Tumgik
#uzun kız
yalnizadam-1 · 2 months
Text
Neredesin ay yüzlüm
8 notes · View notes
bozusuruz · 3 months
Text
Annemin senelerdir gormedigm bi arkadasi ve kızı geldi bize kiz da baya küçüktü yani benden oyun oynatiyordum en son neyse hosgeldin derken ayağa bi kalkti BENDEN UZUN sok oldum ya o kadar utandim ki kacinci sinifsin dedim 7 dedi basimdan kaynar sular dokuldu
4 notes · View notes
kalopcia · 10 months
Text
ben yeni saçımı çok sevdim ama babamlar pek sevmedi.
4 notes · View notes
dengesizkafamm · 10 months
Text
Tumblr media
GELEN MEKTUBA BAK AKFNFKSMAPFMFKSÖAKCKRMWŞANKEMWFPRNSPXNFŞAMAĞSMDĞQMDOE
2 notes · View notes
hendelin · 1 year
Text
bende şey var serenaysarıkaya hödüklüğü
2 notes · View notes
besamelisoss · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media
EDA VE ÖZGÜR - BAŞKA BİR ŞEHİRDE
(WATTPAD)
6 notes · View notes
bilmeyenkiz · 2 years
Text
Yazmayalı uzun zaman olmuş. O yazılarda anlattığım genç kız sanırım birini çok seviyor. bir dakika sanırım mı dedim ben kesinlikle birini çok seviyor hatta belki aşıktır kim bilir. Yaklaşık 3 aydır bir ilişkisi var ve o kadar çok mutlu ki anlatılmaz. Hayatında yaşadığı çoğu zor şeyi artık yaşamıyor. İçindeki acıyı biri hissettirmiyor. Kötü olduğunu biliyor ama sorgulamıyor. Bu sanırım çok güzel bir şey. Neyse işte o şuan mutlu. Umarım herkes sevdiği kişiyle mutlu olur.
5 notes · View notes
ahbeazra · 2 months
Text
1.90 ve üstü erkekler ve gerçekten çok yakışıklı erkekler çok salak oluyor bilimsel değil hisler(istisnalar kaideyi bozmaz
1 note · View note
yalnizadam-1 · 2 months
Text
Kaybetmek;
Erkeklerin özellikle arkadaşı olmayan yalnız erkeklerin en büyük kabusudur kaybetmek.
Yalnızlığa o kadar çok alışmışlardır ki yeni biriyle konuşmak onlar için çok zordur. Hem fiziksel hem sanal ortamda.
Mesajlarını atarken çok düşünürler. Acaba ne yazsam diye. Acaba ne yazsam benimle arkadaş olur ve her gün bana nasıl olduğumu sorar diye.
Karşılıklı mesajlaşmaya başladıklarında ondan mutlusu yoktur şu dünyada. Çünkü artık yalnız değildir. Ama içinde hala onu kaybetme korkusu vardır.
Mesaj dan sonra telefonla konuşmak ise onlar için bir umuttur. Uzun zaman sonra farklı bir ses duymak inanılmaz bir duygudur onlar için.
Durmadan yazar arkadaşına. Her saat, her dakika. Çünkü o kadar güzel bir duygudur ki bu. İntihara meyilli biri bile fikrini değiştirir bunları yaşamak için.
Sonra bir şey olur. Arkadaşlık biter. Yalnız insan çok üzülür. Her gece ağlar sayıklar. Neden diye. Neden gitti beni bıraktı diye. Uzun bir süre kendine gelemez. Çünkü onun hayata karşı hiç bir beklentisi kalmamıştır artık.
Bu saatten sonra şanslıysa her şeyi unutur ve yoluna bakar. Ama (yüksek ihtimal) şanslı değildir ve kendini sigaraya alkole verir. Belki de intihar eder.
Siz siz olun yalnız bir erkeğe herhangi bir konuda umut vermeyin.
Tumblr media
12 notes · View notes
asisesss · 2 years
Text
zerre kadar denge yok hayatımda
1 note · View note
kalopcia · 1 year
Text
.
1 note · View note
Text
Otobüste Elime Verdi! (Meltem 24 Y., Adana)
Herkese selamlar, ben Meltem, 24 yaşındayım. Güzel olduğumu düşünüyorum. Adana'da yaşıyorum ve 3 yıldır evliyim. 2 yaşında kız çocuğum var. Kocamı çok seviyorum, ama azgınlığımı durduramadığım için onu aldatmak zorunda kaldım. Bankacıyım ve 2 ayda bir eğitim için İstanbul'a gitmem gerekiyor. Yine eğitim için İstanbul'a gidecektim, ama uygun uçak bileti bulamamıştım, o yüzden otobüsle gitmeye karar verdim. İnternetten bilet aldım ve kocam beni otogara bıraktı.
Otobüse koltuğuma oturmak için bindim, ama yan koltuğumda bir erkeğin oturduğunu gördüm. Hemen inip bilet ofisine, "Ben bayan yanı almıştım, ama yanımda bir erkek oturuyor!" diye şikayetçi oldum. Onlar da, "Kusura bakmayın çok yoğunluk var, bütün seferler dolu, beyfendinin de acelesi varmış!" deyince artık yapacak birşey yoktu, adamı otobüsten indirtmem yanlış olurdu. Hem zaten ben bu tarz şeylere de karşıyım. Ama aylardan Temmuz ve Adana yanıyordu, ben de altıma kısacık şort giymişim ve tanımadığım bir erkeğin yanında 12 saat öyle yolculuk yapacaktım.
Neyse, bindim otobüse. Selamlaştık. Bana, "Kusura bakmayın rahatsız ettim sizi. Üniversite öğrencisiyim, ailemi ziyarete geldim, sınavlara yetişmek için sağolsun yardımcı oldular." deyince, bana karşı bu nazik ve hoş tavırları çok hoşuma gitmiş, biraz da olsa rahatlamıştım. İlk bindiğimde fark etmemiştim, ama çok yakışıklıydı. Adana'dan çıkana kadar sohbet ettik. Adı Cem idi ve sohbeti, konuşması beni çok etkilemişti. Kocamla lisedeyken tanışmıştım ve benim ilk erkek arkadaşım olmuştu. Lise sonrası evlenmiştim onunla ve onun dışında daha önce hiç ilişkim olmamıştı. İş yerindeki müşterilerim hariç, ilk defa yabancı bir erkekle bu kadar uzun hoş sohbet ediyordum. Sebebini bilmiyorum ama Cem'e kanım kaynamıştı.
Sohbet esnasında parmağımdaki yüzüğü görünce, "Evli misin?" diye sordu. "Evet!" deyince şaşırdı. Ben, "Ne olduuu? Niye şaşırdınnn?" deyince, "Senin gibi biri nasıl hemen evlenmiş!" dedi. Ben de, "Benim gibi derken?" dedim. "Güzel ve kültürlü biri!" dedi. Ben de, "Niye, aşık olmuş olamaz mıyım?" diye sorunca, aşka inandığını, ama evlenmeye karşı olduğunu, bir imza ile birine bağlanmanın ve ömrünün sonuna kadar onunla olup ona sadık olmayı kabul etmediğini söyledi ve "Herkes istediği kişiyle birlikte olabilir!" dedi. Bu söz beni etkilemişti ve Cem'den anlaşılmaz bir şekilde hoşlanmaya başlamıştım.
Biraz daha sohbet edip, "Yorgunum!" dedim ve uyumak için gözlerimi kapattım. Birkaç saat sonra gözlerimi açtığımda, başımı Cem'in omzunda ve ellerimi de onun kucağında, hatta bir elimin şortunun (Yarağının!) tam üstünde olduğunu fark edip hemen toparlandım. Utancımdan kıpkırmızı olmuştum. Güldü ve "Sorun değil, ben rahatım, uzanabilirsin!" dedi. Ben, "Dalmışım kusura bakma!" deyince, bir elini bacağıma koyup, "Gerçekten sorun yok!" dedi. Gözlerimle eline baktım ve o da hemen çekti elini. Ama bu olay beni biraz azdırmış, Cem'in elinin bacağımda olması çok hoşuma gitmişti. Hatta elini çektiği için resmen üzülmüştüm. İçimden, beni okşadığını, öptüğünü, hatta siktiğini bile hayal ediyordum. Bir yandan da kendi kendime (Kendine gel kızım, evlisin sen, aklından çıkar böyle şeyleri!) diyordum.
Gözlerimi kapattım, uyumaya çalışıyordum, ama sürekli aklım ondaydı, hep beni sikerken canlandırıyordum kafamda. Bir süre sonra azgınlığım mantığımın önüne geçmiş ve isteyerek başımı tekrar onun omzuna koymuştum. O da omzunu iyice yaklaştırmıştı. İkimizden de çıt çıkmıyordu. Ben elimi tekrar onun şortunun üzerine koyunca, kulağıma eğilip, "Rahat ol!" dedi ve saçlarımı okşamaya başladı. Benden ses çıkmayınca da elini tekrar bacağıma atıp okşamaya başladı. Çok zevk alıyordum. Bir eliyle bacağımı yukarı çekti ve ayaklarıma kadar her yerimi okşamaya başladı ve ben de biraz daha sokuldum ona. Elim halen şortunun üzerindeyken yarağının kalktığını hissediyordum. Diğer eliyle elime bastırdı, yarağını şortunun üzerinden elimin içine verdi. Ben biraz elimle oynadıktan sonra kafamı kaldırdım ve sağa sola baktım, acaba gören falan var mı diye. Bana, "Merak etme, herkes uyuyor!" dedi. Ben de tekrar kafamı göğsüne yasladım. Cem bu sefer yarağını şortundan çıkarıp elime verdi. İtiraz etmeden yarağıyla oynamaya devam ettim. O da elini amıma götürmüş okşamaya başlamıştı.
Artık zevk sarhoşu olmuştum. Kafamı kaldırdım ve yüzyüze geldik. Gözlerine arzu dolu bakıyordum. Bana iyice yanaştı ve yanaklarıma, dudaklarıma öpücük kondurmaya başladı. Kulağıma, benim çok güzel olduğumu ve İstanbul'a gider gitmez beni eve atıp tüm gün sikmek istediğini söyledi. Ben ses çıkarmıyor ve öpücüklerin keyfini çıkarıyordum. Bir an önce İstanbul'a varmak ve dediği gibi tüm gün beni sikmesi için sabırsızlanıyordum. Herkes uyanana kadar biz elleşip öpüştük.
Sabah saatlerinde İstanbul'a vardık. Taksiyle hemen evine gittik. Kapıdan girer girmez öpüşmeye başladık. Beni kucağına alıp odasına götürdü. İkimiz de çabucak soyunduk. Yatağa uzanınca heryerimi yalayıp öpmeye başladı. Amımı çılgınca yalıyor, beni deli ediyordu. 69 olduk ve ben de onun sikini ağzıma alıp ona sakso çekmeye başladım. Sonra çekmeceden kondom alıp sikine taktı. Beni altına aldı ve sikini amıma yerleştirip pompalamaya başladı. Beni inlete inlete sikiyor, bana zincirleme orgazm yaşatıyordu. Ben de, "Durma, sik beni aşkım!" diyordum.
Bir süre sonra beni domaltıp amımı sikmeye devam etti. O pozisyonda amımı sikerken parmakları sürekli göt deliğimde geziniyordu. Parmağını götüme sokup, "Aşkım götünü de sikmek istiyorum!" deyince, "Kocam beni oradan hiç sikmedi! Kısmet seninmiş, sik aşkım!" deyip ona onay verdim. Hemen gitti banyodan şampuan getirdi ve iyice götüme yedirdi. Ben kıvranıyor, "Hadi sok artık!" diyordum. Götüm ilk defa sikileceği için hepsini sokana kadar epey bir uğraştı. Önce yavaş, sonra hızlı şekilde götümü sikmeye başlamıştı. İlkin acı çektim, ama sonradan aldığım zevk o acıya değmişti...
Sözde İstanbul'a Cem sınav için, ben de eğitim için gelmiştim, ama sınavdan ve eğitimden artan sürede iki gün boyunca evden çıkmayıp sürekli sikiştik. Artık her eğitim için İstanbul'a gittiğimde sevgilimin yanında kalıyor, ona karılık yapıp dönüyordum. Hatta bazen eğitim yokken bile, kocama, "Yine eğitim var!" diyerek yalan söyleyip İstanbul'a kaçıyor, kendimi Cem'in kollarına bırakıyorum!
168 notes · View notes
tipitip213 · 3 months
Text
Libyadaki Amcamın Karısını ve Körpe Kızını Siktim!
Slm, ben İzmir'den Anıl. 23 yaşımdayım. Size anlatacağım olay bir yıl önce başladı ve halen de devam etmekte. Yengem Zeynep 45 yaşında, kapalı, muhafazakar, 1.65 boylarında, biraz tombul, iri memeli, harika oval kalçalı bir kadın. Yengemin kızı Gamze ise 17 yaşında, harika vücut ölçülerine sahip, portakal büyüklüğünde memeleri, inanılmaz kıvrımlı kalçaları ve beli olan, fıstık gibi diye tabir edilebilecek, tam çıtır bir kız. Ben ergenliğimin ilk dönemlerinden beri yengeme hastayım, hep yengemi düşünüp 31 çekerdim. Hangi kızı sikersem sikeyim, en son postayı yengemi siktiğimi hayal ederek sikerdim.
Bundan bir yıl önce Elektrik Tesisatçısı olan amcam Libya'ya çalışmaya gidince, yengemle kızı Gamze yalnız kaldılar. Evimiz 2 katlı, üstte biz, altta amcamlar oturur. Geçen kış, fırtınalı bir günde Gamze yukarı geldi ve beni çağırdı. Fırtınadan dolayı zangır zangır titreyen Alüminyum pencere ve kapı doğramalarının çıkardığı seslerden korkmuşlar, "Bizde kalır mısın?" dedi. Alt kata indiğimde yatağımı hazırlamışlardı bile. Hepimiz sobalı odada yatacaktık. Oda gayet genişti, ama yataklar yine de bitişik serilmişti. Yengem, "Anıl sen ortamızda yat, korkuyoruz!" dedi. Ben de, "Tamam yenge!" dedim. Herkes gecelğini giydi ve yataklarımıza girdik. Tam o sırada birden gök gürüldedi, kapı pencere sallanmaya başladı. Yengemle kızı hemen bana sarıldılar. Ama öyle bir sarıldılar ki, o an ben de onları kendime çektikçe çekesim geldi. Gamze, "Abi ben sana sarılıp uyuyacam!" dedi. Gamze aklımda hiç yoktu, "Tamam!" dedim. Gamze bana sarıldı, yattık uyuduk.
Bir ara uyandım. Ben hep sağıma doğru uyurum. Sağımda yatan yengemin üzeri açılmış, geceliği küloduna kadar sıyrılmıştı. Benim yarrak bir anda oldu fişek. Odanın karanlığında yengemin bembeyaz külodundan gözümü alamıyorum. Bu yüzden gözümde bir damla uyku da kalmadı. Dayanamadım ve yengemin hayallerimdeki kalçalarına hafifçe dokunmaya başladım. Bir iki dakika usulca okşadım, külodunu falan kenara kaydırdım. Aynı anda sikimi okşarken ani bir refleksle sıkıvermişim yengemin poposunu. Yengem irkilince ürktüm ve hemen yorganı kafama çektim. Aralıktan baktım, yengem geceliğini aşağı indirmiş, yorganı üzerine çekiyordu ki, benim yorganımın da çekili olduğunu gördü ve duraksadı. Sonra tekrar açtı yorganı ve sıyırdı geceliğini, kalçasını iyicene uzattı bana doğru. Ben çekinerek üzerimdeki yorganı açtım. Baktım yengem uyuyormuş gibi hareketsiz yatıyordu, ama poposunun arasına iyice girmiş küloduyla götü tüm ihtişamıyla sikimin tam hizasında duruyordu...
Elimi hafif hafif yengemin kalçasına dokundurdum. Yengem kalçasını kıvırır gibi kıpırdamalara başladı. Ama bende inanılmaz çekince ve korku vardı. Evet yengemi sikmek içi yanıp tutuşuyordum, ama yengem o kadar tutucu biriydi ki, herhalde amcama bile ayda bir siktiriyordur diye düşünüyordum. Amcam çok zayıf ve pısırığın biri, yengem verse de sikemiyordur diye düşünüyordum nedense...
Birden cesaretlenerek yengemin külodunun kenarından taktım parmağımı ve külodunu hafifçe aşağı sıyırmaya çalıştım. Baktım yengem yandan kalçasını kaldırıyor, bunu görünce yengemin de istediğinden iyice emin oldum ve diğer elimi de attım, bir çırpıda çıkardım yengemin külodunu. Koklayıp yastığın altına koydum. Mis gibi kokuyordu yengemin külotu. Artık yengemin o muhteşem götü ve ballı kara kutusu çırılçıplak karşımdaydı. Bir anda tuttum yengemi ve kendime çevirdim. Yengemle göz göze geldik. Yengem (Devam et!) dercesine kapadı gözlerini. Hemen yengemin dudaklarına yumuldum. Yengemle deli gibi öpüşmeye başladık. Yengem kulağımı öperken, "Çok yavaş! Gamze uyanmasın!" dedi. Sessizce, "Tamam yenge!" deyip yengemin geceliğini ve sütyenini çıkarttım. Yengem başörtüsünü çıkartıyorken ben engel oldum, çıkarttırmadım. Belki fantazi, belki yasağın cazip gelmesi, ama ben yengemi kafasında başörtüsüyle sikmek istiyordum...
Yengemin göğüsuçları kapkaraydı. Uzun uzun yaladım yengemin memelerini, yanaklarıma değdirdim, sıcaklığını hissettim iliklerimde. Sonra yalaya yalaya yengemin amına doğru indim. Hafif tüylü ama gür olmayan kıllarla kaplı amını ritmik dil hareketleriyle ağzımda helva kıvamına getirene kadar yaladım. Yengem şelale gibi akıttı zevk çeşmesinin şifalı sularını ağzıma. Yengemin orgazm olup ağzıma boşalması tarif edilemez bir duyguydu. Amının sularını yaladım yuttum...
Yengem kısık sesle, "Sok!" diye yalvarırken, yengemin küçük ağzına bileği kadar kalın yarrağımı dayadım, yalamak istemedi, ittirdi, ağzını kapadı. Yengeme, "Eğer seni sikmemi istiyorsan yala!" deyince mecburen açtı o güzel ağzını ve yalamaya başladı demir kazığımı. Yengeme fazla ızdırap çektirmeden ağzından çıkardım yarrağımı ve bacaklarını omzuma alarak dayadım birtanecik yengemin bebeksi amcığına. Alev alev yanan amcığın duvarlarına temas ettiğinde resmen kavruldu, yandı yarrağımın mantar kafası. Ben yengemin gizli tapınağını yavaş yavaş keşfederken, yengem de yorganı ağzına alıp inlememek için kendini zor tutuyordu. Yavaş yavaş hızlanarak Git-Gel'lere başladım ve yarrağımın tümünü yengemin amında kaybettim. Hızlı hızlı pompalamaya başladım. Tanrım, hayal mı bu diye düşünürken, hızlandıkça hızlandım. Yengem sürekli boşalıyor, zevk suları taşaklarımdan ve bacak arasından süzülüyordu...
Ben de boşalmaya hazırlanırken birden inanılmaz bir gök gürültüsü, ardından içeriyi aydınlatan bir şimşek ve annesini Bacak-Omuzda sikerken bizi gören Gamze, "Anneeee! Bravo! Babamı, onun en sevdiği yiğeniyle, hem de kızının yanında aldatıyorsun!" dedi. Yengem altımda kıvranırken, "Kızım sen büyüdün artık, biliyorsun ki benim de ihtiyaçlarım var, baban gideliden beri amım alev alev yanıyor. Sağ olsun Anıl abin beni ellerin pis yaraklarına muhtaç etmedi, ateşimi söndürüyor. Zaten bu akşam ilk defa sikiştik. N'olur babana birşey anlatma, ne istersen yaparım güzel kızım!" derken, ben de, "Evet Gamzeciğim, ne istersen yaparız!" diye destekledim yengemi. Bunu duyan Gamze, "Madem ne istersem yapacaksınız, ozaman ben de size katılacağım!" deyiverdi.
Yengem, "Olmaz kızım, sen bakiresin, kesinlikle olmaz!" dedi. Gamze de, "Ozaman derdinizi babama anlatırsınız!" dedi. Ben yengemin kızını sikmeye dünden razıydım. Yengem istemeyerek te olsa, "Amdan olmaz! Amdan yalayabilir sadece! İlla kendini siktirceksen, götünden siksin Anıl abin!" dedi. Gamze hemen, "Tamam!" dedi ve çırılçıplak soyundu. Ben de yengemin üzerinden kalkıp lambayı açtım, bu güzellikleri daha net görmek istiyordum. Hemen Gamze'nin o körpecik ve kaymak gibi amını yalamaya yumuldum. Yengeme, "Zeynep gel sen de yarrağımı yala!" dedim. Yengem kendisine ismiyle hitap etmeme bozulmuştu, "Hemen Zeynep mi olduk şimdi?" dedi. "Eee bir kere yedin artık bu yarrağı Zeynepciğim!" dedim. Yengem yarağıma yumuldu ve yalamaya başladı, ben de kızı Gamze'nin amını pamuk helva gibi yaptım altımda yalayarak. Sonra çevirdim Gamze'yi, domaltıp göt deliğini yalamaya ve içine dilimi sokmaya başladım. Götüne bir parmağımı sokmaya başladım ki, Gamze hafif bir çığlık attı. Yengem hemen, "Bak gördün mü kızım, bir parmağı alamadın, o koca yarrağı nasıl alacaksın o küçücük götüne?" dedi. Gamze de annesine, "Sana ne! Sen amına nasıl aldıysan, ben de götüme öyle alacam!" diyerek, bana da, "Sen devam et canım abim!" dedi...
Ben Gamze'nin götüne iki parmak, üç parmak sokmaya başladım. Yengem, Gamze vazgeçer diye beklerken, Gamze'de çıt yoktu. Yengem artık kızının götten siktireceğine kanaat getirince, gitti yatak odasından Vazelin aldı geldi ve kızının götüne sürmem için elime tutuşturdu. Yengeme, "Ne o? Amcam seni götünden de mi sikiyor?" dedim. "Yok nerdeeee? Benim götüm de bakire!" dedi. "Tamam onu da sikeriz, merak etme!" dedim. Vazelini Gamze'nin götüne ve yarrağıma bolca sürdüm ve kafasını Gamze'nin göt deliğine dayadım, biraz ittirdim. Gamze'den, "Immm!" diye bir ses çıktı. Sonra biraz daha yüklendim ve kafasını soktum. Ama götünün deliği nasıl dar bir delik ki anlatamam, sikimi sıkmaktan mosmor etti. Daha fazla dayanamadım bir kez daha yüklendim, taşaklarım yapıştı Gamze'nin götüne. Gamze acıdan bayılmış gibiydi ve bağırmamak için kendini zor tutuyordu. Yengem kızını okşayarak acısını dindirmeye çalışırken, sıranın da biran önce kendisine gelmesini bekliyordu. Ne de olsa artık rahat rahat sikşebilecekti benimle...
Ben başladım Gamze'nin götünde gidip gelmeye. O kadar dardı ki, 2-3 dakika siktim sikmedim, volkan gibi patladım Gamze'nin götüne. Tam 5 dakika fışkırdı yarrağımdan döller Gamze'nin götüne. Biraz önce yengemi sikerken Gamze yakalayınca boşalmadan çıkmanında etkisiyle deli gibi boşaldım. Yarrağım küçülene kadar Gamze'nin götünden çıkarmadım. Sonra çıkardım ve banyoya gittim yıkadım geldim. Gamze yorganı çekmiş üstüne, yüzüstü ölü gibi yatıyordu. Yengem ise aç kurt gibi ölü yarrağıma ve sarkık taşaklarıma bakıp, (Ben bunu diriltir, bir güzelde suyunu sıkarım!) der gibi iç geçiriyordu.
O gece amcamın kapalı karısını 2 posta daha amından ve altın vuruşla 1 posta da bakire götünden siktim. Amcam bana kızmasın, hatta kıymetimi bilsin, yoksa karısı az daha orospu oluyormuş, yaraksızlıktan yanıyormuş ki ben yetiştim imdadına ve yiğenlik vazifemi yaptım. Ne de olsa amcam onları bana emanet etti gitti :)
Yengem ve körpe kızıyla sikişmelerim halen devam ediyor. Şimdi gidip yengem gelmeden çıtır Gamze'nin kaşınan götünü sikmem lazım, zira beni kızından kıskanıyor yengem olacak orospu :)
[Anıl]
Alıntıdır…
163 notes · View notes
murat-o41 · 1 month
Text
İlgisiz kocam yüzünden götümden oldum
İlgisiz kocam yüzünden götümden oldum, 43 yaşında, evli, bir çok açıdan sıradan bir kadınım. İstanbul’un eski semtlerinden birinde, eski bir mahallede yaşıyorum. Kocam Eminönü’nde esnaf. Kendim, tecrübeli bir ev hanımıyım. Bir ara tuhafiye açtık bana bu semtte, ama bilirsiniz, kendi semtinde işler yürümez. Komşuların gönlü hatırına yazdığım veresiyelerle bir sene içinde açtığımız gibi kapadık dükkanı. Ben de evime, uzun ve bomboş geçen hayatıma, dolapta giyilmeyi bekleyen iç gıcıklayıcı kıyafetlerimi her gün yeniden ütüleyip, giymeden asmalara geri döndüm.
40’lı yaşların tadını yeni yeni almaya başladığım, boğucu yazlardan biriydi bahsedeceğim o yaz. Kocamın geçim kaygısı, borçlar, vergiler ile boğuşmaktan beni unuttuğu, benimse koca yaz pencere önünde çiçek gibi sararıp solduğum vakitlerdi. Her sabah, artık eskisi kadar sıkı olmayan ancak üzerine gelen yeni bir olgunlukla gözüme eskisinden bile lezzetli görünmeye başlayan kalçalarımdan aşağı, göğsü açık tek parça mavi elbisemi çekiştirerek indirir, saçlarımı aynada şöyle bir savurduktan sonra yerinden fırlayacakmış gibi duran göğüslerimi iki elimle kavrayıp yerine oturtup, evimden tüm mahalleye yayılan mis gibi türk kahvesi ve dekolteme sıktığım yasemin kokularıyla camın önüne oturur, bir sigara yakıp sokağı seyre dalardım.
Yine böyle bir sabah, kahvemden lk yudumu almamla beraber evimin önünde duran bir kamyon, ve peşi sıra gelen bir taksi dikkatimi çekti. Kamyondan adamlar alelacele inip eşyaları indirmeye başladılar, tam yarılamışlardı ki taksiden uzun boylu, esmer, oldukça hoş bir delikanlı indi.
Dikkat kesilerek izlemeye başladım. Tam karşı apartmanın, tam da bizim olduğumuz katındaki karşı karşıya baktığımız cephesindeki daire nicedir kiralıktı. Penceresiz camlarda, eşyaların oraya taşınmaya başlandığını gördüm. Bir saat kadar, bu genç ve hoş delikanlıyı izledim penceremden. Hamallarla beraber eşyaları yapılı vücuduyla kolayca kaldırıp indiriyor, sürekli inip çıkarak gayretle koşturuyordu. Yakıcı sıcakta 3. Kata inip çıkmaktan ter içinde kalmıştı, bir komidini yukarı taşıdıktan sonra camın önünde tişortunu çıkartıp eline alarak yüzünü ve boynunu kuruladı. Düzgün karnından kasıklarına doğru inen çizgi biçimindeki kılları, göğsündekilerle birleşiyor, ve o esmer, parlak tene daha erkeksi bir çekicilik katıyordu. 26-27 yaşlarındaydı en fazla, gür simsiyah saçları ensesinde düzgünce kesilmişti. Güçlü bir çenesi, sert ama toy bir
ifadesi vardı. İster istemez dudaklarımı yalayarak , sigaramı söndürdüm, boş kahve fincanımı alarak yemek yapmak üzere istemeye istemeye mutfağa yollandım.
Mutfakta tuzlu suya yatırmak üzere patlıcanları doğrarken, elimde olmadan en müstehcen düşüncelerin pençesinde kıvranıyor, bacaklarımın arasında boşa giden ıslaklığım arttıkça dizginlenemez bir arzuyla yanıyordum. Yemeği hazırlayıp ocağa verir vermez tekrar cama koştum. Delikanlı ortada gözükmüyordu. Yatak odama girdim, boy aynasının önüne geçerek üzerimdeki elbiseyi sıyırıp attım. Çamaşırlarımı bir bir çıkartıp, vücudumu incelemeye başladım. Senelerdir güneş görmeyen tenim mermer gibi bembeyazdı. Tombul göğüslerim biraz sarkmıştı, ama olsundu, hala yuvarlaklıklarını koruyorlardı. Seneler içinde aldığım kilolar, gençliğimde incecik, narin bir kız olan beni, şimdilerde dolgun ve iştahlı bir kadın gibi gösteriyordu. Hala güzeldim, 43 yaşında gibi durmadığımı çevremden hep duyuyordum zaten. Evin içinde ve dış dünyadan uzak yaşanan bir hayatın bana bağışladığı tek şey, genç görünümüm olmuştu.
Çırılçıplak halde, geçen sene bir akrabanın düğününde giymek için aldığım yüksek topuklu ayakkabılarımı giydim. Kalçalarımı sallayarak salona, pencerenin önündeki koltuğa geçip oturdum. Bacaklarımı kaldırıp ayırarak, topuklu ayakkabılı ayaklarımı pencerenin pervazına yasladım. Sırılsıklam olmuş pembe beyaz amımı, kapalı perdenin arkasındakileri düşünerek okşamaya başladım.
Bir elimle dimdik olmuş göğüs uçlarımı sıkıyor, bir elimle de parmaklarımı amıma sokup çıkarıyor, kendi kendime hafif hafif inliyordum. Vücudumu saran zevk dalgası arttıkça cüretkarlaşıyor, aklıma olmayacak fikirler düşüyordu. Ayakkabımın ucuyla perdeyi hafifçe araladım. Bu riski göze alacak kadar azmıştım, perdeyi açtığım anda delikanlı eğer oradaysa, beni tamamen görebilecekti. Tüm çıplaklığımla hem de. Gözlerimi kapattım, beni görüyor mu bilmiyordum. Şiddetli bir orgazmın yaklaşmakta olduğunu farkettiğim anda son bir cesaret gözlerimi açtım, ve yeni takılmış perdelerinin ardından elinde o muhteşem sikiyle bana eşlik eden delikanlıyla göz göze geldim.
Ani bir heyecanla tüm vücudum sıtmaya tutulmuş gibi titreyerek boşaldım. Delikanlının da tam o anda başını geriye atmasıyla, onun da şiddetli bir şekilde boşaldığını anladım.
Delikanlı boşaldıktan sonra tek kolunu cama yaslayıp, kafasını da kolunun üzerine koyarak ve hafifçe sırıtarak gözlerime bakmayı sürdürdü. Bu bakışı biliyordum, gençken aşina olduğum bakışlardı bunlar. Yetinememe bakışıydı, bu bir son değil başlangıçtı. İçindeki tatmin olmayan bir arzuyu uyandırmıştım, ve o arzuyu benden başka bir kadın artık yatıştıramayacaktı.
Boşaldıktan sonra ani bir panik ve suçluluk duygusu üzerime çökünce ayağımı alelacele perdeden çekip, küçücük aralığı kapattım. Yüzüm kıpkırmızı bir halde kalkıp özensiz bir eşofman altı ve bluz geçirdim üstüme, yemeğin altını kapatıp sofrayı kurmaya başladım.
Bütün akşam yemeği boyunca, eşim sofrada bir yandan ağzını şapırdata şapırdata musakkayı yiyip bir yandan bu ay karın yüzde kaçının cebimize kalacağını anlatırken, aklımda hep esmer delikanlı ve onun iri aleti vardı. Gece yatarken kocama yanaştım, ancak çoktan horlamaya başlamıştı bile.
Ancak ben uyuyamıyordum.
Islak ve sıcak amım, çılgınlar gibi, saatlerce sikilmek istiyordu çünkü.
Ertesi sabah, hissettiğim suçluluk duygusuyla pencerenin önüne yanaşamasam da içimdeki istek dinmek bilmiyordu. Kapalı perdenin arkasında her zamanki gibi kahvenle beraber sigaramı tüttürürken, aklıma bakkal Remzi geldi. Remzi, mahallenin en dindar esnafındandı. Dindardı dindar olmasına, ancak mahallaye geldim geleli benim için yanıp tutuşurdu. Birkaç sene önce, yine çok azdığım bir dönem kendisine teslim olmuştum. O da karısından kaçabildikçe arka mahallede kiralık boş evlerinde buluşur, saatlerce doymadan siktirirdim kendimi. Sonralarında eve kiracı bulunup da dolunca, görüşemez olmuştuk. Hem de karısı Ziynet sürekli dükkanda yardıma gider olmuştu.
Remzi çirkin bir adamdı. 51 yaşlarındaydı. Göbekli, kıllı vücudunun üzerinde lastik top gibi duran yusyuvarlak bir kafası, ve kafasına yapışmış gibi duran her daim yağlı saçları vardı. Fakat fantezilerinin sınırı yoktu, hakkını yememek lazım, kaç kere çığlıklar ata ata boşalmıştım Remzi’nin koca göbeğinin altında.
Aklına Remzi’nin düşmesiyle, telefonu eline aldım. Bakkalın numarasını tuşladmı, Remzi açınca umutlandım.
-Alo?
Dedim en şen şakrak, işveli sesimle.
-Sipariş verecektim müsaitseniz…
Bu üstü kapalı daveti hemen anlayan Remzi, gerçekten bir siparişim olup olmadığını bile sormadan “hemen geliyorum” diye tıslayarak telefonu kapattı.
Odama koştum, azgınlıktan delirecek gibiydim. Kafası her türlü fanteziye basmasına rağmen bir hesap bile yapmaktan aciz olan Remzi, yeğeninin bilgisayarında izlediği porno filmlerden jartiyerleri tangaları öğrenmiş, her Aksaray’a gittiğinde bana oradan torba torba en iç gıcıklayıcı çamaşırları taşır olmuştu o dönem. Remzinin getirdiklerini sakladığım dolabın çekmecesini açtım, üstüne örttüğüm çarşaf ve havluları kaldırdım. Giymek üzere ip gibi bir kilot, ve göğüs uçlarını dışarıda bırakan bir sütyen seçtim. Saçlarımı açıp savurdum, dudaklarımı biraz pembeleştirdim.
Remzi kapıda eli kemerinde duruyordu. Davet beklemeden paldır küldür içeri girdi, beni tutup duvara yapıştırırken ayağıyla kapıyı tekmeleyerek kapattı. Sigaradan sararmış bıyıkları boynumda gezinirken elleri götümü sıkmaya başlamıştı bile. “Delirdim kız, kudurdum, yanıyorum nicedir! Seni düşüne düşüne çavuşu tokatlamaktan sikim yara oldu.”
Ses çıkarmadan kendimi remzinin azgın kollarına bıraktım bir süre, elleri kilodumun arasından amıma inmeye başladığında çekeren onu pencerenin önündeki koltuğa getirdim, göğsünden iterek oturttum. Perdeyi çok minik araladım. Delikanlı, camın önüne aldığı yemek masasında bir şeyler yazıyordu. Penceremdeki hareketi farkedince göz göze geldik. Hiç tereddüt etmeden arkamı dönüp, Remzi’nin kucağına o azmış sikini içime alarak oturdum.
-Kız sen şaşırdın mı? El gün görecek, kız kime diyorum azgın köpek seni. Ouuu…
Kucağında, arkadan izlendiğimi bilmenin zevkiyle göğüslerimi ağzına vere vere oturup kalkıyordum .
-İster misin biri daha gelsin? Şu karşıdaki delikanlıyla beraber,ha ? Hem ne zamandır götümden sikmek istiyordun, o da gelirse siktireceğim sana götümü…
Remzi bir an duraksadı, bir karşıdaki delikanlıya baktı, bir götümü kavradı. Üzerinde inleyerek kıvrandım bir süre daha.
-Tamam lan allahsız karı gelsin. Doyumsuz kevaşe seni,ohh. Yavaş kız kızışmış kancık, oaahh…
Remzi’nin üzerinden kalkıp, ona arkamı dönüp pencereye yüzümü dönerek tekrar oturdum sikinin üstüne. Remzi zevk içinde kasıklarında zıplayan kalçalarımı sıkıp tokatlarken, ben inip kalkarak delikanlının gözlerine bakıyordum. Delikanlı ayağa kalktı, geriye doğru birkaç adım atıp dönüp tekrar bana baktı. Bakışlarıyla onay istiyordu adeta. Daha şehvetle zıplamaya, göğüslerimi sıkmaya başladım cevap olarak.
Bir dakika sonra, delikanlı kapımdaydı.
Yakından daha bir yakışıklı, daha bir hoştu bu gencecik afet. Kapıdan girdiği anda, hiç duraksamadan sert bir hamleyle kucağına aldı beni, salona götürüp , koltukta sikiyle oynayan Remzi’nin ayaklarının altına yatırdı.
-Selamın aleyküm dayı.
Remzi’yi selamlayarak üstündekileri bir çırpıda çıkardı, bacaklarımı iki eliyle kaldırıp ne zamandır bu anı bekliyormuşçasına amıma yumuldu. Dilini amıma sokuyor, am dudaklarımı emiyor, klitorisimi ufak ısırıklarla uyarıyordu. Kıvrım kıvrım kıvranıyordum altında. Koltukta bizi izleyerek aletini sıvazlayan Remzi bile zevkten çatallaşmış sesiyle “Ulan ağzının tadını biliyon sen azgın sürtük” diyerek inim inim inliyordu. Yarım saate yakın yaladı yuttu azgınlıktan şişip kabarmış amımı, bir kere boşalmış, tekrar eskisinden beter azmıştım.
Kafasını kaldırdı, bacaklarımı tekrar açıp kaldırıp Remzi’ye gelip girmesin i işaret etti. Remzi bir an bile duraksamadan, kalçamdan kavrayıp kazık gibi olmuş sikini içime soktu. Adının Hakan olduğunu orgazm anımda öğrendiğim delikanlı da kalkıp, yüzüme doğru hafifçe oturarak o muhteşem iri aletini dudaklarımın arasına soktu. Zevk içinde kıvranıyordum, amım bir yandan, ağzım bir yandan sertçe sikiliyordu. Hakan saçlarımdan tutmuş çeke çeke boğazıma kadar ittiriyordu iri sikini, Remzi köküne kadar soktukça tüm bedenim sarsılıyordu.
Hakan ağzımdan kalktı, beni yüz üstü çevirerek domalttı. Arkama geçip amımla sonunda o harika yarrağını buluşturdu. Sırılsıklam amıma sokup çıkarırken, bir yandan da ağzında ıslattığı parmağıyla göt deliğimi açmaya başladı. Remzi, gelip kalçamın üstüne ata biner gibi oturarak göt deliğimi zorlamaya başladı. Hakan bir eliyle beni daha da azdırıp kolay götten almam için klitorisimi okşuyor, hem de hızla gidip geliyordu ıpıslak amımda. Remzi bir anda çok da ufak olmayan sikini götüme soktu. Bir an acıyla çığlık attım, ama ok yaydan çıkmıştı artık. İkisi de deli gibi sikiyorlardı beni. Acıya alışınca hem götten hem amdan sikilmenin tadına varmıştım. Hepimiz deli gibi inliyorduk, ben çığlıklar atıyordum. İkisi de Ayfer diye sayıklıyorlar, bana kadın olduğumu tekrar hatırlatıyorlardı sanki. Fazla dayanamadım, komşular duyar diye bile düşünmeden bağıra çağıra boşaldım.
Hakan ve Remzi hala boşalmamışlardı. İkisi de kalktılar, beni tekrar domalttılar. Remzi aletini ağzıma verdi, Hakan da arkama geçip götümden girerek sikmeye devam etti. Hakan inleyerek götümde gidip geldikçe Remzi’ninkini daha sıkı emiyor, yalıyordum. Boğazıma kadar sokup emerken, arada ağzımdan çıkarıp taşaklarını yalıyor, elimle devam ediyor, sonra tekrar ağzıma sokup hızlı hızlı emmeye devam ediyordum. İkisi de kendilerinden geçmişlerdi, iki erkeği de fazlasıyla doyuruyordum. Remzi daha fazla dayanamayıp saçlarıma yapışarak ağzıma, yüzüme boşaldı. Yorgunlukla ve rahatlamayla kendini yere atınca, Hakan arkadan dağılan saçlarımı tutup çekerek yüzümü kendisine çevirdi. Döle bulanmış suratımı izleyerek götümü sertçe sikmeye devam etti. Boşalmak üzere olduğunu anladım ve kendimi serbest bıraktım. Üçüncü kez aynı şiddetle boşalmaya başladığımda, Hakan’ın ılık döllerinin götümden akmaya başladığını hissettim.
Üçümüz bir süre yerde hareketsiz yattık. İnlemeler, sayıklamalar kesilmişti. Harika hissediyordum kendimi, büyük bir açlığın üzerine çok lezzetli bir yemek yemiş gibiydim. Egom okşanmış, iki adamın gözünde de adeta bir seks tanrıçası olmuştum. Yavaşça yerimden kalktım, kocamın geleceğini söyleyip hazırlanmalarını rica ederek odama geçtim. Bir şarkı mırıldanarak günlük kıyafetlerimi giydim. Önce Remzi çıktı, beş dakika sonra da Hakan’ın çıkmasını kararlaştırmıştık. Remzi çıktıktan sonra Hakan , kapının önünde bir posta daha sikti beni üstümdekileri çıkarmadan eşofmanımı yarıya indirerek. Bu sefer sert ve kısaydı, bir anda amımdan çıkarıp ağzıma verdi. “Orospum benim” diye mırıldanarak ağzıma boşaldı, eğilip yanağımdan öperek fermuarını topladı ve çıkıp gitti.
O günden sonra Remzi’yi fazla katmadan Hakan ile hemen hemen her gün buluşup sikişmeye başladık. Neşe ve canlılık yüzüme yansımıştı, kocam bile bir haller var sende der olmuştu. Hakan zorunlu olarak şehirden taşınana kadar, birkaç sene devam etti ilişkimiz. Hakan toy ve saf bir şekilde bağlanmıştı bana, giderken ikimiz de çok zorlandık.
Şimdi yine o camların önündeki yalnız sabahlarıma geri döndüm. Hakan’ın oturduğu daire yine boş. Kim bilir, belki yeni bir gençlik iksiri taksiyle beliriverir evin önünde diye yine her sabah kahvemle camda bekliyorum…
129 notes · View notes
sertsiken0606 · 18 days
Text
sert sık diye yalvardı
merhaba arkadaşlar sizlere daha önce anılarımı anlatmıştım. Bu anlatacağım olay benim hikayelerimi okuyan bir kadın ile geçti. Bana dm atan kadın ile 2 saate yakın yazışarak konuştuk birbirimize telefon numarası verip WhatsApp tan konuşmaya başladık. Gece saat 2 gibi ne olur gel beni bağırta bağırta sik kocam olacak ibne sikemiyor beni dedi. Aynı şehirde değildik fakat 3 saatlik bir yolum vardı. Kadın a ben şimdi biraz uyuyum sabah ilk otobüs ile yanına geleceğim dedim ve konuşmayı bitirdim. Ertesi gün sabah 9 da ilk otobüs e bilet aldıp yola çıktım Eskişehir e girerken WhatsApp tan mesaj attım ben geldim otogar dayım dedim sen Kamil Koç turizm in önünde bekle biz boynuzlu kocamla seni almaya geleceğiz dedi . Dediği gibi Kamil Koç turizm in önünde beklemeye başladım 20 30 dakika geçmişti lüks bir araba geldi Meral hanım arabadan inip yanıma geldi tokalaşıp sarıldık birlikte arabaya binip yola çıktık kocası Serkan bey ile tanıştırdı bu boynuzlu top sikemiyor seni Tumblr den bu boynuzlu sayesinde buldum dedi o lüks otomobil ile çok lüks bir villanın içine girdik villa da çalışan elemanlar vardı kadın erkek bir süre eleman.aracı Park yerine kocası park ederken biz eve girdik hemen öpüşmeye başladık o kadar sekse aç kalmıstı kanepeye gidene kadar öpüşmeye ve soyunmayı bitirmiş birbirimize kenetlenmistik kanepe ye uzandık çırılçıplak 69 pozisyonuna geçtik o sikimi emmeye başladı bende klitoris ini ve am dudaklarını öpmeye emmeye başladım resmen altımda kıvranıyordu sikimin resimlerini çekip atmıstım kalın ve uzun olduğunu biliyordu başını kaldırıp yeter artık içime gir yanıyorum ne olur acıma sert sik amımı kız gibiyim dedi domalttım arkasına geçtim sikimi amına sürterek yavaştan yavaştan girip çıkmaya başladım. Hadi parçala beni erkeğim sok kökle doyur beni sekse hadi sevgilim sok sert sik beni diyor beni dahada azdırıyordu birden hızlanıp kalçalarını tokatlıyarak amına köklüyordum kocası içeri girince beline kuvvet sik karımı doyur orospu yu amını götünü parçala götü açılmadı ben krem getireyim dedi .ben karısını sikerken gidip krem getirdi ben sikerken karısının göt deliğine sürdü kremi parmağını göt deliğine sokup çıkarıyor bana hazırlıyordu ben gelmek üzereydim birden çıkarıp yere oturdum üzerine gelip ağzına aldı bütün döllerimi yalayarak yuttular karı koca sikimi Serkan tutup ağzına aldı Meral den daha güzel sakso çekiyordu bu arada Meral kocasının pantolonunu indirip bunun götünüde sik dedi Serkan ses çıkarmadan sakso ya devam etti neredeyse 2.yi Serkan ın ağzına boşalacaktım bırak yeter yan yana geçin biraz sana biraz sana aynı anda sikeyim dedim karı koca öpüşmeye birbirini okşamaya başladılar bende ilk başta Meral in götüne sokmaya başladım çok zordu ama inleyerek kocasının sikini eline aldı bende o zevk alırken birden yüklenip tamamını soktum biraz bekleyip çıktım yerdeki kremi Meral e uzatıp kocasının götüne sürmesini söyledim ama yapmadı daha önce yedi zaten kuru kuru şok dedi dediği gibi yaptım birden yüklenip soktum yandım çıkart diye bağırdı bir anda mutlaka evde ve bahçede çalışan elemanlar duymuştur git gel yapmaya başladım çıkartıp Meral e soktum Serkan ı sikerken Meral in kalçasına Meral i sikerken Serkan ın kalçasına sert tokatlar atıyordum Meral i sikerken Meral birden titreyerek yere yığıldı. Ben bittim sen boynuzlunun boynuzlarını parlat sik kocamı dedi bende şakayla karışık Serkan ın sikini tutup Meral in ağzına verdim bende Serkan ın götüne sokmaya başladım o kadar güzel yalıyordu ki kocasın sikini bende boşalmaya başladım ve ağzına verdim şimdi 2 sıkı ağzına almaya çalışıyor du bütün döllerimi yuttu artık yorulmuştum kanepe ye uzandım Meral de yanıma geldi uzandı öpüşmeye başladık Serkan üzerimize pike örtüp saat 2 oldu yemek yiyelim dedi . O gün akşama kadar her ikisininde siktim
105 notes · View notes
alexay76 · 3 months
Text
Sekste İlk Deneyimim Kızarkadaşımın Babasıyla Götten Oldu! (Belinda19 Y., Trablus
Ben Banu, 1.80 boyunda, esmer, kendince güzel sayılacak, etrafımdakilerin söylediklerine göre manken gibi bir kızım. Ben, Tekirdağ'ın deniz kenarına yakın bir sitede çalışan, 10 sene önce buraya çalışmak için gelmiş bir ailenin ortanca kızıyım. Ailem köy kökenli tutucu bir aile olduğu için, buralardaki kızlara göre daha kısıtlı gezer, giyinirdim. Babam sitenin kalorifer işi gibi teknik işleriyle ilgilenir, annem ise ev işlerine gider. Ablam 23 yaşında ve evli. Bir de bu sene Üniversiteyi kazanıp giden erkek kardeşim var. Burdaki seks hikayelerini okumaya başlamam, İstanbul'dan tatile gelen, çok iyi anlaştığım kız arkadaşım Ebru'nun tavsiyesi ve ısrarıyla oldu.
Ben liseyi bitirince okumamıştım. Evde kalıp anneme ve babama yardım ediyordum. Yazın Ebru tatile gelir, Tekirdağ'da okullar açılıncaya kadar kalıp, daha sonra İstanbul'a dönerdi. Ebru, ailesinin durumu çok iyi olduğundan ve evin biricik kızı olduğundan çok rahat davranan biriydi. Sadece yazları görüşsek te, Ebru benim çok iyi anlaştığım tek arkadaşımdı. Bu yazın da yine geldi. Ebru'yla olunca, ailem benim gezmeye ve denize gitmeme daha rahat izin verirdi. Deniz kenarında yaşamamıza rağmen pek denize girdiğim yoktu, sadece ablam bize geldiğinde ailece gidersek, yada Ebru ile babası babamdan izin aldığında gidiyordum.
Yine yazın sonuydu. Ebru, ailesinin geri döneceğini, ama kendisinin bir 10 gün daha (okullar açılıncaya kadar) kalacağını söyledi. Haftasonu bir akrabasının yazlığına Cumadan gidip Pazartesi döneceklerini, benim de gelmemi istedi. Ben de ailemin izin vermeyeceğini, sadece babasının babamdan izin alırsa gelebileceğimi söyledim. Ebru da babasından rica etti. Ebru'nun babası (Mustafa abi) 45 yaşında, atletik, uzun boylu ve karizmatik biriydi. Babamla da araları iyi olduğundan, babama ısrarı sonucu bana izin aldı. Cuma sabahı, ben, Ebru, Mustafa abi ve eşi Gülçin teyze ile, kalacağımız akrabalarının yanına gittik. Gittiğimiz yazlık Ebru'nun teyzenin yazlığıydı. Ebru'nun teyzesi, eniştesi ve oğlu Kaan bizi sıcak bir şekilde karşıladılar ve yazlığa yerleştik.
Öğle yemeğimizi yedikten sonra denize gitmeye hazırlanırken İstanbul'dan bir telefon geldi. Ebru'nun anneannesi rahatsızlanmış, hastaneye kaldırmışlar. Bu haber üzerine tüm aile tatili kesip İstanbul'a dönecekken, Ebru'nun annesi eşine, "Mustafa sen çocuklarla kal, biz eniştem ve ablamla gider gerekeni yaparız." dedi. Diğerleri de onayladı. Dolayısıyla ben, Ebru, teyzesinin oğlu Kaan ve Ebru'nun babası Mustafa abi kaldık. Onları yolcu ettikten sonra biz de zaten deniz hazırlığımızı yapmıştık, denize gittik...
Ebru, Kaan ve ben denize girerken, Mustafa abi deniz kenarında güneşleniyordu. Deniz içinde Ebru ile Kaan bir hayli birbiriyle şakalaşıp el kol harektleri yapıyorlardı. Bense biraz tutuk ve çekingendim, onların biraz uzağında yüzüyordum. Bir ara dikkatimi çeken ilginç birşey oldu, Kaan Ebru'nun göğüs ve kalçalarını elliyor, Ebru ise Kaan'a babasının görebileceğini, rahat durmasını söylüyordu. Bir hayli geçmişti ki ben sıkılmış kenara çıkmıştım. Mustafa abinin yanına selam verip uzandım. Mustafa abi mayo ileydi ve önündeki kabartı çok belli oluyordu, biran oraya gözüm takılmıştı. Mustafa abi gülerek, "Hayırdır Banu durgunsun, neden yüzmüyorsun?" dedi. Ben sadece, "Şeyy... ben denize girmeyi pek sevmem, sizin hatrınız için geldim." dedim. Mustafa abi, "Sağol, bizi kırmadığın için teşekkür ederim." dedi...
Neler yaptığımı, nasıl zaman geçirdiğimi sormaya başlamıştı ki, konu döndü dolaştı, erkek arkadaşım olup almadığına geldi. Bugüne kadar sadece Lisede bir kez olduğunu, bir de bizim sitede çalışan birinin sürekli benle arkadaş olmak istediğini, ama babamdan korktuğum için bunu kabul etmediğimi anlattım. O sırada yanımıza Ebru ve Kaan geldi, büfeye gidip birşeyler alacaklarını söyleyip izin istediler. Babası da izin verdi, bize de dondurma ve su almalarını istedi. Onlar gittiler, biz halen oturuyor, sohbet ediyorduk. Akşam üzeri olmuştu sahilde çok kimse de kalmamıştı. Bir ara ben, "Mustafa abi ben de gidip Ebru'ya bakayım." dedim. "Tabiki!" dedi...
Ben büfeye giderken elbise değişim kabinlerinin arkasında öpüşen kişileri fark ettim. Biraz daha yaklaşınca bunların Ebru ile Kaan olduğunu gördüm, adeta kendilerinden geçmişlerdi, birbirlerini yiyecekmiş gibi dudakları yapışmış, Kaan Ebru'nun kalçalarını okşuyordu. Şok olmuştum. Gerçi Ebru'yu erkeklerle bu şekilde ilk görüşüm değildi. Ebru çok rahat bir kızdı ve onun için böyle işler normaldi. Ama bu başkaydı, Kaan teyzesinin oğluydu. Bir süre onları izledim, onlar beni farketmemişti. Biraz daha yiyişip toparlandılar, yola çıkıp büfeye gideceklerken, ben arkalarından seslendim. Bana bir arkadaşlarını gördüklerini, biraz onunla sohbet ettiklerini, daha büfeye yeni gideceklerini söylediler. Ebru, istersem benim de büfeye gelebileceğimi söyledi. Ama ben babasının yanına döneceğimi söyleyip, geri döndüm. Onlara maydonoz olmak istemiyordum...
Ben tam babasının yanına vardığımda, babası yazlığa dönüp şirket ile bir işi olduğunu, onu internetten halledeceğini, istersem benim Ebru'ları bekleyip onlarla dönebileceğimi söyledi. Ben de yazlığa dönmek istediğimi, sıkıldığımı söyledim. "Tabi, gel!" dedi. Ebru'yu da arayıp, bizim yazlığa döneceğimizi, kendilerinin de işleri bitince yazlığa gelmelerini söyledi...
Yazlığa gittik. Mustafa abi bilgisayarın başına geçti. Ben de banyoya girip bir duş almayı geçiriyordum aklımdam. Odama girip havlumu bırakıp, duştan sonra üzerime giyeceğim elbiselerimi hazırladıktan sonra üzerimdeki mayo ile banyonun yolunu tuttum. Mustafa abiyi bilgisayarın başında zannederek üzerimdeki mayonun askılarını indirip banyoya girdiğimde şok olmuştum. Mustafa abi çırılçıplak banyodaydı ve duşa girmek üzereydi. Plajda mayosuyla gördüğüm kabarık önü, bu defa herşeyiyle karşımdaydı. Ben şaşkınlıkla kocaman yarağına bakarken, o da elimle kapatmaya çalıştığım göğüslerime bakıyordu. Şaşkınlığım geçtikten sonra, "Şeyy, ben sizi bilgisayarın başında sanmıştım, özür dilerim..." derken, Mustafa abi yanıma yaklaştı ve çok güzel olduğumu, gelmemi istedi. Donup kalmıştım adeta. İlk kez böyle birşeyle karşı karşıyaydım. Daha önce çevremde sadece Ebru'yu erkeklerle ve bir kez de ablamı eniştemle sevişirken gören ben, ilkkez canlı yarak görüyordum...
Ellerim halen göğüslerimdeydi. Mustafa abi istersem dokunabileceğimi söyledi. Ben ise halen kendime gelememiştim ve o şaşkınlıkla, "Şeyy, ilk ilk kez görüyorum..." dedim. Mustafa abi dudaklarıma yapıştı ve öpmeye başladı. Bugün gördüklerimin tesiriyle karşılık bile veremedim. Üstelik çok hoşuma gitmişti, ilk kez bir erkek tarafından öpülüyordum. Mustafa abi beni kendine çekti, rahat olmamı, beni çok güzel bulduğunu, beni istediğini söylerken, halen beni öpüyor, elleri ile göğüslerimi kalçalarımı sıkıyordu. Ben ise birşey yapamıyor, karşılık dahi vermiyordum, ama hoşuma gidiyordu. Beni iyice saran Mustafa abi üzerimdeki mayoyu aşağı çekerek beni çıplak bıraktı, elimden tutarak elimi yarağına götürdü. Yarağı büyük ve kalındı. Nedense o an aklıma seks hikayelerinde okuduğum kalın yaraklar geldi...
Yarağı elimdeydi, okşamamı istedi, ben ise sadece avuçladım. O ileri geri yapıp, kalçalarımı ve amımı okşuyor, göğüslerimi sıkıp, dudaklarımı öpüyor, beni iyice zevk sarhoşu yapıyordu. Okadar zevk almaya başladım ki, amımın sulandığını hissettim. Ben de karşılık vererek, elimdeki yarağını sıkıp, dudaklarına yapıştım. Acemice öpüşmem onun daha hoşuna gitmişti. Beni tekrar sarıp, boynumu yalıyor, göğüslerimi ısırıyordu. Beni omuzlarımdan aşağı ittirerek önünde diz çökmemi sağladı, "Yala!" dedi. Ben ise daha önnce hiç yapmadığımı, nasıl olduğunu bilmediğimi söyledim. Yarağını ağzıma götürmek istedi, ama ben ağzımı kaçırınca, beni ayağa kaldırdı, kendisi önümde diz çökerek amıma yumuldu. Amımı çok hızlı yalıyor, adeta beni çıldırtıyordu. Bu arada parmakları ile de götümün deliğini zorluyordu...
Ben artık iyice kendimden geçmiştim. Hayatımda ilk kez, üstelik babam yaşında biri ile sevişiyordum. Mustafa abi çok iyi sevişiyordu, fakat götüme soktuğu parmağı canımı acıtıyordu. Biran, "Ayyy!" diyerek irkildim. "Ne oldu, canın mı yandı aşkım?" diyerek kibarca sordu. "Mustafa abi ben ilk kez böyle birşey yaşıyorum, bence bu yaptığımız çok yanlış!" diye itiraz etmek istedim. Ama o, "Bana abi deme, aşkım de! Herşeyin bir ilki vardır, merak etme güzel olacak!" diyerek yine beni önünde diz çökertti. Yarağını ağzıma vermek istiyordu, ama ben alamıyordum, kalındı ağzıma girmiyordu. "Öp onu, yala!" dedi. Tam öperek yalamaya başlamıştım ki, saçlarımı çekti. Can acısıyla ağzımı açmam ve o kalın yarağın ağzıma girmesi bir oldu. Ağzım yırtılacak gibi, kusacak gibi oluyordum. Ama Mustafa abi çıkarmama izin vermiyor, başımdan tutarak adeta ağzımdan sikiyordu beni. Ben bu arada birkez daha ıslanmıştım. Mustafa abi de fazla dayanamayıp ağzıma boşalmaya başladı. Çok kötü bir tadı vardı, hemde çok geliyordu. Boğulacak gibi oldum. Zorla çıkarmıştım ki ağzımdan, çıkarmamla lavaboya kusmaya başlamam bir oldu...
Ben lavobaya dönmüş kusarken, Mustafa abi arkadan kalçalarımı ve amımı yalıyor, parmağını amıma sokuyordu. Ben halen kendime gelememiştim, fakat o anda tek düşündüğüm şey kızlığımdı. Ona bakire olduğumu, kızlığıma zarar vermemesini istedim. Mustafa abi de bunun üzerine amımı parmaklamayı bırakıp, parmağını götüme sokmaya başladı. Canım acıyordu, ama Mustafa abi çok iyi biliyordu işini, bana zevk te veriyordu. Ben önünde domalmış durur halde lavaboda ağzımı yıkarken, o ise parmağını götümde ileri geri yaparak sırtımı yalıyordu. İyice çıldırmıştım ve kendimi daha da ona teslim etmiştim. O da bunu anlayınca yarağını götüme sokmaya çalıştı. Yarağını götümün deliğinde iyice hissettim, fakat kalındı ve girmiyordu. Aslında korkuyordum da, istiyordum da...
Bana, "Böyle kal!" diyerek, banyo dolabından losyon aldı, bolca yarağına ve götüme sürdü. Ben olacakları beklerken yine yarağını götüme zorladı. Yine girmiyordu. "Kendini rahat bırak, sıkma!" diyerek, lavobayo doğru dahada domalmamı istedi. Dediklerini yaptım, yeniden zorladı. Birden içimde tarif edilemeyecek acı hissetim, beynimde şimşekler çakıyordu. "Çıkarrr!" diye bağırıyordum, fakat kaçamıyordum çünkü kafam lavabonun altındaki duvara dayanmış, Mustafa abi de beni sıkıca kavramıştı. O kocaman yarak götümde yavaş yavaş ilerlerken, ben ise artık acıya dayanamıyordum ve ağlıyordum. Elim ayağım kesilmişti. O ise hala götüme sokmaya devam edip, "Geçti aşkım, girdi, az kaldı!" diyordu. Kasıklarını kalçalarımda hissetiğimde acıdan kendimden geçmiş ve bayılmışım...
Ayılıp kendime geldiğimde yatak odasındaydık, yüzüstü yatıyordum. Mustafa abi kasıklarımın altına yastık koyup beni domaltmış, arkamda götümü sikiyordu. Bende hal kalmamıştı, o ise sürekli abanıyor, sırtımı ensemi öpüyor, götümü sikmeye devam ediyordu. 15-20 dakikadır sikmesine rağmen boşalmamıştı. Garip tarafı, bu iş bana acının yanında zevk te veriyordu. O zevkle ben de kalçalarımı ona itiyor karşılık veriyordum. Mustafa abi müthiş bir tecrübeyle sikiyordu götümü. O kalın büyük yarağın içimde olduğuna ve götüme nasıl alabildiğime halen inanamıyordum. Her tarafım uyuşmuş ve götümün deliğini hissetmiyordum. Artık bende hal kalmamıştı, "Mustafa abi boşalll!" diye yalvarmaya başladım. İyice hızlanmıştı. Ben zevk ve acıdan yatağı dişliyordum. Sonunda acaip bir hırıltı ile götüme boşaldı...
Yarağını götümden çıkarıp, yarağını çarşafa sildi. Bana iltifatlar ediyor, "Seni çok seviyorum aşkım, karıcığım!" diyor, omuzlarımı, sırtımı, belimi, götümün yanaklarını öpüyordu. Ben halen o acı ve şaşkınlıkla, şok bir halde yatakta yüzüstü yatıyordum, sesim çıkmıyordu. Derken alt kattan sesler duyuldu, kesin Ebru ile Kaan gelmişlerdi. Mustafa abi mayosunu giyip bilgisayarın başına giderken, ben de dölden sırılsıklam olmuş çarşafı alıp banyoya koştum
82 notes · View notes