa göre; tanrı her insanın ayak bileğine kırmızı bir ip takar ve kaderleri birleşecek insanları bu ipler sayesinde birbirlerine bağlarmış. Kişi eninde sonunda bu bağlı olduğu kişilerle bir şekilde etkileşirmiş. Bu ip esner, kördüğüm olur, fakat asla kopmazmış. Japon efsanelerinde ise bu ince kırmızı iplik ayak bileği yerine serçe parmaklara bağlanmıştır.

Benimle onun arasında kaldıysan, onu seç! Çünkü beni gerçekten sevseydin, beni seçenek yapmazdın.

(via semamihriban)

“Bazen en iyi seçim, vazgeçmektir.”

Dostoyevski

“Vicdanlı ve dürüst olmak, hesaplı olmaktan iyidir. Hesap, insanı makam sahibi yapar da, vicdan daha önemli bir işe yarar; insanı insan yapar.”

Friedrich Nietzsche

Kendinle sohbet ediyormusun hiç? Soruyormusun mesela; var mı bi derdin,razımısın benden? Yüzleşebiliyormusun hatalarınla? Helalleşebiliyormusun vicdanınla? Korkak mısın yoksa? Dinle biraz kendini,önemli birşey diyor belki? Sığındığında; sana kucağını açacak en güvenli yer,kendi bedenin...En sıkı sırdaşın sensin,iyilerini kıskanmayacak şevkatli tek yürek seninki,eksiklerini incitmeden onaracak,emek vermekten kaçmayacak,yorulsada terketmeyecek,sarsılsada dağılmayacak,senden vazgeçmeyecek tek beden sensin... Kendinden Kaçma! Sev sende kendini 💞 Korkma!

Canım ben dost kıskançlığı görmüş insanım,düşman fesatlığı gram zarar vermez bana. Öpüyorum kötü kalplerinizden 😉