Tumgik
daenasblog · 1 year
Text
Yeni challenge ile hepinize merhaba ☀️
Özlediğinizi biliyorum. Bende sizi çok özledim. İlk günlerde ki adetimi artık biliyorsunuzdur, biraz konuşarak başlayacağım bugün. Dişil enerji ve yaralı dişil enerji hakkında konuşmak istiyorum. Bu tüm etkinliği yapmamın amacı aslında içinizde kalan dişil enerjiyi çıkarmak, kullanmanızı sağlamak ve eğer dişil enerjiniz yaralandıysa bunu iyileştirmek. Dişil enerjinin ne olduğundan bahsetmek ile başlıyorum. Dişil ve eril enerjiler, birbirini tamamlayan ve insanın içinde varoluştan itibaren olan içimizde gizli, aslında açığa çıkarılmayı bekleyen enerjilerdir. Okuduğum yazılarda ve makalelerde her zaman olsun dişil enerjinin kadını, eril enerjinin de erkeği temsil ettiği söylenir ve benimde dahil birçok kişinin kafasının karıştığı şey aslında budur. Dişil enerji daha sevgi dolu, alıcı, kabullenici, narin yaklaşan bir enerji iken eril ona kıyasla daha güçlü, kabullenici ve verici kalır. Bu enerjilerin herhangi bir cinsiyeti bulunmamaktadır ve her cinsiyette -veya insanda demem daha doğru olur sanırım- bulunur. Sadece bunu doğru kullanmanın önemli olduğunu söyleyebilirim. Dişilin daha naif bir yapısı olduğundan dolayı da biz kızlarımız ile dişil enerjimizi arttırma başlangıcında bulunuyoruz şuan. Tabii ki eril enerji de biz kızlar için ihmal edilmemesi gereken önemli bir unsurdur. Biz bu 15 günde beraber kızsal aktivitelerde yaparak, içimizdeki enerjiyi kullanmayı öğreneceğiz. Yaralı dişil enerji ise, içimizdeki dişilin çoğunlukla dışarıdaki etkenlerden etkilenerek yaralanması bunun sonucunda da kendi değerimizi bilmememiz ve self conceptin tamamen kafamızda yok olup, eriyip gitmesi diyebilirim. Şimdi içinizdeki özgüveni yeniden çıkartma vaktimiz gelmiş diyebilirim kızlarım.
Enerjinizin büyük çoğunluğunu ilk önce kendinize ardından doğru insanlara harcamanın zamanı geldi. Özgüveninizi geliştirmekte sizden özgürü şu an için yok. Evrende sizden başka sizi tanıyan kimse yok ve insanlardan yardım beklemek yerine, yaranızı kendiniz iyileştireceksiniz. Özgüven konsepti ortaya giriyor burda da. 1. adım kendinizin değerli olduğunuzu kabul etmek. Bu çok basit görünse bile kendinizden nefret ettiğinizi bile görebiliyorum bazen. Siz üzüldüğünüzde sizi sizden başka toparlayan kimse olamaz. Birçok insan hayatımıza bir şeyler katma ve tecrübe edinmemiz amacıyla gelip geçer sürekli. İnsanlar gittiğinde yine tek başınıza kalırsınız. Bunu çözmek her şeyden önce çok, çok fazla önemlidir. Özgüvenin aslında tanımı da budur. Kendinizi diğer insanların bakış açısından bakmayın, kendinize aynadan bakın. Her birinizin nasıl insanlar olduğunu bilmiyorum ama her seferinde size kızlarım diye hitap ediyorum. Benim için her biriniz teker teker çok özelsiniz. Hepinizin ayrı bir hikayesi ve ayrı bir enerjisi var bana yansıttığınız. Bunu harcamayın. İsteseniz neler yapabileceğinizi biliyorsunuz. Bunu biliyorsanız, hayal kurmayıp gerçekleştirmeyi denemenin de zamanının geldiğini hissediyorum. Özgüven konseptimize devam ettiğimizde 2. Travma ve yaraları iyileştir maddesi ile devam ediyoruz. Siz ne kadar değerinizi anlarsanız anlayın, yaşadığınız travmaların üstüne gitmedikçe hep peşinizi bırakmayarak sizinle beraber gelecek anılar vardır. Bu aslında doğrudan dişil enerjiye girmez, bu tamamen ruhsal sağlıkla alakalı bir durumdur fakat siz kendi içinizdeki kesikleri iyileştirmedikçe, yara olan yerlere maalesef ki ne bir enerji doldurulur ne de üzerini kapatmak için yeni kişiler. Geçmiş şifası çalışın. Beki İkala Erikli adlı yazarın bunun üzerine yazdığı bir kitap var, istiyorsanız eğer bakabilirsiniz. Ben de geçmişinden travmaları olan bir insanım. Eskiden bunu belki de hayatım boyunca unutamayacağım dediğim şeyleri artık aklıma bile getirmiyorum, gerek kalmadı. Yaşadığım her şeyi kendi içimde iyileştirdim ve iyiyi de kötüyü de evrene saldım. Kozmik dengede kalsın istedim. Kısaca olmuşun üzerine değil de olacağın üzerine gitmeniz sizin için en kıymetli şey. Acılarınızın olması çok normal, acı çekmeniz de bir duygunun açığa çıkması demek oluyor. Duygularınızı yaşamaktan normal bir şey de yok bu evrende. Sadece acı ile hayat geçirilmez. Bir şeyleri öğretir ve gider. Yaşadığınız şeyler size neler öğretti onları bir düşünmeyi deneyin (iyisiyle kötüsüyle), defterinize yazın ve ardından yakın.
Kendi değerimizi anladık ve yaralarımızı da iyileştirmeye başladık yavaşça. 3. Özgüvenli davranmaya başlamak ve dişil enerjiyi kullanmayı öğrenmek. Günlük yaşamınızdaki yaptığınız basit şeyleri değiştirmekle başlayacağız. Ağlamayı, eskiyi düşünmeyi, herhangi bir insanın peşinden koşmayı falan bırakıyoruz. Gününüzü böylesine düşük bir frekansta geçirirseniz uzun bir süre boyunca hayatınıza bu frekansta devam eder ve bu şekilde olduğunuz sürece düşük frekanslı durumlarda bulunmaya devam edersiniz, daha sık başlarsınız. Lüksümü düşünmeye başlamak oldu benim ilk yaptığım şey. Alışveriş yapmaya başlayın. Kendininiz için ürünler bakmaya ve beğeneceğiniz şeyleri dilek listenize eklemeye başlayın. Ağlamak yerine yapılabilecek bir sürü aktivite olduğunu görmeye başlayın. Özgüven ile alakalı olumlamalar yazın minik defterinize. Şarkı açıp makyaj yapın, şarkı söyleyin. Ruha iyi gelen aktiviteler yapın. Kızsal bakış açısıyla yaklaşın ve standardınızı yüksek tutun gün içinde. Bugün ne yaptın? diye sorulduğunda cevabınızın “Alışveriş yaptım. Çok tatlı makyajlar denedim. Self concept çalıştım. Daena ile tarot baktık;)” olmasını istiyoruz, “Kötüydüm.” değil.
Sizi seviyorum, elimden geldiğinden dişil enerjiyi anlatmaya, size yansıtmaya çalıştım. Challenge başlamış bulunmakta! Güzel iki hafta geçireceğiz. Kızlarımın enerjisine güveniyorum.
20 notes · View notes