İyiliklerinin karşısına hep bir duvar örülse de vefasızlıktan, sen kendine yeniden bir merdiven bul; Tıpkı hoşgörünün üzerine kapatılan kapılar ardından yeni bir pencere açtığın gibi…
Aşk insana her şeyi yaptırır , hataları görmezden geldirir , bir çok kez şans verdirir diyoruz ya aslında fazla fedakarlık fazla vefasızlık getirir bunu unutmamak lazım
Dostluğu da sevdamı da aynı niyetle verdim. Çabalarımın cevabını her ikisinde de hayâl kırıklığı ile aldım. Vefalı olsakta her bedene uymadığını hatta pek az insan tarafından anlaşıldığını gördüm. Öğrendim ki, sadakatsiz yürekler çoğalmış.
Bu aralar kendi üzerimde tez yapar gibi son 10 yılımı gözden geçiriyorum. Bir çok konu başlığı ile kendimi ele aldım. Başlıklardan başlık çıkartıp kendime vardım. Bir de baktım ki, kocaman yıllar içerisinde benden geriye içi kırıklarla dolu bir kalp kalmış. Sordum ona; seni üzen şey sevgisizlik mi, saygısızlık mı, yoksa nankörlük mü? Cevaplarını bulduğum sorularım oldu ama sonunu hep “İyi de neden?” ile bitirdim…
Hacı Bektaş-i Veli’nin “En büyük körlük, nankörlüktür." diye bir sözü var. Gerçekten kimseye kızmıyorum. Kızılacak birisi varsa o da benim! Ben hep kendim gibi gördüm, kendim gibi sarıldım, kendim nasıl istediysem öyle oldum insanların yanında. Çok yoruldum, çok hırpalandım ama asla vazgeçmedim!
Şimdi mi?
Yine vazgeçmeyeceğim! Çünkü ben iyiliğin, insanlığın, sevginin ve hoşgörünün kaybedeceğine inanmıyorum!
Belki yorulacak, belki saçları beyazlaşacak ama kazanacak; er ya da geç kazanacak!