Tüm elektronik aletlerimdeki çizikler ne kadar özensiz ve yalapşap biri olduğumu yüzüme vuruyor.
Yas üzerine okurken acımı değil bunları düşünmek beni konforlu bir yerde tutuyor oh. Bugün de korkağım.
Beynimin içi kelimelere dökülünce ne kadar tatsız biri olduğumu gün yüzüne çıkarıyor. Neden kendimi sevmediğimi anlama fırsatı sunuyorum burda…
Merhaba ben Betül basit karanlık karamsar umutsuz mutsuz korkak biriyim. Ama bu anlaşılmasın diye üstün çaba sarfediyorum… (im Alltag)
Şu adını bile bilmediğim adamı ne kıskandım be. Ölüyorsun ve bir sürü insan ölümün sonrasında yokluğunla başa çıkmak için sana da sonsuzluğu armağan ederek üretiyor. Keşke abim de sanatçı dostlar edinseydi. Ya da ben ölmeden sanatçı dostlar bulmalıyım.
Deli gibi podcast dinliyorum her an, bir şeyler yaparken özellikle… dinlemiyorum tüketiyorum böyle demek daha doğru… ne zaman kendi sesime yabancılaşsam ve duygular içimde tıkansa başka sesler arıyorum benimkileri dışarı vurması için… hayatımın, kendi sesimi çıkarma(haykırma) evresi ne zaman gelir bilmiyorum ama yavaş yavaş gelse ne hoş olur…
Tatlı bir pansiyon olmayı seviyordum insanlara, mutlu ayrılacakları dedi kadın az önce öyle tanıdık ki… bunun üzerine daha fazla düşüneceğim.
Geçen hafta dinlediğim bir podcast bölümü ile dağıldım. Göç hala içimde karman çorman… çözülemiyor açamıyorum. Sonra tanıdık kırgın bir ses duyunca da bu süreci tanımlayan hop evet diyorum bir düğüm çözülüyor kelimelere dökülünce. ama halatım yıpranmış olarak devam ediyor hayatına. O kıymıklar ellerimi kanatıyor. Hele ki o an anlayan şefkatli biri yoksa yanımda ve hatta yargılayan biri varsa hadi bakalım uğraş uğraşabildiğin kadar.
Tam olarak kaç yıldır blog tutuyorum bilmiyorum ama lise yıllarında yazdığım blog tam da bu formattaydı. Madde madde yazardım ve tabi her zaman bilinç akışı yöntemi ile bağlantısız, bölük pörçük, daldan dala. Aynı kafamın içi gibi…
Yeni bir ülkeye gitmeyeli olmuştu hiç anlamadığım okuyamadığım bir dil, bambaşka bir düzen minicikliğimi ve biricikliğimi hatırlatıyor hoş oluyor. Havalı diye değil de kendimi bulmak için gezmeyi seviyorum.
Yemin ederim dua etmek işe yarıyor… kesin bilgi elden ele yayalım.
Meditasyon yapmadan uyuyamadığım geceler başladı yine anormal sıkışmış hissediyorum. Geçen yıl bir telefon konuşmasında Büşrayla tanımlamıştık yaşadığımız bu durumu… geçecek biliyorum ama şu an canım yanıyor…
“Yok bir şey!” dedikten sonra içinde sıralanan sonsuz cümleleri karşıya söyleyebilsem sanırım çok şey çözülecek hayatımda ama bu da benim işte. Yarım yamalak korkak değersiz…
Acil sigarayı bırakmam lazım saçmalık, yakışmıyor…