Tumgik
ayetel-kursi · 6 years
Text
Ayetel Kürsi Okumak Neye İyi Gelir ? Ne İşe Yarar ? Neden Okumalıyım ?
Her kim Ayet'el Kürsi'yi gece ve gündüz içerisinde bin defa okur ve buna kırk gün devam ederse (ara vermeden), Allah'a yemin ederim, Allah'a yemin ederim; büyük olan Allah'a yemin ederim, Kerim olan Resulüne yemin ederim ki, o kimsenin ruhaniyeti inkişaf edip kalp gözü açılır, melekler o kimseyi ziyaret etmeye gelirler, o kimsenin her muradı hasıl olur.'
(Rahmetullah-i Aleyh) H.Osman Ef. Hz. hayatta iken bazı kimselere bu evradı vermişlerdir.Hakikaten halisane okuyanların kalp gözleri açılmıştır.Ben kendilerine dedim ki, ''bununla kalp gözü açılır mı?'' Cevaben Hoca Ef. Hz.: ''Muhiddin Arabi yalan söylermi? İşte bunu da o söylüyor'' demişlerdi, nihayet aynı ibareyi buraya yazdım.
Ayet'el Kürsi'nin esrarı hakkında bazı veli ve alimlerin sözleri şöyledir:
Muhiddin Arabi, Sadüdini Teftezani, İmam-ı Buni (k.s)demişlerdir ki: ''Bir kimse Ayet'el Kürsi'yi harflerinin adedi kadar(170) defa, yahud Mürsellerin(Salavatüllahi aleyhim) adedi kadar(313) defa okursa, o kişiye göklerde ve yerdeki mahlukatın cümlesi itaat edip her şeyden muhafaza ederler.Düşmanları ne eli ve ne de dili ile hiç bir zarar ve zşyan veremezler'' buyurmuşlardır.
Esrar-ı Müfide kitabından alınmıştır:
Bir kimse her gün Ayet'el Kürsi'yi onsekiz(18) defa okursa, Allah(C.C), o kulunun kalbini tevhid nuruyla ihya eder.Kalbini ledünni ve hikmet ile doldurur.Rızkına bolluk verir.Kadrini ali kılar.Mehabetinden herkes korkar.
AYET'EL KÜRSİ'Yİ ÜZERİNDE TAŞISA
Eğer bir kimse Ayet'el Kürsi'yi yazıp üzerinde taşırsa Allah(C.C)nün izni ile türlü afat ve musibetlerden emin olurlar.Gece gezen şeytan ve cinnilerin şerrinden muhafaza olunur.
CİNNİNİN YANMASINDA AYET'EL KÜRSİ
İmam-ı Gazali, İmam-ı Kuteybe'den, o da Beni Kaab'dan bir kişisel hikaye eder, der ki:
Hurma satmak için Basra'da bir mahalleye vardım.Kiralamak için bir ev buldum.İçerisinde örümcekler yuva yaomışt, bu evi sahibinden kiralamak için istedim.Evin sahibi, bu evde ifrit denilen kafir bir cinni vardır.Her gireni helak eder ve öldürür, dedi.Nihayet Allah(C.C) beni o cinniden muhafaza eder dedim, evi kiraladım.Gece oldu, birde baktım ki, simsiyah ateş gibi bir mahluk üzerime doğru gelmeye başladı.Ben de Ayet'el Kürsi'yi okumaya başladım.Ben okudukça, o da benimle birlikte kelime kelime okuyordu.Ben (Vela yeudühü hıfsuhüma vehüvel aliyyül azim) dedim, benimle birlikte okuyamadı.Ben bu kelimelere devam ettim,benimle birlikte okuyamadı.Ben bu kelimelere devam ettim, o karanlık ve cinni yok oldu, ben debir köşede uyudum.Sabahleyin baktım ki cinninin olduğu yerde, ateşte yanmış parça ve küller gördüm.O vakit kulağıma gaibden bir ses geldi.Der ki: Sen büyük bir cinni kafirini yaktın.Ne ile yaktığımı sorduğumda (Vela yeudühu hıfzuhüma ve hüvel aliyyül azim) tekrar tekrar okumakla cinni kafirini yaktın, dedi.
Tumblr media
SABAHLARI AYET'EL KÜRSİ'Yİ OKUMAK
Hz. Ömer (r.a) buyuruyor:
''Bir kimse sabahleyin yatağından kalktığında, Ayet'el Kürsi'yi birer defa okursa, her okuyuşunda önüne, arkasına, sağına, soluna, altına, üstüne, içine sekizinci ile de kendini halka içine alırsa, o gün kimseye hiç bir kimse zarar veremez.Evinin önünde kıyamet kopsa, haber olmaz.Maddi ve manevi ne kadar kuvvete sahip olduğunu kendisi müşahade edecektir.''
SAHABİNİN AYET'EL KÜRSİ İLE CİNNİYİ MAĞLUP ETMESİ
Abdullah İbn-i Mes'ud (r.a)dan rivayet edilmiştir:
Resulüllah'ın ashabından bir sahabi, bir cinni ile karşılaştı, cinni ile kavgaya başladılar.Sahabi, cinniye galip gelerekyere vurdu; cinni o sahabiye dedi ki: ''Ben seni bilekleri ince, cüssesi küçük, zayıf bir insan olarak görüyorum. Seninle ikinci defa olarak bir kavga daha edeceğiz.Eğer ikinci defa olarak da beni mağlup edersen, sana menfaati ve faidesi olan bir şey öğreteceğim.'' dedi ve tekrar kavgaya tutuştular.Yine sahabi galip gelince, cinni ona: ''Sen Ayet'el Kürsi'yi okur musun?'' dedi.Sahabe: ''Evet, okuyorum'' buyurdu.''Ayet'el Kürsi okunan eve şeytan giremez, dayaktan kaçtığı gibi şeytan da sabaha kadar o evden kaçar.'' buyurmuşlardır.
AYET'EL KÜRSİ'NİN ESRARI
Bir kimsenin, bir zalimin yanında haceti olur da ondan korkarsa, yanına girerken Ayet'el Kürsi'yi okuyup ''Ya hayyu ya kayyumü bediassemavati vel ardı ya zel celali vel ikram.'' ve (Yarabbi, bu ayet-i kerime ve içindeki esma-ı ilahınin hürmetine bu zalimin dilini bağla, ağzını kilitle, hakkımda iyilikten başka birşey konuşmasın) der de zalimin yanına girersei Cenab-ı Ecelli ve Ala o zalimi dilsiz kılar.Allah(C.C)'ın izni ile ondan zarar gelmez.
Kalp ağrısında, nefes tutulmasında, ciğer ve karın ağrılarında Ayet'el Kürsi'yi, temiz bir tabağa üç defa yazar da temiz su ile yazıyı imha eder de içeceği vakit(Hangi dert için içiyorsa mesela karın ağrısından emin olmak için şifa niyeti ile içiyorum.)de ve içerse, Cenab-ı Ecelli Ala, Ayet'el Kürsi hürmetine o kimseyi o dertten şifaya kavuşturur.
Bir kimse Cuma günü ikindiden sonra Ayet'el Kürsi'yi ıssız bi yerde (17) defa okursa, daha evvel kendinde bulunmayan haller meydana gelir. O anda dua etse, duası kabul olunur.
ŞER ZAMANINDA AYET'EL KÜRSİ'Yİ OKUMAK
''Şerri giderip matluba vasıl olmaktan aciz kalırsanız, Ayet'el Kürsi'yi okumaya devam ediniz.''
İmam-ı Buni diyor ki:
''Aklın ve fehmin ziyadeleşmesi için Ayet'el Kürsi suya (50) defa okunarak içilirse, Allah Tealaaklı ve fehmi ziyadeleştirir.''
Resulü Ekrem:
''Ayet'el Kürsi, İsm-i Azam'dır buyurmuşlardır.
İmam-ı Ebu Yusuf, Ayet'el Kürsi'nin esrarı hakkında (40) hadis-i şerif toplayarak buyurmuşlardır ki:
''Bu ayet-i şerife çk esrarı camidir. Çok faidelere havidir.Künhüne Cenab-ı Ecelli Ala'dan gayrı kimse vakıf olamaz...''
HER GÜN AYET'EL KÜRSİ'Yİ OKUMAYA DAİR
Bir kimse her gün Ayet'el Kürsi'yi (100) defa okursa, kendisinden ruhani haller zuhur eder.
AYET'EL KÜRSİ'Yİ YATARKEN OKUMAK
Resulü Ekrem, bazı ashabına:
''Yatağına geldiğin vakit Ayet'el Kürsi'yi oku, muhakkak ki Allah Teala sana bir melek müekkel kılar, sabaha kadar seni şeytanın şerrinden muhafaza eder.'' buyurmuşlardır.
Ayetel kürsi yi suya 50 defa okuyup içen kimsenin ALLAH ü teala aklını ve anlayışını arttırır. Bir kimse rızkının genişlemesi , borcundan kurtulması, hapisten kurtulması ,düşmanlarından kurtulması veya önemli bir isteğinin kabulü için , bir zalimden yardım dilemesi gerekirse , abdestli olarak 170 kere okursa isteği verilir. Her gün 18 kere okuyanın kalbi hikmetle dolar 100 kere okuyan bırtakım ilahi lutuflara ulaşır. 120 kere okuyan her türlü kaza ve belalardan korunur. 170 kere okuyana herkez itaat eder. Korkulu bıir mekanda bulunan veya kötülük ve zuluümlerden cekindiği kimseler arasında olan kişi , 21 kere okursa , ALLAH ü teala onların şerrinden , okuyan kulunu muhafaza eder. Cuma günü ikindi namazından sonra 178 kere okuyanın duaları kabul olunur. Bir kimse cuma günü ikindiden sonra ıssız bir yerede 17 defa okursa daha evvel kendınde bulunmayan haller meydana gelir. o anda dua etse duası kabul olunur.
Bir kimse hergün 57 defa Ayetel kürsi ve ardından 3249 defa Ya Mecid (c.c) ismi şerifi zikrederse çok kısa zamanda o kadar büyük maddi manevi faydalar görmeye başlar ki tarif ve izahı mümkün değildir.
Tumblr media
Ayet-el Kürsi Nerelerde Okunur?
Ayetel kürsi namaz içinde sure şeklinde okunduğu gibi, namazda tesbihden önce de okunur. Aynı zamanda bu ayeti namaz dışında dua olarak ihlas süresi, nas süresi ve felak süreleri ile birlikte okumanında iyi olduğu söylenmektedir.
Ayet-El Kursinin Faziletleri
Ayet-el kürsinin birçok faziletleri vardır. Hazreti Allahın tevhidi ile alakalı olan bir ayettir.
Ayet- el kürsi okunan eve şeytan giremez. O evde büyü tutmaz. Devamlı olarak Ayet- el kürsi okumaya devam eden kişi hem dünyada hem ahirette büyük makamlara erişir. Ayet- el kürsi nimetler 313 defa okuyup ve her okuyuşta hu diye üfürülürse o nimet bereketlenir. 313 Ayet- el kürsinin hatim adedidir.
Ayet- el kürsi okumayı adet edinen kimsenin geçmişte işlemiş olduğu günahlar bağışlanır. Hazreti Allah o kişiye hayır kapılarını açar. Bir kişi 7 defa okuyup birincide sağına ikincide soluna üçüncüde önüne dördüncüde arkasına beşincide yukarı altıncıda aşağı ve yedincide içine hu diye üflerse ve son olarak etrafını çevreleyecek şekilde üflerse melekler onu çevreler ve o gün içinde o kimseye bela isabet etmez. Ayet- el kürsi her namazdan sonra okunmalıdır. Bunu okuyan kişiye cennetin sekiz kapısı açılır ve dilediği kapıdan cennete girer.
Cenabı hak sevdiği bir kuluna namazdan sonra ayet- el kürsi okumayı unutturmaz. Kabir ehli için okunursa cenabı hak ayet-el kürsinin fazileti hürmetine o kabir ehlilin kabrini genişletir ve makamını yükseltir. Okuyan kişiye de sevap yazılır.
Gece yatmadan önce okunursa kişi kendini ve ailesini güven içine almış olur. Sıkınltılı zamanlarda okunursa Allah’ın izni ile sıkıntı geçer.
Ayetel Kürsi okunan eve şeytan giremez. Büyücü sokulamaz. Ayetel Kürsi okumaya devam kişi; hem dünyada hemde ahirette yüce makamlara ulaşır. Günahlardan sakınmaya başlar. Huzura erer. Mevki ve makamı artar. Ayetel Kürsi durak yerlerinin sayısınca 17 kelimeleri sayısınca 50 harfleri sayısınca 170 resuller ve ashabı kiram sayısınca 313 defa okuyan kişinin her arzusu yerine gelir. Cesareti artar. Halk arasında sevgi saygısı ve itibarı çoğalır. İstediği makama ulaşır. Hiç kimse ona zarar veremez. Peygamber Efendimiz in S.A.V. isimleri sayısınca 201 defa okursa dünya ve ahiretle ilgili istekleri geri çevrilmez.
Ayetel Kürsi; yemek buğday pirinç arpa gibi şeylere 313 defa okunarak her okunuşta o şeye üflenirse bereketi artar o şeyde bereketlilik olur. Ayetel Kürsiyi hergün okumayı adet haline getiren kişinin ALLAH geçmiş günahlarını bağışlar. Okuyan hem Tevhid hemde Tilaveti yerine getirmiş olur. Bu da üstün bir zikir olur.
Ayetel Kürside 34 ilahi isim vardır. 17 acık olarak 17 de kapalı olarak. Aynı zamanda 17 mim harfi 17 de vav harfi vardır. ALLAH’ın en büyük ismi Ayetel Kürside mevcuttur. Bu yüzden Ayetel Kürsi ile dua edilirse kabul görür.
Ayetel Kürsiyi bir hacet ve arzunun olması için okumak o işin olmasına vesiledir. Bu ayeti okumaya devam eden devamı nispetinde fayda görür. Bu ayeti okumaya ancak peygamberler sıddıklar ve şehidler devam eder. Kişi okumaya devam ederse ahlakı sehid ve sıddıkların ahlakına ulaşır. Ayetel Kürsiyi okumaya devam eden kişiye; ALLAH hayırlı ve faydalı kapılar açar. İlim öğretir. Gizli bilgileri ve tedavi etme yollarını öğretir. Hem Zahiri hemde Batıni ilim nasip eder.
Ayetel Kürsi okunur ve sevabı kabir ehline bağışlanırsa o kabir nurla dolar kabir genişler ve ölünün derecesi mevkisi ve makamı yükselir. Okuyanada büyük sevap verilir.
Ayetel Kürsiyi çok okuyanın anlayışı artar. Düşman şerrinden kurtulur. ALLAH’ı büyük isimleriyle anmak zikretmek isteyenler Ayetel Kürsiyi okumalıdırlar. Ayetel Kürsi ilahi rahmet ve nusret kapılarını açar. Sıkıntılı anlarda Ayetel Kürsi okunursa sıkıntı geçer. Tehlike durumunda okunursa o tehlikeden kurtulunur.
Ayetel Kürsiyi 170 defa okuyana ALLAH her işinde yardımcı olur. Zorluk çekmez. Üzüntü ve kederden uzak olur. Rızkı genişler. Arzularına ve isteklerine kavuşur.
Bakara Suresinin ilk 4 ayeti Ayetel Kürsi Ayetel Kürsiden sonraki 2 ayeti ve Bakara Suresinin son 5 ayetini okuyanın kendisine ve ailesine şeytan ve kötülük yaklaşamaz. Deli üzerine okunmaya devam edilirse şifaya kavuşur.
Şehvete düşkün kötü ahlaklı ve kötü kişiler okur ve okumaya devam ederlerse durumları değişir. Ahlakları düzelir ve en iyi hale yönelmiş olurlar.
Ayetel Kürsiyi okuyan kendini güven içine alır. Cin şeytan ve insan zarar veremez. Gece yatarken okuyan kendini güven içine aldığı gibi ailesini ve komşusunuda koruyup güven içine alır.
Her farz namazını mütakip Ayetel Kürsi okuyan ikinci bir namaza kadar korunmuş olur. Yatarken okuduğunda 2 melek onu korumakla görevlendirilir. Ayetel Kürsiyi her farz namazının arkasından okuyana Cennetin 8 kapısı birden açılır dilediğinden içeri girer. ALLAH okuyana; şükredenlerin kalblerini sıddıkların amellerini ALLAH’a dost doğru yönelenlerin sevabını verir. Ölünce doğruca Cennete girer. Muttakilerin elde edeceği mükafat verilir.
Evinden çıkarken Ayetel Kürsi okuyan kişinin günahları bağışlanır şeytanlar ondan uzaklaşır. Cin şeytan ve insan şerrinden ve korkularından emin olur. Her şeyden muhafaza olunur.
Gece ve gündüz 10 defa İhlas ve Ayetel Kürsiyi okumaya devam eden kişi; ALLAH’ın rızasını kazanır. Şeytandan korunur. Mahşerde peygamberlerle birlikte olur.
Ayetel Kürsi okunan evden şeytanlar 30 gün kovulmuş olur 40 günde büyücü ve sihirbaz giremez.
Tumblr media
Ayetel Kürsiyi 6 defa okuyup 6 yönüne üfler 7nci defa okuyup içine çeker ve 8inci de okuyup etrafına daire çizerse kendisini koruyan manevi bir hisar içine alır. (1inci okuyuşta önüne 2ncide sağına 3üncüde soluna 4üncüde arkasına 5incide yukarı 6ıncıda aşağı okuyup üfler. 7incide içine çekip yutar.8incide üfleyerek etrafına daire çizer) Böylece kendini tehlikeli yerden düşmanlarından musibetten korumuş olur. Bu uygulama yapıldıktan sonra hiç konuşmadan Ayetel Kürsi okuyarak düşman üzerine yürünürse düşman onu göremez ve zararda veremez.
Her namaz sonunda Ayetel Kürsi okuyanı eceli gelince ALLAH bizzat kendi kudret eliyle ruhunu alır ve o kişi şehidlik sevabına nail olur. Ayetel Kürsi; okuyanı kötü ahlaktan kurtarır. Kişiyi ALLAH’a yöneltir. Okuyan kişiyi dinlemek üzere melekler gelip o yerde bulunur saf tutup dururlar. İhlas suresi okunan eve uğradıklarında secdeye kapanırlar. Haşr suresi okunan evde diz üzeri çöküp dururlar.
Gece ve gündüz 1000 defa Ayetel Kürsiyi 40 gün okuyana ruhani alem kapısı acılır. Melekler ziyaretine gelir. Tüm sırlara vakıf olmaya başlar. İstek ve arzuları gerçekleşir. Resulullah S.A.V. Efendimizi rüyasında görme şerefine erer.
Ayetel Kürsi ve Amenerrasulü Suresinin okunduğu eve şeytan girmez. Ayetel Kürsi bir kaba okunur ve o kabın örttüğünü hiçbir cin ve şeytan açamaz. İçindekileri alıp götüremez.
Ayetel Kürsiyi 170 defa okumaya devam eden; hapisteyse hapisten kurtulur. Borçlu ise borcunu ödeme imkanı bulur. Rızık isterse geniş bir nimete erişir. Bu sayıda her farz namazının ardından okumaya devam ederse isteğine arzusuna çabuk kavuşur. Gece kıbleye yönelip okuduğunda da aynı şekilde istekleri kabul görür.
Ayetel Kürsi günde 50 defa okunursa okuyan şeytandan korunur. İhtiyacı ve isteği olan 170 Ayetel Kürsiyi okuduktan sonra 3000 defa Ya Kafi Ya Ğani Ya Fettah Ya Rezzak isimlerini zikredip ihtiyacını ALLAH’dan isterse isteği kabul olur.
170 defa Merih saatinde okursa her türlü günah ve beladan korunur. İnsanlar arasında itibarlı olur.
Zuhal saatinde okursa amirler yanında patronu yanında büyük itibara ve makama erişir.
Müşteri saatinde okursa dert ve kederi dağılır. Tüm kötülüklerden korunur. Hapisten kurtulmaya sebeb olur.
Şems saatinde okunursa büyük mertebe ve derecelere yükselir. Halkın dertleriyle ilgilenecek uygun bir mevkiye gelir.
Zühre saatinde okunursa dostları arkadaşları arasında ve aile içinde kıymeti artar. Dünya işlerinden istediği olur.
Utarit saatinde okursa kin ve düşmandan korunur. Düşmanının helakı niyeti ile okursa düşmanından kurtulur.
Kamer saatinde okursa rızkı genişler bereketi artar. Akıl ve anlayışın artması niyetiyle Ayetel Kürsi 50 defa yağmur veya zemzem suyuna okunur ve içilirse bu gerçekleşir.
Ayetel Kürsi 18 defa hergün okunmaya devam edilirse ALLAH okuyanı tevhid ruhuyla diriltir. Kalbini buna açar rızkını genişletir. Kıymeti yücelir. Yazıp üzerinde taşıyanı ALLAH musibet afet kaza ve belalardan korur. Ayetel Kürsi şer ve kötülükten korunmak niyetiyle okunur ve “vela yeuduhu hıfzuhuma ve hüvel aliyyül azim” kısmı arka arkaya 70 defa tekrar edilerek okunursa tehlike ve kötülük ortadan kalkar. Aynı okuma şekli cin ve şeytandan korunmak içinde uygulanır.
Ayetel Kürsi ev veya iş yerinin kapısının üst kısmına yazılırsa o yere hırsız giremez o yerin rızkı artar.
Ayetel Kürsi yazılıp bir eşya arasına yerleştirilirse o eşya çalınmaz. Zarara uğramaz.
Ayetel Kürsi bir kaba 3 defa yazılır ve içine su konulup hastaya içirilir. İçirilirken; falan hastalıktan kurtulup şifa bulmaya niyet ettim denilirse ALLAH’ın izniyle hasta şifaya kavuşur.
Sabah yataktan kalkıp abdestli bir şekilde 3 defa Ayetel Kürsiyi okuyan kişi akşama kadar; akşam namazının ardından 3 defa okuyan sabaha kadar şeytan cin ve insan şerrinden korunur.
Bir dileği olan gece yarısından sonra abdestli olarak kıbleye yönelip 170 Ayetel Kürsi okuyup dileğini ALLAH’dan isterse isteği olur.
Cuma günü sabah namazından önce abdestli olarak tenha bir yerde kıbleye yönelip diz üzerine oturup 313 defa Ayetel Kürsi okuduktan sonra “Ya Rabbel Azim bu ayeti kerime hürmetine 313 ehli bedir ve 313 ashabı talut hürmetine muradımı ihsan buyur” diye dua edenin maksadı gerçekleşir. 7 adet tuz parçasının her birine 7 defa Ayetel Kürsi okuyup aç karnına besmele ile hergün yutarsa balgamdan kurtulunur.
Uykuda rüyasında korkan kişi yattığı zaman Euzu Besmele ile 3 Ayetel Kürsi okuyup her birinde “vela yeuduhu hıfzuhuma ve hüvel aliyyül azim”i 3 defa tekrar ederek yatarsa korkulu rüyadan kurtulur. Sara tutan kişiye 21 Ayetel Kürsi okunursa kendine gelir.
Bir kağıda 11 defa Ayetel Kürsi; safran gül suyu misk karışımı mürekkeple yazılır. Üzerinede 101 defa Ayetel Kürsi okunur öd yada anberle tütsülendikten sonra bir yerin kapısının üzerine konulursa o haneye; hırsız düşman girmezafetlerden korunur. Ticaret haneye asılırsa o yer hem korunur hemde bereketi kazancı artar.
Bir kağıda 3 Ayetel Kürsi yazıp üzerine 1289 defa Ya ALLAH Ya Hayy Ya Kayyum Ya Ali Ya Azim okunur sonra muşamba veya naylona sararak üzerinde taşıyan kişinin rızkı ve kısmeti açık olur. Düşman şerrinden ve afetlerden muhafaza olur.
Büyü dolayısıyla bağlı olan kişi için; bir kase içine Ayetel Kürsi yazılır içine su konulur. Üzerine 101 Ayetel Kürsi ve 1289 defa Ya ALLAH Ya Hayy Ya Kayyum Ya Aliyy Ya Azim okunur. O suyu 3 gün sabah aç karnına içilirse bağı çözülür.
Ayetel Kürsi bir kağıda yazılıp haşerenin bulunduğu yere asılırsa oradaki haşereler gider.
Bir kağıda Ayetel Kürsi yazılıp üzerine 21 Ayetel Kürsi 3 İhlas 21 Salatü Selam okunup bir tarlaya gömülürse o tarlanın bereketi ve mahsülü artar. Korunur muhafaza olur.
Tumblr media
Tevhid ilmiyle alakalı en büyük Ayet-i Kerimedir. Geceleyin inmiş olan bu Ayet-i Kerimeyi, Efendimiz (SAV), Zeyd’i (RA) çağırarak yazdırmıştır. Ayet-el Kûrsi indiğinde, dünyadaki bütün putlar ve krallar yere düşmüş ve başlarındaki taçları yuvarlanmıştır. Şeytanlar birbirleriyle çarpışarak kaçıp, iblis’in yanına toplanmışlar ve ona bu karışıklığı haber vermişlerdir.
Peygamber Efendimiz’in(SAV) Ayet-el Kûrsi’de bulunan “Yâ Hayyu – Yâ Kayyumu”, “Hayy ve Kayyum olan ALLAH’ım Senin Rahmetinle yardım istiyorum” buyurarak (üzüntü ve keder anında) ettiği duadır.
İsm-i Azâm olduğu da rivayet edilmekle beraber, Ariflerin Sultanı Beyazıd-ı Bistami (RA) “Bu ismin belli bir tarifi yoktur, lâkin sen kalbini herşeyden boşaltıp, onu ALLAH’ın C.C. Vahdaniyyetine teslim ederek istediğin İsimle zikret” buyurmaktadır.   Ayet-el Kûrsi’de bulunan Esma-i İlahiye hiçbir Ayet-i Kerimede yoktur. Çünkü bu Ayet-i Kerime’de, bazısı açık, bazısı gizli olmak üzere onyedi yerde ALLAH’u Teâlâ’nın İsmi geçmektedir. Yatmadan okuyana ALLAH’u Teâlâ tarafından bir koruma verilir, sabaha kadar hiçbir şeytan yaklaşamaz.
Yâ RasulULLAH (SAV) Kur’ân-ı Kerimin hangi Sûresi(derece bakımından) daha büyüktür? Diye soran Sahabe’ye(RA), “İhlâs Sûresi” buyurdu. O Sahabe(RA) “Kur’ân-ı Kerimde hangi Ayet(Fazilet bakımından) daha üstündür.” diye sorunca, Peygamber Efendimiz(SAV) “Ayet-el Kûrsi’dir” buyurdu. (Darimi) Ayet-el Kûrsi’yi okuyan kimse yedi kalenin içine girmiş gibi muhafaza edilir.
Ayet-el Kûrsi, Kur’ân-ı Kerimin dörtte biridir. Efendimiz(SAV) buyurdu ki; “İlim sana olsun ey Eba Münzir, Canım Kabza-i Kudretinde olan ALLAH’a C.C. yemin ederim ki, muhakkak Ayet-el Kûrsi’nin bir dili ve ikide dudağı vardır ki, Arş’ın direğinin yanında Melik-i (Müteâl olan ALLAH’u Teâlâ Hazretlerini) takdis eder(O’na Tazimde bulunur.)” (Ebû Dâvud, Ahmed İbni Hambel)
Efendimiz(SAV) buyurdu ki; “Her kim, her farz namazın arkasından Ayet-el Kûrsi’yi okursa, Cennete girmekten onu ancak ölüm men eder.Her kim onu yatacağı zaman okursa, ALLAH’u Teâlâ ona kendi evi, komşusunun evi ve etraftaki evler hakkında güvence verir.” (Beyhâki) Efendimiz(SAV) buyurdu ki; “Bakara Sûresinde bir Ayet vardır ki Kur’ân Ayetlerinin Efendisidir. Şeytan olan herhangi bir evde okunursa (şeytan) o evden çıkar. (O Ayet) Ayet-el Kûrsi’dir.” (Beyhâki)
Efendimiz(SAV) buyurdu ki; “Her kim farz namazın arkasında Ayet-el Kûrsi’yi okursa, diğer namaza kadar ALLAH’ın C.C. zimmetinde olur.” (Heysemi) Efendimiz(SAV) buyurdu ki; “Her kim Ayet-el Kûrsi’yi ve Bakara Sûresinin sonunu sıkıntılı(kederli) anında okursa ALLAH C.C. ona yardım eder” (Suyuti, Dürrül Mensûr) (şeytan, cinler v.s. şerli yaratıkların şerrinden ve anne yada çocuğuna zarar vermelerinden yada öldürmelerinden korunmaları için) Doğum yapacak kadının, Ayet-el Kûrsi, A’raf 54. Ayeti sonuna kadar, Felâk ve Nâs Sûrelerini okuyarak ALLAH’u Teâlâ’ya sığındırılması gerekir(Hadis-i Şerifle bildirilmiştir).
Efendimiz(SAV) buyurdu ki; “Sen Ayet-el Kûrsi’den neredesin? O herhangi bir yemek veya katık üzerine okunursa mutlaka ALLAH C.C. o yemek ve katığın bereketini çoğaltır.” (Suyuti) Efendimiz(SAV) Sûre-i Bakaranın sonunu(Amener Rasûlü) ve Ayet-el Kûrsi’yi okuduğu zaman gülerdi ve “Onlar Arş’ın altındaki, Rahman’ın (Teâlâ) hazinesindendir.” buyururdu. (Suyuti) Seleme İbni Kays(RA) “ALLAH’u Teâlâ, ne Tevratta, ne İncil’de, nede Zebur’da Ayet’el Kûrsi’den daha büyük bir Ayet indirmedi.” (Suyuti) Ayet-el Kûrsi, cinlere karşı kendisinden yardım alınacak duaların en büyüğüdür.
Ayet-el Kûrsi’nin insandan şeytanları kovmakta çok tesirli olduğunu söylemişler, ayrıca saralı kişiye, şeytanın kendisine yardım ettiği sahir(büyücü), kâhin, falcı, nefis ve şehvet ehli, zulüm ve gazab erbabı üzerine sadakatle okunulduğunda onların şeytanlarını etkisiz hale getirmekte de büyük gücü olduğunu denemişlerdir. Ancak sadakatle okunması şartı koşulmuştur.
Herhangi bir muradın hasıl olması için Ayet-el Kûrsi 313 kere okunduğunda, dünya ve Ahiret hakkındaki o istek ALLAH’ın C.C. izniyle hasıl olur(ne bir eksik ve ne bir fazla okunmamalıdır bu sayıların adedi çok önemlidir).
Cin musallat olan çocuğa 18 kere Ayet-el Kûrsi okunursa BİİZNİLLAH şifa bulur. Yemeğe okunursa yemek bereketlenir. Devamlı okunursa unutkanlığı giderdiğini Hz Ali (K.V.) buyurmuştur. Evden çıkarken okuyan her işinde muvaffak olur ve hayırlı işleri başarır. Evine gelince okursan iki Ayet-el Kûrsi arasındaki işlerin hayırlı olur ve fakirliğin önlenir. Bir kimse evinden çıkarken Ayet-el Kûrsi’yi okursa, Hakk Teâlâ yetmiş Meleğe emreder, o kimse evine gelinceye kadar ona dua ile istiğfar ederler.
(Şeyh Muhakkik Celâl Divanî Hz.’nin beyanına göre kim Ayetel Kürsi’yi harfleri sayısınca (170 defa) okursa, ne gibi bir mertebe talep ederse herhalde onu bulur. Rızık isterse geniş bir nimete erişir. Borcundan kurtulmak isterse ödeme imkânı bulur. Zindanda ise, Allah oradan kurtuluş sebeplerini yaratır. Düşmanlarının şerrinden kurtulur. Özellikle bu sayıyı farz namazlardan sonra okursa, talebi süratle yerine gelir. Gece ortasında abdestli bir durumda kıbleye yönelecek olursa, kabul olunmaya pek yaklaşmış olur.
Ayetel Kürsi’yi kelimeleri sayısınca (50 defa) yavaş yavaş okursa, mübarek kılınır ve şeytanın çekip çevirmelerinden korunur. (Şeyh İmam Ebül Abbas El-Bûnî (Bevnî)’nin beyanına göre Ayetel Kürsi’yi harfleri sayısınca (170 defa) okuyan, ömrü boyunca hiçbir kötü şeyden korkmaz, kimse ona karşı kötülük yapmaya güç bulamaz. Ne söz, ne hareket ile dokunamaz. Şeytan’ın çevirmelerinden korunmuş olur. Bu sayıda okumaya devanı eden kimseye, varlık âleminde bulunan şeyler itaat eder. Hiçbir şey ona zarar vermeye güç yetiremez.
Farz namazlarından sonra okuyan, halk arasında ve ruhâni varlıklarkatında sevimli olur.
Kimin bir ihtiyaç ve dileği olur da ona ulaşmaya yol bulamazsa, 170 defa Ayetel Kürsi’yi okuduktan sonra 3000 defa “Ya Kâfi, Ya Ganiy, Ya Fettah, Ya Rezzak” demesi halinde, Allah’ın izni ile arzu ettiği sebep kapıları kendisine açılır.
Ayetel Kürsi’yi harfleri sayısınca (170 kez) okuyan kimse, arzu ettiğinin sevgisine lâyık olur. Rızık ona doğru gelir. Sevdiği bir kadın varsa, meşru yoldan onunla evlenir. Bununla düşmanını kahredebilir. înatçı ve kıskancı defedebilir. Hile yapanın düzenini bozabilir, borcunu ödeme imkânı bulur. Zenginlik arzu eder veya bir şeye erişmek isterse, Cenab-ı Hak bu isteklerini yerine getirir.
Kim bu ayeti Peygamber Efendimizin isimleri sayısınca (201 defa) okuyup, dünya ve ahiret işleri ile ilgili bir hacetini Allah’tan isterse, onun bu ihtiyacı karşılanır.
Ayetel Kürsi’yi 313 defa okursa, kendisine ölçülemeyecek kadar hayır hasıl olur. Allah ona hayır kapılarını açar. 313 sayısının büyük sır ve hikmeti ve garip özellikleri vardır. Bu sayı, 124 bin peygamber içinde resul olanların sayısıdır. (Her resul, ayrı bir vahye mazhar olmuştur.) Tâlut, 313 kişi ile Câlut’a karşı savaşa çıkmıştı.
Bedir savaşına katılan Eshab-ı Kiram da 313 kişi idi. (Şeyh El-Bûnî diyor ki; Yüce Kur’an’da en üstün ayet, Ayetel Kürsi’dir. Ayetel Kürsi İsm-i Âzam, yani Allah’ın en büyük ismidir. Cenab-ı Hak, bu ayetin başında “Allah Hu lâ ilâhe illâ Huvel Hayyül Kayyum” buyuruyor. Kim bu üç ismi anıp devam ederse, süratle faydasını bulur.
Rızık istediğinde, Lâ ilâhe illallahür Rezzak de. Şeref arzu ettiğinde, La ilâhe illallahül Muizz söyle. İlim talep ettiğinde, Lâ ilâhe illallahül Alim de. Sevgi ve muhabbet talep ettiğinde, La ilâhe illallahül Vedud zikrine devam et. Bir zalimden intikam almak istersen, Lâ ilâhe illallahül Müntekim’e devam et.
Bilmiş ol ki, Ayetel Kürsi’nin şanı çok büyüktür, faydası umumidir. Kim onunla dua ederse, Cenab-ı Hak kabul buyurur. Bu ayetin özelliklerinden biri de şudur : Her farz namazından sonra okunursa, kul hakkı ve millet hakkı dışında, Allah okuyanın bir sonraki farz namazına kadar olan bütün günahlarını ve kusurlarını bağışlar.
Uyumadan önce okuyan kimseyi, uykusu sırasında şeytandan korur. Kim de onu öfkelendiği zaman okuyup sol tarafına üflerse, şeytanını hapsetmiş olur, öfkesi de yatışır.
(Şeyhül Ekber Muhyiddin-i Arabi Hz.’nin buyurduğuna göre ; Kim Ayetel Kürsi’yi harfleri sayısınca (170 defa) okursa, halk ve seçkinler arasında büyük bir dereceye erişir. Cenab-ı Hak onun üzerine hayır ve fayda kapılarını açar. İlim hazinelerinin, gizli bilgilerin pencerelerini aralar. Tedavi etme yollarını ona öğretir. Böylece Cenab-ı Hak, ona hem zâhirî, hem bâtınî ilim ve hikmet verir. Arzu ettiği üzerinde tasarrufa sahip olur. Kim de Ayetel Kürsi’yi her gün bin defa okur ve bunu vird haline getirirse, dünyevi arzusuna kavuşur, maksadına erişir. Kim gece gündüz bin defa okur ve buna 40 gün devam ederse, ruhâni âlemin kapısı ona açılır, melekler onu ziyaret eder ve o kişinin bütün dilekleri yerine gelir.
Bunda hiçbir şüphe ve tereddüde yer yoktur. Aynı zamanda, rüyada Peygamber Efendimizi görme şerefine erişmek mümkün olur, ondan birtakım ihsanlar ve talimat alınır.
Kürsî ve Allah’ın Kürsîsi: Kürsî; Taht, koltuk demektir. Kök anlamıyla üst üste katlanmayı, bir araya toplanmayı belirtir. Belli parçaların bir araya toplanmasından, üst üste eklenmesinden oluştukları için sandalye, koltuk, taht gibi üzerine oturulacak eşyaya kürsi denilmiştir. Mecâzî olarak da ilim, güç, egemenlik, sultan gibi anlamları dile getirir. Kur'an'da Allah'ın da bir kürsisi olduğu, bu kürsinin gökleri ve yeri içine aldığı belirtilir. Sözkonusu âyet bu özelliği nedeniyle Kürsi Âyeti (Âyetü'l-Kürsi) olarak adlandırılır.
Allah'ın kürsîsinin mâhiyeti hakkında Kur'an'da bilgi verilmez. Hz. Peygamber (s.a.s.)'den gelen rivâyetlerde de bu konuda bir açıklama yoktur. Taberî'nin kaydettiği bir hadise göre yedi gök kürsi içinde bir kalkan içine atılmış yedi dirhem gibi kalır. Ebû Zer'in rivâyet ettiği bir hadis de Kürsi'nin arş karşısındaki durumunu belirler: "Arş içinde Kürsi, yeryüzünde bir çölün içine atılmış demir bir halka (yüzük) kadardır"
Âyetü'l-Kürsî'de sözkonusu edilen Allah'ın Kürsisi'ne müfessirlerce getirilen yorumlar başlıca dört görüş çevresinde toplanır. Râzi'nin özetlediği görüşlerden birincisine göre Kürsi, gökleri ve yeri kaplayan büyük bir cisimdir. Bu görüştekilerden Hasan el-Basri ayrıca Kürsi'nin Arş ile aynı şey olduğunu söyler. Ona göre üzerine oturulması nedeniyle tahta bazen arş, bazen de kürsi denmektedir. Bazı bilginler Hasan el-Basri'ye karşı çıkarak kürsi ile arşın ayrı şeyler olduğunu savunurlar. Bunlardan bazıları Kürsî'nin Arş'ın altında, yedinci semanın üstünde olduğunu söylerken, İmam Süddî'nin de içinde olduğu diğerleri yerin altında bulunduğu görüşünü öne sürerler. Said İbn Cübeyr'in rivayet ettiğine göre İbn Abbâs Kürsî'nin Allah'ın ayakların koyduğu yer olduğunu söylemiştir.
İkinci görüş Kürsi'yi Allah'ın hükümranlığı, kudreti ve mülkü olarak yorumlar. Kürsi'nin cisimliğini redde yönelik bu görüşe göre ulûhiyyet (tanrılık) ancak kudretle olur ve oturulan yere kürsî dendiği gibi bazan üzerine oturana da kürsi adı verilir. Bu nedenle Allah'ın Kürsi'si O'nun hükümranlığına, dolayısıyla kendisine işarettir.
Üçüncü görüşe göre: Kürsi Allah'ın ilmidir. İlim, âlimin dayandığı şey olması bakımından kürsi olarak adlandırılır. Kendisine güvenilen, dayanılan âlimlere de kürsiler (kerasi) denilir. Bu nedenle âyetteki Kürsi Allah'ın ilmini ifade etmektedir.
Kürsi'nin Allah'ın büyüklüğünü, ululuğunu dile getirdiği yolundaki yorum dördüncü görüşü oluşturur. Keffâl'in diğerlerine yeğlediği bu görüşe göre Allah, büyüklüğünü anlatmak için insanların kolayca anlayabileceği benzetmeler yapar. Allah'ın evi (Beytullah, Kâbe), Allah'ın eli (Yed'ullah, Hacerü'l-Esved) gibi deyimler de aynı amaçla kullanılır. Bunları maddi anlamlarıyla anlamak doğru değildir ve kişiyi tecsim (Allah'ı cisim gibi düşünme) ve teşbih (Allah'ı insana benzetme) yanlışına götürür.
Müfessirlere göre Kürsi konusunda nassa dayalı bir delil olmadıkça te'vile gitmek doğru değildir. Bu nedenle Kürsi'ye ilişkin âyetin açık anlamına uygun ilk görüşün doğru kabul edilmesi gerekir. Ancak bu görüşten yola çıkarak Allah'ın cisim olduğu, insanlara benzediği gibi bir sonuca varmaktan da sakınmak gerekir.
Âyetü’l-Kürsî: Bakara sûresinin iki yüz elli beşinci âyetine Âyetü’l-Kürsî denir. Âyette geçen kürsî tâbirinden dolayı bu ismi almıştır. Kur'an-ı Kerîm'in bütünü içinde ayrı bir fazîleti olan bu ayet hakkında Resulullah'tan bazı hadisler nakledilmiştir.
Bu âyet-i kerîmede Cenâb-ı Allah'ın yüceliği, sıfatları, kâinatta meydana gelen büyük olayların tamamen onun iradesi doğrultusunda vukû bulduğu, onun isteği ve izni olmadan hiç bir kimsenin başkasına şefaat edemeyeceği, O'nun kürsüsü, göklerde ve yerdekilerin ona ait olduğu hakkında bilgi verilmektedir. Bakara suresinin ikiyüzellibeşinci ayeti. Ayette geçen kürsî tabirinden dolayı bu ismi almıştır. Kur'an-ı Kerîm'in bütünü içinde ayrı bir fazîleti olan bu ayet hakkında Rasulullah'tan bazı hadisler nakledilmiştir. Muhammed b. İsâ'dan nakledildiğine göre İbnü'l-Aska' şöyle der: "Adamın biri Hz. Peygamber'e gelip Kur'an'ın en faziletli ayeti hangisidir?' diye sordu. Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurdu: "Âllah'u Lâilâhe illâ huve'l-Hayyu'l-Kayyûm. " Başka bir hadiste de: "Kur'an'ın en faziletli ayeti Bakara suresindeki Âyetü'l-Kürsi'dir. Bu ayet bir evde okunduğu zaman Şeytan oradan uzaklaşır." Rasulullah (s.a.s.) bir defa Ka'b oğlu Ubey'e, ezberinde olan ayetlerden hangisinin daha yüce olduğunu sormuş, "Allah ve Rasulu daha iyi bilir" cevabını alınca, soruyu tekrar etmiş, bunun üzerine Ubey, bildiği en yüce ayetin "Allahu lâ ilâhe illâhüve'l-Hayyu'l-Kayyûm" olduğunu söylemiştir. Rasulullah (s.a.s.) aldığı cevaptan memnun olarak Ubey'in göğsüne vurarak "Ey Ebû Münzir! İlim sana kutlu olsun." buyurmuştur. Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s.) "Âyetü'l-Kürsî Kur'ân âyetlerinin şahıdır" buyurmuştur.
Tumblr media
Bu ayet-i kerîmede Cenâb-ı Allah'ın yüceliği, sıfatları, kâinatta meydana gelen büyük olayların tamamen onun iradesi doğrultusunda vukû bulduğu, onun isteği ve izni olmadan hiç bir kimsenin başkasına şefaat edemeyeceği, O'nun kürsüsü, göklerde ve yerdekilerin ona ait olduğu hakkında bilgi verilmektedir. Meâli şöyledir:
"Allah (İbadete en lâyık olandır), Ondan başka ilâh yoktur. Diridir (ezeli ve ebedîdir), Kayyumdur (yaratıkların bütün işlerini düzenleyicidir. Yaratmada, rızık vermede mahlûkâtın yegane sahip ve hâkimi olup her şey onun sayesinde ayakla durur) Onu ne bir uyuklama alır, ne de uyku. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi onundur. O'nun izni olmaksızın yanında kim şefaat edebilir? O, (bütün yaratılmışların) önlerindekini (dünyadaki bütün yaptıklarını, açıklaytp gizlediklerini), arkalarındakini (Ahirette olacak Şeyi) bilir. Onun ilminden, kendisinin dilediğinden başka hiçbir şeyi kavrayamazlar. O'nun kürsüsü (ilmi) gökleri ve yeri kuşatmıştır. Ve onların (göklerin ve yerin) korunması O'na ağır gelmez. O, çok yüce çok büyüktür."
Hz. Ali (r.a) dan rivayet olunmuştur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Allah (C.C), Kürsî'yi inciden halk etmiştir. Büyüklüğünü, Cenâb-ı Ecelli ve Alâ'dan gayri kimse idrak edemez."
Diğer hadis-i şerifde: "Yedi kat semâ ve yedi kat yerler Kürsî'nin yanında, sahra ortasında bir halka mesâbesindedir" buyurmuşlardır.
İbn-ü Mace'nin rivayetine göre: "Yedi kat semâ ve yedi kat yerleri Kürsî kuşatmıştır." İkrime (r.a) dan rivayet edilen hadîs-i şerifde:
"Güneşin nûru, Kürsî'nin nûrunun yetmiş cüz'ünden bir cüz'üdür. Kürsî'nin nûru ise Arşın nûrunun yetmiş cüzünden bir cüzdür. Hamele-i Arş (Arşı yüklenen melekler ile Hamele-i Kürsî (Kürsîyi yüklenen melekler) arasında yüz kırk tane hicap vardır. Bunların yetmişi nûrdan yetmişi zulûmattan (karanlıktan) dır. Her hicâbın arasu, beş yüz senelik mesafedir. Eğer Arş-ı âzâmla Kürsî'nin arasındaki hicablar olmasa idi, Kürsî'deki melekler Arşın nûrundan yanardı" buyurmuşlardır.   Yedi kat semâ ve yedi kat yerler, arşın yanında kaybolur. Lâ teşbih Arş-ı A'zâm, Cenâb-ı Ecelli Âlâ'nın sarayı gibidir. Emri oradan verir, emr-i ilâhî, Kürsî'nin üzerine indiği vakit, mermer üzerine düşen ağır altın zincirin ses yaptığı gibi ses yapar, Kürsî'deki melâikeler, Cenâb-ı Ecelli Âlâ'nın emrinin azâmetinden ve bu sesin şiddetinden bayılırlar, ayıkdıklarında arştaki meleklere sorarlar: "Rabbimiz ne emir buyurdu?" derler. Onlar cevaben: “Hakkı ve doğruyu emir buyurdu” derler. Cenab-ı Ecelli Ala’nın Emr-i İlahisi oradan Sidre-i Münteha ’ya, buradan yedinci kat semaya gelir. Böylelikle Cenab-ı Ecelli Ala’nın Emr-i İlahisi bütün semalardan geçerek dünyaya iner. Evliyaların büyüklerinden olan İmam-ı Şarani (KS), Emr-i İlahinin bu şekilde nüzul etmesinin sebeb-i hikmetini şöyle anlatır:
“Eğer Cenab-ı Ecelli Ala’nın Emr-i İlahisi, semalara uğramadan vasıtasız olarak dünyaya ve insanlara gelseydi, hitab-ı ilahinin azametinin şiddetinden hepsi erirdi…”
Muhidin Arabî (k.s): Allah (C:C)'ın emr-i ilâhîsi beş yerden iner.
1. Kalem-i âlâ: Burada farzlar iner. 2. Levh-i mâhfuz: Buradan menduplar iner. 3. Arş: Buradan haramlar iner. 4. Kürsî: Buradan mekruhlar iner. 5. Sidret-il münteha: Buradan Cenâb-ı Ecelli Âlâ'nın helâl ve mübah gibi emirleri iner... buyurmuşlardır.
0 notes
ayetel-kursi · 6 years
Text
Ayetel Kürsi’nin Sırları ve Faziletleri Nelerdir?
Ayetel Kürsi’nin Sırları ve Faziletleri Nelerdir?
Bakara Suresi’nin 225. ayeti olan Ayet-el Kürsi aslında Ayet-ül Kürsi olarak adlandırılır. Kürsi Arapçada iki anlama gelmektedir: 1. Üzerine oturulacak eşya, taht, koltuk. 2. Güç, ilim, egemenlik ve sultan.
Allahu Teâlâ tarafından bize gönderilen bu ayetlerde Kur’anı Kerim’in kürsisi görevindedir. Yani diğer ayetlerin üzerine oturtulduğu ve bu ayetler ile göklerde ve yerde olan her şeyin kuşatıldığı anlamı çıkarılabilir. Ayrıca Fahreddin Razi, Hasan el-Basri gibi âlimler ise kürsi hakkında âlemi kuşatan arş ve arşı da kaplayan bir yapı şeklinde yorumlamışlardır. Allah’ın kudreti, Allah’ın ilmi ve Allah’ın yüceliği gibi yorumlarda yapılmıştır.
Hadislerde Ayetel Kürsi Müslim, Ebu Davud ve İbn Hanbel’de geçen bir rivayete göre:
‘’Hz. Peygambere adamın biri gelerek Kur’an’ın en faziletli ayeti hangisidir? diye sordu. Resulullah (s.a.v.) ise şöyle buyurdu:
-Allahu la ilahe illa huve’l Hayyul Kayyum.’’
Buradaki ayetin bahsi geçen ayetlerin başında yer alması dikkat çekicidir. Ayrıca Tirmizi’den yapılan bir rivayete göre: ‘’Kur’an’ın en faziletli ayetinin Bakara Suresi’nde geçen Ayet-ül Kürsi olduğu ve bu ayetin okunduğu yerden şeytanın uzaklaştığı’’ bildirilmiştir. Yine Tirmizi’den bir rivayete göre Peygamberimiz ‘’Ayet-ül Kürsi Kur’an ayetlerinin şahıdır.’’ şeklinde buyurmuştur.
Tumblr media
Ayetel Kürsi’nin Sebebi Nüzulü (İndiriliş Sebebi) Medine’de inen Bakara Suresi’nin bir bölümü olan Ayet-el Kürsi ile ilgili kaynaklarda herhangi bir indiriliş sebebi yoktur. Ancak Bakara Suresi ile anlatılan Tevhid akidesini en güçlü şekilde ortaya koymasından dolayı oldukça büyük önemi vardır.
Ayet-el Kürsi’nin verdiği anlam açısından Allahu Teâlâ hakkında bilgiler verdiği gibi Allah’a ait isimlerin bulunmasından dolayı da âlimler tarafından güçlü bir dua olarak görülmüştür. Namazların sonunda ve gün içerisinde sürekli olarak okunan Ayet-el Kürsi okuyanlar için oldukça fazla faziletinin bulunmasından dolayı Müslümanların inançları arasında önemli bir yer edinmiştir.
Ayetel Kürsi Faziletleri Neler? Okunması ile Allahu Teâla tarafından karşılıksız bırakılmayacak olan Ayetel Kürsi içerdiği anlamlar nedeniyle oldukça büyük sırlar içermektedir. Okuyana da dinleyene de faydaları olan Ayetel Kürsi’nin faziletlerini şöyle sıralayabiliriz:
♦Ayetel Kürsi okuyan kişi Allahu Teâlâ tarafından korumaya alınır ve şeytan bu kişiye yaklaşamaz. ♦ Allah’ın yüce isimlerinin bulunduğu bu ayetlerle dua edenin duası kabul olur. ♦ Geçmişten bu yana âlimler tarafından kalkan duası olarak bilinen Ayet-el Kürsi gün içerisinde 7 kere okunup etrafa üflendiğinde o kişiyi belalardan, musibetlerden koruduğu gibi korunmasını niyet ettiği diğer kişileri de kalkan içerisine alır. ♦ Kur’an ayetlerinin efendisi olduğu söylenen Ayet-el Kürsi okuyana sevap kazandırdığı gibi kalbindeki tevhid tohumunu da güçlendirir. ♦ Ayetel Kürsi okuyan kişi için meleklerin gökyüzünden inerek bu kişiyi koruyacağı ve günahlarını silip sevaplarını yazacağı söylenir. ♦ Namazlarından sonra okuyan kişi öldükten sonra cennete girer. ♦ Ayette geçen anlamdan dolayı okuyan kişinin kalbi Allah’ın azameti, kudreti ve celali ile dolar. ♦ Ayetel Kürsi okumaktan dolayı şeytan bu kişiden ve haneden uzaklaşır. ♦ Ayetel Kürsi okuyan kişinin gönlü huzura kavuşur, bu dünyada da öteki dünyada da yüksek makamlara kavuşur. ♦ 313 defa Ayet-el Kürsi okuyanın dileği neyse yerine gelir. ♦ Ayet-el Kürsi okuyan kişinin cesareti artar. ♦ Ayetel Kürsi okuyanın yüzü nurlanır ve etrafındaki kişilere sözü geçer. ♦ 313 Ayetel Kürsi’nin bereketlenmesi istenen yiyeceğe okunması sonucu yiyecek bereketlenir. ♦ Her gün Ayet-el Kürsi okuyan kişinin günahları bağışlanır. ♦ Ayetel Kürsi okuyan kişi Allah’ı zikretmiş olur. ♦ Ayetel Kürsi içerisinde Allahu Teâlâ’nın ilahi isimleri vardır. Bu isimlerle dua edenin duası kabul olunur. ♦ Ayetel Kürsi okuyan kişinin günlük işleri kolaylaşır. ♦ Bu ayeti okuyan kişi için Allah’ın hayır kapıları sonuna kadar açılır. ♦ İlim isteyene ilim verilir, rızık isteyene rızık verilir. ♦Ayetel Kürsi okuyarak bunu vefat eden kişiye bağışlamak kabir azabının hafiflemesini sağlar. Okuyan kişiye sevap yazıldığı gibi bu kişinin kalbi de genişletilir. ♦ Ayetel Kürsi okumak hafızayı güçlendirir. Anlayış gücünü artırır. ♦ Ayetel Kürsi okuyanın düşmanı olmaz, olan düşmanları da bu kişiye zarar veremez. ♦Yolda kalmışlar okursa fayda bulur, derdi olanlar okuduğunda bu derdinden kurtulur. ♦ Deliler ve ya aklını yitirenler için Ayet-el Kürsi okumak bu kişilerin düzelmesini sağlayacaktır. ♦ Ahlakı bozuk olan ve şehvetine yenik düşen kişiler için okunursa bu kişiler Allah’ın izni ile düzelecektir. ♦ Gece yatarken hem kendi için hem de hane halkını korumak için niyet eden kişiyi sabaha kadar melekler korur. ♦ Ayetel Kürsi namazlardan sonra okunduğunda cennet kapılarından biri bu kişi için açılır. ♦ Allah bu ayeti okuyanlara Sıddıklar sevabı verir. ♦ Her namazdan sonra okuyan kişi diğer namazını kılıncaya kadar koruma altına alınır. ♦ Evden çıkarken okunduğunda Allahu Teâlâ bu haneyi her türlü belaya karşı koruyacaktır. ♦ Gecede ve gündüzlü 10 İhlas Suresi ve bir Ayet-el Kürsi okumayı adet edinen kişi mahşer günü peygamberlerle birlikte olacaktır. ♦ Ayetel Kürsi okumayı adet edinen kişinin canı tatlılıkla alınır ve kişi şehitlik makamına ulaşır. ♦ Ayetel Kürsi okunduğunda okuyan kişiyi dinlemek için melekler gökyüzünden inerler ve saf tutarlar. ♦ Gecede ve gündüzde toplam 1000 Ayet-el Kürsi’yi 40 gün boyunca okuyan kişiye ruhani âlem açılır ve kişi melekleri görmeye başlar. ♦ Ayetel Kürsi okuyan kişi Peygamberimizi rüyasında görür. ♦ Ayetel Kürsi herhangi bir kaba ve ya çantaya ve ya kasa türü bir şeye okunduğunda onu cin, şeytan kimse açamaz ve içindekilere zarar veremez. ♦ Ayetel Kürsi okumayı adet edinen kişi günde 170 defa okuduğunda: 1. Bor��lu ise borcunu öder. 2. Hapiste ise kurtulur. 3. Fakirse rızkı artar. 4. Namazdan sonra okursa dileği hemen kabul olur. 5. Gece okuduğunda ise manevi olarak genişler ve duaları geri çevrilmez. 6. İnsanlar arasında itibarı artar ve sevilir.
♦ Her gün okuyanın yanına şeytan uğrayamaz. ♦ Ayetel Kürsi’yi Zuhal saatinde okuyan kişi makam ve mevki sahiplerinin yanında yer edinir. ♦ Ayetel Kürsi düşmanın helakı için okunduğunda düşmanı zelil eder. ♦ Yağmur suyuna ve ya zemzeme 50 defa Ayet-el Kürsi okunup bu su içilirse hafıza kuvvetlenir. ♦ Ayetel Kürsi’yi yazarak üzerinde taşıyan kimse her türlü afet ve beladan korunur ve bu kişiye hayırlı olan yollar gösterilir. ♦ Hırsızın girmesinin istenmediği yere yazıp koyulması yeterli olur. ♦ Ayetel Kürsi yazılı olan bir kaba su koyulur ve yazı silinince suyu hastaya içirilirse hasta şifa bulur. ♦ Rüyasında korkan kişi yatağına yattığında 3 Ayet-el Kürsi okur ve her okuyuşunda da son kısımda bulunan ‘vela yeuduhu hıfzıhuma ve hüvel aliyyül azim’ kısmını da 3 kere tekrar ederse bu durumdan kurtulur. ♦ Sara nöbeti geçiren kişiye 21 Ayet-el Kürsi okumak şifa verecektir. ♦ Sınavlardan önce 7,11 ve ya 21 kere Ayet-el Kürsi okumak sınavın iyi geçmesini sağlayacaktır. ♦ Ticarethanede yazılı olarak bulunan Ayet-el Kürsi kazancın bereketli olmasını sağladığı gibi içerisinde Ayet-el Kürsi okunan ticarethanelerde de müşteri artar. ♦ Haşerelerin bulunduğu yere bir kâğıda Ayet-el Kürsi yazılıp buraya koyulursa haşereler dağılacaktır. ♦ Bir kâğıda 21 Ayet-el Kürsi, 21 Salavat ve 3 İhlas Suresi yazılıp tarlanın ortasına gömülürse o tarlada bereket olur ve korunur.
Ayet-El Kürsi Arapça Okunuşu
Arapça bilenler için bu ayetin okunuşu şöyledir:
اللّهُ لاَ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَن ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاء وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ
Ayet-El Kürsi Latince Okunuşu
Arapça bilmeyenler için, Ayetel Kürsi Latince okunuşu aşağıdaki şekildedir ve ezberlenirken de bu şekilde ezberlenir. Samimi ve içten bir şekilde okunması lazım gelir.
Bismillahirrahmânirrahîm. Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyum. Lâ te’huzühu sinetün velâ nevm. Lehu mâ fissemâvâti ve ma fil’ard. Men zellezî yeşfeu indehû illâ bi’iznih. Ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne bi’şey’in. Min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel ard. Velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azîm. Ayetel Kürsi ile ilgili merak ettiğiniz ne varsa öğrenmek için tıklayınız…
Ayetel Kürsi Anlamı (Meali) Nedir?
Bu ayetin içinde açık ve örtülü olarak Allah’ın isimleri yer alır. O yüzden anlamını bilerek okumak her zaman daha hayırlıdır. Çünkü bu şekilde daha içten olarak dua edilebilir.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. O hayydır, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O’nundur. O’nun izni olmadan katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (Hiçbir şey O’na gizli kalmaz.) O’nun bildirdiklerinin dışında insanlar, O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.
Tumblr media
Ayet-El Kürsi Faziletleri
Bu ayetin fazileti oldukça çoktur. Her zaman içinden gelinen zamanda okunan ayet, okuyan kişiyi kötülüklerden korur. Başlıca saymak gerekirse Ayet-el Kürsi faziletleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
Bu ayeti okuyanın evine şeytan girmez, büyücü girmez, Her aklına geldiğinde okuyan kişi sıkılmaz, yanlış şeyler yapmaz, işleri rast gider, Ekmek, buğday ve pirinç gibi şeylere 313 kere okunursa bereketini arttırır, Sürekli bu ayeti okuyan kişinin günahları af olur, Hem tevhid hem tilavet yerine gelir, en üstün zikirdir, 17 açık 17 kapalı Allah’ın ismi vardır, Ayet-el Kürsi’yi okuyan kişiye Allah tarafından gizli ilimleri öğrenme yolu gösterilir, Kabre okunursa ölünün derecesi artar, Şehvete düşkün kişiler okursa durumları düzelir, Sürekli okuyan kişi arzularına ve isteklerine kavuşur, Gece yatarken okuyan hem ailesini hem de komşularını korumuş olur, Akıl ve anlayışın artması için 50 kere zemzem ve yağmur suyuna okunursa v bu su içilirse, bu gerçekleşir, Kötülüklerden ve şerlerden korumak için okunur ve birçok dua ve esma ile birlikte okunduğunda bin türlü derdin devası olur. Ayet-El Kürsi Okumaları
Ayetin durak yerleri sayısına göre birçok farklı okuma seçeneği vardır. Durak yerlerine göre 17, kelimelere göre 50, harflere göre 170, resuller ve kiramlara göre 313 kez okuyan kişinin her arzusunun yerine getirildiği söylenir.
Peygamber efendimizin S.A.V. isimleri sayısı olan 201 kez okunduğunda dünya ve ahretteki istekleri yerine gelir. 1000 defa okuyan kişiye ruhani alemin kapıları açılır ve tüm sırlar öğrenilir. Ayeti okuyan kişi okurken, melekler yanında oturur ve onu dinlerler.
8 kere okuyan ve etrafına üfleyen, yedincide okuyup içine çeken, sekizincide çevresine daire çizen koruma altına alınmış olur. Bu koruma halkası sayesinde düşman karşısında görünmez olur.
Birçok kereler ayetin okunması, çeşitli faziletleri yerine getirir. Mesela 170 kere Ayet-el kürsi okuyanın sıkıntısı varsa geçer, hapisteyse hapisten kurtulur.
Bir dileği olan kişi günde 50 kez okursa şeytandan korunur. 170 kere okunduğunda 3000 defa Ya Kafi, Ya Ğani, Ya Fettah, Ya Rezzak isimleri zikredilerek hayırlısıyla dua edilir. 170 kere Merih saatinde okunursa her türlü beladan ve günahtan korunur.
Çeşitli Niyetler için Ayetel Kürsi Okumaları
Birçok farklı niyet için okuyabileceğiniz ayetin “vela yeuduhu hıfzuhuma ve hüvel aliyyül azim” kısmı arka arkaya 70 defa tekrar edilip yürekten okunduğunda, kötülük ve tehlike ortadan kalkar.
Ev ve iş yerinin kapısının üst kısmına yazıldığında o yere hırsız giremez. Safran mürekkebiyle bir kağıda 3 kez yazılıp bir suyun içine konursa ve bu su hastaya içirilirse, hasta iyileşir. Bir niyeti olan kişi abdest alıp gece yarısından sonra 170 kez Ayet-el Kürsi okursa ve dilek dilerse, dileği kabul olur.
Cuma günü sabah namazından evvel tenha bir yerde kıbleye yönelip diz üzerine oturularak 313 defa Ayet-el Kürsi okunduğunda Ya Rabbel Azim bu ayeti kerime niyetine 313 ehli bedir ve 313 ashabı talut hürmetine muradımı kabul et diye niyet edilirse dua kabul olur.
Bir kağıda 3 kere misk amber safran mürekkebi ile Ayetel Kürsi yazıp, üzerine 1289 defa Ya Allah, Ya Hayy, Ya Kayyum, Ya Ali, Ya Azim okunur, sonra muşamba veya naylona sararak taşınması, kısmeti ve rızkı açar, o kişiyi düşman şerrinden korur.
Büyü Bozmak İçin Ayet-El Kürsi
Büyü bozmak için de çok yararlanılan Ayet-el Kürsi sadakatle okunması gereken bir ayettir ve sürekli okunduğunda büyü bozma etkisi vardır.
Cin musallat olan çocuğa 18 kere okunursa çocuk Allah’ın izniyle şifa bulur. 313 kere okunması her muradın kabulünü sağlar. Ancak ne bir eksik, ne bir noksan okunmamalıdır. Deli üzerine Bakara suresinin ilk 4 ayeti, Ayetel Kürsi, Ayetel Kürsi son iki ayeti, Bakara son 5 ayeti okunması gerekir.
Bunu okuyan her kimse kendisine ve ailesine bir kötülük gelmez. Bu nedenle kendini güven içine almak isteyen kişinin ayeti okuması uygun olur. Birçok kişi büyü bozmak için Ayet-el Kürsi okur ve günde en az 41 kere okunması ve “Allah’ım üzerimde bir sihir, ağırlık ya da nazar varsa bunları kaldır” diye niyet etmesi durumunda büyü etkisinden kurtulur.
Sınavlarda Başarılı Olmak için
Pek çok öğrenci sınavlarda başarılı olmak için bu ayeti okur. Düzenli olarak Ayet-el Kürsi okunduğunda, unutkanlığı giderdiği bilinmektedir. Her sınavdan evvel 170 kez okunur ve niyet edilerek Allah’ın yardımı dilenirse, sınavlarda Allah’ın izniyle başarılı sonuçlar alınır.
Ayrıca niyet ekip Allah rızası için 2 rekat hacet namazı kılınarak, 313 kere okunması da niyeti gerçekleştirecektir. Ancak ne bir eksik, ne de bir fazla okunmamasına dikkat edilmelidir.
0 notes
ayetel-kursi · 6 years
Text
Ayetel Kürsi'nin Tefsiri ve Fazileti
Ayetel Kürsi'nin Tefsiri ve Fazileti
Allah, ondan başka ilah yoktur. Diri ve kayyumdur. Kendisine ne bir uyuklama nede uyku tutmaz. Göklerde ve yerlerde olanların hepsi onundur. Onun izni olmadan kendisinin katında kim şefaat edebilir? Onların önlerinde ve arkalarında olanı bilir. Onun ilminden ancak kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü gökleri ve yeri kaplamıştır. Onları koruyup gözetmek kendisine ağır gelmez. O yücedir, uludur.
اللهُ لاَ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي اْلأَرْضِ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِه يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاءَ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَْالأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ 255
Bakara Suresi 255. Ayetin Tefsiri:
اللهُ لاَ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ (Allah, ondan başka ilah yoktur.) Vacib-ul Vücud (yokluğu mümkün olmayan) ve ibadete müstehak ondan başka yoktur.
اَلْحَيُّ (Diridir.) Allahın ezeli sıfatı olup ilmin sıhhatini gerektirir. Bilmesi, kadir olması sahih olan, onun için hangi şey sahih ise o vacibtir. Ve ondan ayrılmaz.
اَلْقَيُّومُ (Kayyumdur.) Mahlûkatın bütün işlerini tek başına tedbir edendir. Bu takdirde fiil sıfatından sayılır. Mahlûkatın tedbiri ve muhafazası ile devamlı kaim olan.
لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ (Kendisini uyuklama ve nede bir uyku yakalamaz.) ‘Sine’: uykunun evvelindeki gevşeklik halidir. Buna esneme hali de denir. ‘nevm’/uyku: canlılara gelen bir hal olup o vakitte dimağın kasları, sinirleri rahatlar ve hisler duraklar. Buna benzer sıfatlardan Cenabı Hak münezzehtir. Zira Kayyum olan sürekli mahlûkatın işlerini tedbir üzere daim olandır. Kendisine uyku ve dalgınlık gelenin kayyum olması imkansızdır.
Hadisi şerifte geldi ki, Musa (Aleyhisselam) meleklere sordu ki Rabbimiz uyur mu? Allahu Teala onlara vahyetti ki "onu üç kere uyandırın uykuya bırakmayın" sonra buyurdu ki "Ey Musa eline dolu iki kap al onları tut." Sonra Musa (Aleyhisselam)a uyku hali gelince kaplar birbirine çarpıp kırıldılar. Sonra Mevla Teala Buyurdu ki, "Ey Musa ben yeri ve gökleri kudretimle tutuyorum, şayet beni uyku veya dalgınlık yakalasa elbette yerler ve gökler kayar elindeki kaplardan daha süratli bir şekilde helak olurlar."
Tumblr media
لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي اْلأَرْضِ (Göklerle ve yerlerde olan şeylerin hepsi onundur.) Tedbir ettiği, elinde tuttuğu şeylerin sahibi olduğunu beyan etmektedir. Bu ayetle, Allahu Teala’nın ulûhiyet ve vahdaniyette tek olduğuna delil getirdiler. Yani âlemde bulunan her şey mülk ve yaratılmak bakımından Allah’a aittir. Bu vasıf sadece Allah’ındır. Başkasında sureten bile bulunmaz. Fakat canlı olmak, ilim sahibi olmak, işitir olmak, görür olmak gibi bir takım sıfatlar sureta diğer varlıklarda bulunsa bile bütün eşyanın hakiki sahibi olmak vasfı, kayyum vasfı gibi sadece Allaha aittir.
مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ (Onun izni olmadan kendisinin yanında kim şefaat edebilir.) Kibriyasını beyan, saltanatının büyüklüğünü açıklamaktır. Hiç kimse himaye edemez, koruması altına alamaz. Onun izni olmadan hiçbir fayda sağlaya-maz.
يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ (Onların önlerinde ve arkalarında olanı bilir.) Yani, evvellerinde ve sonralarında olan şeyi bilir. Ayetin manası: Allahu Teala bütün mahlûkatın sahibidir, hiç kimse onun izni olmadan konuşmaya sahip değildir. Bütün mahlûkatta tasarrufu tam, ilmi ve son derece hikmeti ile alakalıdır. Hiç kimsenin onun katında şefaat etmeye imkânı yok, ancak o izin verirse müstesnadır. Zira o şefaat edileceklerin bütün gelmiş ve geçmiş günahlarını bilir. Hâlbuki mahlûkat kendi hallerini bile bilmezler.
وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِهِ (Onun ilminden bir şey kuşatamazlar.) Onun malumatından bir şeyi anlayamazlar.
إِلاَّ بِمَا شَاء (Ancak dilediği müstesnadır.) Ancak bildirdiklerinin bilmeleri müstesnadır.
وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ (Onun kürsüsü gökleri ve yeri kaplamıştır.) Kürsüsü yer ve göklerden dar olmayıp onları kuşatmıştır. Burada tasavvur edilebilecek bir şeye benzeterek tasavvur edilemeyecek olan mahlukatını tanıtmak istemektedir. Zira kürsi koltuk gibi bir şey olup ona oturulmayı ve oturanın bulunmasını gerekli kılar. Hâlbuki Mevla Teala bunlardan münezzehtir. Onun kadrini kimse takdir edemez. Bu ifadelerden bütün mahlûkatı gücü altında bulundurduğunu beyan etmektedir. Kürsüsü geniş, gücü kuvveti, azameti, ilmi yeri göğü kuşatmıştır.
Peygamberimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem)  şöyle buyurdu "Yedi kat gökler ve yedi kat yer kürsiye nispetle çöle atılmış halkadan başka bir şey değildir. Arşın kürsiye karşı üstünlüğü çölün o halkaya olan üstünlüğü gibidir."
وَلاَ يَؤُودُهُ (Ona ağır gelmez.) Ona zor ve meşakkatli gelmez.
حِفْظُهُمَا (Yeri göğü muhafaza etmek.) Ona göre yakın ve uzak, az ve çok eşittir. Bir şey için ‘ol’ demesi yeterlidir.
وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ (O yücedir, büyük olandır.) Ondan noksanlık sıfatları uzaktır. Bütün noksanlıklardan münezzeh ve bütün kemal sıfatlar ile muttasıftır. Bu takdirde Allahu Teala’dan nefyedilen sıfatlar selbiye, isbat edilenler subutiye olur.
Netice olarak bu ayetler akaid meselelerinin asılları olan yüce maksatlara büyük marifetlere şamildir. Zira bunlar Allahu Tealanın vacibul vucud olduğuna, âlemin yaratıcısı olduğuna, hak ma'bud olduğuna delalet etmektedir.  Vacibul vucud mefhumu ancak böyle bir zat üzerine söylenilebilir.
AYETEL KÜRSİNİN FAZİLETİ
Rasülullah (Sallallahü aleyhi ve sellem)  buyurdu ki "Kur'an ayetlerinin en büyüğü ‘Ayet-el Kürsi’dir. Her kim bunu okursa, Allahu Teala bir melek gönderir. O saatten itibaren ertesi güne kadar iyiliklerini yazar, kötülüklerini siler.
Yine Rasülullah (Sallallahü aleyhi ve sellem)  buyurdu "Her kim şu ‘Ayet-el  Kürsi’yi bir evde okursa muhakkak oradan şeytanlar otuz gün kaçarlar, oraya sihirbaz kırk gece giremez. Ey Ali! onu evladına ve ehline ve komşularına öğret. Ondan daha büyük bir ayet indirilmedi."
Yine Rasülullah (Sallallahü aleyhi ve sellem)  şöyle buyurdu: "Allahu Teala beyaz bir inci yarattı o inciden amberi yarattı. Bu ambere Ayet-el Kürsi’yi yazdı ve izzetine ve kudretine yemin etti ki, her kim bu Ayet-el Kürsiyi öğretirse, hakkını bilirse onun için Allahu Teala cennetin sekiz kapısını açar, dilediğinden girer."
Ebu Musa Eş'ari (Radıyellahu anh) rivayet etti ki Rasülullah (Sallallahü aleyhi ve sellem)  şöyle buyurdu: " Allahu Teala Musa (Aleyhisselam) a vahyetti. Her farz namazın peşinden Ayet-el Kürsiyi oku, zira onu her kim okursa, onun kalbini şükredenlerin kalbini yaparım, zikredenlerin lisanını veririm, peygamberlerin sevabını veririm, sıddıkların amelini veririm. Bunun üzerine ancak peygamber veya sıddık veya kalbi imanla dopdolu olan bir kul veya Allah yolunda şehid olmayı dileyen kişi devam eder. Hazreti Ali (Radıyellahu anh) der ki, peygamberimizden minber üzerinde şöyle söylediğini işittim "Her kim Ayet-el Kürsiyi her farz namazın peşin den okursa onu cennete girmekten ancak ölüm men eder. Onun üzerine ancak sıddıklar ve abid olanlar devam eder."
"Her kim Ayet-el Kürsiyi okuyup yatağına gelirse Allahu Teala onu nefsi üzerine, komşusu üzerine, etrafta bulunan komşuları üzerine emin kılar."
Ashabı kiram Kur'an’da en faziletli ayet hakkında müzakere ettiler. Ali (Radıyellahu anh) onlara dedi ki siz Ayet-el Kürsi hakkında ne dersiniz? Sonra şöyle dedi "Rasülullah buyurdu ki, ey Ali! beşerin Efendisi Adem (Aleyhisselam) dır. Arabın efendisi Muhammed (Aleyhisselam) dır. Fakat övünmem. Farisin seyyidi Selman dır. Rumun seyyidi Süheyb'dir. Habeşin seyyidi Bilal'dir. Dağlarını seyyidi Tur'dur. Günlerin seyyidi Cuma günüdür. Kur'anın seyyidi Bakara suresidir. Bakaranın seyyidi Ayetel Kürsidir.
Muhammed İbni Hanefiyye'den rivayet edildi ki, Ayet-el Kürsi nazil olunca dünyadaki bütün putlar ve sultanlar yüz üstü yere düştü. Şeytanlar korkup kaçtı, bazısı bazısı üzerine vuruldu. Hepsi koşup İblisin yanına geldiler. İblis onlara bunun sebebini araştırmalarını emretti. Medine'ye geldiler ve Ayet-el Kürsi’nin indiğini anladılar.
0 notes
ayetel-kursi · 6 years
Text
Ayetel Kürsi İle İlgili Bilinmesi Gerekenler Nelerdir?
AYETE’L-KÜRSİ İLE İLGİLİ BİLMEMİZ GEREKENLER
* Ayete’l Kürsi Bakara Suresi’nin 255. Ayetidir. Sadece bir ayetten oluşur.
* Kur’an’ın en uzun ayeti değildir.
* İçerisinde geçen “Kürsi” kelimesinden ismini alır. Kürsi taht manasında olmayıp Allah’ın (c.c.) şanına layık, mahiyetini ancak kendisinin bildiği bir makamdır/varlıktır.
* Allah’ın (c.c.) yüce sıfatlarını ve eşsiz kudretini konu alır. Allah'ı tanıtır ve onun yüce ismini içerisinde barındırır.
* Tevhidi yani Allah’ın birliğini ve yüceliğini açıklayan bir ayettir.
* Özellikle Allah’ın ilim sıfatını açıklayan bir ayettir.
* Yatmadan önce veya sıkıntılı zamanlarda okunması tavsiye olunan bir ayettir.
* O’nun izni olmadan hiçbir şeyin gerçekleşemeyeceği ifade edilir.
* Ayete’l Kürsi namaz içinde Fatiha’dan sonra okunduğu gibi, namazda tesbihten önce de okunur.
Ayetel Kürsinin Özellikleri
Bakara suresinin iki yüz elli beşinci (255.) ayetine Ayetü’l Kürsi  adı verilmektedir. Ayette ‘kürsi’ tabiri geçtiğinden dolayı bu isim bu ayete verilmiştir. Ayetel Kürsi, tüm Kur’an-ı Kerim ayetleri içinde en faziletli olan ayettir.
Bu ayet gece inmiştir ve Peygamber Efendimiz Zeyd’i yanına çağırarak ona bu ayetleri yazdırmıştır.
Ayetel Kürsi yeryüzüne indiğinde dünya üzerindeki tüm putlar ve krallar yere düşmüştür; putların ve kralların taçları yuvarlanarak düşmüştür.
Şeytanlar birbirleri ile çarpışarak kaçmışlardır; İblis’in yanına toplanarak karışıklıkları ona anlatmışlardır.
Ayet-el Kürsi ayetinde bulunan Esma-i İlahiye Kur’an-ı Kerim’deki hiç bir ayette bulunmamaktadır. Bunun nedeni Ayet-i Kerime’de bazıları anlaşılır bazıları ise gizli olmak kaydıyla on yedi yerde Allah’ın adı geçmektedir.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’e bir sahabe Kur’an-ı kerimde hangi surenin derecesi daha büyüktür diye sormuştur. Peygamber Efendimiz (s.a.v) “İhlas suresi” cevabını buyurmuştur.
Sahabe tekrar Kur’an-ı Kerim’de hangi ayetin fazileti daha büyüktür diye sorduğunda ise Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) “Ayet-el Kürsi” cevabını buyurmuştur.
Tumblr media
Ayetel Kursi İle İlgili Bilinmesi Gerekenler Nelerdir? 
Tapılacak tek kudret Allah’tır. O’nun dışında ilah yoktur. O, sürekli diridir. Hayatın kaynağı O’dur. Kudretin kaynağı da O’dur. Kimseden kuvvet almaz, fakat her kudret sahibi gücünü O’dan alır. Ne gaflet yaklaşır O’na, ne kendinden geçme, ne de uyku. Göklerdeki her şey, yalnız O’na ait olduğu gibi, yeryüzündeki her şey de yalnız O’nundur. O’nun huzurunda, bizzat O’nun izni olmadıkça, şefaate kalkışmak kimin haddine.. O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da.. İnsanlar, O’nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiçbir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunup yönetilmesi, O’na hiç de zor gelmez. En yüce olan O, en büyük olan yine O’dur…. (Bakara-255)
Ayet-el kürsi olarak bilinen bakara süresinin 255. ayetinden peygamberimizin övgüyle bahsettiği, hayrının, bereketinin bol olduğunu söylediği rivayet edilir.. Ayet-el kürsi`de nelerden bahsediliyor gelin bir de birlikte bakalım.
‘Hayatın kaynağı O’dur. Kudretin kaynağı da O’dur.’ Hayatın kaynağı: Allah’ın hayat verme ve hayatın devamı için bizlere gerekli olan rahmeti, bereketi verme gücüdür.. Kudretin-gücün kaynağı, sahibi de O’dur. Sahip olduğumuz maddi, manevi her türlü güç, imkan, yetenek O’nun bizlere nimeti, rahmetidir.. Varolmak, varlığımızı sürdürmek, sahip olduğumuz fiziki ve manevi özelliklerimiz, insan olarak bize özel bahşedilen akıl, zeka, mantık gibi değerlerimiz, O’nun kudretinden bizlere yansıyan tecellilerdir-sonuçlardır.. Allah’ın, kudreti sonsuz, rahmeti, hikmeti sınırsızdır.. Varoluşta ve oluşun seyrinde Allah’ın takdir ettiği ölçü ve nisbetler varlığın ilahi kaderidir. Halen devam etmekte olan varoluşun seyrinde rastlantı, başıbozukluk, tutarsızlık yoktur. Tüm varoluş, ilahi sistem, sünnetullah, ilahi kaderimiz devamlı değişim gelişim halindedir.
‘O (Allah) her an yeni bir oluş ve tecellidedir’. Yani Stabil değil, dinamik bir yapı söz konusudur.
Her şeyin sahibi, herşeye gücü yeten Allah’ın mutlak hakimiyeti altında, O’nun rahmetinden kudretinden nasiplenerek varlığımızı sürdürmekteyiz. O halde hiç bir faaliyetimiz O’nun için yeni-bilinmeyen bir şey değildir. Ancak O’ndan aldığımız güçle, O’nun bilgisi dahilinde, levh-i mahfus’ta yazılı kurallar içinde bir değer üretebiliriz. Hiç yoktan bir değer üretmemiz-icat etmemiz-yaratmamız söz konusu olamaz.. Varolan herşeyin menşei-aslı ilahi kudret, yaradan’dır.. İnsanların ürettiği her bilgide, her değerde, her bilimde varoluşun, yaradanın izni ve izleri vardır.. Bizlerin sahip olduğu her bilgi, her yenilik, ilerleme, gelişim; Allah’ın gücünün, iradesinin yansıması, parçası, unsuru, türevi, tecellisidir..
Böyle olduğu içindir ki, kainattaki her şey O’nu zikir eder, O’nu yüceltir. O’na boyun eğer..
Örneğin; bilgisayar, insan beyninden esinlenerek yapılmıştır. Ön bellek ve hafıza tanımları insan beyni için de kullanılan ortak tanımlardır. İşletim sistemleri, programlar ise aklın, zekanın eşdeğerleridir. Otomobillerde kullanılan motorlar ve benzerleri tamamen insan metabolizmasının basit bir kopyası-benzeridir. Yaktıkları-kullandıkları enerjiden çok daha fazla enerji üreterek foksiyonlarını yerine getirirler, fayda sağlarlar..
‘İnsanlar, O’nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiç bir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. ’ O’nun bilgisi: Varlığın- oluşun, ilahi sistemin kuralları ve geçmiş, bugün, gelecek bilgilerinin tamamıdır. Lev-i Mahfuz’da yazılıdır.. Belli bir ölçüye göre konan değişmez ilahi hükümlerdir. O’nun bilgisinin, sınırlarını anlamak; insanın sınırlarını, gücünü, idrakini aşar.. O’nun, yüceliğinin, gücünün kudretinin büyüklüğünü anlamak; insan algısını aşar.. O’nun yarattığı ve kurallarını koyduğu sistemi, kainatı, varoluşun kapsamını anlamak düşünmek hayal edebilmek; insan kapasitesini aşar.. İnsan, O’nun kudreti, iradesi dahilinde olan, mutlak sahibi olduğu bilgiden ancak, O’nun kendisi için dilediği kadarını kavrayabilir, anlayabilir, öğrenebilir..
Kur’an’da kıyamet zamanıyla ilgili bilginin mutlak gayp olduğu yani Allah katında olduğu bildirilmiştir. Bu konu dışında İlahi sistemi anlama, öğrenme, bilgi sahibi olma imkanı Allah’ın dilediği, takdir ettiği ölçüde mümkündür.. Bu çeşitli şekillerde olabilir..
** Salih amelle-doğru güzel düşünce ve tavırla kulluk etmeye çalışan insan, manevi olgunluğu ve tekamül seviyesine göre aklı, mantığı, zekasıyla, bilgi-kültür birikimiyle, ilim-bilim sahibi olarak Allah’ın bilgisinden nasiplenmeye, O’nu anlamaya, kavramaya gücünü, bilgisini, arttırmaya çalışır.
** Allah, bütün oluşları bir takım sebeplere bağlamış ve bizlere bu sebepler üzerinde düşünmeyi, fikir oluşturmayı görev kılmıştır. Bizler Allah’ın bilgisi, kudreti ile ortaya çıkmış, belirmiş sonuçlar-tecelliler üzerinde düşünerek, onlardan ibret, işaret alarak kendi bilgimizi, ilmimizi, tekamülümüzü arttırabiliriz..
Bu konuda daha bir çok şey söylenebilir. Ama en önemlisi; Allah’ın, kendi bilgisinden dilediği kadarını, insanlara aktardığı, vahiy ettiği kadarını Kur’an okuyarak kavrayabilir, anlayabilir, öğrenebiliriz..
Kur’an, Allah’ın sözüdür.. Allah’ı ve O’nun kurduğu, mutlak sahibi olduğu varoluşu, ilahi sistemi kavramak, anlamak, öğrenmek istiyorsak, O’nun bilgisinden, gücünden azami ölçüde nasiplenmek istiyorsak, o sistem içinde daha güzel mutlu yaşamak istiyorsak, Kur’an okumalıyız. Kur’an’ı O’nun istediği gibi inceden inceye, derin derin düşünerek- tekeffür ederek okumalıyız, anlamalıyız..
0 notes
ayetel-kursi · 6 years
Text
Ayetel Kürsi ile İlgili Hadisler
Ayetel Kürsi ile İlgili Hadisler
– Hz. Muhammed (S.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her şeyin bir şerefi var. Kur’an-ı Kerim’in şerefesi de Bakara suresidir. Bu surede bir ayet vardır ki, Kur’an ayetlerinin efendisidir: “Ayetel Kürsi”. (Tirmizi, Kütüb-i Sitte)
– Peygamber Efendimiz (S.a.v.) şöyle buyurmuştur: ”Yatağına geldiğin zaman Ayetel Kürsi’yi oku, kesinlikle ki Allah Teala sana bir melek müekkel kılar, sabaha kadar seni şeytanın şerrinden muhafaza eder.”
– Peygamber Efendimiz (S.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim Ayetel Kürsi’yi ve Bakara Suresinin sonunu sıkıntılı (kederli) anında okursa Allah ona yardım eder.”
– Peygamber Efendimiz (S.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Sen Ayetel Kürsi’den neredesin? O herhangi bir yemek yahut katık üzerine okunursa mutlaka Allah. o yemek ve katığın bereketini çoğaltır.”
– Hz. Peygamber (S.a.v.) , Übey b. Kâ‘b’a “Allah’ın kitabından hangi ayet en büyüğüdür” diye sorup “Ayetel Kürsi’dir” cevabını alınca onu tebrik etmiştir. (Müslim, Müsâfirîn)
– Evinde, Fatiha ve Ayetel Kürsi okuyana, o gün cin ve şeytan ziyan veremez. Nazar değmez. (Deylemi)
– Her farz namazdan sonra Ayetel Kürsi’yi okuyanın Cennete girmesi için hiç bir engel yoktur. (Nesai)
– Ayetel Kürsi ayetlerin seyyididir. Bir yerde okununca şeytan orada tutunamayıp daima çıkar. (Hakim)
– “Cibril bana geldi. Cinden bir ifrit sana tuzak kurmak istiyor. Yatağına girdiğin zaman Ayetel Kürsi’yi oku. Yani yatmadan önce Ayetel Kürsi’yi oku.”
– “Uyurken Ayetel kürsi okuyana şeytan yaklaşmaz.”
-Peygamber Efendimiz (S.a.v.) Bakara Suresi’nin sonunu (Amener Rasulü) ve Ayetel Kürsi’yi okuduğu zaman gülerdi ve “Onlar Arş’ın altındaki, Rahman’ın hazinesindendir.” buyururdu. (Suyuti)
“Adamın teki Hz. Peygamber’e gelip,
‘Kur’an’ın en faziletli âyeti hangisidir?’ diye sordu. Resulullah (as.) şöyle buyurdu:
Âllah’u Lâilâhe illâ huve’l-Hayyu’l-Kayyûm… ” (Müslim, Müsafirîn, 258; Ebû Dâvûd, el-Huruf ve’l-Kiraa, 35; İbn Hanbel, V/142).
“Kim farz olan her namazın sonunda Âyetü’l-kürsi okursa, ondan sonraki namaza kadar mahfuz kalır.” (Bu hadis nedeni ile her farz namazdan sonra Âyetü’l-kürsi okunur.)
Tumblr media
Ayetel kürsi suresinin faziletleri nelerdir?
Cevap: Değerli ziyaretçimiz, ayetel kürsi isminden de anlaşılacağı üzere korunma ayeti anlamına gelmektedir. Bu ismi almasının nedenleri çoktur. Zira bu ayetin faziletleri çok yüksektir. Bakara suresinde geçen bu ayet hakkında geniş bilgiyi Ayetel Kürsi Duası başlıklı konuda bulabilirsiniz. Şimdi bu büyük ayeti kerimenin faziletlerini hadis i şerifler ile izah etmeye çalışalım.
” Bir kimse Hazreti  Peygamberin yanına gelerek, Kuran’ın en faziletli ayetinin hangi ayet olduğunu sorar. Efendimiz ise cevaben şöyle buyurur:
Âllah’u Lâilâhe illâ huve’l-Hayyu’l-Kayyûm… ” (Müslim, Müsafirîn, 258; Ebû Dâvûd, el-Huruf ve’l-Kiraa, 35; İbn Hanbel, V/142).
Bu hadis i şeriften de anlaşılacağı üzere Efendimiz bu hadisinde Ayetel Kürsiden bahsetmektedir. Başka bir hadiste ise şöyle yer almaktadır.
“Kuran’ın en faziletli ayeti Bakara suresindeki Âyetü’l-kürsi’dir. Bu ayet bir evde okunduğu zaman şeytan oradan uzaklaşır. ” (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’an, 2)
Bir diğer hadis i şerifte ise şöyle buyurmuştur:
“Âyetü’l-kürsî Kur’ân âyetlerinin şahıdır.” (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’an, 2)
Ayetel Kürsinin faziletini açıklamaya bu hadis i şerif kafidir. Düşünün bu ayet ayetlerin şahı olarak değerlendiriliyor. Kuran ı kerimin her ayetinin fazileti ne yerlere ne göklere sığmazken bir ayetin tüm ayetlerin şahı olması ne büyük bir fazilettir. Yüce Mevla’mızın dahi bu ayeti kerimeye ne kadar önem ve fazilet verdiğini şu hadis i şeriften açık bir şekilde anlayabiliriz.
Bir kimse evinden bir yere yola çıkarken Ayet-el Kûrsiyi okursa, Hak Teala yetmiş Meleğe emir verir, o kimse evine geri gelinceye kadar ona dua ile istiğfar ederler.( Kütüb-i Sitte)
Dolayısı ile ayetel kürsi duasının okunmasında büyük faziletler vardır. Bu ayetin anlamı da bilinmelidir. Zira bu ayeti kerimenin anlamanı bilir isek aslında faziletinin neden bu kadar büyük olduğunu daha iyi anlayabiliriz. Ayetel kürsi duasının faziletleri hakkında bir hadis i şerife daha yer vererek konuyu sonlandıralım.
“Uyurken ayetel kürsi okuyana şeytan yaklaşmaz.” ( Kütüb-i Sitte)
Kur’an-ı Kerim’in en güçlü ayetlerinden olması ve tevhid düşüncesinin en sağlam halini ortaya koyan Ayet-el Kürsi içinde barındırdığı sırlar nedeniyle Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından çeşitli nedenlerle dile getirilmiştir. İndiği günden bu yana sık sık okunması ve üzerinde düşünülmesi tavsiye edilen Ayet-el Kürsi büyük bir duadır. Hadisi şeriflerde Ayet-el Kürsi şu şekillerde geçmektedir:
‘’Ayet-el Kürsi Kur’an ayetlerinin şahı, en yücesidir.’’(1) ‘’Kur’an-ı Kerim’in en faziletlisi Ayet-el Kürsi’dir, bu ayeti kerime nerede okunursa şeytan oradan kaçar.’’(2)
Adamın biri bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yanına gelerek ‘’Kur’an-ı Kerim’de bulunan en faziletli ayet hangisidir?’’ diye sormuştur. Peygamberimiz (s.a.v.) ise ‘’Âllah’u Lâilâhe illâ huve’l-Hayyu’l-Kayyûm…’’ cevabını vermiştir.(3)
‘’Her şeyin bir zirvesi ve şerefi vardır. Kur’an-ı Kerim’in zirvesi ve şerefi ise ’Ayet-el Kürsi’dir.’’(4)
‘’Kur’an-ı Kerim’in en büyük ayeti ’Ayet-el Kürsi’dir. Kim bu ayeti okursa Allahu Teâlâ o anda bir melek indirir, o melek ertesi güne kadar iyilikleri yazar ve günahları siler. Bu ayet bir evde okunursa şeytanlar o eve otuz gün yaklaşamaz ve ona kırk gün boyunca sihirbaz kadın ve ya sihirbaz erkek giremez. Ey Ali! Bu ayeti evladına, ailene ve komşuna öğret, bu ayetten büyük ayet nazil olmadı.’’(5)
‘’Kim Ayet-el Kürsi’yi akşam okursa gece boyunca sabaha kadar korunur.’’ ‘’Günlerin şahı Cuma günüdür. Sözlerin efendisi Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an-ı Kerim’in efendisi Bakara Suresidir. Bakara Suresininse efendisi Ayet-el Kürsi’dir.’’(6)
‘’Her kim farz olan namazın sonrasında Ayet-el Kürsi’yi okursa onu cennete girmekten ancak ölüm men edebilir. Her kim Ayet-el Kürsi’yi yatacağı vakit okursa Allahu Teâlâ onun evini, komşusunun evini ve etrafındaki diğer evleri koruma altına alır.’’(7)
‘’Her kim Ayet-el Kürsi’yi ve Bakara Suresinin son kısmını sıkıntılıyken okursa Allahu Teâlâ ona yardım eder.’’(8)
‘’Ayet-el Kürsi ayetlerin şahıdır. Nerede okunursa okunsun şeytan orada tutunamaz ve çıkar.’’(9)
Peygamberimiz (s.a.v.) Bakara Suresinin son ayeti olan Amenerrasulü ve Ayet-el Kürsi okunduğunda tebessüm eder ve şöyle derdi: ‘’Onlar arşın altında bulunan, Rahman’ın hazinelerindendir.’’(10)
Kaynaklar (1)Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’an, 2
(2)Tirmizi, Fedailu’l-Kur’ân, 2
(3)Müslim, Müsafirîn, 258; Ebû Dâvûd, el-Huruf ve’l-Kiraa, 35; Ahmet b. Hanbel, 5:142
(4)Tirmizi, Sevâbu’l-Kur’ân, 2
(5)Müsned-i Ahmed, 5:142, 178
(6)Ramuzu’l-Hadis, 302
(7)Beyhaki
(8)Suyuti, Dürrül Mensûr
(9)Hâkim et- Tirmizi
(10)Suyuti
0 notes
ayetel-kursi · 6 years
Text
Ayetel Kursi Duası Nerelerde Ne Zaman Okunur?
Ayetel Kürsi Bakara suresinin 255. ayetinde yer almaktadır. İçinde Allah’ın kürsüsü zikredildiği için “Âyetü’l-kürsî” adıyla anılan bu âyet hem muhtevası hem de üstün özellikleri sebebiyle dikkat çekmiş, hakkında hadisler vârit olmuş, çok okunmuş, şifa ve korunmaya vesile kılınmıştır. Kelime-i şehâdet ve İhlâs sûreleri nasıl İslâm inancının özünü ihtiva ediyor ve insanlara Allah Teâlâ’yı tanıtıyorsa Âyetü’l Kürsî de –onlardan daha geniş ve detaylı olarak– bu özelliği taşımaktadır.
Bakara suresi Mushafta ikinci, nüzûl sıralamasında 87. sûredir, Medine’de nâzil olmuştur. Kur’an’ın en uzun sûresidir. Tamamının bir nüzûl sebebi olmamakla birlikte birçok âyeti için özel iniş sebepleri vardır. O âyetler açıklanırken nüzûl sebepleri hakkında da bilgi verilecektir.
Tumblr media
ÂYETÜ’L-KÜRSÎ’NİN NÜZÛL SEBEBİ Müşrikler, tevhid inancını bir kenara bırakarak putlara tapıyor ve onların kendilerine şefaatçi olacaklarına inanıyor, Allah Teâlâ’ya inandıklarını söylemekle birlikte, O’nun ulûhiyetine ait sıfatlarını inkâr ediyorlardı. Mekke devrinde tevhid inancını ispat eden pek çok âyet-i kerîme nâzil olmuşsa da Âyetü’l-Kürsî, Medine döneminin ilk yıllarında, Allah Teâlâ’ya inanç konusundaki doğru itikadı âdeta bir deklarasyon şeklinde beyan etmek ve Mekke’de inmiş olan tevhid âyetlerinin ortak mânâsını özetlemek üzere indirildi. (el-Mürşidî, vr:27/A)
ÂYETTÜ’L-KÜRSÎ İNDİĞİNDE NELER YAŞANDI? Kur’ân-ı Kerîm, Peygamber Efendimiz’e 23 yılda parça parça indirilmiş, her inen âyet-i kerîme Peygamber Efendimiz tarafından vahiy kâtiplerine yazdırılmıştır. Tefsir kitaplarımızda kaydedildiğine göre bu âyet-i kerîme indiğinde Peygamber Efendimiz, vahiy kâtiplerinin başında gelen Zeyd bin Sâbit’i çağırarak bu âyet-i kerimeyi yazdırmıştır.
Hazreti Ali’nin oğlu Muhammed bin Hanefiyye’den aktarıldığına göre bu âyet-i kerîme indiğinde yeryüzünde birtakım olağanüstü hâller yaşanmış, dünyada bulunan putlar yere düşmüş, krallar da dengelerini kaybederek taçlarını düşürmüşlerdir.
AYETEL KÜRSİ ARAPÇA OKUNUŞU
اللّهُ لاَ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَن ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاء وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ
AYETEL KÜRSİ’NİN TÜRKÇE OKUNUŞU “Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.
1- Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm, lâ te’huzühu sinetün velâ nevm, lehu mâ fissemâvâti ve ma fil’ard, men zellezi yeşfeu indehu illâ bi’iznih, ya’lemü mâ beyne eydiyhim vemâ halfehüm, velâ yü-hîtûne bi’şey’in min ilmihî illâ bima şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel’ard, velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azim.
AYETEL KÜRSİ’NİN ANLAMI Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla.
1- Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur. Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. İzni olmaksızın onun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O, yücedir, büyüktür.
ÂYETEL KÜRSÎ NERELERDE OKUNUR? Ayetel kürsi namaz içinde sure şeklinde okunduğu gibi, namazda tesbihden önce de okunur. Aynı zamanda bu ayeti namaz dışında dua olarak ihlas suresi, nas suresi ve felak sureleri ile birlikte okumanında iyi olduğu söylenmektedir.
AYET-EL KÜRSİ VE FAZİLETİ İLE İLGİLİ HADİSLER 1- Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurdular: “Her şeyin bir şerefi var. Kur’an-ı Kerim’in şerefesi de Bakara suresidir. Bu surede bir ayet vardır ki, Kur’an ayetlerinin efendisidir.”Ayetel Kürsi”.
(Tirmizi, Sevabu’l-Kur’an 2, (2881).) 2- Übey İbnu Ka’b (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bana: “Ey Ebu’l-Münzir, Allah’ın Kitabından ezberinde bulunan hangi ayetin daha büyük olduğunu biliyor musun?” diye sordu. Ben: “O Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur, O, Hayy’dır, Kayyûm’dur (yani diridir her şeye kıyam sağlayandır” (Bakara, 225) -ki buna Ayet’ü’l-Kürsi denir- dedim. Göğsüme vurdu ve: “İlim sana mübarek olsun ey Ebu’l-Münzir!” dedi.”
(Müslim, Müsafirin 258, (810); Ebu Davud, Vitr, 17, (Salat 325, (1460).) 3- Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Her kim akşam olunca Ha-mim el-Mü’min süresini baştan, 3. (dahil) ayetine kadar ve ayete’l-Kürsiyi okuyacak olursa bu iki Kur’an kıraati sayesinde sabaha kadar muhafaza olunur. Kim de aynı şeyleri sabahleyin okursa onlar sayesinde akşama kadar muhafaza edilirler.”
(Tirmizi, Sevabu’l-Kur’an 2, (2882).)
AYETEL KÜRSİ’NİN TEFSİRİ İçinde Allah’ın kürsüsü zikredildiği için “Âyetü’l-kürsî” adıyla anılan bu âyet hem muhtevası hem de üstün özellikleri sebebiyle dikkat çekmiş, hakkında hadisler vârit olmuş, çok okunmuş, şifa ve korunmaya vesile kılınmıştır. Kelime-i şehâdet ve İhlâs sûreleri nasıl İslâm inancının özünü ihtiva ediyor ve insanlara Allah Teâlâ’yı tanıtıyorsa Âyetü’lkürsî de –onlardan daha geniş ve detaylı olarak– bu özelliği taşımaktadır. Bir önceki âyette peygamberlerin getirdiği bunca âyet ve “beyyine”ye (imana götüren işaret ve delil) rağmen insanların ihtilâfa düştükleri, kiminin küfrü kiminin imanı tercih ettiği zikredilmişti. İnsanı imana götüren deliller, aklını kullanarak üzerinde düşüneceği “kendisinde ve yakından uzağa çevresinde (enfüs ve âfâk)”, peygamberleri desteklemek üzere Allah’ın onlara lutfettiği mûcizelerde ve vahiy yoluyla yapılan “sağlam delillere dayalı sözlü açıklamalar”da görülmektedir. Bu âyet gerçek mâbudu arayanlar için eşsiz ve başka hiçbir kaynaktan elde edilemez bir açıklamadır, delildir.
Allah’tan başka bütün şuur ve bilgi sahiplerinin bilgileri sınırlıdır, doğru da yanlış da olmaya açıktır. Bu genel gerçek şefaat meselesine uygulandığında kimin şefaate lâyık olduğunun da ancak Allah tarafından bilineceği anlaşılır. Çünkü dış görünüşü (mâ beyne eydîhim) itibariyle şefaate lâyık görülenlerin, kullar tarafından görülemeyen ve bilinemeyen iç yüzleri (mâ halfehüm) itibariyle böyle olmamaları mümkündür. Allah birdir ve yalnızca O ibadete lâyıktır; çünkü O’ndan başka olmuşu, olacağı, gizliyi, açığı, geçmişi, geleceği, görüleni, gaybı bilen yoktur.
Yüce, kâmil, eşsiz sıfatlarının bir kısmı âyette zikredilen yüce Allah’a, kulların sonsuz gibi gördükleri kâinatı korumak, gözetmek ve yönetmek elbette güç gelmeyecek, O’nu yormayacak, meşgul bile etmeyecektir. Çünkü O yücelerden yücedir, kimse bilmez nicedir.
0 notes
ayetel-kursi · 6 years
Text
Ayetel Kürsi Türkçe Okunuşu Ve Anlamı
Bu konuda ayetel kürsi duasının okunuşuna ve türkçe anlamına ulaşabilirsiniz. Öncelikle şunu bilmeliyiz ki Ayetel Kürsi Duası Kuran ı Kerimden bir ayeti kerimedir. İslam dininde çok büyük önem verilen Ayetel Kürsi ayeti ve başka bir değişle duası birçok derde deva olmaktadır. Bu büyük ayeti kerime Kuran ı Kerimin ikinci suresi olan Bakara suresinin 255. ayetidir.
Ayetel Kursi, özellikle namaz sonunda tespih çekmeden önce okunan dualardan birisidir. Ayetel Kursi duası diğer birçok duya oranla uzun olduğundan bu duayı ezberlemekte zorluk çekenler vardır. Bu yüzden sizlere Ayetel Kursi tecvidli okunuşu ve Ayetel Kursi duasının alamı hakkında bilgi vermek istiyoruz. Fazileti yüksek olan bu duayı Arapça olarak düzgün bir şekilde öğrenmeye çalışın.
Tumblr media
Ayetel Kürsi‘nin önemi birçok kez belirtilmiştir. Peygamber efendimiz (SAV) Kuran-ı Kerim’in en faziletli suresi olduğunu söylerken; Kuran-ı Kerim’in de dörtte biri değerinde olduğu da belirtilmiştir. Ayrıca Ayetel Kürsi den daha büyük bir ayet inmediğini de Seleme İbni Kays söylemiştir.
Bir sahabe bir gün peygamber efendimize (SAV); Kuran-ı Kerim’in hangi suresinin derece olarak daha büyük olduğunu sorunca Rasulullah; İhlas Suresi olduğunu söylemiş. Sahabe Kuran-ı Kerim’in fazilet olarak üstün suresini sorduğunda Rasullullah; Ayetel Kürsi olduğunu söylemiş.
Peygamber efendimizin en faziletli sure dediği Ayet’el Kürsinin; Kuran-ı Kerim’in dörtte biri anlamına geldiği de bilinmektedir. Seleme İbni Kays ise; Allahu Teala, ne Tevratta, ne İncil’de, ne de Zebur’da Ayetel Kürsi den daha büyük bir ayet indirmedi demiştir.
Ayetel Kürsi Nedir?
Kuran ı Kerimde 2. suresi olan Bakara suresinin 255. ayetine Ayetel Kürsi denilmektedir. Bu büyük ayet, ismini içerisinde geçen “kürsi” kelimesinden almıştır. Bu ayet, Allah’u tealayı tanıtmakta ve yüce Allah’ın ismi azamını, yani en yüce ismini içermektedir. (Dârimî; Fedâilü’l-Kur’ân, 14). İslam alimlerinin de ortak görüşüne göre Ayetel Kürsi Kuran’ın en yüce ayetidir. Peygamber Efendimiz (a.s.) özellikle farz namazların arkasından, akşam, sabah ve yatağa yatınca bu Ayetel Kürsi okunmasını hadis i şeriflerinde tavsiye etmiştir. (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 2, V, 158; Dârimî, Fedâilü’l-Kur’ân, 14) Ayetel Kürsi Türkçe Okunuşu: Allahü la ilahe illa hüvel hayyül kayyum. La te huzühu sinetün ve la nevm. Lehû mâ fis-semavati vema fil erd. Menzellezî yeşfeu indehû illâ biiznihi. ya’lemü ma beyne eydîhim vema halfehüm vela yühîtûne bişey in min ilmihi illa bima şae vesia kürsiyyühüssemavati vel erd. Vela yeûdühü hıfzuhuma ve hüvel aliyyül azîm.
Ayetel Kürsi Anlamı ve Manası Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. O hayydır, kayyûmdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O’nundur. O’nun izni olmadan katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (Hiçbir şey O’na gizli kalmaz.) O’nun bildirdiklerinin dışında insanlar, O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.
Ayetel Kürsi Duasının Okunduğu yer: Ayetel Kürsi Duası namaz içerisinde sure şeklinde okunduğu gibi, namazda tesbihden önce de okunmaktadır. Bunlar ile birlikte bir çok derde deva olan bu ayeti kerime sıkıntı esnasında veya şifa niyeti ile okumakta da birçok fayda vardır. Tabi bunlar birer örnektir ki hayırlı bir iş için, hayırlı bir niyet ile okunduğu taktirde bu ayeti kerimenin faydası çoktur. Bu konuda ki bir hadis i şerifte şöyledir: “Uyurken ayetel kürsi okuyana şeytan yaklaşmaz.”
Ayet'el Kürsi'nin Faziletleri:
-Kur'anın en büyüğü, duaların efendisi olarak bilinen Ayet El Kürsi için, Allah Resulü ( s.a.v) diyor ki:
“ Kendinizi Ayet el- Kürsi’yi okuyarak koruma altına alınız.”
-Ayet el Kürsi okunan eve şeytan 30 gün yaklaşamaz.
-Sihir yapan kadın ve erkek de 40 gece o eve giremez.
-Bu duayı okuyan kişiden Allah, kötü ahlakı, hastalıkları, belaları ve elemleri giderir.
-Bu ayet sayesinde kişiye Muhammed ahlakı bahşedilir. Şeytan bu ayetin yüzü suyu hürmetine evlere giremez.
-40 gün gece veya gündüz bu duayı bin defa okumaya devam eden kimsede, Allah hakkı için ruhani haller zuhur eder. Melekler bu duayı okuyanın ziyaretine gelirler.
-Kim evine vardığında Ayet el Kürsi’yi okursa fakirlik 2 gözünün arasından çıkar gider.
-Hz. Ali buyuruyor ki: Allah Resulü ( s.a.v) in şöyle buyurduğunu işittim:
“ Kim yatağına yatmadan önce Ayet el - Kürsi’yi okursa, Allah o kimsenin evini, komşusunun evini ve çevresinde bulunan evleri emniyet altına alır “
Tumblr media
NAMAZDAN EVVEL AYET-EL KÜRSİ
Ayet'el Kürsi namazdan evvel okunursa,huzurla kılınır.Şeytan vesvese vermez.Ve yaklaşamaz.Ayet'el Kürsi'yi okuyanı, Allah Teala cümle kaza ve belalardan,tehlikelerden,şeytanın şerrinden muhafaza eder.Şeytanın yetmiş türlü tuzağı vardır.Eğer bunlardan Allah(C.C.)ya sığınıp Resulüllah Efendimiz'in öğrettiği dualar okunmazsa insanın imanını alırlar.
FARZ NAMAZINDA SONRA AYET-EL KÜRSİ
Hadisi şerifte: "Her kim farz namazından sonra Ayet'el Kürsi'yi okursa,diğer namaza kadar Cenab-ı Ecelli ve Ala'nın tahtı himayesindedir." Diğer hadisi şerifte: "Her kim farz namazlarından sonra Ayet'el Kürsi'yi okursa,ölüm olmasaydı,doğrudan doğruya Cennete girerdi"buyurdu. Ebu Ümame(r.a.)dan rivayet edildiğine göre Resulüllah Efendimiz: "Bir mü'min,beş vakit namazın arkasından Ayet'el Kürsi'yi okursa,Cenab- Hak harp meydanında şehid olan nebilerinin canını aldığı gibi,bu mü'minin canını da kendi yedi kudretiyle alacaktır."buyurdu.Eğer bir kimse,Ayet'el Kürsi'yi sabah ve akşam okumaya devam ederse,kıyamet günü melekler:"Ya Rabbi,bu kulun ölmedi,biz bunu dünyada görmedik"diyecekler. Allahümme inni ükaddimü ileyke beyne yedeyye külle nefesin ve lemhatin ve tarfetin yatrıfü biha ehlüssemavatı ve ehlül ardı ve külle şey'in hüve fı ılmike kainün evkad kane.Ukaddimü ileyke beyne yedeyye zalike küllehu.Allahülailahe illa hüvel hayyül kayyum.....sonuna kadar..... Resulü Ekrem bu dua ve Ayet'el Kürsi hakkında buyurmuşlardır: "Allah Teala bu dua ile birlikte Ayet'el Kürsi'yi Cebrail (a.s.) ile Musa (a.s.) a indirdiğinde,Cebrail:"Ya Musa,Rabbin buyurdu ki:Her kim bunları her namazın arkasından okursa,günün her saatinde o kimsenin Allah(C.C.) ya yetmiş milyon sevabı çıkar,İsrafil(a.s.) kıyamet surunu nefh edene kadar(yani kıyamet kopana kadar) bu ecir böyle devam eder..." buyurdu.
EVDEN ÇIKARKEN AYET-EL KÜRSİ
Resulüllah Efendimiz: "Her kim evinden çıkarken Ayet'el Kürsi'yi okursa,evine dahil olana kadar Allah Teala'nın tahtı himayesindedir.Ayet'el Kürsi okunan eve otuz gün şeytan giremez,kırk gün sihirbaz erkek ve kadın giremez.Ya Ali(r.a.),Ayet'el Kürsi'yi çocuklarına,zevcelerine,komşularına bu ayeti öğret,bundan daha büyük bir ayet nazil olmadı.Bir kimse yatacağı vakit Ayet'el Kürsi'yi okursa,Allah Teala kendi nefsini,komşusunu,komşusunun komşusunu ,evinin etrafında bulunan evleri,her türlü fenalıktan emin kılar.Sözlerin efendisi Kur'an'dır.Kur'an'ın efendisi Sure-i Bakara'dır.Sure-i Bakara'nın efendisi ise Ayet'el Kürsi'dir..." buyurdu. Diğer hadis-i şerifte: "Her kim evinden dışarı çıktığında Ayet'el Kürsi'yi okursa,Cenab-ı Hak o kimse için yetmiş bin melaike vazifelendirir,onun için istiğfar ederler.Evine avdetinde de okursa Cenab- Hak o kulundan fakirliği kaldırır."
AYET'EL KÜRSİ'Yİ ÜZERİNDE TAŞISA
Eğer bir kimse Ayet'el Kürsi'yi üzerinde taşırsa Allah Teala'nın izniyle her türlü afat ve cinnilerin şerrinden korunur SABAHLARI OKUMAK Hz.Ömer buyuruyor: "Bir kimse sabahleyin yatağından kalktığında,Ayet'el Kürsi'yi bir defa okursa,her okuyuşunda önüne,arkasına,sağına,soluna,altına,üstüne,içine sekizinci ile de kendini halka içine alırsa,o gün o kimseye hiç kimse zarar veremez.Evinin önünde kıyamet kopsa,haberi olmaz.Maddi ve manevi ne kadar kuvvete sahip olduğunu kendisi müşahede edecektir."
AYET-EL KÜRSİ'NİN ESRARI
Bir kimsenin,bir zalimin yanında haceti olur da ondan korkarsa,yanın agiderek Ayet'el Kürsi'yi okuyup"Ya hayyü ya kayyumü ya bediassemavatı vel ardı ya zel celali vel ikram" ve (Yarabbi,bu ayet-i kerime ve içindeki esma-ı ilahinin hürmetine bu zalimin dilini bağla,ağzını kilitle,hakkımda iyilikten başka birşey konuşmasın) der de zalimin yanına girerse,Cenab-ı Hak o zalimi dilsiz kılar.Allah Teala'nın izni ile ondan zarar gelmez.
Kalp ağrısında ,nefes tutulmasında,ciğer ve karın ağrılarında Ayet'el Kürsi'yi,temiz bir tabağa üçer defa yazar da temiz su ile yazıyı imha eder de içeceği vakit(Hangi dert için içiyorsa mesela karın ağrısında emin olmak için içiyorum)der içerse,Cenab-ı Allah Ayet'el Kürsi hürmetine o kimseyi o dertten şifaya kavuşturur. Bir kimse Cuma günü ikindiden sonra Ayet'el Kürsi'yi ıssızbir yerde 17 defa okursa,daha evvel kendisinde olmayan haller oluşur.O anda dua etse,duası kabul olunur.
ŞER ZAMANINDA VE HER GÜN OKUMAYA DAİR
İmam-ı Bunı diyor ki: "Aklın ve fehmin ziyadeleşmesi için Ayet'el Kürsi suya 50 defa okunarak içilirse,Allah Teala aklı ve fehmi ziyadeleştirir." Resulü Ekrem: "Ayet'el Kürsi,İsm-i Azam'dır"buyurdu. Bir kimse her gün 100 defa okursa ,kendisinden ruhani haller zuhur eder.
İçinde Allah’ın kürsüsü zikredildiği için “Âyetü’l-kürsî” adıyla anılan bu âyet hem muhtevası hem de üstün özellikleri sebebiyle dikkat çekmiş, hakkında hadisler vârit olmuş, çok okunmuş, şifa ve korunmaya vesile kılınmıştır.
Kelime-i şehâdet ve İhlâs sûreleri nasıl İslâm inancının özünü ihtiva ediyor ve insanlara Allah Teâlâ’yı tanıtıyorsa Âyetü’l kürsî de -onlardan daha geniş ve detaylı olarak- bu özelliği taşımaktadır. Bir önceki âyette peygamberlerin getirdiği bunca âyet ve “beyyine”ye (imana götüren işaret ve delil) rağmen insanların ihtilâfa düştükleri, kiminin küfrü kiminin imanı tercih ettiği zikredilmişti. İnsanı imana götüren deliller, aklını kullanarak üzerinde düşüneceği “kendisinde ve yakından uzağa çevresinde (enfüs ve âfâk)”, peygamberleri desteklemek üzere Allah’ın onlara lutfettiği mûcizelerde ve vahiy yoluyla yapılan “sağlam delillere dayalı sözlü açıklamalar”da görülmektedir. Bu âyet gerçek mâbudu arayanlar için eşsiz ve başka hiçbir kaynaktan elde edilemez bir açıklamadır, delildir.
Şevkânî’nin Buhârî, Müslim, Nesâî, Ahmed b. Hanbel gibi sahih kaynaklardan derlediği hadislerden birkaçı bile bu âyetin önemi hakkında bir fikir edinmeye yetecektir: Hz. Peygamber, Übey b. Kâ‘b’a “Allah’ın kitabından hangi âyet en büyüğüdür” diye sorup “Âyetü’l-kürsî’dir” cevabını alınca onu tebrik etmiştir (Müslim, “Müsâfirîn”, 258). Yine Übey’in hurmasına şeytana tâbi bir cin musallat olmuş; vermeyi, dağıtmayı seven Übey’i bundan vazgeçirmek üzere hurmayı aşırmaya başlamıştı. Übey mahlûku takip ederek yakaladı. 
Tumblr media
Garip bir şekli vardı. Onunla konuşunca kimliğini ve maksadını anladı. Kendilerinden nasıl kurtulabileceğini sorunca “Bakara sûresindeki kürsü âyeti ile” dedi ve ekledi: “Onu akşamda okuyan sabaha kadar, sabahta okuyan akşama kadar bizden korunmuş olur.” Sabah olunca Übey durumu Hz. Peygamber’e aktardı. Resûlullah, “Habis doğru söylemiş” buyurdu. Buhârî’de de Ebû Hüreyre’den naklen yukarıdakine yakın bir rivayet vardır. Hz. Peygamber’e hadiseyi anlatınca şeytan olduğunu öğrendiği hırsız Ebû Hüreyre’ye şöyle demiştir: “Yatağına yatınca Âyetü’l-kürsî’yi oku, devamlı olarak Allah’tan bir koruyucun olacak ve sabaha kadar sana şeytan yaklaşamayacaktır.”
Allah varlığı ezelî, ebedî, zaruri ve kendinden olan, her şeyi yaratan, her şeyin mâliki ve mukadderatının hâkimi, her şeyi bilen ve her şeye kadir olan... yüce mevlânın öz ismidir. Bu öz isim zikredildikten sonra hem O’nun vahdâniyeti (birliği, tekliği) hem de İslâm’ın getirdiği imanın tevhid (Allah’ı birleme, bir bilme) özelliği açıklanmak üzere “O’ndan başka tanrı yoktur” buyurulmuştur. Müşrikler elleriyle yaptıkları putlara tapmakta idiler. Bunlar cansız eşyadan yapılırdı.
 Canı bile olmayan varlığın ilâh olamayacağını ifade etmek üzere hemen arkasından “O diridir” buyurulmuştur. Evet Allah diridir, O’nun hayat sıfatı vardır ve tıpkı diğer isimleri ve sıfatları gibi bunun da mahiyetini ancak kendisi bilmektedir. Gerek Araplar’daki gerekse diğer kavimlerdeki müşriklerin çoğu büyük bir Allah’a inanmakla beraber bunun yanında –her birine bir işlev tanıdıkları– sözde tanrılara inanmışlardır. Bu inanç tevhide aykırıdır. 
Tevhidi açıklayarak başlayan âyet, Allah Teâlâ’nın “kayyûm” sıfatını zikrederek “küçük, aracı, özel görevli... tanrılar”a gerek bulunmadığını ifade etmektedir. Çünkü kayyûm, “bütün varlıkları görüp gözeten, yöneten, bir an bile onları bilgi ve ilgisi dışında tutmayan” demektir. “Onu ne uyku basar ne uyur” cümlesi, hay ve kayyûm sıfatlarını pekiştirmekte ve biraz daha anlaşılmasını sağlamaktadır. Uyku basan veya fiilen uyuyan birinin gözetim, yönetim, koruma gibi işleri yerine getirmesi mümkün değildir. 
Allah Teâlâ’nın kayyûmluğu kâmil ve kesintisiz olduğuna, daha doğrusu kayyûm sıfatı bunu ifade ettiğine göre O’nu ne uyku basar ne de uyur. Yerde ve gökte ne varsa –başka hiçbir kimseye değil– O’na aittir; yaratanı da gerçek sahibi de O’dur. Âyetin bu mânayı ifade eden parçası “Yalnız O’na aittir” kısmıyla tevhidi öğretirken “başkasına değil” mânasıyla de şirkin çeşitlerini reddetmektedir. Çünkü müşrik toplumlar varlıkları yaratılış, aidiyet ve yetki bakımlarından çeşitli tanrılar arasında paylaştırmışlar; meselâ yıldız, gök, yer... tanrılarından söz etmişlerdir. “Yerde ve gökte” tabiri Arapça’da “bütün varlıklar” mânasında kullanılmakta, adına yer ve gök denilmeyen veya maddî mânada yere ve göğe dahil bulunmayan mekânlar ve buradaki varlıklar da bu ifadenin içine girmektedir.
 Allah’a ortak koşan kâfirlerin bir kısmı, bu ortakların O’na denk olduklarına değil, O’nun nezdinde reddedilemez şefaat, geri çevrilemez aracılık hakkına sahip bulunduklarına inanmakta ve putlara bu anlayış içinde tapınmaktadırlar. “Allah katında, O izin vermedikçe hiçbir kimse şefaat edemez” mânasındaki cümle bu inancın asılsızlığını ortaya koymakta; şefaatin de izne bağlı bulunduğunu, O izin vermedikçe ve dilemedikçe kimsenin böyle bir yetki ve imkâna sahip olamayacağını özlü ve etkili bir şekilde zihinlere yerleştirmektedir. 
Allah katında kendisine şefaat izni verilenlerin durumu ve yetkileri, ödül törenlerinde ödülleri vermek üzere kürsüye çağrılan şeref konuklarınınkine benzemektedir. Ödülün kime verileceğini bilen ve belirleyen onlar değildir. Ancak bu merasimi tertipleyenlere göre onlar, şerefli, saygıya lâyık, büyük kimseler olduklarından kendilerine böyle bir imtiyaz verilmiştir. Allah katında şefaatlerine izin verilecek olanlar da Allah’a yakın ve sevgili kullar olacaktır.
Allah’tan başka bütün şuur ve bilgi sahiplerinin bilgileri sınırlıdır, doğru da yanlış da olmaya açıktır. Bu genel gerçek şefaat meselesine uygulandığında kimin şefaate lâyık olduğunun da ancak Allah tarafından bilineceği anlaşılır. Çünkü dış görünüşü (mâ beyne eydîhim) itibariyle şefaate lâyık görülenlerin, kullar tarafından görülemeyen ve bilinemeyen iç yüzleri (mâ halfehüm) itibariyle böyle olmamaları mümkündür. Allah birdir ve yalnızca O ibadete lâyıktır; çünkü O’ndan başka olmuşu, olacağı, gizliyi, açığı, geçmişi, geleceği, görüleni, gaybı bilen yoktur. Kürsî (kürsü), “koltuk, sandalye, taht” anlamlarına gelir. Mecazi olarak saltanat, hükümranlık, mülk mânalarında da kullanılmaktadır. 
Allah Teâlâ’nın üzerine oturulan maddî alet mânasında kürsüsü olamayacağından –bu O’nun bizzat açıkladığı yüce sıfatlarına aykırı düştüğünden– burada kürsüden bir başka mânanın kastedilmiş olması gerekir. Esasen Kur’an’da Allah’a nisbet edilen, “Allah’ın...” denilen her şeyi, O’nun varlığına dahil veya kullandığı bir şey olarak anlamak da doğru değildir. Meselâ “Allah’ın evi, Allah’ın ruhu, Allah’ın emri, Allah’ın kölesi” tamlamalarında Allah’a ait olan şeyler böyledir. Bunlar ne O’nun varlığının bir parçasıdır ne de kullandığı araçlardır; önem ve şereflerinden dolayı O’nun” diye tanımlanmışlardır. 
İbn Abbas’a göre kürsüden maksat ilimdir. O’nun ilmi her şeyi kaplar. Âyetin bu kısmını, “kürsüden maksat O’nun hükümranlığıdır ve buna sınır yoktur, hiçbir şey O’nun dışında kalamaz” veya “Allah semavatı, arzı, arşı Kur’an’da zikretmiş, fakat bunlardan maksadın ne olduğunu açıklamamıştır. Kürsüsü de böyle bir varlıktır, yerleri ve gökleri içine alacak kadar geniştir. Ne ve nasıl olduğunu ise ancak kendisi bilmektedir” şeklinde anlamak mümkündür. Yüce, kâmil, eşsiz sıfatlarının bir kısmı âyette zikredilen yüce Allah’a, kulların sonsuz gibi gördükleri kâinatı korumak, gözetmek ve yönetmek elbette güç gelmeyecek, O’nu yormayacak, meşgul bile etmeyecektir. Çünkü O yücelerden yücedir, kimse bilmez nicedir.
0 notes
ayetel-kursi · 6 years
Text
Ayetel Kürsi İnişi ve Faziletleri
Ayetel Kürsi İnişi ve Faziletleri
1- Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurdular: "Her şeyin bir şerefi var. Kur'an-ı Kerim'in şerefesi de Bakara suresidir. Bu surede bir ayet vardır ki, Kur'an ayetlerinin efendisidir: "Ayetü'l-Kürsi". Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 2, (2881).
2- Übey İbnu Ka'b (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bana: "Ey Ebu'l-Münzir, Allah'ın Kitabından ezberinde bulunan hangi ayetin daha büyük olduğunu biliyor musun?" diye sordu. Ben: "O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur, O, Hayy'dır, Kayyûm'dur (yani diridir her şeye kıyam sağlayandır" (Bakara, 225) -ki buna Ayet'ü'l-Kürsi denir- dedim. Göğsüme vurdu ve: "İlim sana mübarek olsun ey Ebu'l-Münzir!" dedi." Müslim, Müsafirin 258, (810); Ebu Davud, Vitr, 17, (Salat 325, (1460).
3- Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) beni Ramazan zekatını muhafazaya tayin etmişti. Derken kara bir adam gelerek zahireden avuç avuç almaya başladı. Ben derhal kendisini yakaladım ve: "Seni Resûlullah(aleyhissalatu vesselam)'a çıkaracağım" dedim. Bana: "Ben fakir ve muhtaç bir kimseyim, üstelik üzerimde bakmak zorunda olduğum çoluk-çocuk var, ihtiyaçlarım cidden çoktur, şiddetlidir" dedi. Ben de onu salıverdim. Sabah olunca Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam):
-Ey Ebu Hüreyre! Dün akşamki esirini ne yaptın? diye sordu. Ben:
-Ey Allah'ın Resûlü: Bana şiddetli ihtiyacından ve çoluk-çocuktan dert yandı. Bunun üzerine ona acıyarak salıverdim, dedim. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam):
-Ama o sana muhakkak yalan söyledi. Haberin olsun, o tekrar gelecek! buyurdu. Bu sözünden anladım ki, herif tekrar gelecek. Binaenaleyh onu beklemeye başladım. Derken yine geldi ve zahireden avuçlamaya başladı. Ben de derhal yakaladım ve: "Seni mutlaka Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a çıkaracağım" dedim. Yine yalvararak: "Beni bırak, gerçekten çok muhtacım, üzerimde çoluk-çocuk var, bir daha yapmam" dedi. Ben yine acıdım ve salıverdim.
Ertesi gün Resûlullah (aleyhissalatu vesselam):
-Ey Ebu Hüreyre, dün geceki esirini ne yaptın? diye sordu. Ben:
-Ey Allah'ın Resûlü, bana ihtiyacından çoluk-çocuğundan dert yandı. Ben de acıdım ve salıverdim, dedim. "Ama" dedi, Resûlullah: "O yalan söyledi fakat yine gelecek."
Üçüncü sefer yine gözetledim. Yine geldi ve zahireden avuç avuç almaya başladı. Onu yine yakalayıp:
-Seni mutlaka Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e götüreceğim. Bu üçüncü gelişin, üstelik sıkılmadan başka gelmeyeceğim deyip yine de geliyorsun, dedim. Yine bana rica ederek şöyle söyledi: "Bırak beni, sana birkaç kelime öğreteyim de Allah onlarla sana fayda ulaştırsın". Ben:
-Nedir bu kelimeler söyle! dedim. Bana dedi ki:
-Yatağa girdin mi Ayetü'l-Kürsi'yi sonuna kadar oku. Bunu yaparsan Allah senin üzerine muhafız bir melek diker, sabah oluncaya kadar sana şeytan yaklaşamaz dedi. Ben yine acıdım ve serbest bıraktım.
Sabah oldu, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Dün akşamki esirini ne yaptın?" diye sordu. Ben:
-Ey Allah'ın Resûlü, bana birkaç kelime öğreteceğini, bunlarla Allah'ın bana faide ihsan buyuracağını söyledi, ben de kendisini yine serbest bıraktım, dedim. Resul-i Ekrem (aleyhissalatu vesselam):
-Neymiş onlar? dedi. Ben:
-Efendim, döşeğine uzandığın vakit Ayetü'l-Kürsi'yi başından sonuna kadar oku. (Bunu okursan) Allah'ın koyacağı bir muhafız üzerinden eksik olmaz ve ta sabaha kadar şeytan sana yaklaşmaz! dedi, cevabını verdim.
Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bunun üzerine: "(Bak hele!) o koyu bir yalancı olduğu halde, bu sefer doğru söylemiş. Ey Ebu Hüreyre! Üç gecedir kiminle konuştuğunu biliyor musun?" dedi. Ben:
-Hayır! cevabını verdim.
-O bir şeytandı buyurdular.
Buhari, Vekale 10.
4- Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Her kim akşam olunca Ha-mim el-Mü'min süresini baştan, 3. (dahil) ayetine kadar ve ayete'l-Kürsiyi okuyacak olursa bu iki Kur'an kıraati sayesinde sabaha kadar muhafaza olunur. Kim de aynı şeyleri sabahleyin okursa onlar sayesinde akşama kadar muhafaza edilirler." Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 2, (2882).
5- "Her kim farz namazından sonra Ayet'el Kürsi'yi okursadiğer namaza kadar Cenab-ı Ecelli ve Ala'nın tahtı himayesindedir."
6- Resulü Ekrem buyurdu: "Yatağına geldiğin vakit Ayet'el Kürsi'yi okumuhakkak ki Allah Teala sana bir melek gönderirsabaha kadar seni şeytanın şerrinden korur."
0 notes