Tumgik
firtinalar-blog · 8 years
Text
Nasıl kandırdım böyle kendimi?
Bir şeylere inanmış, kafamda onları yaşamaya başlamışım. Üstelik defalarca da uyanmaya çalışırken hiç bitmesin diye rüyanın devamını görmek istercesine gözlerimi kapamış ve uyumaya devam etmiştim.  Nasıl bir sevgiydi bu böyle... Aklımı başımdan alan, her şeyi sıfırlayan... ‘’Yoo, hayır onsuz da yaparım ben’’ laflarımı bana yedirtten... 
iyi geldiğini düşündüğüm şey bana zehir oluyordu ve zehrin panzehiri yine zehirdi.
0 notes
firtinalar-blog · 8 years
Text
Yetmiyor
Ne yazsam, ne söylesem bitmiyor. İçimde ona dair çoşkun bir deniz var, durulmuyor. 
0 notes
firtinalar-blog · 8 years
Text
Ne sahte..
Varlığın hiçliği dolduruyor bir odayı. Peki ruhu? Sevmiyordu hiç kimseleri. İzliyordum onu. Bir yanım niye öylesine oluk oluk kan akıtıyordu? Dokunamazdım, öyle derin öyle saklıydı ki.. Ulaşamazdım, ulaşamadım.  
Sarıyor ve öpüyordu. Böylesine soğuk iken nasıl ısıtabilirdi bir insan başkasını? Sadece izliyordum.
0 notes
firtinalar-blog · 8 years
Text
Bazen bilirsin; o, senin kaderin değildir.
Vakti gelmeden de bırakamazsın. Ama bir gün nasıl oluyor bilmiyorum ama her şeyi bırakıp yeni bir dünyaya, yeni başlangıçlara yöneliyorsun.
0 notes
firtinalar-blog · 8 years
Text
Bir tarafım söylemek istediklerimle doluyken, diğer yanım onları yok etmekle meşguldü.
0 notes
firtinalar-blog · 8 years
Text
Yaz gördük ama çok yaprak döktük.
0 notes
firtinalar-blog · 8 years
Text
Merhaba.
Sizi bilmem ama ben her zaman kış aylarında daha içe dönük ve biraz daha fazla karamsar oluyorum. Belki buna en büyük etken erken kararan hava ile gelen gecelerin uzunluğu ve okul dönemine girmemdir.  
Bu mevsimde dinlediğim şarkılar da daha içe dönük ve yavaş tempoda şarkılar oluyor. Daha yabancı oluyorum çevreme. Sürekli bir şeylere koşarken ve bir şeyler için çabalarken kendime vakit ayırma durumum çok daha az oluyor. Hatta kendime vakit ayırabildiğim pek de söylenemez.  
Bu dönemde edebiyata daha çok yöneliyorum. Bir şiir, derin anlamlar yükleyebildiğim birkaç mısra… Beni oldukça mutlu eden şeyler. Kitap okumayı ve dizi&film izlemeyi bir hayli özledim. Ama bilgisayarda geçirdiğim vakitler genelde e-mail kontrolü üzerine ve gerekli şeylerin alınması için birkaç alışveriş sitesine göz atmamdan ibaret.  
Çevreme bakıyorum. Herkes sürekli koşuyor, bir şeyler için çaba sarfediyor. Kimisi seminerlere, sertifika programlarına katılmaya çalışıyor kimisi değişik kulüplere girmeye, yönetim kuruluna girmeye çalışıyor. Çoğu da bunları CV’me yazarım düşüncesiyle yapıyor. Başlarda bu tempoya ayak uydurmaya çalıştım. Yaklaşık 1 buçuk ayım da bu şekilde gitti. Sabah kalk işlerini hallet, mülakatlara git, seminere yetiş, toplantıyı unutma, konferansa koş… Hop akşam oldu, geceye geliyor vakit. Hızlıca e-maillerini kontrol et uyu ve yine aynı güne başla… Bir süre sonra bu tempodan bıktım. Arkadaşlarımı, öncelerden tanıdığım ve tıpkı benim onları tanıdığım gibi beni tanıyan arkadaşlarımı özledim. Her şeyi bıraktım. Aileme vakit ayırdım. Arkadaşlarıma vakit ayırdım. Kuzenlerimle buluştum. Alışverişe çıktım, bunu da kendime vakit ayırmak olarak görüyorum. Bu diğer işlerimi de halledebildiğim kadar hallettim. Derslerime yöneldim. Tam bu sırada birtakım sorunlar yaşadım. Onları halletmeye çalışırken hastalandım. Tam iyileşemedim -ki bunu bekleyecek zamanım da yoktu- ama yine ders çalışmaya çalıştım. Şimdi bakıyorum. Ben de koşuyorum. Koşuyoruz, bir şeyler için hep koşuyoruz.
Bazen diyorum, yeter. Yeter artık çabalama. Sonra düştüğüm noktadan güç alıyorum ve yeniden kalkıyorum. Yeniden çabalıyorum. Bitmedi diyorum. Geçmiş savaşını düşün. Ya da siktir et, şu şarkıyı dinle ve mutlu ol diyorum ve geriye yaslanıyorum. Müzik var, mutluyum. Çabaladığım şeyler sonuç verdiği için mutluyum. Netice alamadıklarım da oldu. Geride bırakmaya çalıştım, başka bir yöneliş bulmaya çalıştım. Geçmiş ile yaşıyoruz. Sürekli karşımıza çıkan izlerle yaşıyoruz.  
Alışamıyoruz da soğukanlılaşıyoruz.
5 notes · View notes
firtinalar-blog · 8 years
Text
Kendimizi kandırmayalım.
Karşı tarafın bize olan sevgisi -ilişkiye dönük sevgisi- bitmişse, siz ne yaparsanız yapın geri gelmeyecek ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bu durumda ilişkinin veya ilişiğin tamamen veya bir süre için bitmesi gerekmektedir. ( Bana göre bu süre en az 1 yıl olmalıdır. Fakat burda esas olan süreden çok o kişiye dair duygusal bağlarınızı bitirip gerçekten sadece arkadaş olarak görebilecek seviyeye gelmenizdir.) 
 Evet ilişiğin/ilişkinin bitmesi gerekiyor da bitmesi kolay mı oluyor derseniz, hiç ama hiç kolay olmuyor. Yok bitti, evet evet bitti diyoruz. Aradan zaman da geçiyor, yeni insanlarla tanışıyoruz, kafamıza başkalarını bile sokmaya çalışıyoruz-ki ben bunu eskiyi unutmak için kendimize bulduğumuz bir kapılmaca olarak adlandırıyorum- fakat bir gün bir şey çıkıyor önünüze.. Bir şarkı, bir hediyelik eşya, bir ortak arkadaş, bir fotoğraf... Bir duygu geliyor önce eskilere dönük. Geçmişi anar gibi, ama sanki çok uzak bir geçmişi anar gibi oluyoruz. Sonra başbaşa, kendimizle başbaşa, kalıyoruz ve bu defa ciddi bir şekilde geçmişi düşünüyoruz. Bir gülümseme beliriyor yüzümüzde, duygularımız çırpınmaya başlıyor. Seviyoruz, acı çekiyoruz. Hatta bazen bir çırpınışa geçip karşı tarafla iletişim kuruyoruz. Fakat sonuç berbat değil mi? Berbat.. Berbat tam olarak. Bitmesi gereken her şey bitmeli. Bazen arkadaşlık korunabilir fakat bu benim için kesinlikle ciddi bir sürenin geçmesinden sonra olabilir. Bu ara zamanda asla o kişi ile iletişim kurmamalıyım. Hatta mümkün olduğu kadar sosyal ağlardan da uzak durmalıyım. Çünkü öyle bir çağdayız ki, her şey her an gözümüzün önünde belirebiliyor. Bir arkadaşınız bir anda onunla çektiği bir fotoğrafı paylaşabilir, hatta o arkadaşınızın o kişi artık sevgilisi bile olmuş olabilir. Benden bir tavsiye biraz sosyal medyadan uzaklaşıp kendinize güzel uğraşlar edinmeniz. Ama tabii karar sizin. 
 Bu acıyı hiçbir şey alıp götürmeyecek bizden. Acı çekeceğiz.  
Ama bir gün o acıyı unutacağız belki de.. Yeni şeylere başlayacağız ya da yeni bir bakışa ve hayat tarzına başlayacağız.. Ya da belki o acı hiç durmayacak, unutmuş gibi yaşayacağız.  
Fakat devam edeceğiz, öyle ya da böyle devam edeceğiz.
0 notes