Nikoleta Sekulovic, woman reading

William Page, Cupid and Psyche, 1843

Leon Wyczółkowski, Spring

Sonia Delaunay, Jeune fille endormie

şimdi bu taptatlı fotoğrafa bakıyoruz ve mutlu oluyoruz çünkü bebeğimiz Agnès Varda'nın fotoğrafı. Sonra tabii ben durmuyorum önünde fotoğraf çekildiği resmi merak ediyorum, Sonia Delaunay'ın çıkıyor. Sonia Delaunay'da, ressam Robert Delaunay'ın eşi. Ama ben bu ikisini nereden hatırlıyorum, ressam Gümrükçü Rousseau'yu araştırırken onun arkadaşı olduklarını öğrenerek, bunu şair Guillaume Apollinaire'in, ressam Rousseau'nun ölümü üzerine mezar taşına kazıdığı şiiri okurken öğreniyorum ve arkadaşlıklarına oradan yürüyorum. Mezar taşını yapan da heykeltıraş Constantin Brancusi, Brancusi'yi tanırken de Rousseau'yla arkadaş olduğunu öğrenerek Rousseau'nun peşine düşmüştüm. ( Bu arada Brancusi'nin okunuşu brankuş :d, brankuşum diyesim geliyo hep, pek severim kendilerini) Yani demek istediğim birbiriyle bağlantılı bu insanları hem ayrı ayrı hem birlikte keşfetmek öyle güzel ki. Sanat ve edebiyat olmasaydı dünya nasıl olurdu acaba..

George William Joy, A Dinner of Herbs

Henry Kondracki, Casablanca

André Fontaine, woman reading

... Resimlere gün ışığında bakmak gerekir diyen kimdi? diye sorduğunda, birden çıkaramadım. Belki hiç kimse. Ama, resmin kitaptaki baskısına değil, kendine, kuşkusuz, gün ışığında bakmak gerektir. Gene de… her resmin değil. Ama Matisse'in resmi böylesi bir ışığı gerektirir… diye düşünmüştün, bilemiyorum. Çünkü benim için, Matisse'in resmindeki ışık içten dışa doğru yayılır. Renk ışıktır.

Henri Matisse

Wilhelm Leibl, hands

Camille Corot

Evan Wilson

Herman Wessel, woman reading

Edvard Munch, The Dance of Life

Paula Rego, The Dance, 1988