Tumgik
#tamamlanan yazılar
korkutkalkan · 1 month
Link
Edirne'nin abidevi eserlerinden Eski Cami, birbirinden güzel hat yazılarıyla ön plana çıkıyor. Yıldırım Bayezid Han'ın oğlu Emir Süleyman tarafından 1403'te yapımına başlanan ve 1414'te Çelebi Mehmet zamanında tamamlanan cami, asırlardır ihtişamını korumaya devam ediyor. Mimarlığını Konyalı Hacı Alaeddin'in yaptığı cami, 4 fil paye (iri ayak) üzerine oturmuş ve 9 dokuz kubbeyle örtülmüştür. Özgün mimarisiyle ziyaretçilerin ilgisini çeken caminin en önemli özelliği ise hat yazıları. Caminin dış duvarları dahil olmak üzere iç mekan duvarları ve payelerinde celi sülüs tekniğiyle yazılmış yazılar buluyor. Her biri sanat eseri niteliğinde olan yazılarıyla meşhur olan caminin hat yazıları 18. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar farklı dönemlerde yazıldı. Eski Cami İmamı İsmail Şen, AA muhabirine, Bursa'daki Ulu Cami'nin kardeşi olarak nitelenen caminin yazılarıyla ön plana çıktığını söyledi. "Selimiye'nin yapısı, Eski Cami'nin yazısı, Üç Şerefeli Cami'nin kapısı" söylemini haklı çıkaracak şekilde camide güzel hat yazılarının bulunduğunu anlatan Şen, "Camideki yazılarda 5 hattatın el sanatı vardır. Çeşitli stillerde yazılmış 50'nin üzerinde hat yazısı var. Allah'ın isimleri Esma-ü Hüsnalar, halifelerin isimleri, hadisler ve ayetlerden oluşan yazılar bulunuyor." dedi. Şen, camiye gelen ziyaretçilerin, yazıların büyüklüğü ve ihtişamını beğeniyle izlediklerini dile getirdi. Camiye girenlerin devasa yazılarla karşılaştığını belirten Şen, "Yazıların bazıları halk arasında 'aynalı' ve 'simetrik' diye tabir edilen hem sağdan hem soldan okunabilen yazılar. Ziyaretçiler geldiğinde bu yazıları merak ederek soruyor. Biz de onlara yazılarla ilgili gerekli izahatı veriyoruz." ifadelerini kullandı. Camideki yazıların anlamlı mesajlar verdiğini anlatan Şen, şunları kaydetti: "Camimizde büyük harflerle yazılmış Allah ve Hz. Muhammed lafzı göze çarpıyor. İlgi çeken yazılardan biri de kalp şeklindeki iki 'vav' harfi. Ortasında da 'Maşallahu Teala' yazılı. Yani, 'anne baba haklarını koruyun ve vakfedilmiş, toplum yararına sunulmuş vakıf mallarına kol kanat gerin' manasında güzel bir yazı. Karşı duvarında da peygamber efendimizin hadisleri var. 'Dünya ahiretin tarlasıdır', 'Alimler peygamberlerin varisleridir' gibi çeşitli stillerde yazılmış yazılar bulunuyor. Camimiz bu özelliğiyle önemli bir ziyaretçi çekiyor." Kaynak: AA
0 notes
primishaber · 2 years
Link
0 notes
bursatelorgucit · 2 years
Photo
Tumblr media
Bursa Beton Direkli Tel Örgü
Bursa beton direkli tel örgü uygulaması daha çok boş arsalar, hava alanları ve askeri sınırların çevre güvenliğinde kullanılan amacı, sahip olunan sınırları belirlerken etkili de bir çevre güvenliği de sağlamak olan beton direkli çitler, en çok tercih edilen tel bariyer sistemleridir. Daha önceden tel çit firmaları tarafından dökülen ve kullanıma hazır hale getirilen beton direklerin arasına tel germe prensibine dayalı olarak hizmet veren çit sistemleri, sınırsız kullanım alanına sahiptir.
Beton direk tel çit uygulaması, 3 metre aralıklar ile kazılan çukurlara hazır beton yardımı ile dikilen ve sabitlenen direklerin arasına örgü teli çekilir. Sonra en üst sıraya da talepler doğrultusunda dikenli tel ya da jiletli tel çekilerek tamamlanan çit uygulamalarıdır. Uzun öm��rlü ve dayanıklı yapıları sayesinde uygulandığı alanları uzun süre boyunca olumsuzluk ve ihlallere karşı koruma sağlayan bir yapıya kavuşturuluyor.
Bursa tel çit firmaları arasında yıllardan beri müşteri memnuniyeti odaklı çalışmaktayız. Sorunsuz şekilde teslimat yapılıp ürünlerimizin arkasında durmaktayız.
Halı yıkama konusunda belki de birçok doğru bildikleriniz yanlış olabilir. Gerçek anlamda halı yıkama konusunda birçok yazılar çiziler olsa da en güzeli uygulamalı olarak bilinen halı yıkamadır. İstanbul halı yıkama fabrikaları arasında yıllardan beri  Beylikdüzü, Avcılar, Esenyurt ve Bahçeşehir bölgesinde hizmet veren ve bu sektörde kendisini kanıtlamış Orkide Halı Yıkama fabrikası halı temizleme sektörünün vazgeçilmezlerinden olmuştur.
Bursa tel örgü çit sistemleri siz değerli müşterilerine hizmet vermeye devam etmektedir. Referanslarımıza her geçen gün yeni firmalar, adlar eklenmektedir. Birçok kurumsal şirket, malzeme, işçilik ve süre konularında, firmamızdan ve hizmet kalitemizden memnun kaldıkları için uzun yıllardır firmamızı tercih etmektedirler. Firmamızda müşteriyi bilgilendirmek en önem verdiğimiz konulardan biridir. Bunun sebebi ise müşteri neye para harcamış olduğunu bilsin ve yapılan işten, malzemeden memnun kalsın isteriz.
https://bursatelorgucit.com/
0 notes
mustafaasir · 4 years
Photo
Tumblr media
Divriği Ulu Camii Minberi.Dünyanın en uzun ömürlü ağacı olan abanoz ağacından yapılan minber, cami ile yaşıt olup bugün hala orijinalliğini korumakta ve kullanılmaktadır. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında yapılmış minberler arasında kündekâri tekniğinin şaheserlerindendir. Minberi yapan usta, minberin birleşim noktalarında tahta çivi, mukavemetini artırmak istediği noktalarda ise demir çivi kullanmış ve bu çivilerin başlarını da gizlemiştir. Bu minber ağaç işlemeciliğinde kullanılan dört stilin bir arada bulunduğu önemli eserlerden biridir. Genel formu ve bezemeleri itibariyle çağdaş benzerleri olmakla beraber, kabartma yazılarının çokluğu bakımından onlardan öndedir. Minber üzerindeki yazı kuşaklarında, 3’ü kitabe, 18’i de âyet ve hadis olmak üzere 21 adet Arapça metin mevcuttur. Yazılar Selçuklu Sülüsü olarak tabir edilen yazı türüyle yazılmış olup bitkisel motiflerle bezenmiştir. Yaklaşık 12-13 yılda yapılan minberin ustası Tiflisli İbrahim oğlu Ahmet, ismini mihrap tarafındaki onikigen yıldız içerisine işlemiştir. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası olarak bilinen bu yapı topluluğu, cami, darüşşifa ve türbeden meydana gelen bir külliyedir. Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağlı Mengücek Beyliği döneminde inşa edilmiştir. Ulu Cami, Süleyman Şah’ın oğlu Ahmet Şah tarafından; Darüşşifa ise eşi Melike Turan Melek tarafından yaptırılmıştır. 1228 yılında başlanıp 1243 tarihinde tamamlanan yapı kompleksinin Baş Mimarı Muğis oğlu Ahlatlı Hürrem Şah'tır. #divriğiulucami #sanat #melikturan #minber #selçuklu #tarih https://www.instagram.com/p/B6sB13xFqQR/?igshid=1gy1ihyjahent
0 notes
ckdijital · 5 years
Text
Algortima destekli otomasyonun bir parçası mıyız
Algortima destekli otomasyonun bir parçası mıyız ? Digital Age Dergisi “Mart- Nisan” 2019 sayısı için kaleme aldığım makalede algortimaların sosyal medyaya etkilerini ele aldım.
Algortima destekli otomasyonun bir parçası mıyız?
Algoritmalar sosyal bağları geliştirmek, zaman kazandırmak, standartlar oluşturmak ve popülerliği artırmak için tasarlandı. Algoritmik zaman çizelgeleri ise sosyal mecraları adeta ele geçirdi. Peki algoritmalar başarıya ulaştı mı, yoksa yapay zeka destekli algoritmaların oluşturduğu otomasyonun birer çarkı haline mi geldik? Sorgulamayı gittikçe unutan, önüne sunulanı tüketmeye meyilli toplumlar olarak ağlara karşı geliştirdiğimiz bağlarımız iki ileri bir geri sürüyor. Wikipedia girişleri engelleniyor, trend başlıkları manipüle ediliyor, aramalarda leb demeden leblebiyi anlayan otomatik tamamlamalar ne aramamız gerektiğine karar veriyor. Canlılara eziyet edenler, linç duygusu uyandıranlar, nefretimizi körükleyenler kayan ekranlarımız üzerinde daha çok gözümüze sokuluyor. Mesajları büyütme gücüne sahip bireyler olarak, duygu durumumuzu daha fazla ifade ediyoruz. Gördüğümüz bu paylaşımlara ya alışıyor ve kabulleniyor ya da saldırganlaşarak büyüyen bir nefret topuna dönüşüyoruz. Algoritmalar bazen gözümüzü kapasak bile topluma bir ayna tutarak varolanı yansıtıyor. Algoritmik zaman çizelgeleri, kullanıcılara yalnızca algoritmaların görmek istediklerine karar verdikleri içeriği gösterir ve geri kalanı için bir arkadaşın, yakın aile bireylerinin veya sık ziyaret edilen profilleri veya benzerlerini değerlendirebilir. Bu verilerin analiziyle ilgili problemler görürseniz, yalnız değilsiniz. Sosyal medyadaki içeriğe erişirken kullanıcı davranışının yanı sıra, benzer paylaşan veya yorum yapan katkıda bulunabilecek sayısız faktör bulunur. Algoritmik zaman çizelgeleri göz atmayı önemsemez, tıpkı bir kitapçıya girdiğinizde olduğu gibi en çok okunan kitapları önünüze sıralar.
Tumblr media
Algortima destekli otomasyonun bir parçası mıyız? Algoritmalar hayatımızı nasıl etkiliyor? Sosyal medya algoritmaları kronolojik sıraya göre yayınlar göstermiyor, bunun yerine, bir makine öğrenme algoritması üzerinden her şeyi filtreliyor. Bilinen temel amaç katılımı ölçmek. Bu ölçüme göre önce ilgi alanınıza bağlı olarak, daha sonra ise ilginizi çekeceğine inanılan daha fazla içerik ekranınızda sıralanıyor. Bir içerik parçasına katılım oranı arttıkça, algoritmanın içeriğin parçasını alıp başka haber kaynaklarına aktarma olasılığı artıyor. Neredeyse mükemmel görünen bu fikir, oldukça mantıklı… Popüler yazılar teorik olarak daha iyi içeriklerden oluşmalı, yoksa neden bu kadar iyi performans göstersinler! Öyle değil mi? Algoritmalar popüler çoğunluğu temsil ediyor. Ne yazık ki insanlar, bu algoritmanın çalışmasına ortam sağlayacak kadar akıllı veya dikkatli değil. Tutarlı bir şekilde en iyisini yaptığı düşünülen bu içerikler; sahte haberlerden ünlülerle ilgili dedikodulara, sosyal linç veya iftiralardan, diğer birçok asılsız şeye dek uzanabiliyor. Fakat bu algoritmalar bunu anlayamadıkları için, ekranımıza genel ilgili gören – alakasız içerikler doluşmaya devam ediyor. Görmekten bıktığımız, anlamlandıramadığımız, insanların neden değerli bulduğunu anlayamadığımız içerikler ekran kalabalıklıklığına devam ediyor. Algoritmalar toplum genelini yansıtıyor. Algoritmalar, kendisini besleyen bilgilere ve bu bilgiden çıkardığı kalıplara dayanarak öngörülerde bulunmayı öğrenir. İnsanların sosyal medyada her tür önyargıyı sergilediği göz önüne alındığında, çevrenin bir veri kümesi temsilcisi bu önyargıları da öğrenebilir. Bu anlamda, algoritmalar aynalar gibidir. Tespit ettikleri desenler hem açık hem de dolaylı olarak toplumumuzda var olan önyargılarını yansıtır. Oturmuş algoritmik bir sistemin, insanların hangi bilgilere eriştiklerini etkilemeye başladığı an, birileri bu bilgilerin hedeflerine ulaşmak için sistemi manipüle etmeye çalışacaktır. Tıpkı günümüzde olduğu gibi… Hiç şüphe yok ki Facebook ve Google, reklam endüstrisinn baştan yazılmasını sağladı. İnternet ve cep telefonlarının kullanım yaygınlığı bilgiyi tüketme şeklimizi de değiştirdi. Önce Facebook gibi bir şirketi düşünün. Zuckerberg’in mühendislik yeteneğini sürdürme kabiliyeti hisse senedi fiyatını arttırmaya da bağlı. Bunu yapmak için, Facebook’un üç seçeneği var. Daha fazla kullanıcı bulmak, kullanıcı başına daha fazla para kazanmak ve para kazanma hizmetleri portföylerini çeşitlendirmek. Bunların çoğu, veri veya kullanıcı sömürüsünü es geçerek sıfır hata payı ile hayata geçebilir mi? Sonra Google gibi bir şirketi düşünün. İnternet’te aradığınız tüm bilgiyi indeksleyen, facebook’tan daha fazla seçeneği bulunan, adaletli bir sıralama yaptığını – aradığımız bilgiye ulaştırdığını düşündüğümüz olmazsa olmaz bir sistem. Google’ın İnternet’te aradığımız bilgiyi en doğru sıralamayla ekranımıza taşıdığına inanabilir miyiz? Otomatik tamamlanan arama ekranında sorgumuza karşılık ilk gelen seçeneğin “Otorite” sayıldığı, otorite tıklanma oranının %80’e ulaştığı günümüzde bu popülerliği para ile satın alabiliyor, bulduğumuz bilginin doğru olup olmadığını hiç sorgulamıyoruz. Google, sıralamalarda konumlarını geriye atarak zaten blogların ipini çekmiş, standart bilgi şablonu ve yapay zeka destekli algortimaların anlayacağı şekilde kurallı yazmayı bir zorunluluk haline getiren SEO odaklılılığı başlatmıştı. İkinci arama motoru olarak belleklerimize yerleştirilen ve gittikçe bir çöp yığınına dönüşen YouTube’da unutmamamak lazım. Hedef halk arasında bir etki yaratmaksa, insanları yanlı görüşler görmeye teşvik etmek sosyal medya devleri için hiç zor değil. İlk olarak 2017 yılı başında konuşmaya başladığımız Trump ve Brexit kampanyalarında aktif olarak çalışan Cambridge Analytica şirketinin bir istihbarat örgütü gibi çalıştığı ortaya çıktı. 50 milyon Facebook kullanıcısının bilgilerini toplayan şirketin sebep olduğu manipülasyon, Zuckerberg’i “elindeki yapay zeka destekli algortimayı kullanarak ülkesine ihanet etmek” suçlamasıyla bir başına bıraktı. Ağustos ayının başlarında büyük teknoloji platformları, nihayet hizmet koşullarını açıkça ihlal eden kullanıcıları yasaklamaları gerektiğini kabul ettiler. Twitter, sahte olduğunu düşündüğü hesapları kapadı. Facebook platformu gözden geçirdiğini, giriş ve veri ihlallerini kısıtlayacağını açıkladı. Apple, Facebook, Spotify ve YouTube, işlettiği çok sayıda podcast ve video kanalını kaldırdı. Bu tür site ve kanalar daha önce topluluk kurallarını ihlal ettiği için uyarılmış, ama umursanmamıştı. Teknoloji şirketlerini ve sosyal medya devlerini en çok endişelendiren, engelleme gerekliliklerinin gündeme girmesiydi. Daha önce buna ortam yaratarak, tüm bunların olmasını izlemişlerdi. Eylül 2018’in başlarında ise, Facebook ve Twitter, muhafazakar önyargıya sahip olduklarını açıklanan bir kongre duruşmasında suçlanmaya devam ettiler. Sizin yerinize yapılan tercihler, kontrolün elinizden alınması ve daha fazlası… Otomasyonun bir parçası mıyız? Bir sabah uyandınız, telefonunuzu elinize aldınız. Algoritma tarafından oluşturulan bir içerik beslemesi ve öne çıkan gündem eşliğinde sosyal mecralarda üretilen size uygun içeriği tükettiniz. Sonra e-postalarınıza geçtiniz. Tabii ki vaktiniz yok, sadece önemli mesajları gözden geçirdiniz. İhmal edilebilir olan her şey otomatik olarak spam veya tanıtımlar klasörünüze zaten eklenmişti. Spotify’da, daha önce ilgi duyduğunuz müziğe göre size önerilen yeni bir çalma listesini dinlediniz. Daha sonra aracınıza girdiniz ve belki Google Haritalar’ı açarak size önerilen güzergahta ilerlemeye devam ettiniz. Tüm bunlar muhtemelen yarım saat içerisinde gerçekleşti. Algortimalar hayatımıza girmeden önce, tükettiğimiz içerik, dinlediğimiz müzik ve yolculuk güzergahınız kendi beyin gücünüze ve seçimlerinize dayanıyordu. Ancak bu sabah karşı kaşıya kaldığınız seçimler, algoritmaların kestirimsel modellemeleri eşliğinde size sunuldu. Belki bu rahatlığa alıştınız / alışacaksınız günün getirdiklerini sorgulamayacaksınız. Makine öğrenimi burada, yapay zeka burada. Bilgi devriminin tam ortasındayız. Bununla birlikte ortaya çıkacak sonuçlara karşı dikkatli olmamız gerekmez mi? Algoritmaların kontrolünde bir hayat yaşamak; işe gidip eve dönme sürenizin ne olacağını, hangi müziği dinlemeniz – izlemeniz gerektiğini ve hangi içerikle ilgileneceğinizin tahmin edilmesi, görece zararsız örnekler sayılabilir. Ancak, Facebook haber akışınızı kaydırırken, google sorgulamaları yaparken bir yerlerde bir algoritma alışveriş alışkanlıklarınızı, izleme kriterlerinizi, kariyer beklentilerinizi, tıbbi sorunlarınızı, nelere tepki verdiğinizi, ilgi alanlarınızın nereye evrildiğini ölçümlüyor. Günümüzde makine öğrenme destekli algoritmalar umut verici bir çözüm gibi sunuluyor ve görülüyor. Buradaki fikir, yapay zeka destekli algoritmaların, insanların olabileceğinden daha adil ve verimli olma yeteneğini güçlendireceği ile ilgili. Dünya çapındaki şirketler, hükümetler, organizasyonlar ve bireyler birçok nedenden dolayı karar vermeyi bırakıyor. Daha güvenilir, daha kolay, daha az maliyetli ve zaman yönetimi açısından daha verimli olduğunu düşündükleri yapay zeka destekli algortimalara güveniyor. Ancak, hala bilinmesi gereken bazı endişeler var. Algoritmik sistemler temelde ağlar oluşturarak ve başkalarının da bunu yapmasını sağlayarak işlev görüyor. Öte yandan birçoğumuz teknoloji endüstrisinin yarattığı dezenformasyonu eleştirdik, platformların bilgi alanındaki tarafsız oyuncular olduğunu da iddia ettik. Oysa “If, then, else” ile şekillenen algoritmik bir sistemde tarafsız kalmak gibi bir seçenek yok. Biz insanlar robot veya algoritma değiliz. Seçme hakkımız var, taraf tutarız, duygularımızı gösteririz, seçenek bolluğunu ve bir gruba dahil olmayı severiz. Dayatılan algortimalar sebebiyle odaklanamıyor, kafa karışıklığı yaşıyoruz. Doğru bilgiye ulaşmak için daha fazla zaman harcıyoruz. Mesajları büyütme gücüne sahibiz ve manipüle ediliyoruz. Ancak tüm bu gidişatı değiştirebiliriz, yeter ki gücümüzün ve olan bitenin farkında olalım. Çarkı hızlı döndüren bir parça olmak yerine, bir birey olduğumuzu, hep birlikte güçlü olduğumuzu, ağımızı büyütebileceğimizi ve sorgulamamız gerektiğini hep hatırlayalım. Read the full article
0 notes
sinemsenel-blog · 7 years
Link
SEO Seo ingilizce olarak Search Engine Optimization yani Arama Motoru Optimizasyonu kelimesinin baş harflerinden oluşur. Arama motorlarında sitelerin veya sayfaların üst sıralara çıkarılmasına yönelik yapılan çalışmaları kapsar. Seo’nun temel amacı açılımı itibariyle arama motoru optimizasyonu yani arama motorlarında üst sıralarda listelenmektedir. Bu amaç da, sitelerde yer alan bilgi, hizmet veya satışların daha fazla ilgili kitleye ulaştırılmasını sağlamaktır. Seo, sitelerin doğal yollarla ulaşamayacakları web popülerliğine, doğal görünen yöntemler kullanarak ulaşma sanatıdır. Bu web popülerliği beraberinde Google sıralama artışını da getirmektedir. Seo’yu kısaca özetleyecek olursak; Seo Google, Yandex ve Bing gibi arama motorları tarafından web sayfanızın rahat bir şekilde okunabilmesi ve arama motorlarında yapılan bu sorgularda web sitenizin de görünmesini sağlamak için yapılan bir takım web sitesi optimizasyonudur. Burada ufak bir kavram karmaşası olabilir. Aslında yapılan çalışmalar arama motoru optimizasyonu değil web sitesinin arama motorları için optimize edilmesidir. 1.2 SEO’NUN TARİHÇESİ Seonun ne olduğunu öğrendik. Peki seo’nun tarihçesi ne? Son yıllarda ortaya çıkan bir kavrammış gibi bir algı olsa aslında SEO tahmin edildiği gibi pek de yeni sayılmaz. Dünyanın ilk arama motoru olarak bilinen Archie 1990 yılında insanların online bilgi bulabilmesine yardımcı olması amacıyla ortaya çıktı. 1996 yılında Google onu takip etti ve o tarihten günümüze gelişmesini sürdürerek online aramadaki en büyük oyuncu haline geldi: günümüzde yapılan aramaların kabaca yüzde 70’i Google’la gerçekleştirilmiş. Arama motoru optimizasyonu, web sitesi sahiplerinin arama motoru sonuçlarında siteleri yükseldikçe ziyaretçi sayısının arttığını fark etmeleri sonucu doğmuştur. O dönemdeki SEO teknikleri çok ilkeldi – bir terimin sayfadaki metinde ya da HTML etiketlerinde üst üste defalarca kez tekrarlanması bile websitelerine trafik çekebilmekteydi. Arama motorları geliştikçe, kendilerini manipule etme amaçlı spam teşebbüsler ile ziyaretçilere gerçekten katkı sağlayan sitelerin ayırt edebilmesi konusunda daha çok deneyim kazandılar. 1.3 SEO NEDEN ÖNEMLİDİR? SEO’nun ne olduğunu kavramları ve tarihçesinden sonra SEO’nun neden önemli olduğu sorusu ön plana çıkıyor. Seonun önemini şu şekilde açıklayabiliriz; Web sitenizin belirli sözcüklerde, arama motorlarında üst sırada olması, en işlek bölgede mağazanızın olmasından bile daha değerlidir. Örneğin, internetten tişört satın almak isteyen birisi, arama motoruna genel olarak “tişört, tişört al, tişört çeşitleri” gibi sözcükler yazıp aratacaktır. Karşısına çıkan sonuçlardan da %60 ihtimalle ilk sıradaki sonuca tıklayacak ve ilgili web sitesine ulaşacaktır. Tıklamış olduğu sitede beğendiği bir tişörtü seçip, (belki de) satın alacak ve tıklamış olduğu siteye para kazandıracaktır. İşte arama motorlarında bu şekilde günde yüz binlerce arama yapılıyor ve insanlar bu şekilde web sitelerine ulaşıyor. İlk paragrafta bahsedildiği gibi sitenizin arama motorlarında, işinizle alakalı sözcüklerde üst sırada olması demek, günde yüz binlerce potansiyel müşterinin sitenize girmesi demektir ki dünyanın en işlek caddesinde mağazanız dahi olsa bu kadar müşteriye ulaşamazsınız. Bunu bilen bir çok kişi SEO'yu güçlü bir silah olarak görüp büyük önem vermektedir. 1.4 SEO NASIL YAPILIR Seo'yu iç ve dış SEO olarak iki kısıma ayırabiliriz. İlk olarak İç seo’yu ele alacak olursak 1.4.1 İÇ SEO İç Seo eğer web siteniz dinamikse ya da html, css bilginiz varsa söyleyeceklerimiz sizin için önemli olabilir fakat ne bir dinamik web siteniz ne de html,css bilginiz yoksa bu kısım sizi pek ilgilendirmeyebilir. Bunu çok dert etmeyin ��ünkü dış Seo dediğimiz bir sonraki bölümde sizin için yer var. Web sayfanızda sizin gördüğünüz bir alan olduğu gibi arama motorlarının da(Google, Yandex, Bing vs) gördüğü kısımlar vardır ve bu kısımların iyileştirilmesi için önce de dediğim gibi dinamik bir web sitesine ya da html,css bilgisine ihtiyaç duyarsınız. Elbette sizin gördüğünüz kısımları da (görsel üzerine yazılmış yazılar ve flash hariç) arama motorları da görebiliyor fakat özellikle dikkat ettikleri belli alanlar vardır. Bunlar Title, Description ve Keyword gibi belli alanlardır. Her ne kadar son dönemlerde bunların eski gücünü yitirdiği üzerinde söylentiler olsa da hala güçlerini sürdürmekteler. Bu noktada sayfanızdaki bu title, description ve keyword gibi alanlara yaptığınız iyileştirmeler web sayfanızın içeriğiyle de birebir uyumlu olmalıdır. Aksi taktirde bu çalışma size yarardan çok zarar getirebilir. Google web sitenizdeki içerikleri son kullanıcılar için çok önemli olarak görür ve sayfanızdaki içerikler üzerinden sitenizi değerlendirmeye alır ve yapılan sonuçlarda sayfanızı eğer aratılan sorgulara cevap verebileceğini düşündüğü taktirde kullanıcıların karşısına getirir. Google gibi arama motorlarının amacı yapılan aratmaların doğru adreslere ulaşmasını sağlamak ve bu noktada da web sayfalarının gerçekten yapılan sonuçlara cevap verebilecek içerikler üretiyor olması gerekir. Yapılan hileler arama motorları tarafından er ya da geç fark edilir ve bunun sonucunda da sitenizin karanlık sularda kaybolmasına neden olur. Size önerim web sayfanızda sunduğunuz hizmetin ya da sattığınız ürünün çok doğru bir şekilde ayrıntılarına kadar tanıtımını ve yazılarını yazarak web sayfanızı ziyaret eden mevcut müşterilerinize en doğru sonuçları göstermeniz olur. Bu sayede arama motorlarının da sitenizi doğru bir şekilde yorumlamasını sağlamış olursunuz. 1.4.2 DIŞ SEO İç Seo kısmını tamamladınız ve hala istediğiniz sonuçlara ulaşamadıysanız tek iç seo'su tamamlanan web sitesi sahibi yalnızca siz değilsiniz demektir. Bu durumda bir adım daha ileriye giderek arama motorlarının gözüne yazdığınız bloglarla girebilirsiniz. Hem web siteniz içerisinde yer alan blogunuz (hala web sitenizde blog yok mu?) aracılığıyla hem de harici bir blog sayfası aracılığıyla sattığınız ürün ya da sunduğunuz hizmet hakkında yazılar yazabilir ve olası müşterilerinize bu yazılarınızla cevap verebilirsiniz. Özellikle Google müşterilerinize sunduğunuz bu hizmet yazılarını çok sever ve sizin için doğal bir pazarlama aracına dönüşür. Yapılan sorgularda sizin bu yazılarınızı dikkate alarak üst sıralarda çıkmanıza yardımcı olur ve potansiyel müşterilerinizi web sitenize kadar getirir. 1.5 SEO KRİTERLERİ SEO yapmak başlı başına profesyonel bir iş akışını içeriyor. Web siteleri belirli seo kriterleri çerçevesinde hareket ederlerse arama motorlarının dikkatini çekerler. Bilinmesi gereken en önemli kriterler ise şöyle: DOMAİN Domain yaşı, Kaydının uzunluğu, Subdomain olup olmadığı, Hedef kelimenin domainde geçip geçmediği, Coğrafi uzantılar, IP kullanımı gibi durumlar SEO’yu etkiler. Uzun süredir yayında olan site daha güvenilir olur ve üst sıralarda yer alır. Aynı şekilde hedef kelimelerin domainde geçmesi ve coğrafi uzantı gibi farklı eklentiler de başarının anahtarıdır. SİTE YAPISI URL, HTML, Semantik yapıları sitenin anahtar kelimeler ve linkler ile uyumlanabilmesi için önemlidir. Javascript ve Css’lerin dışarıdan çağırılıp çağırılmadığı, Canonical Url kullanımı ,düzgün Html kullanılması, W3C validated kullanımı da önem arz eder. ZİYARETÇİ ETKİSİ Siteye giren ziyaretçi sayısından daha önemli olan şey ziyaretçilerin, site içinde geçirdiği zamanlardır. Reklam tıklamaları, gezinme alışkanlıkları da optimizasyonda dikkat edilmesi gereken unsurlardandır. Kullanıcı profillerine göre ilgili alanlarda düzenlemeler yapılabilir. ÖZGÜN İÇERİK SEO kriterlerinin en önemlisi özgün içerik oluşturmaktır. Taklit olmayan ve tamamen siteye özel olarak hazırlanan metinlerin arama motorları tarafından fark edilmesi daha kolaydır. Kopya içerikler web adresinizin spama düşmesine ve hatta bir daha kurtarılamamasına neden olur. LİNK ALIP – VERME Google, Yandex ve Bing için iyi bir site özelliğine sahip olmak yeterli link alışverişi ile gerçekleşiyor. Farklı domainlere link çıkışı yapılarak, link sitelerinin kalitesine dikkat edilerek işlemi sorunsuzca halletmek mümkün. Google tarafından zararlı tutulan sayfaları tercih etmemek gerek. CEZA VE FİLTRE Web sitenizin ceza alması, filtreye girmesi ya da manipülasyona uğraması SEO için olumsuz bir durumdur. İlk sırada ve sayfada çıkma şansınızı düşüren bu durumların önüne geçmek için sorunsuz web adreslerine sahip olmalısınız. SAYFA PLANI / RENK VE YAZI KARAKTERLERİ Kriterlerimizden bir diğeri de tasarım adımında karşımıza çıkar. Yazı ve görsellere uygun sayfa planı ve renkler arama motoru tarafından ayırt edilir. Yazı karakterlerinin uyumu da önem arz eder. SEO dostu site yapmak ve korumak için işin uzmanı ile çalışmak önemlidir. Kimsenin bilmediği ve her gün güncellenen teknikler ile kişisel ve kurumsal sitelerinizin ilk sıralara çıkması sağlanır. 2.0 BLACK HAT SEO Black had seo illegal ve organik olmayan yöntemleri kullanarak bir web sitesinin arama motoru sonuçlarındaki pozisyonunu yükseltme işlemidir. Black Hat SEO’da arama motorları tarafından tasvip edilmeyen ve kabul görmeyen yöntemler kullanılır. Kısa süre içerisinde sonuç veren bir yöntem olmasına karşın Black Hat SEO ile kalıcı bir başarının elde edilmesi mümkün değildir. 2.1 BLACK HAT SEO TEKNİKLERİ Aslında yasal olmayan veya arama motorları tarafından onaylanmayan her türlü işlemi Black Hat SEO başlığı altında değerlendirebilmemiz mümkündür. Yine de elbette kullanılan belli başlı ve artık adıyla tanınan teknikler Black Hat SEO çalışmalarının temel yapısını oluşturuyor. İşte onlardan en bilinenleri ve Black Hat SEO yöntemiyle ilişkilendirmemiz gereken teknikler; Link Manipülasyonları: Doğal olmayan bir şekilde ve çoğunlukla satın alma yöntemine başvurarak link ve link ağlarının oluşturulması, bu sayfalar üzerinden web sitesine link verilmesidir. Bugün biz Webmasterların link ve tanıtım yazısı satın alması her ne kadar doğal ve SEO’nun doğası gereği uygun görünüyor olsada aslında bir Black Hat SEO tekniğidir. Çünkü link alımıyla arama motorlarının istediği doğallığın dışına çıktığımız gibi sisteme de bir nevi müdahalede bulunuruz. Spin Makale/İçerik: Herhangi bir içeriğin yazılımlar yardımıyla yapısal olarak değiştirilmesi ancak anlamsal olarak aynı kalması veya manasız bir içerik haline gelmesidir. Bir içerik hazırladığınızı düşünün, bu içeriği spinner adını verdiğimiz programları kullanarak yapısal olarak değiştiriyorsunuz. Örneğin kelimesi yerine misalen kullanıyorsunuz. İçeriğin yapısı değişmiş oluyor ancak anlamı değişmemiş oluyor. Bir de ileri seviye Spinner yazılımlar vardır ki, bu yazılımları kullandığınızda yazılım tamamen rasgele bir düzen ile kelimelerin yerini değiştirir. Böylece yapı olarak içerik tamamen değişmiş olmasına karşın insanlar tarafından okunduğunda tamamen anlamsız bir metindir. Duplicate Content (Kopya İçerik): Daha önce yayınlanmış olan bir içeriği olduğu gibi veya kısmi olarak değiştirerek yayınlamaktır. Kopya içeriklerin daha etkili olması için çoğunlukla subdomain’ler de kullanılır. Hacklink & Gizlenmiş Linkler: Black Hat SEO kavramıyla en çok özdeşleştirilen tekniktir. Hacklink otoriter ve güçlü bir siteden sahibinin izni olmaksızın alınan ve çeşitli tasarım teknikleriyle gizlenen link şeklidir. Hacklinkler kısa sürede inanılmaz sonuçları yaratma etkisine sahip olsa da kesinlikle uzun ömürlü veya sağlıklı bir yöntem değildir. Cloaking: Arama motorlarının botlarına farklı, siteye ulaşmak isteyen ziyaretçilere farklı sayfaları gösterme tekniğidir. Bu teknik artık en az kullanılan yöntemlerden biridir çünkü gelişen arama motoru algoritmaları kısa sürede Cloaking işlemini algılayarak web sitesini hemen filtreye alabiliyor. 2.2 BLACK HAT SEO TEKNİKLERİ Black Hat SEO yani Siyah Şapka SEO yapmak için tercih edilen yöntemler bir üst başlıkta da belirttiğimiz üzere tamamen kullanıcıları veya arama motoru botlarını yanıltma amacıyla yapılan çalışmaların bütünüdür. Bir arama motorunun size önerdiğinin dışında optimizasyon çalışmaları yapıyorsanız veya kısa sürede yüksek başarı elde etmek için illegal yöntemler kullanıyorsanız Black Hat SEO yapıyorsunuz/yapabilirsiniz demektir. 3.0 SOSYAL MEDYA OPTİMİZASYONU SMO, basit bir şekilde, Sosyal Medya Optimizasyonunun kısaltılmış haline denir. SMO’da çevrimiçi olarak paylaşılan tüm zengin içerikler, sahip olunan sosyal medya kanalları üzerinden takip edilerek analiz edilir. Aslında SMO çok popüler bir pazarlama terimi olarak kültürümüze yerleşmiştir. Sosyal medyada; insanlar, websiteleri, markalar, hizmet ve ürün pazarlama ile ilgili tüm herşeyi ifade ederken bu terim kullanılabilir. SMO tanımı yaparken kullanabileceğimiz en basit tarif, sosyal medyanın akıllı kullanımıdır. Bu kullanıma dahil olan hareketler, sitenize eklenen bir eposta formu, geri bildirim bağlantısı, facebook beğen kutusu veya paylaşım araçları olabilir. 3.1 SOSYAL MEDYA OPTİMİZASYONU TARİHÇESİ Bu kavram ilk olarak 2006 yılında Rohit Bhargava tarafından ortaya atılmıştır. 2006 yılında yazdığı makalesinde Rohit Bhargava sosyal medya optimizasyonundan bahsetti ve 5 maddelik bir liste yayınladı: Bu kavram ilk olarak 2006 yılında Rohit Bhargava tarafından ortaya atılmıştır. 2006 yılında yazdığı makalesinde Rohit, sosyal medya optimizasyonundan bahsetti ve 5 maddelik bir liste yayınladı. Bu makale dijital pazarlamacılar tarafından fazlasıyla tartışıldı ve dikkat çekti. Daha sonra çeşitli kişilerce bu liste genişletilerek 16 maddelik bir liste oluştu. İlk makalesinin yayınında 4 yıl sonra Rohit, yayınladığı 5 maddelik listeyi revize ederek değiştirdi. Aşağıda Rohit’in 5 maddelik listesi bulunmaktadır : 2006 – Increase your linkability ( Linklenebilmenizi arttırın ) 2010 – Create shareable content ( Paylaşılmaya değer içerik yaratın ) 2006 – Make tagging and bookmarking easy ( Tag ve Bookmarkı kolaylaştırın ) 2010 – Make sharing easy ( Paylaşılmayı kolaylaştırın ) 2006 – Reward inbound links ( Link verenleri ödüllendirin ) 2010 – Reward engagement ( İlişki kurduklarınızı ödüllendirin ) 2006 – Help your content travel ( İçeriğinizin yayılmasına yardım edin ) 2010 – Proactively share content ( İçeriğinizi proaktif bir biçimde dağıtın ) 2006 – Encourage the mashup ( Mashup ları teşvik edin ) 2010 – Encourage the mashup ( Mashup ları teşvik edin )
1 note · View note
husrevenecik-blog · 7 years
Text
SEO
1. SEO NEDİR?
 Seo ingilizce olarak Search Engine Optimization yani Arama Motoru Optimizasyonu kelimesinin baş harflerinden oluşur. Arama motorlarında sitelerin veya sayfaların üst sıralara çıkarılmasına yönelik yapılan çalışmaları kapsar.
Seo’nun temel amacı açılımı itibariyle arama motoru optimizasyonu yani arama motorlarında üst sıralarda listelenmektedir. Bu amaç da, sitelerde yer alan bilgi, hizmet veya satışların daha fazla ilgili kitleye ulaştırılmasını sağlamaktır.
Seo, sitelerin doğal yollarla ulaşamayacakları web popülerliğine, doğal görünen yöntemler kullanarak ulaşma sanatıdır. Bu web popülerliği beraberinde Google sıralama artışını da getirmektedir.
Seo’yu kısaca özetleyecek olursak; Seo Google, Yandex ve Bing gibi arama motorları tarafından web sayfanızın rahat bir şekilde okunabilmesi ve arama motorlarında yapılan bu sorgularda web sitenizin de görünmesini sağlamak için yapılan bir takım web sitesi optimizasyonudur. Burada ufak bir kavram karmaşası olabilir. Aslında yapılan çalışmalar arama motoru optimizasyonu değil web sitesinin arama motorları için optimize edilmesidir.
 1.2 SEO’NUN TARİHÇESİ
Seonun ne olduğunu öğrendik. Peki seo’nun tarihçesi ne? Son yıllarda ortaya çıkan bir kavrammış gibi bir algı olsa aslında SEO tahmin edildiği gibi pek de yeni sayılmaz.
Dünyanın ilk arama motoru olarak bilinen Archie 1990 yılında insanların online bilgi bulabilmesine yardımcı olması amacıyla
ortaya çıktı. 1996 yılında Google onu takip etti ve o tarihten günümüze gelişmesini sürdürerek online aramadaki en büyük oyuncu
haline geldi: günümüzde yapılan aramaların kabaca yüzde 70’i Google’la gerçekleştirilmiş.
Arama motoru optimizasyonu, web sitesi sahiplerinin arama motoru sonuçlarında siteleri yükseldikçe ziyaretçi sayısının arttığını
fark etmeleri sonucu doğmuştur.
O dönemdeki SEO teknikleri çok ilkeldi – bir terimin sayfadaki metinde ya da HTML etiketlerinde üst üste defalarca kez tekrarlanması
bile websitelerine trafik çekebilmekteydi. Arama motorları geliştikçe, kendilerini manipule etme amaçlı spam teşebbüsler
ile ziyaretçilere gerçekten katkı sağlayan sitelerin ayırt edebilmesi konusunda daha çok deneyim kazandılar.
  1.3 SEO NEDEN ÖNEMLİDİR?
SEO’nun ne olduğunu kavramları ve tarihçesinden sonra SEO’nun neden önemli olduğu sorusu ön plana çıkıyor. Seonun önemini şu şekilde açıklayabiliriz;
Web sitenizin belirli sözcüklerde, arama motorlarında üst sırada olması, en işlek bölgede mağazanızın olmasından bile daha değerlidir. Örneğin, internetten tişört satın almak isteyen birisi, arama motoruna genel olarak "tişört, tişört al, tişört çeşitleri" gibi sözcükler yazıp aratacaktır. Karşısına çıkan sonuçlardan da %60 ihtimalle ilk sıradaki sonuca tıklayacak ve ilgili web sitesine ulaşacaktır. Tıklamış olduğu sitede beğendiği bir tişörtü seçip, (belki de) satın alacak ve tıklamış olduğu siteye para kazandıracaktır. İşte arama motorlarında bu şekilde günde yüz binlerce arama yapılıyor ve insanlar bu şekilde web sitelerine ulaşıyor. İlk paragrafta bahsedildiği gibi sitenizin arama motorlarında, işinizle alakalı sözcüklerde üst sırada olması demek, günde yüz binlerce potansiyel müşterinin sitenize girmesi demektir ki dünyanın en işlek caddesinde mağazanız dahi olsa bu kadar müşteriye ulaşamazsınız. Bunu bilen bir çok kişi SEO'yu güçlü bir silah olarak görüp büyük önem vermektedir.
 1.4 SEO NASIL YAPILIR
Seo'yu iç ve dış SEO olarak iki kısıma ayırabiliriz. İlk olarak İç seo’yu ele alacak olursak
 1.4.1 İÇ SEO
 İç Seo eğer web siteniz dinamikse ya da html, css bilginiz varsa söyleyeceklerimiz sizin için önemli olabilir fakat ne bir dinamik web siteniz ne de html,css bilginiz yoksa bu kısım sizi pek ilgilendirmeyebilir. Bunu çok dert etmeyin çünkü dış Seo dediğimiz bir sonraki bölümde sizin için yer var.
 Web sayfanızda sizin gördüğünüz bir alan olduğu gibi arama motorlarının da(Google, Yandex, Bing vs) gördüğü kısımlar vardır ve bu kısımların iyileştirilmesi için önce de dediğim gibi dinamik bir web sitesine ya da html,css bilgisine ihtiyaç duyarsınız. Elbette sizin gördüğünüz kısımları da (görsel üzerine yazılmış yazılar ve flash hariç) arama motorları da görebiliyor fakat özellikle dikkat ettikleri belli alanlar vardır. Bunlar Title, Description ve Keyword gibi belli alanlardır. Her ne kadar son dönemlerde bunların eski gücünü yitirdiği üzerinde söylentiler olsa da hala güçlerini sürdürmekteler. Bu noktada sayfanızdaki bu title, description ve keyword gibi alanlara yaptığınız iyileştirmeler web sayfanızın içeriğiyle de birebir uyumlu olmalıdır. Aksi taktirde bu çalışma size yarardan çok zarar getirebilir.
 Google web sitenizdeki içerikleri son kullanıcılar için çok önemli olarak görür ve sayfanızdaki içerikler üzerinden sitenizi değerlendirmeye alır ve yapılan sonuçlarda sayfanızı eğer aratılan sorgulara cevap verebileceğini düşündüğü taktirde kullanıcıların karşısına getirir.
 Google gibi arama motorlarının amacı yapılan aratmaların doğru adreslere ulaşmasını sağlamak ve bu noktada da web sayfalarının gerçekten yapılan sonuçlara cevap verebilecek içerikler üretiyor olması gerekir. Yapılan hileler arama motorları tarafından er ya da geç fark edilir ve bunun sonucunda da sitenizin karanlık sularda kaybolmasına neden olur. Size önerim web sayfanızda sunduğunuz hizmetin ya da sattığınız ürünün çok doğru bir şekilde ayrıntılarına kadar tanıtımını ve yazılarını yazarak web sayfanızı ziyaret eden mevcut müşterilerinize en doğru sonuçları göstermeniz olur. Bu sayede arama motorlarının da sitenizi doğru bir şekilde yorumlamasını sağlamış olursunuz.
 1.4.2 DIŞ SEO
 İç Seo kısmını tamamladınız ve hala istediğiniz sonuçlara ulaşamadıysanız tek iç seo'su tamamlanan web sitesi sahibi yalnızca siz değilsiniz demektir. Bu durumda bir adım daha ileriye giderek arama motorlarının gözüne yazdığınız bloglarla girebilirsiniz. Hem web siteniz içerisinde yer alan blogunuz (hala web sitenizde blog yok mu?) aracılığıyla hem de harici bir blog sayfası aracılığıyla sattığınız ürün ya da sunduğunuz hizmet hakkında yazılar yazabilir ve olası müşterilerinize bu yazılarınızla cevap verebilirsiniz. Özellikle Google müşterilerinize sunduğunuz bu hizmet yazılarını çok sever ve sizin için doğal bir pazarlama aracına dönüşür. Yapılan sorgularda sizin bu yazılarınızı dikkate alarak üst sıralarda çıkmanıza yardımcı olur ve potansiyel müşterilerinizi web sitenize kadar getirir.
    1.5 SEO KRİTERLERİ
SEO yapmak başlı başına profesyonel bir iş akışını içeriyor. Web siteleri belirli seo kriterleri çerçevesinde hareket ederlerse arama motorlarının dikkatini çekerler. Bilinmesi gereken en önemli kriterler ise şöyle:
 DOMAİN
Domain yaşı,
Kaydının uzunluğu,
Subdomain olup olmadığı,
Hedef kelimenin domainde geçip geçmediği,
Coğrafi uzantılar,
IP kullanımı gibi durumlar SEO’yu etkiler.
Uzun süredir yayında olan site daha güvenilir olur ve üst sıralarda yer alır. Aynı şekilde hedef kelimelerin domainde geçmesi ve coğrafi uzantı gibi farklı eklentiler de başarının anahtarıdır.
 SİTE YAPISI
URL, HTML, Semantik yapıları sitenin anahtar kelimeler ve linkler ile uyumlanabilmesi için önemlidir. Javascript ve Css’lerin dışarıdan çağırılıp çağırılmadığı, Canonical Url kullanımı ,düzgün Html kullanılması, W3C validated kullanımı da önem arz eder.
 ZİYARETÇİ ETKİSİ
Siteye giren ziyaretçi sayısından daha önemli olan şey ziyaretçilerin, site içinde geçirdiği zamanlardır. Reklam tıklamaları, gezinme alışkanlıkları da optimizasyonda dikkat edilmesi gereken unsurlardandır. Kullanıcı profillerine göre ilgili alanlarda düzenlemeler yapılabilir.
 ÖZGÜN İÇERİK
 SEO kriterlerinin en önemlisi özgün içerik oluşturmaktır. Taklit olmayan ve tamamen siteye özel olarak hazırlanan metinlerin arama motorları tarafından fark edilmesi daha kolaydır. Kopya içerikler web adresinizin spama düşmesine ve hatta bir daha kurtarılamamasına neden olur.
 LİNK ALIP – VERME
Google, Yandex ve Bing için iyi bir site özelliğine sahip olmak yeterli link alışverişi ile gerçekleşiyor. Farklı domainlere link çıkışı yapılarak, link sitelerinin kalitesine dikkat edilerek işlemi sorunsuzca halletmek mümkün.
 Google tarafından zararlı tutulan sayfaları tercih etmemek gerek.
 CEZA VE FİLTRE
Web sitenizin ceza alması, filtreye girmesi ya da manipülasyona uğraması SEO için olumsuz bir durumdur. İlk sırada ve sayfada çıkma şansınızı düşüren bu durumların önüne geçmek için sorunsuz web adreslerine sahip olmalısınız.
 SAYFA PLANI / RENK VE YAZI KARAKTERLERİ
 Kriterlerimizden bir diğeri de tasarım adımında karşımıza çıkar. Yazı ve görsellere uygun sayfa planı ve renkler arama motoru tarafından ayırt edilir. Yazı karakterlerinin uyumu da önem arz eder.
 SEO dostu site yapmak ve korumak için işin uzmanı ile çalışmak önemlidir. Kimsenin bilmediği ve her gün güncellenen teknikler ile kişisel ve kurumsal sitelerinizin ilk sıralara çıkması sağlanır.
 2.0 BLACK HAT SEO
 Black had seo illegal ve organik olmayan yöntemleri kullanarak bir web sitesinin arama motoru sonuçlarındaki pozisyonunu yükseltme işlemidir. Black Hat SEO’da arama motorları tarafından tasvip edilmeyen ve kabul görmeyen yöntemler kullanılır. Kısa süre içerisinde sonuç veren bir yöntem olmasına karşın Black Hat SEO ile kalıcı bir başarının elde edilmesi mümkün değildir.
 2.1 BLACK HAT SEO TEKNİKLERİ
Aslında yasal olmayan veya arama motorları tarafından onaylanmayan her türlü işlemi Black Hat SEO başlığı altında değerlendirebilmemiz mümkündür.  Yine de elbette kullanılan belli başlı ve artık adıyla tanınan teknikler Black Hat SEO çalışmalarının temel yapısını oluşturuyor. İşte onlardan en bilinenleri ve Black Hat SEO yöntemiyle ilişkilendirmemiz gereken teknikler;
 Link Manipülasyonları: Doğal olmayan bir şekilde ve çoğunlukla satın alma yöntemine başvurarak link ve link ağlarının oluşturulması, bu sayfalar üzerinden web sitesine link verilmesidir. Bugün biz Webmasterların link ve tanıtım yazısı satın alması her ne kadar doğal ve SEO’nun doğası gereği uygun görünüyor olsada aslında bir Black Hat SEO tekniğidir. Çünkü link alımıyla arama motorlarının istediği doğallığın dışına çıktığımız gibi sisteme de bir nevi müdahalede bulunuruz.
 Spin Makale/İçerik: Herhangi bir içeriğin yazılımlar yardımıyla yapısal olarak değiştirilmesi ancak anlamsal olarak aynı kalması veya manasız bir içerik haline gelmesidir. Bir içerik hazırladığınızı düşünün, bu içeriği spinner adını verdiğimiz programları kullanarak yapısal olarak değiştiriyorsunuz. Örneğin kelimesi yerine misalen kullanıyorsunuz. İçeriğin yapısı değişmiş oluyor ancak anlamı değişmemiş oluyor. Bir de ileri seviye Spinner yazılımlar vardır ki, bu yazılımları kullandığınızda yazılım tamamen rasgele bir düzen ile kelimelerin yerini değiştirir. Böylece yapı olarak içerik tamamen değişmiş olmasına karşın insanlar tarafından okunduğunda tamamen anlamsız bir metindir.
 Duplicate Content (Kopya İçerik): Daha önce yayınlanmış olan bir içeriği olduğu gibi veya kısmi olarak değiştirerek yayınlamaktır. Kopya içeriklerin daha etkili olması için çoğunlukla subdomain’ler de kullanılır.
 Hacklink & Gizlenmiş Linkler: Black Hat SEO kavramıyla en çok özdeşleştirilen tekniktir. Hacklink otoriter ve güçlü bir siteden sahibinin izni olmaksızın alınan ve çeşitli tasarım teknikleriyle gizlenen link şeklidir. Hacklinkler kısa sürede inanılmaz sonuçları yaratma etkisine sahip olsa da kesinlikle uzun ömürlü veya sağlıklı bir yöntem değildir.
 Cloaking: Arama motorlarının botlarına farklı, siteye ulaşmak isteyen ziyaretçilere farklı sayfaları gösterme tekniğidir. Bu teknik artık en az kullanılan yöntemlerden biridir çünkü gelişen arama motoru algoritmaları kısa sürede Cloaking işlemini algılayarak web sitesini hemen filtreye alabiliyor.
 2.2 BLACK HAT SEO TEKNİKLERİ
Black Hat SEO yani Siyah Şapka SEO yapmak için tercih edilen yöntemler bir üst başlıkta da belirttiğimiz üzere tamamen kullanıcıları veya arama motoru botlarını yanıltma amacıyla yapılan çalışmaların bütünüdür. Bir arama motorunun size önerdiğinin dışında optimizasyon çalışmaları yapıyorsanız veya kısa sürede yüksek başarı elde etmek için illegal yöntemler kullanıyorsanız Black Hat SEO yapıyorsunuz/yapabilirsiniz demektir.
 3.0 SOSYAL MEDYA OPTİMİZASYONU
SMO, basit bir şekilde, Sosyal Medya Optimizasyonunun kısaltılmış haline denir. SMO’da çevrimiçi olarak paylaşılan tüm zengin içerikler, sahip olunan sosyal medya kanalları üzerinden takip edilerek analiz edilir. Aslında SMO çok popüler bir pazarlama terimi olarak kültürümüze yerleşmiştir. Sosyal medyada; insanlar, websiteleri, markalar, hizmet ve ürün pazarlama ile ilgili tüm herşeyi ifade ederken bu terim kullanılabilir. SMO tanımı yaparken kullanabileceğimiz en basit tarif, sosyal medyanın akıllı kullanımıdır. Bu kullanıma dahil olan hareketler, sitenize eklenen bir eposta formu, geri bildirim bağlantısı, facebook beğen kutusu veya paylaşım araçları olabilir.
3.1 SOSYAL MEDYA OPTİMİZASYONU TARİHÇESİ
Bu kavram ilk olarak 2006 yılında Rohit Bhargava tarafından ortaya atılmıştır. 2006 yılında yazdığı makalesinde Rohit Bhargava sosyal medya optimizasyonundan bahsetti ve 5 maddelik bir liste yayınladı:
Bu kavram ilk olarak 2006 yılında Rohit Bhargava tarafından ortaya atılmıştır. 2006 yılında yazdığı makalesinde Rohit, sosyal medya optimizasyonundan bahsetti ve 5 maddelik bir liste yayınladı. Bu makale dijital pazarlamacılar tarafından fazlasıyla tartışıldı ve dikkat çekti. Daha sonra çeşitli kişilerce bu liste genişletilerek 16 maddelik bir liste oluştu. İlk makalesinin yayınında 4 yıl sonra Rohit, yayınladığı 5 maddelik listeyi revize ederek değiştirdi.
Aşağıda Rohit’in 5 maddelik listesi bulunmaktadır :
2006 – Increase your linkability ( Linklenebilmenizi arttırın )
2010 – Create shareable content ( Paylaşılmaya değer içerik yaratın )
2006 – Make tagging and bookmarking easy ( Tag ve Bookmarkı kolaylaştırın )
2010 – Make sharing easy ( Paylaşılmayı kolaylaştırın )
2006 – Reward inbound links ( Link verenleri ödüllendirin )
2010 – Reward engagement ( İlişki kurduklarınızı ödüllendirin )
2006 – Help your content travel ( İçeriğinizin yayılmasına yardım edin )
2010 – Proactively share content ( İçeriğinizi proaktif bir biçimde dağıtın )
2006 – Encourage the mashup ( Mashup ları teşvik edin )
2010 – Encourage the mashup ( Mashup ları teşvik edin )
* Mashup : Bir ya da daha fazla kaynaktan API ve benzeri servisler tarafından ham dataları alarak, dataları yeni bir forma dönüştürerek hizmet veren web siteleridir. Örneğin, merkez bankası sitesinden döviz kurlarının XML formatında alınarak yeni bir tasarım içinde sunularak oluşturulan web sitesi bir mashuptır.
1.Madde : Sosyal ağlarda yayımlanan içerik içerisinden gelen linklerin site trafiğini arttıracağı fikri, 2006 yılında Rohit’e “increase your linkability” (linklenebilmenizi arttırın) şeklinde bir kural yazdırmıştı. Ancak, sırf link oluşturmak için kalitesiz bir içerikten verilen linkin yeterince faydalı olmayacağı ve paylaşılmaya değer bir içeriğin zaten doğal olarak ve daha kaliteli bir trafik oluşturacağı fikri ile “Create shareable content” şeklinde 1.madde güncellendi.
2.Madde : 2006 yılında içeriğin yayılımı ile ilgili en etkili yolun bookmarking siteleri olduğu düşünülüyordu ancak gelişen sosyal mecraları ile artık paylaşılmaya değer içeriğin bookmarking sitelerinin dışında da paylaşılabilmesinin yolunun kaliteli içerik olduğu düşünülmeye başlandı.
3.Madde : 2006 yılında SEO odaklı bir yaklaşımla içeriğin aldığı linkler önemli idi. Bunun için içerik sahipleri de özel bir çaba gösterirlerdi. Ancak bu şekilde link verenlerin yazı ile ilgili proaktif bir ilişkisi olmazdı. Daha sonraları link verenlerle proaktif bir ilişkinin sağlanması gerektiği fikri ortaya çıktı. Örneğin sadece verilmiş bir link değil, içerikle ilgili yazılmış bir yorum yazısı, teşekkür yazısı veya içeriğin içine yapılmış bir yorum. Daha insancıl, daha sıcak bir ilişki…
4.Madde : İçeriğinizin sosyal medyada yayılabilmesi için paylaş butonlarının önemini biliyoruz. Bu işin temelini oluşturuyor. Ancak daha sonra bunun yetersiz olduğu, içeriğin yayılabilmesi için sosyal medya üzerinde proaktif bir çalışmanın yapılması gerektiği düşünülmeye başlandı. Örneğin içeriği paylaşanları ödüllendirmek, teşvik etmek, Paylaşan kişilerle ilişki kurmak, paylaşımı önemli insanlara yaptırmak ve bunun gibi yollarla proaktif bir biçimde push etkisi yaratmak….
5.Madde : Değişikliğe uğramayan tek maddedir. Önemini daha da arttırmıştır diyebiliriz. Sosyal medya optimizasyonun bana göre en önemli maddesidir. İçeriğinizin bir kısmını ya da tamamını, başka web sitelerinin kolaylıkla kullanabileceği formatta hazırlar ve diğer web sitelerinin kullanmasını teşvik ederseniz, SMO adına çok önemli bir iş yapmış olursunuz. Youtube videolarını kendi web sitenize videoyu hiç indirmeden birkaç satır kod ile kolaylıkla gömebilirsiniz (embed). Youtube bunu olabildiğince teşvik eder hatta. Bu şekilde, host maliyetinin karşılığında youtube un milyonlarca sitede reklamı olmuş oluyor.
  3.2 SMO VE SEO ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR
SEO arama motorlarında üst sıralarda çıkmak için yapılan tüm çalışmalara verilen isimdir. İçerik optimize edilerek daha performanslı bir şekilde arama sonuçlarında çıkmanız sağlanır. Siz bir arama terimi ile işlemi tetiklemedikçe, karşınıza bir sonuç gelmeyecektir. Ancak bir insan tarafından sosyal medya üzerinde paylaşılan olumlu veya olumsuz içeriklerin etkisi daha fazla olacaktır, çünkü paylaşılan bir içerik farklı insanlar tarafından da hemen görülebilir bir hale gelir. Bir kişinin tetiklemesi ile yüzlerce kişi bir anda içeriğe ulaşabilir.
 Sosyal medya araçlarını hizmet ve dağıtım aşamalarında daha sık kullanan bir eticaret sitesi ya da marka, olumlu ve olumsuz birçok içeriği barındıran sosyal medya içerisinde daha dikkatli davranmalı ve gerekli sosyal medya optimizasyonunu yapmalıdır.
 3.3 SOSYAL MEDYA OPTİMİZASYONU NASIL YAPILIR
 İlgi çekici bir içerik üretin. Üreteceğiniz içeriğin ilgi eçkici olması için hedef kitlenizin kafasında hangi soruların dolaştığını öğrenin. Bunun için WordTracker (Keyword Questions) ve Google Adwords Keywords Tool gibi araçları kullanabilirsiniz. Hedef kitlenizin sizden başka hangi sitelerde dolaştığını, hangi aramaları yaptığını öğrenmek için Google AdPlanner’i kullanabilirsiniz. Hedef kitlenizin sorularına cevap olacak içerikleri sunun ve bunu sosyal medyada en etkili şekilde yayın. Bu noktada sosyal medya kanallarındaki takipçi sayınız önemlilir ancak takipçilerinizin hedef kitleniz olduğundan emin olmalısınız. Aksi halde yaptığınız tüm çalışmalar boşa gidebilir.
 İçeriğinizi yaymak için Facebook reklamlarını kullanabilirsiniz. İçeriğinizi okuyan kişilerin içeriği yaymasını kolaylaştırmak için; paylaş, gönder, beğen, tweet, digg, RSS feed vb. araçları web sitenizde ve / veya bloğunuzda kullanıma sunmanız gerekir. Arama motoru optimizasyonu nasıl arama motorlarında bulunmanızı sağlıyorsa sosyal medya optimizasyonu da sosyal medyada bulunmasını sağlar. Sosyal ağlarınıza herkesi değil, hedef kitlenizi çekin, fayda sağlayan, interaktivite yaratan içerik sunun, paylaşılır olun, beğenilir olun.
 3.4 SOSYAL MEDYA OPTİMİZASYONU İÇİN NELERE İHTİYAÇ VAR
 İyi İçerik : SEO konusu ile ilgilenen tüm kullanıcıların bildiği gibi “Content is King” yani içerik kraldır. Aynı faktör sosyal medya optimizasyonu için de geçerli. Dikkat edilmesi gereken içeriğin paylaşılabilir ve bireyleri birleştiren ortak bir noktada olmasıdır.
 Paylaşım Düğmeleri : Sosyal paylaşım düğmeleri SMO için en değerli araçlardandır. İçerikten faydalanmak için sayfanıza gelen bir ziyaretçi bu bilgiyi farklı kişiler ile de paylaşabilmelidir, içeriğiniz değerli olduğu kadar paylaşılabilir de olmalıdır. Ek olarak bu paylaşımlar uzun vadede olumlu yönde arama motoru sıralamalarına etkisi olacaktır.
 Sitede Tutma ve İletişim : İçeriğe ulaşan bir ziyaretçi sizle diyalog kurabilmeli, bu SMO için mükemmel bir strateidir. Bunun için bir yorum formu, davet sayfası veya bir anket ekleyebilirsiniz. Yorum almak, yorumları cevaplamak viral bir etkiye sahiptir.
 Kişiselleşme ve Paylaşım : Yaygın sosyal medya ağları üzerinde (Facebook, youtube, twitter) kimi zaman tecrübelerinizi içeren daha kişisel içerikler paylaşın. Siz genelden özele indikçe, sadık ziyaretçiler tarafından sürekli paylaşılacaksınız ve bu etki adeta “Ben gördüm, sen de görmelisin” havasına bürünecektir.
  3.5 SOSYAL MEDYA OPTİMİZASYONUNDA NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR
SMO çalışmalarının altyapısını içerik oluşturuyor. Kullanıcılar sosyal mecralarda bolca vakit geçirseler de her şeyi paylaşmıyorlar. İçeriğin “kral” olarak görüldüğü dijital dünyada insanların paylaşabileceği kaliteli içerikler oluşturmakta büyük fayda var. Kullanıcıların paylaşabileceği kaliteli içerikler üretme çabasında iseniz, buna ekstra olarak paylaşımın gerçekleşebilmesini kolaylaştırmanız gereklidir.
  Yayınlanan içerik sadece bir link ya da düz bir içerik olarak kalmamalıdır. Yorum yazısı, teşekkür bildirimi ile desteklenmeli yani çeşitlendirilmelidir. Buna ek olarak ise kullanıcıları paylaşım yapmaya teşvik eden hamleler yapılmalıdır.
1 note · View note
seslimeram · 4 years
Text
Mesafeler Açılıyor....
Tumblr media
Mesafeler açılıyor. İnsanî olanlar ile gayri insanî bilinenlerin arasındaki derin uçurum tüm bu menzilin dört bir yanında yepyeni ayrımları belirliyor. Hayatın olması gereken hali ile şimdi “oldu” diye bildirileni arasındaki saha ve fark artık her gün daha da belirginleşiyor. Bütün, bariz ve belirgin bir halde yaşam eğrelti bir mesele mahkum ediliyor. Devletlinin ol dünü gibi şimdi / şu yeni olarak adlandırılan vahameti doludizgin var ediyor. Bedensel siyaset, biyopolitik cerahat el üstünde tutulurken, devlet söylem ve eyleminin muktedirlik arttıkça, güce kavuştukça zehirlenmiş halleri hepimizi her anlamda kuşatıyor. İnsanın hak ve hukuku bütün normlar alaşağı edilerek çürümeye rehin ediliyor. Asgari yaşam istenci, kendi kurumları eliyle ortaya çıkan rakamlarda da gözlemlenebildiği gibi 2400 liradaki o asgari ücrete mühürleniyor. Kimin nasıl yapacağı, kimin nasıl yaşayacağı, yaşamda yer bulacağı tutunacağı umursanmıyor.
Rakamlar gibi mesafeler açılıyor. İnsanların eksik koyulmaları, yoksullaştırılmalarının bir ucu da bucağı da bırakılmıyor. Tabelada yer etmiş asgari yaşam, ölmeden yaşayabilmenin oranlarında zikredilen gündelik tutar bile uzağa konumlandırılıyor. Her şeyin ama sahiden de bir yaşama gayretinin önünde setler yükseltiliyor. Bir ay geçinmesi imkansız olunan bir rakamla insanlara buyrun hayatınıza devam edin buyruluyor. Yüksek zümre, zam oranı belirleyen yapılanmalar, enflasyonu nedense tam da zam döneminde alaşağı edenler eliyle bir şimdisiz, bir şu ansız bir yarınsız bir menzil olduğu sanılan ülke var ediliyor. Ol hayat istencinin her neye dönüştürüldüğü insanların her nasıl köşeye kıstırıldığı yaşamda afaki yerini muhafaza ediyor. Her gün tanığıyız.
Mesafeler açılıyor. Yoksun koyulanın yoksullaştırılmasına devam ediliyor. Vergilerin biri bitmeden bir başkası icat olunuyor. Toplumun yüzde birlik kesimi refahın dibine, her şeyi sömürmeye devam ederken, tıka basa tüketip sömürürken yüzde 99’luk kalan kısım ol hayatın her ceremesini her gün yaşayarak var ediyor. Yüzde 1’e yüzde doksan dokuz tersi bir oranı bildiriyor olsa da cerahat menzilinde hayatın ederi / anlamı / varlığı bu haller bu ters köşelemeler ile alt üst ediliyor. Mesafeler arasındaki fark, derin uçurumları gösteriyor hala görmesini bilene. Bir ülkede değil bir çukurda yaşadığımızın hakikati kendiliğinden kanıtlanıyor.
Her gün bir öncesinden de pek aşılamaz sınavlarla kuşatılmaya devam olunuyor. Bütün o ekonomik darboğazın yanında ekmeği aslanın midesine taşıyarak hayat zor kılınırken bir de sosyopolitik bir deney sahası güncelleniyor. Hayat her anlamda zorlu bir tahayyülün ta kendisi kılınıyor. Erk, muktedir, iktidar eliyle bu edim bariz bir fasit döngüde hayatın her günü eziyet kılınıyor. Hayat iş bu sathı mahalde esamesi okunmaya olarak tescilleniyor. Cürümlerin rehini kılınıp, muktedirin deney sahası kılınan bir toplama hayat deniliyor iş bu ismi yeni denilen yerde. Mesafe insanlıkla giderek daha da fazla açılıyor. Mesafeler sıradanın tahayyülü ile muktedir olanın, devletli şablonunun var ettiği / varmaya inatla ve hınçla çalıştığı düzlem & düzlem ile açılıyor. Geleceksiz, bir şimdisiz bir şu ansız yerin hazin hikayesi böyle devam olunuyor.
Bütünleşik, devamlılığı sağlama alınmış, eksikleri her gün tamamlanan bir cerahat halinin ortası yeni diye takdim ediliyor oysa hikaye hep aynı. Hep bayat, hep eksikli bir tahayyül bugünün ülkesini bildiriyor, tıpkı dün olduğu gibi. Yaşam sakatlanırken, var edilmiş olan yaralara her gün yenileri eklenirken, hemen her an bir küçük kıyametin ta kendisine rehin edilir (bkz, önceki yazılar). Cerahat önemsiz, yaralar hemen hiç fark edilmez kılınıyor. Bu halin her neresi yenidir. İnsani olanın çürütülmesi, eksiltilmesi, biteviye yarım yamalak bir hale rehineliğinin tezahürü her ne yana düşmektedir. Bu kadar afaki kılınan yön verme halinin ortasında bir tek “iyi” gün, “yeni” bir ülke var edilebilir mi? Sahiden yapılabilir mi?
Anlam, boşlukların arasında zayi oluyor. Mesafeler kesintisiz açılıyor. Hayatın biçimlenip yönünün belirlenmesi bu sahada hep sekteye uğratılıyor. Düşünmeyen, sorgulamayan, hiç ama hiçbir zaman sormayan, hemen hemen hiç fark etmeyen bir cenahtan mülhem yer ol ülkenin ta kendisi kılınıyor. Ne kimse kimseden haberdar, ne kimse yaraların böylesine biteviyeliğinin farkında, ne yaşama tutunma hevesi kalmış / bırakılmış hemen her şeyde olduğu gibi o da alabora. Her gün biraz daha katran karası, hemen her an biraz daha fazla eksiltmenin var edildiği çürümedir mesele. Bütün bütün imal olunan şeyin karanlığı artık her yerdedir. Mesafeler aralıksız açılıyor, yaralar artık dipsiz her yanı uçurum kılınan bir saha, bir ülkeymiş gibi sunulmaya devam olunuyor.
Biyopolitik cerahat artık gizlenip saklanmadan yinelenen bir mesel kılınıyor. Bunların var olduğu sahaya yeni ülke deniyor. Böyle bir yerin eksiği gediği her gün artarken hepimizi kuşatan cenah / cerahat gözlerden uzak tutuluyor. Görünmez addediliyor. Hayatın hemen tüm ehven koşulları ile bugünün ülkesinin şu raddede var ettiği arasındaki derin ayrımın o uçurum hali güncellenmeye devam olunuyor. Biyopolitik cerahat ile hayatı kuşatan erkan, muktedir tahakkümün yanında kurgudan gerçeğe taşınan yıldırı, eksik gedik değil tamam, tastamam otuz iki kısım tekmili birden bir karanlığın yapılandırılması güncelleniyor. Bu ülke hep karanlık sularda demirliyor. Bir ülke, şu saha hepten karanlığın dibine çöküyor. Mesafeler açılıyor.
Uçurumun tam da kıyısında, ötesi dipsiz bir çukur olan yer / saha hakikat kılınıyor. Yaşam her gün bambaşka kırımların, belirli / belirsiz zalimliklerin hepten ama her dem can yakan eylemlerin refakatinde un ufak olunuyor. Hayat bu sahanın her neresindedir? Mesafeler açılıyor. Yaralar birbirleri içerisinde değişen / dönüşen tüm ağır yıkımlarla bir ve birlikte bütünleniyor. Hayatın bir esamesinin okunmadığı zamanlara uyanıyoruz. Bir dün kalmadığı gibi, bir şimdi de bırakılmıyor. Yarına dair umudun zerresi bırakılmıyor. Biteviye bata çıka yıldırının hemen her türüne rehin bir saha hakikat kılınıyor. Bir ülke sahanlığında değil bir çukurun ortasında yaşamaya mahkum olduğumuz gerçekliği hala karşımızda bir kez daha acı acı var ediliyor. Her gün bir kıyamet haline dönüştürülürken hayat eksikli konuluyor.
Birgün’den aktaralım: “Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan Hatay Valiliği önünde, bir süredir işsiz olan A.Y isimli kişi “Çocuklarım aç” diyerek kendini yaktı. İşsizlik nedeniyle bunalıma girdiği öğrenilen A.Y'ye yangın tüpleriyle polisler tarafından müdahale edildi. Yangın tüpleriyle söndürülmeye çalışan adam, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Olay sırasında Hatay İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz ve Valilik Özel Kalem Müdürü de olay yerine gelerek, intihar girişiminde bulunan A.Y ile konuştu. Olay yerinde zorla kendine gelen baba, çocuklarının aç olduğunu ve yaşadığı işsizlik durumundan bunaldığını belirtti.
Olay yerine gelen sağlık ekipleri, A.Y'nin tedavisini yaparken, üzerine yapışan elbiseleri de keserek çıkardı. İntihar girişiminde bulunan baba Hatay Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Hatay Valiliği, sabah saatlerinde valilik binası önünde kendini yakma girişiminde bulunan kişiyle ilgili iki açıklama yaptı.Valilikten yapılan ilk açıklamada, valilik binası araç girişi önünde bir vatandaşın, üzerine yanıcı madde dökerek kendini yakma girişiminde bulunduğu belirtildi. İkna çabalarına rağmen vatandaşın eylemini gerçekleştirdiği kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Valilik personelinin müdahalesiyle yanmaktan kurtarılan vatandaşın hayati tehlikesi bulunmamakta olup gerekli tüm müdahaleler valiliğimiz tarafından yapılarak hastaneye sevk edilmiştir. Kendini yakma girişiminde bulunan vatandaşın 2 çocuğu bulunmaktadır. Sosyal hizmetlerden sosyal ekonomik destek yardımı, çocukları için şartlı eğitim yardımı ve şartlı sağlık yardımı almaktadır. Vatandaş, eşinden boşanmış ve uzaklaştırma cezası almıştır. Psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle daha önce de kendini yakma teşebbüsünde bulunmuştur."
Valiliğin ikinci açıklamasında ise yurttaşın yaşamını yitirdiği duyuruldu:"Hatay Devlet Hastanesinden Mersin Devlet Hastanesi yanık ünitesine sevk edilmek üzere giderken Hatay Dörtyol ilçesi mevkisinde ambulansta geçirdiği kalp krizi sonucu tüm müdahaleye rağmen hayatını kaybetmiştir. Vatandaşımıza Allah'tan rahmet, acılı ailesine sabır ve baş sağlığı dileriz."”
Tumblr media
Mezopotamya Ajansı’ndan paylaşalım. Adnan Bilen’in haberidir: “Çaldıran ilçesine bağlı Sarıçimen Mahallesi mevkiinde kaybolan ve donarak yaşamlarını yitirdiği tahmin edilen 13 göçmenin nerede ve durumlarının nasıl olduğu halen bilinmiyor. Göçmenlerden Sheıkh Abdülrahman Abdo’nun amcası Mihemmed Sheıkh Nebi, yetkililerin kendilerine bilgi vermediğini söyledi.  
Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Sarıçimen Mahallesi mevkisinde donarak yaşamını yitirdiği tahmin edilen 13 göçmenin nerede ve durumlarının ne olduğu halen bilinmiyor. İran’dan 150 göçmenin birlikte yola çıktığı, İran sınırından Türkiye’ye geçen göçmenlerin Van-İran sınırında yaşanan yoğun kar yağışı ve fırtına nedeniyle birbirlerini kaybettikleri belirtildi. Ardından 130 kişinin Van’a giriş yaptığı belirlendi. Kente ulaşmayı başaran bir kişinin kaybolan 13 kişinin ailesini arayarak, bağlantıları kopan arkadaşlarına ulaşamadıklarını haberini verdi.  
Halen bulunamayan ve nerede oldukları bilinmeyen 13 kişiden 10’unun Afganistan uyruklu 3’ünde Kobanêli olduğu belirtildi. Kaybolan 3 Kobanêlinin Sheıkh Abdülrahman Abdo, Hendreen İbish çifti ile Azad Hemze olduğu bilgisine ulaşıldı. Akraba olan üç Kobanêlinin aileleri ise çocuklarının akibeti hakkında bilgi almak için birçok kuruma başvurdu. Sheıkh Abdülrahman Abdo’nun amcası Mihemmed Sheıkh Nebi neler yaşandığına ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. Haberi 3 gün önce aldıklarını ancak bunca süre geçmesine rağmen hale yeğenleri hakkında bir bilgiye ulaşamadıklarını söyledi. İran’dan 150 kişilik bir grubun çıktığı yönünde kendilerine bilgi verildiğini anlatan Sheıkh Nebi yeğenlerinin ise Hewler’den İran’a oradan da Van’a geçmeye çalıştığını söyledi.  
Yaşanan kar yağışı nedeniyle 3 gündür Bitlis’te mahsur kaldıklarını belirten Sheıkh Nebi, şuana kadar kaybolan 13 kişi ile ilgili ne İran ne Trük yetkililerden hiçbir bilgi alamadıklarını anlattı. Sheıkh Nebi, “Biz günlerdir akrabalarımızdan gelecek haberi bekliyoruz. Günlerdir iki devletten bilgi almaya çalışıyoruz ama bir türlü kimse bize bir bilgi vermedi. İran’dan bizi arayan bir akrabamız bu 13 kişinin öldüğünü söyledi ama ne kadar doğru bilmiyoruz. Yine o grubun içerisinde olan bir göçmen bizi arayarak 13 kişinin kaybolduğunu, kendilerinin Türkiye’ye geçtiğini ancak gruptan 13 kişiyle irtibat kuramadıklarını söyledi. Şuan elimizde bunun dışında bir bilgi yok. Yani bu kişiler İran askerleri tarafından da yakalanmış olabilir bilmiyoruz” dedi.
Grupta olan bir kişinin kendilerine 13 kişiyle irtibatlarının kesildiği noktanın haritasına gönderdiğini ve bunu yetkililere ulaştırmak istediklerini anlatan Sheıkh Nebi, “Bize sürekli kar yağışından dolayı o bölgeye gidemediklerini söylüyorlar. Biz ne yapacağımızı bilmiyoruz. İki devlete çağrımız ölmüşlerse cenazelerimizi, ölmemişlerse de nerede oldukları konusunda bize bilgi vermelerini istiyoruz. Aile olarak üç gündür çaresizce bekliyoruz. Cebimizde ekmek alacak paramız bile kalmadı. Şuan bulunduğumuz yerde insanlar bizi evlerinde konuk ediyor. Kısa süre önce biri bizi arayarak cenazelerin hastanede olduğunu söyledi ama gerçek olmadığını öğrendik. Yeğenim 1 yıl önce evlendi. 2 yıl Hewler’de yaşadılar ve kısa bir süre önce de Türkiye’ye gelmek için İran’a gittiler. Yeğenimin anne ve babası şuan Kobene’de. Tüm yetkilileri çağrı yapıyoruz. Lütfen bu çocukların akıbeti hakkında bizi bilgilendirsinler” diye konuştu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Murat Melet ise “Türkiye - İran sınırında son üç yıldır iklimsel şartlar ve yoğun güvenlik önlemlerinden dolayı mülteciler yaşamını yitiriyor. Mülteci yoğunluğunun yaşanmasının nedeni savaştır. Savaşlar durmadığı müddetçe göçler devam edecektir. İnsanlar mecburi sebeplerden dolayı mülteci olmak durumunda kalıyorlar. Günlerdir kar altında olan insanların biran önce canlı yada cansız bedenlerine ulaşılmalıdır. Sorumluları sorumluluğa davet ediyorum” dedi.”
Bir yarayı daha iliştirelim: Mehmet İnanç'ın Yeni Yaşam Gazetesi'ndeki haberidir: Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Kovankaya (Mehri) köyünde yaşayan 65 yaşındaki Hürmüz Diril ve 71 yaşındaki Şimuni Diril çifti, 11 Ocak gününden bu yana kayıp. Aradan geçen bir ayda çiftle ilgili herhangi bir gelişme yaşanmadı. Keldani çifte dair başlatılan arama çalışmaları bölgedeki yetersiz altyapı ve yoğun kar yağışı nedeniyle sonlandırılırken, savcılık tarafından dosya hakkında da gizlilik kararı verildi. Diril çifti ise Kovankaya köyünde kaybolan ilk Keldani yurttaşlar değil.
Diril çiftinin yaşadığı bölge 1990’lı yıllarda “güvenlik” gerekçesiyle boşaltılan bir bölge ve ulaşım, elektrik gibi hayati altyapı sorunları çözülmediği için, köye ulaşım da sağlanamıyor. Yetkililer yoğun kar yağışı ile birlikte yaşanan ulaşım sorunu nedeniyle arama çalışmalarını durdurduklarını belirtti. Şırnak ve Siirt sınırında ulaşımın zor olduğu köye kışın kar yağışı nedeniyle ulaşmak neredeyse imkansızken, en yakın yerleşim yeri 25 km mesafede. Köy boşaltmaları sonrası kayıp vakalarının yaşandığı Kovankaya’da Hürmüz Diril ve Şimuni Diril çifti ve bir kişi kalıyor.
Keldani çiftin oğulları İstanbul Keldani Kilisesi Papazı Remzi Diril, yaptığı ilk açıklamada anne ve babasının kaçırılmış olabileceğine işaret etmişti: “Köyde bir komşumuz var. İlk etapta korktuğu için kaçırıldıklarını söylemedi. Ancak sonra silahlı kişiler tarafından kaçırıldığını söyledi. İlk gün köyü aradık. Yetkili birimleri haberdar ettik. Yoğun kar vardı. Daha sonra çevre köylerdeki arkadaşlara haber verdik. Yetkililer bir şey yapamadı. Çünkü ikinci gün yoğun kar vardı köyde. Havadan aradılar. Biz de kendi imkanlarımızla her tarafı aradık. Ancak kendilerine ulaşamadık.” Savcılığın soruşturma yürüttüğünü ancak dosyada gizlilik kararı olduğu için herhangi bir bilgi edinemediklerini söyleyen Remzi Diril, yaptığı son açıklamalardan birinde, “Henüz bize herhangi bir bilgi gelmedi, herhangi bir teyit yok. Kim kaçırdıysa, nereden aldıysa, aynı yere tekrar bırakmasını istiyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
xxx
1995 yılında, Zeki ve İlyas Diril’i gözaltında gördüğünü söyleyen ve Uludere Cezaevi’nde tutuklu bulunan K.Y. isimli kişi, Zeki Diril’in babasına “Çocuklarınızı bir sabah erkenden karakoldan çıkardılar. Çok ağır işkence görmüşlerdi. Sonra bir askerden onların helikoptere bindirilip, bir yerde atıldığını duyduk” dedi. Soruşturma başlatan Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı görevsizlik kararı vererek dosyayı Şırnak’a gönderdi. Şırnak Cumhuriyet Başsavcısı Ayhan Aygün girişimlerinden sonuç alamayınca 28 Temmuz 1998 tarihinde, Adalet Bakanlığı’ndan Uludere Jandarma Komutanı hakkında cezai soruşturma başlatma izni istedi. Adalet Bakanlığı soruşturma izni vermedi.
Cumhuriyet Savcısı’nın talep etmesine rağmen İlyas ve Zeki Diril’in kaybedilmesinden sorumlu olanların tespit edilebilmesi amacıyla hiçbir cezai dava başlatılmadı. Soruşturma takipsizlik kararı ile kapatıldı. İç hukuktan sonuç alınamayınca Zeki Diril’in babası Apro Diril Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. AİHM, Türkiye’nin Zeki Diril’in gözaltına alınmasının ardından serbest bırakıldığını destekleyen hiçbir kanıt sunmadığı, Uludere’ye sevk edildikten sonra Zeki Diril’in başına neler geldiği ile ilgili olarak inandırıcı ve ayrıntılı hiçbir açıklamada bulunmadığı tespitini yaparak, Zeki Diril’in kaybolmasından devletin sorumlu olduğuna karar vererek Türkiye’yi oybirliği ile mahkûm etti.”
Mesafeler açılıyor. Yanarak ya da donarak insanlar yok oluyor. Devletlinin çekimser olmak bir yana inatla üstelediği, her gün yeniden var ettiği “yoksunluk” hallerinin tam da orta yerinde o baş amire mersiyeler düzülürken hayat elden çalınıp gidiyor. İsimler ve ol vakalar geçip duruyor ne kimsenin tüyleri diken diken oluyor, ne de muktedir olan bu nasıl iş diye soruyor. Ne ana muhalefet ne ötekilerden bunca açık kırım halinin şu ülkeyi, ya da ondan artakalan her neyse onu nereye dönüştüreceği sorgusuna düşülüyor. Hatay’ın orta yerinde bir insan kendini ateşe veriyor. Ekranlarda iktidar güzellemeleri. Mültecilerin donarak kaybolduğu / öldüğü bilgileri geçiyor ne soran ne eden oluyor. Yanıt verebilecek bir makam dahi bulunamıyor. Geçen yıl sadece Van ve civarında elli kadar insanın canına mal olan bir kırım halinin orta yerinde koca bir boşluk bırakılıyor.
Mesafeler açılıyor. Ya açlıktan, ya yoksunluktan, ya geleceksizlikten öyle ya da böyle insanların hayatlarındaki en onulmaz / onarılamaz yaralar yıkıma dönüşüyor. Büyük ülke diye anılanın kıyısında köşesinde gündelik kılınmış kıyametlerle günler hep geçiyor. Günler sahiden geçiyor mu acaba? Bunca bariz var edilmiş düş kırımının menzilinde hayat her neye dönüşür bir eza, bin cefadan gayri? Şırnak’ın bir köyünde insanlar yok ediliyor. Akıbetleri meçhul muhayyile kılınıyor. Tıpkı Dersim’de Gülistan Doku, Batman’dan İstanbul’a gelmiş Mehmet Bal ve nice başka yerde, kaybettirilmiş kaç can gibi, iki insan unutturulmak isteniyor. Günler geçip gidiyor, yaralara yenileri ekleniyor. Bir menzilde sıradanın hayata tutunma istenci ile muktedirin var ettiği karanlığın dehşeti arasında bir hayat memat mücadelesi sürüyor. Kesintisiz kılınanın yaşamı heder etmek olduğu bunca açıkken sahiden de yol nereyedir? Mesafeler açılıyor, hayat memat meseli...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2020
Görseller: Illustrations – Agnieszka Sozańska – Behance
0 notes
homedecorta-blog · 7 years
Text
Dumankaya Ritim İstanbul Konutlar
Dumankaya Ritim İstanbul Konutlar
Ritim İstanbul Konut
Dumankaya Mazaya Ritim İstanbul Konut
Ritim İstanbul Konutlar
Not: Görsel Dumankaya Vizyon Projesinde Uyguladığım Bir Daireye Aittir. Diğer Görsellere Anasayfa / Projeler / Tasarlanan Ve Tamamlanan Projelerden “Murat Bey’in Yeni Evi” Başlığından Ulaşabilirsiniz.
Her Ne Kadar Banyo Nasıl Yapılır Mutfak Tadilatı Nasıl Yapılır Gibi Yazılar Yazmış Olsam da Ev Tadilatı Nasıl…
View On WordPress
0 notes
Text
Masal ve Resim pdf indir
Malik Aksel güçlü bir ressam ve seçkin eğitimci olduğu kadar, ironik bir üslûba sahip ve kuvvetli bir yazardı da… Ülkemizde onun kadar çok yazan ressam azdır. 1933 yılında Varlık dergisinin 1 Nisan 1933 tarihli ikinci sayısındaki “Türk Resim Sanatı” başlıklı ilk yazısıyla başlayan yazarlığı, ressamlığıyla birlikte ömrünün sonuna kadar devam etti.   Malik Aksel, onlarca gazete ve dergide sanat, folklor, İstanbul hayatı ve kültürü üzerine yüzlerce yazı kaleme almış, bunlardan bir kısmını Sanat ve Folklor ve İstanbul’un Ortası isimli kitaplarında değerlendirmişti. Masal ve Resim, bu kitaplara girmemiş yazılarının büyük bir kısmını ihtiva ediyor. “Türk Resim Sanatı”, “Yeni Hayaller, Yeni Şekiller”, “Masal ve Resim”, “Bir Yılbaşı Gecesi”, “Eski ve Yeni İstanbul” ve “Plastik Düşünce” başlıklarıyla altı bölüm hâlinde tasnif edilen yazılar, Malik Aksel’in kendine has eleştiri dilinin ve üslûbunun gelişme seyrini gösterirken, döneminin sanat ortamı ve anlayışına da ayna tutmaktadır.   Beşir Ayvazoğlu tarafından yayına hazırlanan ve Masal ve Resim’le tamamlanan Malik Aksel Külliyatı’nın sanat ve kültür dünyamıza büyük bir katkı olduğuna inanıyoruz.
Masal ve Resim pdf indir oku
0 notes
ceydakurtulan-blog · 7 years
Text
Arama Motoru Optimizasyonu (SEO)
SEO 1. SEO NEDİR? Seo ingilizce olarak Search Engine Optimization yani Arama Motoru Optimizasyonu kelimesinin baş harflerinden oluşur. Arama motorlarında sitelerin veya sayfaların üst sıralara çıkarılmasına yönelik yapılan çalışmaları kapsar. Seo’nun temel amacı açılımı itibariyle arama motoru optimizasyonu yani arama motorlarında üst sıralarda listelenmektedir. Bu amaç da, sitelerde yer alan bilgi, hizmet veya satışların daha fazla ilgili kitleye ulaştırılmasını sağlamaktır. Seo, sitelerin doğal yollarla ulaşamayacakları web popülerliğine, doğal görünen yöntemler kullanarak ulaşma sanatıdır. Bu web popülerliği beraberinde Google sıralama artışını da getirmektedir. Seo’yu kısaca özetleyecek olursak; Seo Google, Yandex ve Bing gibi arama motorları tarafından web sayfanızın rahat bir şekilde okunabilmesi ve arama motorlarında yapılan bu sorgularda web sitenizin de görünmesini sağlamak için yapılan bir takım web sitesi optimizasyonudur. Burada ufak bir kavram karmaşası olabilir. Aslında yapılan çalışmalar arama motoru optimizasyonu değil web sitesinin arama motorları için optimize edilmesidir. 1.2 SEO’NUN TARİHÇESİ Seonun ne olduğunu öğrendik. Peki seo’nun tarihçesi ne? Son yıllarda ortaya çıkan bir kavrammış gibi bir algı olsa aslında SEO tahmin edildiği gibi pek de yeni sayılmaz. Dünyanın ilk arama motoru olarak bilinen Archie 1990 yılında insanların online bilgi bulabilmesine yardımcı olması amacıyla ortaya çıktı. 1996 yılında Google onu takip etti ve o tarihten günümüze gelişmesini sürdürerek online aramadaki en büyük oyuncu haline geldi: günümüzde yapılan aramaların kabaca yüzde 70’i Google’la gerçekleştirilmiş. Arama motoru optimizasyonu, web sitesi sahiplerinin arama motoru sonuçlarında siteleri yükseldikçe ziyaretçi sayısının arttığını fark etmeleri sonucu doğmuştur. O dönemdeki SEO teknikleri çok ilkeldi – bir terimin sayfadaki metinde ya da HTML etiketlerinde üst üste defalarca kez tekrarlanması bile websitelerine trafik çekebilmekteydi. Arama motorları geliştikçe, kendilerini manipule etme amaçlı spam teşebbüsler ile ziyaretçilere gerçekten katkı sağlayan sitelerin ayırt edebilmesi konusunda daha çok deneyim kazandılar. 1.3 SEO NEDEN ÖNEMLİDİR? SEO’nun ne olduğunu kavramları ve tarihçesinden sonra SEO’nun neden önemli olduğu sorusu ön plana çıkıyor. Seonun önemini şu şekilde açıklayabiliriz; Web sitenizin belirli sözcüklerde, arama motorlarında üst sırada olması, en işlek bölgede mağazanızın olmasından bile daha değerlidir. Örneğin, internetten tişört satın almak isteyen birisi, arama motoruna genel olarak “tişört, tişört al, tişört çeşitleri” gibi sözcükler yazıp aratacaktır. Karşısına çıkan sonuçlardan da %60 ihtimalle ilk sıradaki sonuca tıklayacak ve ilgili web sitesine ulaşacaktır. Tıklamış olduğu sitede beğendiği bir tişörtü seçip, (belki de) satın alacak ve tıklamış olduğu siteye para kazandıracaktır. İşte arama motorlarında bu şekilde günde yüz binlerce arama yapılıyor ve insanlar bu şekilde web sitelerine ulaşıyor. İlk paragrafta bahsedildiği gibi sitenizin arama motorlarında, işinizle alakalı sözcüklerde üst sırada olması demek, günde yüz binlerce potansiyel müşterinin sitenize girmesi demektir ki dünyanın en işlek caddesinde mağazanız dahi olsa bu kadar müşteriye ulaşamazsınız. Bunu bilen bir çok kişi SEO'yu güçlü bir silah olarak görüp büyük önem vermektedir. 1.4 SEO NASIL YAPILIR Seo'yu iç ve dış SEO olarak iki kısıma ayırabiliriz. İlk olarak İç seo’yu ele alacak olursak 1.4.1 İÇ SEO İç Seo eğer web siteniz dinamikse ya da html, css bilginiz varsa söyleyeceklerimiz sizin için önemli olabilir fakat ne bir dinamik web siteniz ne de html,css bilginiz yoksa bu kısım sizi pek ilgilendirmeyebilir. Bunu çok dert etmeyin çünkü dış Seo dediğimiz bir sonraki bölümde sizin için yer var. Web sayfanızda sizin gördüğünüz bir alan olduğu gibi arama motorlarının da(Google, Yandex, Bing vs) gördüğü kısımlar vardır ve bu kısımların iyileştirilmesi için önce de dediğim gibi dinamik bir web sitesine ya da html,css bilgisine ihtiyaç duyarsınız. Elbette sizin gördüğünüz kısımları da (görsel üzerine yazılmış yazılar ve flash hariç) arama motorları da görebiliyor fakat özellikle dikkat ettikleri belli alanlar vardır. Bunlar Title, Description ve Keyword gibi belli alanlardır. Her ne kadar son dönemlerde bunların eski gücünü yitirdiği üzerinde söylentiler olsa da hala güçlerini sürdürmekteler. Bu noktada sayfanızdaki bu title, description ve keyword gibi alanlara yaptığınız iyileştirmeler web sayfanızın içeriğiyle de birebir uyumlu olmalıdır. Aksi taktirde bu çalışma size yarardan çok zarar getirebilir. Google web sitenizdeki içerikleri son kullanıcılar için çok önemli olarak görür ve sayfanızdaki içerikler üzerinden sitenizi değerlendirmeye alır ve yapılan sonuçlarda sayfanızı eğer aratılan sorgulara cevap verebileceğini düşündüğü taktirde kullanıcıların karşısına getirir. Google gibi arama motorlarının amacı yapılan aratmaların doğru adreslere ulaşmasını sağlamak ve bu noktada da web sayfalarının gerçekten yapılan sonuçlara cevap verebilecek içerikler üretiyor olması gerekir. Yapılan hileler arama motorları tarafından er ya da geç fark edilir ve bunun sonucunda da sitenizin karanlık sularda kaybolmasına neden olur. Size önerim web sayfanızda sunduğunuz hizmetin ya da sattığınız ürünün çok doğru bir şekilde ayrıntılarına kadar tanıtımını ve yazılarını yazarak web sayfanızı ziyaret eden mevcut müşterilerinize en doğru sonuçları göstermeniz olur. Bu sayede arama motorlarının da sitenizi doğru bir şekilde yorumlamasını sağlamış olursunuz. 1.4.2 DIŞ SEO İç Seo kısmını tamamladınız ve hala istediğiniz sonuçlara ulaşamadıysanız tek iç seo'su tamamlanan web sitesi sahibi yalnızca siz değilsiniz demektir. Bu durumda bir adım daha ileriye giderek arama motorlarının gözüne yazdığınız bloglarla girebilirsiniz. Hem web siteniz içerisinde yer alan blogunuz (hala web sitenizde blog yok mu?) aracılığıyla hem de harici bir blog sayfası aracılığıyla sattığınız ürün ya da sunduğunuz hizmet hakkında yazılar yazabilir ve olası müşterilerinize bu yazılarınızla cevap verebilirsiniz. Özellikle Google müşterilerinize sunduğunuz bu hizmet yazılarını çok sever ve sizin için doğal bir pazarlama aracına dönüşür. Yapılan sorgularda sizin bu yazılarınızı dikkate alarak üst sıralarda çıkmanıza yardımcı olur ve potansiyel müşterilerinizi web sitenize kadar getirir. 1.5 SEO KRİTERLERİ SEO yapmak başlı başına profesyonel bir iş akışını içeriyor. Web siteleri belirli seo kriterleri çerçevesinde hareket ederlerse arama motorlarının dikkatini çekerler. Bilinmesi gereken en önemli kriterler ise şöyle: DOMAİN Domain yaşı, Kaydının uzunluğu, Subdomain olup olmadığı, Hedef kelimenin domainde geçip geçmediği, Coğrafi uzantılar, IP kullanımı gibi durumlar SEO’yu etkiler. Uzun süredir yayında olan site daha güvenilir olur ve üst sıralarda yer alır. Aynı şekilde hedef kelimelerin domainde geçmesi ve coğrafi uzantı gibi farklı eklentiler de başarının anahtarıdır. SİTE YAPISI URL, HTML, Semantik yapıları sitenin anahtar kelimeler ve linkler ile uyumlanabilmesi için önemlidir. Javascript ve Css’lerin dışarıdan çağırılıp çağırılmadığı, Canonical Url kullanımı ,düzgün Html kullanılması, W3C validated kullanımı da önem arz eder. ZİYARETÇİ ETKİSİ Siteye giren ziyaretçi sayısından daha önemli olan şey ziyaretçilerin, site içinde geçirdiği zamanlardır. Reklam tıklamaları, gezinme alışkanlıkları da optimizasyonda dikkat edilmesi gereken unsurlardandır. Kullanıcı profillerine göre ilgili alanlarda düzenlemeler yapılabilir. ÖZGÜN İÇERİK SEO kriterlerinin en önemlisi özgün içerik oluşturmaktır. Taklit olmayan ve tamamen siteye özel olarak hazırlanan metinlerin arama motorları tarafından fark edilmesi daha kolaydır. Kopya içerikler web adresinizin spama düşmesine ve hatta bir daha kurtarılamamasına neden olur. LİNK ALIP – VERME Google, Yandex ve Bing için iyi bir site özelliğine sahip olmak yeterli link alışverişi ile gerçekleşiyor. Farklı domainlere link çıkışı yapılarak, link sitelerinin kalitesine dikkat edilerek işlemi sorunsuzca halletmek mümkün. Google tarafından zararlı tutulan sayfaları tercih etmemek gerek. CEZA VE FİLTRE Web sitenizin ceza alması, filtreye girmesi ya da manipülasyona uğraması SEO için olumsuz bir durumdur. İlk sırada ve sayfada çıkma şansınızı düşüren bu durumların önüne geçmek için sorunsuz web adreslerine sahip olmalısınız. SAYFA PLANI / RENK VE YAZI KARAKTERLERİ Kriterlerimizden bir diğeri de tasarım adımında karşımıza çıkar. Yazı ve görsellere uygun sayfa planı ve renkler arama motoru tarafından ayırt edilir. Yazı karakterlerinin uyumu da önem arz eder. SEO dostu site yapmak ve korumak için işin uzmanı ile çalışmak önemlidir. Kimsenin bilmediği ve her gün güncellenen teknikler ile kişisel ve kurumsal sitelerinizin ilk sıralara çıkması sağlanır. 2.0 BLACK HAT SEO Black had seo illegal ve organik olmayan yöntemleri kullanarak bir web sitesinin arama motoru sonuçlarındaki pozisyonunu yükseltme işlemidir. Black Hat SEO’da arama motorları tarafından tasvip edilmeyen ve kabul görmeyen yöntemler kullanılır. Kısa süre içerisinde sonuç veren bir yöntem olmasına karşın Black Hat SEO ile kalıcı bir başarının elde edilmesi mümkün değildir. 2.1 BLACK HAT SEO TEKNİKLERİ Aslında yasal olmayan veya arama motorları tarafından onaylanmayan her türlü işlemi Black Hat SEO başlığı altında değerlendirebilmemiz mümkündür.  Yine de elbette kullanılan belli başlı ve artık adıyla tanınan teknikler Black Hat SEO çalışmalarının temel yapısını oluşturuyor. İşte onlardan en bilinenleri ve Black Hat SEO yöntemiyle ilişkilendirmemiz gereken teknikler; Link Manipülasyonları: Doğal olmayan bir şekilde ve çoğunlukla satın alma yöntemine başvurarak link ve link ağlarının oluşturulması, bu sayfalar üzerinden web sitesine link verilmesidir. Bugün biz Webmasterların link ve tanıtım yazısı satın alması her ne kadar doğal ve SEO’nun doğası gereği uygun görünüyor olsada aslında bir Black Hat SEO tekniğidir. Çünkü link alımıyla arama motorlarının istediği doğallığın dışına çıktığımız gibi sisteme de bir nevi müdahalede bulunuruz. Spin Makale/İçerik: Herhangi bir içeriğin yazılımlar yardımıyla yapısal olarak değiştirilmesi ancak anlamsal olarak aynı kalması veya manasız bir içerik haline gelmesidir. Bir içerik hazırladığınızı düşünün, bu içeriği spinner adını verdiğimiz programları kullanarak yapısal olarak değiştiriyorsunuz. Örneğin kelimesi yerine misalen kullanıyorsunuz. İçeriğin yapısı değişmiş oluyor ancak anlamı değişmemiş oluyor. Bir de ileri seviye Spinner yazılımlar vardır ki, bu yazılımları kullandığınızda yazılım tamamen rasgele bir düzen ile kelimelerin yerini değiştirir. Böylece yapı olarak içerik tamamen değişmiş olmasına karşın insanlar tarafından okunduğunda tamamen anlamsız bir metindir. Duplicate Content (Kopya İçerik): Daha önce yayınlanmış olan bir içeriği olduğu gibi veya kısmi olarak değiştirerek yayınlamaktır. Kopya içeriklerin daha etkili olması için çoğunlukla subdomain’ler de kullanılır. Hacklink & Gizlenmiş Linkler: Black Hat SEO kavramıyla en çok özdeşleştirilen tekniktir. Hacklink otoriter ve güçlü bir siteden sahibinin izni olmaksızın alınan ve çeşitli tasarım teknikleriyle gizlenen link şeklidir. Hacklinkler kısa sürede inanılmaz sonuçları yaratma etkisine sahip olsa da kesinlikle uzun ömürlü veya sağlıklı bir yöntem değildir. Cloaking: Arama motorlarının botlarına farklı, siteye ulaşmak isteyen ziyaretçilere farklı sayfaları gösterme tekniğidir. Bu teknik artık en az kullanılan yöntemlerden biridir çünkü gelişen arama motoru algoritmaları kısa sürede Cloaking işlemini algılayarak web sitesini hemen filtreye alabiliyor. 2.2 BLACK HAT SEO TEKNİKLERİ Black Hat SEO yani Siyah Şapka SEO yapmak için tercih edilen yöntemler bir üst başlıkta da belirttiğimiz üzere tamamen kullanıcıları veya arama motoru botlarını yanıltma amacıyla yapılan çalışmaların bütünüdür. Bir arama motorunun size önerdiğinin dışında optimizasyon çalışmaları yapıyorsanız veya kısa sürede yüksek başarı elde etmek için illegal yöntemler kullanıyorsanız Black Hat SEO yapıyorsunuz/yapabilirsiniz demektir. 3.0 SOSYAL MEDYA OPTİMİZASYONU SMO, basit bir şekilde, Sosyal Medya Optimizasyonunun kısaltılmış haline denir. SMO’da çevrimiçi olarak paylaşılan tüm zengin içerikler, sahip olunan sosyal medya kanalları üzerinden takip edilerek analiz edilir. Aslında SMO çok popüler bir pazarlama terimi olarak kültürümüze yerleşmiştir. Sosyal medyada; insanlar, websiteleri, markalar, hizmet ve ürün pazarlama ile ilgili tüm herşeyi ifade ederken bu terim kullanılabilir. SMO tanımı yaparken kullanabileceğimiz en basit tarif, sosyal medyanın akıllı kullanımıdır. Bu kullanıma dahil olan hareketler, sitenize eklenen bir eposta formu, geri bildirim bağlantısı, facebook beğen kutusu veya paylaşım araçları olabilir. 3.1 SOSYAL MEDYA OPTİMİZASYONU TARİHÇESİ Bu kavram ilk olarak 2006 yılında Rohit Bhargava tarafından ortaya atılmıştır. 2006 yılında yazdığı makalesinde Rohit Bhargava sosyal medya optimizasyonundan bahsetti ve 5 maddelik bir liste yayınladı: Bu kavram ilk olarak 2006 yılında Rohit Bhargava tarafından ortaya atılmıştır. 2006 yılında yazdığı makalesinde Rohit, sosyal medya optimizasyonundan bahsetti ve 5 maddelik bir liste yayınladı. Bu makale dijital pazarlamacılar tarafından fazlasıyla tartışıldı ve dikkat çekti. Daha sonra çeşitli kişilerce bu liste genişletilerek 16 maddelik bir liste oluştu. İlk makalesinin yayınında 4 yıl sonra Rohit, yayınladığı 5 maddelik listeyi revize ederek değiştirdi. Aşağıda Rohit’in 5 maddelik listesi bulunmaktadır : 2006 – Increase your linkability ( Linklenebilmenizi arttırın ) 2010 – Create shareable content ( Paylaşılmaya değer içerik yaratın ) 2006 – Make tagging and bookmarking easy ( Tag ve Bookmarkı kolaylaştırın ) 2010 – Make sharing easy ( Paylaşılmayı kolaylaştırın ) 2006 – Reward inbound links ( Link verenleri ödüllendirin ) 2010 – Reward engagement ( İlişki kurduklarınızı ödüllendirin ) 2006 – Help your content travel ( İçeriğinizin yayılmasına yardım edin ) 2010 – Proactively share content ( İçeriğinizi proaktif bir biçimde dağıtın ) 2006 – Encourage the mashup ( Mashup ları teşvik edin ) 2010 – Encourage the mashup ( Mashup ları teşvik edin ) * Mashup : Bir ya da daha fazla kaynaktan API ve benzeri servisler tarafından ham dataları alarak, dataları yeni bir forma dönüştürerek hizmet veren web siteleridir. Örneğin, merkez bankası sitesinden döviz kurlarının XML formatında alınarak yeni bir tasarım içinde sunularak oluşturulan web sitesi bir mashuptır. 1.Madde : Sosyal ağlarda yayımlanan içerik içerisinden gelen linklerin site trafiğini arttıracağı fikri, 2006 yılında Rohit’e “increase your linkability” (linklenebilmenizi arttırın) şeklinde bir kural yazdırmıştı. Ancak, sırf link oluşturmak için kalitesiz bir içerikten verilen linkin yeterince faydalı olmayacağı ve paylaşılmaya değer bir içeriğin zaten doğal olarak ve daha kaliteli bir trafik oluşturacağı fikri ile “Create shareable content” şeklinde 1.madde güncellendi. 2.Madde : 2006 yılında içeriğin yayılımı ile ilgili en etkili yolun bookmarking siteleri olduğu düşünülüyordu ancak gelişen sosyal mecraları ile artık paylaşılmaya değer içeriğin bookmarking sitelerinin dışında da paylaşılabilmesinin yolunun kaliteli içerik olduğu düşünülmeye başlandı. 3.Madde : 2006 yılında SEO odaklı bir yaklaşımla içeriğin aldığı linkler önemli idi. Bunun için içerik sahipleri de özel bir çaba gösterirlerdi. Ancak bu şekilde link verenlerin yazı ile ilgili proaktif bir ilişkisi olmazdı. Daha sonraları link verenlerle proaktif bir ilişkinin sağlanması gerektiği fikri ortaya çıktı. Örneğin sadece verilmiş bir link değil, içerikle ilgili yazılmış bir yorum yazısı, teşekkür yazısı veya içeriğin içine yapılmış bir yorum. Daha insancıl, daha sıcak bir ilişki… 4.Madde : İçeriğinizin sosyal medyada yayılabilmesi için paylaş butonlarının önemini biliyoruz. Bu işin temelini oluşturuyor. Ancak daha sonra bunun yetersiz olduğu, içeriğin yayılabilmesi için sosyal medya üzerinde proaktif bir çalışmanın yapılması gerektiği düşünülmeye başlandı. Örneğin içeriği paylaşanları ödüllendirmek, teşvik etmek, Paylaşan kişilerle ilişki kurmak, paylaşımı önemli insanlara yaptırmak ve bunun gibi yollarla proaktif bir biçimde push etkisi yaratmak…. 5.Madde : Değişikliğe uğramayan tek maddedir. Önemini daha da arttırmıştır diyebiliriz. Sosyal medya optimizasyonun bana göre en önemli maddesidir. İçeriğinizin bir kısmını ya da tamamını, başka web sitelerinin kolaylıkla kullanabileceği formatta hazırlar ve diğer web sitelerinin kullanmasını teşvik ederseniz, SMO adına çok önemli bir iş yapmış olursunuz. Youtube videolarını kendi web sitenize videoyu hiç indirmeden birkaç satır kod ile kolaylıkla gömebilirsiniz (embed). Youtube bunu olabildiğince teşvik eder hatta. Bu şekilde, host maliyetinin karşılığında youtube un milyonlarca sitede reklamı olmuş oluyor. 3.2 SMO VE SEO ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR SEO arama motorlarında üst sıralarda çıkmak için yapılan tüm çalışmalara verilen isimdir. İçerik optimize edilerek daha performanslı bir şekilde arama sonuçlarında çıkmanız sağlanır. Siz bir arama terimi ile işlemi tetiklemedikçe, karşınıza bir sonuç gelmeyecektir. Ancak bir insan tarafından sosyal medya üzerinde paylaşılan olumlu veya olumsuz içeriklerin etkisi daha fazla olacaktır, çünkü paylaşılan bir içerik farklı insanlar tarafından da hemen görülebilir bir hale gelir. Bir kişinin tetiklemesi ile yüzlerce kişi bir anda içeriğe ulaşabilir. Sosyal medya araçlarını hizmet ve dağıtım aşamalarında daha sık kullanan bir eticaret sitesi ya da marka, olumlu ve olumsuz birçok içeriği barındıran sosyal medya içerisinde daha dikkatli davranmalı ve gerekli sosyal medya optimizasyonunu yapmalıdır. 3.3 SOSYAL MEDYA OPTİMİZASYONU NASIL YAPILIR İlgi çekici bir içerik üretin. Üreteceğiniz içeriğin ilgi eçkici olması için hedef kitlenizin kafasında hangi soruların dolaştığını öğrenin. Bunun için WordTracker (Keyword Questions) ve Google Adwords Keywords Tool gibi araçları kullanabilirsiniz. Hedef kitlenizin sizden başka hangi sitelerde dolaştığını, hangi aramaları yaptığını öğrenmek için Google AdPlanner’i kullanabilirsiniz. Hedef kitlenizin sorularına cevap olacak içerikleri sunun ve bunu sosyal medyada en etkili şekilde yayın. Bu noktada sosyal medya kanallarındaki takipçi sayınız önemlilir ancak takipçilerinizin hedef kitleniz olduğundan emin olmalısınız. Aksi halde yaptığınız tüm çalışmalar boşa gidebilir. İçeriğinizi yaymak için Facebook reklamlarını kullanabilirsiniz. İçeriğinizi okuyan kişilerin içeriği yaymasını kolaylaştırmak için; paylaş, gönder, beğen, tweet, digg, RSS feed vb. araçları web sitenizde ve / veya bloğunuzda kullanıma sunmanız gerekir. Arama motoru optimizasyonu nasıl arama motorlarında bulunmanızı sağlıyorsa sosyal medya optimizasyonu da sosyal medyada bulunmasını sağlar. Sosyal ağlarınıza herkesi değil, hedef kitlenizi çekin, fayda sağlayan, interaktivite yaratan içerik sunun, paylaşılır olun, beğenilir olun. 3.4 SOSYAL MEDYA OPTİMİZASYONU İÇİN NELERE İHTİYAÇ VAR İyi İçerik : SEO konusu ile ilgilenen tüm kullanıcıların bildiği gibi “Content is King” yani içerik kraldır. Aynı faktör sosyal medya optimizasyonu için de geçerli. Dikkat edilmesi gereken içeriğin paylaşılabilir ve bireyleri birleştiren ortak bir noktada olmasıdır. Paylaşım Düğmeleri : Sosyal paylaşım düğmeleri SMO için en değerli araçlardandır. İçerikten faydalanmak için sayfanıza gelen bir ziyaretçi bu bilgiyi farklı kişiler ile de paylaşabilmelidir, içeriğiniz değerli olduğu kadar paylaşılabilir de olmalıdır. Ek olarak bu paylaşımlar uzun vadede olumlu yönde arama motoru sıralamalarına etkisi olacaktır. Sitede Tutma ve İletişim : İçeriğe ulaşan bir ziyaretçi sizle diyalog kurabilmeli, bu SMO için mükemmel bir strateidir. Bunun için bir yorum formu, davet sayfası veya bir anket ekleyebilirsiniz. Yorum almak, yorumları cevaplamak viral bir etkiye sahiptir. Kişiselleşme ve Paylaşım : Yaygın sosyal medya ağları üzerinde (Facebook, youtube, twitter) kimi zaman tecrübelerinizi içeren daha kişisel içerikler paylaşın. Siz genelden özele indikçe, sadık ziyaretçiler tarafından sürekli paylaşılacaksınız ve bu etki adeta “Ben gördüm, sen de görmelisin” havasına bürünecektir. 3.5 SOSYAL MEDYA OPTİMİZASYONUNDA NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR SMO çalışmalarının altyapısını içerik oluşturuyor. Kullanıcılar sosyal mecralarda bolca vakit geçirseler de her şeyi paylaşmıyorlar. İçeriğin “kral” olarak görüldüğü dijital dünyada insanların paylaşabileceği kaliteli içerikler oluşturmakta büyük fayda var. Kullanıcıların paylaşabileceği kaliteli içerikler üretme çabasında iseniz, buna ekstra olarak paylaşımın gerçekleşebilmesini kolaylaştırmanız gereklidir. Yayınlanan içerik sadece bir link ya da düz bir içerik olarak kalmamalıdır. Yorum yazısı, teşekkür bildirimi ile desteklenmeli yani çeşitlendirilmelidir. Buna ek olarak ise kullanıcıları paylaşım yapmaya teşvik eden hamleler yapılmalıdır.
0 notes