Tumgik
Text
dün akşam marry and max isimli animasyonu izledik birlikte. daha önce izlediğim için bazı sahneleri kafamda dönüp duruyordu, ikimizin de çok hoşuna gitti. kendi hayatındaki sorulara cevap aramak için rehberden rastgele adres bulup mektup arkadaşlığı arayan küçük marry ve hayatındaki sorunlardan ve kaygılardan dolayı yalnız olan max'in hikayesini anlatmıştı.
filmde bir sürü replik ve an olmasına rağmen en akılda kalıcı kısmı sonlara doğru gelen affetme sahnesiydi.
Seni affetmemin nedeni mükemmel olmamandır. Ben de mükemmel değilim. Hiç kimse değil. Kusurlarımızı biz seçemeyiz. Onlar bizim bir parçamız ve onlarla yaşamak zorundayız. Neyse ki arkadaşları seçebiliyoruz ve ben seni seçtiğim için çok mutluyum..."
bazen insan olarak kendimizin farkında olmayız, ya da etrafımızda olan bitenin bilincine bir türlü varamaz ve kendimizi ya da etrafımızı suçlarız. ancak kendimizin dışarı yansıyan görüntüsünü gördüğümüzde ve bunu kabullendiğimizde yani kendimizle barıştığımızda etrafı ve insanları da sevmeye başlarız.
marry ve max'in hikayesi de biraz kendi içsel yolculuklarının, onları getirdiği yerin tezahürüydü.
2 notes · View notes
Text
youtube
sözlerinden ayrılmış bir melodinin eşliğinde bir kaç dakikalığına, gerçeklikten uzaklaşıp, geçmişin semalarında dolaşayım istedim. o kadar hoş ki şuan gördüklerim, yaşarken, içindeyken, dertlenmekten farkına varamamışım, büyümek böyle bir şey sanırım, sonradan fark edilip mutlu olunabiliyor sadece.
3 notes · View notes
Text
uzun bir süredir ince memedi okuyorum, sosyolojik ve kurgusal manada muazzam bir kitap. dönemin şartlarını ve insan duygusunu çok güzel gözler önüne seriyor. bu kadar detaylı kurgulanmış bir hikaye üzerine olumsuz bir şey söylemek elbette mümkün değil hakeza haddimize de değil. ancak üçüncü kitaptan sonra tekrara düştüğümü düşünüyorum ve bu da bende hikaye bazında sıkılganlık doğuruyor. umarım kalan bölümde yeniden kitaba odaklanabilir ve hikayenin içine girebilirim.
6 notes · View notes
Text
aslında herhangi bir konuda kanaat önderi olabilecek kadar estetik zevklere sahip değilim ancak ne zaman birinden bir konuda öneri istesem ve aldığım öneriyi değerlendirsem, bana hitap etmediğini hatta aşırı abartılmış olduğunu düşünüyorum, bu yüzden bazen yanlış değerlendirmiş olabileceğimi düşünerek yapılan öneriyi iki kere okuyor, dinliyor yahut izliyorum ancak sonunda fikrim yine de değişmiyor. hakkında çok ses çıkarılan şeyler genelde benlik değil, bunu fark edip kendi rafine zevklerime yönelmeyi seçiyorum
1 note · View note
Text
bunu yazalı yedi aydan fazla olmuş, geriye dönüp baktığımda bunun için cabalamis olmaktan asla pişman değilim. bazı sözler kendi kehanetini yaratıyor, bu da onlardan bir tanesiydi sanirim. ve bu şekilde cabalayarak doruklara yaraşan bir mutluluk elde ettim, teşekkür ederim sevgilim, beni cesur bir adam, sözünün eri bir delikanliya çevirip, yoruldugumda desteklediğin ve arkamda sapa sağlam durduğun için.
sana asla bir gül bahçesi vaat etmiyorum, kusursuz ve sorunsuz bir hayat da vaat etmiyorum ama bulunduğun yeri gül bahçesi yapmak için her daim cabalayacagim, bunun sözünü verebilirim.
11 notes · View notes
Text
içinde bulunduğun duyguyu tanımla deseler ve bir şarkıyla bize aktar deselerdi, kesinlikle bu şarkıyı seçerdim. bir çok şeyi içinde barındırıyor.
medet ey peyderpey mutluluğum! çölümü abad et harabım, harap ol benim divanem bizi barıştır
sen kıvılcım ol şiirimi baştan ayağa ateşe ver. ben bir avazım ki aşktan kadim bir efsane yaratırım
perişan* ol, o fırtınalı gecelerden de perişan. meltem, benim viran şehrimden saçlarına tarak yapsın.
0 notes
Text
bazen herkesten soyutlanmış olarak, boş bir şehrin içinde dolaştığımı hayal ediyorum, kimse bana dokunmuyor, kimse beni görmüyor ve dahası sorularla muhatap olmak zorunda kalmıyorum. bir süre sonra bu hayal sıkıcı bir hal almaya başlıyor, insan görünmeden ve dahası sesiyle, sözüyle kimseye dokunmadan yaşayabilir mi diye düşünmeye başlıyorum. bu durumda da aklıma insanın sosyal bir canlı olduğu ve tek başına ne kadar güçlü olursa olsun, bir evrede başka bir insana mutlaka muhtaç olduğu geliyor.
bütün bu olanlara rağmen, kimsenin olmadığı ve şehrin gürültüsünün kısıldığı bir aşamayı deneyimlemeyi ne çok isterdim, ben ve at koşturan yalnızlığım ne çok yakışırdık bu şehrin silinmişliğine.
3 notes · View notes
Text
gönül katılığı neymiş gördüm anladım zalimler güzel güler diye bir levha şuramda.
niyedir bilmiyorum, şu şiirin şu mısrasında tarif edemediğim bir burukluk var, geri kalanında etkilendiğimi düşünmüyorum ancak şurası bende her daim onulmaz bir yara açıyor.
3 notes · View notes
Text
zamanında sezen aksunun küçüğüm parçasını seslendirdiklerinde de cover konusunda ne kadar başarılı olduklarını düşünmüştüm, şimdi de bu şarkıyı seslendirince aynı düşünceye kapıldım. en az erkin koray kadar iyi seslendirmişler bu şarkıyı da.
youtube
2 notes · View notes
Text
burası dağınık kalıyor çoğu zaman, yeni kelimeler eski düşüncelerin üzerine yığılıyor, kapısı kapatılmış, havasız bırakılmış bir oda gibi öyle bomboş ve kayıp duruyor.
yeniden bir düzen gerek, yeniden düzenlenmiş şiirler ve kelimeler, mutluluktan arta kalan hikayeler gerek.
5 notes · View notes
Text
uzunca bir süre kendine sığınaklar kurup yıktın: düzen ya da eylemsizlik, başıboş sürüklenme ya da uyku, geceleyin devriye gezmeler, yansız anlar, gölgelerin ve ışıkların kaçışı. daha uzun bir süre kendine yalan söylemeyi, kendini sersemleştirmeyi, kendi oyununa gelmeyi sürdürebilirsin belki. ama oyun bitti, büyük şenlik, ertelenmiş yaşamın yalancı sarhoşluğu bitti. dünya yerinden kıpırdamadı ve sen değişmedin. kayıtsızlık seni farklı kılmadı.
ölmedin. delirmedin."
3 notes · View notes
Text
nerede çiçek actigin umurumda olmaz, bahçemde gölge etme yeter.
5 notes · View notes
birkeyifcininanilari · 2 months
Text
konuşan insan,öyle kolay kolay dertten ölmez. bir insan konuşmadı da içine gömüldü müydü, sonu felakettir.
7 notes · View notes
birkeyifcininanilari · 2 months
Text
buraya yeni dinlediğim ama aşırı keyif aldığım bir şarkı bırakıyorum, söz ve müzik tınısından da belli olacağı gibi mabel matize ait. şarkının sözleri hafiften müphemi andırsa da, tını olarak ağızda ondan farklı bir tat bırakıyor.
youtube
5 notes · View notes
birkeyifcininanilari · 2 months
Text
kocaman paragrafların anlatamadığını bazen küçücük bir cümle anlatıyor ne yazık ki, dil bazen fakir kalıyor içindekilerin dışarı dökülmesi için, sanırım o anda da devreye böyle şarkılar ya da şiirler giriyor.
"ben bu kadar zulme layık mıyım rüveyda"
8 notes · View notes
birkeyifcininanilari · 2 months
Text
sende bir çiçek yesertecegim diye bütün bahçem talan oldu.
#x
7 notes · View notes
birkeyifcininanilari · 3 months
Text
kimsenin ruha sahip olmadığı bir evrende, ruha sahip olmak da bir ruh hastalığıdır.
#..
5 notes · View notes