Tumgik
beeacademic · 5 months
Text
Kanada'da Dil Eğitimi
Bundan yaklaşık 15 sene önce üniversiteden mezun olur olmaz ilk işim yurtdışında dil eğitimi için araştırma yapmaktı. Bir çok yurtdışı eğitim acentası gezdim. O zamanlar İngilizce öğrenmek için en iyi yerin sadece İngiltere ve Amerika olduğunu düşünüyordum. Gezdiğim tüm acentalar da bana İngiltere ve Amerika'dan bahsediyorlardı. Bir gün bir acentada bir danışmandan bilgi alırken yan masadaki danışmandan Kanada'da yüksek lisans hakkında bilgi almak isteyen birine rastladım. Bu kişi gayet kendinden emin bir şekilde sandalyeye oturdu ve "Kanada'da yüksek lisans ile ilgili bilgi almak istiyorum" dedi. Karşısındaki danışman da başladı anlatmaya. Asla dinlemedim, hatta kendi kendime "Kanada'da ne yapılır ki? Bir insan neden Amerika ve İngiltere varken Kanada'da yüksek lisans istesin!" gibi had safhada cehalet içeren iç konuşmalarımı yaptım. Yıllar geçtikçe daha çok popülaritesi artan Kanada, gerçekten hem dil eğitimi, hem de lisans/yüksek lisans eğitimleri konusunda ilk akla gelen ülkelerden biri haline geldi. Belki ben de o dönemde doğru yönlendirilseydim bugün farklı yerlerde olabilirdim.
İşimi yaparken her zaman hem bizzat kendi yaşadığım tecrübelerden hem de 8-9 senedir yurtdışına gönderdiğim öğrencilerin tecrübelerinden yararlanıyorum. Buna göre öğrencileri, en doğru şekilde yönlendirmeye çalışıyorum. Burada da biraz Kanada'daki eğitim sisteminden bahsetmek istiyorum. Tabiki bu daha çok uluslararası öğrencilere yönelik bir rehber yazı niteliğinde olacak.
Kanada'da herşeyden önce İngilizce dil eğitimi alabilirsiniz. Kanada'nın bir kısmında Fransızca resmi dil iken büyük bir kısmında da İngilizce resmi dildir. Fransızca eğitimi ve ilgili detayları içeren farklı bir blog yazısı daha sonra paylaşacağım. Bu yazımda daha çok İngilizce konuşulan o büyük kısımda neler oluyor bunlara değineceğim.
Kanada'da İngilizce kurslarına kısa süreli ve uzun süreli olarak katılabilirsiniz. Kısa süreli kursları 6 aya (24 Hafta) kadar olan kurslardır. Bu kursa katılmak için aldığınız vize ile kursunuzu en fazla 24 haftaya kadar uzatabilirsiniz. Daha da uzatmak isterseniz 24 haftanın sonunda Türkiye'ye dönüp tekrar vizeye başvurmanız gerekir, bu vizeyi Kanada içerisinde uzatamazsınız. Örneğin; 3 aylık bir dil kursu için Kanada'ya gittiniz, bunu 3 aya kadar daha uzatabilirsiniz, daha fazla uzatamazsınız. Bu sebeple planlarınızı iyice düşünerek kurmanızı öneririm. Sizleri bu konuda uyaran danışmanlarınızı da lütfen dikkate alın ki sonradan pişman olmayın.
Eğer en az 6 aylık bir eğitim almak ve ilerde gerek görürseniz uzatma imkanınızın olabileceği vize türünü edinmek istiyorsanız 6 aydan fazla süreli kurs kaydı yaptırmalısınız. Bu sebeple Kanada'da en az 6 aylık eğitim fiyatı öğrenmek istiyorum dediğinizde danışmanınız size muhtemelen direk 7 aylık (28 Hafta) kurs fiyatlarını sunacaktır. Bu vesileyle İngilizcenizi daha fazla geliştirebilmek için kurs ve vize uzatma işlemlerini Kanada'dan çıkmadan daha rahat tamamlayabilirsiniz.
İngilizce Dil Eğitimi veren Kurumlar:
İngilizce kursları genellikle özel kurumların verdikleri kurslardır. Bu kurumlarda aynı zamanda birçok sosyal aktivite de olur. Bazen seçmeli dersler de ekleyebilirler. Bu tarz kursların sunduğu tüm servisler, öğrencilerin en üst seviyede memnuniyetini sağlamaktır. Bu noktada özel dil kurslarını her zaman rahatlıkla tercih edebilirsiniz.
Özel dil eğitim kurumlarına çoğunlukla her hafta başlayabilirsiniz. Yani belli bir başlangıç tarihi yoktur, herhangi bir Pazartesi günü, resmi tatile denk gelmediği sürece, başlayabilirsiniz.
Devlet kurumlarının sunduğu bazı kurslara da katılabilme imkanınız var elbette. Bu kurslar genellikle kolej ve üniversitelerin kurslarıdır. Çoğunlukla belli başlangıç tarihleri vardır, bunu yakalamanız gerekir. Bu kursları Türkiye'deki üniversitelerin hazırlık programları gibi düşünebilirsiniz.
Fiyat açısından bizde hep devlet kurumunun daha uygun olacağına dair bir kanı vardır. Fakat bu durum Kanada için geçerli değildir. Uluslararası öğrencilere herşey ücretlidir ve yakın fiyatlardadır. Yani bir devlet kolejinde katılacağınız İngilizce kursu ile özel kolejdeki kursun fiyatları birbirine yakındaır. Hatta çoğu zaman özel kurumların verdiği kurslar daha uygun fiyatlı olabiliyor. Ayrıca özel dil kurslarının zaman zaman indirimleri ve kampanyaları da olabiliyor. Bu sebeple daha çok özel kurslar tercih ediliyor.
Bu özel kursların başlıcalarını şu şekilde sıralayabiliriz: ILAC, ILSC, SSLC, LSI, Canadian College, EC English, English Path, St Giles, CES, CLLC gibi...
Kanada'da Dil Eğitimi Alırken Çalışma İzni Alamazsınız:
Kanada'da dil eğitimi alırken çalışma izniniz olmaz. Bu, pathway programları için de geçerlidir. Yani, diyelim ki bir pathway programı ile Kanada'ya gittiniz. Öncelikle Dil eğitimi alacak ve belirli bir seviyeye ulaştığınızda şartlı kabul almış olduğunuz bir yüksek öğrenim programına geçiş yapacaksınız. Dil eğitimi esnasında çalışma izniniz olmaz. Yüksek öğrenim programına geçiş yaptığınızda çalışma izniniz de devreye girer.
Bu, önemli konulardan biridir, çünkü özellikle günümüz şartlarında dil öğrenirken aynı zamanda çalışarak yaşam masraflarını karşılamak artık çok gerekli bir hal almıştır. Özellikle uzun süreli, yani en az 6 aylık programlara katıldığınızda dil eğitimi alırken yaşam masraflarınızı da karşılama ihtiyacı duyabilirsiniz. Bu özellik Kanada'da mevcut değil. Bunu bilerek Kanada'da dil eğitimi için plan yapmalısınız, bütçenizi buna göre ayırmalısınız.
Kanada'da Diploma, Sertifika, Lisans ve Yüksek Lisans programlarına katıldığınızda Yarı-Zamanlı Çalışma İzniniz olur. Kanada'da bu tarz yüksek öğrenim programları ile ilgili detaylı bilgiyi başka bir blog yazısında paylaşıyor olacağım.
Kanada'da Dil Eğitimi Alırken Konaklama:
Genellikle dil okullarının kendilerinin sağladığı konaklama alternatifleri vardır. Bu sadece Kanada'da değil, birçok ülkede aynı şekildedir. Eğer kısa süreli bir programa gidiyorsanız yani 2-3 aylık bir dil okuluna gidecekseniz en iyisi konaklamayı da kurs süresi kadar almanız. Oda veya ev kiralamak yurtdışında her zaman kolay olmayabiliyor. Ev sahipleri de çoğunlukla uzun süreli kalacak kiracılar aradıkları için en iyi plan kurs süresi kadar konaklamanın da okuldan alınması şeklinde olacaktır.
Eğer 6 ay gibi uzun üsreki bir kurs düşünüyorsanız ilk 4 haftalık konaklamayı okuldan almanızı öneririm. Uzun süreli kalacağınız için hem daha uygun fiyata hem de kendi yaşam standartlarınıza daha uygun bir konaklama bulabilme ihtimaliniz çok yüksek olacaktır. Birçok öğrenci bu iekilde rezervasyon yaptırıyor. Eğer başka bir konaklama bulamazsanız, uygunluk dahilinde okulla görüşerek konaklamanızı kaldığınız yerden devam ettirebilirsiniz.
Dil okullarının sundukları konaklamaları 2'ye ayırbiliriz: Aile Yanı Konaklamalar ve Rezidans Konaklamaları.
Aile yanı konaklamalar, en çok tercih edilen konaklamalardır. Kimi öğrenciler, kültür değişimi ve daha hızlı adaptasyon için aile yanında konaklama isterler. Aile yanı konaklamalar aynı zamanda Rezidans konaklamalarından daha ucuzdur. Ancak aile yanı konaklamalarında evler okula bazen 1 saatlik mesafede olabilmektedir. Bazen çok yakın mesafede olanlar da çıksada her zaman aile yanı konaklaması seçerken bu ihtimali göz önünde bulundurmanızı öneririm. Mesafe her zaman önceden ayarlanabilecek bir kriter değildir. Genellikle özellikle istenen kriterler varsa okula iletilir, okul bunu öncelikle dikkate alır ancak uygunluğa göre bir yerleştirme yapılır, bu tarz konularda garanti verilmez.
Dil okulundan konaklama servisi alınırken 5 yıldızlı bir otele gittiğinizi düşünmeyin. Bu bir tatil değil. Kimse size çok büyük rahatlıkta bir oda, istediğiniz zaman duşu ve mutfağı kullanabileceğiniz bir konaklama vadetmez. Burada önceliğinizin dil okulu olduğunu unutmayınız. Hiçbir zaman konaklamanızı okuldan almak zorunda değilsiniz. Kendiniz de dışarıdan organize edebilirsiniz. Bu sebeple okuldan alacağınız konaklamalar için okul size en iyi şekilde dsetekte bulunacaktır ancak beklentileriniz çok çok yüksek olmamalıdır.
Aile yanı konaklamalarda dikkat etmeniz gereken hususlardan en önemlisi de ailenin belirlediği ev kurallarına uymaktır. Siz ne kadar uyumlu ve kibar olursanız aile o derecede uyumlu ve kibar olacaktır, bunu unutmayın. Elbette bazen gerçekten problemler çıkabilir, aile ile anlaşamayabilirsiniz. Eğer o aile ile çözülemeyecek bir noktaya gelirseniz uygunluk durumuna göre okulun konaklama departmanıi ailenizi değişitrecektir. Aksaklıklar her zaman olabilir, önemli olan çözüm odaklı olabilmektir.
Bir diğer konaklama türü olan rezidanslar genellikle okula çok daha yakın olmasının yanında fiyatları aile yanlarına göre çok daha yüksektir. Tek kişilik veya paylaşımlı oda seçenekleri olan rezidans konaklamalarda genellikle ortak kullanılan bir mutfak olur ve herkes kendi yemeğini kendisi yapar. Aile yanlarında ise çoğunlukla öğünleri aile temin eder.
Rezidans konaklamalar aynı zamanda "Yurt Konaklaması" şeklinde de telaffuz edilir.
Kanada Dil Eğitimi Vizesi:
Kanada'da dil eğitimi için vizenin ikiye ayrıldığından bahsetmiştik. 6 aya kadar olan dil eğitimi için kısa süreli öğrenci vizesi ve 6 aydan uzun süreli dil eğitimi için gerekli olan ve Study Permit dediğimiz belge ile ülkede kalabileceğiniz uzun süreli öğrenci vizesi.
Genel anlamda, tüm vizelerde olduğu gibi, Kanada dil eğitimi vizesinde de en önemli kriterlerden biri Finans ve eğitim durumu olacaktır. Çoğunlukla Dil okulunda vizeye başvurmadan önce sadece okul kayıt ücreti ödenir. Okul ücreti ve konaklama gibi ücretlerin tamamı vize onayı ile birlikte ödenmesi gerekir. En önemli noktalardan biri de okul başlamadan genellikle en geç 2 hafta öncesine kadar okul ücretinin tamamının ödenmiş olması beklenir, yoksa okula başlayamazsınız. Bununla birlikte bazı okullar, taksitli ödeme seçenekleri de sunmaktadır, ancak çoğunlukla dil okulları kurs başlangıç tarihinden önce tüm ücretin ödenmiş olmasını ister.
Vize ile ilgili daha detaylı bilgiler için "Vize Kriterleri" başlıklı blog yazısına da göz atabilirsiniz.
Dil eğitimi için en çok tercih edilen şehirler:
Kanada'da dil eğitimi için en çok tercih edilen şehirler arasında başı Toronto ve Vancouver çeker. Bunun yanında Kanada ayrıca yasal olarak göçmen kabul eden bir ülkedir ve bazı eyaletlerinde bunu kolaylaştırıcı yasalar ve imkanlar bulunmaktadır. Bu sebeple bu tür şehirlere yönelen insanlar da vardır. Genellikle bir çok şehirde dil okulu bulunmaktadır.
Uzun dönem kurslar için dil okulu seçerken önemli olan noktalardan biri de bu kurumun DLI listesinde (Designated Learning Institution List) olmasıdır. DLI ile ilgili detaylara linkten ulaşabilirsiniz.
Kanada'da dil eğitimi ile ilgili en önemli olabilecek bilgileri burada paylaşmaya çalıştım. Umarım sizler için faydalı bir yazı olmuştur.
0 notes
beeacademic · 6 months
Text
Pathway Ne Demek?
Yurtdışında eğitimin en önemli terimlerinden biri Pathway’dir. Her ülkede farklı şekillerde sunulan Pathway programının detaylarına değineceğim bu yazımda, çünkü bunun günümüzdeki yurtdışı eğitim taleplerinde çok önemli bir yer tuttuğunu düşünüyorum. 
Başta Kanada olmak üzere bir çok ülkede çeşitli Pathway programları ile karşılaşıyoruz. Pathway, aslında bir yüksek eğitim programına başlayabilmek için izlenen yoldur. Örneğin yurtdışında bir yüksek lisans programına katılmak istiyoruz ama not ortalamamız veya İngilizce seviyemiz gibi bazı sebeplerden dolayı doğrudan kabul alamıyoruz. Bu gibi durumlarda bizi hedefimize ulaştıracak dolaylı bir yol belirlenir. İşte bu yola Pathway Programı denmektedir.
Öncelikle bir programa başvururken gerekli olan belgeleri sıralayalım. En basiti olan dil okulundan başlıyorum ve yüksek lisansa kadar sıralıyorum:
Dil okulu için gerekli belgeler:
1- Dil Okulu Başvuru Formu
2- Pasaport
Lisans için gerekli belgeler:
1- Başvuru Formu
2- Pasaport
3- Lise Diploması veya son sınıf ise öğrenci belgesi (Diploma daha sonra eklenir)
4- Transkript (Lise Not Dökümü) (Genellikle min %65-70 başarı gösteren bir not ortalaması istenir)
5- Dil Yeterlilik Belgesi (Genellikle IELTS 6.0 veya eşdeğeri)
Yüksek lisans için gerekli belgeler:
1- Başvuru Formu
2- Pasaport
3- Lisans Diploması veya son sınıf ise öğrenci belgesi (Diploma daha sonra eklenir)
4- Transkript (Genellikle min %65-70 başarı gösteren bir not ortalaması istenir)
5- Dil Yeterlilik Belgesi (Genellikle IELTS 6.5 veya eşdeğeri)
6- Akademik referanslar
7- Niyet Mektubu
Bu belgeler Kanada’daki diploma ve sertifika program başvuruları için de benzerdir. Sadece Post Graduate Diploma/Sertifikalar için genellikle alınan derslere bakılırken çoğunlukla %50 not ortalaması kabul için yeterli olacaktır. Ayrıca bu programlar için çoğu zaman akademik referanslar da zorunlu değildir.
Pathway programlarında genellikle bir programdan kabul alabilmek için yukarıdaki kriterlerden bir veya bir kaçının eksik olduğu durumda, bu eksikleri tamamlamaya yönelik bir eğitim alırsınız. Bu eğitim şekli Kanada’da çoğunlukla dil yeterlilik belgesinin eksikliği durumunda alınır. İrlanda’da alan dışı tercihlerde yapılır veya İngiltere’de akademik yeterliliğin eksikliği durumunda yapılır gibi düşünebilirsiniz.
Örneklerle devam edelim. 
Diyelim ki, Kanada’da bir diploma programına katılmak istiyorsunuz. Bütün kriterleri tamamlıyorsunuz ancak İngilizce seviyeniz düşük kalıyor. Bu durumda Kanada’da bir çok Pathway Servis sağlayıcısı kurumlar vardır, bunlar arasında en popülerleri olarak ILAC, ILSC ve SSLC’yi sayabiliriz. Bunun dışında Şartlı Kabul aldığınız asıl kurumun da bir İngilizce hazırlık programı da olabilir.
Bu Pathway kurumları aracılığıyla başvurmak istediğiniz okullara “Şartlı Kabul” için başvurunuzu yapıyorsunuz ve bu sırada da kurumdan Pathway eğitimi alıyorsunuz.
Bu Pathway programına hem örgün olarak katılabilirsiniz hem de online olarak katılabilirsiniz. Bu alternatifler, kuruma göre değişebilir.
Kurumun kendisi tarafından bir seviye tespit sınavına tabi tutulursunuz ve seviyenize göre size ortalama bir süre ön görürler. Bu kadar süre içerisinde gerekli dil seviyesine ulaşabileceğiniz düşünlerek bu programa başlarsınız.
Pathway programının içeriği Akademik İngilizcedir. Bir çok diploma/sertifika programı, Pathway programının belli bir seviyesini başarıyla tamamladıktan sonra bu sertifika ile sizi kabul eder, her zaman IELTS skorunu sunmak zorunda kalmazsınız.
Bu bahsettiğim örnek, Kanada’dadaki Pathway programlarını anlatıyor.
Bir başka örneği İrlanda için verebiliriz. 
Diyelim ki, Türkiye’de İşletme bölümünden mezun oldunuz ancak yüksek lisansınızı IT alanında yapmak istiyorsunuz. Normalde İngilizce seviyeniz de dahil olmak üzere tüm kriterler tutuyor, sadece farklı bir lisans programından mezun olduğunuz için IT alanındaki yüksek lisans programına kabul alamazsınız. Bu durumda İrlanda’da katılabileceğiniz 1 yıllık Higher Diploma programları var. Örneğin, Computer Science alanında bir Higher Diploma programına katılırsınız ve onu başarıyla tamamladıktan sonra IT alanındaki yüksek lisans programına kabul alabilirsiniz. Bu da farklı bir Pathway programıdır. Burada İngilizce seviyenizin hali hazırda en düşük IELTS 6.0 düzeyinde olması gerekir.
İrlanda’daki Pathway programına benzer şekilde Pre-Master adı altında bir Pathway programı da İngiltere’de bulunur. 
Kısacası Pathway programı aslında yazının başında da belirttiğim gibi, asıl hedefe giden dolaylı bir hazırlık eğitimi yoludur. Eksiklerinizi kapatabileceğiniz bir alternatif eğitim şeklidir. Ülkelere göre içerikler ve yöntemler farklılık gösterir.
Bu ülkelerin eğitim sistemleri ile ilgili olarak daha detaylı bilgi almak isterseniz her bir ülke için hazırladığım blog yazılarına bakabilirsiniz. Böylece Pathway kavramını daha iyi anlayabilirsiniz. 
0 notes
beeacademic · 6 months
Text
Yurtdışı Vize Kriterleri
Son günlerde en çok canımızı sıkan mevzulardan biri yurtdışı için vize başvurusu. 
Yurtdışında eğitim almak veya yurtdışını ziyaret etmek bir çoğumuzun yapmak istediği şeylerden biridir. Amerika, Kanada, İngiltere, Avustralya ve bir çok Schengen ülkesi Türkiye vatandaşlarından vize istemekte. Vize başvurularını kendimiz kişisel olarak yapabildiğimiz gibi profesyonel bir yardım yani vize danışmanlığı alarak da yapabilmekteyiz.
Özellikle sosyal medyada son zamanlarda çok fazla vize reddi şikayetleri görüyoruz. Acaba bizim ülkemize vize vermek istemiyorlar mı, herkes vize alıyor ama ben alamıyorum gibi bir çok serzenişte bulunan paylaşımlar görüyoruz. Vize onay ve red konularında maalesef çok net öngörülerde bulunamıyoruz. Öncelikle hepimizin bilincinde olması gereken belli başlı kurallar var. Yaklaşık son 10 yıldır turistik, ticari ve öğrenci vizeleri için danışmanlık veren biri olarak sizlere deneyimlerimden çıkardığım bazı önemli bilgileri aktaracağım. 
1- Vize Garantisi: Herşeydenden önce bilmemiz gereken şey, hiç kimse size %100 vize onayı veya vize reddi garantisi VEREMEZ. Bir çok deneyimli danışman bu bilgiyi size aktarır. Eğer vize danışmanınız sizi dürüstçe bu şekilde bilgilendiriyorsa kendisine güvenebilirsiniz. Vize profilinizin başvuru yapacağınız ülkenin kriterlerine uyma potansiyeline göre vize danışmanınız sizi bilgilendiriyor ve yönlendiriyor olacaktır. Size riskler belirtilir, önerilerde bulunulur ve bu bilgiler ışığında vizeye başvurup başvurmama konusunda kararınızı verirsiniz. Vize onayını verecek olan kişi ise sizin danışmanınız değil, konsolosluktaki vize memurudur. Dolayısıyla hiç kimse size vize sonucunuz hakkında garanti bir şey söyleyemez.
Gelelim Vize profilinin iyi olduğunu gösteren kriterlere.
2- Finansal Durum: Vizeye başvururken birçok ülke, banka hesabınızda planladığınız gezi için yeterli miktarda nakit paranın olup olmadığını görmek ister. Yani, gitmek istediğiniz ülkede kalacağınız süre boyunca tüm masraflarınızı karşılayabileceğinizi gösteren nakit miktarı banka hesabınızda hali hazırda bekliyor olmalı. 
Bu masrafları kabaca şu şekilde sıralayabiliriz: Gidiş-dönüş uçak bileti, kalacağınız süre boyunca geçerli konaklama ve yeme-içme gibi masraflardır. Bu genellikle turistik ve ticari gezi vizeleri için genel bir taslaktır. Eğer öğrenci vizesine başvuracaksanız, buna bir de okul masrafınızı eklemeniz gerekir. 
Öğrenci vizelerinde bazı ülkeler, okul ücretlerinin vize başvurusundan önce ödenmiş olduğunu görmek ister, mesela İrlanda, Avustralya ve Malta gibi. Bu gibi durumlarda okul ücreti neyse önceden ödemesi yapılır, dekontlar ve okuldan gelen ödeme onay belgesi de vize başvuru dosyasına eklenir. Bundan sonra gösterilecek miktar uçak bileti, konaklama ve yeme-içme gibi diğer masrafların toplamıdır.
Finansal durumunuzu belgelerken en önemli kriterlerden biri de gösterdiğiniz nakit miktarının gerçekten size ait olduğunu da kanıtlayabilmektir. Yani, vize başvurusundan 3 gün önce veya 15 gün önce veya 1 ay da olabilir, bir anda hesabınıza giren nakit, konsolosluğun gözünde şüphelidir. Eğer bu paranın kaynağını ve gerçekten sizin yurtdışı seyahatiniz için ayrılmış bir meblağ olduğunu kanıtlayamazsanız konsolosluk çok büyük ihtimalle vize redi verecektir. 
Konsolosluk neden bir anda hesaba girmiş nakit görünce vize reddi veriyor?
Türk geleneğinde yastık altı birikim yapmak çok yaygın. Altın veya döviz alınır ve bunu banka dışında tutarak birikim yapabiliyoruz. Sonra bu birikimimizi bozdurup yurtdışı seyahatimiz için kullanmak isteyebiliriz. Bu gayet normal bir durum bizler için, ancak yabancı ülke konsoloslukları için bu durum her zaman inandırıcı olmuyor. Bunun tabiki belli sebepleri var, özellikle konsoloslukların geçmiş deneyimleri.
Bu deneyimler elbette bu durumu kötüye kullanan başvurular sebebiyle oluyor. Mesela vize başvurusunda bulunan biri, bir tanıdığından ödünç para alıyor, hesabına bir anda para girişi oluyor ve vize başvurusunu yaptıktan sonra parayı geri veriyor. Amaç ülkeye bir adım atmak, sonrası artık illegal yollarla orada kalmak olabiliyor. Bu sebeple konsolosluklar da kendilerini haklı olarak, korumaya alıyor ve buna göre başvuruları sonuçlandırıyor. 
Yani, bankada gösterdiğiniz paranın kaynağını da sağlam göstermelisiniz. Bir anda hesaba giren miktarlar vize reddi sebebi olabilir. Bu sebeple, örneğin bir satış yapıldıysa mutlaka noter onaylı satış sözleşmesinin bir kopyasını da vize başvuru dosyanıza eklemelisiniz. Buna rağmen, örneğin İrlanda konsolosluğu, satış sözleşmesine bile güvenmeyip göstermeniz gereken naktin en az 6 aydır hesapta olduğunu da görmek ister. 
Vize şartlarının ülke ve aday profiline göre de değişiklik göstereceğini tekrar hatırlatalım.
3- Finansal Sponsorluk Durumu: Özellikle Öğrenci vizesi için de çokça gördüğümüz bir durumdur sponsorluk. Adaylardan çokça bununla ilgili soru almaktayım. Burada mantıklı bir bağın olması gerekiyor. Örneğin, yaşınız gençtir, bir üniversitede öğrencisinizdir ve Yaz dönemi veya mezuniyet sonrası yurtdışında eğitim almak istiyorsunuz. Bu durumda banka hesabında yüklü bir miktarda nakit göstermeniz gerekir. Bir öğrencinin hesabında, yüksek miktarda para olmasını bekleyemeyiz çünkü çalışmıyordur ve düzenli geliri yoktur. Bu kişinin en mantıklı sponsoru ailesi olacaktır. 
Sizinle hiçbir kan bağı olmayan birinin size sponsor olması çok beklenen bir durum değildir. Bu sebeple bankada parası olan bir tanıdığınız veya uzaktan akrabanızın size sponsor olması, vize onayı alacağınız anlamına gelmez, aksine konsolosluk görevlisi hiçbir mantıklı bağ bulamadığı sebebiyle vize reddi verebilir. Sponsorunuz ve sizin aranızda mantıklı bir bağ olmalı. Herkes size sponsor olamaz. En uygun sponsorlar en yakın akrabalarınızdır. 
4- Ziyaret Sebebi: Vize başvurusunda bulurken o ülkeyi neden ziyaret etmek istediğinizi konsolosluğa iyi açıklamak gerekiyor. Herşeyden önce, ziyaret sebebinize uygun başvuru türünü seçmeniz gerekiyor. Turistik, Ticari, Aile Birleşimi gibi çeşitli başvuru türlerinden sizin amacınıza uygun olanı doğru şekilde tespit edim onun prosedürlerine uygun şekilde başvuru yapmalısınız. Bazı konsoloslukların kendi web sitelerinde her türlü bilgi bulunduğu gibi, bir çoğu VFS Global, IDATA ve TLS Contact gibi aracı kurumlar vasıtasıyla da başvuru kabul ettiğinden vu aracı kurumların web sitelerinden de yönlendirmeleri bulabilirsiniz.
Ziyaret sebebinizi doğru belirleyip, ona uygun bir başvuru yapmanız gerekir. Örneğin, evlisiniz ve eşiniz yurtdışında o ülkenin vatandaşı. Siz de onun yanına gitmek istiyorsunuz. Bu başvuru tipi Aile Birleşimi olmalıdır. Eğer turist veya öğrenci vizesi gibi vize tiplerine başvurursanız, vize reddi alabilirsiniz. Bu durumda doğrudan Aile birleşimi vizesine başvurmalısınız.
Veya, “1 aylığına ülkenizi ziyaret etmek istiyorum, bu sırada da belki dil okuluna da giderim” şeklinde bir açıklamada bulunup Turistik vizeye başvurursanız, vize reddi alabilirsiniz. Konsolosluk görevlisi, tam olarak hangi amaçla gitmek istediğinizi çözemediğinden dolayı vize reddi verebilir.
Özet olarak, vize başvuru dosyanız açık ve net olmalı. Dolanan yollar olmamalı. Zaten yabancı ve belki de Türkçesi çok iyi olmayan birine kendinizi açıklıyorsunuz, bu sebeple onu çok evraka ve detaya boğmadan, açık, basit ve net bir şekilde durumunuzu açıklayıp vize dosyanızı oluşturmalısınız. Asla kafa karıştırıcı olmayın, turistik ziyaretse turistik amaçlı ülkeyi ziyaret edeceğinizi belirtin, dil eğitimi almak istiyorsanız da direk dil eğitimi için uygun olan vizeye başvurun.
Dil eğitimi vizesi için de önemli olan bir başka detaydan da bahsetmek istiyorum. Bu vize türüne başvururken neden o ülkede dil eğitimi almak istiyorsunuz, bunu samimi bir şekilde belirtmenizi öneriyorum. Genellikle yakın olan ülkelerde neden o ülkede dil eğitimi almak istediğinizin sebebi zaten ortadadır. Burada sadece neden dil eğitimi almak istediğinizi açıklamanız yeterli olur. Örneğin İngiltere, Malta, İrlanda gibi ülkeler İngilizce konuşulan ülkelerdir, Türkiye’ye yakınlardır ve dolayısıyla Türkiyeli öğrenciler için ilk akla gelen eğitim lokastıonlarıdır. Burada neden İngilizce öğrenmeniz gerekiyor, bu eğitimi aldıktan sonra hayatınızda ne değişecek, kariyeriniz veya eğitiminiz ne şekilde ilerleyecek bunları samimiyetle açıklamak gerekiyor.
5- Yurtdışı Seyahat Geçmişi: Genellikle Schengen veya Avrupa ülkeleri zaten Türkiye’ye yakın oldukları için seyahat geçmişiniz boş olsa dahi büyük ihtimalle bu durum vize başvurunuzu negatif etkilemeyecekitr. Elbette burada eğitim ve iş durumunuz, yaşınız gibi etkenler de önemlidir. Ancak genel anlamda yakın ülke ziyaretlerinde vizede yurtdışı seyahat geçmişinizin dolu olması çok önemli olmayacaktır. 
Yurtdışı seyahat geçmişinin önemli olduğu noktalarda asıl sorulan şey şudur: Daha önce vizeye başvurdunuz mu, vize aldınız mı, bu vizeyi doğru kullandınız mı, yani vize referanslarınız var mı gibi sorulardır. Bu soruyla en çok karşılaştığımız ülkeler, Türkiye’ye uzak olan ülkeler, yani Amerika, Kanada ve Avustralya’dır. Bu ülkeler, vize başvurusunda bulunduğunuzda yurtdışı seyahat geçmişinizi soracaklar ve vizenizi sonulandırırken bu soruya cevabınızı göz önünde bulunduracaklardır.
Eğitim vizelerinde bu durum çoğunlukla istisnadır, başvuran kişinin eğitim, çalışma ve yaş durumuna göre de değişkenlik gösterirken, örneğin Üniversiteden yeni mezun olmuş genç bir adayın daha önce hiç yurtdışına çıkmamış olmasına rağmen Amerika, Kanada veya Avustralya’dan vize alması ihtimali de oldukça yüksektir. Veya üniversite okuyan ve yaz tatilinde 2-3 aylığına bu ülkelerden birinde Dil eğitimi almak isteyen öğrencilerin seyahat geçmişleri boş olsa da vize onayı alma ihtimalleri yüksektir.
6 - Türkiye ile Bağların Durumu: Vize başvurularında sonucu etkileyen bir diğer kriterlerden biri de Türkiye ile bağların güçlülüğü. Bir çok kişi bunu dönüş uçak biletini, sahip olduğu tapu ve araç ruhsatlarını göstererek belirtebileceğini düşünmektedir. Bu yanlış bir düşüncedir. Sahip olduğunuz mal varlıkları ve belgeleri sizin Türkiye’deki finansal durumunuzu güçlendiren dökümanlardır. Türkiye’de bir arsaya, bir eve veya bir araca sahip olmanız, yurtdışı seyahatiniz sonrasında Türkiye’ye geri döneceğinizi kanıtlayan bir belge değildir. 
Türkiye ile bağlarınızı güçlü gösteren durumlar devam eden bir okulunuzun veya bir işinizin olmasıdır. Örneğin bir öğrenci belgesi, transkript veya işyeri isin yazısı gibi resmi belgeler, sizin Türkiye ile bağlarınızın güçlü olduğunu gösterir. 
Bu arada şunu da özellikle belirtmek isterim ki Açıköğretim öğrenci belgesi, sizi Türkiye’ye bağlayan bir belge değildir. Çünkü açıköğretimde okula devam etmeniz gerekmez, yani gittiğiniz ülkede de bu eğitimi sürdürebilirsiniz. Bu sebeple açıköğretim öğrenci belgeniz de sizin Türkiye ile bağınızın güçlü olduğunu göstermez.
7- Geçmiş Vize Reddi: Vize reddi süphesiz ki gelecek vize başvurularınızı olumsuz yonde etkiler. Ancak bir çok vize reddi de düzeltilebilir nitelikte olabiliyor. Eğer eksik bir evraktan dolayı ve düzeltilebilecek herhangi başka bir durumdan dolayı vize reddi alındıysa bu reddin hemen düzeltimesini öneririm. Bazen eksikveya yanlış bir başvuruda vize reddi alınabilir ancak bu düzeltilemez anlamına gelmemektedri. 
Vize reddinden sonra başvuruyu tekrar etmenin amacı, bu reddi düzeltmektir ve başvuruyu yaparken red mektubunda bahsedilen sebepleri inceleyip, bunları karşılayıp tekrar başvurmak gerekir. Vize reddi alıp aynı şekilde hiçbir şey değiştirmeden başvuruyu tekrarlarsanız çok büyük ihtimalle yine red alabilirsiniz.
Her zaman sorunun nereden kaynaklandığını iyice anlayıp bir sonraki başvuruda düzeltebildiğiniz şeyleri düzeltip, kendinizi daha iyi bir şekilde açıklayıp yeni başvuruyu yapmalısınız.
8- Eğitim Durumu: Özellikle öğrenci vizesine başvuruyorsanız eğitim durumunuz bir çok ülke için vize değerlendirmesinde göz önünde bulundurulan kriterlerden biridir. Bir çok ülke, özellikle dil eğitimi vizesi başvurularında öğrencilerin eğitim durumlarına bakarlar ve lisans mezunu olmak her zaman çok daha avantajlıdır. Bu sebeple Türkiye’deki eğitiminize de önem vermeniz her zaman sizin lehinize olacaktır.
9- Dil Eğitim Geçmişi: Bu durum sadece Dil Okulu vizesine başvuran adaylar için geçerlidir. Tüm ülkeler olmasa da bir çok ülke, sizin yurtdışında eğitim kararı almadan önce kendi ülkeniz içerisinde herhangi bir çaba harcayıp harcamadığınıza bakar. Buradaki amaç, sizin gerçekten dil eğitimine verdiğiniz önemi ve ciddiyetinizi ölçmektir. Bu kriterin önemi, başvurduğunuz ülkeye ve sizin genel profilinize göre de değişebilir. Eğer daha önce bir dil kursuna katıldıysanız veya üniversitede hazırlık eğitimi aldıysanız bunu kanıtlayan belgeyi her zaman vize başvuru dosyanıza eklemenizi öneriyorum.
Vize başvuruları ile ilgili biraz uzun olsa da faydalı olabileceğini düşündüğüm önemli bilgileri sizlerle paylaştım. Elbette her profile göre farklı yaklaşımlar sergilenebilir ancak ana hatlarıyla vize mantığı bu şekildedir.
0 notes