Şu anonimci bi tuhaf her seferinde beni güldürüyor. Verilen cevaplarda bi hoş :) :)

kaç yaşındasınsız?

Kimi soruyorsun anon?İçimde 10 yaşında bir çocuk ile 50 yaşında bir ihtiyar yaşıyor.He, nüfus kağıdımda ikisinin tam ortasında olduğum yazılı ama onu pek kaale alan yok.O neşeli ve haylaz çocuk ile hüzünlü ve huysuz ihtiyar arasında gidip geliyorum..

Herşeyini al ve git dedi. . . Bende öyle yaptım :)

Bizim ordan İstanbul !!!

İşte koptuğum an :))))

Size divaneyim galiba..

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastahanesi : (0212) 543 6565

Bir uçurtma düşün neye benzediğini bilmediğin,varlığından bile haberdar olmadığın ama umut verir sana. Diyor ya “Kim bilir belki uçar birgün”. sahiden uçar mı birgün o uçurtma? seni , beni alır mı yanına ? önüne katar mı gözyüzüne umutla yolculuk eder mi bizle?  Kimi insan hayalini bile kuramazken bunun, o bizi de peşinden götürür mü dersin? Bir umudun olsun,hayata tutunacak bir sebebin olsun. Sevdiğin birisi olsun,Bir dostun olsun,Bir ailen olsun,hiç olmazsa bir amacın olsun onu büyütürsün bir çiçek gibi özene bezene. Ama umudun olsun.. Çünkü sen yeterince inanırsan vuramazlar o uçurmayı,sen yeter ki inan. 

"Uçurtmayı Vurmasınlar"

Biz orman kenarında oturuyoruz. Evimizin üst tarafı da tepe ve kayalıklar var. Bir sabah sesle uyandım. Camdan bi baktım allahım ne birde ne göreyim 9 tane hepsi birbirinden şeker mi şeker tatlı mı tatlı köpek yavruları. en başta yanlarına gitmeye korkuyordum annesi ısırır diye ama dayanamayıp bakmaya gittim. Annesi ürkekti biraz kaçtı hemen. O günden sonra yemek bırakmaya başladım oda yavrularını daha rahat beslesin diye. Bir sabah seslerini duymadım uyuyorlardır diye düşündüm. Ertesi gün yine ses seda yok. Çıktım baktım birde ne göreyim yavrulardan eser yokkkkk. Anneme koştum yavrular yok dedim. Aldığım cevap karşısında deliye döndüm. Yok neymiş efendim dört ev ötedeki komşumuz burda büyüklerse gitmezlermişşmişşde sevmiyormuşmuş diye atmış yavruları. Aşağılık herif sen ne hakla bunu yaparsın bu yavruları anasından ayırırsın. Allahından bul emi.

Denizin değişiklikleri

Doğru söze ne denir :)

Yan yana yürümeyelim diye dar yapılmıştı kaldırımlar .Ve yine yan yana yürümeyelim diye dar kafalıydı insanlar. Ve sırf dardı diye kafalar düşünmeyi bırakıp sevmeyi denedik, Sarılmak yakar bizi deyip aşkı hep uzaktan sevdik... C. Bukowski

Hiçbir zaman anlayamazsın: "Giden sevse;gitmeyi ister miydi, Peki ya kalan sevse;gitmesine izin verir miydi!”                                                  Pablo Neruda

Piraye'den NAZIM HİKMET'E..... Ben Senden Önce Ölmek İsterim

Piraye'den NAZIM HİKMET'E..... Ben Senden Önce Ölmek İsterim Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi, beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin... Fedakârlığımı anlıyorsun : vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. Ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin. Sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin. Ve orda beraber yaşarız külümün içinde külün, ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi oradan atana kadar... Ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. Toprağa beraber dalacağız. Ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak : biri sen biri de ben. Ben daha ölümü düşünmüyorum. Ben daha bir çocuk doğuracağım. Hayat taşıyor içimden. Kaynıyor kanım. Yaşayacağım, ama çok, pek çok, ama sen de beraber. Ama ölüm de korkutmuyor beni. Yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. Ben ölünceye kadar da bu düzelir herhalde. Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde? İçimden bir şey : belki diyor. 18 Şubat 1945

Aşk? Alla alla oda neymiş. . .