Tumgik
1970-dodge-charger · 3 years
Text
Köpeğimle seks
Merabalar arkadaşlar ismin aylin şuan 20 yaşında bayanım bu anlaticagim olay 5 yil once başımdan geçti. Ozamanlar 15 yaşında daha önce öpüşme dahi olmamış bir kızdım.o yaşıma kadar iki kere erkek arkadaşım olmustu biriyle el ele bile tutuşmamıştım.goguslerim portakal kadar biseydi ama boyun kısa diye gotum biraz büyüktü.her neyse hikayeye geçelim. Ben liseye basladigim yıl bana yavru köpek almışlardı golden cinsi pek arkadaşım yok diye adını rex koydum. Ben lise 3 oldum rexte 3,5 yaşına gelmişti sürekli onunla zaman gecirirdim. Okulda pek arkadaşım yoktu 4 5 tane iyi arkadasim vardi onlarlada okul dışında hiç görüşemezdim. Bu yüzden rex benim herşeyimdi. Okulda yine kızlarla kaynatiyoduk şeyma ilk deyeyimini anlatiyo öyle güzel böyle zevkli felan ama benim hic ilgi alanima girmiyo. Aradan zaman geçti buse diye arkadaşımda yapmış halil diye çocuk vardı okulda onunla oda ballandira ballandira anlatiyo benim ilgimi yine cekmiyo ama azda olsa merak etmeye başladım. Zaten orospu hazal 4 5 kere yapmisti daha once o bildigi için herseye yorum katiyo oyle yap saha zevk aliyon gibisinden. Ne zaman bu konu açılsa bana dönüp sen ne zaman yapican diye sorup duruyolar bende hic orali bile olmuyom. Hergün ayni muhabvet dönüp duruyo aramizda bende hepten merak etmeye basladim açıkçasi ama kimle ve nasil yapicaktim beni kirkutan sey buydu. Birgün ewe birerken rex yine bitane sokak köpeğini sikiyodu ben bu zamana kadar hic kale almazdim bunu ama bu sefer dikkatimi cekti ve izlemeye başladım. Rex hizli hızlı sikiyodu köpeği ben neden bilmiyorum ama bu sefer içimde biseyler oldu. Diger köpek havliyo bagriyo cani yaniyo belli rex içinden çıkamadı sonradan ogrendim ki siki şişiyomus galiba oyle sikti icini bitirdi. Beni görünce hemen utanarak yanima geldi. Siki halâ dışarda benim içim bi farklı oldu. Herneyse ewe girdim üstümü degistiriyom okul eteğini çıkardım ic çamaşırımda ıslaklık var ben şok oldum bu olaydan etkilenebilecegim aklıma bile gelmezdi. Bütün aksam bu olayı düşündüm o an gözümün önüne gelip duruyodu o köpeğin sikilisi rex in siki felan bütün gece uyuyamadim desem yeridir. Okulda konu yine sex oldu bu sefee pür dikkat dinliyom ama belli etmemeye çalışıyom. Hazal yine anlatiyo amimi yaladi cok zevkli sizde yalatmalisiniz felan diyo ben sperm yuttum diyo biri bende diyo biri mide bulandirici diyo anlicagniz ben haric hepsi birşeyler anlatip duruyo ama hepsinin ortak fikri cok zevkli olmasi en son yine sen ne zaman yapican diye başıma üşüşdüler ben hic orali değilmişim gibi davranmaya çalışıyom ama içim içimi yiyor. Akşam eve gittim yine annemle babam çalıştığı için 6 7 gibi evde oluyolar ben 4 gibi eve geldim üstümü değiştirdim rex hemen yanıma uzandı benim aklımda halâ dündü olay var. Ben tv karşısında ayaklarımı önümdeki sehpaya uzatmışım yanimdada rex kafasi ayağımın yaninda uzanmış. Ben hep alışkanlık kafasını okşarım öyle tv izlerim. Yine farkinda olmadan oyle tv izliyom. Aklıma birden o an geldi yine heyecan yaptim kendi kendime neden bilmiyom ama icimde bir kıpırdanma oldu. Oyle düşüne düşüne heycanlı yarim saat geçirdim ve elimi yavaş yavaş göbeğine indirdim bi yandan korku bi yandan heycan yerimde duramiyodum ama merak ettigim icin yapicaktim aklimdakini. Elimi hepten aşağı indirdim rexin sikinin oraya kalbim yerinden firlicak sanki. Biraz okşadım orayı ovaladim rex kafasini kaldırdı bana bakıyo nefesi hizlandi biraz daha oynadim siki disari cıktı. Bende heycan mutluluk korku hepsi vardı ilkkez bu kdr yakindan ve canli sik görüyorum ama bu sik birlikte büyüdüğüm köpegim rex. Korku biraz daha agir basinca biraktim direk ama eex yerinde duramaz oldu evde dolanip durdu. Annemle babamin gelme saati yaplasiyodu biraktim rexi kendi haline. Yarim saat gecmedi annem aradi baban aksam yemegine çıkarmış ewlilik yil dönümü diye eve gec gelicez dedi. Ben zaten içim kıpır kıpır bu sefer bende yerimde duramaz oldum. Düşünüp taşınıp en son cesaretle rexi tekrar yanima aldım. Bu sefer kararliydim rexin sikiyle oynayacaktım. Gittim altima kilotu cikarip direk şort giydim amimin kokusu belli olsun diye. Yine kanepeye oturup uzattim ayaklarimi rexi cagirdim hemen oda geldi yanima yatti. Ikimizde tv ye bakiyoz ben cesaretle elimi ovalaya ovalaya asagi indirdim rex yine kaldirdi kafayı ben bu sefer biraz daha cesaretli oldugum için sikini çıkarır çıkarmaz elime aldim ilk kez tutuyodum. Ben sikini oksamaya başladım rex garip sesler çıkardı ayağa felan kalktı. Ben hepten sikini kavrayıp cekmeye başladım rex bi degisik oldu ama ben kalbim yerinden çıkıcak gibiydi. Rex hic bisey yapmiyodu ama benim amim sulanmıştı bile ben böyle devam ederken agzimi götürdüm bi ara yalamak icin ama korkudan yapmadim. Rex degisik ses çıkartırken birden uzerime fışkırttı üstüm başım hep sperm oldu. Ben temizlenmek için kalktimki sortum ıp ıslak benim zevk sularim ayagimdan aşağı dogru akıyo. Hazalin dediğini unutamiyodum am lanmasi cok zevkli diyodu. Bende istiyodum ama nasil yalatirdim yalarmiydi. Oldugum yerde şortu indirdim ayaklarimi actim sehpaya uzattim rexi cagirdim gel oglum felan diyom ama elim amimda ilkkez boyle güzel bir duygu yasiyodum. Rex geldi ben oyle okşarken kendimi amimi kokladı kokladı dil darbesi attı durdu bidaha atti ben elimi cektim tabiki icimden yalvariyom yalasin diye sonra durdu zevk suyumun tadini sevdiki birden yalamaya basladi ama ben yerimde duramiyom ilkkez boyle bisey yaşıyorum. Kendimi kaybettim inliyorum istemsizce çığlık ata ata 2 3 dk içinde boşaldım orospu hazal haklıymış. Ertesi gun aklima bu olay var çıkmıyo sanki yeni doğmuş gibiyim. Ewe gittim babam aradi ewde tek kalabilir misin dedi bende rex var baba dedim güldüm. Annemi yil dönümü diye göl kenarinda bi ewe götürecekmiş hafta sonu orda kalcaklarmus. Bende anladim tabi ordada kardeş çalışması var :))) Artık rahattim ve ew benimdi aetik rexle rahat takilabilirdim. Bu sefer aile korkysu olmadigi için eve geldim altimdan kilotu çıkardım ve mini eteğimle gezleye basladim ewde rex pesimden ayrilmiyo kokuyu takip ediyo. Aradan 1 2 saat gecti dayanamayip rexi yanima alip tekrar okşadım sikini hemen dışarı çıkardı dili dışarda bana bakıyo elime aldim çekmeye başladım birden ağzıma almak istedim korka korka eğildim altina gözümü kapatip ağzımı açtım sıcacık sikini ağzıma aldım rex birden gitgel yapmaya basladi ağzımı sikiyodu resmen ama ben havalardayim ağzıma bosaldi birden ben korkudan yuttum ama iyiki yutmusum tadi gercekten güzelmiş. Artik ben daha fazla istiyodum doymaz oldum zevkten bu yeterli gelmiyodu. Kanepeyle sehpanin arasinsa iki ayafimin arasina aldim rexi ayaklarimi açınca zaten tüysüz seftali gibi amim ortadaydi altimda okul etegi oldugu icin hic ugrasmadan açtım ayaklarimi Amima dogru çektim rexi direk yalamaya başladı dili büyük olduğu icin sanki sikiliyomus gibi hissediyom. Dayanamadim rexi suratina boşaldım 2 dk bile sürmedi artik nasil azdıysam… Aradan yarim saat bile gecmedi icim icimi yer oldu bunlar yeterli gelmemeye başladı sikilme arzusu olustu içimde. Bi yandan sacmalama diyodum bi yandan nolcak ki diyodum ama aldigim zevkten dolayi artik sikmeli beni rex der oldum içimden. Rex bosaldigi icin bi köşede yatiyodu cagirdim hemen geldi ben tekrar sikiyle oynamaya basladim direk agzima aldim zaten hemen uzadi agzimda tekrardan actim ayaklarimi pembe tüysüz amim önündeydi rexi yalamak istedi ama bosalmamisti o yuzden bosalmasi lazımdı amima yanaşmaya çalıştı sikicekti oda istiyodu belliki. Ben kaldirdim rexi kucağıma aldim artık siki göbeğimin üstündeydi kavriyom sikini iki cekiyom birakiyom bosalamiyo garip garip sesler çıkarıyor. Ama ben halâ kararsızdım sonuçta ilkim bir köpek olucaktı ve artik bozulmuş olucaktim korku zevk derken içimden sikini amimin dudaklarinda gezdirirken gözlerimi kapatip ne olucaksa olsun dedim ve amima dayadim sikini birden çığlık atmaya başladım acidan rexi sikini bıraktım ama deliğe sokmustu bikere rex durmak bilmiyo hızlı hızlı sikiyodu ben çığlık atiyom gozumden yas geliyo küfür ediyom acidan zaten kan oldu heryer korku aci derken rexi attim üstümden gittim amimi temizledim aradan 5 10 dk geçti icimden zaten patladin yap su işi dedim rexi çağırdım siki hala inmemisti sonusta kopekle 1 saattir oynuyom ama bosaltmiyomdum tekrar aldim kucagima sikini amima dayadim ne olcaksa olsun dedim ve soktum bu sefer kan olmadigi icin rahattim ve ilk gibi olmadi tabi çığlık atiyom ama zevkten mi acidan mi anlayamiyom… rex 1 saatin intikamini alircasina oyle bir sikiyoki hirlaya hirlaya altinda kivraniyom ama zevkte aldigim icin birakamiyom aradan 2 dk gecti alisti amim artik zevkten ciglik atar oldum aci pek kalmamisti sexin tadina varmaya baslamistim. Ama rex cok geçmeden hırlayarak boşaldı icimde hissediyodum spermlerini cok muhtesem bi duygu. Ama ben bosalmadigim icin rexi rahat birakmadim sikini kaldirana kadar canim cikti ama 10 dk sonra kalkti ben doymamistim bidaha istiyodum sikini soktum amima kafasini göğüslerime dayadim bi yandan sikiyo bi yandan yaliyodu muhtesem biseydi kendimden geçtim inleme seslerim kopegi bile korkuttu ama cok zevk aliyodum oyle bi sikiyoki eminim insan oyle sikmiyodur zaten ilerdede anladim sikemiyomus :)) ben bosalicagimi anladim rexi aldim üstümden hayatimin en guzel orgazmini yasatti bana ogün rex işiyomuş gibi boşaldım yerler üstüm sehpa heryer menilerimle kaplandı titreye titreye çığlık ata ata boşaldım. Rexi kaldirdim havaya siki tam suratima geliyodu oyle ağzımı az bisey actim agzimi sikmeye basladi 2 dk gecmeden bu hirlayinca direk cikardim agzimdan yuzume bosaldi gözüme geldi tabi tadinada baktim super bişeydi… O hafta sonu en az 10 kere sikistik sonucta o köpek doymaz insan gibi bende sexi yeni tanımış bi kizim ve azginim. hayatimda hic bir erkek rex gibi sikemedi beni en cok zevki ondan aldim ve 2 yil boyunca devam ettirdik taki rex ölene kadar. Ama onu cok ariyorum bu tarz hikayesi olan varsa bana yazsin yada kopegine siktircekler cok ozledim çünkü köpek tarafindan sikilmeyi..İsim : Aylin
252 notes · View notes
1970-dodge-charger · 3 years
Text
Hocam Sayesinde...
Lise 1… Matematik zayıf, özel ders almam gerektiğine karar verilmiş. Sevmiyorum matematiği, ama yapacak bir şey yok. Okul yetmezmiş gibi bir de eve özel öğretmen gelecek.
İlk ders geldi. Orta yaşlı (tabi benim iki katım yaşında), tipik okul hocalarına benzemeyen yakışıklı bi herif… İlk gün konuşmayla, tanışmayla geçti, anneyle beraber falan… Sonraki ders benim odaya kapandık. Kitaplar, formüller, işlemler… Üüffff… Berbat sıkıcı, nalet…
Bu arada fark ettim ki, bizim yakışıklının gözü benim tomurcuklanmış memelere kayıyor ikide bir… İlk gördüm, “acaba” dedim. İkinci gördüm “belki” dedim, üçüncüde karar verdim “sapık bu herif"…
Benim de kendi vücudumu tanıdığım yıllar… Memelerimin kabarması, götümün başımın yuvarlaklarının artması, kadın tipine girmem hoşuma gidiyor.
Annemin seksi çamaşırlarını giyip makyaj yapıp aynada kendimi izliyorum yalnız olduğumda… Lolita dedikleri bi afet var aynada… Etli dudaklar, kabarık dalgalı saçlar, pembe uçlu yumruk gibi memeler, kabarık tüylenmeye başlamış kuku, uzun ve düzgün bacaklar…
E, canım da sıkılıyor zaten… Adamın bakıp durması, ben kitabın üstüne eğildikçe gözleri parlaması, yüzüne bakınca gözünü kaçırması, bir eli kalemle not alırken, diğerinin hep aşağıda, masanın altında olması… Hoşuma gitmeye başladı.
Etek boyunu kısalttım gitgide… Makyajı abartmaya başladım. Annemin baştan çıkarıcı, kadınsı parfümlerinden kokular… Üzerimde hatlarımı daha bir göze batırıcı giysiler… Mini etekler, bacaklarımı ortaya çıkaran…
Annem rahat çalışmamız için bizi yalnız bırakıyor odada… Sonraları sıkılıp gitmeye, biz evde de yalnız kalmaya başladık. Sıkılmamam için arada mola veriyor, havadan sudan bahsediyor, bir şeyler içiyoruz.
Sıkılmıyorum tabi, rahatlıyorum. Nasıl sıkılayım, öyle eğleniyorum ki… Adamın gözü sürekli benim üstümde… Ağzı açık ayran budalası gibi gözünü ayırmıyor benden, güya çaktırmadan…
Ben de güya farkında olmadan oramı buramı açıveriyorum adamı öldürürcesine… Dikkatsiz (!) oturmalar… Annemin transparan, pembeli, cicişli külotlarla frikikler… Bacaklarım sürekli meydanda…
Üzerimde ya ip askılı bluzlar, ya düğmeleri sütyene kadar açık incecik kumaştan gömlekler… Açık olmasa bile ince kumaştan sütyenimin bütün dantel detayları görünüyor.
Odamda boy aynam var. Çaktırmadan onun bana nasıl sikecek gibi baktığını görebiliyorum. O baktıkça ben zevkten bayılıyorum. Nasıl bayılmam… Yeni yetme ergen bir lolita olarak koskoca öğretmeni, bir erkeği kendime baktırıyorum… O kadar güzelim, o kadar seksiyim ki…
Koltuklarımın yanında başka şeylerim de kabarıyor bu arada… Vücudumda bir takım değişiklikler… O baktıkça ben sapıtıyorum, açılıyorum.
Bu arada hocamın dili de açılmaya başladı. Bana iltifatlar, canım’lar, güzelim’ler, yanağıma, saçıma dokunmalar, derste bacak, kol temasları…
Matematikten başka şeylerden, kızlardan, oğlanlardan sohbetler gelişmeye başladı molalarda…Neyse, uzatmayayım…
O gün…
Yine süresi iyice artmaya başlayan ders aralarından birindeyiz. Annem yine evde yok. Salona geçip soğuk kola içiyoruz, sohbet ediyoruz. Üçlü koltuktayız… Hocamın yine her zamanki gibi gözü bende, vücudumda… Ben konuşurken ağzımın içine düşecek gibi, dudaklarımı yiyecek gibi gözünü dikiyor.
O baktıkça ben abartıyorum, ara ara dilimle ıslattığım dudaklarımı yuvarlaya yuvarlaya, bebeğimsi konuşuyorum iyice… Bacak bacak üstüne atmışım, mini etek sıyrılmış…
Ben muhabbet nasıl oraya geldiyse(!) okulda, oğlanların yaptıklarını anlatıyorum, işte “yaramazlar, rahatsız ediyorlar, yere silgi düşürüp bacaklarıma bakıyorlar” falan, şikayet ediyorum…
Hocam ilgiyle, gözünü benden ayırmadan beni dinliyor, sorularıyla olayı iyice detaylandırıyor, nasıl bakmış, nereme bakmış, ayağımda külot var mıymış…
- “Normal ama,” deyiverdi ben anlattıktan sonra…
- “Neden hocam?” dedim. “Ben bir şey yapmadım, benim suçum yok ki…”
- “E, erkek milleti böyledir yavrum” dedi. “Yaşları büyük de olsa, küçük de olsa güzel kızlara hep yaparlar böyle şeyler… Sen de maşallah çok güzelsin, sana tabi yaparlar. Hele böyle minicik eteklerle okula gidersen… Çocuklar da yakından bakmak isterler.”
- “Aman hocam” dedim utanır gibi yaparak… “Ben güzel değilim ki… Benden güzel kızlar var okulda…”
- “Öyle deme Gülüm… Güzelim. Güzelsin. Sendeki hava kimsede yok.”
- “Yaa, ne havası hocam? Değilim işte…” dedim dudaklarımı büze büze…
- “Canım benim, inan bana sendeki güzellik, seksilik o kızların hiçbirinde yok, onun için oğlanlar seninle uğraşıyorlar. Ben de o yaşta olsam seninle uğraşırdım.”
- “Yapmayın hocam” dedim yine, “Nerem güzel benim?”
Yanyana oturuyoruz koltukta… Elini uzattı, saçımı okşadı,
- “Saçların güzel” dedi.
Ben bekledim. Tepki vermedim. İşaret parmağını burnuma dokundurdu,
- “Burnun minicik, güzel…” dedi. Parmak aşağıya indi, tüy gibi dudaklarımı okşayıp
- “Dudakların harika, tazecik, çilek gibi…” dedi.
Bakışları düğmeleri açık gömleğimin sımsıkı sardığı, üst kısmını açıkta bıraktığı memelerimde dolaştı bana göstere göstere… Ama oraya dokunmadan aşağıya indi. Parmaklarının ucuyla mini eteğimin başladığı yerden dizlerime kadar okşadı bacaklarımı…
- “Hele bacakların…”
Sesi boğuk boğuktu bunu söylerken… Ben de heyecanlandım, ne yapacağını bekliyorum. Eli tekrar geri gelmeye, bu kez avucuyla okşayarak yukarı çıkmaya başladı. Yavaş yavaş…
Eteğimin baldırlarımın yarısına kadar olan hizasına geldi, eteği sıyırıp ilerlemeye devam etmek isteyince elimi hemen üstüne koydum,
- “Hocamm…” dedim…
Ben de heyecanlanmıştım onunla beraber… Babamın yaşında koca bir erkek beni beğeniyor, hayranlıkla, heyecanla bacaklarımı okşuyordu. İçimde acayip şeyler olmaya başlamıştı. Fırtına çıkmıştı sanki… Başım dönüyordu.
- “Şşş…” dedi fısıltıyla… “Bebeğim… İtiraz etme… Çok güzelsin sen… Güzelliğinin farkında değilsin… Erkekleri bitirirsin sen… Kızma okuldaki çocuklara güzelim benim…” diye devam etti.
İtiraz edemiyordum ki… Şaşkındım… Yaprak gibi titriyordum. Yaptıkları hoşuma gidiyordu, zevk alıyordum. O da bunun farkındaydı zaten… Kendimi arkaya bıraktım, koltuğa yaslandım. Sımsıkı tutuyordum elini, ileri gitmemesi için… Eli orada, bacağımda kaldı, ilerlemedi, ama çekmedi de…
Bu kez sol eli koltuğun arkalığından yaklaşmış, saçlarımın altından boynumu okşamaya başlamıştı. Parmakları saçlarımın arasında, kulağımda, boynumda dolaşıyor, kulak mememi parmaklarının arasına alıp ovalıyordu.
Yanıma yaklaştı iyice… Sol kolunu boynuma doladı… Başını iyice yaklaştırdı bana… Derin bir nefes aldı burnundan…
- “Ohhhh…” diye inledi… “Hele kokun… Adamı bitirirsin sen… Her şeyinle bitirirsin…”
Kıpırdayamıyor, hareket edemiyordum şaşkınlıktan… Oyun diye başladığım şey nereye gitmeye başlamıştı böyle… İçimdeki fırtına büyüyordu gitgide… Nefes alışlarım artmaya başlamış, yanaklarımın kıpkırmızı olduğunu hissediyordum…
Eğildi, dudaklarını heyecandan titreyen, yarı açık dudaklarımın üzerine koydu. Şaşkın gibiydim. Dudaklarımı öpmeye, emmeye başladı. Arada dilinin ucuyla gezindiğini hissettikçe titriyordum. Güzel bir şeydi bu… Sevişmek…
Bacağımdaki eli kıpırdadı sonra… İlerledi… Mini eteğimin altına girdi yavaşça… İlerledi… Tüylerim diken dikendi… Kasıklarıma bir alev topu yürüyordu sanki… Bacağımın iç tarafını okşaya okşaya küloduma kadar geldi eli… Kasılıverdim… Bacaklarım kilitlendi…
- “Şşşş…” dedi yine yatıştırmak için… Dili dudaklarımı zorluyor, açılmasını istercesine dolaşıyordu dudaklarımda… Araladım ben de… Dili ağzımın içine girdi… Dilimi okşuyordu diliyle…
Zevk… Zevk… Zevk…
Kendimi bırakıverdim… Bacaklarım aralandı… Eli külodumun üstünden kukumu okşamaya başlamıştı şimdi. Offf… Parmaklarının baskısı bitiriyordu beni… İçimden çağlayanlar boşalıyordu sanki…
Sonra…
Sonra kalın parmaklarını o gün giydiğim annemin minicik şeffaf siyah külodunun yanından içeriye soktu. Sıcak parmakları yeni tüylenmiş amıma değiyor, okşuyor, bastırıyordu… Şimşekler çakıyordu beynimin içinde…
Dudaklarımı somuran dudaklarından kurtarıp nefes almaya çalıştım. Sanki denizin dibinden çıkmışım, oksijensiz kalmışım gibi ağzım açık, göğsüm inip kalkıyordu.
Nasıl bir şey bu, nasıl anlatılmaz bir zevk, o yakan duygular, her tarafımı kasıp kavuran ateş… Elim hala elinin üstünde, parmakları durmadan kıpırdıyor kasıklarımda, amımın üstünde…Zevkten ıslanmışım. Elini çekip kaldırdı, parmaklarını gösterdi bana… Islaktı, parlıyorlardı. Parmağını ağzına götürüp yaladı. Burnuna götürüp kokladı…
- “Ohhh… Bebeğim…” diye inledi… “Çiçek gibi kokuyorsun… Tadın çilek gibi… Yavrum benim..” diye fısıldadı.
Ben koltuğa pelte gibi yayılmış, kıpırdayamıyordum. Elini gömleğimin düğmelerime götürüp tek tek açmaya başladı. Dakikalar sürdü açması sanki…
Striptiz yapar gibiydim önünde… Her düğmede açılan yerimi içine sindirir gibiydi. Eğilip öpüyordu açtığı her yeri… Çıkarmadı gömleğimi… Eğilip sütyenimin üstünden memelerimi avuçladı önce…
- “Ovvvv…” diye kıvrandım.Yine şimşek çakmıştı beynimde… Hele eğilip sütyenimi indirdiğinde, kabarmış meme ucuma dudaklarını dokundurduğunda… Bittim… Eriyordum zevkten… Dilinin ucuyla meme uçlarımda dolaşıyor, okşuyordu.
Dudaklarıyla kavrayıp emmeye başlayınca zıpladım… O ana kadar hareketsiz, tepkisiz iken, saçlarından tutup kavradım. Durdurmak istiyordum onu… Öyle zevk alıyordum ki, adeta acı çekiyordum, saçlarını çekiştirip memelerimden uzaklaştırmak istiyordum çaresizce… Ama saçlarını karıştırıp okşamaktan başka bir şey yapamıyordum.
Köpek herif… Ustaca yapıyordu yapacağını… Benim gibi körpe, hiç bir şey görmemiş bir lolitanın üzerinde bütün tecrübelerini konuşturuyordu.
Daha memelerimi okşayıp öperken ilk orgazmımı yaşadım. Fırtına büyümüş, büyümüş, kasırgaya dönmüştü… Kasılıyordum… Kıvranıyordum… Ahhh.lar, Oohhh.lar dudaklarımın arasından fırlıyordu. Bırakmadı, öpmeye emmeye devam etti.
Önümde diz çökmüştü şimdi… Ben de doğrulmuş, memelerimi dudaklarından ayrılmaması için kendimi öne vermiştim. Ellerini yine eteğimin altına soktu. Okşaya okşaya külodun yanlarına geldi.
Çıkarmaya çalıştı, kalçamı kaldırıp yardım ettim. Yavaşça sıyırıp altı külodumu, bacaklarımdan aşağıya, ayaklarıma indirdi. Elimi apış arama götürüp kapatmaya çalıştım, engel oldu. Memelerimdeki dudaklarıyla, başıyla baskı yapıp beni arkaya itti, kaykıldım.
Eteğimi kaldırdı. Kabarmış amım gözünün önündeydi. İlk defa yabancı bir erkek görüyordu amımı… Bacaklarım bitişikti. Dizlerimden tutup ayırdı… Ayırdı…
Çiçek gibi önünde açılmıştım şimdi… El, göz değmemiş, bakire amımı gözleriyle yiyordu sanki… Sonra eğilip gerçekten yemeye başladı.
Sarsıldım… Bittim… Dudaklarını kukumda hissetmek, o sıcaklık, dilinin ıslaklığı öldürüyordu beni…
İkinci orgazmımı o sırada yaşadım… Başımı sağa sola atıyor, kıvranıyordum deli gibi… Ellerim saçlarının arasındaydı, yoluyordum saçlarını… Sanki dakikalar sürdü o şehvet… O zevk…
Kendime geldim. Baktım, pantolonun fermuarını açmış, sikini çıkarmıştı. Bana bakarak sıvazlıyordu sikini… Büyük bir siki vardı… Başı kocamandı… Hele o yaşta bana dev gibi geliyordu…
İlgiyle bakıyordum parmaklarının arasındaki şeye… Kazara babamınkini falan görmüştüm bir anlığına… Okulda oğlanın biri malzeme odasında gösterivermişti kalkmış pipisini…
Ama bu… İlk defa bu kadar yakından, bu kadar ayrıntılı görüyordum. Gözümü alamıyordum ondan…Dizlerinin üstünde yanaştı, kalçalarımdan tutup kendine çekti, o koca sikini benim sularımla ıslanmış, parlayan amıma sürdü, irkildim,
- “Hocam…” dedim. “Yapma, ben…”
- “Biliyorum aptal kız…” dedi gülerek eğildi dudaklarımdan öptü… “Sınıftaki acemi oğlanlarla bir tutma beni… Merak etme sen… Bana güven…”
Dakikalarca sikini sürdü ıslak amıma… Fırçaladı sınıftaki oğlanların deyimiyle… Benim kuduruk amcığım da hala hızını kesmemiş, suyu bitmemişti sanki… O sikini klitorisime sürttükçe yine zevk alıyor, yine içinden su boşalıyordu…
Bir süre sonra aniden kalkıp saçlarımdan tuttu, sikinin başını ağzıma sokmaya çalıştı.
- “Ohhh… Al bebeğim… Beni ağzına alll…” diye inliyordu bir yandan da.
Ama mümkün değildi. Minicik ağzım onun yumruğum gibi başını almıyordu, zorluyordu. (Sonra sonra başardım)Ve boşaldı… İnliyordu durmadan… Spermleri durmaksızın fışkırıyor, yüzüme, ağzıma, burnuma akıyordu. Kaçmak istedim, saçlarımdan tutup kavradı, bırakmadı, ucunu ağzıma dayadı.
Ağzımın içine bile boşalıyordu. Dilimin ucuyla okşadım sikini… Spermlerinin tadına baktım. Alnımdan, yanaklarımdan akıyor, süzülüyordu spermler…Bitti sonunda… Kendini koltuğa, yanıma bıraktı… Nefes nefeseydi… Yüzü kızarmıştı. Hayatımın ilk erkeğini mutlu etmiştim. Ben de mutluydum.- “Hadi git temizle yüzünü bebeğim. Üstünü toparla. Annen gelir şimdi…” dedi.
Banyoya gidip aynaya baktım. Saçlar karışmış, dudaklar şişmiş, yanaklar kızarmış, spermler yer yer parlıyor. Yüzümü yıkayıp temizledim, gömleğimi sütyenimi düzeltip içeriye gittim. O da toparlanıp masaya oturmuştu. Elini uzattı, dizine oturttu beni… Dudağımı öpüp,
- “Güzel miydi bebeğim?” diye sordu.
- “Güzeldi hocam…” dedim çekinerek…
- “Aramızda kalacak bunlar bebeğim… Kimseye bahsetmek yok, kız arkadaşlarına bile… Kimseye… Tamam mı?”
- “Tamam hocam… Deli misin? Kimseye anlatılır mı?” dedim suç ortağıma…
- “Hadi derse dönelim, yoksa kendimi tutamam, annen geldiğinde bizi yine böyle bulacak,” dedi.
İşte… İlk seks deneyimim… Hocam sayesinde…
Bu kadar mı? Hayır… Daha neler oldu neler… Anlatırım vakit buldukça…
189 notes · View notes
1970-dodge-charger · 3 years
Text
Saat akşamın dokuzu olmuştu ve ben akşam yemeği için donattığım masada kocamı bekliyordum. Merak etmeye başlamıştım. Hiç böyle yapmazdı. Haber de vermemişti. Sonunda tam kalkıp öfkeyle masayı toplamaya karar vermiştim ki kapı açıldı. Ona bunun hesabını sormaya kararlıydım. Salonun ortasında durup içeriye girmesini bekledim.
Geldi. Kapıda durmuş bana bakıyordu. Garip bir ifade vardı bakışlarında, yüz ifadesinde, ne olduğunu çıkartamadığım… Kızgınlık, sevecenlik, sikecek gibi arzu dolu bakışlarla bakıyordu bana… Daha ben geç kalması konusunda kafamda kurduğum nutuğa başlamadan o konuştu, daha doğrusu emir verdi,
-“Soyun!”
Şaşırıp kaldım. Pek yapmazdı böyle şeyler… İlk bir kaç sene yeni evliliğin heyecanıyla geçtikten sonra rutine bağlanmıştı sevişmelerimiz… Akşam yemeği, televizyon, yatağa yatış, bir manimiz yoksa sıkı bir sevişme, sonra da uyku… Şimdiyse kravatını gevşettiği takım elbisesi üzerinde, kapıdan yeni girdiği halde, sikecek gibi bakıyordu bana…
-“Nasıl? Ne diyorsun sen? Bu saate kadar geç kal….”
Daha ben lafımı bitiremeden cümlemin ortasında iki adımda gelip sımsıkı kollarının arasına alıp dudaklarıma hoyratça yapıştı. Önündeki kabarıklığı kasıklarıma bastırıyor, pençeleriyle kalçalarımı kendine çekerek yoğuruyordu.
Üç gündür sevişmemiştik. Özlemiş olmalıydı sevişmeyi, ama bu her zamankinden farklıydı. O incitmekten korkan yumuşak okşamalar, öpüşler yoktu. Hayvan gibi saldırıyor, bıyıkları boynumda, omuzlarımda tahriş ederek, dişleyerek dolaşıyordu. O devam ettikçe benim de kanım kaynamaya başlamış, ben de aynı şekilde cevap vermeye başlamıştım. Üstümde ev hali bir askılı tişört, bir mini etek vardı sadece… Ne sütyen, ne külot…
Ellerini sütyensiz memelerime atıp tişörtün üstünden yoğurmaya başladığında kendimden geçip inlemeye başladım ağzının içinde… Meme uçlarım kabarmış, tişörtün üstünden delecek gibi görünüyorlardı zevk almaya başladığım her zamanki gibi… Durmuyordu elleri… Biraz memelerimi yoğuruyor, biraz sonra aşağıya inip eteğimin altına dalıyor, bacaklarımı mıncıklayarak ulaştığı ıslanmış amımı avuçluyor, delirtiyordu beni…
image
Bir an durdu, omuzlarımdan tutup kendinden uzaklaştırdı beni… Nefes nefese iki kızışmış hayvan gibi baktık birbirimize… İnce tişörtümün yakalarından tutup bir cayırtıyla iki yana ayırdı, parçalayıp yere attı. İri memelerim inip kalkıyordu şimdi çırılçıplak, kabarmış uçlarıyla… Gözlerini dikti onlara… Sanki az önce deli gibi saldıran o değilmişçesine okşadı biraz, sonra sertçe avuçlayıp acıdan bağırttı beni…
-“Ahhh… Yavaşş…” diye inledim öfkeyle… Dişlerinin arasından,
-“Siktir…” diye tısladı. “Zevk aldığını biliyorum orospu…” dedi. “Senin istediğin bu… Orospu gibi sikilmek istiyorsun sen… Ben de seni öyle sikicem…”
Haklıydı. Memelerimden aldığım acı hissi duyduğum zevki arttırmış, zevkle kıvranmıştım elimde olmadan… Yine sert hareketlerle kolumdan tutup yemek masasının önüne götürdü beni… Omuzlarımdan bastırıp öne eğdi, masanın boş kalan kısmına doğru domalttı… Kalçalarımı dışarı doğru çıkarıp arzudan titreyerek bekledim.
Pantolonun fermuar sesini duydum arkamda… Az sonra da taş gibi olmuş sikini ıslak amıma sürtüyordu. Zevkle titredim. Fazla bekletmedi. O hoyrat hareketlerini sürdürerek girdi içime… Bir anda dipledi…
-“Ohhhh…” diye bir inilti koptu ağzımdan… “Ne yapıyorsun? Yavaş…” diyebildim.
image
Bana aldırmadan kalçalarıma kasıklarını şaklata şaklata gidip gelmeye başladı arkamda… Amımın içinde sertliği sürtüne sürtüne girip çıkıyor, beni zevkten inletiyordu. Girip çıktıkça içimden fışkıran zevk suları bacaklarımdan akıyordu. Eliyle o suları aldığını duyumsadım. Islanmış parmakları şimdi arkamı, minik deliğimi okşuyordu.
Parmağının biri o ıslak inime girdiğinde inledim yine… Siki tüm kalınlığıyla amımda gidip gelirken, bir parmağı da arka deliğime girip çıkıyordu. Dizlerim titremeye başlamıştı. Tam inlemelerle, zevk feryatlarıyla yükselmeye başlamıştım ki amımdan çıkardı sikini…
Merakla başımı çevirip ne yaptığını görmeye çalıştım. Saçlarımdan tuttuğu gibi başımı öne çevirip masaya eğdi, alnım ekmek sepetine çarptı. Amımdan çıkardığı ıslak sikini minik deliğime bastırmaya başladı. Çırpındım,
-“Hayır… Bırak… Götüme girme… İstemiyorum… Sevmediğimi biliyorsun…”
Yanıt bile vermedi bana… Sikinin başı tokmak gibi zorluyordu arkamı… Evlendiğimizden beri bir kez yapmıştık, onda da yarım kalmıştı benim yüzümden, önden devam etmişti. Şimdiyse geri adım atacak gibi görünmüyor, sürekli zorluyordu göt deliğimi…
Sonunda üstümden uzanıp masanın üzerinden salata için koyduğum minik zeytinyağı şişesini aldı. Bir eli hala saçlarımı kavramış masaya bastırırken, diğer elindeki zeytinyağı şişesinden kalçama döktü. Kızışmış tenimde zeytinyağının soğukluğunu hissedip ürperdim.
Kalçamdan süzülüyordu yağlar, iki tepenin arasındaki vadiden aşağıya iniyordu. Şişeyi tekrar masaya bırakıp eliyle o akan yağları kalçama yaydı, minik deliğimi yağlı parmaklarıyla okşayarak bir güzel yağladı, kaygan parmaklarını içime saldı.
Yağlı kaygan parmakların bir biri, bir diğeri içime girip çıkıyordu. Büzüğümde kaygan parmaklarının teması beni yine zevkten delirtmeye başlamıştı. Deliğimin açıldığını, tepkimi ölçmek için hareketsiz kaldığı anlarda istekle açılıp kapandığını hissediyordum.
-“Hazırsın…” dedi boğuklaşan sesiyle… “Bekle, sikimi de yağlıyorum. Şimdi o güzel götünü sikicem senin…”
Sesimi çıkaramadım. Haklıydı. Hazırdım. Bekliyordum. Fazla bekletmedi, kaygan siki kapıma dayandı. İşaret parmağımı ısırıp heyecanla sikini bekledim. Zeytinyağının mucize etkisi kendini göstermiş, kaygan kaygan siki içime girmeye başlamıştı. Göt deliğimin gerildiğini, açıldığını, zorlandığını hissettim. Santim santim girdi içime… Dibine kadar soktu. Bekledi. Sonra gidip gelmeye başladı.
Acıyla, zevkle inliyordum sürekli… Ben inledikçe o da homurdanarak nasıl zevk aldığını gösteriyordu bana… Masa sallanıyor, kasıklarım masanın kenarına çarpıyordu. Sağ elimi amıma götürüp klitorisimi ovalamaya başladım. Kocam arkamda belimden tutmuş vurdurup duruyordu götüme… Çift taraflı zevk bitiriyordu beni…
Hızlandı iyice… Ben de artık dayanamaz hale gelmiştim. Son anda üstüme abanıp iki eliyle memelerimi avuçlayarak sikmeye başladı beni… Haykıra haykıra orgazm olmaya başladım. Benim çığlıklarımı duyunca kocam da içime boşalmaya, sıcak spermlerini attırmaya başladı.
image
Yarım saat sonra duşumuzu almış, masadaki yemeklerden sadece bir iki lokma atıp şarap kadehleri elimizde yatakta uzanıyorduk. Başım göğsündeydi. Ara sıra kaldırıp bir yudum şarap alıyor, tekrar göğsüne yatıyordum.
-“Neyin var senin aşkım, bugün değişiktin, her zamanki gibi sevişmedin benimle… Serttin, yırtıcıydın…”
-“Memnun değil misin yoksa?” dedi.
-“Yoo… Tam aksine… Bayıldım… Zevkten öldürdün beni… Ama ben nedenini merak ettim.”
-“Bugün öğleden sonra eski arkadaşlarla karşılaştık, yemek yedik.”
-“Eee? Bu mu yani? Yemekte iki kadeh atınca azdın mı?”
-“Hayır… Söz eskilerden açıldı. Birbirimize yaptığımız zamparalıkları anlatmaya başladık. Bilirsin işte, her zamanki erkek geyikleri… Kemal vardı, çıktığı kızı anlattı, yaşadıklarını, neler yaptıklarını anlattı, ondan azdım…” Uzanıp dudaklarından öptüm,
-“Merak ettim, neymiş seni azdıran konuyu… Hadi bana da anlatsana… Neler yapmış?” Aklıma benim evlenmeden önce eski çıktığım çocuk gelmişti, onun da adı Kemal’di.
image
-“Bu Kemal, mahalleden bir kızla çıkmaya başlamışlar. Baş örtülü falan ama bir hayli azgınmış kız… Gençlik işte, ikisinin de kanı kaynıyor. Parklarda öpüşmeler, elleşmeler, sevişmeler… İyice dumanları tütmeye başlamış.
Bir gün kızı alıp sinemaya götürmüş. Gündüz vakti, kimseler yok, en ön sırada birkaç kişi, aralarda bir iki delikanlı… Bizimkiler en arkaya geçmişler. Işıklar sönünce oynayan filme aldırmadan birbirlerini okşamaya, öpüşmeye başlamışlar. Kızın üstünde pardesü varmış, başında örtü… Zevk aldıkça kız yayılmış, Kemal gömleğinin düğmelerini açmış beline kadar… İçinde sütyen yok azgının… Onsekiz yaşında daha… Ellenmemiş, koklanmamış, dipdiri… Yoğurup durmuş, eğilip taş gibi iri memelerini emmiş, eme eme morartmış kızın memelerini…
Eteğin altından bacaklarını okşamış, yukarılara kadar çıkmış, külodun üstünden amını mıncıklamaya başlamış. Kız kıpır kıpır, canı istiyor, koltukta kıvranıp duruyor zevkten… Sessizce, derinden inliyor. Sonunda kalçalarını kıvıra kıvıra Kemal’e yardımcı olmuş, külodunu çıkartmış. Kemal de dayanamamış, koltuktan aşağıya kayıp kızın önüne kapanmış. Bacaklarını aralayıp amını yalamaya, klitorisini emmeye başlamış. Kızın elleri saçlarının arasında, ses çıkarmadan inliyor, saçlarını çekiştirip duruyormuş.
Meğer, bunlar arka sırada sessizce bir güzel sevişip dururken, ön sıradan biri bunları fark edip kalkmış, sessizce yanlarına kadar gelmiş. Kız başını arkaya yatırmış, amını yalayan dilin zevkine bırakmış kendini… Bir ara nasıl olduysa başını kaldırıp baktığında kendilerini seyreden adamı görmüş. Eli sikinde izliyor. Kızın baktığını görünce bir ön sıraya oturmuş, onun da filmle ilgisi yok, dönüp dönüp bakıyor.
Kemal’in o sırada adamdan haberi yok, am yalamaya devam ediyor. Kız bir yandan zevkten kıvranıyor, bir yandan rezalet çıkmasın diye adamın seyretmesine bir şey diyemiyor. Kemal’in avuçları kızın memelerinde bir yandan… O memelerini yoğurdukça adam çıplak memelerini, bacaklarını, her yerini görüyormuş.
image
Sonunda Kemal yalamayı bırakıp doğrulmuş, koltuğa oturmuş. Sikini çıkarmış, baston gibi pantolonun önünde sıvazlayıp duruyor. Fısıltıyla yalvarmış kıza,
-“Ne olur sevgilim, dayanamıyorum. Bunu içine al…”
-“Bakire olduğumu biliyorsun Kemal…” demiş kız. “Ancak oynaşabiliriz, her zamanki gibi…”
-“O zaman arkadan ver. Dayanamıyorum artık… Sikmem lazım seni, anla beni… Sen de zevk alıyorsun işte, kabul et…” diye diye yumuşatmış kızı… Kız çekine çekine öndeki adama bakmış, film seyrediyor, onlarla ilgilenmiyor, razı olmuş,
-“Peki tamam…” demiş. “Ben de istiyorum, hem de çok istiyorum…”
Koltuğundan kalkmış. Eteğini, pardüsesinin eteğini kaldırmış. Kemal de kız kalkıp önüne dikilene kadar sikini bir güzel tükürükleyip ıslatmış. Kız yüzü perdeye, sırtı Kemal’e dönük, yavaş yavaş kucağına, taş gibi sikinin üstüne oturmuş. Dibine kadar girince bir süre beklemiş, canının acısı geçince hafif hafif oturup kalkmaya başlamış.
image
Zevkten kapadığı gözlerini açınca bir de bakmış, ön sıradaki adam dönmüş, onu izliyor. Kemal’in arkadan sarılıp mıncıkladığı memeleri, kasılıp duran karnı, hafif uzamaya başlayan amının kılları bile meydanda, adamın görüş açısında.. Adam da gözleri parlaya parlaya bu güzel manzarayı seyrediyor, sikini çıkarmış o da okşuyor seyrederken…
Kız ne oluyor, önüne bak gibisinden işaret yapmış, adam da parmaklarını bitiştirip “çok güzel” işaretiyle cevap vermiş. Çekinmeden seyrediyormuş onları… Kemal kızın arkasında kalmış, zevkten kendinden geçmiş zaten, bir şey görecek hali yok. Kız sesini çıkarmaya kalksa kendisi yarı çıplak, yarağın üstüne oturmuş, inip kalkıyor. Hem rezalet çıkacak, hem Kemal kızıp olay çıkaracak.
Çaresiz devam etmek zorunda kalmış. Adam onların sikişmesni izlerken oturup kalkmaya devam etmiş. Kemal’in elleri kızın belinden tutmuş indirip kaldırırken adam da çaktırmadan elini uzatıp kızın memelerini okşuyormuş. Kız çaresiz bu davetsiz misafirin okşamalarına ses çıkaramayınca cüretini arttırmış adam…
Memelerini okşayan eller aşağılara inmiş, kasılıp duran karnını, kasıklarındaki tüyleri okşamış. Klitorisinin üstünde parmaklarını dolaştırmış. Kız kendinden geçiyormuş artık zevkten… Arka deliğinde Kemal’in taş gibi siki, önünde amını okşayan hiç tanımadığı bir yabancının zevkten kıvrandıran parmakları…
image
O parmaklar klitorisini okşamayı bırakıp am dudaklarında dolaşmaya, içine girmeye çalışmaya başlayınca eliyle adamın elini tutup çekmiş, terslemiş. Başını iki yana sallayıp
-“Bakireyim aptal…” diye terslemiş fısıltıyla… Adam hafif doğrulup sikini göstermiş ona… O da taş gibiymiş, yirmi santimden fazla, upuzun bir şeymiş elindeki sik… Sinemanın loş film ışığında bembeyaz parlıyormuş.
Elleriyle, dudak hareketleriyle bir güzel anlatmış ki, o da sikmek istiyor. Yoksa seslenip rezalet çıkaracakmış. İkisini de rezil edecekmiş herkese… Kız bakmış, adam ciddi, dediğini yapan cinsten… Çaresiz, başını yarım çevirip hareketlerini iyice hızlandırmış olan sevgilisine fısıldamış, durumu anlatmış,
-“Aşkım, önümüzdeki adam bizi, seviştiğimizi görmüş, o da istiyor. Yoksa bağırıp rezalet çıkaracak. Ne yapayım?”
Kemal bir şey diyememiş, boşalmak üzere, kıpırdayacak hali yok, kendinden geçmiş çocuk… Adam ön sıradan kalkıp yanlarına gelmiş, merakla bekliyor,
-”Ne istersen öyle yapalım aşkım, istiyorsan ona da ver.. Yeter ki rezil olmayalım. Ben çok kötüyüm. Geliyorum…” diyebilmiş.
-“Sahiden mi? Ona da vereyim mi? Senin yanında?” diye sormuş kız… Kemal cevap bile verememiş, o anda boşalmaya başlamış kızın götüne… Boşalırken dişlerinin arasından,
-“Ver, ver… Ona da ver…” diye tıslıyormuş.
Kız Kemal’in kucağında, gözleri zevkten kısılmış, oğlan içine boşalırken elini yana atmış. Adamın sikini yakalayıp okşamaya başlamış. Orgazmın şehvetiyle Kemal’in siki göt deliğinde küçülürken, adamın sikini büyütmüş, kocaman yapmış. Sevgilisinin kucağından yana eğilip adamın sikini bir güzel ağzına almış, yalaya yalaya ıslatmış. Kemal’inkinden daha büyükmüş adamın siki…
image
Adam saçını tutup kaldırmış, kucağına çekmiş. Az önce içine boşalan spermlerden iyice kayganlaşan sikin üstüne oturmaya başlamış bu kez… Adam sikinin üstünde hoplatırken bir yandan memelerini avuçlayıp sıkıyormuş kürek gibi elleriyle… Sonra da tutup önden amını okşamış. O amını okşarken Kemal de eğilip memelerini öpmüş, yalamış. Kız iki erkeğin arasında kıvrana kıvrana orgazm olurken, bu kez yabancının dölleri fışkırmaya başlamış içine…
Sonunda film bitmeden onlar bitmişler. Utanç içinde külodunu alıp götünden akan dölleri silmiş, temizlemiş kız.. Sonra da külodunu adamın kucağına bırakıp kaçarcasına çıkmışlar sinemadan…
İşte böyle karıcım…
Kemal içki sofrasında hepimize böyle uzun uzun anlatınca ben de azdım, sana onun için saldırdım. Bizimki bir süre daha o kızla sevişmiş, evlenmeye niyetliymiş, ama askere gidince kız başkasıyla evlenmiş. Tadı damağında kalmış.
Öyle güzel, öyle taş gibi kızmış ki… Her detayını anlattı kızın… Neler yaptıklarını, nerelerde seviştiklerini… Hatta sağ kalçasında bir yara izi olduğunu bile söyledi… Ben de bunu duyunca merak ettim, sıkıştırdım, mahallesini, kızın ismini öğrendim…”
Buz kesilmiştim kocam anlatmasının sonuna geldiğinde… Başlarken güzel bir seks macerası dinlemenin hevesiyle neşe içinde ve merakla dinliyordum. Ama Kemal’in adını duyunca, hele sinema macerası başladığında tanıdık gelmeye başlayan ve hatıralarımı canlandıran sahneler artık hikaye olmaktan çıkmıştı.
Kocamın anlattığı azgın, sikişken kız benden başkası değildi. O isimsiz kız, sevgilisine, sevgilisinin yanında tanımadığı bir yabancıya kendini götünden siktiren kız bendim. Kulaklarıma inanamıyordum. Şu koca şehirde bunca sevişen, kaçamak yapan, sikişen insan varken, kocam benim hikayemi bana anlatıyordu. Böyle bir tesadüf artık inanılmaz ötesiydi.
Bir şey söylemeye korkuyordum. Belki… Belki böyle kalırdı her şey… Eski bir gönül macerası, gençliğin verdiği ateşle yaşanan seks hikayesi gizlendiği yerde, geçmişin sisleri arasında kalırdı. Fakat sona doğru kinayeli çıkmaya başlayan sesiyle kalçamdaki yara izinden bahsedince kocam, anladım ki, kaçışım yok. Biliyordu.
-“Sormayacak mısın kızın adını aşkım?” dedi.
Cevap veremedim. Sustum. Başım kocamın çıplak göğsünde, yüzüne bakamıyordum. Çenemden tutup yüzümü kendine çevirdi. Gözlerimde yaşlar vardı, gözlerimi kaçırmaya çalışıyordum kocamdan…
-“Kızın adı Gül imiş…” dedi gözleri gözlerimde… “Gül…”
Yaşlar yanaklarımdan akmaya başladı.
-“Oradaki herkesin içinde ballandıra ballandıra seni nasıl siktiğini anlattı Kemal… Hem kendisinin, hem de kendi yanında yabancı birine nasıl siktirdiğini… Ama seninle evlendiğimi bilmiyordu. Bilmeden bana boynuz taktığından haberi yoktu. Öyle anlattı ki, herkesin siki kalktı senin yaptıklarını duyunca… Benim de… Neden ağlıyorsun Gül?”
-“Çok utanıyorum kocacım… Yüzüne bakamıyorum. Ne yapacaksın şimdi?” diyebildim gözyaşlarımın arasında… Güldü…
-“Deli… Bırak ağlamayı… Kemal anlattıkça öyle zevk aldım ki… Hele anlattığı kızın sen olduğunu duyunca zevkim daha da arttı. Onlara arkadan vermişsin. Bana geldiğinde biliyorum ki bakireydin. Gerisinin önemi yok aşkım. Şimdi seni daha çok seviyorum. Ama bana açıkça söyle karıcım. Sadece Kemal mi, başkaları da var mıydı?”
-“Ne yapacaksın? Beni boşayacak mısın?”
image
-“Hayır bir tanem, güzelim, baş tacı yapacağım. Ama artık seks yaşantımız daha serbest olacak. Öyle kural falan istemiyorum. Ben ne dersem, ne istersem kabul edeceksin, üstelik zevk alarak yapacaksın istediklerimi…”
Sımsıkı sarılıp dudaklarından öptüm kocamı… Memelerim göğsünde eziliyordu. Kıllı bacaklarının üstüne bir bacağımı atmıştım, açılan am dudaklarım onun kıllı tenine sürtünüyordu.
-“Seninim aşkım…” dedim. “Seni çok seviyorum, sen ne istersen onu yaparım. Benim anlayışlı kocam…”
-“Ben de seni seviyorum karıcım…”
-“Emin ol, evlendikten sonra senden başka kimseyle beraber olmadım. Seni hiç aldatmadım.” Parmağımın ucuyla alnını okşayıp gülümsedim. “Senin dediğin gibi, boynuz takmadım sana…”
-“Ben evlenmeden önce takmışım boynuzu karıcım… Hadi, şimdi söyle bakalım, başka sikenler de oldu mu seni?” Cevap vermedim önce… Tartmak ister gibi süzdüm onu… Üsteledi konuşmam için…
-“Üç dört kişi daha vardı işte…”
-“Oo, bayağı iyiymişsin, nerdeyse benim kadar hızlıymışsın. Hadi detay ver bana biraz…”
-“Bir tanesi komşu çocuktu. Bizim Kemal’le çıktığımızı öğrenmiş, bir keresinde takip edip seviştiğimizi görmüş. Şantaj yaptı, vermezsem o da mahalleye yayacaktı. Çaresiz ona da vermek zorunda kaldım. Annemlerin olmadığı bir gün eve aldım. Annemlerin yatağında seviştik…”
image
-“İyi yapmışsın vermekle aşkım, adın orospuya çıkardı yoksa mahallede…”
-“Tuhafiyeci vardı bir de… Kemal’i kendime bağlamak için fantazi, dekolte iç çamaşırları alıyordum ondan… Asılmaya başladı. İstediğimi bedava vereceğini söyledi. Tek şartı aldığım çamaşırları üstümde görmekmiş. Ben de gösterdim. Bir de o becerdi beni dükkanın arkasında… Müşteri gelmesin diye kapıyı kapattı gündüz vakti… Arkaya yatak koymuş. Orda seviştik…
O çok kötüydü. Ben o daracık yerde körpe vücuduma seksi çamaşırları, jartiyerleri giydikçe adam tahrik oluyor, bana saldırıyordu…”
Gözümün önüne geldi o yaşadığım günler, ürpererek kocamın çıplak bedenine sarıldım.
-“Sonra? Daha başka?”
-“Biri daha vardı. Kemal askere gidiverince ben yalnız, şaşkın kalmıştım. Önce sevgiyle yanaştı, teklifte bulundu, çıkmaya başladık. İkinci çıkışımızda daha ben ısınmadan zorla tecavüz etmeye kalktı. Etti de… Zorla… Arkamdan… Yırtarcasına… O gün bıraktım onu… En sonunda annenler istemeye geldi beni, ben de ne olursa olsun diye kabul edip seninle evlendim işte…”
-“İyi ki beni seçmişsin aşkım…” diyerek sımsıkı sarıldı bana…
image
Sırt üstü çevirip bacaklarımın arasına girdi. Sikini bir hamlede amıma gömdü. Çılgın gibi gidip gelmeye, pompalamaya başladı beni… Yorulunca kaldırıp yatağın kenarıında domalttı. Ayakta dururken arkamdan amıma girdi. Taş gibi sikini amıma sokup çıkarırken parmağını ıslatıp göt deliğime soktu. İkisini de içimde hareket ettiriyor, beni şehvetten kıvrandırıyor, bağırttırıyordu. O da nefes nefese gidip gelirken dişlerinin arasından homurdanıyordu.
-“Ohhh… Karıcığımın güzel götünü sikmiş Kemal ibnesi… Hem kendi sikmiş, hem başkasına siktirmiş. Ben de siktiricem seni karıcım… Yalnız götünden değil, amından da siktiricem seni… Ohhhhh….”
-“Siktir kocacım… Siktir aşkım… Götümü de, amımı da siktir… Ahhh…. Yeter ki beni bırakma… Kemal gibi yap sen de… Gözünün önünde siktir beni başkalarına… Onlarla beraber sikin beni… Hem kendin zevk al, hem de bana zevk ver… Oooohhhh…”
Söylediğim şeyler kudurttu kocamı, delirtti. Amımdan çıkarıp götüme soktu sikini… Bir öne, bir arkaya soktu… Her iki deliğimden de sikti beni kudurmuşcasına… Gidip geldi.
Ben amımın diplerine vuran sikinin verdiği zevke dayanamayıp orgazm olmaya başladığımda kocam da sımsıkı belime sarılıp boşalmaya, döllerini haykırarak içime boşaltmaya başladı.
Sonunda fırtına dinip tekrar kocamın kollarında çırılçıplak yatarken biliyordum ki, artık mazbut, ölçülü seks yaşantımız bitmişti. Bizi değişik, yeni bir yaşam tarzı bekliyordu.
526 notes · View notes
1970-dodge-charger · 3 years
Text
Mavi Deniz Hikayesi
Sicak bir temmuz ile tatil programlarimi yapmaya baslamistim.Tek basima guneye inip takilmak uzun zamandir hayalini kurdugum fantezilerimi gerceklestirmek istiyordum. Kiz kardesim Pelin ise her zamanki gibi annemlerin programina bagli olarak ne yapacagini merak ediyordu. Aklimdan onu da yanima alma fikri gecmisti ama yapmak istediklerimden dolayi yanimda olmasi pek hosuma gitmiyordu.
Kendisi aslinda son derece alimli ve guzel biriydi. Dolgun gogusleri, uzun bacaklari ile gayet dikkat cekici denebilirdi. Ben programimi yapip ta aileme soyleyince kardesim kendisini de alip alamayacagimi sordugumda dayanamayip ne yapalim hadi gel beraber gidelim dedim. Sevinci gercekten gorulmeye degerdi.
Uzun bir alis veris faslindan sonra arabaya atladigimiz gibi koyulduk yola. Antalya’ya geldigimizde yolun vermis oldugu yorgunlugumuzu atmak icin hemen duslarimizi alip bir seyler atistirmak icin restaurant’a indik. Etraf civil civil ve cogu turist olmak uzere bayagi genc insan vardi. oteli tanimak maksadi ile yok plajiydi, havuzuydu, saunasiydi derken kayda deger bir vakit harcamistik.
Odaya dogru yururken “Bak Pelin tek sen evde kalma diye seni yanima aldim ama oyle gorunuyor ki kismetimi engelleyeceksin” dedim. “Merak etme abi, telafi ederim dediginde” “Hadi hadi konusmada yurumene bak” diyebildim. Ne diyeyim bu sitenin sayfalarini devamli okurum ve hosuma da gidiyordu ama hicbir zaman boyle seyleri Pelin ile paylasmayi dusunmedigim gibi istememistimde. Aramizda sadece 2 yas fark olmasina ragmen onu hep kucuk goruyordum.
Sabah kalktigimiz gibi duslarimizi alip kahvaltiya indik. Her sey olagan ilerliyordu. Kahvaltida gunun programini yarken ilk hamle olarak plaji listemize aldik. Sahile geldik insanlar henuz gelmeye basladigindan kendimize kosede guzel bir yer secip havlularimizi serdik. Soyundugumuz da Pelin’in beyaz bikinisi gozumu aldi. Son derece cesur tasarimli bir bikini idi ve Pelin de son derece rahatti. Kiz bu ne dedigim zaman aman abi, rahat birak ta bende giyineyim boyle guzel seyler hem annem ile beraber aldik bana fazla soylenme annemde bundan aldi deyince iyice bir kafam karismisti.
Yaklasik bir saat suren guneslenme faslindan sonra denize girmek icin ayaklandik. Etraf kalabaliklasmis ve hava isinmisti. Esas surpriz denizde beni bekliyordu cunku kardesimin bikinisi islaninca icini gostermeye baslamis ve kimsenin kardesimin vucudu nasildir diye hayal kurmasina gerek kalmamisti. Pelin olayi fark ettiginde ise abi hadi beni gecte annem bunu ogrendiginde panikten ne yapacak acaba cok merak ettim dedi.
Artik ok yaydan cikmis hic gozlerimi alamadan kardesimi izlemeye baslamistim. Ve o ana kadar ki dusuncelerim bir anda degismis ve ona dokunmaZevce.com da kaç tane arzu varsa hemen tıkla ve gör.`, CAPTION, `Hemen Ara-Bul`);” onmouseout=”return nd();”> arzularim iyice artmisti. Sirt ustu yatarak guneslenmeye basladiktan sonra bana kremi uzatarak kendisini yaglama mi istedi. İste firsat buydu. Kremi omuz baslarindan itibaren surmeye basladigim da bikinisinin ipini cozdu ve aman abi dur leke olmasin daha uzun sure buradayim dedi.
Yagi surerken inanilmaz tahrik olmustum. Her firsatta elimi koltuk altlarina ve gogsunun yan taraflarina surtuyor , asagilara inerek kalcalarina kadar kremliyordum. Sonunda dayanamayacagimi anlayarak hemen sezlonga yuzu koyun yattim. Ucunda butun plaja rezil olmak vardi. Resmen cadir kurmustum. Uzun bir suredir duzenli iliskimin olmayisi ve yasadiklarim aklimi basimdan almis artik kardesime bir baska goz ile bakiyordum. Tekrar onun denize girip cikmasini ve o guzelim goguslerini gostermesini istiyordum.
Bir sure sonra bana donerek ne zaman yemek yiyecegimizi ve aciktigini soyledi. Hadi gidelim dedim ve sahilin kenarinda ki bufede ufak tefek bir seyler atistirmaya basladik. Etrafta ustsuzler bir hayli fazla idi. Kimisi sarkmis kimisi dik yada buyuk veya kucuk ne ararsaniz vardi. Ama takinti mi nedir ben kardesiminkileri suzmekten kendimi alamiyordum.
Kalk denize girelim dedigim zaman daha onumu yakmadim ki ben hemen denize girmem dediginde bayagi uzulmustum ama esas surprizden haberim yoktu. Sezlonga dondugumuz zaman sira bu tarafi yaglamada hadi abi deyip sirt ustu yatti. O zaman ben de “Bu ne alaka bikininin arkasi leke oluyor da onu olmayacak mi dedim.
Gulumseyerek, hem mayoma laf ettin hem de bunu diyorsun ne yayim ustsuzmu gunesleneyim dediginde kizim etrafina baksana cikarsan kim fark eder herkes acmis hem kapali olu ta ne oluyor ki bak bir suya girdin ciktin butun hepsi meydana cikti der demez dogrularak o zaman benden gunah gitti dedi ve bikinisinin ustunu indirerek gogusleri fora etti. Artik butun ihtisami ile onumde idi.
Yatti ve hadi basla o zaman dedi. Yaglamak ve ayni zamanda onumde olusan kabarikligi gizlemek benim icin cok zor oluyordu ama bu isi birakmaya hic niyetim yoktu. Elim o goguslere degdikce kendimden geciyordum ve onlari opmemekten kendimi zor ali koyuyordum. Bir ara gozlerini acti ve abi, vucudumun on tarafi sadece goguslerimden olusmuyor bacaklarima da gunes yagi sursene dedigin de kendime geldim.
Artik duracak halim kalmamisti onuda sen sur Pelin diyerek tekrar kendimi sezlonga attim. Kaskati duruyordu ve o an icimden onlara bakarak masturbasyon yamak gecti icimden ama nafile etraf felaket kalabalikti ve kardesim gorurse rezil olurum diye dusunuyordum ama birde bana yaptiklari vardi. O da rahat durmuyordu. Sanki benimle oyun oynuyor gibi idi.
Neyse, aksami yatik ve odamiza ciktik aksam yemegi hazirliklarina basladik. Dusa ilk once o girdi bende pesinden rontgene. Gercekten muhtesem bir vucudu vardi.Tisortunu cikarttigin da zaten bikinisinin ustu olmadigindan hemen gogusleri ortaya cikti. Egilip altini da cikarttiginda artik tamamen cirilciplak gozlerimin onunde idi.
Kuvete girdi ve bende kendimi kanepenin uzerine atip masturbasyona basladim. Bosalmam icin sadece saniyeler gecti. Hemen toparlanip aksam icin kiyafetlerimi cikardim. O da bu sirada dustan cikti ve bornozu ile yataga uzandi. Ben dusa giriyorum deyip banyoya kostum. İkinci kez masturbasyon yapip kendi kendime bu isin nereye gidecegini dusunmeye basladim.
Disari ciktigimda Pelin hazirlanmis ve beni bekliyordu. Ne o abi bir de kadinlar yavas hazirlanir derler iki saattir banyodasin ne oldu kumsal da kizlar seni fazla mi etkiledi dediginde yuzum ciddi kizarmisti. Hadi konusmayi birak ta yemege inelim diyip olayi gecistirdim ve odadan ciktik.Restaurant dolu oldugundan dolayi etrafi suzerek kendimize bir yer bulmaya calistik. Pelin abi bak orada bir cift yemek yiyor onlarin yanina oturalim dedi. Musade isteyip oturduk. Cift İtalyandi ve hos sohbetlerdi. Kendileri otelde kalmiyorlardi sadece yemek icin gelmislerdi.
Ev tutup etrafi da cok gezmenin enteresan oldugunu soylediler. Uzun suren yemekte dordumuzde bayagi eglendik. Giuseppe kardesimle muhabbeti ciddi ilerletmis ben de esi ile birbirimize fikralar anlati guluyorduk. Yemek sirasinda ictigimiz saraplarla iyice keyiflenmistik. Aksamin sonunda ertesi gun icin sozlesip ayrildik. Bizleri kendi evlerine davet etmislerdi. Kardesimle ben de bu teklifi kabul ettik. Ama ikiside bizim kardes oldugumuzu bilmiyorlardi.
Biz ayni hizla ickiye barda devam ettik ve son bir gayretle odamiza ciktik. Pelin’in hali kalmamisti sadece bana donu bak sana telafi ederim demistim degil mi dedi ve ufak bir buse kondurup uykuya daldi.Sabah uyandigimda, Pelin yoktu. Bende kahvaltiya ini onu beklemeye basladim yaklasik bir saat sonunda elinde iki uc paketle geldi. Alisveris yapmisti. Ne aldin diye sorunca bikini takviyesi dedi ve hadi hazirsan cikalim neredeyse gelmislerdir dedi. Ama hinzir bir gulusu vardi.
Evlerine vardigimizda gercekten mest oldum. Karsida deniz ve bahcede guzel bir havuz vardi. Maya, hadi vakit kaybetmeyelim hemen havuzun yanina cikalim diyip Pelin ile ortadan kayboldu. Giuseppe ile ben hazirlanip havuzun kenarinda biralarimizi yudumlamaya basladik. Havadan sudan konusurken bana kiskanc olup olmadigimi, esini guzel bulup bulmadigim gibi sorular sorunca biraz afalladim. Tamam Maya gayet hos biri idi ama Pelin ile ben boyle bir seyi nasil konusuruz diye dusunurken bayanlar geldi. Ve o anda ne oldugumu sasirdim. Pelin yeni tanga bikinisini giymis mayada ondan daha curetkar bir ip mayo tasiyordu.
Pelin kulagima egilip, her seyi oluruna birakalim, sonunda senin kadar benimde boyle bir tatile ihtiyacim var degince sadece sen bilirsin diyebildim. Hanimlar da biralarini alip sezlonga uzandilar. Maya bana seslenip hadi gunes kremi surmeyecekmisin bak Giuseppe kiskanc bir adam degil o da Pelin le ilgilenecek deyip beni yanina cagirdi. Mayanin vucudu da hatiri sayilir guzellikte idi. Sirtini kremlerken ilk once bikinimi coz ben guneslenirken iz kalmasini sevmem dedi. Ustunu cikarttim ve kenara koydum.
Kremleyerek asagi taraflara indim ve bikinisinin altinin iplerini cozdum. Guzel trasli ami gozlerimin onunde idi.ister istemez elim amin dudaklarina kayiyor ve got deliginin etrafinda dolastiriyordum. Gozlerim eline dondugunde gordugum sahne inanilmazdi. Pelin bu sefer ise onden baslamis mayonun ustunu atmis ve Giuseppe’ye mayosunun altini cikarttiriyordu. Kardesimin ami artik gozlerimin onunde, Giuseppe kremledikce kendinden geciyordu. O sirada Maya’a bana dogru donerek elini sortumdan iceri soktu ve zaten kazik gibi olmus aletimden tutarak sen benimle ilgilen Giuseppe Pelin’e bakiyor dedi.
Son derece tahrik olmus ve azmistim. Pelin ve Maya cirilciplak yan yana yatiyor ben ve Giuseppe onlari kremliyorduk. Daha sonra Maya beni yanina yatirdi ve simdi benim siram diyerek sortumu cikartti. Pelin kafasini cevirerek bana bakti ve iste ikimizin de fantezisi gercek oluyor diyerek dudaklarimi opmeye basladi. Maya butun vucudumu kremlemis kalkan aletimle oynuyor onu opuyor agzina aliyor ve goguslerine suruyordu. Bu sirada Pelin Giuseppe’ye siki siki sarilmis kremli vucudlarini birbirine surtuyor ve Giuseppe’nin aletinin ustunde ileri geri hareket ediyordu. Gunes tum bu guzellikleri kremin de parlamasi ile tahrik edici bir sekilde parlatiyordu.
Maya, 69 pozisyonunda benim aleti yutarcasina agzina aliyor bende buyuk bir istahla onun amini ve gotunu yaliyordum. Pelin Giuseppe’nin altinda zevk cigliklari atiyordu. Giuseppe omaladikca Pelinin gogusleri asagi yukari oynuyor ben hem aletim mayanin agzinda zevkten hemde Pelinin goruntusu ile kendimden geciyordum. Hepimiz aya kakli pozisyon degistirdik. Pelin ve Maya domalarak opusmeye basladi bende
Maya nin arkasinda kremin etkisi ve 69 sirasinda parmakladigim icin rahatlayan gotune aletimi sokup pompalamaya basladim harika bir zevkti. Bosalmaya basladigimda bir an icin menilerimin durmayacagini dusundum. Maya bana donup aletimi tekrar agzina alip yalamaya basladi. Bu sirada Pelin Giuseppe’ye ayni sekilde sakso yaparken Giuseppe’de Pelin’in goguslerine bosalmaya basladi. Hizimi alamamistim ve tekrar Maya’nin aminin icine dali pompalamaya basladigimda
Pelin geli Mayanin yuzune oturdu ve amini yalatmaya basladi. Goguslerini oksuyor ve zevk cegliklari atiyordu. Bu sirada Giuseppe bir bosluk bulu Mayanin altina geldi ve ben amindan Mayayi pompalarken oda gotune girmeye basladi. Dordumuzde bir yumak olmustuk. Giuseppe ile tassaklarimiz birbirine carpiyor , Pelin karsimda cirilciplak daha once hic dusunemeyecegim bir pozisyonda zevk cigliklari atiyordu ve ben Mayanin icinde idim.
Hepimiz teker teker bosaldiginda yigilip kaldik. Ama ben icimden gelen bir durtu ile Pelin’i de sikmek istiyordum. O da bunu anlamis olacak ki yanima gelerek kremi aldi hem kendi vucuduna hem benimkine doktu. Ustume uzanip vucudu ile bana masaj yapmaya basladi. Dudaklarimi deli gibi opuyor ve eli ile sikimi amina yerlestiriyordu. İnanamiyordum. Kardesimin icinde ve onu sikiyordum.
Maya’dan daha zevkli geliyordu. Derken Giuseppe gelip Pelinin gotune aletini yerlestirdi ve yanda Maya da eli ile kendine masturbasyon yapiyordu. Pelin cigliklar atarken bende kendimden gecmistim. Boyle bir tatil hayatim boyunca isteyip te yamayacagim bir seydi.
Daha sonra hepimiz cirilciplak havuza atlayip serinlemeye calistik. Muhtesem saatler gecirmistim. Ama bu bana yetmiyordu ve oradan ayrilirken Pelin ile baska fantezileri kurmaya baslamistim bile.
165 notes · View notes
1970-dodge-charger · 3 years
Text
Arabamız Arızalandı, Ben Sikildim…
Anlatacağım seks hikayesi geçen sene başımızdan geçti. Kocam geçen sene yıllardır hayal ettiği 4×4 bir cip aldı. Bahar mevsimine girmiştik. Havalar sıcaklamış, kışın kapalı havalarda evde, alışveriş merkezlerinde kapalı kalmanın verdiği karamsarlık yerini bir coşkuya bırakmıştı. Yeni arabanın hevesiyle bir hafta izin aldı, beni de başımın etini yiye yiye ikna etti. Arabaya atlayıp dağ bayır geze geze, plansız, programsız, kestirmelerden, dağ yollarından güneye kadar inecektik.
Yeni evliydik, ateşimiz başımızda, bahar havasının kışkırtan sıcaklığı da eklenince, dağ bayır geziyor, her fırsatta, her tenhada mola verdiğimizde yemekten önce birbirimizi yiyor, karnımızı sonra doyuruyorduk. Üzerimde sütyensiz askılı tişört,  minicik bir etek, bacaklarımda siyah, ince jartiyer çorabı… Yollarda hem tuvalet zorluğu olmasın, hem kocamla sevişeceğimiz zaman hazır olayım diye altımda külot yok…
Yol ne kadar tenhalaşsa ben o kadar muzurlaşıyorum. Zaten mini olan eteğimi kaldırıp jartiyer çorabımın dantellerini,külotsuz amımı ona gösterip kızıştırıyorum, azdırıyorum kocamı… Arabayı kullanırken kucağına kaydırdığım elimle pantolonun fermuarını indirip sertleşmiş sikini iyice kaldırıyorum okşaya okşaya… Sonra eğilip başımı kasıklarına gömüyorum, yalaya yalaya mahvediyorum.
Kamyonların yanından geçerken iyice yavaşlıyor kocam… Bir eli direksiyonda, bir eli eteğimi sıyırmış, çıplak kalçalarımı okşar vaziyette, ben sikini yalarken kamyonun şoförüne bir an seyrettiriyor, adam gözlerini faltaşı gibi açınca gaza basıp uzaklaşıyor. Şoförün tepkisini, neler yaptığını kahkahalarla anlatıyor bana… Sonunda dayanamaz hale gelince, bir ara yola, ağaç altına çekip başını eteğimin altına gömüyor, çoraplı bacaklarımı okşaya okşaya amımı dillemeye başlıyor… Sonra da ya kucağına oturtturuyor, ya da dışarıda kaputun üstünde acımasızca içime girip işimi bitiriyor…
Sevişirken kameraya çekiyor bizi… Ya da ben ona seksi pozlar veriyorum. Dans ederken, kendimi okşarken, yolun kenarında yanımızdan arabalar geçerken tişörtü bir anlığına indirip çıplak memelerimi kameraya gösterirken… Bir köy restoranında yemek yerken, etrafta insanlar varken ben eteğimi kaldırıp çıplak amımı parmaklarımla ayırırken… Öyle çılgınlıklar yapıyorduk, birbirimizi öyle tahrik ediyorduk ki…
İlk günün sonunda bir pansiyonda kaldık. Gece şömine ateşinin karşısında şarap içtik, seviştik, yatıp uyuduk. Sabah kalkıp kahvaltıdan sonra yolumuza devam ettik. Kocam cipi denemenin, öğrenmenin hevesiyle sürekli haritadan bakarak ara yollardan, arabanın gücünü sınayacak bozuk dağ yollarından seçiyordu rotamızı… Bir önceki gün yaptığımız şekilde güle eğlene yol alıyorduk. Akşama doğru her iki tarafı yaşlı çam ağaçlarıyla kaplı, yüksek bir dağın tepesine doğru kıvrıla kıvrıla yükselen daracık toprak yolu aşmaya çalışıyorduk.
Dağın zirvesini aştıktan sonra beş on kilometre ileride dağ eteğinde yer alan turistik bir kasabada kalacaktık. Fakat yol hem bozuk, hem de aşırı dikti. Cipin güçlü motorunun bile zorlandığını sesinden anlayabiliyordum.  Virajlı dağ yolunda fazla hız yapamadığımızdan vakit iyice ilerlemiş, akşam olmaya başlamıştı bile… Biz hala dağın tepesine çıkmaya çalışıyorduk.
Sonunda olan oldu. Motordan sesler gelmeye, araba teklemeye başladı. Biraz sonra da tamamen sustu. Tık yoktu. Akşamın alacası inmeye başlamış, etrafta in cin top oynuyor… Arabada yiyecek var, ama dağın tepesinde hava iyice soğuk, titremeye başladım. Motor çalışmadığından kalorifer de yok.
Tabi ilk aklımıza gelen telefonla yardım istemek oldu, fakat maalesef… Sinyal yok, ikimizin de cep telefonları çekmiyor dağ başında… Yardım isteyemiyoruz. Rüzgar kuvvetlenmeye başladı, ağaçların arasında uğultular çıkararak estikçe ben kocamın koluna sarılıyorum korkuyla… Birkaç saat önce neşeyle birbirimize saldıran, oynaşan biz değiliz sanki… Haritaya baktık, kasabaya varmamıza daha nerden baksan otuz kilometre var. Dağın başında kalakalmış durumdayız. Uzun örgü ceketimi giydim biraz sıcak tutar belki diye…
Biraz ileride ağaçların arasında aşağıya doğru inen bir patika yola ilişti gözüm, kocama gösterdim. Traktör tekerlek izleri sanırım, toprak yolun iki yanında devam edip giden çukur açmış. Daracık patika yoldan biraz aşağı indiğimizde ağaçların üzerinden yükselen bir duman gördük. Bir baca… Bir ev… Bir soba… Mutlaka birileri olmalı diye düşündük. Heyecanla, ayaklarımız çamurlu yoldaki traktör tekerleğinin çukurlarına gire çıka, tökezleye koştura yoldan aşağıya indik.
Biraz sonra taş duvar üzerinde yükselen, ağaçtan yapılmış, güzel görünümlü orman evi tipinde bir ev çıktı karşımıza… Biraz sevinç, biraz merakla kapıyı çalıp seslendik. Kapı gıcırtıyla açıldı… Hani orman ayısı derler ya, o türden bir herif duruyordu karşımızda… Öyle uzun boylu ki, kapıya vurmamak için başını öne eğmiş, kapının genişliğinde bir şey… Kalın bir sesle,
– Buyur beyim.. diye bizi bir süzdü önce… Durumu anlattı kocam, arabamızın bozulduğunu, yolda kaldığımızı…
– Bu saatte nerden bulucanız? Sabah yiğenim kasabaya incek, yardım getirir. Telefon falan çekmez burlarda… Gelin içeriye… deyip içeri buyur etti.
Gözlerini kaçırarak da olsa bana bakıyordu ayıcık… Örgü ceketimin düğmeleri açık duruyordu, askılı bluzumun meydanda bıraktığı sütyensiz memelerim ilgisini çekmişti anlaşılan… Of, erkeklerin her zamanki yılışık ilgisi… Bu dağ başında da aynı şey… Ceketin önünü örtüp manzarasını kapattım hıyarın… İçeriye girdik.
Dağ eviydi girdiğimiz ev… Televizyon, çanak anten, her yer halılarla kaplı, her yer ahşaptan… İçkinin türlü çeşidi olan tıka basa dolu bir dolap…  Yigenim dediği yakışıklıca bir genç geldi, çekinerek hoş geldiniz dedi, adamla bir şeyler konuştular,
– Benim gitmem lazım… diyerek çıktı. Kocam arkasından bakarak adama,
– Köyde tamirci varsa bir haber etseydik… dedi.
– Beyim, onun işi köyde değil. Ben size çay koyam, içiniz ısınır önce… dedi.
Çayı demledi şöminedeki odun ateşinin üstünde… Çayı beklerken sohbet etmeye başladılar. Üstü kapalı anlattı ama, anladığım kadarıyla içki imalatı, içki sigara kaçakçılığı falan bir şeyler karıştırıyorlarmış dağ başında… Adı da Kazım’mış.
– Bizim işimiz içki sigara beyim… Başka pislikler yoktur bizde… diye anlattı kocama.
Bir yandan da kaçamak bakışlarla bana bakıyordu. Uzun örgü ceketimle oturuyordum ama oturduğum yerde önü açılmış, yine askılı tişörtün dekoltesinden memelerim meydana çıkmıştı. Bacak bacak üstüne atınca da bacaklarım dizlerime kadar açılmıştı. Şöminenin sıcaklığından gevşemiştim. İstifimi bozmadım, varsın bakıversin, bu dağ başında evine aldı ya bizi… Çay demlenince birer bardak doldurdu, sıcak sıcak… Birkaç odun daha attı şömineye, dışarıya çıktı. Kocama,
– Herif ayı gibi ha… diyerek gülümsedim çayımı yudumlarken… O da güldü,
– Çayları verirken gözleri patlayacaktı memelerine, bacaklarına bakarken… Sen de az değilsin ha… Memelerini, bacaklarını yaydın kaldın adamın önünde… Böyle giderse sana kaymak ister bu herif… Azmıştır bu dağ başında buralarda…
– Ayyy hemen yazdın senaryoyu… Sıcaktan mayıştım kaldım ne yapayım… dedim gülerek, sonra ciddileştim. Kocacım, istersen hemen çıkıp kaçalım, başımıza bir şey gelmeden…  Uzanıp bacaklarımı okşadı, eli eteğimin altına kayarken,
– Saçmalama Gül… Bu gece karanlığında nereye gideceksin? Aslında tabi fena fikir değil. Aynı beraber izlediğimiz seks filmleri gibi… Adam ayı gibi, seni altına alsa, şurda bir güzel becerse… Offf… Ne güzel olurdu…
– Asıl sen saçmalama… O ayı karını sikecek, sen de izleyecek misin yani? Dedim eline vurarak… Amım ıslanmıştı  okşayan elinden, hem muhabbetin konusundan…
– O filmleri izlerken böyle konuşmuyordun ama… Filmi seyrederken o zenciler gelip beni sikse diye kıvranıyordun altımda… Al sana zenci işte… Hem boyu iki metre nerdeyse, hem esmer tenli… Ağzı, elleri kocaman, pala bıyıkları da var üstüne üstlük… Şalvarını indirse, kesin kol gibi yarağı da vardır bunun…
– Hadi, saçmalama aşkım… Beni dinle… Adamın bakışları kötü, beğenmedim. Kalkalım, arabada yatalım bu gece…
– Emin misin? Soğuktan donarız bak…
– Sikilmekten iyidir hiç olmazsa… Kalk hadi…
Kocam kalktı istemeye istemeye… İçeriye, mutfakta uğraşıp bir şeyler yapan adamın yanına gitti,
– Kazım biz kalktık. Çaya teşekkürler… diye seslendi.
-Aaa noldu beyim bi kusur mu ettik? Beraber yemek yiyelim. Hem bu soğukta gece boyunca napcanız, nerde bekliceniz ?
-Arabada kalırız. Ne yapalım, senin düzenin kendine göre, bizi yatıracak yerin yoktur falan…
– Beyim, kalın burada kıvrılır yatarız. İçeride bi oda daha var yani…
– Yok yaa.. Sağolasın, biz dediğim gibi gidelim, seni rahatsız etmeyelim… diyen kocam içeri geldi, elimi tutup kaldırdı. Kapıya döndüğümüzde ayı mutfağın kapısında elinde koca bir tüfekle dikiliyordu,
– Beyim, gusura galma… Heç sizi salmam bu gece… Oturup yemek yir, iki muhabbet eder, yatarız.
Yatarız derken gözleri döne döne benim üstümde dolaşıyordu. Adamın niyeti belli olmuştu. Bu koca adam beni sikmeden bırakmayacaktı bu gece… Yıldırım gibi gözümün önünden şimdiye kadar geçtiğimiz ve önümüzde geçeceğimiz kilometrelerce patika yollar, ıssız, insansız dağ manzarası, çekmeyen telefonlar, çalışmayan arabamız geçti. Sonra da kocama doğru sallayıp durduğu tüfeğin namlusu…
Kocam da durumu anlamış olmalı ki, çaresiz gözlerle bana baktı bir an…  Gözlerimizle anlaştık. Yapacak hiçbir şeyimiz yoktu. Bu çam yarmasına boyun eğmek ve bu geceyi hasarsız atlatmak için ne istiyorsa yerine getirmemiz gerekiyordu. Yine de yiğitliğe bok sürmemek için sanırım, önüme atılıverdi. Aslında hiç de öyle ölürüm de namusumu vermem diyecek tiplerden değildi kocam… Ödü patlardı böyle şeylerden…
– Ne demek Kazım? Bizi tehdit mi ediyorsun sen?  Kazımın fincan gözleri parladı, elini şalvarının önüne götürdü, çadır gibi olmuş şalvarın içindeki şeyi avuçladı bize göstere göstere… Tüfeğin namlusunu kocamın göğsüne tuttu,
– Yok beyim… Vaziyeti anlatıyom. Aslında anladınız da… Hadi, pabuçlarınızı çıkarın, üstünüzü de… Yalınayak kaçmaya kalkmazsınız dağın başında… Çıplak ayacıklarınız taşın üstünde on metre gidemezsiniz. Beni de üzmemiş olursunuz. Hava da buz gibi… Kaçayım deseniz donar kalırsınız… Zeten yigen dışarıda, elinde keleşle nöbette duruyor. İki adım gidemezsiniz.
Eğilip ayakkabılarımızı çıkardık uslu uslu…
– Üstünüzü de diyerek hatırlattı.
Kocam ceketini, gömleğini çıkardı. Ayağında bir pantolonu kalmış, kılsız tüysüz üst kısmı meydana çıkmıştı. Ben de uzun örgü ceketimi çıkardım korka korka… İncecik, askılı tişörtüm ve mini eteğimle kaldım ben de… Korku ve heyecandan, yaşayacağımız gecenin belirsizliğinden titriyordum, meme uçlarım kabarmış, parmak gibi tişörtün kumaşının altından görünüyorlardı. Adeta çıplakmışım gibi, ellerimle memelerimi örtmeye çalıştım. İki adımda yanıma geldi çam yarması,
– Gorkma yavru guşum… diyerek memelerimi örten elimi aşağıya indirdi kocaman kıllı eliyle tutarak… Tişörtün dekoltesinden zaten ucuna kadar görünen gerdanıma, kumaşı zorlayan iri memelerime, uçlarına baktı yalanarak… Benden zarar gelmez… Dediğimi yaparsanız yani… Hadi sofrayı kurun bakalım bize, mutfakta her şey hazır… Ben de ocağı harlayayım da, bu incecik şeyle üşümeyesin cıblak cıbıldak…
Kocaman, kürek gibi elinin içinde çocuk eli gibi kalmıştı elim… Ateş gibi yanıyordu eli, içim ürperdi. Başımı yukarıya kaldırıp simsiyah pala bıyıklarına, altındaki etli dudaklarına baktım. O pala bıyıkların bedenimde dolaşmasını istedim bir anda… Kasıklarımdan yukarı doğru bir alev dalgası yalayıp geçti bedenimi… Gözlerimi kaçırdım, kocama baktım. Gülümseyerek, anlayışla bakıyordu sanki bana… Ne düşündüğümü, içimden ne geçtiğini anlamış gibiydi.
Kazım masanın başına geçti oturdu, bize baktı görevimizi hatırlatırcasına… Mutfağa yöneldim, kocam arkamdan geldi. Sessizce adamın hazırladığı yiyecekleri, tabakları içeriye taşımaya başladık. Üstümdeki korku gitmiş, alışmaya başlamıştım. Sanki tatile gelmişiz gibi davranıyordum. Güzelce hazırladım sofrayı… İçeriye gidip gelirken evdeki gibi kalçalarımı sallaya sallaya, mini eteğimi savurta savurta yürüyordum. Kazım’ın sikici bakışları üstümde dolaştıkça hoşuma gidiyordu.
Kocam da yardım ediyordu bana… İçkileri de getirmemizi istedi Kazım. Kocama seslenip yukarıdaki raftan almasını söyledim. Uzanıp rakı ve kırmızı şarap şişesi aldı iki tane, elime tutuşturdu… Alıp gidemedim, şişeleri bırakmamıştı elinden… Yüzüne baktım… Hınzır bir gülümseme vardı yüzünde… Fısıldayarak,
– Bakıyorum dünden hazırsın karıcım… Ceylan gibi sekip duruyorsun adamın önünde… Pek korkmuş gibi bir halin yok… Ben de gülerek gözlerine baktım,
– Ne yapalım, başka çare var mı aşkım? Adam ne istiyorsa yapmak zorundayız. Dağın başındayız geceyarısında… Adamın elinde tüfek…
Önümü kocamın kasıklarına bastırdım. Mutfak bankosuna dayanmıştı, pantolonun önündeki kabarıklığı kasıklarımda hissedebiliyordum. Üstü çıplaktı. Soğuk içki şişelerini iki göğsünde gezdirince ürperdi, minik meme uçları kabarıverdi soğuk temasla… Dudaklarından öperek,
– Adamın biri beni sikmeyi çok istiyor diye canımdan olamam… Sen de istemezsin bunu değil mi? Karşı çıksak bile önce seni halleder, sonra beni istediği gibi siker bu adam… Belki ikimizi de…
Elini eteğimin altına daldırıp jartiyer çorabımın açıkta bıraktığı ve ıslanmaya başlayan amımı avuçladı. İnledim. Parmaklarını am dudaklarımın arasından geçirip ıslaklığını aldı, çıkarıp burnuna götürüp derin bir nefesle kokusunu içine çekti…
– Mmm… Anlaşılan bu gece çok sıcak olacak… Benim dişi ceylanım iyice kızışmış… Güldüm, arkamı dönüp elinden kurtuldum, içeriye giderken omzumun üzerinden,
– Aptal şey… diye cilvelendim kocama…
Oturup yemeğimizi yedik. Güzel bir et yemeği, yanına pilav hazırlamıştı Kazım, iyi bir aşçıydı adam… Erkekler rakı içti, ben şarap… Kocamın gözleri kızarmıştı iki kadeh sonra… Adamsa iyi içiyordu. Gözleri sürekli üstümdeydi. İçkilerin verdiği hararetle ortamdaki gerginlik kaybolmuştu şimdi… Gülüp konuşmaya başlamıştık. Tüfek duvara dayandığı yerde duruyordu, kimsenin baktığı yoktu. Sanki ahbabımızın evine yemeğe gelmiştik kocamla…
Rakı şişesini bitirdiler, Kazım içeriye bir şişe daha getirmek için gitti. Kocam elini masanın altından bacaklarıma attı. Okşaya okşaya yukarılara çıktı, amımı avuçlayıp sıktı. İnledim dudaklarımı ısırarak… Bacaklarımı kapatıp elini hapsettim o amımı kurcalarken…
Kazım gelirken çekti elini… Gözüme baka baka parmaklarını kokladı tekrar… Yemek  bittiğinden sofrayı toplamaya karar verdik. Eğiliyor, kalkıyor, arı gibi mutfakla oda arasında gidip geliyordum. Sonunda bitirdim, odaya geldim. Odanın bir köşesindeki şark köşesine kurulduk. Alçak bir divan, yastıklar, yerde uzun tüylü beyaz bir post… Duvarda gaz lambası yanıyor titrek, loş ışığıyla…
Biz kocamla divanda oturuyoruz, Kazım da önümüzde yerdeki postekinin üstünde… Onlar rakı içiyorlar, ben votka limon… İçkilerimizi içerken sohbet ediyoruz. Kazım’ın gözleri otururken iyice açılan mini eteğimde, durmadan anlatıyor. İçinde silah, dövüş, jandarma, hapis olan korkunç hikayeler… Ben ürperiyorum bu vahşi adamı dinlerken… Beni anlıyor gözlerime bakınca, rakısından koca bir yudum çekiyor, elinin tersiyle pala bıyıklarını silerken,
– Gorkma gulüm… Benden zarar gelmez. Napcan, burada hayat böyle işte… Dağın başında, kadınsız… Çok zor bizim hayatımız…
Gözleri bacaklarımda dolaşıyor yine… Ayaklarımı oynatıyorum. Büyülenmiş gibi ince siyah külotlu çorabın altından parlayan kırmızı ojelerimden gözünü ayıramıyor mıknatıs varmış gibi… Hoşuma gidiyor ayaklarıma sikici bakışlarla bakması… İçim kabarıyor…
Rakı kadehleri boşalınca ağır hareketlerle kalkıp içki getiriyorum, kadehlerini dolduruyorum. Kazım’ın kadehini doldururken iyice eğiliyorum, memelerimi gözünün içine dayarcasına… O da gözünü ayıramıyor zaten… Kocamınkini doldururken arkamı dönüyorum, domalır vaziyette yavaşça içkiyi kadehe akıtıyorum. Mini eteğimden jartiyer çorabımın bittiği yeri, hatta seksi kalçarımı gördüğüne emin olana kadar oyalanıyorum. Sonra tekrar ayaklarımı ona doğru uzatıp kocamın yanına uzanırcasına oturuyorum divana…
İçkinin yanına meze diye mutfaktan meyve getirip oturduğum yerde bağdaş kurarak soyuyorum, dilimliyorum, erkeklere veriyorum meyve tabaklarını… Kazım iyice terlemeye başladı, bağdaş kurmuş bacaklarımın arasına uzanacak nerdeyse… Bardağını bir dikişte kafasına dikiyor hırsla… Gülüyorum,
–  Aaa, Kazım biraz yavaş… Biraz soluk alayım, sigaramı içeyim ben de… diyerek masanın yanına gidip aldığım içkiyle kadehini tekrar dolduruyorum. Dans edercesine hareketlerle gelip tekrar yerime oturuyorum.
– Gusura bakma yenge… diyerek kalktı, duvara dayalı dolabın kapağını açtı.
Dolabın içi tıka basa kaçak sigara dolu. Her çeşit var. Bir tane light sigara alıp yanıma geldi. Paketi açıp bir tane uzattı bana, çakmağıyla yaktı. Bir nefes çekip O şeklinde yuvarladığım kırmızı rujlu dudaklarımın arasından ona doğru savurdum dumanını… Ciğerlerine kadar çekti dumanı… Başımı kocamın kucağına koyup bacaklarımı karnıma çektim. Oturduğu yerden bacaklarımı kalçalarıma kadar, olduğu gibi görebiliyordu. Farkında değilmiş gibi yapıp eteğimi çekiştirip kutumu örtmeye çalıştım.
– Ah, beyim dedi iç geçirerek… İyi ki arabanız bozulmuş. İyi ki buraya geldiniz. Sayenizde insan gördüm. Kadın gördüm. Öyle zor ki bu dağ başında kadınsızlık… Kimse bana böyle hizmet etmemişti bugüne kadar…  Çok zor… Çookk… Off… Bilemezsiniz… diyerek tekrar kadehi kafasına dikti.
Kocamın sikinin sertliğini yanağımda duyabiliyordum. Çaktırmadan elimi uzatıp sertliğini sıktım avucumda… Saçıma asıldı. Odada üç tane gaz lambası vardı. Televizyon buzdolabı için jeneratör kullanıyordu. Duvardaki televizyonu görünce,
– Kazımcım, televizyonu açsana biraz, ses olsun, müzik falan vardır, dedim.
Kalkıp açtı televizyonu… Bu dağ başında, bu abaza heriften ne beklenir ki… Tahmin etmeliydim. Daha önce kaldığı yerden açıldı televizyon. Şifreli kanallardan birinde porno film oynuyordu resmen… İki adam kadının birini beceriyorlar. Biri sikerken, diğeri kocaman sikini ağzına vermiş, kadın yediği kalın yarakla ciyak ciyak yeeesss… yeesss… fuck me… diye bağırıyor. Kazım gözlerini benden ayırmadan, sanki çok normal bir şeymiş gibi,
– İşte beyim, bizim dostumuz bunlar… Geceleri yalnız hep, bunları seyredip dururuz…
Gözümüz ekrana kilitlenmiş, iki erkeğin arasında sikilip duran kadının feryatları kulaklarımızda, soluksuz izliyoruz. Kazım ayaklarımın dibinde oturuyordu. Gözümün ucuyla onun filmle değil, benim bacaklarımla ilgilendiğini görebiliyordum. Ayaklarımı oynattım. Kırmızı ojeli tırnaklarım parladı televizyonun ışığında. Birden kocaman elleriyle ayağımı kuş gibi arasına alıp avuçladı, öpmeye başladı.
– Heyy… Ne yapıyorsun Kazım? Diye çektim ayağımı…
– Gusura bakma yenge, dayanamadım… diyerek tekrar eline aldı, öpmeye devam etti. Kocam zevahiri kurtarmak istercesine sert bir sesle,
– Kazım, ayıp oluyor ama… Ben buradayken… Kocasının yanında karısına sulanıyorsun. Ayıp değil mi yaptığın? diye diklendi. Sanki ekranda seks filmi seyreden biz değilmişiz gibi, biraz komik bir durumdu tabi… Kazım inlercesine kocama yalvardı,
– Beyim nolur gusuruma bakma… Yalnızlık zor… Kadınsızlık çok zor burada…
Yerinden hızla kalktı. Telaşlandım, eyvah, tüfeği almaya mı gidiyor acaba diye korktum. Ama yandaki odaya gitti. Geri geldiğinde elinde bir tomar para tutuyordu. Kocama uzattı,
– Beyim, nolur izin ver… Biraz kadın kokusu duyam… Öpem, koklayam… dedi.
Eşimle şaşırıp kalmıştık. Birbirimize baktık, kaldık. Tamam, bunu konuşmuştuk, anlaşmıştık, adam ne isterse yapacaktık. Tüfek hala kenarda dayalı duruyordu. İstese zorla yapabilirdi, daha kötü şeyler başımıza gelebilirdi. Bunun yerine adam bize, kocama daha doğrusu, para uzatıyordu. Tüfeğe baktığımızı görmüştü,
– Ben zorla istemiyom beyim… dedi. Gozellikle olsun. İsteye isteye olsun. Filimdeki gibi olsun… Filimdeki kadın gibi olsun…
Kocam cevap verirken az önceki sertlikten eser kalmamıştı sesinde…
– Yani Kazım… Yine de ayıp oluyor. Sen aynı durumda olsan karını başkasına para için verir miydin? diye yol yapıyordu.
– Beyim inan verirdim. Sen bilemezsin kadınsızlık nedir… Hem kötülük yok ki bunda… Biraz sevecem oksayıp öpecem sadece… Zorlamam beyim.. deyip paraları kocamın eline tutuşturdu. Kocam bana baktı, para tomarını pantolon cebine tıkıştırırken Kazım’a,
– Sen mutfağa kadar git, ben karımla konuşayım, ikna edeyim… dedi. Kazım mutlu bir şekilde odadan çıktı. Eşimle şaşkınca bakıştık.
– Az orospu değilsin. Delirttin herifi…
– Ayy ne yapayım aşkım… Adam o kadar iyi niyetli ki… Aslında hiç tipim değil ama hem hoşsohbet, hem biraz oynaşırız, fena mı olur?
– Zaten tüfek kurşunu yemekten iyidir. Ben tecavüz beklerken olanlara bak… Üstüne bir de dünyanın parasını verecek saf… Sadece öpüp koklayacakmış… diyerek güldü sessizce… Gerinerek,
– Eh, öpüp koklasın o zaman kocacım, iznin olursa… dedim. Ama işi öpüp koklamakta bırakırsa, sen işimi bitirirsin tamam mı? Bir güzel sikersin beni… Akşamdan beri azdım, kudurdum…
Biz konuşurken içeriden su sesleri geliyordu. Yıkanıyordu sanırım… On dakika sonra içeriye girdiğinde, üstünde sadece bir peştamal vardı. Önündeki kabarıklık acaip duruyor, heyecan verici görünüyordu. Yanımıza geldi, önümde diz çöktü, ayaklarımı okşayıp öpmeye başladı. Cilveli bir sesle,
– Sadece öpücen, okşayacan, kokumu çekeceksin, di mi Kazımcım? Fazla ileri gitmek yok değil mi? diye sordum işveli işveli… Kazımcık ağzı kulaklarında, zevkten dört köşe olmuş vaziyette,
– He yenge… He… Aynen dediğin gibi… Hele biraz izin ver de öpem, koklayam seni… diyerek bacaklarımı ayırdı.
Kazım koca ağzıyla bacaklarımı yalıyor, emiyor, pala bıyıkları firça gibi sürtüyor… İlk defa bıyıklı birisi ile sevişiyordum… Hem de böyle uzun, sert, pala gibi bir bıyıklıyla… Bir eli memelerime geldi, üstten okşamaya başladı. Koca avucu içinde sütyensiz memem kayboluyordu. Doğrulup dudaklarıma yaklaştı. Aç kalmış ayılar gibi dudaklarımı emip koca diliyle ağzımda dolaşıyordu. Ağzım ağzında kayboluyor, bıyıkları hoş bir gıdıklamayla boynumda dolaşıyordu… Beni zevkten ürperten bıyıklar memelerime indi…
– Kurban hele çıkar elbiseyi, rahat edek… Kokunu duyam… Tadını alam…
– Bak Kazım, sadece öpmek koklamak var tamam mı? Daha ileri gitmeyeceksin. Söz verdin… diyerek ayağa kalktım.
Tişörtün askılarını indirdim. Belime kadar sıyırdığım tişört memelerimi meydana çıkarmıştı. Onu belimde bırakıp eteğimin kopçasını açtım. Kalçalarımı oynata oynata eteğimi sıyırdım, aşağıya indirdim. Üstümde sadece bir çift jartiyer çorabı kalmıştı. Kazım önümde diz çökmüş bacaklarıma sarılıyor, elleyip öpüyordu durmadan… Artık olduğu gibi görünen, açıkta kalmış ağdalı amcığıma bakıp,
– Ohhh… Gurban… Bu ne böyle? Şekerpare gibi duruyor… deyip başladı oramı öpmeye…
Kocam divana uzanmış, uzandığı yerden sikini okşayarak bizi izliyordu. Amımın yalanmasından çok hoşlanırım. Kara kıvırcık saçlarına asılıp bir süre ayakta amımı öpüp yalamasına izin verdim. Sonra divana oturdum. O da peşimden geldi azmış erkek köpek gibi… Dudaklarımdan başlayıp göğüslerime geldi. Öpüp emiyor, uçlarını kalın dudaklarının arasına alıp çekiştiriyordu. Elleri vücudumun her noktasında dolaşıyordu. Memelerimi okşayan bıyıklar aşağıya indi, göbeğimden kasıklarıma geldi. Amımı öpüp yalıyor, dili kürek gibi içime giriyor, dudaklarını çekiyor, klitorisimi emiyordu.
Bacaklarım titremeye başladı. Tatlı tatlı geliyordum. İçimden zevk sularımın aktığını hissediyordum. O da bütün akan suyumu yalıyor, içiyordu adeta… Bacaklarımla kafasını kıstırıp kasıldım, inledim zevkle, orgazmın zevkini çıkarmaya başladım. Dakikalarca… Ayımın kürek gibi dili beni uçurmaya yetmişti.
Kendime gelince ayaklarımı gevşettim. Kölemi serbest bıraktım. Ayaklarımı önüne götürdüm tekrar… Parmak uçlarımla peştemalın düğümünü çözüp sıyırdım. Kapkara, kocaman başlı, filmlerdeki zencilerin siki gibi bir azman çıktı ortaya… O koca şeyi kaygan çoraplı iki ayağımın tabanıyla kavradım, üstünden gidip gelmeye başladım. Kazım zevkle kendini arkaya atmış, inleyip duruyordu. Ayak tabanlarımda kocaman kafasını hissediyordum.
Kocam da yan tarafta bizi izlemeye devam ediyordu. Bir baktım, elindeki kamerayı işaret ediyor. Gizlice çekim yapıyordu. Kazım’ın sikini işaret edip kendi kolunu gösterdi. Kol gibiydi evet… Daha da heyecanlandım.
Kazım belimden tutup divanın kenarına çekti beni… Bacaklarında duran peştemalı yere fırlatıp üstüme geldi. Dudaklarımı memelerimi öpüp yalıyor, bir eliyle de o koca sikini tutup ıslak am dudaklarımda sürtüp duruyordu. Alev alev yanıyordu amcığım… Kıvranarak bacaklarımı kapatmaya çalışıyordum ama ne mümkün… Koca yarak sürtündükçe bacak aramda, sanki ateş değmiş gibi tenim yanıyordu.
– Kurban… İzin ver girem içine… Nolur kurban… diye diye inliyor, üstümde gidip geliyordu.
Ben kendimi kastıkça içime girmekte zorlanıyordu. Koç başı gibi kale kapımı zorlayan koca siki boylu boyunca amımın dudakları arasında gidip geliyor, bu bile bana yetiyor, zevkten çılgına çeviriyordu. İnleyip duruyordum ayımın altında…
– Kazımmm… Ohhhh… Ohhhh… Hani sadece öpüp koklayacaktın… Tadımı alacaktın? Kokumu alacaktın? Ohhh… Sokmak yoktu… Öyle anlaşmadık mı seninle? Ohhhh… Şimdi amıma girmek istiyorsun Kazımmm… Ohhh…. Diye dudaklarım kulak memelerinde inleyip dururken, sıcak nefesimi boynunda alıp verirken biliyordum ki ben böyle davrandıkça daha da coşacak, saldıracaktı üstüme…
– Kurban biliyom, öyle dedim… Ama azıcık gireyim amına… Nolur? Bak fena oluyom… Ucundan azcık sokayım… İzin ver gadınım… diye sallanıyor, titriyordu üstümde debelenirken…
– Dur bi nefes alayım, kurban olduğum…  diye ittim üstümden kaldırdım. Dibimde diz çökmüş, oturuyordu.
– Kalk ayağa..  dedim. Oturduğum yerde, burnumun dibinde koca yarak taş gibi kalkmış, ucunda zevk suları parlıyor.
– Ohaaaa.. Kazım, bu ne böyle…?  At yarağı kadar… Yuhhh… Nasıl büyüttün bunu böyle? Bu beni parçalar beeee… diyerek aldım elime… Parmaklarım zor birleşiyordu çevresinde… Başı bir mantar şeklinde sapka gibi… Parmak gibi kabarmış kan damarları tüm çevresinde dolanıyor… Altta koç yumurtası gibi kocaman taşakları sarkıyor…
– Bunlar padişah taşağı herhalde… Altı okka taşak dedikleri bu mu oluyor Kazım?
Elimle avuçladım bir, üstüne öbür elim iki , alttaki elimi tekrar üstüne koydum üç, başının bir kısmı hala dışarda duruyordu muhteşem aletin ! Dibinden başına doğru sıvazladım. Zevk suları çoğaldı ucundaki delikte… Dilimle alıp çevresine yaydım suları…. Sonra ağzımı kocaman açıp başını emmeye başladım koca aletin… Muhteşemdi… Adam esmerdi, aleti de daha koyu bir renk, zenci yarağı gibi değil ama oldukça koyu bir rengi vardı. Başladım komple, boylu boyunca dilimi gezdirmeye, yalamaya… Aletin açıkta kalan yerlerini de elimle idare ediyorum.
– Ohhhh be… Bu nasıl bir şey Kazım? Kocaman, muhteşem bir aletin var… Yedikçe  yiyesi geliyor insanın…  dedikçe zevkten dört köşe oluyordu ağzı kulaklarında… Kocam da gizlemeyi bıraktığı kamerayı alıp yanımıza yaklaşıyor, Kazım’ın koca sikini yalarken çekim yapıyordu.
– Ohhhh… Ye kurban ye… Nasıl istiyorsan ye… Bak beyin de hoşuna gitti…  Kocam gaz lambasına bakıp,
– Işık az yaa… Görüntü iyi değil. Kazım başka ışık, lamba var mı evde?
Bu arada Kazım titremeye başlayınca ağzımı çektim koca sikinden… Hemen boşalmasını istemiyordum. Serbest kalan Kazım da kalktı, kalkık ıslak sikini sallaya sallaya gidip içerden bir seyyar lamba getirip yaktı, divana oturdu. Bana da,
– Gel gurban, biz işimize bakalım. dedi.
Önüne oturdum, kasıklarına eğilip muhteşemini tekrar ağzıma aldım. Az önceki gibi yalayıp yutuyor, ellerimle gövdesinin kalan yerlerini, taşaklarını okşayıp duruyordum. Koltuk altlarımdan tutup beni yukarıya çekti, kucağına oturttu. İçime girmek istiyordu.
Ben de artık girsin istiyordum ama ağırdan alıyor, kendimi ağırdan satmaya çalışıyordum. İçime almadan ıslak aletini am dudaklarımın arasına boylu boyunca alıp ağır hareketlerle yaylanmaya, öne arkaya gidip gelmeye başladım. O uzun aletin gövdesi boyunca klitorisimi okşuyor, zevkten delirtiyordu beni… Benimle beraber Kazım da inliyordu zevkten…
– Ohhh kurban… Eritiyon beni… Sal kendini sokam biraz kurban… Yalvarırım koyver kendini… Otur şunun üstüne…  diye elleri kalçalarımda yoğuruyor, memelerimi sırayla emiyor yutuyor, pala bıyıklarını gerdanımın her yerinde, boyunlarımda dolaştırıyordu.
-Ooohhhh… Kazımmm… Sadece elleyip öpecem dedin… Şimdi amıma sokmak istiyorsun yaramaz… Böyle anlaşmadiık ki seninle… Olmaz ki böyle… Ohhh… Mımmmm…   diye inleyip dururken kalçalarımı kazığının üstünde sallayıp duruyordum.
– Kurban bak, birazcık sokayım. Ucu giriversin amcığına… Hadi üzme beni… Dayanamıyom… Hadi…
– Bak, ucundan azcık sokacan, tamam mı? diye kalkıp sırılsıklam, alev alev yanan amcığımı kocaman olmuş aletin mantar şeklindeki kafasına dayadım.
Başı kapımı zorlaya zorlaya girdi. Kıllı ayımın boynuna sımsıkı sarılmış, titreyen dizlerimin üstünde zorlukla durabiliyordum. Zevkten geberiyordum. Kalçalarımı kavrayan kürek gibi eller sımsıkı tuttu, yavaş yavaş aşağıya indirmeye başladı beni…
Daha fazla tutamadım kendimi… Öyle tatlı bir geriyordu ki am dudaklarımı, içimi öylesine tatlı tatlı, kalın kalın dolduruyordu ki… Kendimi geriye çektim. Araya eğilip baktım, amımın suları kara yarağın etrafından süzülüyordu beyaz beyaz, parlıyordu ışıkta… Biraz inip kalktım kalın sik içimi kütür kütür yararken bacak aramda duyduğum basınçtan gelmeye başladım. Daha yarağın hepsini içime alamadan, yarısında boşalıyordum. O da
– Ohhhh… Ohhh… diye homurdanmaya başlayınca onun da boşalacağını anladım. İçimden çıkarıp önünde diz çöktüm, ağzıma aldım. Amımın suları yarağı boylu boyunca kaplamıştı, ellerimin arasında yapış yapıştı koca siki… Fışkırmaya başladı. Ağzımın içinde fişek gibi döllerini hissediyordum. Öyle çok geldi ki, nerdeyse boğulacaktım, ağzımın kenarından süzülmeye başladı fazlaları… Emmeye, elimle sıvazlamaya devam ettim. Birkaç kere daha fışkırdı, ağzım yüzüm dölleriyle doldu. Homurtularla inliyordu başını arkaya atmıştı. İnleyerek gözlerini açtı sonunda,
– Kusura kalma, çabuk geldim, seni mutlu edemedim… diyerek kalktı içeriye gitti.
Su sesi gelmeye başladı. Kendini yıkıyordu. Ben şaşırmıştım bu duruma… Erken boşaldığı için özür diliyordu. Halbuki ben de boşalmıştım onunla beraber… Ben de kalkıp banyoya gittim, elimi yüzümü yıkadım, döllerini temizledim. O da kendini kuruluyordu. Bana da havlu verdi, kurulandım. Sonra beni kucaklayıp içeriye götürdü. Divana yatırdı boylu boyunca,
– Kurban kusura bakma… Temin kaza oldu, çabuk geldim. Şimdi seni iyi ederim… diyerek yine amcığımı yalamaya başladı. Parmakları, dili yine delirtiyor, zevkten kudurtuyordu. İnliyordum altında,
– Hani sadece öpüp koklayıp bırakacaktın Kazımm? Yedin yedin bitirdin beni… Erittin… Napıyorsun böyle bana? Oramda bir şey kalmadı, yedin yuttun bitirdin erkeğim… deyince koptu gitti gene… Dizlerinin üstünde yaklaşıp bacaklarımı araladı, arama girdi. Koca sikini eliyle tutup amıma sürtmeye başladığında yine uçuyordum zevkten…
– Ahh…Ahhh.. Nasıl yemem yutmam gadınım… Öyle tatlısın ki… Fırın gibi yanıyo amcığın…  deyip sokuverdi muhteşem aletini amcığıma…
Bir anda başı giren alet amcığıma girip çıkıyor, tatlı tatlı, alıştıra alıştıra yol açıyordu kendine… Amım zonklamaya başlamıştı kalınlığı içine aldıkça… Ömrümde duymadığım kadar zevk duyuyordum yarağı kalın kalın içime girip çıktıkça… Deliriyordum.
– Oohhhh… Ahhhhh… Bitirdin beni Kazım… Koca sikin öldürdü beni… Oohhh… Bu ne güzel sikiş böyle erkeğim… Öldürdün beni yarağınla… Ohhhh… diye diye inliyordum altında…
Tüm ağırlığıyla üstüme abandıkça, o yüz kilonun üstündeki sumocu gövdesiyle altında nefessiz kalıyor, eziliyordum. Geri çekildikçe üstümdeki ağırlık kalkıyor, ben nefes alabilmek için çırpınıyordum. Kocam kamerayı hala bırakmamıştı elinden… Yanımızda, yöremizde dolanıp duruyor, o koca yarağın amıma girip çıkışını en iyi açıdan çekmeye çalışıyordu. Belki yarım saat boyunca altında inlete inlete sikti beni… Kaç defa boşaldım, bacaklarımı kaç defa beline sarıp kendime çektim bilmiyorum.
Sonunda son darbeyi vurdu, belimden tutup kendine çekti beni… Yarıya kadar girip çıkan yarağı köküne kadar amıma girdi. Ben kendimi kaybettim o anda… Koca yarak boğazıma kadar dayandı zannettim, bir an öyle hareketsiz kaldı. Yarı baygın halimde aletinin içimde zonkladığını, damarlarının attığını hissediyordum. Gerilen vajina duvarlarımın verdiği zevkle, rahmime dayanan iri başının verdiği acı birbirine karışmıştı. Ölüyorum zannettim. Gözlerimden yaş akıyordu.
-Ayy… Durrr… Hayvannn… Deldin… Yardın beni… Offff… Acıyoo… Hareket etme sakın… Yandımm… Durrr…  Ohhh… diye feryat ettim.
İçim patlamıştı sanki yeni gerdeğe girmiş gibiydim. Tüm amım zonkluyordu duvarlarıyla, tüm hücrelerimle… Koca alet, balta sapı gibi içimde… Tümüyle sarmıştım koca aleti… Bir zaman öyle kaldık. Sonra alıştı amım… Kaslarımı oynatmaya çalıştım yavaş yavaş… İçimdeki muhteşem aleti hissetmeye çalıştım. Acım da hafifledi. Zevk duygusu yayılmaya başladı tüm vücuduma… Şöminenin ateşi bir yandan, içimdeki şehvet yangını bir yandan, amımdaki aletin fırın gibi sıcaklığı diğer yandan… Terlemeye başladım.
Kollarımla boynuna sarıldım. Kalçalarımı oynattım yavaşça… Gidip gelmeye başladım aletin üstünde… Kazım da alttan girip çıkıyordu bir yandan… Girişi ayrı, çıkışı ayrı zevk veriyordu… Yara yara amımı, her  zevkten uçuyordum. Tekrar tekrar orgazm yaşıyordum çılgın bir tempoyla… Biri duyacak korkusu yoktu bu dağ başında… İçimden geldiği gibi davranıyor, bağırıyor, feryat ediyor, inliyor, kahkahalar atıyordum çılgın gibi…
İçimden çıkardı sikini… Divana oturdu. Ne istediğini anlayıp hemen tepesine tırmandım. Kucağına çıkıp bacaklarımı iyice açtım… İyice açılmış, genişlemiş amcığımı koca sikin kafasına nişanlayıp yavaşça oturmaya başladım. İçi yanıyordu, sırılsıklam olmuş, sular akıyordu amımdan… Zevkten gözlerim kaydı, feryadı kopardım,
– Ohhhh… Sok len koca ayım… Sokk… Deldin beni, parçaladın amcığımı… diye salıverdim kendimi…
Kazık gibi girdi alet içime, dibime kadar… Titreye titreye, inleye inleye zıplıyordum üstünde… Memelerimi ağzına dayadım, pala bıyıklarına sürttüm. Uçları parmak gibi kabarmış memelerimi hırsla, dişleye dişleye emiyor, beni acıdan ve zevkten bağırtıyordu hayvan… Kalçalarım kürek gibi ellerinin arasında yoğruluyordu.
Birden onca zevkin arasında, göt deliğimde bir ıslaklık hissedip ürperdim. Kocam arkamdan yanaşmış götümün deliğini yalıyordu ıslak ıslak… Bir an hareketsiz durup dilini hissetmeye çalıştım. Boylu boyunca yalıyordu deliğimi… Anlaşılan Kazım’ın koca yarağı da nasibini alıyordu dilinden, onu da yalıyordu. Konuşmuyorduk hiç… Kazım uzandığı yerden hareketsiz, bizi izliyordu. Kocam iyice yaladı deliğimi… Sonra ensemden tutup Kazım’a doğru eğdi beni, domaldım. Kayganlaşan arka deliğime dimdik olmuş yarağını kaydırıverdi, ileri geri yapıp alıştırdı götümü…. Kökleyip duruyordu.
İçimde bir milim boşluk kalmamıştı. İki yarak tarafından sikilip duruyordum. Bağırmaktan sesim kısılmıştı artık… Acaip zevk alıyordum. Delirecek gibiydim artık zevkten… Amımda kocaman, hayvan gibi yarak, götümde kocamın yarağı durmaksızın pompalıyorlardı beni aralarında…
Boşalmam uzun sürmedi… İki erkek beni aralarına almışlar, acımaksızın düzüp duruyorlardı. Bayılmak üzereydim, dayanacak halim kalmamıştı. Kocam arkamdan sikini çıkarttı ben boşaldıktan sonra, getirip ağzıma verdi. Buz gibi olmuş yarağı yalamaya başladım. Kazım da iyice hızlanmıştı amımda… Ben kocamın sikini yalarken, o alttan pompalıyordu beni…
Kazım’ın aksine kocam tümüyle kılsız bir vücuda sahipti.  Ne kasıklarında, ne bacaklarında, kalçalarında hiç kıl yok, yumurta gibiydi. Kazım kocamı böyle görünce
– Beyim, sende de hiç kıl yokmuş, dedi hayretle… Kocam siki benim ağzımda emilirken cevap yetiştirdi,
– Ne yapayım, sen neden kıllıysan, ben de ondan kılsızım… dedi. Kazım düşünceli düşünceli,
– Haklısın beyim… dedi.
Sonra kocamın kılsız kalçalarını okşamaya başladı. Ben kocamın sikini yalarken o da altımda doğrulup başını yaklaştırdı, kocamın sikini benimle beraber yalamaya başladı. Şaşkınlıkla bakakaldık kocamla… Fakat hemen ardından olayı devam ettirdik. Kocam Kazım’ın kafasını eliyle tutup ağzına sikini sokuyor, Kazım da bir yandan sikini yaladığı adamın karısının amına, yani bana alttan koca yarağını sokup çıkarıyordu.
Kocam divana uzandı. Elimden tutup kendine, üstüne çekti beni… 69 yapmaya başladık. Ben kocamın sikini yalarken o da amımı yalıyordu. Kazım arkamdan yaklaştı. Kocam amımı yalarken Kazım’ın sikini tutup bir güzel yaladı, ıslattı, içime soktu aleti… Kazım amıma girip çıkmaya başlamıştı yine… Bu kez kocam alttan klitorisimi, geri çektikçe amımdan dışarı çıkan Kazım’ın koca yarağını yalayıp duruyordu.
Yine zevk feryatları koparmaya başlamıştım. Kocam elini uzatıp bacaklarımdan süzülen am sularımda parmaklarını ıslatıp arka deliğime sürdü iyice… İçimde boşluk hissedince başımı çevirip baktım, Kazım’ın sikini tutmuş, arka deliğimde başını gezdiriyordu.
– Oha… O hayvanı götüme sokmayacaksınız di mi? İstemiyorum, sakın ha… diye hafiften naz yaptım.
Oysa kocamla evde bu pozisyon için vibratör bulunduruyorduk, alışıktım yani… Başını sokunca Kazım belimden tutup yüklenmeye başladı. Kütür kütür götüme giriyordu koca yarak… Eşim altımdan kalkmış kalçalarımı ayırıyor, kol gibi aletin içime girmesine yardım ediyordu.
– Hayvansınız siz… Hayvanlar… Götümden ne istiyorsunuz? Ohhhh… Acıyo… Sokma Kazım… Kazımım… Sokma aşkım… Götümün deliği acıyoo… Ahhhh… diye inliyordum durmadan…
Oysa alışıktım buna… Coşturmak için yapıyordum bunu… Yine de kıçıma giren devasa alet acıtıyordu gerçekten… Zevk almaya başlamıştım. Fakat hayvan gerçekten köklemeye başlayınca canım yanmaya başladı iyice… Kocam alttan klitorisimi okşamasına rağmen acı zevki bastırıyordu… Kendimi öne atıp kurtulmaya çalıştım, içimden çıkardım kocamanı, amıma dayadım.
– Yeter artık aşkım… Canım çok yandı. Hadi biraz amımı sik… Amımı yar benim… Ohhhh… diye elimle tutup amıma soktum yine… Bu kez üçümüz beraber boşaldık. Olduğumuz yerde serilip yattık. Amım götüm sızlıyordu. Sikilmekten yorgun düşmüştüm. Başımı kaldırıp baktım, amımın dudakları kabarmış, dışarı taşmıştı. Kolumu kaldıracak halim yoktu, ayı pestilimi çıkarmıştı benim… Birer sigara yaktık.
– Offf… Kazım, öldürdün beni… dedim. En son ne zaman kadın siktin sen?
– İki sene oldu heralde gurban…
– Peki, yeğenin?
– Yeğen dediğime bakma işte, beraber kaçak işi yapıyoruz. Bu dağ başında karı koca gibi, o bana, ben ona… Ama kadının yeri başka oluyo, amı da götü de başka tad veriyo gurban… Oy amına götüne gurban olduğum… diyerek okşamaya başladı beni…
Koca sikinin inmiş hali bile kocamın kalkmışından daha iri duruyordu bacaklarının arasında… Kalktık, banyoya gittik hep beraber… Ağzımızı yüzümüzü temizledik. Amıma soğuk suyu çarpınca ferahladım. Odaya geçip oturduk. Yarım saatten fazla böyle kaldık. Bir ara içimiz geçmiş. Vücudumun okşanmasıyla uyandım. Kazım çıplak vücudumu okşayıp yalıyor, kocam kenarda horlayarak uyuyordu. Baktım, karşımızda yeğen… Üstünü soyunmuş, çıplak vaziyette, bize bakarak sikini okşayıp duruyor,
– Kurban, bi he desen, şu çocuğun gönlünü yapsan ha? Hadi kurban…
Çocuğa baktım. Konuşmamıza aldırmadan sikini sıvazlıyor, 31 çekiyordu bana baka baka… Acıdım. Ha bir eksik, ha bir fazla, ne zararı vardı ki…Gülerek bacaklarımı aralayıp oğlana seslendim,
– Gel bakalım çömez… Senin de gönlünü yapayım bari…
Sevinerek geldi yanıma… Siki kocamınki kadar vardı. Başını apış arama daldırdı, acemice amımı yaladı bir süre… Acemi de olsa ıslak dil işte, yine azdırmayı başardı beni… Islanınca saçından tutup kendime çektim, bacaklarımın arasına yerleşti, sikini gömdü amıma… Birkaç kez gidip gelmesi yetti,
– Geliyom… diye inledi…
– Sakın içime boşalma… diyerek kendimi çektim, sikini çıkarıp ağzıma verdi, püskürtmeye başladı.
Ben yarım kalmıştım. Kazım’a baktım, anında anladı… Oğlanın boşalttığı boşluğu o doldurdu hemen, koca sikini tekrar gömdü içime, gidip gelmeye başladı… Amımın duvarlarını çatlatarak, narin gövdemi altında eze eze tekrar sikti beni… Zevkten uçurdu… Artık bitmiştim. Sıcak ve seks kokan odada hepimiz uyuyup kaldık.
Sabah neşeyle uyandık. Güzel bir kahvaltı yaptık. Kocam ben gidip arabaya bakayım diyerek yeğeni de yanına aldı, çıktı. Kazım’la yalnız kalmıştık. Bunu fırsat bilen koca ayı tekrar daldı bana… Geceden hala bütün deliklerim sızlıyordu ama hayır diyemedim. Bir süre sonra sevişmenin ortasında arabanın sesini duyduk, korna çaldı. Kocam arkasında yeğenle beraber içeriye girdiğinde Kazım beni altına almış, zevk çığlıkları attıra attıra amıma koyuyordu.
– Bakıyorum hiç vakit kaybetmiyorsunuz… diyerek bir çırpıda soyunup yanımıza geldi. Sikini ağzıma verdi.
Oğlan da çırılçıplak soyunup yanımızda bitmişti. Kazım içimden çıkıp yerini ona verdi. Oğlan genişlemiş amıma girdi, beş on dakika girip çıktıktan sonra göbeğime fışkırttı. O çıkınca Kazım tekrar gömdü koca sikini… Kocam ağzımda emdirdiği sikini gırtlağıma kadar soktu, bağıra bağıra döllerini boşalttı biraz sonra… O da çekildi. Kazım’la ikimiz kalmıştık. Boşalmamız uzun sürdü. İkimiz de bağıra bağıra orgazm olduk. Kazım boşalırken gerçekten bir ayı gibi böğürüyordu üstümde…
Ne kollarımda, ne bacaklarımda derman kalmıştı. Sikini ağzıma sokup döllerini yalattı, temizletti bana… Sonra da bir kukla gibi kucaklayıp banyoya götürdü. Güzelce yıkadı ılık suyun altında, temizledi her tarafımı…
Üstümüzü başımızı toplayıp giyindik, kendimize çeki düzen verdik. Bacaklarım titriyordu hala… Evden çıktık. Kazım arabanın bagajını bir sürü içki şişesi, sigaralar, çay paketleriyle doldurdu. Kocam direksiyona geçti, ben de yanına oturdum. Kazım açık camdan uzanıp dudaklarıma son bir kez yumuldu, memelerimi avuçladı. Pala bıyıklarını yine yanaklarıma, boynuma, gerdanıma sürttü. Eteğimin altından amımı avuçlayıp sıkarken kocama,
– Beyim yine gelin… Her zaman başımın üstünde yeriniz var, bilesiniz ha… diyerek uğurladı bizi…
Yola çıktığımızda kocam anlattı ne olduğunu… Aslında çok basit bir şeymiş. Sigorta kutusuna bakmış, marşa giden sigorta atmış. İki dakikada halledilebilecek bir arıza için yolda kalmışız. Tesadüf işte… O gün orada kalmak, o yaraklarla sikişmek varmış kaderde… Güzel bir geceydi. Hayatımda böyle zevk yaşamamıştım hiç… Kimbilir, belki bir gün yolumuz yine buralara düşer.
39 notes · View notes
1970-dodge-charger · 3 years
Text
Küçük Arda
Küçük Kardeşim Arda Artık Çocuk Değildi.
Merhaba adım Merve. Bursalıyım, 18 yaşındayım bu sene üniversiteyi kazandım ve artık ailemden uzakta, başka bir şehirde yaşayacağım.
Ancak anlatacağım olaylar bundan iki sene önce gerçekleşti. 16 yaşındaydım ve lise 2’ye gidiyordum. Benden 2.5 yaş küçük olan kardeşim Arda da bizim okuldaydı.
Kardeşim ve ben çok yakın büyümüştük. Benden küçük olmasına rağmen çocukken mahallede hep beni korurdu. Daha doğrusu korumaya çalışırdı. Benim yüzümden dayak yemişliği bile vardır. Ne zaman babam kardeşimi bir yere yollasa “ablam gelmezse gitmem” derdi. Gece korktuğu zamanlar yanıma gelir, anca yanımda yatınca uyurdu. Uzun lafın kısası bana çok düşkündü.
Kardeşimde bir şeylerin değişmeye başladığını, okullar açılmadan önceki yaz hissetmeye başlamıştım ama tam da konduramıyordum. Çünkü benim gözümde hala çocuktu.
Bursa’nın yazlık bir beldesi olan Güzelyalı’da yazlığımız var. Yazın okullar kapanır kapanmaz annem, ben ve kardeşim oraya gideriz. Babam ise çalıştığı için hafta sonları gelir.
Bizim yazlığın bulunduğu site ayıptır söylemesi havuzlu. Neyse uzatmayayım, siteden kızlarla havuz başına inecektik. Arda’ya “sen de gelecek misin?” diye sordum. “Yok abla daha çok beyazım, yanmıyım hemen, akşamüstü girecem ben” dedi. Arda biraz tombul, gözlüklü, bütün gün bilgisayar başında takılan, biraz asosyal bir çocuktur. O yüzden bir yere gittiğim zamanlar, insan içine karışsın diye genelde onu da çağırırım.
Selin ve Burcu’yla havuz başında buluştuk. Burcu ile zaten sınıf arkadaşıyız. Selin ise Burcu’nun kuzeni. Burcu’nun göğüsleri çok büyüktür. Okulda da aramızda çok dalga geçeriz. Hatta okulun voleybol takımından bile, göğüslerinin büyüklüğünün verdiği rahatsızlıktan dolayı ayrıldı. Benimkiler Allahtan normal. Hala voleybol takımındayım. Zaten benim gibi uzun boylu kızların yeterince problemi oluyor, bir de böyle bir derdim olmadığı için şanslıyım.
Burcu yine göğüslerinin kocaman olduğunu unutup, küçücük bir bikini giyip havuza gelmişti. Memelerinin yarısı neredeyse dışarıdaydı. “Kız bu ne böyle, düzgün bir şey giysene” dedim. “Aman salla ya” deyip geçiştirdi. Neyse yağlanıp güneşlenmeye başladık ki birden gözüm bizim bloğa takıldı. Arda’nın odası havuzu görüyordu. Arda odasından bizi izliyordu. Ama nasıl desem, suratı bir garipti. Benim onu gördüğümü anlayınca, aniden sanki bir kabahat işlemiş gibi içeri doğru kaçtı. Saat 12’ye kadar havuzda takıldık. Karnım acıkınca, kızlarla yeniden buluşmak üzere anlaştık ve eve gittim.
Anneme “Arda nerde” diye sordum. “Odasında bilgisayar oynuyor” dedi. Odasına gittim ki, ne göreyim. Kapıyı aniden açınca, bu birden toparlandı. 31 çekiyordu. Birden şok oldum. Ne diyeceğimi de bilemedim. Hiçbir şey söylemeden gerisin geriye döndüm. Çok salak bir durum olmuştu. Neyse, balkona çıktım. Annemin hazırladığı yemeye başladım. Annem Arda’ya seslenip “öğle yemeğine gel, hadi hazır” diye çağırdı. Arda da balkona geldi. Yüzüme bakamıyordu. “Ellerini yıkadın mı bakayım” dedim. “Niye nooldu ki” diye sordu. “Sen bilirsin ne olduğunu” dedim.
Utançtan tek kelime etmiyordu, sadece yemek yiyordu. Halbuki yanımda oldukça rahattır. Bütün gün kıkır kıkır gülüşürüz. Biraz ağzını aramak için “Burcu’nun bikiniyi gördün mü” diye sordum. “Yoo ne oldu ki” dedi. “Ayol ne olacağı var mı, kafam kadar memeleri var, insan mayo giyer. Ben onun gibi olsam hayatta bikini falan giymezdim” dedim. Güldü.
Kaçamak cevaplar vermesin diye biraz daha sıkıştırmaya başladım. “Nasıl görmezsin ya hayret, kız sırf meme. Bütün havuz yan yan ona bakıyor zaten” dedim. “Dikkat etmedim valla” dedi. “Sen odadan bize bakmıyor muydun, yalancı” diye üstüne gideyim dedim ki, ne desin. “Size bakıyordum ama Burcu’ya odaklandığımı nerden çıkardın” dedi. Resmen oha olmuştum. Selin’e zaten bakmazdı. İyi insandır ama tahta gibi çiroz kızdır. Oradaki diğer kız da bendim. Kafam karışmıştı. “Tövbe tövbe” diyebildim sadece.
“Sen de gelecek misin havuza” dedim. “Tamam geleyim” dedi. Havuza indik. Havlularımızı Burcu’nun yanına serip yayıldık. Selin havuzdaydı. Burcu “ben havuza giriyorum” dedi ve Selin’in yanına gitti. Arda “abla bahsettiğin memeler bunlar mı, harbi büyükmüş” dedi. “Sus len ayıp duyacak” dedim. Güldü. “Hadi biz de havuza girelim” dedim. “Tamam” dedi.
Havuza girdik. Ben aslında yüzmeyi fazla sevmem ama su içinde çoluk çocuk oyunları oynamaya bayılırım. “Hadi deve güreşi yapalım” dedim. Burcu Selin’i omzuna aldı. Arda beni. Başladık boğuşmaya. Normalde dizlerime yakın bir yerlerden tutması gerekirken, Arda’nın omuzlarındayken, Arda ellerini neredeyse kasıklarıma koymuştu. Bir iki kere Burcu ve Selin’i düşürdük. En sonuncuda olan oldu. Burcu’nun koca memesi bikinisinden dışarı fırladı.
Arda ve ben kahkaha atarken, biz de düştük. Başının üzerinden suya doğru beni attı. Ama birden belimden kavradı. Aslında tam belimden de değil, göğsüme yakın daha üstten bir yerden. Ben voleybolcu olduğum için epey uzun boyluyum. Arda’nın boyu ancak o kadarına yetiyordu sanırım. Sarıldı ve beni kendine doğru çekti. Sanırım penisiydi. Sert bir şey sırtıma değip duruyordu. Bir de “abla dur nolur boğulcam” ayakları yapmaz mı. Çok sinirlenmiştim. “Lan ne boğulması, zaten boyu geçmeyen yerdeyiz” dedim. Hiç umursamadı bile. Beni iyice kendine doğru çekti ve değdirmeye başladı. Ara ara göğüslerimi de elleyip, ellerini çekiyordu. Allah’tan Selin’le Burcu duruma uyanmamıştı. Arda’dan kurtulmak umuduyla, “bak Burcu ablan sana yüzmeyi öğretsin” dedim ve yanımdan çevirip Arda’yı Burcu’ya doğru ittim. Burcu “sarıl omzuma” dedi.
Arda’yı omzuna sarılmış şekilde bir iki kulaç yüzdüler ki., Arda bozuk atıp “ben çıkıyorum” dedi ve hızla sudan çıktı. Sinirli sinirli pılısını pırtısını topladı ve eve gitti.
Ogün öyle geçti gitti. Sinirlenmeme rağmen, ergenliğe girdi ve kafası karışık herhalde diye düşünüp konuyu ben de fazla uzatmadan kapadım.
Rutin hayatımıza dönmüştük. Gündüzleri havuzda takılıyorduk, geceleri ise arkadaşlarla ya sitenin çardağında okey oynuyorduk ya da en fazla hafta sonları Burgaz’da küçük bir discoya gidiyorduk. Bu arada Arda’nın yan gözlerle beni röntgenlediğine ve beni düşünüp 31 çektiğine artık neredeyse emin olmuştum. Korktuğu için kapısı ardına kadar açık uyuyan çocuk, ne olduysa sık sık kapısını kitler olmuştu. Hatta bir gün banyonun deliğinden beni izlemeye çalışırken bile yakaladım. Ama hiçbir şey söylemiyordum.
Yazın sonuna doğru yaklaşıyorduk. Günlerden cumartesiydi. Annem “ben babanın yanına Bursa’ya gidiyorum kardeşine göz kulak olur musun” diye sordu. İçimden bir ohh çektim. Çünkü annemler yokken 11’de eve dönmek zorunda değildim ve daha geç saatlere kadar takılabilirdim. “Tabii ki” dedim. “Sen hiç merak etme”
Annem saat 8’e doğru toparlanıp yola çıktı. Arda “abla gece diskoya gidecek misin” dedi. “Evet” dedim. “Beni de götür çok merak ediyorum” dedi. Peşime takmak istemediğimden “olmaz” dedim. “Gece geç geleceksin di mi, annemlere söylerim ben de” dedi. “Tehdit mi ediyorsun beni” diye bağırdım. “Nasıl alırsan al” dedi. Resmen rest çekmişti velet, çaresiz kabul etmek zorunda kaldım.
Gece için hazırlanmaya başladım. Kolsuz oldukça kısa mini bir elbisem vardı onu. Onu giydim. Boyum uzun olmasına rağmen annemin topuklu ayakkabılarını da giydim. 1.75 boyum 180’den fazla olmuştu. Makyajımı yaptım. Tam Arda’ya “hadi sen de hazırlan artık” diye bağıracak oldum ki, arkamda zaten hazırlanmış olduğunu gördüm.
Arda “Oha abla sen bu halinle değil 16 yaşında, 20’den fazla gösteriyorsun ama eteğin biraz fazla kısa değil mi sanki” dedi.
“Sen karışma ulen” dedim güldüm.
Burcu ve Selin’le buluştuk. Burcu da gece bizde kalmak için annesinden izin almıştı, o yüzden rahattık.
Burcu yine koca memelerinin yarısını dışarıda bırakan dekolte bir bluz giymişti. “ya bu çocuğu niye taktın peşimize” dedi. Başka çarem yoktu, hem iyi çocuktur. Sessiz sessiz oturur, bize zararı olmaz” dedim.
Saat 9.30 gibiydi. Discoya girişte Arda’nın yaşı yüzünden biraz problem çıkarmalarına rağmen girdik. Piste yakın bir yere oturup vişne votka söyledik. Arda “abla ben de içki içmek istiyorum” diyince “olmaz” dedim. “Amaaaa annemleri unutma” dedi. “Tamam ulen tamam” dedim, “ona da tamam.”
İçkilerimizi içtik, Burcu “hadi dans edelim” dedi. Üç kız piste ç��ktık. Alkol de kanımıza karışmaya başlamıştı sanırım, deli gibi dans ediyorduk. Piste yakın bir yerde oturan 3 çocuk bizi kesiyordu. Çocuklardan uzun saçlı olan baya yakışıklıydı. Öyle tozuttuk ki, pistte şu twerk dedikleri şeyi bile yaptık. Çok eğleniyorduk. Bizi kesen çocuklar da dansa kalktılar. Yanımıza yanaştılar ama fazla dedi olduğumuzu görünce yerlerine oturmak zorunda kaldılar.
Saat gece bire geliyordu. Ara sıra yerimize oturup içkileri tazeleyip, yeniden piste kalkıyor ve kan ter içinde dans ediyorduk. Arda’a bakıyordum. Kös kös oturuyordu hatta bir ara uyuklamıştı bile.
Gece 1’den sonra slow müzik çalmaya başlayınca, “offf” deyip yerimize oturduk. Kesiştiğimiz çocuklardan uzun saçlı olan Burcu’yu dansa kaldırdı. Kıskandım ama çaktırmadım. Baya yakın dans ediyorlardı. Burcu’nun koca memeleri çocuğun göğsünde yastık olmuştu resmen. “Dansa kaldıran ilk herifle dans edicem ulen” diye içimden geçiriyordum ama nedense kimse sanki söz birliği etmiş gibi inatla dansa kaldırmıyordu.
Son çare Arda’ya “kalk hadi dans edelim” dedim. Arda’nın arayıp da bulamadığı fırsattı zaten hemen zıpladı. Pist tıka basa doluydu. Belime sıkı sıkı sarıldı. Boyu benden kısa olduğu için göğüslerim neredeyse suratına denk geliyordu. Dans hareketleri yaptıkça sürtünmeden penisinin sertleşmeye başladığını hissedince kendimi geri çekmeye çalıştım ama belimi çok sıkı kavradığından pek de geri gidemedim. Kazık gibi penisini bacaklarımda artık iyiden iyiye hissediyordum. Ara sıra da yüzünü kaçamak kaçamak göğüslerime sürtüyordu.
Yaklaşık 10 dakika dans ettik. Burcu ile uzun saçlı çocuk öpüşmeye başlamışlardı. Sinir oldum. Arda’ya “hadi oturalım artık” dedim. “Olmaz” dedi. “İçki içtiğini annemlere söylerim”
Arda’yı dansa kaldırmakla çok büyük bir hata yapmıştım. Resmen üzerimde, dans ayağına mastürbasyon yapıyordu.
Ellerini kalçama doğru indirince, elini tutup yukarı çektim. Sürekli sürtünüyordu. Artık boku çıkmıştı 13.5 yaşındaki çocuk ayak üstü götürecekti beni nerdeyse. Hem de öz kardeşim!
25 dakika kadar penisini bacaklarıma sürttü. Neyse ki slow müzik bitti ve yerimize oturduk.
Saat 2.30 oluyordu. Epey sarhoştuk. Burcu “ya çocuklar dışarıda içmeye devam edeceklermiş bizi de davet ettiler, gidelim mi” dedi. Yakışıklı çocuğu Burcu kaptığı için, “yok ya geç oldu eve dönelim evde kız kıza içeriz” dedim. Burcu “nolur molur” diyince. “İyi hadi tamam” dedim.
Çocukların arabası vardı. “Nerde içelim” diye sordular. Mezarlığın orda sote bir yer vardı. Orayı tarif ettim. Votkalı biraları alıp bizim eve çok yakın olan koruluğa gittik.
Burcu ve uzun saçlı çocuk bir köşe çekilip yiyişmeye başladılar. Ben, Selin, Arda ve iki çocuk içmeye başladık. Bu arada Arda da votkalı bira içiyordu. Hatta sarhoş olmuştu, konuşması epey kaymıştı.
Çocuklardan bir tanesi bana yürümeye başladı. Pek beğenmemiştim işin doğrusu. Arada şakalar gülüşmeler falan oldukça elini bacağıma atıp geri çekiyordu. En son elini bacağımın içine koydu ve çekmedi, ileri doğru ilerlemeye başladı.
Arda birden çocuğun elini gördü. “Hop ulan” diyip çocuğu sert bir şekilde itti. Çocuk baya sinirlendi. “Siktir git lan bebe” diyip Arda’ya esaslı bir tokat attı. Arda yere düştü. Hepimiz neye uğradığımızı şaşırdık. Kalktım, hemen Arda’yı toparlayıp “hadi kızlar eve gidiyoruz” diye bağırdım. Arda’nın burnu kanıyordu. Kızlar da peşimden toparlanıp geldiler. Çocuklar “özür dileriz” falan dediler ama bizi durduramadılar. Zaten koruluk eve çok yakındı. Sinirli sinirli eve gittik.
Eve gittiğimizde ben hala olayın şokundaydım, Burcu ise yiyişmesi yarım kalmasının derdindeydi. “Ne var ya bu kadar büyütecek” diyip duruyordu. Arda ise için için ağlıyordu. Ev resmen tımarhaneye dönmüştü.
Sinirimiz biraz daha geçtikten sonra yarım kaldığımız için içecek bir şeyler aramaya başladık. Buzdolabında babamın vermutunu buldum. Açtık ve içmeye başladık. Hatta gevşesin diye Arda’ya bile bir bardak koydum.
Bir saat kadar içtikten sonra biraz daha rahatlamıştık. Hepimiz sarhoştuk. Arda, Burcu’ya “sen o uzun saçlı çocukla napıyodun” dedi. Arda’ya kızdım “sana ne” dedim. Burcu’nu zilliliği üzerindeydi. “Yok beh çocuk merak etmiş anlatayım” dedi.
Arda’ya “senin hiç kız arkadaşın oldu” mu diye sordu. Arda “hayır, kızlar beni beğenmiyor ki” diyince içim acıdı.
Sonra, “sen hiç kadın memesi gördün mü” dedi. Burcu’ya “fazla oluyorsun amaaaaa” diyecek oldum ki, Arda “evet filmlerde gördüm” diyince hepimiz koptuk. Kahkahalarla gülüyorduk. Arda bozulmuştu.
Daha sonra Burcu “dur kız çocuğa bir kıyak yapayım” dedi. Arda’nın elini tutup göğsünün üstüne koydu ve “yumuşak yumuşak sık” dedi. Arda gözlerimin önünde Burcu’nun koca memelerini avuçluyordu.
“Görmek ister misin” diye Arda’ya sordu. Arda utangaç utangaç “hı hı” dedi. Bluzunu indirip sol göğsünü açtı. Arda’nın kafasından tutup göğsüne doğru götürdü ve “ucunu em” dedi. Arda emmeye başladı.
Aralarına girip ayırdım. “Yeter artık” dedim. Bu arada Selin de eteğini sıvazlamış, kendi bacaklarını okşuyordu. Ev, ev değil sanki porno setiydi.
“Yeter yatalım artık, yoksa iyice sapıtıcaz” dedim. Biraz mırın kırın ettiler ama kalan vermutu alıp Burcu ve Selin annemlerin odasına yatmaya gittiler.
Arda’ya “hadi sen de yat” dedim. “Tamam abla” dedi.
Saat zaten nerdeyse 5 oluyordu. Makyajımı bile temizlemeden üzerimdekileri çıkartıp geceliğimi giydim ve yattım.
Sarhoşluğun da verdiği etkiyle yatar yatmaz uyudum. Yarım saat kadar sonra yatakta birinin olduğunu hissedip uyandım. Arda yanıma gelmişti. “Napıyosun burada” dedim. “Abla uyuyamıyorum moralim çok kötü” diyince, hem sarhoşluğun tesiriyle, hem Arda’nın yediği tokadı düşünüp, hem de gücüm olmadığından sadece “tamam” diyebildim.
Sırtım Arda’ya dönüktü. Yavaş yavaş bana yaklaştığını hissedebiliyordum. Elini bacağıma koydu ve okşamaya başladı. Yüz göz olmak istemediğim için hiçbir şey demedim.
Eli geceliğin altından küloduma doğru gelmişti. Külodumun üstünden vajinama dokunmaya başladı. İşin kötü yanı Arda’nın azması değil. Ben de ıslanmıştım.
Daha sonra elini yukarılara doğru çıkardı. Sütyensiz uyuduğum için göğüslerim çıplak olarak avuçlarındaydı. Yavaş yavaş sıkıyordu. Ve uçlarıyla oynuyordu.
İşin aslı, daha benim tek cinsel deneyimim, daha önce bir erkekle öpüşmekti. Göğüslerimi daha önce gören hatta elbisenin üzerinden bile elleyen olmamıştı.
Ama şimdi mıcık mıcık ediliyordu. Hem de 13.5 yaşındaki kardeşim tarafından.
Uyuyor gibi yapmaya devam ettim.
Geceliğimi yukarı kaldırdı. Sanırım kalçama bakıyordu. Elini külodumun üzerinden kalçama koydu ve okşamaya başladı. Külodumu aşağı doğru indirdi. Bu işin sonu nereye varacak diye merak ediyordum. Yine hiçbir şey söylemedim. Uyur gibi yapıp durmasını bekliyordum.
Kalçamı yanaklarından tutup ayırmaya başladı. Ve ara sıra kalçamı bırakıp, penisiyle oynuyordu. Penisini dışarı çıkarttığını fark etmiştim.
Parmağını tükürükleyip arka deliğimle oynamaya başladı. Sonra birden penisini kalçama dayadı. Girmesi mümkün değildi ama yine de gidip geliyordu. Bir elini de göğsüme atmıştı.
Ara sıra penisini geri çekip, tükürüklediği parmağını arkama sokup, yeniden girmek için zorluyordu. Sırıl sıklam ıslanmıştım. Çıplak kalçamın arasında girme işi olmadan sürekli gidip geliyordu.
Biraz daha sürtündükten sonra kalçamın arasına bir şey fışkırdı. Bu benim ıslaklığım olamazdı. Arda boşalmıştı.
Daha sonra külodumu çekti geceliğimi düzeltti ve odadan gitti. Çok yorgundum ve kendimi çok garip hissediyordum. Yanlış olduğunu biliyordum ama hoşuma gitmişti. Uyudum.
Sabah uyandık, annemler gelip bizi alıp Bursa’ya dönecektik. Evi topladık. İçki içildiğine dair her türlü izi temizledik.
Arda annemleri beklerken bana “abla dün güzel uyudun mu” diye sordu. “Evet nooldu ki” dedim “Peki güzel rüya gördüm mü bari” dedi. Hiçbir şey diyemedim.
İkimizin de bilmezlikten geldiği sır gibi bir şey olmuştu dün gece olanlar.
Annemler geldi bizi aldılar ve pazartesi okullar açılacağı için ailecek Bursa’ya döndük.
Tatil bittiği için üzgün okuldaki arkadaşlarla buluşacağım için mutluydum. Arda ile aramızda geçenleri hiç düşünmemeye çalışıyordum.
Pazartesi sabahı Arda ile beraber servisle okula gittik. Okul arkadaşlarımızla sohbet hoş beş derken öğle tatiline gelmiştik. Bizim okulun kantininde öğle arası çok kalabalık olur. Uzun boylu olduğum için Allahtan bana fordlamaya cesaret edemiyorlar ama kızlar pek kantindeki sıraya girmeyi sevmez çünkü arkadan erkekler sürekli dayamaya çalışır.
Kantin sırası yine çok kalabalıktı. Burcu’yla bekliyorduk. Arda’yı gördüm. Biraz daha önlerdeydi. “Abla gelin” diye bizi çağırdı. Gittik. Arda basamakta olduğu için aynı boyda gibi duruyorduk. Burcu ile bir yandan sohbet edip bir yandan sıramızı bekliyorduk. Ve tabii ki Arda bu fırsatı da kaçırmadı. Penisini kalçama dayadı. Tıklım tıkışıktı. Penisinin tüm sertliğini kalçamın iki yanağının arasında hissediyordum. Ara ara gidip geliyordu. 10 dakika kadar kalçama sürtündü. Sonra birden belimden tutup beni kendine doğru çekti ve titredi. Ne olduğunu anlamak için zar zor Arda’ya doğru baktım ve Arda’nın önünün ıslandığını gördüm. Boşalmıştı. Hiçbir şey söylemeden sıramız gelince ıvır zıvırlarımızı aldık ve Burcu ile bir köşede muhabbete koyulduk.
Burcu bana “sırada beklerken çocuğun biri bana fordladı” diyince, ne diyeceğimi bilemedim. Anlamamıştım. Zaten o da benim öz kardeşim tarafından fordlandığımı anlamıştı.
Okuldan dönüş vakti gelince müdür sınıflara geldi ve “bugün servislerimizde ilk gün olduğu için sorun çıktı. Diğer arkadaşlarınızı da alacaklar haberiniz olsun” diye bizi bilgilendirdi.
Servise bindik Arda kalabalığı kaçırır mı, tabii ki hemen arkama geçti. Artık kızmıştım. “Arda yeter artık” dedim. “Ne yeter” dedi. Ama korkudan da bu sefer bana dayayamadı. Sinirlendiğimi anlamıştı. Hoş ara sıra yine penisini vücuduma değdirip kaçıyordu ama neyse.
Eve geldik, annemler evde yoktu. Okul elbiselerimi bile değiştirmeden bilgisayarın başına geçtim. Bilgisayarda ensest olayları arattım. Çok enteresan şeyler buldum ama benim başıma geleni kadar ilginci yoktu.
Yaz zamanları geç kalkmaya bünyem alışık olmadığından üzerime bir uyku çöktü. Öylecene yatağa uzandım. Uyuyakalmışım.
Uyandığımda Arda’nın okul eteğimi kaldırmış bacaklarımı seyrettiğini fark ettim. “Hop napıyorsun” dedim. Arda bu sefer hiç korkmamıştı. “Abla yeniden uyusana sen, güzel bir rüya göstercem sana” dedi.
“Tamam Arda tamam” dedim. “İstediğin gibi olsun, uyuyorum.”
Yüzükoyun yattım. Gözlerimi kapadım. Arda yatağa geldi. Eteğimi kaldırdı ve bacaklarımı aşağılardan başlayarak yukarı doğru öpmeye başladı. Gözlerimi sımsıkı kapamıştım ama her şeyi hissediyordum. Kalçama doğru geldi. Külodumu kalçamın arasına sıkıştırıp, kalçamın yanaklarına suratını sürtmeye ve popomu öpmeye başladı. Daha sonra külodumu tutup yavaş yavaş diz hizama kadar indirdi.
Hala sözüm ona uyuyordum. Bu garip oyun benim de hoşuma gidiyordu. Sırıl sıklam ıslamıştım. Kalçamı tutup elleriyle ayırdı. Arka deliğime bakıyordu. Utançla zevk arasında garip bir his yaşıyordum. Yaklaştı ve arka deliğime dilini sokmaya başladı. Resmen içim gıdıklanıyordum. Uzun süre yaladı. Daha sonra zaten tükürük içindeki arka deliğime bir parmağını soktu. Bir süre kurcaladıktan sonra ikinci parmağını da soktu. Biraz durdu, sanırım penisini dışarı çıkarmakla meşguldü. Sessizce “Arda o olmaz sadece parmak” dedim. “Hadi uyu uyu sen” dedi sadece.
Penisini arka deliğime dayamaya başlamıştı. Kasılmıştım. Giremiyordu. Üzerime doğru yanaşıp ensemi öptü ve usulca “gevşe abla hiç acımıcak” dedi.
Artık olan oldu zaten diye düşündüm ve kendimi tamamen bıraktım. Penisinin kafası içime doğru kayıyordu. Boğum boğum her şeyi hissediyordum. Tüylerim diken diken olmuştu. Kafası girdi. Bir süre öyle bekledi. Canım çok yanıyordu ama dayanmaya çalışıyordum. Daha sonra yavaş yavaş içeri doğru zorlamaya başladı. Her seferinde biraz daha derine popoma giriyordu. Uğraşa uğraşa köküne kadar soktu. Ve bir süre daha bekledi. Titriyordum.
Arkamda köküne kadar soktuğu penisiyle, gidip gelmeye başladı. Artık acı da kalmamıştı. Önce daha yavaş. Sonra hızlanarak. Üzerime iyice abanmıştı Bir eliyle de okul gömleğimin içine elini sokmuş, göğsümü sıkıyordu. 10 dakika kadar arkamda gidip geldi. Üzerime yığıldı. Boşalmıştı.
Üzerimden kalktı. Külodumu çekti, okul eteğimi düzeltti. Ve “tatlı rüyalar abla” diyip başımı öptü, odadan çıktı.
Öylece bekledim. Bu yaşanana bir anlam vermeye çalıştım ama olmadı. Tek bildiğim, küçük kardeşim Arda’nın artık çocuk olmadığıydı.
Oldukça uzun yazdığımın farkındayım ama aslında olaylar bu kadarla da sınırlı değil. Şimdilik çok yoruldum ve uykum geldi. Burada kesmek zorundayım. Bir ara vaktim olunca Arda’nın okul voleybol takımının antremanında sakatlanan dizime, yaptığı masajı da anlatırım. Şimdilik herkese iyi geceler ve “tatlı rüyalar”.
594 notes · View notes
1970-dodge-charger · 6 years
Link
0 notes
1970-dodge-charger · 6 years
Link
0 notes
1970-dodge-charger · 6 years
Link
0 notes
1970-dodge-charger · 6 years
Link
0 notes