Tumgik
#tatlı intikam
carolinahope · 1 year
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Öpücükler 1 2 3 4
6 notes · View notes
denizlerdekaybolmusum · 2 months
Text
fakat intikam hala baldan tatlı.
17 notes · View notes
honeybadgerx · 6 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Bu sitedeki anonimliğime son verdim. Dünyanın en tatlı efekti ile olan fotomu pp yaptım. Kararımı üç gün sonra falan değiştirixem ama olsun. Geçen hafta blue eye samurai izledim. Animasyonları harikaydı. Karakter tasarımı muazzamdı. Hikayesi klasik intikam hikâyesi klişe faktörler var. Daha overim de uykum geldiği için kısa kesiyorum. C u.
Tumblr media
7 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 9 months
Text
Tumblr media
Gönlünü yıkayıp arıtmamışsan, habire abdest alıp durmaktan fayda bekleme.
Yalnızlık, adam olmayanın vereceği sevgiden, saygıdan yeğdir.
Akılsız, yüzü güzele ; Akıllı, gönlü güzele tâlip olur . Zaman yüz güzelliğini tüketir ama gönül güzelliğini artırır.
Eğer Rabbim seni bana yazmışsa, Benden kaçışın yok..! Lakin kader seni benden almışsa, Ağlamaya lüzum yok...
Herkes dışını süslerken, sen içini,kalbini süsle. Herkes başkasının ayıbını araştırırken,sen kendi ayıplarınla meşgul ol!
Gönlü aydın bir kişiye kul olmak, padişahların başına tâc olmaktan iyidir.
Gerek yok her sözü laf ile beyana, Bir bakış bin söz eder bakıştan anlayana.
Cahil ile sohbet etmek güçtür bilene ; Çünkü cahil ne gelirse söyler diline.
Ey Gönül! En acı ilaç ayrılıktır; zira onun içinde Aşk gibi bir şifâ saklıdır.
Düşüncen konuşmana, Konuşman hareketine, Hareketin kaderine yansır, Güzel düşün. güzel yaşa..!
Tumblr media
Her olayı hayır bil, her geceyi Kadir bil, her geleni Hızır bil.
Emek ver , Kulak ver , Bilgi ver Ama Sakın Boşverme.
Ey gönlümün sol yarısı. Aklıma koydum seni, AKLIM almadı. Yüreğime bıraktım, Sana doymadı..!
Her Yerde Olmak Gibi Bir Duan Varsa, Gönüllere Gir; Çünkü Sevenler, Sevdiklerini Gönüllerinde Taşırlar.
Tumblr media
İki alem vardır: İlki varlık alemi, ikincisi manâ alemi. Varlık alemi gündüz gibidir, olanı biteni açıkça görürsün, kendini kolayca ele verir. Manâ alemi ise gece gibidir, onu bulmak için mutlaka gönül ışığını yakman gerekir.
Kişi gülüşüyle terbiyesini, güldüğü şey ile seviyesini gösterir.
Mecnun Değilim Dost; Lakin Çağırırsan Çöllere Gelirim !
Hak kuldan intikam kul ile alır, dini irfan bilmeyen bunu kul etti sanır.
Dünya pazarının sermayesi altındır. Öte alemin sermayesi ise; aşk ve daim nemli iki göz. Gönlüm bağdır, gözüm bulut. Bulut ağladı mı bağ yeşerir. Mum gibi yaş dök ki gönül evin aydınlansın.
Ey Gönül! Sevdiğini hiç gitmeyecekmiş gibi seversen, gittiğinde de hep gelecekmiş gibi beklersin.
Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak.
Fani Aşk Yoktur, Aşkların Hepsi Baki Olanadır. Tek Fark Şudur Ki; Kimi Sanatı Gôrür, Kimi Sanatçıyı...
Ey gönül Utanıyorum senden: yanında Bülbülün varken gargalardan gül sorarsın... eyvah!
Aklın güzelliği dil ile, dilin güzelliği söz ile, kişinin güzelliği yüz ile, yüzün güzelliği göz ile belli olur...!
Bizi bilen bilir, bilmeyende kendisi gibi bilir !
İnsanoğlu dünyayı zapt eder, ama ağzını zapt edemez.
Geçer dediklerimi gecirdim Biter dediklerimi bitirdim.! Nefret ettiklerimi sildim,... silkindim yeter dedim.! Geride bıraktıklarım hesap sormaya kalkmasın o yüzden bana.! Farkında olduğum için var oldunuz, vazgeçtiğim için bugün yoksunuz..!
Ey gönül, gönlümüzün dumanı, sevdamızın alametidir.
Dost; acı söyleyen değildir Acıyı tatlı söyleyebilendir.
Şu, içinde bulunduğun tek anlık ömrünü fırsat bil. Ve onunla meşgul ol. Ne geçmişle üzül, Ne gelecekten kork.!
Neden duasız bırakıyorsun dilini? Kapıyı çalmadan, açılmasını bekleyenlerden misin yoksa?
Kapı açılır, Sen yeterki Vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeterki o kapıda durmayı biL!
Bu dünya tuzaktır, tanesi de arzular.
Sevgiden, tortulu bulanık sular arı-duru bir hale gelir. Sevgiden, dertler şifa bulur. Sevgiden, ölüler dirilir. Sevgiden, padişahlar kul olur. Bu sevgi de bilgi neticesidir.
Güzel günler sana gelmez. Sen onlara yürüyeceksin.
Allah'ın defineleri yıkık gönüldedir... Yıkık yerlerde pek çok defineler gömülüdür. Kırılmış, iki yüz parça olmuş gönülü yapmak, Allah'a Hac'tan da yeğdir, Umre'den de.
Asalet; Boyda Değil, Soyda İncelik; Belde Değil, Dilde Doğruluk; Sözde Değil, Özde Güzellik; Yüzde Değil, Yürekte Olur !
aşka yanmalı can dediğin...ya canan olmalı; ya da canını almalı 'yar 'diyemezsin ki herkese; içindeki yaran olmalı...herkesin de bir yüreği vardır amma yürek dediğin bir başka yanmalı...!
İnsanları tanımak denizleri bardak bardak boşaltmaktan daha zordur.
Sabret Can ; üzülme sevmeyen gitsin. Niçin ağlarsın? Dua et Rabbim seni terketmesin. İşte O terkederse gerçekten bitersin. . .!
Gül bahçesinde geçen sırrı, gizli şeyi bir gül bilir, Bir de hazin hazin ağlayan, feryat eden bülbül bilir.
Gönül kazanmak istiyorsan, sevgi tohumu ek. Cenneti kazanmak istiyorsan, yollara diken serpmekten vazgeç.!
Kaderde sevmek var ama kavuşmak yok ise şayet, Olsun!.. Vuslata aşık gönül susmayada razı.
Sen benim; bügünüme şükür ve yarınıma dua edişim,azla yetinişim,çoğa göz dikmeyişimsin.
Ey Gönül ..! Sen sen ol , kimsenin gönlünü yıkma . Dikenin ucuna çıkta , Edep çizgisinden çıkma ..!
Dua ve ibadet Allah ile olmaktır. Allah ile olan kimse için ölüm de ömür de hoştur.
Vesveseli düşüncelerden sakın. İnsanın kalbi, sazlık ve orman gibidir. Orada aslan gibi de, yaban eşeği gibi de fikirler bulunur.
Ey Gafil! Sen kendi şehvetine Aşk adını koymuşsun. Şu halinle o namusu ekberi soymuşsun. Aşkın asıl manasının altını oymuşsun. Bir bilebilsen küstahlığa nasıl doymuşsun...
Kalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur.
Gözünün gördüğünü gönlünün gördüğüne değişirsen EYVALLAH. Gönlünün gördüğünü gözünün gördüğüne değişirsen EYVAH EYVAH.
Yaşadığın dünyaya bak; Yüce Tanrı, hangi eserini sevginin kucağında büyütmemiş? Neden okşamak ve kucaklamakla gidilecek yere, tekme ve tokatla erişmeyi tercih edesin?
Sevgi ve acıma, insanlık vasfıdır; hiddet ve şehvetse, hayvanlık vasfı.
Bize Gözün Değil , Gönlün Gördüğü Yürek Gerek. Düşlerdeki Tabir Değil , Gerçeğe Vuslat Gerek.
Kadınlar, Aklı Olanlara, Gönül Sahiplerine Pek üstün Olurlar. Cahillere Gelince, Onlar, Kadına üstündür. çünkü Tabiatlarında Hayvanlık Vardır. Sevgi Ve Acımak, Insanlık Vasıflarıdır. Hiddet Ve şehvet Ise Hayvanlık Vasıfları.
İstedikde vermedi deme... İstemeyi bilmedin bari yalan söyleme...
Yol kesenler olmadıkça, lanetlenmiş şeytan bulunmadıkça, sabırlılar, gerçek erler, yoksulları doyuranlar nasıl belirir, anlaşılır?
Adalet nedir? Ağaçlara su vermek. Zulüm nedir? Dikeni sulamak. Adalet bir nimeti yerine koymaktır.; her su çeken tohumu sulamak değildir. Zulüm nedir? Bir şeyi yerinde kullanmamak, yeri olmayan yerde kullanmaktır.
Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar. Ama unutma ki, rengarenk gökkuşağı yağmurdan sonra çıkar.
Eğer tamamıyla zorluklara daldınsa, daralıp kaldınsa, sabret; çünkü sabır genişliğin anahtarıdır.
Ey diken arayan kimse! Cennete girsen bile, orada senden başka diken bulunmaz.
Yazık ki akşam oldu biz yine yalnız kaldık... Bir kıyısı görünmez denize daldık.. Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede... Allah'ın denizinde Allah'tan uzak kaldık...
Bir gün kızsan bana, alsan başını, yüz bin yıllık yere gitsen, dönüp kavuşacağın yer ben’im demedim mi?
Geminin yüzmesi için suya ihtiyaç vardır! Ama su geminin içine girerse onu batırır! Gemi için su ne ise mümin için dünya o dur!
Ey Gönül! Bir sürü dostlarının yanında, elbet ki düşmanların da olacak; Ama imtihan ya bu, onca düşmanın var iken seni dostun vuracak.
İnsanlar elbiseleri ile karşılanır sohbetleri ile uğurlanırlar.
Şunu iyi bil ki safları yaran, her şeyi yenen aslanla savaşmak kolaydır. Gerçek kahraman odur ki önce kendi nefsini yener.
Ey Gönül! Sana deli desinler, divane, mecnun desinler; sana mağlup desinler, yenilginin zillet içindeki çocuğu desinler. Fakat ey gönül, sana, zaferin sarhoşu demesinler. Sana, 'kalbini kıramadı' demesinler. Ey gönül, haydi yenilgini mübarek kıl. Kır kalbini ve 'gönül' ol. Kokular devşir cennetten; hatta daha ötelerden.
Tumblr media
12 notes · View notes
hatiragulzaman · 6 months
Text
💫💫💫
Yine uzunca bir hasbihal.
RİSALE-İ NUR MİZANLARINDAN ONÜÇÜNCÜ SÖZ'ÜN İKİNCİ MAKAMININ HAŞİYESİDİR
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
Risale-i Nur'daki hakikî teselliye mahpuslar çok muhtaçtırlar. Hususan gençlik darbesini yiyip, taze ve şirin ömrünü hapiste geçirenlerin, Nurlara ekmek kadar ihtiyaçları var. Evet gençlik damarı, akıldan ziyade hissiyatı dinler... His ve heves ise kördür, âkıbeti görmez. Bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder. Bir dakika intikam lezzeti ile katleder, seksen bin saat hapis elemlerini çeker. Ve bir saat sefahet keyfiyle bir namus mes'elesinde; binler gün hem hapsin, hem düşmanın endişesinden sıkıntılarla ömrünün saadeti mahvolur. Bunlara kıyasen bîçare gençlerin çok vartaları var ki: En tatlı hayatını, en acı ve acınacak bir hayata çeviriyorlar ve bilhâssa şimalde koca bir devlet, gençlik hevesatını elde ederek, bu asrı fırtınalarıyla sarsıyor. Çünki âkıbeti görmeyen kör hissiyatla hareket eden gençlere, ehl-i namusun güzel kızlarını ve karılarını ibahe eder. Belki hamamlarında erkek kadın beraber çıplak olarak girmelerine izin vermeleri cihetinde bu fuhşiyatı teşvik eder. Hem serseri ve fakir olanlara, zenginlerin mallarını helâl eder ki; bütün beşer bu musibete karşı titriyor.
İşte bu asırda İslâm ve Türk gençleri kahramanane davranıp iki cihetten hücum eden bu tehlikeye karşı, Risale-i Nur'un Meyve ve Gençlik Rehberi gibi keskin kılınçlarıyla mukabele etmeleri elzemdir. Yoksa o bîçare genç, hem dünya istikbalini, hem mes'ud hayatını, hem âhiretteki saadetini ve hayat-ı bâkiyesini azablara, elemlere çevirip mahveder ve sû'-i istimal ve sefahetle hastahanelere ve hissiyatın taşkınlıklarıyla hapishanelere düşer. Eyvahlar, esefler ile ihtiyarlığında çok ağlayacak. Eğer terbiye-i Kur'aniye ve Nur'un hakikatlarıyla kendini muhafaza eylese, tam bir kahraman genç ve mükemmel bir insan ve mes'ud bir müslüman ve sair zîhayatlara, hayvanlara bir nevi sultan olur. Evet bir genç, hapiste yirmidört saat her günkü ömründen tek bir saatini beş farz namazına sarfetse ve ekser günahlardan hapis mani olduğu gibi o musibete sebebiyet veren hatadan dahi tövbe edip sair zararlı, elemli günahlardan çekilse; hem hayatına, hem istikbaline, hem vatanına, hem milletine, hem akrabasına büyük bir faydası olması gibi o on-onbeş senelik fâni gençlikle ebedî parlak bir gençliği kazanacağını, başta Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyan, bütün Kütüb ve Suhuf-u Semaviye kat'î haber verip müjde ediyorlar.
Evet o şirin, güzel gençlik nimetine istikametle, taatle şükretse; hem ziyadeleşir, hem bâkileşir, hem lezzetlenir. Yoksa hem belalı olur, hem elemli, gamlı, kâbuslu olur, gider. Hem akrabasına, hem vatanına, hem milletine muzır bir serseri hükmüne geçirmeğe sebebiyet verir.
Eğer mahpus, zulmen mahkûm olmuş ise, farz namazını kılmak şartıyla, herbir saati, bir gün ibadet olduğu gibi, o hapis onun hakkında bir çilehane-i uzlet olup eski zamanda mağaralara girerek ibadet eden münzevi sâlihlerden sayılabilirler.
Eğer fakir ve ihtiyar ve hasta ve iman hakikatlarına müştak ise; farzını yapmak ve tövbe etmek şartıyla herbir saatleri yirmişer saat ibadet olup hapis ona bir istirahathane ve merhametkârane ona bakan dostlar için bir muhabbethane, bir terbiyehane, bir dershane hükmüne geçer. O hapiste durmakla hariçteki müşevveş, her taraftaki günahların hücumuna maruz serbestiyetten daha ziyade hoşlanabilir. Hapisten tam terbiye alır. Çıktığı zaman bir kàtil, bir müntakim olarak değil, belki tövbekâr, tecrübeli, terbiyeli, millete menfaatli bir adam çıkar. Hattâ Denizli hapsindeki zâtların az zamanda Nurlardan fevkalâde hüsn-ü ahlâk dersini alanlarını gören bazı alâkadar zâtlar demişler ki: "Terbiye için onbeş sene hapse atmaktan ise, onbeş hafta Risale-i Nur dersini alsalar, daha ziyade onları ıslah eder."
Madem ölüm ölmüyor ve ecel gizlidir, her vakit gelebilir ve madem kabir kapanmıyor, kafile kafile arkasında gelenler oraya girip kayboluyorlar ve madem ölüm, ehl-i iman hakkında i'dam-ı ebedîden terhis tezkeresine çevrildiği, hakikat-i Kur'aniye ile gösterilmiş ve ehl-i dalalet ve sefahet hakkında göz ile göründüğü gibi bir i'dam-ı ebedîdir; bütün mahbubatından ve mevcudattan bir firak-ı lâyezalîdir. Elbette ve elbette hiç şübhe kalmaz ki, en bahtiyar odur ki; sabır içinde şükretmek ve hapis müddetinden tam istifade ederek Nurların dersini alarak istikamet dairesinde, imanına ve Kur'ana hizmete çalışmaktır. Ey zevk ve lezzete mübtela insan! Ben yetmişbeş yaşımda binler tecrübelerle ve hüccetlerle ve hâdiselerle aynelyakîn bildim ki: Hakikî zevk ve elemsiz lezzet ve kedersiz sevinç ve hayattaki saadet yalnız imandadır ve iman hakikatleri dairesinde bulunur. Yoksa dünyevî bir lezzette çok elemler var. Bir üzüm tanesini yedirir, on tokat vurur gibi hayatın lezzetini kaçırır.
Sözler - 148
4 notes · View notes
aylakmadamfilm · 2 years
Photo
Tumblr media
DİZİ (mini)
Kleo
‘’Berlin duvarı'nın yıkılmasından sonra kleo adli vahşi casusumuz serbest bırakılır ve kendisine ihanet edip, hapse tikan ex-comrade'lerinden intikam aldigi bir mini dizi.’’
 Akıcı ve tatlı bir netflix dizisi. Vakit öldürmelik ve yormayan bir dizi.
Zachowaj Spokoj
Harlan coben'in romanından uyarlanmış , muhteşem sürükleyici mini fransız polisiye dizisi. Sanıyorum daha önce hakkında paylaşım yapmışım. 
The Stranger
Harlan coben'in romanından uyarlanan bir başka dizi. Benim gibi zaman geçireyim, merak da uyandırsın diyorsanız izleyebileceğiniz bir dizi. çok süper değil tabi ama ben sıkılmadan izledim, kopukluklar olsa da sonunu merak ettim.
2 notes · View notes
erenozugur · 2 months
Text
Sadet
Kısa kesip sadede gelmeyi tercih etseydik, gerçi birçok durumda tercih sonucu gerçekleşmeyen, dümdüz beceriksizlikten kaynaklanan upuzun hikayelerin mağduru olsak da; mevzunun çekirdeğine inip lafı hiç dolandırmayan bir insanlık versiyonu çok daha sıkıcı olur ve sanırım evrimin kendisi için de ideal bir seçim olmazdı.
Bu iddiayı açamayacak kadar yorgun, hatta ve hatta yorgun olduğu iddiasının da arkasına saklanmayı çok daha makul bulacak bir tembel olduğumu hissediyorum. İdealini savunmaktan yoksun olanlara hayalperest denir. Evet, ben bir hayalperestim ve hayal dünyamda yaşıyorum. Muhtemelen bir hayalperest olarak da öleceğim. Belki mezar taşımda bir zeytin dalı bile olur. Gerçi benim pek de öyle iyimser bir hayalperest olduğum söylenemez, bazı hayallerimin bir hayalden çok bir kabusu andırdığı bile iddia edilebilir. Yok etme isteğinin tam da buralarda bir yerlerde yeşerdiğine eminim; insanlıktan alınılacağı hayal edilen bir tür intikam, bir şekilde mahrum bırakıldığını düşündüğün takdirin sekip geri dönmesi, karşıtı olmadığı için kendini yok etme olarak var eden bir hüzünlü hırs ve karşınızda bir hüzünlü mutluluk: Murat Eren Özügür.
Herkes, olur da konusu açılırsa, diğer herkesin sadede varmasını bekliyor, bu işe hepimiz dahiliz, meselenin o en ince noktasını biri bize gösterse ve aramakla uğraşmasak gibi bir denklemdeyiz. Biraz tembel ve hayalperestiz, diye düşünüyorum.
Eğer kısa kesip sadede gelebilseydik, bir ihtimal harika bir şey yaşayabilirdik, ama çok büyük bir ihtimalle de gerçek yıkım bu olurdu. Gerçekten de tam olarak ne hissettiğimizin dile getirilmesini engelleyen yegane şey toplumun geri kalanı değil, elbette değil. Hatta, kendimize biraz saygımız varsa, o toplumun da bir parçası olduğumuzu kabul etmemiz gerekir ve bunu yaparken düştüğümüz bir anlık tereddüt bizi başka bir şakayla baş başa bırakır: Kim olduğumuz ve kim olduğumuzu düşündüğümüz.
Dün, tam da annemle konuşurken, annemin cümleyi nasıl bitireceğini biliyordum, değil mi?
Bazen işin tam da burasıyla oynamak hoşuma gidiyor. Annemin tonlamasından konuşmanın nereye gittiği anlaşılıyor. En az annem kadar biliyorum annemin ne diyeceğini; varacağı noktaya doğru gitmeye çalışırken kendine zaten dolambaçlı bir yol seçmiş, üstüne bir de otostopçu olarak beni arabasına almış bu talihsiz maceraperesti yolundan biraz daha saptırıp, ona etrafı göstermek hoşuma gidiyor.
Bak anne, doğup büyüdüğüm yerler diyorum, sadedin etrafını işaret ederek. Hala bıraktığım yerdeler, diye heyecanlanıyorum bir an, sadece ilkokulum biraz daha geriye taşınmış, onun dışında neredeyse her şey aynı. Tatlı bir esinti var havada, bindiğimden beri çalan radyonun sesini açıyorum, biraz müzik dinliyoruz. Ben artık ineyim, diyorum bir süre sonra, haberleşiriz.
Varınca yazarım oğluşum, diyor annem, yavrumu merakta bırakır mıyım hiç?
0 notes
kurtlukiraz · 8 months
Link
İngiltere, Yeni Zelanda'ya karşı aldığı ağır açılış gününün ardından, Kivilerin dört yıl boyunca tatl�� bir intikam almalarıyla toparlandı.Ev sahibi ülke Hindistan, turnuvaya muhteşem bir başlangıç ​​yaparken, Avustralya, Pakistan ve Güney Afrika'nın da final dörtte yer almak için mücadele etmesi bekleniyor.RadioTimes.com, başlama saati ve stadyum da dahil olmak üzere 2023 Kriket Dünya Kupası finali hakkında bilmeniz gereken her şeyi bir araya getirdi.Bilgilerinizi girerek şunları kabul etmiş olursunuz: Şartlar ve koşullar Ve Gizlilik Politikası. Aboneliğinizi istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.2023 Kriket Dünya Kupası finali ne zaman?2023 Kriket Dünya Kupası finali yarın oynanacak 19 Kasım Pazar.Elbette kimin orada olacağını bile düşünmeden önce oynanacak daha çok kriket var...Kriket Dünya Kupası finalinin başlama saati2023 Kriket Dünya Kupası finali başlayacak 8:30İngiltere zamanıyımHindistan'da yerel saatle 14:00.Kriket Dünya Kupası final stadyumu2023 Kriket Dünya Kupası finali bu stadyumda yapılacak. Narendra Modi Stadyumu, Ahmedabad.132.000 taraftar kapasitesiyle dünyanın en büyük kriket stadyumudur ve bu taraftarların büyük çoğunluğu gösteri maçında Hindistan'ı izlemek için can atmaktadır.Kriket Dünya Kupası finali TV'de ve canlı yayında nasıl izlenir?Kriket Dünya Kupası finali yayınlanacak Sky Sports Kriket ve Ana Etkinlik veya SkyGo uygulaması aracılığıyla çevrimiçi olarak.Ayda yalnızca 18 £ karşılığında Sky Sports Cricket'i veya ayda 25 £ karşılığında birden fazla kanalı izlemek için yükseltme yapabilirsiniz.Sky'ınız yoksa turnuvayı ŞİMDİ üzerinden izleyebilirsiniz. 11,99 £ karşılığında Günlük Üyelik veya Aylık Üyelik alabilirsiniz.ŞİMDİ, 10 Ekim'e kadar yeni ve mevcut üyelerine altı ay boyunca ayda sadece 21 £ karşılığında ŞİMDİ Spor Aylık Üyeliği sunuyor, herhangi bir sözleşmeye gerek kalmadan istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz. ŞİMDİ bir bilgisayar veya çoğu akıllı TV, telefon ve konsolda bulunan uygulamalar aracılığıyla yayınlanabilir.İzleyecek başka bir şey arıyorsanız TV Rehberimize göz atın veya Yayın Kılavuzuveya en son haberler için Spor merkezimizi ziyaret edin.Radio Times dergisini bugün deneyin ve yalnızca 10 £ karşılığında 10 sayıya sahip olun, AYRICA evinize teslim edilen 10 £ John Lewis and Partners kuponu da alın - hemen abone olun. TV'nin en büyük yıldızlarından daha fazlası için The Radio Times Podcast'ini dinleyin.
0 notes
gundemburadadedim · 8 months
Link
İngiltere, Yeni Zelanda'ya karşı aldığı ağır açılış gününün ardından, Kivilerin dört yıl boyunca tatlı bir intikam almalarıyla toparlandı.Ev sahibi ülke Hindistan, turnuvaya muhteşem bir başlangıç ​​yaparken, Avustralya, Pakistan ve Güney Afrika'nın da final dörtte yer almak için mücadele etmesi bekleniyor.RadioTimes.com, başlama saati ve stadyum da dahil olmak üzere 2023 Kriket Dünya Kupası finali hakkında bilmeniz gereken her şeyi bir araya getirdi.Bilgilerinizi girerek şunları kabul etmiş olursunuz: Şartlar ve koşullar Ve Gizlilik Politikası. Aboneliğinizi istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz.2023 Kriket Dünya Kupası finali ne zaman?2023 Kriket Dünya Kupası finali yarın oynanacak 19 Kasım Pazar.Elbette kimin orada olacağını bile düşünmeden önce oynanacak daha çok kriket var...Kriket Dünya Kupası finalinin başlama saati2023 Kriket Dünya Kupası finali başlayacak 8:30İngiltere zamanıyımHindistan'da yerel saatle 14:00.Kriket Dünya Kupası final stadyumu2023 Kriket Dünya Kupası finali bu stadyumda yapılacak. Narendra Modi Stadyumu, Ahmedabad.132.000 taraftar kapasitesiyle dünyanın en büyük kriket stadyumudur ve bu taraftarların büyük çoğunluğu gösteri maçında Hindistan'ı izlemek için can atmaktadır.Kriket Dünya Kupası finali TV'de ve canlı yayında nasıl izlenir?Kriket Dünya Kupası finali yayınlanacak Sky Sports Kriket ve Ana Etkinlik veya SkyGo uygulaması aracılığıyla çevrimiçi olarak.Ayda yalnızca 18 £ karşılığında Sky Sports Cricket'i veya ayda 25 £ karşılığında birden fazla kanalı izlemek için yükseltme yapabilirsiniz.Sky'ınız yoksa turnuvayı ŞİMDİ üzerinden izleyebilirsiniz. 11,99 £ karşılığında Günlük Üyelik veya Aylık Üyelik alabilirsiniz.ŞİMDİ, 10 Ekim'e kadar yeni ve mevcut üyelerine altı ay boyunca ayda sadece 21 £ karşılığında ŞİMDİ Spor Aylık Üyeliği sunuyor, herhangi bir sözleşmeye gerek kalmadan istediğiniz zaman iptal edebilirsiniz. ŞİMDİ bir bilgisayar veya çoğu akıllı TV, telefon ve konsolda bulunan uygulamalar aracılığıyla yayınlanabilir.İzleyecek başka bir şey arıyorsanız TV Rehberimize göz atın veya Yayın Kılavuzuveya en son haberler için Spor merkezimizi ziyaret edin.Radio Times dergisini bugün deneyin ve yalnızca 10 £ karşılığında 10 sayıya sahip olun, AYRICA evinize teslim edilen 10 £ John Lewis and Partners kuponu da alın - hemen abone olun. TV'nin en büyük yıldızlarından daha fazlası için The Radio Times Podcast'ini dinleyin.
0 notes
baharenerjisi · 11 months
Text
Sabahın beşi ne uygundur yola çıkmaya, başlangıçlara. Kuş seslerinin ağırlıklı olduğu bir armoniyle. Yola çıkacak olmayan duymaz o neşeli cıvıltılardaki “bu yolculuk düşünden fazlası, senden sana bir kavuşma anının başlangıcı” Seslenişini. Geride bırakacak olmanın hüznü, bilinmeyenin korkusu, kırdıklarının pişmanlığı yakana sıkıca yapışmıştır. Yolculuğun sana armağan ettiği heyecan vardır bir de. Bu duyguların tamamı sınırlarından eser kalmayacak bir biçimde birleşir. Heyecan korkudur artık. Midende tatlı tatlı bir ağrının olması bundandır. Hüzün pişmanlık…
“Gitsin, yeter ki gitsin, hiç özlemeyeceğim onu” sabahın ilk serinliğinde soğumamla birlikte laflarımı birer birer yemiş bulundum. Kinim, öfkem, intikam alma duygum yerini keşkelere bıraktı. Kıymetli olanın yaşanamamışlığı yabancı olanı kovmama neden oldu. Neyse ki ve nihayetinde arınmıştım. Sabahın büyüsüne kapıldığım ufak bir anda yeni bir endişe kendini göstermeseydi iyiydi. Kargaların kuş seslerine karışmadığı bir sabahın beşinde; bu şehri, bu evi bir daha yuvam olmayacağı bilinciyle arkamda bırakırken pişmanlık bana zincir vuracak mı?
1 note · View note
carolinahope · 1 year
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Öpücükler 1 2 3 4
4 notes · View notes
Text
Fakat intikam hala baldan tatlı
3 notes · View notes
w-crin · 1 year
Text
en sevdiğim renkler sarı ve mordur
en sevdiğim yemek çiğ köftedir
en sevdiğim ikinci şey ise bitki çaylarıdır
saçma ve tatlı şeyleri severim
mantarı çok severim
bulduğum bütün mantarlı küpeleri ve kolyeleri alırım
rengarenk kıyafetleri severim
motorları çok severim
küçüklüğümden beri hayalim motor ehliyeti almaktır
ne kadar olsa da pek bilgim yok
sarılmayı çok severim kendimi güvende hissettirir
güzellik hakkında takıntılarım var
birilerine çok çabuk kanıyorum
kalabalık arkadaş ortamlarını çok severim
herkesle arkadaş olmaya çslışırım
büyümekten korkarım
hayvanları çok severim
şu ana kadar bi sürü hayvanım oldu
ama en çok kedim oldu
geleceği düşünmek korkutur beni
geçmişi düşündüğümde tek isteğim güldüğüm anıları görmek eğlendiğim anıları görmek
keşke demekten çok korkarım
pişman olmaktan çok korkarım
Bi o kadar az ama aynı zamanda çok fazla arkadaşım vardır
gezmeyi çok severim
her ortama ayak uydurabilirim
her türlü şeyi yapabilirim
yapmak istediğim çok fazla şey var
büyümekten nefret ettiğimi söylemiş miydim
çünkü nefret ediyorum da
çok fazla
hiç bir zaman el yazım güzel olmamıştır belki de solak olduğumdan dolayıdır
çok çabuk gaza gelirim
çok fazla ağlarım
ama bi o kadar da gülerim
küçük bir kız çocuğu gibiyim
çevremdekiler böyle olmamı sevmiyor ama
çok fazla özür dilerim
teşekkür ederim
aniden yanımdakini ısırabilirim
bir sürü yemek yerim sonra gelip kilo alıyorum diye ağlarım
kitap okumayı çok severdim ama çok pahalandığı için artık bıraktım bir şey okumuyorum
bitki çaylarını çok çok severim
daha bugün 2 kutu bitki çayı aldım
her seferinde instagramı aktif kullanacağım derim sonra uygulamayı silerim
oyun oynamayı çok severim ama tek başıma beceremediğim için birisinin bana öğretmesini isterdim
etek elbise giymeyi severim
tatlı olmayı severim
çoğu kişinin ideal tipi değilim
büyümekten gerçekten çok korkuyorum
sesli gülmeyi severim
çok çabuk şımarırım
kin tutmayı intikam almayı beceremem
trip atmayı da beceremem
yalan söylemeyi de
çünkü her seferinde gülüyorum
çok çabuk modum değişiyor
durmadan alttan almaya çalışırım
sadece sarılmak isterim
istemediğim bir durumda çiğ köfte ısmarlarsan bana tüm sorun ortadan kalkar
durmadan yemek yerim
iyi de olsam yemek yerim kötü de olsam yemek yerim
yemek yediğimi söylemişmiydim
fazla yemek yerim
yemek yapmayı da severim
ama annem izin vermiyor pek fazls
cebimde 5 kuruşumun bile olmadığı zamanlar çok fazla
para olmadan da eğlenebilirim
anı anda yaşarım geçmişi geleceği başkaları ne dicek ne düşünecek demeden
ve pek fazla söylemediğim şey erken yaşta anne olmak isterim
evladım büyüdüğünde onunla arkadaş gibi olmak isterdim aramızda ki yaş farkı olabildiğince az olmasını isterdim
arkadaşlarım benim hakkımda ne düşünür bilemem ama galiba beni seviyorlar
baskıcı olmayı baskın karakter olmayı sevmem
durmadan empati yaparım
aslında korkak birisiyim ama bunu belli etmem
düşman edinmeyi de birisiyle küs kalmayı da sevmem
Bi ara çok fazla hayal kurardım hayal mi gerçek mi ayırt edemezdim
sporla da ilgilenirim
ama spor ile dersleri aynı anda yürütemiyorum
günün sonunda birisini seçmem gerek ama hangisini bilmiyorum
hedeflediğim bir şey yok bir meslek fln
durmadan aklımda ki meslekler değişiyor
yeni şeyleri denemeyi çok severim
çok çabuk sıkılırım
kendime söz geçirmeyi pek beceremem
biraz flörtözümdür
belki de birazcık fazla
babama aşığım fln kelbldkgif
zaten kızların ilk aşkı babaları değil mi
ne yapsa da onu seviyorum
dayak yesem bile seviyorum
en büyük çocuğum keşke bir ablam ve ya abim olsaydı çok isterdim bunu
bana her ilgi verene aşık oluyorum
ilgi manyağı olduğumu söylemişmiydim
ne kadar motor sevsem de sırf arkadaşlarım için arabaları da öğrenmeye çalışıyorum
peluş oyuncaklarımı çok seviyorum
kedilerimi çok seviyorum
Teoman dinlemeyi çokkkkkk fazla severimmmm bayılırım
tanımadığım insanlara iltifat etmeyi çok seviyorum
birisini benim adıma para harcayınca kötü hissediyorum
çok fazla kırılıyorum ama pek bir şey demiyorum
insanlara iyilik yapmayı çok seviyorum
öpmeyi de çok seviyorum ama ısırmak kadar değil
koşmayı seviyorum ama çok çabuk yoruluyorum
biraz tembelim
telefonda çok fazla zaman geçiriyorum
her an her şey için ağlayabilirim
güzelim/güzel kızım demeyle hemen modum değişir
illa herhangi bir konuda azıcık azıcık bir fikrim bir bilgim oluyor bu olayı çok seviyorum
çevremin geniş olmasını seviyorum bir işim olduğunda yardım edebilecek bir sürü arkadaşım oluyor
güzel kızım denilmesini çok isterim ama kimse demez
küçük çocuk gibi davranıyorum
ama şundan eminim kimse benim yanımda iken canları sıkılmaz
bir olaya veya ortama çok çabuk alışırım
katlanılmaz olduğumu düşünüyorum
yeni insanlar ile konuşmak çok eğlenceli
fotoğraf çekinmeyi çok seviyorum
durmadan saçma sapan fotoğraflar çekiniyorum
küpe takmayı ve yüzük takmayı çok severim
bir takıyı taktığımda kararana kadar çıkarmıyorum ya da kopana kadsr
fazla sakar birisiyimfir
Bi okadar da unutkanım
detaylara takılan bir insanım
bazen jeton geç düşüyor
bazen se anlamamazlıktan geliyorum
götüm sıkışınca çok güzel yalan söylerim
tumblr ı günlük olarak kullanmak çok zevkli
açık sözlü bir insanım
yalan söylemeyi beceremediğimden hiç kendimi riske atmam bu yüzden direkt doğruları söylerim
saçma sapan şeyler hakkında derin düşününce kafayı yerim
denizden babam çıksa onu da yerim
insanlar bana karşı çok ön yargılı savranıyor
flörtöz takılıyorum derken öyle şey değil
genellikle arkadaşca yaklaştığımda da öyle düşünüyorlsr
çok hızlı bağlandığım gibi çok çabuk ta o kişiyi silerim
artık bir şeyler üzerine kafa yormuyorum
herşey de bir neden aramıyorum
her an her şeyi yapabilirim
bu satırları kimin okuduğu hakkında gram umurumda değil
ya ne desem bilemiyorum bazen
çünkü o kadar değişik birisiyim ki ben bile kendimi çözemiyorum
her an her şeyi yapıp aniden fikrim değişebilecrğinden
sarıyı çok seviyorum desem bile ertesi gün bir anda sarıyı sevmiyorum daha önce de hiç sevmemiştim diyebilirim
bu yüzden pek bir şey diyemiyorum neyse bu kadsr dı
0 notes
yasimencom · 4 years
Photo
Tumblr media
Tatlı İntikam Dizisi Konusu Ve Oyuncuları Tatlı İntikam Dizisi Konusu Ve Oyuncuları Tatlı İnitkam Yeni Dizi Konusu Oyuncuları Aşkta bir türlü yüzü gülmeyen…
0 notes
hakan34l · 2 years
Text
Seks hikayesi
Bir gün çocuklar kaynanada eşim çisemle evde yanlızdık evde birlikte vakit geçiyoruz tv izliyorduk canım tatlı çekmişti o asıra eşimde evde südyensiz dolaşıyordu bende tatlı ne söylesem derken aklıma eşimi biraz daha soyup gecelikle kuryenin karşısına çıkarma isteği uyandı yasaklarda kuryeler çalışıyordu bende eşimden habersiz tatlı siparişi verdim ve başladım beklemeye kuryenin konumu görüyordum yakın bi restorandan sipariş verdim ve kuryenin yola çıkmasını bekledim kuryenin yola çıktığı uyarısını alınca hemen parayı hazırladım ve eşimi yatak odasına çektim deli gibi üstüne yürümemdeb ötürü heycanlanmıştı ikimizde gülüşmeye ve öpüşmeye başladık eşimi bi çırpıda soyuverdim ve onu duvara yaslayıp bacağının birini yatağın üzerine koydum ve girdim altına başladım eşimin amcığını ve göt deliğini yalamaya eşim kendinden geçmişti böyle ani heycanlı seksleri sever ve delirirdi inliyordu zevkten arada amını şamarlıyor ve emiyordum off harika bi tadı vardı sulandırmıştım onu kalktım iri memelerini emmeye sıkıp okşamaya devam ettim eşimde eline aletimi almış okşuyordu o sıra kapı çaldı ve tatlılarımız gelmişti eşim kim geldi tamda bu an da diyip söylenmişti zevkle karışık bende tatlı söylemiştim kurye gelmiştir kapıyı açıp siprişi almasını söyledim bana saçmalama bu halde ben çıkamam filan diyince hadi hayatım geceliğini giy ve siparişi al dedim eline parayı sıkıştırdım ve ona gülerek bahşiş vermeyide unutma dedim eşim önce anlamsızca baktı ne alaka der gibi ve ekledim o kadsr yol geldi tatlı bir bahşişi hakediyor dedim eşim bu sözüm ve rahat bakışlarımdan sonra bu yaptığımı anlamaya çalıştı ve eminmisin diye sordu utangaçlı bakarak ben de evet diyerek karşılık verdim tekrar eminmisin diye garip intikam alıcaklı gibi bir bakış attı tekrar evet diye yanıtladım geceliği transparandı içi belli oluyordu ona hemen tanga verip bunuda giymesini söyledim bu arada kurye 2.kez zile bastı ve eşime kapıyı açtırdım o kuryenin yukarı çıkmasını beklerken bende bi yan odaya geçtim kurye gelmişti eşim paketi aldı ve bi sn cüzdanımı bulayım diyerek yanıma geldi tekrar eminmisin diye sordu ve beni derin güzel bir öptü bende ona evet dedim tekrar kapıya yöneldi kuryeye ödemeyi yaparken bozuğum yok sana bahşiş vermek istiyorum dedi ve yakasıyla oynayarak cilve yaptı kuryeye içeri gelirmisin rica etsem bahşiş vericem dedi kurye bir iki adım atınca eşim onu elinden tuttu ve arkasını döndü kapıyı kapatıp odamıza doğru gitti ve kuryenin üzerine yürüdü çocuğun dudaklarına yapıştı çocuk da bundan cesaret alarak eşimin memelerini avuçladı eşimin boynuna yumuldu onu baştan çıkarmaya çalışıyordu eşim hemen diz çöktü ve çocuğun sikini ağzına aldı başladı sömürmeye çocuk inlemeye başladı eşimin saçından tutup bastırıyordu eşim bırakınca onu yatağa doğru götürdü ve amını emmeye başladı eşim zaten dil değer değmez deli gibi inlemeye başladı çocuk biraz emsikten sonra hemen sikini çıkarıp soktu başladı sikmeye off sesleri beni delirtmişti elime aldım sikimi okşamaya başladım kapıdan onları izliyordum eşim gözlerimin içine baktı zevk dolu gözlerle bumuydu istediğin der gibi baktı ve çocuğun boynuna dolandı öpüşmeye devam etti bacaklarıyla çocuğu kalçalarından kitledi ve amından çıkmasına izin vermedi tekrar gözlerime baktı kızgın gözlerle baktı sonra kalktı çocuğu yatağa yatırdı üzerine ters oturdu hem kucağında zıplıyordu alevli alevli hemde dudaklarını ısırıyordu gözlerime bakarak ben aşırı zevk almaya başlamıştım içeri girip katılmamak için kendimi zor tutuyordum çocuk delirmişti zevkten dört köşeydi eşimi kucağından kaldırıp domalttı arkadan amına girdi bir elini memesine attı diğeriyle boğaZına çocuğa daha sert ol diye haykırmaya başlamıştı off karımın o güzel amı çok güzel açılıp kapanıyordu yarak girip çıktıkça bu an ve duygu eşim çığlık çığlığa titreyerek boşaldı bunu farkeden çocukda çıkarıp hemen sırtına fışkırttı tüm sıcak döllerini çocuk hemen giyinip çıktı evden bende hemen eşimin yanına gittim ona sarılıp dudaklarını öpmeye başladım oda bana teşekkür ediyordu karşılık veriyordu
195 notes · View notes
6ustu1ask · 2 years
Text
Hamd âlemlerin Rabbine, salat ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.
“Dikkatinizi çekti mi?” demeyeceğim zira tüm gerçekliğiyle gözler önünde duran bir hakikat var: Aile kurumunun çöküyor olması. Toplumun tüm kesimini pençesine alan bir aile canavarı var sanki. Şahıslar evlendikten sonra bu canavar birden büyüyor ve aileyi zehirli bir sarmaşık gibi sarıyor.
Öyle bir hale geldi ki toplum, mutlu aile gördüğümüzde şaşırıyoruz. Daha evlenmeden önce başlıyor mal paylaşımı. Kızlar meslek sahibi olurken “İlerde eşimden ayrılırsam bana yetecek bir işim olsun.” diye bakıyorlar olaya. Yahu hele bir evlen, ayrılması kolay zaten, o çocuk oyuncağı.
Geçmişte koca dayağı yiyip sesini çıkarmayan ninelerimiz vardı. Aileler bir şekilde ayakta duruyordu. Şimdi ilk fırsatta olayı mahkemeye taşıyan kadınlarımız var ancak boşanmaya rağmen sorunlar bitmiyor. Zira nafaka zulmü var, onuru incinen kocanın intikam arayışları var, boşanan kadının, çocukları kullanarak eski eşine karşı giriştiği maddi ve soğuk savaş var.
Ancak bütün bunların dışında bir gerçek var ki, kadınlarımız eşlerine zulmediyorlar. Devletin kadın politikaları kadınları iyice erkekleştirdi. Birçok ailede karı koca ev arkadaşı gibi yaşıyor. Sabah işbaşı yapılıyor. Akşam eve geliniyor. Evi temizlikçi temizliyor. Yemek dışardan geliyor. Tüm bunlara imkânı olmayan evlerde “Şu işi sen yap.” kavgası yaşanıyor. Kadın çalışmıyor olsa bile.
Geçen bir yerde sordular. “Kadın bebeğini emzirmek istemese eşi sütanne tutmalıymış, doğru mu?” Dedim ki: “Doğruysa da insan çocuğu için kim olduğunu bilmediği, helalle mi haramla mı beslendiğinden emin olmadığı birinin sütünü çocuğuna nasıl içirir ki?”
“Yemeği ben yapayım bulaşığı sen yıka! Çocuğun yemeğini ben yedireyim, altını sen değiştir.” Hayır, zaten evdesin yani. Bizim babalarımız akşam eve gelir, yemeğini yer, çayını içerdi. Televizyon seyrederken uyuyakalırdı. Karınlarında sanki sensor vardı, kumandayı alınca uyanırlardı. Babalarımız işe gittikleri gün evde iş yapmazlardı ama mutluyduk.
Annelerimiz baba evine gitmeye çekinirdi. Elle tutulur bir sorun olmazsa, aile büyükleri de kayıtsız kalırdı. “Bundan kavga mı çıkar?” lafını duymamak için sorunlar çoğunlukla aile içinde çözülüverirdi. Şimdi ise en ufak şeyde kadınlar ya ailelerine ya da arkadaşlarına gidiyor, eşlerini mahcup kendilerini de rezil ediyorlar.
Dünya üç gündür. Bu üç günde bizim yaşadığımız ise ‘bugün’dür. Erkekleşen kadınlar ve kadınlaşan erkekler olmaktan Allah’a sığınalım. Birbirimize anlayış gösterelim. Çocuklarımıza, çocukluklarına dair acı değil tatlı anılar bırakalım. Vesselam.
Tumblr media
2 notes · View notes