Biz İbrahim hocamıza 12 Eylül döneminde işkence ederken vücuduna elektrik verilirken,sakallarını kesip kot pantalon giydirildiğinde, Gayretullah'a dokunup Allah tarafından işkenceci başkomiserin başına neler geldiğinden tanıdık Hocamızın büyük bir veli olduğunu,
O komiser şimdi talebesi oldu İbrahim Hocamızın..
Sabrına, İlmine, Takvasına, yüz nuruna hayran kaldık hep,
Denizli Anafartalar dan, Asri mezarlığa az çekmedim ben o tozlu yolları yürüyerek İbrahim hocamızın sabah namazı sohpetlerini dinlemek için.Sohpetinde aldığım notlar halâ duruyor.O yıllar çok güzel yıllardı O dönem romanlar yazardım, hafız talebeler kapış kapış kitaplarımı okurken her vardığımda yüzüme sevinerek bakar tatlı tatlı tebessüm ederdi..Birazda içten içe üzülürdü ben sakal bırakmıyorum diye,
Gönenli Mehmet Efendi Ahıskalı Ali Haydar efendi'den dersler okurken gördüğü rüyalar tam isabet ederken habercisiydi sanki bu günlerin.
O nun kimseye bilakis hükümete yaranma gibi bir derdi hiç olmadı.Ama ehli imanı daima en önde tuttu.
Korkusuz Şeyh Şamil gibi cesurdur kendileri.Akşemseddin gibi keskin zekalıdır.Yunus Emre gibi halk aşığıdır.
Ömründe hiç medyatik olmadı
Fitne Ağrı dağı gibi etrafını sarsa bile kimseyi Mahmut Efendi Hazretlerine şikayet etmeden kendi çözerdi..Kimseye küsmez kimseyi kovmazdı.
Hep tevazu
Hep tevazu
Daima sünneti yaşar, Farzlarda sünnetlerde nazik bir kız evladı gibi onlara toz kondurmaz gözü gibi korurdu..Çok temiz giyinir edepli yürür herkese selam verirdi
Ben Denizli'de evlenince ayrıldım o nu tam 18 yıldır görmüyorum.Fakat hiç değişmemiş.90 yaşına gelmiş bir piri fanı adayı olmuş zayıf düşmüş bedeniyle hiç düşünmeden kabul ediverdi reddetmedi Cübbeli Ahmet hocanın sunduğu bu Ulvi görevi:
"Ben yapamam edemem" demedi.
"Ezilerse ezilsin gövdem, yeterki Efendinin hizmeti yürüsün,ben ne olursam olayım" dedi
Görevin zorluğunu bile bile
Özal'ın Muhsin Yazıcıoğlu'nun Bediüzzamanın, Muhammed Raşid hazretlerinin başlarına ne geldiğini bile bile
" Kalırsak vatan bizim,Ölürsek cennet bizim " diye diye kabullendi ..
Bu kabulleniş aynı zamanda karşı tarafa bir başkaldırmanın "yaptıklarınızı görüyorum onaylamıyorum" demenin en kibarcası Arkası artarak gelecek Akarsu yatağa er geç yerleşecek Allah'ın izniyle..
İsrail'i kınamaktan korkan pısırıklar Cübbeliyi düşman ilan etmekten çekinmeyenler,Şehit Bayram Ali hocamızın afişlerini indirenler,dirilerimizide şehitlerimizide sevmeyen asık suratlar bilsinki artık Cübbeli hoca yalnız değil bir büyük velinin tasarrufu altına yüzbinlerle beraber girmiştir.
"Surda bir gedik açtık mukaddesmi mukaddes
Eş kahpe rüzgar dilediğin yerden es"
İbrahim hoca efendi Denizli'de hizmet etsede Aslen Kars'lıdır Hanımı Rahmetli oldu, çocuğu yok,talebe talebesi değilim ama sohpet talebesiyim kim ona dil uzatır dünya makamıyla karalamaya kalkarsa vebali büyük olur
"İbrahim hoca velidir"
"İbrahim hoca velidir"
"İbrahim hoca velidir "
İnanmayan Mahmut Efendi Hazretleri nin;
"İbrahim hoca'nın bana ihtiyacı yoktur o veli olmuştur" sözünü hatırlayabilir
Allah hayırlı mübarek etsin inşaallah..
Şu tefrikayı tez zamanda manevi gücüyle sonlandırıp tefrikaya düşen müslümanları yeniden toparlar..
Onlar biliyor ki bazı bedeller ödenmeden zafere ulaşılmaz. Onlar biliyor ki hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez. Onlar biliyor ki bu dünya imtihan yurdudur ve canlar ve mallar cennet karşılığı Allah'a satılınca değer kazanır.
Onlar biliyorlar ve bildikleri ile amel ediyorlar.
bu ramazan-ı şerif bir sevinçle gelmedi. iki büyük sultanın ahirete irtihali, akabinde bu yokluğu fırsat bilen fitneler ve gafiller uyandı. peşinden ise gazzenin hali. bu ramazan-ı şerif bir uyarıyla geldi. kulluğumuzu anlattı. yitirdiklerimizi gösterdi. ne olduğumuzu aşıkar etti. iyilik adına temenniden yana derdimiz yoktu, lakin erişmek hususunda acizliğimiz sürekli karşımıza durdu. çünkü yana yakıla istemedik.. noksanlığımızı bir başkasını suçlayarak kapattık. hakkıyla kardeş olamadık, hakkıyla hakkıda müşahade edemedik. bu rahmet ikliminden layıkıyla müstefid olamadık. uhrevi hasılatından aciz kaldık.
allahü teâlânın bir sıfatı da, muhyî'dir. ya’nî dirilticidir. inşallah kalplerimiz dirilir ve hakiki kullardan oluruz.
Bu insanlığın ve Müslümanlığın bitiş noktasıydı ...!
Filistinli imam Mahmut Hasanat , hutbeye çıkarak şöyle seslendi” 30.000 tane şehidin, 70.000 tane yaralının, 100.000 tane sakatın, 2 milyon evsiz ve aç susuz un uyandırmadığı, bir şey anlatmadığı bir ümmete ben buradan konuşsam ne olur konuşmasam ne olur, kamet getirin de namazımızı kılalım” dedi ve hutbeden aşağı indi…!
İşte bu insanlığın bitiş noktasıydı. Ve dünyanın en kısa ama en muhteşem hutbesiydi…!
Allah onların namazlarını ve ibadetlerini kabul etsin ...!
Peygamber efendimiz Aleyhisselatu vesselam vefat etti, din elden gitmedi arkadaşlar. 4 halife vefat etti din elden gitmedi kardeşler Osmanlı yıkıldı din elden gitmedi efendiler. Kudüs, Mekke gazze işgal edildi din elden gitmedi.
Allah'a öncelik ver mukaddesata önem var sen de kemalizm gibi yapma Put gibi tapma partine partin gidince mi bu din elden gidecek. DESTUR...
Allah azze ve celle isterse bir kafir ile de dinini ikame eder sen tasalanma!!