İsyanın herşeye ihtiyacı vardır—gazeteler ve kitaplar, silahlar ve patlayıcılar, refleks ve küfüre, zehirlere ve hançere ve kundaklamaya. Tek önemli soru bunları nasıl birleştireceğimizdir.

regram @hayvanbustun Neye bakıyon?😰 @banusener

facebook’da ilkokul arkadaşlarımı buldum, bulmaz olaydım. istanbul’da ülkücü bi mahallede doğdum büyüdüm. kedi nüfusunun insan nüfusundan fazla olduğu, emeklilerin çoğunlukta olduğu kadıköyün sonunda kalan bi mahalle. emekliler çoğunlukta olduğu için gençlerin hepsi birbirini tanır, hepsi aynı ilkokuldan mezun olmuştur. benim bütün baba tarafından sülalem ve ben dahil o ilkokulda okuduk. geçenlerde yolum düştü oraya, o ilkokul imamhatip olmuş. ağzına da sıçılmış. neyse mevzu bu değil.

gençler birbirini tanıyor demiştim. bazı kuzenlerim falan da orada oturuyor. şimdi kuzenlerimden bir tanesi eroinman olmuş. mahalleden veya ilkokuldan tanıdığım (hepsini tanıyorum demek bu) %90′ı falan hardcore ülkücü olmuş. islam işin içine dahil değil, alkol falan tüketiyor bazıları mesela. çok ağır faşistler ama. bayağı şoka uğradım, çünkü en son onları orada bıraktığımda ülkücülüğü falan bilen yoktu. hepsi atlayıp zıplayan ilkokul bebeleriydi bende dahil tabii.

bir tanesi vardı, çok dayak yerdi. herkese sataşırdı gereksiz yere, çok fazla çizgi film izleyip çizgi film karakterleri gibi davranırdı, huu ben spidermanım deyip bize saldırırdı, bayağı döverdik. gerçekliğin bilincinde çocuklardık hepimiz, o hariç. hah o çocuk hala aynı, biraz gerçeklik işin içine girmiş tabii. çocuğa bir baktım, rus mafyası gibi giyinmiş. saç şekli falan. dumur oldum resmen, böyle viskili vodkalı baya siyahlar içinde bir sürü kişiyle sert fotoğrafları falan var. hala çelimsiz ama hahah. komik veya yapmacık da gözükmüyor fotoğraflar, hakikaten öyle gözüküyor. 

iyi anlaştıklarımın çoğu ülkücü, sevmediklerim islamcı olmuşlar. bunun yanı sıra hiçbirisi üniversiteye girmemiş, mahalle serserisi modunda takılıyor hepsi. insanlığa zarar tipler haline gelmişler kısaca.

nereden nereye. ne olduğumuz belli değildi, ne olacağımız da belli değil. ben ülkücü falan olabilirdim heralde, olasılık sonsuz. geçmişe bakmak ve şimdiyle karşılaştırmak çok ilginç deneyimler yaşatabiliyor..

Seninle bir şey konuşmam gerek mail veya facebook gibi hesabın varsa verebilirmisin

[email protected] - fb.com/anarsistherif

adamın suratına vernik sürmüşler.

dün yine bütün televizyon kanallarına çıktık. trt 1′de, devlet kanalında anarşistleri savundurttuk eheheh.

Bugün devlet eliyle sistematikleştirilmiş katliamlara karşı "İnsana, hayvana, yeryüzüne özgürlük", "Devlet yaparsa katliam yapar", "Bütün devletler katildir", "Zincirleri kır, kafesleri parçala, yeryüzüne özgürlük" sloganlarıyla yürüyüşümüzü gerçekleştirdik.

Devletin, kurumları aracılığıyla gerçekleştirdiği katliamlara karşı, "Devlet insan-hayvan ayırt atmez katleder." yazılı pankartı taşıdık. İnsan ve hayvanın özgürleşmesinin birbirine bağlı olduğunu, yeryüzündeki son tahakküm ortadan kalkıncaya dek hiçbirimizin özgürleşemeyeceğini haykırdık.

Ayrıca yürüyüş eylemimiz esnasında tramvay yürüyüşümüzü beklememiş, üç arkadaşımıza çarpmış ve bir arkadaşımızı yaralamıştır. Arkadaşımızın ayağında çatlak oluşmuş ve alçıya alınmıştır.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi önünde sloganlarla eylemimizi sonlandırdık.

Devletin ve kurumlarının bütün baskılarına, engellemelerine karşın mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

bu nedir abi? hani marjinal bizdik?

bizim mahalle’de en çok sevdiğim yazılama bu. hem tipografik olarak çok hoş, hem de oksimoron ama değil.

Tepebaşı belediyesi önünde katliamlara karşı eylem gerçekleştirdik.

Gezi'nin yıldönümünde, bir kez daha ölüm değil yaşam için doğamızı savunmaya!