Tumgik
f1turkiye · 1 year
Text
Christian Horner'ın Formula 1'e Yaklaşımından Neler Öğrenebiliriz?
Tumblr media
Oracle Red Bull Racing takım patronu ve CEO'sunu konuk eden Mind Set Win podcast'i, hem deneyimden hem de sonuçtan keyif almanın başarıya ulaşmaya nasıl yardımcı olduğunu ortaya çıkarıyor.
2 Nisan'da Melbourne'de yapılacak Avustralya Grand Prix'sinde ışıklar söndüğünde, Christian Horner pek çok bilinmeyenle karşı karşıya kalacak. İki pilotu ilk virajı sorunsuz geçecek mi? Rakipleri nasıl bir strateji izleyecek? Sonuç genel sezonu nasıl etkileyecek? Bununla birlikte, tüm bilinmeyenler arasında, kesin olarak bildiği bir şey var... O anda orada olmaktan ve önündeki zorluklara göğüs germe deneyiminden çok keyif alacak. Pitteki küçük pencereden, Max Verstappen ve Sergio Pérez'in 350 km/s hızla geçip gitmesini izlerken motorları duymaktan ve lastikleri koklamaktan keyif alacak ve tüm ekibin o ana kadar yaptığı işten memnun kalacak... Horner, iki kez dünya şampiyonunun devam eden başarısının merkezinde, yarışa olan bu saf tutkunun ve kazanmanın nihai sevincinin yanı sıra gerçek deneyimden keyif alma yeteneği olduğuna inanıyor. Yaptığınız işten keyif alırsan, daha başarılı olursun. Her zaman böyle düşünmüşümdür. Horner, Cédric Dumont'un sunduğu Mind Set Win podcast'inin 13. bölümünde "Formula 1, dünyadaki en rekabetçi sporlardan biri, ancak siz bundan zevk almıyorsanız, ne anlamı var" diyor. "Yaptığın işten keyif alırsan, daha başarılı olursun." Her zaman böyle düşünmüşümdür. Mesele sadece iş olmasıyla ilgili değil... Bir tutku, bir arzu olmalı. Başarmayı istemek için bir açlık ve kararlılık gerekiyor. Bölüm boyunca Horner, bu zihniyetin takım üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğuna ve onlara sezon belirleyici bir anda ilerlemek için güven verdiğine dair unutulmaz bir örnek paylaşıyor. 2021'in Abu Dabi'deki son yarışı "Muazzam" bir sezonun ardından geldi ve Verstappen 2013'ten bu yana takım için ilk şampiyonluğu kazanmayı hedeflediği için beklenti ve gerilim aşikardı. Ancak Yarış öncesi takım toplantısında Horner'ın mesajı açıktı. "Daha önce tüm takımla konuştum ve "Yarışın sonucu ne olursa olsun oraya gidin ve keyfini çıkarın, bu konuma gelmek için tüm sezon çalıştınız. İnanılmaz bir sezon oldu. Kendinize baskı yapmayın" dedim.
Tumblr media
Horner yarışı olabildiğince aksiyona yakın geçiriyor© Getty Images/Red Bull Content Pool
13. Bölüm'den Notlar
Formula 1'in yüksek riskli, aksiyon dolu dünyasında olmayan bizler için, bu zihniyetten öğrenebileceğimiz ve kendi günlük hayatımızda benimseyebileceğimiz bir şey var mı? Dumont'un bölümde paylaştığı gibi, bu çerçeve anda olmaya odaklanarak gerçek tatmini yaşamanıza yardımcı olabilir. Bir dahaki sefere iş yerinde, spor yaparken veya bir sınava ya da sınava girmek gibi bir şeyin tehlikede olduğu bir pozisyonda olduğunda, ne kadar zor olursa olsun, nihai sonucu bir dakikalığına bir kenara koy ve konsantre olmaya çalış. Anda kalmaya çalış. Bunu yapmana yardımcı olması için kokuları, görüntüleri ve sesleri almaya çalışarak duyuları harekete geçir. Ardından, kendine bunun gibi sorular sormayı dene... Orada olmak için ne kadar çaba harcadın? Yol boyunca ne öğrendin? Şimdiye kadar ulaşma hedefinin bir kısmına ulaştın mı? Bu anda olmaktan yalnızca siz mi sorumlusunuz yoksa bir ekibin parçası olarak çalıştın mı? Yanıtları düşünürken, keyif aldığın deneyimlerden şimdiden tatmin olup olamayacağına bak. Nihai sonuçtan bir adım geri çekil. Böylece içinde bulunduğun duruma daha net ve motive yaklaşabilirsin. Ve bir dahaki sefere, anda kalmanın sana daha diri bir zihin vereceğine ve buna bağlı olarak gelecekte daha yüksek bir başarı şansı getireceğine inan.
Tumblr media
Horner, 2005'ten beri F1'in ön saflarında yer alıyor© Getty Images / Red Bull Content Pool Dumont, zevk ve tutkuyu takip etmek için içsel bir arzu ile yönlendirilen bu düşünme biçimine içsel motivasyon dendiğini söylüyor. Horner'ın 2005'te padoktaki başına buyruk işleri devralan 31 yaşındaki taze yüzlü bir sürücüden bugüne, 90'dan fazla yarış zaferi, altı pilota sahip bir takıma uzanan yolculuğunda çok önemli oldu... Dumont, bu durumu "Christian için Formula 1 sadece bir iş değil, aynı zamanda bir tutku ve bu onun göreve iyimser bir bakış açısıyla yaklaşmasını sağlıyor." şeklinde açıklıyor. Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
Toprak Razgatlıoğlu'nun Kariyerinden Öne Çıkan 5 An
Tumblr media
Red Bull sporcusu Toprak Razgatlıoğlu, gelecek vadeden bir yarışçıdan, Superbike Şampiyonu olmaya giden yolu başarıyla tamamladı. Yıldız sporcunun kariyerinden öne çıkan anları senin için derledik.
Motor sporları tarihimizin en büyük başarısına imza atarak Superbike şampiyonluğu kazanan Toprak Razgatlıoğlu hiç şüphesiz yarış pistlerinin en değerleri isimleri arasında yer alıyor. Her sezona şampiyonluk hedefiyle başlayan Toprak kariyeri boyunca pek çok unutulmaz ana ve performansa imza atmayı başardı. Çok yakında KNN54 belgeseli ile Toprak'ın kariyer hikayesini de Red Bull TV'de izleyebileceksin. Ama biz öncesinde Toprak'ın kariyerinden öne çıkan anları senin için derledik.
Superstock 1000 | İspanya, Jerez (2016)
Toprak Razgatlıoğlu, 2016’da FIM Superstock 1000 Şampiyonası’nda yarışıyordu. O yıl işler istediği gibi gitmedi. Kawasaki’nin Stock 1000 motosikleti, diğer sınıflardaki kardeşlerinin aksine çok da başarılı değildi. O yıl sadece iki podyum elde edebilen Toprak, sezonu beşinci sırada bitirmişti. Ancak sezonun en unutulmaz anları Jerez’deki yarışta yaşandı.
Tumblr media
Toprak Razgatlıoğlu© Lukasz Nazdraczew Toprak, 17. başladığı yarışta Roberto Tamburini, Raffaelle de Rosa, Marco Faccani gibi çok önemli pilotları geride bırakıp son dört turda bitik lastikleri ile muhteşem bir savunma yaparak yarışı üçüncü bitirdi ve podyumda yer aldı. 2017’de yine Superstock 1000’de yarışan Toprak Razgatlıoğlu o yıl üç birincilik alarak sezonu ikinci sırada tamamlamıştı.
Superbike | İngiltere, Donington Park (2018)
Toprak Razgatlıoğlu, Superbike'taki ilk sezonunda arzu ettiği performansın uzağında kaldığını düşünüyordu. Aldığı desteğin karşılığını veremediği kanısına kapılan genç sporcu, kendi deyimiyle kariyerini sorguladığı dönemde her şeyi değiştiren bir dönüm noktası yaşadı.
Tumblr media
Toprak Razgatlıoğlu© World.SBK Sezonun altıncı yarış hafta sonu için İngiltere'de bulunan Toprak, Donington Park'taki ikinci yarışa 10. sıradan başladı. Olağanüstü bir performansla tam sekiz sıra tırmanarak yarışı ikinci sırada tamamlamayı başaran Toprak, böylece Superbike'taki ilk podyum başarısını elde ederken büyük bir özgüvenin yanı sıra motor sporları tutkunlarının da hayranlığını kazandı.
Superbike | Fransa, Magny-Cours (2019)
Superbike'taki ikinci sezonunda Toprak ilk yarış galibiyetini kovalıyordu. Islak zeminde yapılan sıralama turlarında 16. olsa da yarışa çok hızlı başlayan Toprak, önündeki isimleri birer birer geride bırakarak yarışın bitimine daha 20 tur varken kendisini podyum mücadelesinin içine atmıştı.
Tumblr media
Toprak, galibiyet sonrası zafer turu da attı© World.SBK Oldukça kaotik geçen yarışta sürekli yer değiştiren motosikletçiler arasında performansını hep koruyan Toprak, sürekli olarak ilk üç mücadelesinin içinde yer aldı. Özellikle Jonathan Rea ile inanılmaz bir rekabete giren genç temsilcimiz son iki tura Rea’in hemen arkasında girdi. Toprak son turda ulaştığı inanılmaz hızla Rea’yi de geçmeyi başardı ve kariyerinin ilk Superbike zaferine sürmüş oldu. Toprak daha sonra bu yarışla ilgili şunları söyleyecekti: "Kendimi en özgüvenli hissettiğim yarışlardan biri Fransa’ydı. 16'ncı sırada start alacaktım. 16'ncı sıradan gelip ilk üçe girmek çok zor. Kenan Sofuoğlu ile yarış öncesi konuştuğumuzda dedi ki; ‘Yarışta düşme. Podyum olursa sürpriz olur bizim için.’ Ben de dedim ki ‘Podyumda görüşürüz.’ Bu özgüven nasıl oldu ve bu cümle benim nasıl ağzımdan çıktı bilmiyorum. Benim düşüncem podyum yapmaktı ama o özgüvenle birinci oldum. Orada anladım ki özgüven çok güçlü bir şeymiş."
Superbike | Çekya, Most (2021)
Bir önceki yarış hafta sonuna ev sahipliği yapan Assen'deki ikinci yarışta talihsiz bir şekilde yarış dışı kalan Toprak'ın şampiyonluk hayalleri büyük yara almıştı. Morali zedelenen sporcumuzun önünde tekrar ayağa kalkmak için ilk şans Çekya'daki Most Pisti'ndeki yarıştı.
Tumblr media
Toprak Razgatlıoğlu, Çek Cumhuriyeti© WorldSBK Yarışa Jonathan Rea'in ardında başlayan Toprak Razgatlıoğlu, iyi bir kalkış yaparak ilk virajda liderliği devraldı ve ilk turu lider olarak geçti. Birkaç tur sonra ise iyi bir tempo yakalayan Scott Redding liderliğe yükseldi. Yarış boyunca liderlik Scott Redding ve Toprak Razgatlıoğlu ikilisi arasında gidip gelirken, son virajlarda müthiş bir atakla öne geçen Toprak yarışın da galibi oldu. Böylece şampiyonluk umutları yeşeren Toprak müthiş bir hikayenin de fitilini ateşlemiş oldu.
Superbike | Endonezya, Mandalika (2021)
2021 sezonunda WorldSBK takviminde ilk kez yer alan Mandalika Pisti'nde ortaya çıkacak sonuç şampiyonu belirleyecekti. Toprak sıralama turlarındaki dominant performansıyla bu yeni piste çok çabuk uyum sağladığını göstermişti. Ancak cumartesi günü Mandalika Pisti'nde sürücüleri bir sürpriz bekliyordu. İlk yarışın öncesinde başlayan sağanak yağış, pisti yarışa elverişsiz hale getirirken önce start saatinin ertelenmesine ve ardından yarışın pazar gününe kaydırılmasına neden olmuştu.
Tumblr media
Toprak Razgatlıoğlu© Barış Acarlı Pazar günü ise biraz yağmur olsa da start verilmesine engel bir durum yoktu. Kısa bir gecikmeyle başlayan yarışta Toprak, ıslak zeminin de etkisiyle start'ta biraz temkinli davrandı. Jonathan Rea liderliğe yükselirken, Scott Redding ise Toprak'ın hemen önünde ikinci sıraya yerleşti. İlk tur tamamlanmadan Toprak, Redding'i geride bırakarak ikinciliği tekrar ele geçirmeyi başardı. Kalan turlarda yerini korumayı başaran temsilcimiz yarışı ikinci sırada tamamlamayı başardı. Toprak Razgatlıoğlu bu sonuçla müthiş geçen sezonu Dünya Superbike Şampiyonu olarak taçlandırdı ve motor sporları tarihimizin en büyük başarısına imza attı. Toprak, bu başarıyla son altı yıldır zirvenin sahibi olan Jonathan Rea'yi de tahtından etmiş oldu. Temsilcimiz şampiyonluk sevincini ilk olarak mentörü Kenan Sofuoğlu ve Red Bull sporcusu Can Öncü ile birlikte kutladı. Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
Red Bull Racing Miami GP'ye Damga Vurdu
F1'de Red Bull Racing dominasyonu devam ediyor. Max Verstappen, dokuzuncu sırada başladığı yarışı zirvede tamamlarken Sergio Perez ise bitiş çizgisini takım arkadaşının hemen ardından geçmeyi başardı.
Formula 1'de heyecan Amerika kıtasına taşınırken güneşli bir Miami GP'si yarış tutkunlarını bekliyordu. Red Bull Racing'in başarılı pilotları yine rakiplerine karşı belirgin bir üstünlük kurmayı başardı.  Max Verstappen sıralama turlarında dokuzuncu sırayı almasına rağmen müthiş bir yarış performansı ile zafere ulaştı. Takım arkadaşı Sergio Perez ise pol pozisyonunda başladığı yarışı ikinci sırada tamamlayarak podyumda yer aldı. F1 Miami GP'de hafta sonu eğlenceli ve bol sürprizli bir sıralama turuyla başladı. Azerbaycan GP'de zafere ulaşan Red Bull Racing sürücüsü Sergio Perez, üst düzey performansını Miami'ye de taşıdı. Sıralama turlarında ilk sırayı alan Perez'i, Fernando Alonso takip ederken, ilk çizginin son ismi Carlos Sainz oldu. İddialı isimlerden Charles Leclerc yedinci sırayı alırken son şampiyon Max Verstappen ise dokuzuncu sırada yer alarak üçüncü çizgide Leclerc'e eşlik etti.
Tumblr media
Perez halkı selamlıyor© Getty Images / Red Bull Content Pool Start anında küçük temaslar haricinde bir olumsuzluk yaşanmazken, ilk üç sırada bir değişim de olmadı. Start'ın kaybeden isimlerinden Kevin Magnussen dördüncü sıradan yedinci sıraya kadar gerilerken, Oscar Piastri de beş sıra birden kaybederek 14. sırada mücadelesine devam etti. Verstappen, başlangıçta bir sıra kaybetmiş olsa da kısa sürede bunu telafi etmeyi başardı. İkinci turda sekizinciliğe yükselen Verstappen dördüncü turda Magnussen ve Leclerc'i aynı anda geçerek altıncı sırayı elde etti. Magnussen, Leclerc'in önünde kalmayı başarırken, 10. tura gelindiğinde ise Verstappen dördüncü sıraya kadar yükselmişti. Magnussen ve Leclerc arasındaki yedincilik mücadelesi yarışa renk katarken, 13. turda Carlos Sainz'ın ön lastiklerde sorun yaşadığına dair anonsu telsizlerde yankılandı. Bir tur sonra Verstappen, Sainz'ı da geride bırakarak pit stop'lar başlamadan kendini podyum seviyesine atmayı başardı. 15. turda Magnussen pit'e girdi. Kısa bir süre sonra Verstappen, Alonso'yu da rahat bir şekilde geride bırakarak ikinci sıraya yerleşti ve takım arkadaşını takip etmeye başladı. 19. turda Sainz pit stop yaptı. Gerilerden gelen Hamilton ise pit'e girmeyen grupta yer aldı ve altıncı sıraya kadar tırmandı. Pit dönüşünden kısa bir süre sonra Sainz, Hamilton'ı geçerken; 20. turda Perez pit'e geldi ve Verstappen liderliğe yükseldi. Pit girişindeki hız limitine uymayan Sainz ise 5 saniye ceza aldı.
Tumblr media
Sergio Perez ve lastik izleri© Getty Images / Red Bull Content Pool 34. turda Verstappen'in Sargeant'ın ardında belirmesi tur bindirmelerin başlayacağı anlamına geliyordu. Pit'e girmeyen Verstappen, Perez'le arasındaki farkı 17-18 saniye bandında tutmayı başardı. 45. turda ilk kez pit'e giren Hollandalı, pit çıkışında Perez'in hemen ardındaydı. Geri kalan turlarda bir Verstappen-Perez kapışması izlemek için her şey hazırdı. Nefes kesen anların ardından 48. turda Verstappen, DRS ve taze lastik avantajıyla Perez'i geride bırakmayı başardı ve liderliğe yerleşti. 50. tur geçilirken Verstappen, Perez'le farkı 1,5 saniyeye çıkardı. Alonso üçüncü, Russell dördüncü ve Sainz da beşinci sırada yer alıyordu. Yarışa 17. sıradan başlayan Tsunoda, 11. sıraya kadar yükselirken; eski takım arkadaşı Gasly ise altıncı sırada yoluna devam ediyordu. Yedinci sıradaki Leclerc, hemen ardındaki Hamilton'la mücadele ederken; Magnussen ise Ocon'un ardında 10. sırada kaldı.
Tumblr media
Verstappen ve Perez© Getty Images / Red Bull Content Pool Son turlara gelinirken Leclerc ve Hamilton, Gasly'yi geride bırakmayı başardı. Bitime üç tur kala Hamilton, Leclerc'in yıpranan lastiklerinden faydalandı ve altıncı sıraya yükseldi. Max Verstappen, dokuzuncu sırada başladığı Miami GP'de harika bir performansla zafere ulaşmayı başardı. Takım arkadaşı Sergio Perez, ikinci sırayı elde ederken, Fernando Alonso ise üçüncü sırada yer aldı. Russell dördüncü, Sainz beşinci olurken Hamilton ve Leclerc de onları takip etti. Max Verstappen, 1:27:38.241 Sergio Perez, +5.384 Fernando Alonso, +26.305s George Russell, +33.229s Carlos Sainz, +42.511s Lewis Hamilton, +51.249s Charles Leclerc, +52.988s Pierre Gasly, +55.670s Esteban Ocon, +58.123s Kevin Magnussen, +62.945s Yuki Tsunoda, +64.309s Lance Stroll, +64.754s Valtteri Bottas, +71.637s Alexander Albon, +72.861s Nico Hulkenberg, +74.950s Zhou Guanyu, +78.440s Lando Norris, +87.717s Nyck De Vries, +88.949s Oscar Piastri, +1 tur Logan Sargeant, +1 tur Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
Red Bull Motor Sporları Hafta Sonunda Neler Oldu?
Tumblr media
Katalonya'da devam eden WSBK serüveninde Red Bull sporcuları koşulan tüm yarışlarda podyumda yer almayı başarırken Bahattin Sofuoğlu, Supersport'taki ilk zaferiyle göz kamaştırdı.
WSBK'nın Katalonya Pisti'nde düzenlenen yarışlarına Red Bull sporcuları damga vurdu. Superbike'ta Toprak Razgatlıoğlu tüm yarışlarda podyuma çıkmayı başarırken, Bahattin Sofuoğlu hafta sonu çıktığı iki yarışta da muhteşem performanslara imza attı. İlk yarışı uzun süre lider sürdürmesine rağmen üçüncü olarak tamamlayan ve podyumda yer alan Bahattin, ikinci yarışta baştan sona yükselen bir grafik çizerek ilk zaferini elde etti.
Toprak Razgatlıoğlu (Superbike)
Hafta sonunun ilk yarışına Toprak sekizinci sırada başladı. İlk virajların ardından beşinciliğe yükselen sporcumuz, ikinci turun başında Locatelli'yi de geride bırakarak dördüncü sıranın sahibi oldu.
Tumblr media
Toprak Razgatlıoğlu© WSBK Dördüncü turda kırmızı bayrakların ardından yeniden start verildi. Start'ın ardından altıncılığa gerileyen Toprak, önce Locatelli'yi geçti, önündeki Rinaldi'nin yarış dışı kalması ve Bassani'nin de uzun tur cezası almasıyla da tekrar dördüncülüğe yükseldi. Son tura kadar Rea ile mücadele eden Toprak, son turda harika bir geçişle rakibini geride bıraktı ve yarışı da ikinci olarak tamamladı. Pazar günü düzenlenen Superpole yarışında da müthiş bir performans gösteren Toprak, sekizinci sırada başladığı 10 turluk yarışta rakiplerini geride bırakmayı başardı ve ön sıralara tırmandı. Yağışın damga vurdu yarışta Jonathan Rea'nın yarış dışı kalması temsilcimizin işine yararken Toprak yine podyumun ikinci sırasında yer almayı başardı. İkinci ana yarışa ikinci sırada başlayan Toprak liderliğe yükselmeyi başarsa da Ducati'lerin düzlükteki hızına karşı koymak mümkün olmadı. Ducati'lerin arasına kaynayan Alex Lowes da Toprak'ı geçerken Toprak Rinaldi'nin ardında dördüncü sıraya geriledi. 14 tur kala Lowes iki sıra birden kaybetti ve böylece Toprak üçüncü sıraya yükseldi. Bautista ve Rinaldi farkı açarken Toprak da arkasındaki Lowes ile makul bir fark yakaladı. Toprak son turlarda yavaşlayan Rinaldi'ye yaklaşmayı başardı ve son virajda rakibini geçti. Böylece temsilcimiz hafta sonu katıldığı tüm yarışlarda ikinci sırada yer alarak 3 kez podyumda yer aldı.
Bahattin Sofuoğlu (Supersport)
Supersport'un ilk yarışına Bahattin Sofuoğlu dokuzuncu sırada başladı. İlk turu yedinci olarak tamamlayan Bahattin'in yükselişi devam etti. Peşpeşe hızlı turların ardından, 12 tur kala Bulega'yı geçmeyi başaran Bahattin liderliği ele geçirdi. Bulega'yla nefes kesen bir mücadeleye izleten Bahattin, dört tur kala Schroetter ve Manzi'ye geçildi. Son anlarda Manzi ile müthiş bir rekabet yaşayan Bahattin bitiş çizgisini az farkla önde geçerek üçüncülüğü elde etti ve podyuma çıkmayı başardı. Bulega yarışı kazanırken Bahattin'in takım arkadaşı Schroetter ikinci sırayı elde etti.
Tumblr media
Bahattin Sofuoğlu© WSBK İkinci yarışta yine ilk turlarda tırmanışına başlayan Bahattin, altıncı turda harika bir atakla Caricasulo ve Scroetter'in önünde zirveye yerleşti. Şampiyona lideri Bulega ise beşinci sıradan ön tarafta olan biteni izlerken hızlı turlarla yaklaşıyordu. Bitime sekiz tur kala Schroetter Bahattin'i geride bıraktı. Manzi ve Debise takipteydi. Son anlarda liderlik el değiştirse de iki tur kala bahattin tekrar zirveye çıkmayı başardı. Müthiş bir zafere imza atan Bahattin Supersport'taki ilk galibiyetini de almış oldu. Pist sınırlarını ihlal eden Manzi üçüncülüğe gerilerken, Schroetter'in ikinciliğe yükselmesiyle ilk iki sıra MV Agusta sürücülerinin oldu. Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
KNN54 Riders Nedir?
Tumblr media
Red Bull TV'de izleyici ile buluşan KNN54 Riders belgeseli ile ilgili merak ettiğin soruların cevabı hemen aşağıda.
Red Bull TV'de izleyicilerle buluşan KNN54 Riders belgeseli ülkemizin yetiştirdiği en önemli motosiklet yıldızlarının hikayesi. Belgeseli hemen Red Bull TV'den izleyebilirsin. 5 kez Dünya Supersport Şampiyonu Kenan Sofuoğlu'nun mentörlüğünde yola çıkan Toprak Razgatlıoğlu, Deniz Öncü, Can Öncü ve Bahattin Sofuoğlu şu an motor sporları dünyasında da ülkemizin adını en çok duyuran isimler. Toprak'ın Superbike, Deniz'in Moto3, Can ve Bahattin'in ise Supersport'ta devam eden yolculuğunun temelinde ise tek bir ortak isim var: Kenan Sofuoğlu. Kendi olanakları ile tüm dünyada tanınan bir motor sporları efsanesine dönüşen Kenan Sofuoğlu, kendisinden sonra gelecek yeteneklerin aynı zorlukları yaşamaması için kolları sıvamış ve Akyazı pistinde geleceğin Türk motor sporları yıldızlarına birçok imkan sağlamıştı. KNN54 Riders işte bu çaba sonucu ortaya çıkan ekibin de adı ve belgesel de adını bu ekipten ilhamla alıyor. KNN54 Riders belgeseli boyunca hem dört genç yıldızdan hem de Kenan Sofuoğlu'ndan dinlediğimiz hikayeler, yakın dönem Türk motor sporları tarihinin de hikayesi. Başta Toprak'ın Superbike şampiyonluğu, daha sonra Can'ın unutulmaz Moto3 zaferi, Deniz'in başlı başına bir Moto3 yıldızına dönüşmesi ve Bahattin'in yavaş yavaş yükselip Supersport'a kadar ulaşması bu yakın tarihin unutulmaz olayları arasında yer alıyor. Belgesel de bu köşe taşı olmuş başarıların perde arkasında neler yaşandığını izleyicinin karşısına getiriyor. Bu başarıların yanı sıra dört genç yıldızın Kenan Sofuoğlu ile olan iletişimi ve ondan nasıl etkilendikleri belgeselin bir başka damarını oluşturuyor. Kimi zaman eğlenceli bir rekabete de sahne olan bu abi-kardeş ilişkisi belgeselin de en ilham verici taraflarından biri. Altuğ Gültan'ın yönettiği KNN54 Riders ülkemizde sayısı az olan spor belgesellerine de değerli bir katkı sunmaya hazırlanıyor.  2 Mayıs'tan itibaren Red Bull TV'de olacak KNN54 ile ilgili özel röportaj ve haberlere yer vermeye devam edeceğiz. Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
Manuel Puccetti: "Türk sporcular, bizim ikinci ailemiz gibi oldular"
Puccetti Racing'in sahibi Manuel Puccetti ile takımın Türk sporcularla olan sıkı ilişkilerini, Kenan Sofuoğlu'nun genç sporculara etkisini ve sezon beklentilerini açıkladı.
Puccetti Racing, Supersport ve Superbike kategorilerinde özellikle Türk sporcularla elde ettiği başarılarla öne çıkıyor. Red Bull sporcusu Can Öncü'nün Supersport kategorisinde yer aldığı takım, geçmişte Bahattin Sofuoğlu, Toprak Razgatlıoğlu ve elbette Kenan Sofuoğlu gibi Türk motor sporları dünyasının önemli isimleriyle birlikte çalıştı. Puccetti Racing'in sahibi Manuel Puccetti ile Kenan'dan Toprak'a, Bahattin'den Can'a, takımın Türk sporcularla olan ortak geçmişini; Kenan Sofuoğlu'nun mentörlük rolünü, Toprak'ın Puccetti yıllarını ve Can ile devam eden iş birliklerini konuştuk. Toprak, Deniz, Can ve Bahattin'in Kenan Sofuoğlu mentörlüğünde başarı basamaklarını bir bir çıkmasına odaklanan KNN54 belgeseli yayında! Şimdi Red Bull TV'den izle. Motosiklet tutkunu bir ailenin ferdi olarak adınızı pistte yarışan bir motosikletin üzerinde görmek size neler hissettiriyor? Çok uzun yıllardır, yarışmak bizim tutkumuz ve dünyamız. Çok uzun bir süredir farklı kategorilerde başarılı bir şekilde bu işi yürütebildiğimiz için çok mutluyuz. Özellikle Türk sporcular, bizim ikinci ailemiz gibi oldular. Birlikte çok iyi güzel yıllar geçirdik ve bundan sonra da birlikte çalışıp elimizden gelenin en iyisini yapacağız.
Tumblr media
Kenan Sofuoğlu ve Toprak Razgatlıoğlu© Predrag Vuckovic/Red Bull Content Pool Türk sporculardan bahsetmişken şöyle bir soru ekleyelim. Birçok Türk sürücü ile birlikte çalıştınız. Türk sporcuların yarış kültürü hakkında neler söylersiniz? Evet, doğru. 2014 yılında ilk olarak Kenan Sofuoğlu’yla başladık. 2015 ve 2016’da şampiyonluklar elde ettik. Yine 2014’te Toprak’la da çalışmaya başladık. Beş yıl boyunca bizimle bir gelişim süreci yaşadı ve bu dönemde alt kategorilerden başlayıp Superbike seviyesine kadar yükseldi. Birlikte büyük başarılara imza attık. O gelişirken takım olarak biz de geliştik. Daha sonra Bahattin Sofuoğlu’yla da çalıştık. Son dört yıldır da Can Öncü’yle beraberiz ve birlikte daha fazla başarı elde etmek için çabalıyoruz. Kenan Sofuoğlu'nun Puccetti ve genel olarak yarış dünyasına kattıkları hakkında neler söylersiniz? Kenan bizim iş ortağımız. Onunla birlikte genç Türk sürücüleri keşfedip geliştirmeye çalışıyoruz. Onunla çalışmak ve Toprak, Bahattin, Can gibi sürücülerin gelişimini izlemek çok değerli. Türkiye’deki akademisinde yaptığı işlere çok büyük bir saygı duyuyorum. Çok güçlü bir akıl hocası, hem performans açısından sürücüleri geliştiriyor hem de onlara nasıl çalışmaları gerektiğini ve nasıl şampiyon olunacağını öğretiyor. Takım yöneticisi olarak, yeni yetenekler bulma konusundaki yaklaşımınızı nasıl tanımlarsınız? Sürücülerde hangi noktalara odaklanıyorsunuz? Öncelikle sürüş stiline ve hızına odaklanıyoruz. Çok genç dahi olsalar potansiyel vadedip vadetmediğini görebiliyoruz. Birçok genç sürücü var ama sadece bazıları çok yetenekli. Bu durumda gelecekte bir şampiyona dönüşebilecek olanlara odaklanıyoruz.
Tumblr media
Can Öncü© Team Puccetti Can Öncü’nün hangi yetenekleri onu tercih etmenizde etken oldu ve onun potansiyelini nerede görüyorsunuz? Bence Can, Toprak’la aynı yeteneklere sahip ve potansiyeli de farklı değil. Dolayısıyla bu sezon birlikte şampiyonluğa ulaşmayı hedefliyoruz. Bu bizim ana hedefimiz. Toprak Razgatlıoğlu'yla Puccetti Racing’da birlikte geçirdiğiniz dönemi nasıl hatırlıyorsunuz? Birlikte beş yıl geçirdik ve bu yarış dünyasında oldukça uzun bir süre. Hala iletişim halindeyiz. Neredeyse her hafta konuşuyoruz, kardeş gibiyiz. Başka bir takım için yarışsa da aramızdaki iletişim hiç kopmadı. Birlikte çok vakit geçiriyoruz ve birbirimize çok saygı duyuyoruz. Bence şu anda dünyanın en yetenekli sürücülerinden biri ve çok daha fazla sayıda şampiyonluğa ulaşabilecek özelliklere sahip. Kenan Sofuoğlu, genç Türk sürücülere mentörlük yapıyor. Bir şampiyondan bir akıl hocasına geçişi hakkında ne düşünüyorsunuz? Kenan, Supersport kategorisinde tarihin en başarılı sürücüleri arasında yer alıyor. Yarıştığı dönemde hep çok yetenekli, hızlı ve güçlüydü. Bir akıl hocası olarak ise çok daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Sürücüler kariyerlerinin bir noktasında emekli olmak durumunda kalıyorlar. Kenan da emekli olduktan sonra genç sürücülere yardımcı oluyor ve mükemmel bir iş çıkarıyor. İki sürücüyle de birlikte çalışmış biri olarak Can Öncü ve Kenan Sofuoğlu arasında herhangi bir benzerlik görüyor musunuz? Karakter açısından çok farklılar ama yetenek ve hız açısından çok benziyorlar. Yarışları izlerken kendi yarıştığınız dönemleri hiç düşünüyor musunuz? Elbette ama burası Dünya Şampiyonası. Bugün yaptığımız şey en hızlı sürücüleri, en değerli yetenekleri bir araya getiriyor. Burada tutkumuzu farklı bir şekilde yaşıyoruz, yarışları izlemekten keyif alıyor ve sevdiğimiz işi yapıyoruz. Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
Paul Denning: "Toprak'ın gerçekten çok ama çok eşsiz bir sürüş stili var"
Tumblr media
Red Bull sporcusu Toprak Razgatlıoğlu, Pata Yamaha takımıyla Superbike macerasına başarıyla devam ediyor. Takım patronu Paul Denning'le yöneticilik, başarılar ve Toprak üzerine değerlendirmeleri şöyle:
Red Bull Sporcusu Toprak Razgatlıoğlu, Pata Yamaha takımıyla Superbike macerasına başarıyla devam ediyor. Takım patronu Paul Denning, motosiklet tutkunu bir aileden geliyor. Uzun yıllardır bir yandan İngiltere'nin güneyinde Japon motosikletleri için distribütörlük yapan bir aile şirketini yönetiyor. Diğer taraftan ise motosiklet sporunun en üst seviyesinde yöneticilik yapıyor. Toprak'ın da bir parçası olduğu KNN54 ekibini anlatan KNN54 Riders belgeseli Red Bull TV'de yayında! İzlemek için: redbull.com/knn54riders 90'ların ortalarında pistlerde bizzat yarışan Denning, daha sonra British Superbike organizasyonunda takım sahipliği ve yöneticiliği yaptı. 2000'lerin ortalarında MotoGP'de Suzuki takımında görev alırken, altı yılın ardından önce Suzuki'nin Superbike takımına sonra geçti, sonra ise Yamaha saflarına katıldı. 2020 sezonundan bu yana Red Bull sporcusu Toprak Razgatlıoğlu ile çalışan Denning'e yöneticilik, başarılar ve Toprak üzerine değerlendirmelerini aşağıda okuyucularımıza sunuyoruz.
Tumblr media
Toprak Razgatlıoğlu© WSBK Uzun yıllardır motosiklet yarışları dünyasındasınız ve çok fazla yöneticilik deneyiminiz var. Ekip yönetiminin sizin için en zor yanları neler? Bu çok geniş bir soru. Bunun basit ve doğrudan bir cevabı yok. Bu hem bireylere hem de çalıştığınız ekibin yapısına bağlı. Yani mesela tamamı finanse edilen, bir Japon fabrika takımı olan Yamaha Factory MotoGP takımında çok daha geniş bir yönetim yapısı söz konusu. World Superbike'ta bizim boyutumuzdaki bir organizasyon için ise durum farklı. Buradaki yönetim görevi çok yönlü. Ticari sorunları yönetmek, sahip olduğumuz çalışan grubu içindeki zorlukları yönetmek hepsi bizim sorumluluğumuz altında. Biz, küçük ve orta ölçekli bir işletme gibiyiz, ticari ortaklarımız açısından performansımız yıl boyunca her iki veya üç haftada bir elde ettiğimiz sonuçlarla ölçülüyor. Mekanik bir sporda, bir veya iki sporcunun performansından sorumlu olmanın en zor yanı mekanik sorunlar yaşadığınızda ya da sürücünün performansını tehlikeye atan hazırlık sorunu yaşadığınızda ortaya çıkıyor. Çünkü günün sonunda herkes, her bir üye, başarılı olmak için çok fazla çaba harcıyor. Sizce bir motor sporları takımının başarılı olması için kilit unsurlar nelerdir? Zaman ve deneyim muhtemelen ilk sırada geliyor. Tutku dolu, coşku dolu bir projeye gireceğinizi biliyorsunuz. Ancak teknik anlamda gelişim için zaman yoksa ve insanlar yeterince deneyimli değilse o zaman işler zorlaşıyor. Bütçeye de ihtiyacınız var. Bilirsiniz eski bir söz vardır ve hala doğrudur: "Hız, paraya mal olur." Asıl soru ne kadar hızlı gitmek istediğiniz. Yani en öndeki yarışçılar kadar hızlı gitmek istiyorsanız, kaynak açısından onlara yetişmeye çalışmalısınız. Teknik kaynaklar, ekip, yapı ve organizasyon son derece önemlidir. Başarılı olmak için bir temele de sahip olmanız gerekir. Deneyimi doğrudan satın alıp hemen rekabetçi olmayı bekleyemezsiniz. Tüm bu bileşenler yerine getirildikten sonra bile, kendi performansının zirvesinde olan ve ona verebileceklerinizi alıp maksimumda kullanabilen bir sporcuya ihtiyaç duyarsınız. Lewis Hamilton'ın ve Max Verstappen'in takım arkadaşlarına göre daha öne çıktığını görüyoruz. Casey Stoner veya Valentino Rossi de öyleydi. Her zaman istediklerini almayı başaran ve beklentilerden çok daha fazlasını yapan sporcular oldular. Biz de şu anda bunu yapabilen sporculardan birine sahip olduğumuz için çok şanslıyız.
Tumblr media
Toprak Razgatlıoğlu© WSBK 90'larda siz de pistlerde yer aldınız. Bir sürücü olarak deneyim sahibi olmanız yöneticilik kariyerinizde ne tür bir avantaj sağlıyor? Dürüst olmak gerekirse, bunun çok büyük bir fark yarattığını düşünmüyorum. Ama bazen sürücü mühendislere bir şeyler anlatmak için mücadele ederken veya onlara sürüş hissini ya da nelerin onu engellediğini ifade etmeye çalışırken yardımcı oluyor. Bazen zihniniz sürücünün ne söylemeye çalıştığını ve ne hissettiğini kendiliğinden anlıyor çünkü o hissi biliyorsunuz. Bence bu tecrübe sürücünün neler yaşadığını biraz daha anlamaya yardımcı olabiliyor. Ama örneğin, bizim takımımızda bir tarafta Toprak'ın ekip şefi Phil var, bildiğim kadarıyla hiç motosiklet yarışı yapmamış. Öte yandan, iki kez dünya şampiyonu olan ve Locatelli'yle ilgilenen Andrew Pitt var. İkisi de tamamen farklı geçmişlere sahip ve süper yüksek bir seviyede işlerini yapabiliyorlar. Yani bu deneyime sahip olmak şart değil. Bir takım patronunun bakış açısından, motosikletin performansını geliştirmek mi yoksa yetenekli bir sürücüyü keşfetmek mi daha zor? Sürücüyü keşfetmenin daha zor olduğunu söyleyebilirim. Motosikleti açısından değerlendirme yaparsak, eğer bir şey 10 kiloysa ve siz onun 8 kilo olmasını istiyorsanız bu bir mühendislik problemidir ve hedefler çok nettir. İyi bir ekip ve iyi bir mühendis grubuyla, daha fazla güç elde etmek için bir motor yapabilir veya motosikleti geliştirmeye yönelik çözümler bulabilirsiniz. Bugün baktığımızda yöneticilik kariyerimde, pilot seçimleri konusunda çok iyi görünen kararlar da aldım, çok kötü görünen kararlar da. Yaptığımız bütün seçimler o anın şartlarında, sahip olduğumuz bilgiler dahilinde doğru kararlardı. Örneğin MotoGP'de çalıştığım yıllarda, Casey Stoner'ın 2000'lerin ortalarında LCR Honda ile MotoGP sınıfına yeni katıldığı dönemdi. Çok fazla kaza yapıyordu ama hızı inanılmazdı. O zamanlar, Japon meslektaşlarımla "Bu çocuğu takımımıza mutlaka almalıyız" diye konuşuyorduk ancak o fırsatı bir türlü yakalayamadık.
Tumblr media
Paul Denning, Toprak'la konuşuyor© Pata Yamaha Toprak'ı değerlendirecek olursak 2019'un sonunda sahip olduğumuz sporcu ile 2023 sezonunda motosikletimize binen sürücü arasında çok büyük bir fark var. Tamamen farklı bir seviyeye yükseldi. Ham yeteneğe sahip olduğu çok açıktı ama fiziksel hazırlığı, zihinsel sakinliği ve zor durumlarla başa çıkma yeteneği çok gelişti. Toprak'ın üstesinden gelmesinin en zor olduğu şey, kazanamadığı ve motivasyonunu en üst düzeye çıkaramadığı anlardı ancak kendini çok geliştirdi. Bir sürücünün bulunduğu seviyeden en üst seviyeye çıkıp çıkamayacağını anlamak kolay değil. Toprak söz konusu olduğunda, bütün kredinin Yamaha'dan Andrea Dosoli'ye ait olduğunu söylemeliyim. Gerçekten bu yoldan gitmemiz gerektiğine eminim diyen kişi oydu, ben değildim. Çünkü zaten Alex Lowes ve Michael Van der Mark gibi çok iyi iki sürücümüz vardı. Ancak o noktada Toprak'ın başka bir takımda başka bir düzeye çıkabileceğini algıladık ve doğru bir tahminde bulunduk. Toprak ile ilk tanışma hikayeniz nedir? Yeteneğini ilk keşfettiğiniz zamanı hatırlıyor musunuz? Yarışlarda oradaysanız, her zaman çok gösterişli ve çok hızlı bir sürücü olduğunu zaten bilirsiniz. 2019'da, Magny-Cours'da, Puccetti ile yarışırken son sıralardan başlayıp zirveye tırmandı ve yarışı kazandı. Elbette dünyanın en iyi Superbike sürücülerine karşı yarıştı ve bu kesinlikle göze çarpan bir andı. Toprak da o yarışı hala en iyi performansı olarak hatırlıyor. Şimdi, Dünya Şampiyonasını kazandıktan sonra bile, ona en iyi yarışın hangisi diye sorsan, bence yine de bunu söylerdi.
Tumblr media
Toprak Razgatlıoğlu© WSBK İlk tanıştığımızda gerçekten sessiz, alçakgönüllü, iyi bir çocuktu ama biraz dağınıktı. Ekipmanlarının nerede olduğunu falan bilmezdi. Hatta rakip takımların kamyonlarında başka bir sürücünün vizörünü almaya çalıştığımızı hatırlıyorum. Aslında bu durum pek değişmedi. Sadece şimdi onu daha iyi anlıyoruz ve daha planlı olmaya çalışıyoruz. Birlikte bazı zorlu anlar yaşadık. Tabii ki bu çok normal. Ama geçiş sürecinde gerçekten neye ihtiyacı olduğunu anladığımızı düşünüyorum. Ondan en iyi şekilde yararlanabileceğimiz bir tür yönetim tarzına ulaşmamız zaman aldı. 2020'nin ilk yarısı onun için çok kolay olmadı ve dürüst olmak gerekirse biz bunu gerçekten fark edemedik veya anlamadık. Ancak 2020'nin sonuna doğru hem sonuçlar ve performans hem de anlayış açısından büyük bir adım attık, bu da bize 2021 için iyi bir temel sağladı. Toprak kadar rekabetçi bir sürücünüz, iyi bir motosikletiniz ve iyi bir takımınız olduğunda, elbette kazanmanın sevincini yaşıyorsunuz ama asıl hissettiğiniz şey, her şeyi mahvetmemiş olmanın getirdiği rahatlama oluyor.Paul Denning Toprak, uzun bir aradan sonra şampiyonluğu Yamaha'ya getirdiğinde neler hissettiniz? 2021 sezonu, en heyecan verici sezonlardan biriydi. Tüm yıl boyunca inanılmaz mücadeleler, inişler ve çıkışlar yaşadık. Bazı aşamalarda zor olacak gibi görünüyordu. Evet, ekibimiz için duygusal bir dönemdi. Biliyorsunuz, 2009'dan beri Yamaha için ilk Dünya Superbike unvanıydı. Toprak kadar rekabetçi bir sürücünüz, iyi bir motosikletiniz ve iyi bir takımınız olduğunda, elbette kazanmanın sevincini yaşıyorsunuz ama asıl hissettiğiniz şey her şeyi mahvetmemiş olmanın getirdiği rahatlama oluyor.
Tumblr media
Şampiyonluk kupası sahibinin elinde© Nuri Yılmazer Mandalika'da hava koşulları nedeniyle zorlu bir son yarış onu bekliyordu. O doğru şeyleri yaptı ve yarışın keyfini çıkardı. Bu da işi bitirmek için yeterliydi. 2022 yine inanılmaz bir yıldı ama sonunda kazanamadık. Yine de sonuçlar ve performanslar açısından bir dünya şampiyonunun sezonuydu diyebilirim. 14 veya 13 yarış kazandı. 14 sanırım. Normalde böyle bir sezonda dünya şampiyonu olursunuz. Ama ne yazık ki kırmızı motorlu rakibimiz de aşağı yukarı mükemmel bir sezon geçirdi ve bir adım önde bitirdi. Superbike'ta güçlü rakipleriniz var. Yarışmanın takım gelişiminizi ve binicilerin gelişimini nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz? Rekabetin seviyesi, herkesi gelişmeye iten temel unsurlardan biridir. Bautista ve Ducati'nin bir paket olarak 2022'deki seviyesi, belki de son yıllarda gördüğümüz en büyük bir ileri adımdı ve mükemmel bir sezon geçirdiler. Tüm yıl boyunca sadece bir yarışta, bir hata yaptılar. 36 yarışı düşününce etkileyici bir istatistik olduğunu söyleyebiliriz. Toprak'ın kazanmak için yeterince şey yaptığını hissettiğimiz bazı yarışlarda rekabet etmeyi oldukça zorlaştıran teknik bir avantaj olduğuna şüphe yoktu.
Tumblr media
Denning, Toprak'ı yarışa hazırlıyor© Pata Yamaha Dünya Şampiyonası kazanmamız için oradaydı, ama dediğim gibi, aradaki fark biraz fazlaydı. Her sıralama seansında, en hızlı tur ve yarış sürelerinde, 2021'den daha iyiydik. Ölçülebilir her faktörde Toprak, 2022'de daha iyiydi, motosiklet 2022'de daha iyiydi, hız da 22'de daha iyiydi ama sonunda şampiyonluğu kazanmak için yeterli değildi. Yamaha, onu bir Yamaha sürücüsü olarak tutmak için her türlü çabayı gösterecek.Paul Denning Toprak'ın potansiyeli hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bir Superbike efsanesi mi olacak yoksa MotoGP'ye geçip orada yeni başarılar mı elde edecek? Onun potansiyeli, neyi başarmak istiyorsa o. O da o çocuklardan biri: Olağanüstü yetenekli, istediği her şeyi başarabilecek güçte. Eğer bugün WRC'de yarışmaya karar verse, bir yıl içerisinde iddialı olabilecek bir yarışçılık yeteneğine sahip. Artık yeteneğini sıkı çalışma ile işine karşı daha deneyimli ve akıllı bir yaklaşımla birleştirmeyi başarmış bir pilot. Bencil bir bakış açısıyla, onun bir Superbike efsanesi olmak istediğine karar vermesini ve belki de Jonathan'ın 6 şampiyonluk rekoruna göz dikmesini çok isterim. Hem pistte olmanın hem de hayatın tadını çıkarmanın dengeli bir yolunu bulmuş durumda, çünkü World Superbike takvimi buna izin veriyor. MotoGP şimdi 21 yarıştan oluşuyor ve testlerle birlikte sadece takımlar için değil aynı zamanda sürücüler için de oldukça zorlayıcı bir duruma geliyor. Ama motosiklet sporunun zirvesi olduğu da bir gerçek.
Tumblr media
Toprak Razgatlıoğlu, Çek Cumhuriyeti© WorldSBK Orada da başarılı olabilecek potansiyele sahip ve bunu defalarca kanıtladı. Sanırım Toprak'ın karar verirken en çok zorlanacağı şey şu olacak: MotoGP'de daha fazla para kazanabilir ama bence Toprak her şeyden çok yarış kazanmakla motive oluyor ve bunun yanı sıra hayatından keyif almayı, arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi, normal bir insan olmayı da çok seviyor. Bugün MotoGP motosikletlerindeki teknik ilerlemeler, organizasyonu gitgide teknolojik bir yarışa çevirdi. Bu nedenle eğer motosiklet bir bütün olarak doğru oluşturulmamışsa pilotların fark yaratması çok daha zorlaşıyor. MotoGP ve Superbike'a bakınca iki tarafın da artıları ve eksileri var. En sonunda elbette bu faktörler bazıları Toprak'ın kararında etken olacak. 2023 sezonu boyunca onu nelerin beklediğini görme fırsatı olacak. Benim kesinlikle garanti edebileceğim şey ise şu: Yamaha, onu bir Yamaha sürücüsü olarak tutmak için her türlü çabayı gösterecek. Toprak'ı diğer sürücülerden ayıran bir fark söyleseydiniz, bu ne olurdu? Uyum sağlama yeteneği. Her duruma uyum sağlayabiliyor: Pistteki değişen koşullara, motosiklette yaşanan bir soruna... Motosiklette bir sorun olsa dahi, Toprak'ın hız kaybetmeyeceğini bilirsiniz. Belki bir ya da iki tur bocalayabilir ama sonra ne yapacağını anlayıp tekrar gerekli hıza kavuşur. Bu inanılmaz bir beceri.
Tumblr media
Toprak Razgatlıoğlu© WSBK Öte yandan gelişimini sürdürdükçe, şunu da öğrendi ki her zaman uyum sağlamak doğru bir şey değil. Çünkü sürekli uyum sağlamak ve problemlerin etrafından dolaşmak motosikleti geliştirmek için elverişli bir yöntem değil. Bu denge sayesinde çok daha iyi bir test pilotu haline geldi. Böylece motosikletin gelişimine çok daha fazla katkısı oluyor. Özel bir yeteneğe sahip olduğu diğer bir alan ise frenaj kabiliyeti ve viraj becerisi. Herhangi bir sürücü için onun yaptığını yapabilmek oldukça zor. Rakipleri için de oldukça sinir bozucu olmalı. Toprak'ın sürüş stilini benzettiğiniz başka bir yarışçı var mı? Bu gerçekten iyi bir soru. Sanırım, hayır. Gerçekten çok ama çok eşsiz bir tarzı var. Motosikletin üzerinde kalıyor, yeni sürücüler gibi motosikletten sarkarak sürmüyor. Motosikletle oynama yeteneği, virajlarda ön tekerleği kilitleme ve çok büyük bir açıyla virajlarda yatarken tamamen bir rahatlık içinde olma becerisi hem de sadece ön tekeri yere temas ederken... Oldukça benzersiz. Daha önce düzenli olarak bu stilde yarışan bir sürücü gördüğümü hatırlamıyorum dedi. Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
DTM Hakkında Bilmen Gereken 10 Şey
Red Bull sporcusu Ayhancan Güven, yeni sezonda Avrupa'nın en prestijli yarış serilerinden DTM'de boy gösterecek. İşte DTM hakkında bilmen gereken 10 şey...
Deutsche Tourenwagen Masters ya da kısa adıyla DTM, Almanya merkezli ve oldukça prestijli bir yarış serisi. Bu seride artık bir Türk pilot da düzenli olarak piste çıkmaya hazırlanıyor. Red Bull sporcusu Ayhancan Güven, 28 Mayıs'tan itibaren yeteneklerini KÜS Team Bernhard takımı adına Porsche GT3R ile gösterecek. İşte DTM hakkında bilmen gereken 10 şey... İlk DTM yarışı ne zaman yapıldı? DTM yani orijinal adıyla Deutsche Tourenwagen Meisterschaft’ın tarihi 1984 yılına kadar uzanıyor. 1984’te Deutschen Produktionswagen Meisterschaft adıyla ortaya çıkan seri de FIA ​​Grup A kurallarına uygun olarak yarışılıyordu. İlk yarış, 11 Mart 1984'te Belçika'daki Zolder Pisti'nde yapıldı ve yarışı BMW 635CSi ile Alman sürücü Harald Grohs kazandı. DTM tarihinin en başarılı pilotu kim? DTM'in en başarılı sürücüsü modern dönemde (2000'den itibaren) dört kez şampiyonluğa ulaşan Alman sürücü Bernd Schneider. Schneider'in DTM'in önceki formatlarında iki şampiyonluğu daha bulunuyor. Schneider, 2008 sezonunun ardından DTM'den emekliliğini açıkladı. DTM’in son şampiyonu kimdir? DTM'in son şampiyonu Güney Afrikalı sürücü Sheldon van der Linde. 24 yaşındaki genç sürücü BMW Team RBM ile 2019 yılında başladığı DTM kariyerinde, 2022 sezonunu Schubert Motorsport ile koltuğunda BMW M4 GT3 koltuğunda zirveye yerleşti.
Tumblr media
DTM© Dutch Photo Agency/Red Bull Content Pool DTM'de yarış hafta sonu formatı nedir? DTM yarış hafta sonları cuma, cumartesi ve pazar günü olmak üzere üç günden oluşuyor. Cuma günleri iki antrenman seansı gerçekleştirilirken, hem cumartesi hem de pazar günleri önce sıralama turu seansı ve ardından yarış koşuluyor. DTM'de puan sistemi nasıl? DTM'de puan sistemi, Formula 1 ile aynı. DTM'de yarışı ilk 10 sırada bitiren pilotlar sırasıyla 25, 18, 15, 12, 10, 8, 6, 4, 2 ve 1 puan alıyor. Yarışta en hızlı turu atan pilota ekstra 1 puan verilirken, Formula 1'den farklı olarak sıralama turu seansını ilk üç sırada bitiren pilotlar da 3, 2 ve 1 puan kazanıyorlar. Daha önce DTM'de yarışmış F1 pilotları var mı? DTM, kısmen de olsa Formula 1 için geçiş aşaması olarak değerlendirilebiliyor. Esteban Ocon, Alex Albon ve Robert Kubica bu isimlerden birkaçı. Organizasyon, Formula 1'den ayrılan pilotlar için de prestijli bir yarış alanı sunuyor. DTM takviminde hangi ülkeler bulunuyor? DTM yarışları ağırlıkla Almanya'da gerçekleştiriliyor. Hollanda ve Avusturya'da da birer yarış yapılıyor. 2023 sezonu, Almanya'daki Oschersleben Arena'da başlayacak. Takımlar ikinci yarış hafta sonu için Hollanda'daki Zandwoort Pisti'ne gidecek. Yedinci haftada Avusturya'daki Red Bull Ring'de yarışıldıktan sonra son yarışlar yine Almanya'da, Hockenheimring'de koşulacak.
Tumblr media
DTM© Red Bull Content Pool DTM'de pit stop yapılıyor mu? Tıpkı Formula 1'de olduğu gibi DTM'de de pit stop uygulaması mevcut. Yarışlarda tüm otomobillerin en az bir kez pit stop yapma zorunluluğu bulunuyor. DTM’de yarışan otomobilleri başka organizasyonlarda görmek mümkün mü? DTM’de GT3 sınıfı otomobiller yarışıyor. Bu otomobiller, birçok farklı organizasyonda da yer alıyor. Bu araçların yarıştığı diğer prestijli organizasyonlar olarak ADAC GT Masters ve European Le Mans Series sayılabilir. Ayhancan Güven hangi takımda yarışacak? Red Bull sporcusu Ayhancan Güven, DTM’de piste çıkacak ve KÜS Team Bernhard takımı adına Porsche GT3R ile yarışacak. Ayhancan, geçen sezon Nick Cassidy'nin yokluğunda AlphaTauri AF Corse takımında Ferrari 488 GT3 Evo ile yarışarak, DTM'deki ilk Türk pilot olmuştu Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
"Bu Sporcuların Çok Daha Fazla Sahiplenilmesi Gerekiyor"
Tumblr media
Red Bull TV'de yayına giren KNN54 Riders belgeselinin yönetmenleri Altuğ Gültan ve Burak Aksoy ile proje üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Motor sporları tutkunları için hazırlanan ve Red Bull TV'de yayına giren KNN54 Riders belgeseli, kariyeri boyunca 5 kez Dünya Supersport Şampiyonu olan Kenan Sofuoğlu'nun mentörlüğünde yola çıkan Red Bull sporcularını konu alıyor. Motosiklet dünyasına Toprak Razgatlıoğlu, Deniz Öncü, Can Öncü ve Bahattin Sofuoğlu gibi isimlerin kazandırıldığı "KNN54 Riders" çatısı altında olup bitenleri anlatan belgeseli yönetmen ikilisi Altuğ Gültan ve Burak Aksoy ile konuştuk. Belgeseli RedBullTv izleyebilir RedBull sitesinde yayınlanan özel röportajı aşağıdan okuyabilirsin.
Tumblr media
KNN54 Riders© Red Bull KNN54’e geleceğiz ama önce kaseti biraz geri saralım. Belgesel yönetmenliğine nasıl yöneldiniz? Altuğ Gültan: Ben aslında belgesel kanalı çıkışlıyım. Daha önce yabancı bir belgesel kanalının Türkiye’deki yapımlarından sorumluydum. 2015 senesinde oradan ayrıldım. Tabii orada çekim için yurt dışından bir ekip gelmek zorundaydı ve bu hem maliyetliydi hem de lojistik olarak zor oluyordu. Biz de oradan ayrılıp "Cornerman" isminde bir yapım şirketi kurduk. Hâl böyle olunca Cornerman olarak o belgesel kanalının Türkiye’deki yapım ortağı olduk. İş işi getirdi diyebiliriz. Sonra zaten Red Bull ile yollarımız kesişti. Ekstrem Anadolu’yu yaptık birlikte. Burak’la da Ankara’dan tanışıyorduk ve ben onun gözüne çok güveniyordum. Orada da Burak Aksoy ile birlikte çalıştık. Ekstrem Anadolu öncesinde Burak’ı aradım ve yollarımız orada birleşmiş oldu. Belgesel içinde gerçek bir olay varken, az ama çok faydalı bir ekip olmak gerekiyor. Mesela önceki belgesel projelerinde hep tek yönetmen çalıştım. Sahneye müdahale edemediğin için biraz bölünmen gerekiyor. Ben de yurt dışındaki iyi işlere bakıyordum, hep ikili yönetmen vardı. Bu sinerjiyi yaratmak da çok kolay değil bu arada. Ama bizimki biraz da şans. Ekstrem Anadolu’da Burak’la ilk defa çalıştık ve onun yönetmenliğini yaptığı bir proje oldu. Sonraki işlerde ise ikili yönetmen olabiliyor muyuz demeye başladık ve bu şekilde çok keyif alıp çok hızlı çalışmaya başladık. Burak Aksoy: Ben başladığım ilk yıllarda düğün filmleri hazırlıyordum. İngiltere’de, ABD’de, İtalya’da ya da dünyanın farklı yerlerinde düğün filmleri çekiyorduk. Bu iş dallanıp budaklandı ama bu da belgesele çok yakın bir formattı. Çünkü bir gün yaşanıyor ve onu takip ediyorsunuz, tamamen gözlemci gibisiniz. Sürece hiç müdahale etmiyorsunuz. O zaman da insanlara poz verdirmeyi sevmiyorduk. Akışında bırakalım her şeyi ve onu en iyi şekilde gözlemleyelim, ufak tefek dokunuşlarımız olsun diyorduk. 2016’da Kadir Köymen ile beraber “Başka Bir Şey” diye bir mini belgesel serisi başlattık. İyi geri dönüşler aldık. Belgeselde aslında işin en heyecanlı noktası, ortada bir şey olmaması ve önden bazı şeyleri öngörseniz de asıl sürecin içine dahil olduğunuzda keşfediyor olmanız. Anlık refleksler çok önemli oluyor. Belgeselle ilgili olarak tüm bunlar hoşuma gitmeye başlamışken Altuğ ile yollarımız kesişti. Ankara’da birbirimizi görüyorduk ama ne işler yaptığımızla ilgili karşılıklı olarak pek haberimiz yoktu. Ekstrem Anadolu öncesinde Burak’ı aradım ve yollarımız orada birleşmiş oldu. Sonraki işlerde ise ikili yönetmen olabiliyor muyuz demeye başladık ve bu şekilde çok keyif alıp çok hızlı çalışmaya başladık.Altuğ Gültan Red Bull ile çalışmaya başladığınız sürecini anlatabilir misiniz? Altuğ Gültan: Red Bull önceki çalıştığım yerlerden biraz farklıydı ama onlar başka konuların temsilcileriyken Red Bull sporun, kültürün ve daha pek çok alanın temsilcisi gibi görünüyordu. Örneğin, Red Bull çok yetenekli sporculara sahip. Çok iyi isimler var. Ortada hem bir ürün hem de çok büyük bir marka var. Diğer yandan Red Bull TV gibi platformu olan bir yapı. Daha dinamik, daha hızlı. Süreçler burada daha hızlı ilerliyor mesela.
Tumblr media
KNN54 Riders© Red Bull KNN54 için süreç nasıl gelişti? Altuğ Gültan: Biraz da yoğun olduğumuz bir dönemdeyken bu proje bize Red Bull tarafından geldi. Çok değerli bir konuydu ve kaçırmak istemedik. Toprak’ın başarısı, Can’ın ve Deniz’in performansları... Ben bunu Marvel’ın X-Men yapımlarına benzetiyorum. Süper yetenekli bir grubun bir hub’ın içinde Kenan Sofuoğlu tarafından eğitilmesi çok keyifli bir konu olur diye düşündük. O dönem başka bir iş daha vardı elimizde. Ben sete gidip çekimlere dahil oldum, tabii hep Burak’la iletişim halindeydik. Görsel dili, duyguyu hep beraber oluşturuyoruz biz. Benim yaptığım şey, orada sete gidip kurgusunu çekmek oldu. Sonra Burak’la oturduk ve kurguyu yine Burak yaptı. Ama en başta fikir bize Red Bull’dan geldi tabii. Ben bunu Marvel’ın X-Men yapımlarına benzetiyorum. Süper yetenekli bir grubun bir hub’ın içinde Kenan Sofuoğlu tarafından eğitilmesi çok keyifli bir konu olur diye düşündükAltuğ Gültan Bir belgesel projesine başladığınızda hangi karakteri ya da hangi hikayeyi öne çıkaracağınızı nasıl belirliyorsunuz? Burak Aksoy: Bir senaryo olmasa da bir akış çıkarıyorsunuz. Yine bir çerçevenin olması gerekiyor sonuçta. Tamamen serbest dolaşamıyorsunuz. Orada aslında karakterleri biraz tanıdıkça kimin üzerinde hangi hikayelere odaklanmak gerektiği belli oluyor. Mesela Can'ı ve Deniz’i tanıdıktan sonra hikâye evrildi. İkisinin kendi aralarındaki sürtüşmeler, Kenan Sofuoğlu ile aralarındaki iletişim... Bunlar kendini belli edince ona göre rota çiziliyor. Altuğ’un orada çok güzel bir hazırlığı oluyor. Her şeyi ince ince düşünüp tartınca daha güzel bir kılavuz oluyor. Altuğ Gültan: Biz bir varsayım üzerinden gidiyoruz. Sıfırdan bir araştırma yapıyoruz ama çok da derinlemesine araştırmıyoruz. Çünkü etki tepki olayı vardır. Biz hiçbir zaman soruları önden vermeyiz mesela. Diğer yandan röportajlarda bizim de merak etmemiz gerekiyor. Çünkü bir konuyu çok bildiğin zaman istediğin etkiyi, bu belgeseli izleyecek olan ve hiçbir şey bilmeyen insanlara geçiremeyebilirsin. Yeri geldiğinde "fren ne demek" ya da "günde ne kadar lastik değiştiriyorsunuz" diye sormak bile gerekebilir. Yani önce akış hazırlıyoruz ama bu akış değişiyor hep, sonra röportaj yapıyoruz. Orada zaten kim öne çıkacak belli olmaya başlıyor. Kurguda aslında röportajda sanki birbirleriyle konuşuyorlarmış gibi oluyorlar. En son kurguya giderken epey bir fark oluyor. Ama tabii biz artık Burak’la hiç konuşmadan bile anlaşabiliyoruz. Hayal edilen hep daha ileridedir normalde ama Burak kurguda benim hayal ettiğimi geçebilecek ürünü veriyor. Bu konuda ben çok şanslıyım aslında. Post prodüksiyon bizim işimizde çok uzun sürüyor çünkü hikaye kurguda oturuyor. Bizim en basit işimizin kaba kurgusu en az üç ay sürüyor. Bir konuyu çok bildiğin zaman istediğin etkiyi, bu belgeseli izleyecek olan ve hiçbir şey bilmeyen insanlara geçiremeyebilirsinAltuğ Gültan Peki sizin sporcularla bire bir ilişkileriniz nasıldı? Mesela belgeselde Can Öncü ekibin en hareketli ve komik karakteri gibi görünüyor. Kenan Sofuoğlu ve Toprak Razgatlıoğlu ise daha sakin ve ciddi gibiler. Gerçek hayatta da durum böyle miydi? Altuğ Gültan: Biz de bu oyunun içine girdik aslında. Biz mesela bazen tanışmıyoruz, direkt kamera önünde başlıyoruz konuşmaya. Can ve Deniz çok farklı karakterler. Deniz daha net anlatıyor. Can’da bir hiperaktivite de var. Bu ona yaptığı işte yardımcı oluyor aslında. Bu tarz sporcuların kafa yapısı ve ruh hali çok farklı. Düşünsenize, “En büyük korkunuz ne?” diye soruyorum ve gelen yanıt şu: “Yavaş gidip geride kalmak.” Toprak mesela çok daha farklı bir karakter. Onları etkileyen şeyler de farklı. Birini biraz daha ittirmek gerekiyor, diğerini serbest bırakmak gerekiyor. Burada Kenan Sofuoğlu’nun mentörlüğü çok kıymetli tabii. O her sporcusuna ayrı bir yaklaşımla gidiyor. Hepsinin birbirinden ne kadar farklı olduğunu çok iyi biliyor. O, aynı yoldan da geçmiş ama o tek başına geçmiş. Bu ekibe bütün tecrübesini aktarması ve onları Sakarya’ya götürmesi harika. Çünkü çocukların orada pistleri var ve her gün birbirleriyle yarışıyorlar. Çok ilginç bir yapı bu. Burak Aksoy: Kenan Sofuoğlu onlara hem bir yol açıyor, hem de rol model olmakla kalmayıp hepsiyle birer birer ilgileniyor. Ergenlikleri, eğitimleri, sponsorluk anlaşmaları, aileleriyle yapılan konuşmalar... Çok değerli. Altuğ Gültan: Can 15 yaşında dünya rekoru kırıyor. Gelen başarıyı göğüslemek kolay bir şey değil. Kenan gibi birisi yanında olduğu zaman sana yol gösterebiliyor. Onun yaptığı iş kolay değil. Genç sporcuları hiç yanlış yöne saptırmadan hedefe doğru götürmek, destek olmak kolay bir şey değil.
Tumblr media
KNN54 Riders© Red Bull Motosiklet dünyasıyla ilgili miydiniz? Burak Aksoy: Benim biraz arabalara ilgim vardı. Altuğ Gültan: Ben hiç ilgili değildim. Şimdi takip ediyor musunuz? Altuğ Gültan: Bu bence bizim mesleğimizin en güzel kısmı. Bir konuya başlarken, başta konuya bilinçsiz başlıyorsun. Her projenin sonunda belki çeyrek bir uzmanlığın oluyor konuya dair. Motor sporlarıyla hiçbir ilgin yokken bu ülkede bu sporu en üst seviyede yapmış insanlarla bir yola çıkma şansın oluyor. Birinci ağızdan her şeyi dinliyorsun. Çok şanslıyız bu konuda. Burak Aksoy: Bu konuda belgeseller çok faydalı oluyor zaten. Red Bull’un bu konudaki içeriklere yaptığı yatırımlar ve verdiği önem çok kıymetli. Motor sporlarıyla ilgili olarak işte böyle hikayelerle insanların dikkatini çekebilirsin. Bunlar çok etkiliyor insanları. Altuğ Gültan: Hepsinin yarışlarını da takip ediyoruz tabii artık. Eskiden hiç yarış izlemeyen biri olarak şimdi nabzımız epey yüksek şekilde izliyoruz. Ben bu kadar büyük sporcuların Türkiye’de bu kadar az tanınmasını anlayamıyorum. Toprak belki İspanya’da olsa göreceği ilgiden yolda rahat yüreyemeyebilirdi. Toprak, Superbike’ta bir dünya şampiyonu. Türkiye’deki en üst seviye sporculardan biri ama ilgi az bence. Çok daha fazla sahiplenilmesi gerekiyor. Ben bu kadar büyük sporcuların Türkiye’de bu kadar az tanınmasını anlayamıyorum. Toprak belki İspanya’da olsa göreceği ilgiden yolda rahat yüreyemeyebilirdiAltuğ Gültan Motor sporları belgeseli çekmek ile daha farklı bir spor belgeseli çekmek arasında ne gibi farklar var? Burak Aksoy: Aslında süreçler farklı sadece. Altuğ Gültan: Bizim stilimizde biz hep karakter hikâyesine odaklı ilerliyoruz. Bakış açıları değişiyor, karakterler değişiyor. Bir yolculuğa çıkıyorsun ve o yolculukta öğreniyorsun, ortaya bir şey çıkarıyorsun. Metodoloji aynı. Biz izleyicinin görmediği kısımlara odaklanıyoruz, alışkın olmadıkları açıları vermeye çalışıyoruz onlara. İzleyici pisti geniş açıdan görmeye alışkındır, bizim denediğimiz şey senin izlerken görmediğin yerleri ve açıları göstermeye çalışmak. Bu her zaman olmuyor tabii. Bazen süreci takip edersin. Mesela Toprak’ın şampiyonluğa giden yolculuğu... O zaman tüm yarışlarına gidersin, Toprak’ı adım adım takip edersin. Bir de bitmiş bir hikâye vardır, onu anlatırsın. Bizim çektiğimiz Toprak’ın şampiyonluğu sonrası ama biz o günlere nasıl geldiğini anlatıyoruz. Hepsi farklı aslında. Peki bu beş karakterin arasındaki iletişim nasıldı? Altuğ Gültan: Hani İngilizce'de "brotherhood" denir ya, "kardeşlik" anlamında. Takım olma durumları çok iyi bence. Kendi aralarında bir hiyerarşileri olduğuna da inanıyorum ben bu arada. Toprak onların abisi, Kenan Sofuoğlu zaten mentorları. Hepsinin amacı Toprak’ı geçmek ama Toprak da kendini hep yukarıda tutuyor. Deniz ile Can’a çok yardımcı oluyor. Bahattin ikizlerle yarışıyor. İkizlerin kendi aralarında ayrı bir yarış var... Tatlı ve eğlenceli bir dilleri var. Birbirlerini çok iyi taşıyorlar. Kenan Sofuoğlu piste girene kadar "Kenan ağabey" olarak görülüyor ama piste girdikleri anda kimse kimseyi tanımıyor. Kenan Sofuoğlu’nun söylediği bir söz var, onu düstur edinmişler: “Pistte abi olmaz.” Setten anlatabileceğiniz eğlenceli anılar var mı? Altuğ Gültan: Ben Zayn’e yenildim. O enteresandı. Yani yenildim derken, avans verilmesine rağmen fark yedim. Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
Max Aracın dengesinden memnun
Tumblr media
Miami International Autodrome'de bu hafta heyecan kaldığı yerden devam edecek.
Pist yeni olduğu için bütün yeni pistlerdeki sorunlarla boğuşacağa benziyor sürücüler. Asfalt yeni olduğu için aşırı kayma durumu yine bütün sürücüleri ortak serzenişi olacağa benziyor. MAX VERSTAPPEN İlk Antrenman Seansı: 1:30.549, Pozisyon: 4, Tur: 22 İkinci Antrenman Seansı: 1:27.930, Pozisyon: 1, Tur: 23 "Bugün iyi bir gündü. Başlangıçta yeni asfaltla piste alışıyorduk, gün boyunca çok yükseliyordu. Hala oldukça kaygan bir çizgi ama sürüş hattında sorun değil. En önemlisi bugün araçta iyi bir dengeye sahiptik, bu yüzden kendimi mutlu hissediyorum. Hala bakmak istediğimiz birkaç şey var, ideal olarak her köşede daha hızlı olmak istiyoruz, ki bu her zaman mümkün değil. Yarın havanın ne yapacağını görmemiz gerekecek, ancak genel olarak olumlu bir gün oldu." dedi. SERGIO PEREZ İlk Antrenman Seansı: 1:31.566, Pozisyon: 11, Tur: 22 İkinci Antrenman Seansı: 1:28.419, Pozisyon: 4, Tur: 24 "Dışarıdaki koşullar harika değil, özellikle FP1'deki yol tutuşu, ıslak zeminde lastikler arası koşullar gibi hissettirdi. Bu düşük kavrama koşullarında bir okuma yapmak zordur, ancak iyileştirmeler yaptığımızdan emin olmak için sadece çok küçük marjlar vardır. Mekanik denge ile ilgili bazı şeyler deniyoruz ve sanırım biraz öğrendik. Cuma günlerinin en büyüğünü yaşamadım. Uçan turlarımdan birinde son viraja kilitlendim ve uzun vadede girdiğimiz turlarda çok fazla okuma yapmayı başardığımızı sanmıyorum. Bu yüzden, sürüşümle birlikte hala gelmek için biraz zamanım var çünkü bugün çok iyi sürmüyordum. Sürüşümü geliştirebilir ve kendimi biraz daha rahat ettirebilirsem, iyi olmalıyım." dedi. Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
Red Bull Miami Gp'ye özel tasarımla gidiyor
Tumblr media
Oracle Red Bull Racing, hayranları tarafından tasarlanan özel tasarımıyla bu hafta Miami'de bir iz bırakmaya hazırlanıyor.
RB19, Ekip Make Your Mark kampanyasının bir parçası olarak tasarım araçlarını teslim ettikten sonra biraz farklı görünecek. Taraftarların önderlik ettiği yarışmada, Takımın ücretsiz sadakat programı olan The Paddock'un üyelerine, RB19'un bu sezon üç ABD yarışının tümü için görünümünü tasarlama fırsatı verildi. Bu, Oracle Red Bull Racing için özel bir an çünkü Boğalar, spordaki 19 sezonda sadece altı kez tek seferlik yarış performansı sergiledi. Ekip için bir ilk olarak, boyalar en sadık takipçilerimize teslim edildi ve Martina Andriano'nun eseri binlerce giriş arasından seçildi. Jüri heyetine Ekip Patronu ve CEO Christian Horner başkanlık etti ve Takımın Unvan Ortağı Oracle'dan temsilciler yer aldı; Baş Takım Ortağı, Bybit ve Teknoloji Ortağı, Mobil 1. Hem Max hem de Checo'nun arabaları, Grafik Tasarım öğrencisi Martina'nın beyni olan çarpıcı pembe, mavi ve mor tasarımla dekore edilecek. Kazanan, tasarımını şahsen görmek ve Dünya Şampiyonası'nı kazanan Takım ile bir hafta sonu pist kenarını deneyimlemek için Miami'ye uçtu. Takım Patronu ve CEO'su Christian Horner şunları söyledi: "Make Your Mark girişimi harika, taraftarlarımıza üç ABD yarışında tasarımımızı etkileme fırsatı vermek, diğer takımların yaptığını görmediğiniz bir şey. Taraftarlarımızı yaptığımız işe dahil edebilmek ve onlara bunun gibi benzersiz fırsatlar sunabilmek Takım için önemlidir. Bence Martina, harika bir iş çıkardı ve gerçek hayatta gördüğünüzde inanılmaz görünüyor. Tasarım, kim olduğumuzun değerlerini koruyor ancak Miami'yi RB19 ile de tanıştırıyor. O aracı pistte gördüğünüzde kesinlikle öne çıkacağız. İnsanların Austin ve tabii ki Las Vegas için neler bulduğunu görmek ilgimi çekiyor, bu gerçekten heyecan verici olmayı vaat ediyor. " Make Your Mark Miami'nin tasarımcısı ve galibi Martina Andriano şunları söyledi: "Kazandığımı öğrendiğim an şok oldum ve sustum, inanamadım - çılgın bir rüya gibi geliyor. Tasarımıma başladığımda düşündüğüm ilk şey, havanın arabanın içinden ve üzerinden nasıl aktığı, sonra nasıl hareket ettiği ve ne kadar hızlı olduğuydu ve ilham kaynağım buradan geldi. Sonra tabii ki Miami'yi ve Miami'nin yarışını temsil etmek istedim, bu yüzden tüm bunlar ilham kaynağı oldu. Grafik tasarım diplomamı almaya başladığımdan beri bir otomobil için bir tasarım, takım elbise veya kask gibi bir şey tasarlamak istedim ve bundan önce bile bir gün Formula One'da çalışmak istediğimi biliyordum, bu yüzden Oracle Red Bull Racing'den bu fırsatı elde etmek çok büyük bir şey. Bu benim ilk yarışım olacak, araç benim tasarımıma sahip olacak ve garajda olacağım. İnanılmaz bir hafta olacak." Çarşamba akşamı Ekip, Miami'nin sanat bölgesinin kalbi olan Wynwood'daki bir sanat galerisinde The Paddock üyeleri için bir gösteri partisine ev sahipliği yaptı. Taraftarlara, David Coulthard ve Takım elçisi Chelcee Grimes tarafından tanıtılan üniformayı ilk kez görmek için özel mekanda bir yer kazanma şansı verildi. Make Your Mark Miami görünümü, yaklaşan F1 23 oyununda bir görünüm olarak mevcut olacak. Miami'deki RB19'un gizli bir zirvesi, hayranlarına oyunun gelecekte piyasaya sürülmesinden önce bir teaser vermek için bugün erken saatlerde başlatıldı. Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
Pérez, Verstappen'in ikinci sıraya yükselmesiyle beşinci kariyer galibiyetini aldı
Meksikalı Sergio Pérez, Pazar günü Suudi Arabistan Grand Prix'sinde kariyerinin beşinci Grand Prix zaferine ulaşırken, Oracle Red Bull Racing takım arkadaşı Max Verstappen, arkasında ikinci sırada yer almak ve en hızlı turu atmak için gridde 15. sıradan parlak bir şekilde mücadele etti. Pérez, Fernando Alonso'nun onu başlangıç çizgisinden çıkarmasıyla pole pozisyonunda başladı, ancak 33 yaşındaki Pérez'in liderliği ele geçirmesine izin veren beş saniyelik bir ceza verildi ve Verstappen, yarışın yarısından hemen önce meslektaşının arkasında ikinci sırada hareket etmek için sahadan çıktı. Verstappen, farkı kapatmak için çok uğraştı ve son turda en hızlı turu kaydederek ikinci sıraya yerleşti ve 2 Nisan'da Melbourne'deki Avustralya Grand Prix'sine giden Pérez'e karşı bir puanlık bir liderlik elde etti. İspanyol Alonso'nun Aston Martin adına podyumu tamamlamasıyla, Scuderia AlphaTauri ikilisi Yuki Tsunoda ve Nyck de Vries sırasıyla 11. ve 14. sırada bitirerek cesaret verici bir hafta sonunu tamamladılar. Red Bull Racing SERGIO PEREZ - 1. "Kötü bir yarış geçirdim - bu hafta öğrendiğim yeni bir kelime! Harika bir başlangıç yapmadım ama Fernando'nun etrafına geri döndükten sonra, sahanın geri kalanıyla benim aramda iyi bir boşluk yaratmayı başardım. ta ki güvenlik aracı çıkana ve bana Cidde 2022'yi hatırlatana kadar... Yine de güvenlik aracından sonra yeni bir yarıştı ve Max sonunda zorlarken bile tekrar bir boşluk oluşturabildiğim ve sonra bunu koruyabildiğim için mutluyum. Milton Keynes'teki ve pistteki herkes bu sezon bizim için harika bir araç üretti. Zorlama şeklimiz ve teslim etme şeklimiz nedeniyle bu Takımın bir parçası olmayı seviyorum, bizimle gurur duyuyorum. Ekip çok yüksek bir seviyede çalışıyor, bu yüzden bir parçası olmak gerçekten harika. Sonunda, uzun bir sezon olduğunu hatırlamalıyız ama bu gece büyük bir takım sonucuydu." MAX VERSTAPPEN - 2. "Yarışın başlangıcı biraz zordu, araba treninde takip etmek zordu, çünkü çok düşük kavrama vardı. Bir noktada her şey biraz sakinleşti, ilerleyebildim ve güvenlik aracı biraz yardımcı oldu. Sakin olmak ve arabaları tek tek sollamakla ilgiliydi. Genel olarak P2 bugün her zaman hedefti. Bugün mümkün olanı kurtarmakla ilgiliydi, eğer P1'i kalifiye etseydim, bugün çok farklı görünürdü. Yarışın sonlarına doğru Checo'yu yakalıyordum ama yarışın sonuna kadar aradaki farkı kapatmanın yeterli olmayacağını hesapladık. Yakaladığım ve itmeye çalıştığım turlarda bir titreşim hissetmeye başladım, araçta biraz dengesizlik hissetmeye başladım. Bazen kendinize P2'yi eve getirmenin daha iyi olduğunu söylemek daha iyidir. Takım olarak her iki aracın da güvenilir olduğundan emin olmak için çalışmalıyız çünkü çok hızlı bir aracımız var ama yine de daha iyi bir iş çıkarabileceğimizi düşünüyorum. " Melbourne'de temiz bir hafta sonu geçirmek ve elimizden gelen her şeyi en üst düzeye çıkarmak istiyorum. Şu anda ortaya çıkma şeklinden memnunum ama hala uzun bir sezon." CHRISTIAN HORNER - CEO ve Takım Patronu "Ne yarış! Bugün tüm kredi Takıma. İnanılmaz bir araba yaptılar. Bu, gerçekten harika bir sürüşle birleştiğinde, tarihimizdeki bir sezona en iyi başlangıcı yaptı, art arda 1-2 bitirdi. Max'in tırmanacak bir dağı vardı, önemli bir dağın üstesinden gelmek Açık, ancak yarışın yarısından fazlası ile birlikte, zaten P4'teydi. Benzer şekilde, Checo da eşit derecede olağanüstü bir performans sergiledi, belki de ondan gördüğüm en iyi sürüş. İkisi de dümdüz gidiyorlardı, bu konuda serttiler. Her iki sürücü de yarışmakta özgürdü ve bunun için gittiler. Max en hızlı turu attı ve Checo zaferle ayrıldı. Her iki sürücünün, pistteki takımın ve fabrikadaki herkesin örnek bir performansıydı. Böyle bir yarışa giren muazzam miktarda çalışma var ve bu, oyunlarının zirvesinde performans gösteren bir takımın özüdür. Yine de üzerinde durmayacağız, Avustralya hemen köşede. Geçmişte bize karşı nazik olmayan bir pist, bu yüzden tıpkı burada olduğumuz gibi, bize en iyi başarı şansını ve başka bir birinci sınıf performansı vermeye hazır olduğumuzdan emin olmak istiyoruz." Scuderia AlphaTauri YUKI TSUNODA - 11. "Yarışı P11'de bitirdim, sadece dört tur kala pozisyonu kaybetmek sinir bozucu. Takım gerçekten harika bir iş çıkardı, her şey mükemmel gitti. Orta lastikteki tempo çok güçlüydü ve sıralama turlarına kıyasla gelişti. Takımın ve benim birlikte başardıklarımızdan memnunum, ama aynı zamanda sonunda puanlara ulaşamadığımız için hayal kırıklığına uğradım. Melbourne'deki güncellemelerle daha güçlü bir şekilde geri döneceğiz, bu yüzden performansımızı en üst düzeye çıkarmak için elimizden gelenin en iyisini yapacağımız bir sonraki yarışa tamamen odaklandık. Orta sahanın zirvesinde mücadele edebilmek ve istikrarlı bir şekilde puan toplamaya başlayabilmek için çok çalışmaya devam edeceğiz." NYCK DE VRIES - 14. "Bugün yeterince iyi bir iş yapmadım. Başlangıçta ve yeniden başlatmada momentumumun çoğunu kaybettim, bu yüzden trafikte sıkışıp kaldım. Bu ritmi yeniden kazanmak ve pozisyonları oluşturmak zordur, özellikle de bir DRS trenine yakalandığınızda. Yeterince hücum edemedim ve lastikleri iyi idare etmekle itmek arasındaki dengeyi bulmakta zorlandım, bu yüzden onları doğru sıcaklığa getiremedim. Sonunda, temiz havada Zhou'yu kovalarken, hızım çok güçlü ve tutarlıydı. Genel olarak, Bahreyn'den bir adımdı, bu yüzden bu olumlu bir şey. Kesinlikle devam etmeli ve zorlamaya devam etmeliyiz." JODY EGGINTON - Teknik Direktör "Her iki sürücü de bu gece istikrarlı tur süreleri koyarak sağlam bir yarış çıkardı. Strateji iyiydi ve Güvenlik Aracı'nın altındaki çift yığınlı pit stop, pist pozisyonu kazanırken iyi çalıştı. Her iki sürücü de orta lastiği çok iyi yönettiği için bunu başardık, bu da ilk stint'i uzatabileceğimiz ve daha önce sert bileşik için duran orta sahadaki rakiplerimize zaman kaybetmeyebileceğimiz anlamına geliyordu. Bu strateji, Güvenlik Aracı ile birlikte Yuki'yi bu gece son puan pozisyonları için savaşa soktu. Yuki sekizinci olmak için iyi bir mücadele vermesine rağmen, Alpler daha hızlıydı ve onları uzun süre geride tutamadı. Bununla birlikte, son stint'in çoğunda P10 için Magnussen ile savaşmayı başardı, tutarlı baskıdan korundu ve sadece son turlarda son puan için kaybetti ve P11'i bitirdi. Nyck'i stratejiyle puanlara taşıyamadık, ancak başlangıç pozisyonundan biraz ilerleme kaydetti, iyi savaşlar yaptı ve bu gece her iki yerleşimde de sağlam tur süreleri koyuyordu. Bir noktayı kaçırmak sinir bozucu, ancak sürücülerden ve takımın performans tonundan alınacak olumlu şeyler vardı. ight. Şimdi planlanan aero gelişmelerini dört gözle bekliyoruz ve önümüzdeki etkinliklerde performansımızı artıracaklarına inanıyoruz." Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
DTM'in Diğer Motor Sporları Yarışlarından Nasıl Farkları Var?
Tumblr media
Ayhancan Güven'in yer aldığı DTM serisi ile diğer yarış serileri arasındaki farkları merak ediyor musun?
Motor sporları hayranlarının takip edebileceği sayısız yarış serisi bulunuyor. Bunları farklı başlıklar altında kategorize etmek mümkün ki en başta dört teker ve iki teker ayrımı yapılabilir. Otomobilleri ifade eden dört teker grubunun en popüler üyesi elbette ki açık teker kategorisindeki Formula 1. Bu yazıda ise Deutsche Tourenwagen Masters’ı, yani DTM’i diğerlerinden ayıran temel özellikleri bulacaksın.
Tumblr media
Felipe Fraga geçen sezon DTM'de Red Bull AF Corse için yarışmıştı© Lucas Pripfl / Red Bull Content Pool DTM ile F1 arasında ciddi bir fark olduğu ilk bakışta anlaşılıyor. Bunun nedeni de -az önce belirttiğimiz üzere- F1’in açık teker (open wheel) bir seri olması ki bu kategoride Formula 2, Formula 3, Formula E ve IndyCar gibi seriler yer alıyor. DTM’i bir diğer popüler seri WRC’den (Dünya Ralli Şampiyonası) ayıran başlıca detay da yarışların halka açık yollar yerine pistlerde koşuluyor olmas��. Bu sezon Ayhancan Güven’in yarışacağı DTM’in F1 ve WRC ile hemen hemen hiçbir benzerliği olmasa da benzerlik gösterdiği yarış serileri de bulunuyor. Bunun nedeni ise DTM’de yer alan GT3 otomobillerinin birçok seride kullanılıyor olması. Ayhancan Güven’in önceki sezonlarda yer aldığı ADAC GT Masters, GT World Challenge, Porsche Carrera Cup ve Porsche Supercup serilerinde de GT3 otomobilleri yer alıyordu.
Tumblr media
Ayhancan Güven© Julian Kroehl / Red Bull Content Pool Ayhancan Güven geçen sezon ADAC GT Masters serisinde yarışmış ve Team Joos Sportwagentechnik takımı ile sezonu ikinci sırada tamamlamıştı. DTM ile ADAC GT Masters arasındaki farklardan biri, DTM’de her otomobili tek bir pilotun kullanıyor olması. ADAC GT Masters’ta Ayhancan Güven otomobilini Christian Engelhart ile paylaşıyor ve yarışın ortalarına doğru yapılan pit stop’ta pilot değişimi yapılıyordu. Bu sezon Ayhancan Güven’in yer alacağı bir diğer seri GT World Challenge. 2011’den beri koşulan serinin başlangıcında GT3 ve GT4 otomobilleri boy gösteriyordu ancak 2012’de GT4 otomobilleri seriden çıkarıldı. Bu noktada DTM ile GT World Challenge çok daha benzer hale gelse de DTM’de sadece profesyonel pilotlar yer alırken, GT World Challenge’ın amatör pilotlara da yer veren Pro-Am kategorisi bulunmakta.
Tumblr media
DTM'de Audi, BMW, Ferrari, Lamborghini, Mercedes ve Porsche yer alıyor© Philip Platzer / Red Bull Content Pool Son olarak DTM ile Ayhancan Güven’in birçok başarı elde ettiği Porsche serileri arasındaki farktan bahsedelim. Porsche serilerinde -tahmin edileceği üzere- sadece Porsche marka otomobiller yarışmakta. DTM’de ise 2023 sezonunda Ayhancan Güven’in kullanacağı Porsche 911 GT3 R'ın yanı sıra Audi R8 LMS Evo II, BMW M4 GT3, Ferrari 296 GT3, Lamborghini Huracán GT3 Evo 2 ve Mercedes-AMG GT3 Evo boy gösterecek. Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
Ayhancan Güven: "Hedefim Podyumlar Yapmak"
Tumblr media
DTM'in yaklaşmakta olan yeni sezon heyecanına Red Bull sporcusu Ayhancan Güven yeni bir boyut katacak.
Deutsche Tourenwagen Masters, daha çok "DTM" olarak bilinen ve Almanya merkezli bir otomobil yarışı serisi. 26 Mayıs'ta başlayacak olan DTM 2023 sezonunda ilk kez bir Türk pilot tam zamanlı olarak yarışacak. Red Bul sporcusu Ayhancan Güven, KÜS Team Bernhard takımı adına Porsche GT3 R ile pistlerde olacak. Ayhancan Güven'in DTM macerası aslında geçen sezon başlamıştı. Sezonun Norisring'de koşulan dördüncü yarış hafta sonunda Nick Cassidy'nin yerine AlphaTauri AF Corse takımı için piste çıkan Ayhancan Güven, sıralama turu seanslarında çok iyi performans göstermişti ve ikinci yarışı yedinci sırada tamamlamıştı.
Tumblr media
Ayhancan Güven geçen sezon Norisring'deki DTM yarışında piste çıkmıştı© Julian Kroehl / Red Bull Content Pool DTM'in 2023 sezonu sekiz ayaktan oluşuyor. İlk yarışa 26 - 28 Mayıs hafta sonunda, Almanya'nın Oschersleben kasabasındaki Motorsport Arena Oschersleben pisti ev sahipliği yapacak. Son yarış ise 20 - 22 Ekim hafta sonunda, Almanya'nın Baden-Württemberg eyaletindeki efsane pist Hockenheimring'de koşulacak.
2023 DTM Şampiyona Takvimi
Motorsport Arena Oschersleben, Almanya (26 - 28 Mayıs) Circuit Zandvoort, Hollanda (23 - 25 Haziran) Norisring, Almanya (7 - 9 Temmuz) Nürburgring, Almanya (4 - 6 Ağustos) DEKRA Lausitzring, Almanya (18 - 20 Ağustos) Sachsenring, Almanya (8 - 10 Eylül) Red Bull Ring, Avusturya (22 - 24 Eylül) Hockenheimring Baden-Württemberg, Almanya (20 - 22 Ekim) Porsche 992 GT3 R yeni bir otomobil ve bu nedenle hızlıca adapte olup ilk yarışlarda geride kalmamak önemli olacak
Tumblr media
Ayahcan Güven ile DTM Üzerine Red Bull sporcusu Ayhancan Güven, DTM ile ilgili soruları yanıtlıyor.İzle Başarılarla dolu kariyerinde yeni bir sayfa açan ve bugüne kadar yarışacağı en üst yarış klasmanında boy gösterecek olan Ayhancan Güven’e sezona dair beklentilerini, hedeflerini sorduk. DTM’de yarışan ilk Türk pilot olduğun yarışı nasıl hatırlıyorsun? Ayhancan Güven: O yarışın zorlayıcı olduğunu hatırlıyorum çünkü çok fazla yenilik vardı, çok fazla kaza oldu, çok kez güvenlik aracı girdi, birçok kez yarışa yeniden start verildi. Oldukça heyecanlıydı ama günün sonunda bu sezon DTM’de yarışmamda önayak oldu. DTM’de bu sezon yarışacağın takımı açıklar mısın? Ayhancan Güven: Bu sezon KÜS Team Bernhard takımında yarışacağım, takım arkadaşım da Laurin Heinrich olacak. DTM’de hangi otomobille yarışacaksın? Ayhancan Güven: Porsche 992 GT3 R ile yarışacağım. Yeni bir otomobil ve bu nedenle hızlıca adapte olup ilk yarışlarda geride kalmamak önemli olacak. Testlerde otomobili en iyi şekilde keşfetmeye çalışacağız. İlk sezonunda DTM’deki hedefin nedir? Ayhancan Güven: DTM’de ilk sezonum olacağı için bir alışma süreci olacak ama hedefim podyuma çıkıp genel klasmanda puan olarak önlerde yer almak.
Tumblr media
Bugüne kadar yarıştığım en üst seviye olacak, sadece profesyonel pilotlardan oluşan bir grid var DTM’de en büyük rakibin hangi takımlar ve sürücüler olacak? Ayhancan Güven: Her zaman en büyük rakibin kendi takım arkadaşındır. Porsche de olacaktır çünkü bu sezon DTM’de bizim dışımızda dört tane daha Porsche olacak. Geçen sezonun şampiyonu BMW’ler güçlü olacaktır. DTM’in yarıştığın diğer şampiyonlardan farkları neler? Ayhancan Güven: DTM’in diğer şampiyonlardan en büyük farkı tek pilotlu olması ve pit stop’lar. Aynı zamanda bugüne kadar yarıştığım en üst seviye olacak, sadece profesyonel pilotlardan oluşan bir grid var. Benim için zorlayıcı kısımlardan bir tanesi pit stop aralıkları olacaktır. Pit stop’a girdiğiniz turlar, çıkış turlarınız, yarış sırasında takımla strateji yapmanız, bunlar benim açımdan yeni olacak. 2022 yılı senin için nasıl geçti? Ayhancan Güven: 2022 ADAC GT Masters’ta ikincilik elde ettik, önemli ve uzun dayanıklılık yarışlarına çıktım. Geride kalan bu iyi sezondan dolayı DTM’de bir fırsat yakaladık. Bu sezon nerelerde yarışacaksın? Ayhancan Güven: Ana programım DTM olacak, sekiz hafta sonu ve 16 yarış üzerinden. Devamında GT World Challenge Endurance serisinde yarışacağım, dayanıklılık şampiyonası olacak. Son olarak Nürburgring yarışlarında ve sezonun en büyük yarışlarından biri olan Nürburgring 24 Saat yarışında yer alacağım. Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
Suudi Arabistan GP'de Bizi Neler Bekliyor?
Formula 1'de 2023 sezonunun ikinci yarışı Suudi Arabistan Grand Prix'si öncesi pisti yakından tanıyalım.
Formula 1 Dünya Şampiyonası'nın ikinci ayağı, Suudi Arabistan’ın Kızıldeniz’e kıyısı bulunan Cidde şehrinde, 30 kilometrelik Korniş Sahili şeridinin yaklaşık üç kilometrelik bölümünde, denize sıfır inşa edilen ve takvimin en hızlı cadde pistinde olacak. Her ne kadar bir "cadde pisti" olarak adlandırılsa da özellikle Monaco ve Bakü gibi günlük ve yoğun trafiğe açık olan yolların bir piste evrilmesinden ziyade F1 pisti olmak için dönüştürülmüş bir sahil şeridinden bahsediyoruz. İstanbul Park’ın da aralarında olduğu yeni nesil birçok pistte imzası olan Hermann Tilke’nin oğlu Carsten Tilke’nin çizdiği pist, 6.175 metrelik uzunluğuyla Belçika’daki ikonik Spa-Francorchamps’tan sonra takvimin en uzun ikinci pisti ve tur içerisindeki ortalama 250 kilometrelik hızıyla İtalya’daki hız tapınağı Monza’dan sonra en hızlı ikinci pist. Aslında bir izleyici gözüyle bakıldığında, Cidde Korniş Pisti motor sporları severler için oldukça büyük heyecan vaat eden bir tesis. Gece koşulması, üç DRS kullanımına imkan tanıyan uzun düzlüklere sahip olması ve sürekli olarak çok hızlı yön değişimlerine şahit olmamıza sebebiyet veren yapısı ile izleyiciler için biçilmiş kaftan.
Tumblr media
Bu yıl Cidde’de üçüncü GP’ye tanıklık edeceğiz. 2021 sezonunun sondan bir önceki yarışına ev sahipliği yapması için aceleyle hazırlanan pist, pilotların ve pisti yerinde inceleme fırsatı olan deneyimli isimlerin eleştirilerine maruz kalmıştı. Özellikle işaret edilen konu ise yüksek hızlı virajlardaki kritik kör noktalardı. Belki kendi kendine ya da yaşanacak temasla kontrolünü kaybedebilecek bir pilotun, artık günümüz pistlerinde bolca kullanılan ve "TechPro" adı verilen yoğun sönümlemeli bariyer yapısı sayesinde muhtemelen ciddi bir sorun yaşamadan sadece aracını dağıtarak seans ya da yarış dışı kalacağını düşünebiliriz. Ancak özellikle 17. virajdan başlayıp ikinci ve üçüncü sektöre yayılan çok hızlı bölümde, 300 kilometrenin üzerinde hızla ilerleyen birinin, önünde olabilecek kazayı farkedip kaza sonrası pist üstünde durmuş aracı görmesinin oldukça zor olacağı bir yapıdan bahsediyoruz. Geçmişte takvimdeki büyük kaçış alanlı, büyük kum havuzlu pistlerle alakalı bile eleştirileri olduğunu gördüğümüz FIA, Korniş Pisti’ne kolayca "güvenlidir" lisansını verebildi. Doğruyu söylemek gerekirse eleştirilerin neredeyse hepsi doğruydu ve Cidde pisti özellikle ilk versiyonuyla asla GP’ye ev sahipliği yapmaması gereken bir tesisti. Yapılan eleştirilerin doğruluğu özellikle bu yıl öncesinde kanıtlandı ve neredeyse tüm pistte önemli yapısal değişikliklere gidildi.
Tumblr media
Pilotlar pist yürüyüşü sırasında yapılan değişiklikleri incelediler© Getty Images / Red Bull Content Pool Öncelikle yapılan değişikliklerin bir bölümünün gelen eleştiriler, diğer bölümünün ise yeni kurallar sonrası değişen araç yapısının getirdiği gereklilikler sebebiyle olduğunu belirtmek gerek. Çünkü yer etkili araçlarla birlikte zemine iyice yaklaşan taban ve çevresi, Cidde gibi oldukça hızlı olan bir cadde pistinde, dilimize "bördür" olarak çevirebileceğimiz ancak motor sporlarını yakından takip edenlerin "kerb" olarak ezberlediği, yarış çizgisine göre belirlenen viraj içindeki ve dışındaki yükseltili bölümlerin tamamen yenilenmesine sebebiyet verdi. Bu yenileme ve değişim çerçevesinde, toplamda 27 viraja sahip pistin 14 virajında irili ufaklı birçok değişikliğe gidildi. Genel manada beton yapılı kerb'lerin araç üstündeki tepkilerine alışık olan pilotların, özellikle Cidde gibi oldukça yüksek hızda ilerlenen ve neredeyse hiç kaçış alanı olmayan bir pistte, bu kadar çok sayıda çelik plaka içeren kerb sebebiyle risk alacağını görmek hiç zor değildi. İlk versiyonda pistteki kerb'lerde yoğun olarak kullanılan çelik plakalar kaldırılarak, bu bölümler diğer geleneksel pistlerde kullanılmasına alışık olduğumuz beton malzeme ile değiştirildi. Zaman zaman başka pistlerde de kullanıldığını gördüğümüz çelik plakalara, bu pistin ilk versiyonunda yoğun şekilde yer verilmişti. Pistin genel yapısı gereği kerb kullanımı çok düşük olsa bile, limitte gidilmeye ihtiyaç duyulan turlarda yapılacak basit bir hatanın getireceği ağır faturayı önlemek adına kıymetli bir değişiklik paketi. 4, 8, 10, 11, 17 ve 23 numaralı virajlara klasik kerb'ler eklenirken 3, 4, 19, 20 ve 21 numaralı virajlara sosis kerb'ler eklenerek, pilotların pist limitlerine uymasının zorlanması amaçlandı. Böylesine hata affetmeyen bir pistte, araçlara kolayca kontrol kaybettiren bu yapay kerb'lerin nasıl sonuç vereceğini hep birlikte izleyip göreceğiz. 22. ve 23. virajın olduğu bölgedeki bariyerlerin yeri değiştirilip klasik beton yapılı bir kerb eklenerek, bu kombinasyonun geçiliş hızının 50 kilometre/saat civarında düşürülmesi amaçlandı. - Görüş alanını artırmak amacıyla 8. ve 10. virajdaki bariyerler, pistin mevcut yapısının el verdiği ölçüde geriye çekildi. Pilotların en büyük eleştirisi olan hızlı bölümlerdeki kör noktaların giderilmesi amaçlanarak, bariyerler 14. virajda yaklaşık sekiz metre, 20. virajda ise yaklaşık beş metre geriye çekildi. Özellikle bu değişikliklerin, pistin ilk versiyonundaki çok tehlikeli yapının giderilmesine en büyük katkıyı verdiğini belirtmek gerek.
Tumblr media
14. ve 20. virajda yapılan değişiklikler© F1 İlk iki viraj kombinasyonu, eğimli 13. viraj ve son viraj dışında neredeyse tamamen tam gaz geçilen oldukça akıcı bir pistten bahsediyoruz. Üç DRS noktası bulunuyor. İlki, pistin ikinci sektöründeki 19. virajda başlayan yüksek hızdaki yön değişimli bölüm. İkincisi, pistin üçüncü sektöründeki sola eğimli viraj kombinasyonunu kullanan ve 25. viraj öncesi başlayan bölüm. Üçüncüsü ise start - finish düzlüğünü kullanan, diğer birçok pistte de görmeye alışık olduğumuz ve klasik diyebileceğimiz bölüm. DRS konusunda bizi en çok ilgilendiren ise bu sene üçüncü DRS bölümünde tespit noktasında yapılan değişiklik. İlk iki yarışta son virajın hemen öncesinde yer alan bu tespit noktası pilotların birbirlerini geçme konusunda geri adım atıp DRS avantajını elde etme isteği sebebiyle ilginç görüntülere sahne olmuştu. FIA ve yarış direktörü Niels Wittich tespit noktasını son virajın hemen ardına, start - finish düzlüğünün hemen başına yerleştirerek olası yeni tartışmaları ve belki de kazaları önlemiş oldu.
Tumblr media
Geçen yılki yarışta son viraj DRS oyunlarına sahne olmuştu© Getty Images / Red Bull Content Pool Bir diğer konu ise pistin zemini. Çöl içeren coğrafyalarda yapılan yarışlarda, rüzgarın etkisiyle pist zemini üzerinde olumsuz etki etmesinin önüne geçmek için, çevredeki kumun üzerine özel bir yapıştırıcı solüsyonun püskürtüldüğünü öğrenmiştik. Elbette bu tamamen engelleyici bir çözüm değil ancak doğru uygulandığında etkili bir sonuç verdiğinin paylaşıldığını ekleyebiliriz. Pist üstündeki yabancı maddelerin olabildiğince engelleneceğini düşünerek önemseyeceğimiz diğer konu ise asfaltın yapısı. Bahreyn’den farklı olarak Cidde pistinin zemini oldukça yeni ve taze. Bahreyn pistinde zemin, 2004 yılında hizmete açıldığından beri aynı. Bu da bizi takvimin en acımasız ve aşındırıcı zeminiyle karşı karşıya bırakıyor. Bir de buna genel tasarlanma maksadı, gece şartlarında ya da çok sıcak çöl ikliminde performans vermek olmayan lastiklerin belirsizliği eklenince, zaten normal şartlarda lastik yönetimi konusunda sorun yaşayan takımlar için çok daha dramatik bir tablo ortaya çıkmıştı. Cidde’de ise bu durum çok daha yönetilebilir. Sıralama turunun ve yarışın hava karardıktan sonra yapılacağı hafta sonunda, iki antrenman seansı hava sıcaklığının daha yüksek olacağı gündüz bölümünde. Bu da bu antrenmanların önemini nispeten azaltan bir etken. Ancak Bahreyn’in aksine Cidde’de asfalt çok daha iyi ve taze. Yeni inşa edilen ya da zemini yenilenen her pistin asfaltı, FIA yetkilerinin gözetiminde, içeriğindeki belli maddelerin mutlaka yer alması şartı konulup diğer temel bileşenler serbest bırakılarak oluşturulur.
Tumblr media
Cidde Corniche Pisti'nin start - finiş düzlüğü© Getty Images / Red Bull Content Pool Asfalt teknolojisi konusunda uzman olmasam da, geçmişten bugüne bu konuda erişebildiğimiz ve Korniş pistinin yapımı aşamasında paylaşılan bilgiler ışığında, Cidde’de kullanılan asfalt karışımının en ideal ve yüksek teknolojide olduğunu söyleyebiliriz. Bu da bize, geçmiş yıllarda da gördüğümüz gibi daha yönetilebilir bir lastik performansı getirecektir. Bu yıl C0 ile C5 arasında altı farklı lastik seçeneği sunan Pirelli, buraya C2, C3 ve C4 ile gelmiş durumda. Bahreyn’e sert lastik paketiyle ve önde 21.5, arkada ise 18.5 psi’lık lastik basıncı kuralıyla giden Pirelli, burada ön lastikler için 22.5, arka lastikler için ise 21 psi’lık basınçları tercih ediyor. Özellikle 2021 Azerbaycan GP’sinde gördüğümüz ve takımların lastiklerin basıncını idealden daha fazla düşürdükleri için yaşandığı iddia edilen kazalar sonrası, lastik basıncındaki denetim ve kurallar daha net hale gelmişti.  Pirelli’nin burada daha yüksek lastik basınçlarını tercih etmesinin nedeni, elbette çok yüksek hızlı yön değişimli virajlara sahip bu pistte yaşanmasından çekinilen olası patlamalar ve sebep olacakları kazalar.
Tumblr media
Suudi Arabistan GP'de kullanılacak lastikler© Pirelli Yeni kural setinin ikinci yılında güncel araçları daha iyi anlamak adına pistten piste olan farklılıkları okumaya çalışmak, eldeki kısıtlı imkanların çoğunu oluşturuyor. Bu sebeple sene içindeki yarışları karşılaştırmak beraberinde geliyor. Tıpkı Bahreyn ile Cidde’yi karşılaştıracağımız gibi. Zeminden kaynaklı lastik performansı farklılığı bir etkenken, daha hızlı virajların ve düzlüklerin getireceği ayar setinin farklılığı ise diğer etken. Örneğin Bahreyn, içerdiği orta ve yavaş hızdaki virajlar sebebiyle, sert frenleme ve viraj çıkışındaki ani hızlanma isteğiyle arka lastiklere daha fazla yük bindiren bir pist. Arkadan itişe sahip F1 araçlarının doğası gereği,bu tür pistlerde arka lastiklerin aşınması daha yüksek ve yönetimleri daha kritik. Cidde ve devamındaki Avustralya pistinde ise hızlı yön değişimleri ve hızlı virajlar sebebiyle araçlar önden kaymaya daha meyilli. Bu da bizi ön lastiklerin daha fazla aşınma potansiyeline sahip olduğu bir durumla karşı karşıya bırakıyor. Elbette burada hem ön hem de arka kanatta ayarlar ve tercihler değişiyor. Özellikle Cidde’de, daha az açılı ve haliyle daha az yüklü arka kanatlar takımların tercihi olacak. Üst bölümü kesik kanatları çokça göreceğiz. Mekanik yol tutuş adını verdiğimiz, elbette tüm aracın verimliliğinin önemli olduğu, ancak doğru süspansiyon ayarları sayesinde pistin her bölümünde en ideal tutunmayı sağlayan ayar seti de fark yaratacak etkenlerden. Tüm sezona yayılacak ve F1'i yorumlayan herkesin işini kolaylaştıracak ezber bir kalıbı yine yaşamamız kuvvetle ihtimal: En iyi paket kazanacak. Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
Yarış Geri Çağırma: Cidde
Tumblr media
Checo, Cidde Corniche Pisti'nde tarih yazdığı zamana bakıyor.
Bu hafta sonu, Takım'ın (ve sporun) tarihinde üçüncü kez yıldırım hızındaki Cidde sokak pistine geri dönüyoruz. 2021'de Suudi Arabistan, Bahreyn ve Abu Dabi'ye katılarak projektörler altında gerçekleşen Orta Doğu'daki üçüncü yarış oldu. Ortalama tur hızı 250 km/sa gibi yüksek bir hıza ulaşıyor ve Monza'nın ardından takvimdeki en hızlı pist olarak ikinci sırada. Bu, çoğu hafif virajlar olan 27 virajına rağmen, sürücülerin yüksek sesli pedalı yere sabitlenmiş halde tutabilmelerini sağlıyor.
Tumblr media
Boğalar Cidde'yi Aldı© Getty Images Suudi Arabistan, 2021'de sezonun sondan bir önceki yarışı olarak ilk çıkışını yaptı. İlk yarışta Lewis Hamilton ve Valtteri Bottas'ın Mercedes'i P1 ve P2'de kontrolü ele geçirdi ve P3'te Max sıralama turları yapıldı. Yarış Hamilton ile ilk sırada bitirirken, Max P2'ye kadar tırmanarak F1 tarihindeki en sıkı final turunu oluşturdu ve hepimiz bunun nasıl sonuçlandığını hatırlıyoruz! Takım geçen yıl Cidde'ye döndüğünde, Bahreyn'deki sezon açılışında çift DNF'nin arkasındaydı. Ancak Max, son yarışı unutmak ve sezonu piste çıkarmak istiyordu. Sezonun ilk galibiyetini Suudi Arabistan'da Charles Leclerc ile yarışın son birkaç turunda süren mükemmel bir ileri geri gidiş gelişin ardından almayı başardı. 42'nin 50. turunda Leclerc liderdi, ancak Max Ferrari Sürücüsü'ne yaklaşıyordu, turun sonunda Max, DRS altında Ferrari'ye saldırdı ve süpürdü. Leclerc hemen geri döndü ve 43. turun başında ana düzlükte sürtünme azaltmayı kullanarak Max'i geçerek liderliği yeniden ele geçirdi. Kedi ve fare oyunu başladı ve turun sonunda Max bir sonraki turda tekrar saldırdı, 27. virajdan önce bir kez daha DRS'nin altında kapandı, ancak bu sefer kilitlendi ve Leclerc 44. tura başlarken liderliği elinde tuttu.
Tumblr media
Irk Savaşı© Getty Images Beş tur kala Max, birinci viraja geçmeye çalıştı. Leclerc aracını iyi konumlandırdı ve Dünya Şampiyonu bu denemeden geri adım atmak zorunda kaldı. Ancak tekrar hızlı bir şekilde kapandı ve turun sonunda aracını neredeyse Ferrari'nin yanına koydu. Bu ona 47. turun başında mükemmel bir fırsat verdi ve ana düzlükte DRS'nin yardımıyla Ferrari'yi geçerek liderliği ele geçirdi. Ancak Leclerc'in işi bitmemişti ve neredeyse anında hücuma çıktı ve Max'i bir hataya zorlamak istiyordu. Leclerc'in son turun sonunda son bir şansı olacaktı, ancak Leclerc 27. virajda yaklaşırken ve arka kanadı ona ekstra bir hız artışı sağlamak için açılırken, bu yeterli değildi ve Max, 2022'deki ilk zaferini almak için çizgiyi geçti. Max, Suudi Arabistan'daki yarışta sezonun ilk galibiyetini almasına rağmen, hafta sonu Checo'nun Formula 215'deki . yarışında ilk pole pozisyonunu aldığını gördü. Q3'ün ilk koşularında Checo kendini P3'te buldu, ancak son koşusuna çıktığında, Leclerc'in 1:28.225'lik zamanını geçmesi gerektiğini biliyordu. Dışarı çıktı ve mutlak bir el ilanı belirledi ve Ferrari'nin zamanını 0.025 saniye farkla geçerek ilk pole pozisyonunu aldı.
Tumblr media
Checo İçin Ve Bizim İçin Unutulmaz Bir An© Getty Images Checo ile bu başarı hakkında konuşurken, aracın sadece iki yarış olmasına rağmen, RB18'in kazanan olduğunu bildiğini belirtti. "Tur harika hissettirdi ve pole pozisyonunda olduğumu biliyordum çünkü tur çok özel hissettirdi." "RB18'de kendimi hemen rahat hissettim, bu yüzden tempo oradaydı, muhtemelen ilk günden itibaren değil, çünkü araca uyum sağlamak zorunda kaldım, ancak araçla hızlanmak gerçekten güzeldi." dedi. Bu yıl oraya geri dönen Checo, daha da hazırlıklı olduğunu ve gelişebileceğini düşünüyor. "Geçen yıl lastikleri gerçekten anlamadığım için biraz zorlandım, ancak kışın üzerinde çok çalıştığımız bir şey ve kendimi hazır hissediyorum." dedi. Checo geçen yıl Suudi Arabistan'dan keyif aldı – belli ki – sokak pistine geri dönmeyi dört gözle bekliyor. "Pist büyük bir meydan okuma sunuyor. Çok fazla kör noktası var, bu hoş değil, ama genellikle yüksek riskli, yüksek ödüllü bir pist "dedi.
Tumblr media
O İlk Kutup Hissi Read the full article
0 notes
f1turkiye · 1 year
Text
Yarış Değiştiren Anlar – 2023 Suudi Arabistan Grand Prix
Formula 1 Dünya Şampiyonası'nın ikinci turundan dudak uçuklatan anlar.
Peki, bu sezonun en iyi başlangıçlarından biri değil mi? Tamam, biraz önyargılı olabiliriz, ancak takım için arka arkaya bir-iki finiş ve sürücüler için birer galibiyet var. İşte yarışı yapan anların özeti...
Uygulamada En Güçlü Başlangıç
Hafta sonu, Serbest Alıştırma oturumlarında harika bir başlangıç yaptı. Üç seanstan Bulls, P1 ve P2'yi ikisinde bitirdi ve en düşük yer FP3'de Checo için P2 idi, sadece 0.091 saniye ile mükemmel bir Serbest Uygulama süpürmeyi kaçırdı.
Tumblr media
Max RB19'undan Dışarı Çıkıyor© Oracle Red Bull Yarışı
Maksimum için Eleme Sıkıntıları
Hafta sonu takım için her şey yüksek değildi. Hem Max hem de Checo'nun Q1'de rakipsiz görünmesinin ardından, Max'in aracı ilk uçuş turunda yavaşladığında sıralama turlarının ikinci bölümünde her şey değişti. Max hızlı bir zaman harcıyordu, ama sonra RB19'u aniden yavaşlamaya başladı. Çukurlara geri dönebildi, ancak arabasını garaja geri itmek zorunda kaldı. Seansa hala yedi dakika kalmıştı ama Max'in sıralama turları sona ermişti. Tahrik mili ile ilgili bir sorun olduğu ortaya çıktı, ancak Takım araç yarışını Pazar günü için hazırlamayı başardı.
Checo için İki İçin İki
Sergio'nun sokak pistleri söz konusu olduğunda adam olduğu hakkında çok fazla konuşma yapıldı ve Q3'te kariyerinin ikinci pole pozisyonunu ve Cidde'deki ikinci pole pozisyonunu aldı. Zamanı geçen yıla göre 0.065 sn daha yavaştı, ancak P1'in gridde yer aldığını iddia etmek için yeterliydi.
Tumblr media
Cidde'de Meksika Zaferi© Getty Images
Geri Bırakmak Önemli Değil, Sergi A
Geçen yıl Spa Max'te P14'te başladı ve galibiyeti almayı başardı. P15'ten başlayarak Cidde'de bir adım daha ileri gidebilir miydi? Işıklar söndüğünde Max, ilerlemeyi oldukça zor buldu ve birkaç tur boyunca hareket etmedi, ancak kısa bir süre sonra liderlik tablosunda yükselmeye başladı. Beşinci turda P11'e yükseldi. 14. turda onu P6'da gördü ve 50 turluk yarışın yarısına gelindiğinde P2'ye kadar yükseldi ve önündeki tek araç takım arkadaşı Checo'ydu. Sergio o noktaya kadar beş saniyelik bir liderlik kurmuştu ve yakalanamazdı, ancak Max bitmedi. Son turda yarışın en hızlı turunu attı ve bu da onu sürücüler şampiyonası sıralamasında en üst sırada tuttu.
Geri Bırakmak Önemli Değil, sergi B
Max, sıralamada tekrar yükselebilecek tek Boğa değil. Yarışın başında gridde ikinci olan Fernando Alonso, Checo'nun önüne geçmeyi başardı. Meksikalı yine de sinirini tuttu ve Aston Martin'in bir saniye içinde kaldı. Yarışın dördüncü turunda, DRS ile Checo hamlesini yaptı ve Alonso'nun önüne geçmeyi başardı. Oradan arkasına bakmadı ve sekiz tur sonra Checo, P2'den üç saniyeden fazla bir süre sonra geri çekilmeyi başardı. 18. turda kısa bir an için hepimiz nefesimizi tuttuk, Güvenlik Aracı'nın Checo'nun kazanma şansını mahvettiği geçen yıla geri dönüşler yaptık. Ama gerçekten de tek bir nokta bile kaybetmeden çukurlara girip çıkabileceğinden şüphemiz yoktu. Güvenlik Aracı sona erdiğinde Checo mükemmel bir şekilde uzaklaştı ve DRS tekrar aktif olduğunda, yolda ve yakalanamazdı ve beşinci kariyer galibiyetini topladı.
Maksimum Puan
Sezonun ikinci bir-iki bitişi ve Max'in En Hızlı Tur puanını toplaması, Boğalar için sezona neredeyse mükemmel bir başlangıç oldu. Şimdiye kadar düşen tek puan, takımın Bahreyn'deki En Hızlı Tur puanını toplayamamasıydı. Bu, Takım tarihindeki en iyi başlangıç ve takımlar şampiyonasına 49 puanla liderlik ediyorlar. Ancak, daha 21 yarış var – Avustralya'yı sabırsızlıkla beklediğini açıkladı takım Read the full article
0 notes