Tumgik
esrafakibaba · 8 years
Photo
Tumblr media
Ben çocukları çok severim. Onları anlamaya çalışırım sevmekten daha çok. Ben çocuklara çocuk gibi davranmam. Bir çocukla ilişkim, dostluğum, arkadaşlığım varsa, o benim arkadaşımdır, çocuk değildir. Çocuk gibi bakmam. Ayrı bir insan türü gibi bakmam. Niye bu böyle? İnanmadım hiçbir zaman çocukların, insanların çocuklara davrandığı gibi çocuk olduklarına. Basbayağı insandır onlar. Çok şey öğrenmemiştir daha, zenginliği azdır yaşlanmış insanlara karşılık, daha az yaşamıştır, ama düpedüz insandır.
Yaşar Kemal, Çocuklar İnsandır s.17
48 notes · View notes
esrafakibaba · 8 years
Text
“Kadın,çok yorgun. Ve aynı zaman da,gökyüzü olmayan bir martı kadar çaresiz.”
1K notes · View notes
esrafakibaba · 8 years
Photo
Tumblr media
“Israrla anlatamadım kimseye aklımın ortasına nasıl bağdaş kurduğunu…”
Alışıyorsun. Alışamam dediğin ne varsa alışıyorsun. Alışabilmek, insanlara verilmiş bir nevi uyuşturucu. Alkol nasıl bir uyuşturucuysa alışmak da öyle. Onun için nasıl ortalığı dağıttığımı, üzüldüğümü hatırladım. Kütüphaneye gidip kitaplara sarıldım yine. Bugün sayfalarca ağlamasam ama sayfalarca yazsam olur mu? Sayfalarca yazayım da geçsin içimdekiler diyorsun kendine. İçin kor kor yanıyor. Kül oluyor için. İçindekilerin geçmesi için ne yapacağını şaşırıyorsun. Küller nasıl geçmeli? Çok uyumalı mı, su mu içmeli bastırmak için yoksa öyle kalmalı mı içinde küllerle? Nasıl yapmalı? Yeni küllerinle yaşamaya mı alışmalı.
“Israrla anlatamadım kimseye aklımın ortasına nasıl bağdaş kurduğunu…” Aklımın ortasında nasıl güzel durduğunu, seni artık güzel görmemem gerekse de.Aylar sonra hayal kurabildiğimi, azıcık da olsa umutlanabildiğimi anlatamadım.Anlatamadım. Elime bir kağıt aldım bir de sessizliği. Şimdi olduğu gibi yazdım. Burada saatlerce oturup sana bir şeyler yazsam ya da küllere bir şeyler yazsam ne değişir ki? Değişebilir mi? İşte bu o zaman küller yerinden oynasın diye… Bağdaş kurup oturduğun aklımın ortası belki bir nebze de olsa rahatlar diye.
11.03.2016
Bolu
7 notes · View notes
esrafakibaba · 8 years
Photo
Tumblr media
Canım Ahmet Erhan*
0 notes
esrafakibaba · 8 years
Quote
O şimdi ne yapıyor, şu anda, şimdi, şimdi? Belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor. Belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir, — her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren sevgili, canımın içi ayaklar!...— Ve ne düşünüyor beni mi? Yoksa ne bileyim fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi? Yahut, insanların çoğunun neden böyle bedbaht olduğunu mu? O şimdi ne düşünüyor, şu anda, şimdi, şimdi?...
Nazım Hikmet Ran - 23 Eylül 1945
1 note · View note
esrafakibaba · 8 years
Quote
İnsanın durduğu yer mühimdir Leyla. Sen bir kuyumcunun önünü seçmişsin...O cadde üzerinde eski bir saat tamircisi de vardı, bir sahaf da. Tiyatro, sinema ve sergi salonlarını atlamışsın.
Hakkı İnanç - Ateş Etme Silahsızım
2 notes · View notes
esrafakibaba · 8 years
Quote
Neden olmasın, yeni yakılan bir sigarayla da anlatılabilir şiir Apansız bir yolculukla da Bir karpuzu ikiye bölmekle, bir portakalı dilim dilim ayırmakla Anlatılabilir Ama bizim memleketimizde şiir Yazık ki ölümle anlatılır biraz Ölümle anlaşılabilir Olsun, diyeceksin ne çıkar bundan Biz hayatı şiirden Şiiri hayattan özümlemedik mi...
Edip Cansever - Dostlar
3 notes · View notes
esrafakibaba · 8 years
Photo
Tumblr media
Ayfer Tunç “Suzan Defter” ile Sızılarımız Durduğu Yerde Duruyor
Günlerdir hem hasta olmaktan hem de dışarı çıkmak istemememden dolayı dışarı çıkmıyordum. Artık bir nebze iyi olduğumu fark edip sokağa attım kendimi çünkü ev, beni bazen yutardı. Neyse havada güzel, ne yapmalı, gidip kendine güzel kitaplar bakmalı. Her zamanki gibi Donkişot Kitabevi’ne gidip nasılsa kimse yokken rafları kurcalayacaktım ki kitabevi fena doluydu. Günlerdir dışarı çıkmadığım için boğucu geldi kalabalık. Kitabevinin sahiplerinden Veysel hoca, gülümsedi. Güzel kitaplar verdi. Şaşırdım, ne yapsam diye çünkü günlerdir okunmayı bekleyen kitaplarım vardı. Yine de dayanamadım, aldım Suzan Defter’i “Okumadın mı?” deyip üzgün bakan yüzünü kıramazdım ya. “Önce sağ sayfaları oku sonra sol tarafları.” Dedi. İç sesim “Manyak bu adam ya, kitabı açarsın okursun, ne önce solu sonra sağı, beni hiç akıllısı bulmayacak mı ” diye söylenirken “Sol taraf kadının, sağ taraf erkeğin günlükleri’’ dedi. Günlük, mektup gibi geçmiş yıllarda kalan yazılı metinlere hayranım. Bu yüzden aldım ve merakla okumaya başladım.
Suzan Defter iki ayrı günlüklerin birleşmesinden oluşmakta. Önce çift sayılı sayfaları daha sonra tek sayılı sayfaları okumamız gerekiyor. Çift sayılı sayfalar Ekmel Bey’in günlüğü iken tek sayılı sayfalar Derya Hanım’ın günlüğünden oluşmaktan. Suzan Defter sayesinde hayatta kendi cümlesiyle sokağın kanlı olduğu zamanlarda büyüyen insanların, sıkışıp kalan, yitik karakterleri gün ışığına çıkıyor. İki ayrı gözden iki ayrı günlüklerin birleşmesi aynı olaya farklı açılardan bakıp yorumlayabilme imkanı tanıyor okuyuculara. Ayrıca Ayfer Tunç’un dili kimseyi yormuyor, üzmüyor, kırmıyor. Suzan Defter ile ev, hayatta iz bırakma, mezar taşı, sızılar, aile ilişkileri, saman çöpü hakkında tekrar tekrar düşünüyorsunuz, hem de bıkmadan. “Eski bir şiir kadar hüzünlü olmak isteyen” Derya’nın çırpınışı sanki yan odadan görülüyor. Ayrıca yazar, küllerimizle baş başa kaldığımızı tekrar hatırlatıyor bize. Nasıl mı? Şöyle :
-“İnsan gençliğini aşka vermezse, gençlik neye yarar?”
+“ Ama kaybeden sonunda siz olmuşsunuz.”
-“Kayıp mı? Kaç kişi böylesine sevilmiştir dünyada?”
+“ Ama bir kucak korla kalan siz olmuşsunuz.”
-“ İyi ya boş değildi kucağım.”
+“ Ama yandınız kül oldunuz.”
-“Ama vardım, küller bunun kanıtı.”
İnsan tekrar küllerini sorguluyor. “Sonum kötü olacak Ekmel Bey, çıkış ne taraftaydı?” Sorusu sizde “Sonu nasıl olacak Ayfer Tunç, çıkış ne taraftaydı?” cümlesine dönüşüyor. İnsan tekrar tekrar okumayı seviyor.
3 notes · View notes
esrafakibaba · 8 years
Quote
''Pencerenden uzanan koru içimde uğulduyor. Sana ait ne varsa bir yaşama ayini. Zamanlar karıştı. Doğumum ne zamandı, ne zaman öldüm.''
Şükrü Erbaş
0 notes
esrafakibaba · 8 years
Link
Bekle beni*
0 notes
esrafakibaba · 8 years
Link
#feminizm
1 note · View note
esrafakibaba · 8 years
Text
Sayıklamalar 2
‘’Sesini duyunca Ötüşmeye başlar, Göğüs kafesimdeki O suskun kuşlar.’’ demiş şair. Nasıl yapmalı bilemiyorum. Ne yapmalı bunu da bilmiyorum. Bırak seveyim. Vazgeçmeyeyim.Şarabımız, sigaramız,kitaplarımız beraber olsun. Yeni gülüşlerim sen ol.
1 note · View note
esrafakibaba · 8 years
Text
beni umutsuz koma tarihle avutma beni çünki aşkla sınanmışım sana sana yangınla, suyla, ateşle ölümle, yaprakla, şiirle sınanmışım
0 notes
esrafakibaba · 8 years
Photo
Tumblr media
Her okuduğumda sanki bunları ben yazmışım dediğim o hisse kapıldığım, bana edebiyatı sevdiren, basit cümlelerle duygularımı anlatmama yardımcı olan,yol gösteren adam,iyi ki doğdun. İyi ki Behzat Ç.'yi yazdın. Seviyoruz merkez!
2 notes · View notes
esrafakibaba · 8 years
Text
Çiçekli şiirler yazacağım illâ ki bir gün… biri kalbine biri kalbime.
Didem Madak
0 notes
esrafakibaba · 8 years
Link
Otur.Yaz beni.
3 notes · View notes
esrafakibaba · 8 years
Text
Sayıklamalar 1
Yazdıkça var oluyorum, yeniden doğuyorum. Belki de uzun zamandır aşka düşmemiş bir adama yazıyorum ama olsun yazıyorum. Doğmakla başladım ben yaralanmaya. Daha sonra hiç hız kesmeden devam etti. Her sabah yeniden başlıyorum artık.Yaralarımın yara bantlarını çoktan kaldıracak kadar hepsi iyileşti. Seninle yolumuz kesişebilecek kadar iyileştim hem de. Her gün yeniden nefes almayı öğreniyorsam eğer, yeniden yaralanmayı da öğrenebilirim değil mi? Adımla bana seslen ve beni uyandır. Daha beraber güzel günlerimiz, beraber birbirimize yaralarımızı gösterdiğimiz günler olacak. 
Hem neden bu kadar çok sigara içersin?
1 note · View note