Tumgik
#serotonin içeren besinler
sifabul · 2 years
Text
MUTLU EDEN SEROTONİN HANGİ GIDALARDA VAR?
SEROTONİN NEDİR?
Mutluluk molekülü olarak bilinen serotonin, sinirler arası iletişim sağlayan bir tür nörotransmiterdir. Ruh hali üzerindeki etkisinin dışında uyku döngüsü, iştah ve sindirimi de etkiler.
HANGİ GIDALARDA SEROTONİN VARDIR?
1- YUMURTA
2- PEYNİR
3- HİNDİ VE TAVUK ETİ
4- MUZ
5- SOMON BALIĞI
6- KİVİ
7- SÜT
8- ISPANAK
9- BARBUNYA
10- FINDIK
11- CEVİZ
12- BULGUR
13- ANANAS
14- %70 ÜSTÜ KAKAO İÇEREN BİTTER ÇİKOLATA
64 notes · View notes
hakimiyet · 2 years
Photo
Tumblr media
Mutluluk hormonu içeren besinler nelerdir? Serotonin nedir, nasıl arttırılır? https://ift.tt/XTiws82
Tumblr media
Mutluluk hormonu içeren besinler nelerdir? Serotonin nedir, nasıl arttırılır? Probiyotik yönünden zengin besinler başta olmak üzere tükettiğimiz birçok besin beyni direkt etkiliyor ve mutluluk hormonu olarak bilinen seratonin hormonunun salgılanmasını sağlıyor. Peki, hangi besinler beyni etkileyerek mutluluk veriyor?
February 23, 2022 at 11:29AM
0 notes
mynbm · 3 years
Text
Kahvaltıda Neler Yemeliyiz ve Nelerden Uzak Durmalıyız?
Tumblr media
Sabah kahvaltıda bir çoğumuz uyanmak için kahve içiyor ya da sağlıklı beslenmek için portakal suyu içiyor. Ancak sabah açken tüketildiğinde bazı besinlerin zararı faydasından fazla olabilir.
Kahvaltıda yenmemesi gereken 10 besin
Hamur işleri
Börek, poğaça, simit, ekmek gibi maya içeren besinler mide zarını rahatsız eder ve gaz yapabilir. Yoğurt ve diğer fermente süt ürünleri Mideniz boşken yoğurt yerseniz midede oluşan hidroklorik asit yararlı laktik asit bakterilerini öldürür. Bu yüzden böyle ürünleri kahvaltıda tüketmenin çok az bir yararı olur. Armut Armutlarda bulunan saf lifler boş bir midenin hassas mukoza zarına hasar verebilir. Şekerler Şeker tüketmek ensülin seviyemizi artırır ve sonuç olarak "yeni uyanmış" olan pankreasımızı zorlar. Sabah aç karnına şeker tüketmek diyabet hastalığına neden olabilir. Özellikle çocuklarınıza sadece kahvaltıdan sonra şeker yemesine izin verin. Domates Domatesler yüksek seviyede tanen asidi içerir ve tüketildiğinde mide asidinin artmasına neden olur. Midedeki bu asit artışı mide ülserine yol açabilir. Salatalık ve diğer yeşil sebzeler Çiğ sebzeler zengin amino asit kaynağıdır. Ancak açken tüketildiğinde mide yanması, gaz ve mide ağrısına neden olabilirler. Muz Mideniz boşken muz yediğinizde kanınızdaki magnezyum miktarında ciddi bir artış olur. Bu artış kalbinize zarar verebilir. Baharatlar Baharatlı yemekler mide mukozaya zarar ve rahatsızlık verebilir, ayrıca midenizde asit üretimini de artırır. Sonuç olarak sindirim sisteminde birçok sorun ortaya çıkabilir. Soğuk gazlı içecekler Sabah gazlı içecekler içmek mukoza zarınıza zarar verebilir ve midedeki kan miktarını azaltır. Bu da, yediğiniz yemeklerin daha yavaş sindirileceği anlamına gelir. Turunçgiller Turunçgiller meyve asidi bakımından zengin meyvelerdir. Aç karnına tüketildiği zaman mide yanmasına neden olabilir. Ayrıca mide iltihabı riskini ve hatta mide ülseri oluşma riskini de artırır.
Kahvaltıda yiyebileceğiniz besinler
Yulaf ezmesi Yulaf, mide zarınızın etrafında koruyucu bir kaplama yaratır ve hidroklorik asidin mide duvarlarına zarar vermesini önler. Yulaf aynı zamanda kolesterol düşürmeye yardımcı olan çözünebilen lifler içerir. Kara buğday Kara buğday sindirim sisteminizi nazikçe uyarır. Mükemmel bir protein, demir ve vitamin kaynağıdır. Mısır unu yulafı Vücudunuzdan toksinleri ve ağır metalleri atar, bağırsak floranızı düzenler ve uzun bir süre tok tutar. Buğday tohumu 2 yemek kaşığı buğday tohumu günlük E Vitamini ihtiyacınızın %15'ini ve günlük folik asit ihtiyacınızın %10'unu karşılar. Aynı zamanda sindirim sisteminizin sorunsuzca çalışmasına yardımcı olur. Bal Sabah tüketildiğinde, bal vücudunuzu uyandırır ve sisteminizi güçlendirip enerji verir. Bal aynı zamanda beyin faaliyetlerinizi artırır ve iyi hissetmenizi sağlayan serotonin hormonu seviyesini yükseltir. Mayasız tam tahıllı ekmek Ekmekte bulunan karbonhidratlar ve diğer yararlı besinler vücudunuz için gereklidir. Bu ürünü yemenin en iyi zamanı kahvaltıdır. Karpuz Aç karnına karpuz yemek bol miktarda sıvı ihtiyacınızı karşılar. Buna ek olarak, göz ve kalp sağlığınız için yararlıdır. Yumurta Araştırmacılar kahvaltıda yumurta tüketmenin günlük kalori alımını yarıya düşürdüğünü kanıtlamışlardır Kabuklu yemişler Kahvaltıda tüketilen badem, ceviz ya da fıstık gibi kabuklu yemişler sindirim sağlığınızı iyileştirir ve midenizin pH dengesini korur. Yaban mersini Son dönemlerde yapılan araştırmalara göre kahvaltıda düzenli olarak yaban mersini tüketmek hafızanızı ve metabolizmanızı güçlendirir. Read the full article
0 notes
saltbeslenme · 3 years
Text
Tumblr media
Dünya sağlık örgütünce pandemi olarak ilan COVID-19, ülkemiz için de önemli bir tehdit oluşturmaktadır.
➡️Herhangi bir diyetin veya gıda takviyesinin koronavirusün bulaşmasını önleyemediğini ya da tedavi edemediğini biliyoruz.
✅Ancak bağışıklık sistemimizi yeterli/dengeli ve sağlıklı bir beslenme modeli, fiziksel aktivite, düzenli uyku ve stresin azaltılması ile destekleyebilir ve güçlendirebiliriz.
➡️Geçmiş çalışmalarda doymuş yağ ve tuz açısından zengin olan Batı tarzı ve yüksek fruktoz içeren diyetlerin bağışıklık sistemimizdeki hücrelerin fonksiyonlarını olumsuz olarak etkilediği gösterilmiştir.
❗️Karantina döneminde ise stresli ortam bizi evlerde daha şekerli, karbonhidrattan zengin yiyecekleri tüketme arzusu yaratabilir.
‼️Karbonhidrat tüketme arzusu da serotonin üretimini teşvik ederek ruh hali üzerinde olumlu etki yapar. Bu sağlıksız beslenme alışkanlığı, COVID-19 un komplikasyon riskini arttıran kalp hastalığı, diyabet ve akciğer hastalığı ile komplike hale gelen obezite gelişme riskini arttırabilir.👇🏻
✅Bu nedenle yüksek karbonhidrat içerigine sahip yiyecekler yerine akşam yemeğinde serotonin ve melatonin sentezini destekleyen yiyeceklerin tüketilmesi önemlidir. Bu yiyecekleri de meyveler(muz, kiraz), badem gibi yağlı tohumlar, yulaf, bitki kökleri ve yaprakları olarak örneklendirebiliriz.
‼️❗️Karantinaya bağlı stres aynı zamanda gıda alımını arttıran ve stresi daha da kötüleştiren uyku bozukluklarına da neden olabilir.
✅Yukarıda saydığımız besinler aynı zamanda uyku kalitemizi arttıran triptofan da içerir. Bu besinlere ek süt ve süt ürünleri de triptofan kaynağıdır ve uyku kalitemizin artmasını sağlar.
👉🏻Bir sonraki postumuzda daha ayrıntılı beslenme önerileri için takipte kalın😇
0 notes
hamilegiyim · 4 years
Text
Hamilelikte Depresyonu Önleyen Besinler
Hamilelik döneminde depresyon çoğu kadının şikayetçi olduğu durumlardan biri olarak kabul ediliyor. Özellikle bu dönemde beslenme konusunda daha hassas davranarak hamilelikte depresyonun önüne geçmek söz konusu olacaktır. İşte hamilelikte depresyonu bitirmek açısından mutlaka beslenme programına eklemeniz gereken besinler:
Ceviz
Günlük olarak mutlaka tüketmeniz gereken ceviz günlük magnezyum ihtiyacının önemli bölümünü karşılamanıza imkan sağlar. Depresyona karşı en etkili gıdalardan biri olan ceviz ayrıca güçlü bir antioksidan kaynağı olarak bilinir. Hamilelik döneminde sıklıkla tüketmeniz gereken cevizi ara öğünlerde tercih etmeyi uygun bulabilirsiniz.
Muz:
B vitamini açısından son derece zengin bir yapıya sahip olan muz, öğün arasındaki ufak atıştırmalar için ideal olacaktır. Sinir sistemini rahatlatan muz gerginliklere karşı etkili bir sonuç alınmasına neden olur. Bunun yanında muzun diğer yararlarının da ciltte ve saçlarda görülmesi söz konusudur. Daha iyi bir cilt ve daha güçlü saçlar isteyenlerin muzu sürekli tüketmeleri tavsiye edilir. Muzu ara öğünlerde tercih ederek kendinizi daha uzun süre tok hissedebilirsiniz.
Meyveler
Özellikle yaz ayları söz konusu olduğunda vücudun sıvı ihtiyacına çözüm bulabilmek için meyvelere yönelim sağlamak gerekir. Bebek ve anne sağlığı için zengin bir içeriğe sahip olan meyveler ayrıca günlük alınması gereken vitamin ihtiyacına çare bulacaktır. Bu bakımdan A vitamini deposu olan şeftali, kayısı C vitamini içeren çilek, kiraz, erik gibi meyvelerin tüketimine ağırlık verilmesi doğru bir karar olur. Bu tarz meyveler hem sinirlerin yatışmasına neden olurken hem de anti kanserojen etkileriyle birlikte her daim tercihleriniz arasında yer almalıdır.
Hindi
Serotonin salgılamaya neden olacak hindi kısa yoldan kendinizi daha iyi hissetmenize neden olacak. Günlük protein ihtiyacını karşılamaya neden olacak hindinin çok zengin bir protein kaynağı olduğu bilinen durumlar arasındadır. Hamilelik döneminde sıklıkla tüketilmesi gereken hindi düzenli olarak mutlaka yenilmesi gerekenler arasında bulunmalıdır. Özellikle hamileliğin ilk dönemlerinde sıklıkla karşınıza çıkacak depresyonu ve depresyonun etkilerini bitirmek isterseniz hindi tüketimini arttırmanız gerekir. Bu sayede kendinizi bu zorlu dönemlerde çok daha rahat hissedebilirsiniz.
Tumblr media
0 notes
Text
Ceviz hem kalbinize hem ruh halinize iyi geliyor
Tumblr media
Bir cevizin tıpkı insan beynine benzediğini fark ettiniz mi? Bu sadece bir tesadüf değil. Ceviz beyni güçlendirebilmektedir. Cevizlerin bilimsel olarak gerçek bir ‘beyin gıdası’ ve en sağlıklı yağlı tohumlardan biri olduğu kanıtlanmıştır.
Ceviz sağlıklı yağlar, antioksidanlar ve minerallerle doludur. Yapılan araştırmalara göre, ceviz içerdiği omega-3 sayesinde, ruh halinizi iyileştirmeye yardımcı olabilir. Omega-3 yağ asitlerinin beyin sağlığı için yapabilecekleri olağanüstü şeylere ek olarak, aynı zamanda kalp sağlığını destekledikleri ve trigliserit seviyelerini düşürerek atardamarlardaki tehlikeli plak oluşumunu azaltarak kalp hastalıklarıyla mücadele ettiği bilinmektedir.
Ceviz, kilo kontrolü için de harika bir gıda olabilir. Bazı çalışmalara göre, yemeklerden önce birkaç ceviz yemek iştah kontrolünü sağlayabilir.
Tumblr media
Cevizin besin değerleri
Tekli doymamış yağ asitleri içeren diğer birçok yağlı tohumla karşılaştırıldığında, cevizler benzersizdir. Çünkü cevizler n-6 (linoleat) ve n-3 (linolenat) çoklu doymamış yağ asitleri bakımından zengindir. Ceviz, düşük lisin:arginin amino asit oranı ve yüksek seviyelerde arginin, folat, lif, tanen ve polifenoller gibi sağlık açısından yararlı bileşenleri içerir.
Ceviz, yüksek miktarda omega-3 yağ asidi içerir. Omega-3 yağ asitleri sadece kalp sağlığı ve beyin sağlığı için değil, iltihabı kontrol altına almak ve dolaşım, hafıza, ruh hali ve kan şekeri kontrolünü iyileştirmek için de faydalıdır. İyileştirici bir diyetin parçası olarak daha fazla ceviz yemek potansiyel olarak hastalıkların gelişmesini önleyebilir.
Tumblr media
Omega-3’lere ek olarak, ceviz içeriğinde birçok kayda değer besin sağlar.
Yaklaşık 30 gram cevizin besin içeriği:
– 185 kalori – 3.9 gram karbonhidrat – 4.3 gram protein – 18.4 gram yağ – 3.9 gram lif – 1 miligram manganez (günlük ihtiyacın %48’i) – 0,4 miligram bakır (günlük ihtiyacın %22’si) – 44,6 miligram magnezyum (günlük ihtiyacın %11’i) – 97.8 miligram fosfor (günlük ihtiyacın %10’u) – 0.2 miligram B6 vitamini (günlük ihtiyacın %8’i) – 27.7 mikrogram folat (günlük ihtiyacın %7’si) – 0,1 miligram tiamin (günlük ihtiyacın %6’sı) – 0,9 miligram çinko (günlük ihtiyacın %6’sı) – 0,8 miligram demir (günlük ihtiyacın %5’i)
Ceviz ayrıca A vitamini, C vitamini, E vitamini, K vitamini, niasin, pantotenik asit, kolin, betain, kalsiyum, potasyum ve selenyum içerir.
Tumblr media
Depresyon ile mücadele yardımcı olabilir
Ceviz içeriğinde bulunan omega-3’ler çeşitli düzeylerde optimal beyin fonksiyonlarını destekler. Omega-3’ler, hücrelere yumuşak ve akışkan bir dış astar oluşturmaya yardımcı olur ve bu sayede birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlar. Bu, dopamin ve serotonin gibi “iyi hissettiren” nörotransmiterlerin hücrelerin içine ve dışına akmalarını sağlamak için çok önemlidir. Diyetinizde yeterli miktarda sağlıklı yağ bulunmadığında, nörotransmiter işlevi yerine getiremez ve birçok kişi artan endişe, kronik stres, isteksizlik, yorgunluk ve ruh hali değişimlerindeki etkileri hisseder.
Ceviz gibi bazı yağlı tohumlara ek olarak, genellikle yabani balık formundaki yüksek miktarda omega-3 yağlarının tüketimini, düşük depresyon ve psikiyatrik bozukluk oranlarına bağlayan çalışmalar vardır. Omega-3’lerin depresyon ve kalp hastalıklarının önlenmesindeki etkilerini araştıran kontrollü klinik çalışmalar devam etmektedir. Bu özel yağ asitlerinin nasıl çalıştığı hakkında ne kadar çok şey öğrenirsek, yararlarının etkileyici olduğunu o kadar fazla anlıyoruz.
Tumblr media
Kalp sağlığına yardımcı olur
Yüksek omega-3 tüketimi ile gelişmiş kalp sağlığı arasında güçlü bir bağlantı vardır. Birçok araştırmaya göre, ceviz, arterleri temiz tutarak, kan dolaşımını iyileştirerek, kolesterol seviyelerini dengeyerek ve hastalığa neden olan iltihabı azaltarak kalp sağlığını korur.
2012 yılında yapılan bir araştırma, ceviz tüketiminin diyabet ve kardiyovasküler hastalıkların öncüsü olan metabolik sendrom risklerini azaltmada olumlu etkileri olduğunu ortaya çıkardı. Araştırmacılar, günlük 56 gram ceviz tüketiminin etkilerini araştırdıklarında, kalp sağlığı açısından önemli iyileşmeler buldular. Hastalarda kan akışında iyileşme, daha iyi insülin kontrolü ve daha sağlıklı tansiyon seviyeleri görüldü. Altı çizilecek diğer bir nokta ise, katılımcıların yüksek yağlı ceviz yemelerine rağmen ortalama olarak kilo almamaları.
Tumblr media
Kilo kontrolünü destekler
Ceviz kilo vermeye iyi gelir mi? Kalorisi yüksek bir besin olmasına rağmen, evet. Ceviz açlığı hafifletmeye yardımcı olur. Ceviz içerdiği yardımcı bileşiklerle göbek yağı erimesine yardımcı oluyor. İçerdiği yağ asitleri ve protein ile kendinizi zinde hissetmenize yardımcı olur. Bu, özellikle şeker ve rafine karbonhidratlar gibi yiyecekler için kullanılan yemek isteklerini engellemek için önemlidir.
Ceviz kalorisi yüksek olsa da, klinik diyet çalışmaları ceviz tüketiminin farklı bir gıda yerine yenen yiyecek olarak tüketildiğinde vücut ağırlığında net bir kazanç sağlamadığını göstermektedir. Ceviz içeriğinde bulunan yağ asitleri, protein, lif veya diğer temel besinlerden yoksun olduğunuzda, vücudun sabit bir ağırlıkta kalması, kan şekeri seviyelerini kontrol etmesi, insülini ve iştahı düzenlemesi ve kolesterolü dengelemesi daha zordur.
Öğünler arasında veya öğünlerde yenen yaklaşık 30 gram ceviz, kan şekerini dengelemeye, bilişsel işlevi iyileştirmeye ve iştah kontrolüne yardımcı olabilir. Cevizlerin doğal bir iştah denetleyicisi gibi davrandığını unutmayın. Ara öğünlerde şeker içeren besinler yerine ceviz yemeyi deneyin.
Tumblr media
Ceviz vs diğer kuruyemişler
Cevizlere kıyasla, bademler biraz daha az kalorili, protein bakımından daha yüksek ve yağ bakımından daha düşüktür. Daha az omega-3, daha fazla tekli doymamış yağ ve daha az çoklu doymamış yağ içerirler. Badem ayrıca büyük bir lif, kalsiyum ve E vitamini kaynağıdır.
Yerfıstığı, en yüksek protein ve lifli yağlı ve en düşük kalorili yağlı tohumlardan biridir, bu da daha fazla kalori almadan daha fazla yiyebileceğiniz anlamına gelir.
Fındıklar, doymamış yağlar bakımından zengin (çoğunlukla oleik asit) ve magnezyum, kalsiyum ve B ve E vitaminleri bakımından zengindir.
Cevizin beslenme yararlarını diğer yağlı tohumlarla karşılaştırdığımızda cevizin en zengin besinlerden biri olduğunu görüyoruz. Bitkilerde bulunan bir tür omega-3 yağ asidi olan ve kalp sağlığını koruyan alfa linoleik asit (ALA), cevizlerde yüksek miktarda bulunur. Ancak, çeşitli yağlı tohumlardan yemek size en fazla yararı sağlayacaktır. Yağlı tohumlar saçınıza, cildinize, tırnaklarınıza, beyninize ve kalbinize faydalıdır çünkü hepsi sağlıklı yağlar, farklı antioksidanlar ve mineraller içerir. Birçok yağlı tohum A, B ve E vitaminleri, folik asit, kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum, ve çinko bakımından yüksektir.
Paketlenmiş veya kavrulmuş olanlardan kaçınmak ve mümkün olduğunca çiğ veya kuru kavrulmuş olarak tüketmek en iyisidir.
Son not
Ceviz önemli besin maddeleri içermektedir. Omega-3, antioksidanlar, vitaminler ve mineraller de dahil olmak üzere sağlıklı bileşenlerle doludur. Lif, manganez, bakır, magnezyum ve fosforun yanı sıra içerdiği polifenoller ve tanenler gibi maddelerle büyük bir antioksidan kaynağıdır. yağlı tohumlar içinde ceviz, en iyi omega-3 çoklu doymamış yağ kaynağıdır. Karbonhidrat bakımından düşüktür ve iyi bir protein kaynağıdır. Cevizin sağlığa faydaları arasında depresyonla mücadele, beyin sağlığını ve hafızayı güçlendirmek, kalp sağlığını iyileştirmek, bağışıklık sistemini desteklemek ve üreme sağlığını iyileştirmek bulunmaktadır.
Dyt. Serkan Sıtk�� Şahin
Ceviz hem kalbinize hem ruh halinize iyi geliyor
0 notes
ismail5658-blog · 5 years
Photo
Tumblr media
Bu besinler halsizliğe iyi geliyor! İşte halsizliğe iyi gelen mucizevi besinler Halsizlik, ruhsal veya fiziksel yorgunluk ile karakterize düşük enerji halidir. Uyku bozuklukları, uzun süreli stres veya grip gibi hastalıklarda dahil olmak üzere halsizliğin pek çok farklı nedeni olabilir. Gün boyu tükettiğimiz gıdalar vücudumuz tarafından işlenerek günlük faaliyetlerin yerine getirilebilmesi için gereken enerjiye dönüştürülür. Yetersiz beslenme ise bu enerjinin tam olarak sağlanamamasına ve halsizliğe yol açabilir. Doğru gıdaları tüketerek enerjinizi arttırabilir ve halsizlikten kurtulabilirsiniz. Protein: Protein kaslar için gereken enerjinin ana kaynağıdır. Yüksek protein içeren ve "tirozin" bakımından zengin gıdalar norepinefrin ve dopamin üretimini arttırarak motivasyon ve uyanıklık sağlar. Ancak sığır eti ve yumurta gibi protein kaynaklarının sık tüketimi kötü kolesterol seviyelerini yükseltebileceğinden, yarardan çok zarar verebilir. Bunun yerine protein kaynağı olarak derisiz tavuk eti, fasulye gibi alternatif besinleri kullanabilirsiniz. Yoğurt: Sindirimi kolay olan yoğurt iyi bir protein kaynağı olmasının yanı sıra sindirimi kolaylaştıran "iyi" bakteriler olan probiyotik bakımından da zengindir. Bağışıklık sistemini güçlendirirken kronik yorgunluğa iyi gelebilir. Kompleks Karbonhidratlar: Kompleks karbonhidratlar vücudun birincil enerji kaynağıdır. Yeterli miktarda enerji için nişastalı gıdalar, sebze ve meyve, kepekli tahıllar yiyebilirsiniz. Ayrıca uyku alışkanlıklarını düzenleyen ve ruh halini geliştiren serotonin bakımından zengin olan kompleks karbonhidrat içeren gıdalar kan şekeri seviyesinin korunmasına da yardımcı olur. Su: Su teknik olarak "yiyecekler" kategorisinde yer almasa da enerji ve kronik yorgunlukla savaşınızda en büyük yardımcınızdır. Yorgunluk vücudun susuz kaldığının ana göstergesidir. Gün boyu hiç bir fiziksel aktivitede bulunmasanız bile terleme yoluyla su kaybedersiniz. Bu suyu yerine koymak için 8 bardak su içmeye özen gösterin. Sade suyun dışında kafein içermeyen bitki çayları, meyve suları ve elektrolit takviyesi sağlayan sporcu içeceklerinden (fiziksel aktiviteler sırasında) faydalanabilirsiniz... (Bioenerji Eğitimi ve Danışmanlığı) https://www.instagram.com/p/BsggFrZHxxa/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=cf2p2xkdwjin
0 notes
popop0p0l98k-blog · 9 years
Text
Kışı kilo almadan geçirmenin 10 yolu
Kış aylarından hareketsizlikten, fiziksel aktivitelerin kısıtlanmasından ve sıklaşan ev ziyaretlerinden kilolar da artıyor. Kış aylarında alınan kilolar ortalama 0,5- 1 kg arasında değişiklik gösteriyor.  Liv HOSPITAL’dan Beslenme ve Diyet Uzmanı Sanem Apa kışı kilo almadan geçirmenin 10 kolay yolunu anlattı. Taze besinleri seçin Beslenme planınızda mutlaka taze besinlere yer vermelisiniz. Böylece vitamin, mineral, antioksidan ve posa alımınızı zengin kaynaklardan sağlamış olursunuz. İşlenmiş ve paketli ürünlerin yağ içeriğinin fazla olmasının yanı sıra tuz ve şeker yönünden de zengin olduğunu bilmelisiniz. Beslenme programınızda taze meyvelere yer vermek ile antioksidan alımınızı ve beraberinde A ve C vitaminince de zengin beslenmenizi sağlamış olur. Burada verilecek ipucu müsli veya yulaf tüketiyorsanız meyve ile değil yoğurt veya süt ile tüketmek olmalıdır. Renkli beslenin Serotonin salgılanmasını artırmak mutlu olmanızı sağlar. Tam buğday, esmer pirinç, yulaf, muz ve yağlı tohumlar gibi triptofan içeren besinleri tüketmek serotonin salgılanmasını arttırır. Üstelik verimliliğinizin artmasını sağlar. Avokado, yeşil yapraklı sebzeler de yine magnezyum içerikleri ile serotonin üretimini destekler. Beslenmenizde mutlaka B ve C vitaminleri ile magnezyum, çinko, kalsiyum ve manganeze yer vermelisiniz. Renkli beslenin. Her gün renkli besinler seçmeye özen gösterin. Kırmızı ve turuncu renkteki besinler A ve C vitaminlerince zengindir. Yeşil renkli besinler ise folik asitin iyi birer kaynaklarıdır. Nar, portakal, mandalina, ıspanak, brokoli, Brüksel lahanası, havuç, bal kabağı renkli beslenmenizin baş mimarları olabilir. İşlenmiş karbonhidratlardan uzak durun Modern toplumlarda işleme maruz kalmış karbonhidratların tüketiminden uzak kalmak gerekir. Çünkü bu besinler kan şekeri seviyesine etki ederek ağırlık artışına neden olabilir. Lif oranı yüksek besinler tüketmeniz glisemik indeks yönünden de düşük beslenmenize destek olduğundan ağırlık kontrolünüzü sağlamanız kolaylaşacaktır. Tam buğday unundan yapılmış ekmekler, kepekli pirinç, tam buğdaylı veya kepekli makarnaları tercih edebilirsiniz. Protein tüketin Her öğünde düşük yağlı ve kaliteli protein tercih etmeniz ağırlığınızı korumaya veya ağırlık kaybetmenize destek olur. Proteinler düşük glisemik indeks içerir, bu da kan şekeri seviyenizin uygun seviyede kalmasına yardım ederken bir sonraki öğünde yoğun tatlı atıştırmanızı engeller. Doymuş yağları sınırlayın Doymuş ve trans yağ asitlerinden zengin beslenmek sadece ağırlık artışına neden olmaz aynı zamanda kalp- damar hastalıklarına da neden olabilir. Özellikle kışa aylarında tüketimi artan cipsler ve fast food tarzı besinlerden uzak durmak doymuş yağ alımınızı azaltacağı için uygun olacaktır. Krema değil çorba tüketin Son yıllarda kremalı çorba tüketiminde artış vardır. Bu tarz çorbaların yağ içerikleri yüksektirç. Özellikle kış aylarında artan çorba tüketiminizi kremalı çorbalardan yana kullanmamak ağrılık kontrolü açısından doğru olur. Tavuk suyuna çorba yapacaksanız yine tavuğun derisini ayırarak haşlamanız daha az yağ alımını sağlar. Ayrıca kahvelere ilave edilen kremanın da ortalama 360 kalori ekstra enerji verdiğini söylemeliyiz. Kış aylarının ritüellerini sınırlayın Salep, boza, kestane, patlamış mısır… Bu besinler kışın geldiğinin habercisi gibidir. Ancak şeker, karbonhidrat ve yağ içerikleri fazla olabilir. Ağırlık kontrolünüzü sağlamak istiyorsanız; Salep ve bozayı haftada birer kez tüketebilirsiniz. Sinemada küçük boy mısırı tercih edebilir veya 1 çay bardağı mısırı kendiniz evde patlatabilirsiniz. Kestanenin ise 3 tanesinin 1 dilim ekmek olduğunu söylersek tüketim miktarını sınırlamanın ne kadar önemli olduğunu görebilirsiniz. Omega 3 yağ asitlerini tüketin Tüm vücut hücreleri için omega 3 yağ asitlerinin önemi artık bilinen bir gerçek. Haftada en az 2 defa olacak şekilde ızgara, buğulama veya fırında pişireceğiniz balık sağlıklı beslenme programı içerisinde hem ağırlık kaybına destek olur hem de bağışıklık sisteminizi güçlendirici rol oynar. Ayrıca yağlı tohumlarda ara öğünleriniz için çok uygun alternatiflerdir. Gün içerisinde tüketeceğiniz 8- 10 fındık veya baden veya 12- 15 Antep fıstığı veya 2- 3 ceviz ile omega 3 yağ asitlerinden almış, kalp sağlığınıza yatırım yapmış, ağırlık kontrolünüzü sağlamış olursunuz. Su için Vücudumuzda her bir kalorinin metabolize olması için 1 mL suya ihtiyaç vardır. Bu nedenle günde en az 1,5 litre su tüketimini sağlamalısınız. Erkekler için bu miktar 2 litreye kadar çıkarılmalıdır. Limon, mandalina veya portakal dilimleri ekleyeceğiniz su bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Çubuk tarçın ilavesi ise kan şekeri kontrolünüzü sağlayarak tatlı krizlerinizin önüne geçebilir. Kış döneminde de aktif olun Havaların soğuması ile evlere kapanarak hareketlerimizi iyice azalttığımız bu dönemlerde spor salonlarına üye olabilir veya evde ufak değişiklikler ile aktif olmayı sağlayabilirsiniz. Örneğin 20 adet kibrit çöpünü yere dağıttıktan sonra her bir kibrit çöpünü çömelerek topladığınızda kaslarınızın birçoğunu çalıştırmış olursunuz. İş yerinde merdivenleri kullanabilirsiniz. Ayrıca buna ek olarak haftada en az 3 kez 30- 35 dakika yürüyüş yapmanız da size aktif olma yönünde destek olacaktır. Önemli olan mevsimsel beslenme tarzları değil yaşamınızın temelini oluşturacak beslenme tarzlarını öğrenmektir. Yapacağınız değişimlerin uzun vadeli olmasına dikkat etmelisiniz.
0 notes
sifabul · 4 years
Photo
Tumblr media
SEROTONİN EKSİKLİĞİ BELİRTİLERİ VE DOĞAL OLARAK ARTTIRMA YÖNTEMLERİ #şifabul
SEROTONİN NEDİR? Serotonin, sinir hücreleri arasında sinyaller gönderen bir nörotransmittir. Yeterli miktarda salgılandığında kişinin davranışlarını ve ruh halini olumlu yönde etkiler.
SEROTONİN EKSİKLİĞİ BELİRTİLERİ 1- Hafıza zayıflığı ve unutkanlık 2- Endişe ve özgüven kaybı 3- Uyumakta zorluk çekme 4- Saldırganlık ve sinirlilik 5- Tatlı gıdalara karşı aşırı istek 6- Baş ağrıları 7- İştah değişiklikleri 8- Aşırı halsizlik ve isteksizlik 9- Dış dünyadan uzak durma isteği
SEROTONİNİ DOĞAL OLARAK ARTTIRMA YÖNTEMLERİ: 1- Stresten uzak durun; bu amaçla yoga, meditasyon, ve ibadet etmek önerilir. 2- Düzenli egzersiz yapın ve bol bol yürüyün. 3- Bol miktarda peynir, yoğurt, süt gibi triptofan içeren besinler tüketin. 4- Dengeli beslenin. D vitamini, B6, B12 ve folik asit açısından zengin gıdalar tüketin.
4 notes · View notes
kocaalihaber · 4 years
Text
Uzaklardan Gelen Mucizevi Besin Avokado
Anavatanı Meksika olan ve timsah armudu olarak da bilinen avokado bizim kültürümüze biraz uzak olsa da oldukça faydalı bir besindir. Doğru tüketim yöntemlerini bularak beslenme rutinimize katabiliriz. Hem besin çeşitliliğini sağlamış oluruz hem de arada farklı besinler tüketerek klasik beslenme alışkanlıklarımızın dışına çıkarak metabolizmamızı hızlandırmış oluruz.
Avokadonun saymakla bitiremeyeceğimiz faydalarını söylemeden önce değinmek istediğim nokta avokado ne kadar sağlıklı ise yüksek yağ içeriği nedeniyle bir o kadar da kalorilidir. Kilo almaya karşın tüketiminde dikkatli olunmalıdır.
Avokado tekli doymamış yağ asitlerinden zengindir. MUFA içeren tek meyvedir. Doymamış yağ asitlerinden zengin olduğu için kalp sağlığında mühimdir. LDL miktarını düşürmede etkili olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Yüksek yağ içeriğine karşın kolesterol içermez. Yine tekli doymamış yağ asitlerinden oleik asit içerir. Oleik asitten zengin diyet inflamasyonu azaltır.
Yüksek potasyum içeriği denilince akla ilk gelen meyve muzdur ancak avokado muzdan daha fazla potasyum içeriğine sahiptir. Potasyum kan basıncını dengelemede etkilidir.
Dyt. Yasemin Erdem
Avokado antioksidandan zengin besinler içerisinde yer alır. Göz sağlığı için oldukça önemli olan karotenoidler ( lutein ve zeoksantin) içerir. Yapılan araştırmalar lutein ve zeoksantin alımının yaşa bağlı görülen katarakt ve dejenerasyon üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu göstermiştir. Yine vücutta serbest radikallerle savaşır, kanser, kalp hastalığı ve yaşlanmaya karşı koruyucudur.
Lif ve yağ içeriği daha önce de söylediğim gibi yüksektir. Mideyi daha geç terk ettiği için doygunluk hissi verir daha geç acıkmayı sağlar. Bu yüzden doğru miktarlarda tüketildiğinde kilo kontrolünde de önemlidir.
Mutluluk hormonu dediğimiz serotonin sentezinde de az miktar rol oynar.
Bu kadar güzel faydaları varken nasıl tüketeceğini bilmediği için denemeye cesaret edemeyen birçok kişi var. Biraz da nasıl tüketebiliriz sorusuna cevap vermek istiyorum. Avokadoyu salatalara yağ grubu olarak ekleyebiliriz. Yine sandviçlerimize ekleyebiliriz. Ezme haline getirerek limon sıkıp ekmeğimizin üzerine sürebiliriz. İlk kez deneyeceğim net tarifler istiyorum diyorsanız internette avokado ile fazlası ile tarif mevcut araştırıp kendinize uygun olanı seçebilirsiniz. Değinmek istediğim bir diğer nokta olgunlaşmış avokadoyu tüketmek daha kolaydır. Ham (sert) olarak aldıysanız bir gazete yada kese kağıdına sararak oda sıcaklığında birkaç gün bekletin, olgunlaştığını göreceksiniz.
Söylemek istediğim son şey çeşitli beslenme önemlidir. Her besinin kendine özel bir besin değeri vardır. Arada sırada bile olsa her besine soframızda yer açmaya çalışalım her besinin vitamin ve minerallerinden faydalanalım.
source https://saglik.kocaali.com/uzaklardan-gelen-mucizevi-besin-avokado/
0 notes
dr-natureco · 4 years
Video
PSİKOBİYOTİKLER DE TEDAVİYE EKLENMELİ ! 🔬Bakterilerimizin konakçı vucüdumuzda özellikle de bağırsaklarımızda sayısız işlevi olduğunu biliyoruz. 📌Detoksifikasyon, vitamin sentezi, hormon sentezi, bariyer görevi, ağır metal şelasyonu, bağışıklık sistemimizi düzenleyici vb. birçok görevde rol alır.Bundan önce defalarca prebiyotik ve probiyotik tanımlarını duymuşsunuzdur.Bugün sizlere psikobiyotik bakterilerden bahsedececeğim. 🔬Psikobiyotikler; tüketildiğinde zihinsel sağlık açısından fayda sağlıyan prebiyotik ve probiyotiklerin tümüne verilen isimdir. 🔬Peki bu psikobiyotikler insan bedeninde bu etkileri nasıl yaratır. 📌Psikobiyotikler; özellikle duyusal, bilişsel, kognitif ve sinir hücresi düzeyinde direkt veya dolaylı yoldan (metabolitler; bütirat gibi kısa zincirli yağa asidleri) etki göstererek anksiyolitik, antidepresan, nöronları koruyucu etkileri olabilmektedir. Bağırsak – beyin aksı yanı sıra bağışıklık sistemi ve hipotalamo-hipofizer aks üzerinden de etkili olabilmektedirler. 📌Psikobiyotik etkili prebiyotikler ise, komensal bakterilerin büyümesini destekler. Nöral etkileri açısından incelenen prebiyotik bileşiklerin çoğu fruktanlar ve oligosakkaritlerdir (üç ila dokuz sakarit birimi içerir). ‼️Kısacası 3 ile 9 basit şeker içeren besinler psikobiyotik etkilidirler. Yapılan hayvan ve insan çalışmalarında; 🧠Psikobiyotik hayvan deneylerinde biyokimyasal daha düşük stres hormonları ( kortizol ve acth ) gözlendi. 🧠inflamasyonu baskılayıcı IL 10 seviyelerini arttırdığı ve beynimiz için yararlı olan BDNF isimli molekülü arttırdığı görülmüştür. 🧠Hipokampüste noradrenalin ve serotonin seviyelerini arttırmışlardır. Psikobiyotik tüketimi sonrası gayta serotonin seviyelerinde de artış görülmüştür. 🧠GABA ve glutamat seviyelerini değiştirerek de etki ederler. 🧠Vagal aktiteyi arttırabilirler. 🗝Kısacası psikobiyotikler birçok mekanizma ile santral ve periferik sinir sistemimizi etkileyip; ileri ki tedavi modalitelerinde psikojenik ve nörodejenaratif birçok durumda kullanımı göz önünde bulundurulmalıdır. #sağlık #health #prebiyotik #probiyotik #bakteri #probiotic #bacteria #sağlıklıyaşıyoruz #drnatureco #stres #depresyon #seratonin https://www.instagram.com/p/B8JxMu2gjFd/?igshid=1bhgu7beyg37d
0 notes
kayserihaber · 5 years
Text
Açken spor yapmayın!
MERVE ÇAPAŞ
Sabah kahvaltı yapmak istemeyenler, öğlen öğününü atlayan veya hafif geçirenler, gece uykudan uyanıp tatlı veya yemek yiyenler ‘Tatlıya dayanamıyorum.’, ‘Vücudumun şekere de ihtiyacı var’, ‘Tatlı bir şeyler yemezsem kan şekerim düşüyor’ dediğinizi duyar gibiyim. Tükettiğiniz bütün besinlerden (et grubu hariç) şeker ihtiyacınızı karşıladığınızı biliyor musunuz? Peki ya tatlı adını verdiğimiz besin değeri düşük, kalori değeri yüksek yiyeceklere yeterli ve dengeli beslenmiyor olmanızdan dolayı ihtiyaç duyduğunuzu? Tüketilen bu fazla kalorili yiyeceklerin de yağ olmasalar dahi vücutta yağ olarak depolanacağını da biliyor musunuz? Tatlıya düşkünlük genellikle insülin hormon fazlalığı nedeniyle olur. Bu kişilerde yemeklerden 2-3 saat sonra tatlı yeme isteği, öğleden sonra uyku basması, huzursuzluk, tatlı yiyince sakinleşme ve kendini iyi hissetme vardır. Bu durum kilo almanın başlıca nedenlerindendir. Hedef; şeker-insülin dengesini korumak! İnsülin çok yükselince kanda mutluluk hormonu diye bilinen serotonin salgılanamaz, fazla olan insülinin düşürülmesi ve mutluluk hormonunun salgılanabilmesi için tatlı isteği artar. Öncelikle kan şekerini hızla yükselten çikolata, pasta hamurlu tatlılar gibi besinler tercih edilir. Kan şekerindeki hızlı bir yükseliş ve düşüşün ardından yeniden tatlı isteği oluşur bu döngü devam ettikçe kişi kilo alır. Yanlış beslenmeleri sonucunda bu kişiler tatlı yemeden duramaz hale gelirler. Sık ara öğün tüketirseniz ve karbonhidrat-protein ikilisini birbirinden hiçbir öğünde ayırmazsanız kan şekerinizdeki bu ani dalgalanmalar meydana gelmez. Tatlı İsteğinizi Önlemeniz İçin Altın Kurallar:
Kahvaltıda süt, peynir, yumurta gibi proteinlere yer verin.
Kan şekerinizi en hızlı yükselten yiyeceklerin çay şekeri, bal, reçel, pekmez, pasta ve tatlılar olduğunu unutmayın ve bunlardan kaçının.
Tam buğday ekmeği, kepekli pirinç, bulgur gibi posa içeren kompleks karbonhidratların sizi geç acıktıracağını bilin ve bu karbonhidrat kaynaklarını tercih edin.
2-3 saatte bir mutlaka öğün yapın.
Kan şekerini hızlı yükseltme özelliği olan patates, muz, havuç gibi meyve ve sebzeleri tercih ederken aşırıya kaçmayın.
Öğünlerinizde karbonhidratlarla birlikte protein tüketmeye özen gösterin. (örneğin ara öğünlerinizde meyvenin yanında süt veya yoğurt tüketin.)
Açken spor yapmayın. Çok uzun süre yoğun egzersiz sonucu kan şekeriniz düşer ve tatlı isteğiniz başlar.
Alkol kan şekerinizin önce çok yükselmesine ardından da hızla düşmesine neden olacağı için alkolden kaçının.
Beyaz undan yapılmış yiyecekler yerine kepekli undan yapılan yiyecekleri tercih edin.
Tatlı isteği hissettiğinizde meyveler ile veya sütlü/meyveli tatlılar ile bu isteğinizi yatıştırın.
Hakiki dondurma en sağlıklı tatlılardandır. Hem süt grubu hem de meyve grubu içerir. Tatlı ihiyacınızı bu dondurmalar ile giderebilirsiniz. Fakat son dönemlerde üretilen ticari dondurmalar, dondurulmuş krem şanti formunda oldukları için yağ içeriği yüksektir. Tercihinizi bu dondurmalardan yana kullanmayın.
The post Açken spor yapmayın! appeared first on Kayseri Vizyon Kent Haber Gazetesi.
from WordPress https://kayserikenthaber.com/acken-spor-yapmayin-4/
0 notes
barkoturktv · 5 years
Text
Kalbini seven bu besinleri tüketsin!
Kalp ve damar sağlığı birçok hastalığın önlenmesinde de önemli rol oynuyor. Kalp sağlığını korumada yardımcı etkenlerin başında ise sağlıklı beslenme geliyor. İşte kalp sağlığı için tüketilmesi gereken besinler ve faydaları... Kalp ve damar sağlığı birçok hastalığın önlenmesinde de önemli rol oynuyor. Kalp sağlığını korumada yardımcı etkenlerin başında ise sağlıklı beslenme geliyor. Sağlıklı bir vücudun ardında sağlıklı ve doğru beslenmenin olduğunu vurgulayan uzmanlar tüketmemiz gereken besinleri de açıklıyor. Hayatın devamlılığı için vazgeçilmez organların başında gelen kalp sağlığı için neler yemeniz gerektiğini biliyor musunuz? Kalbi koruyan besinler nelerdir? İşte kalp sağlığı için tüketilmesi gereken besinler ve faydaları... Kalbinizi seviyorsanız bol bol tüketmeniz gereken 43 gıda! İşte adeta ömür uzatan süper gıdalar listesi ve faydalı... ZEYTİNYAĞI LDL'yi düşürmeye yardımcı olan bir diğer güçlü antioksidan deposu da zeytinyağıdır. Üstelik zeytinyağı kötü kolesterolünüzü düşürürken iyi kolesterol HDL'nizin seviyesini etkilemez. BROKOLİ B vitamini ve folik asit yüklü brokolinin stres, kaygı, panik ve hatta depresyona iyi geldiği keşfedilmiş. Birkaç dakika buharda pişirdiğiniz brokolilerinizi zeytinyağı, limon ve pul biberden oluşan sosunuzla lezzetlendirip muhteşem bir yemek hazırlayabilirsiniz. BADEM B2 ve E vitamini ile magnezyum ve çinko deposu olan badem kalbiniz için en yararlı besinlerin başında geliyor. Günde bir avuç badem yemek aynı zamanda serotonin salgılamanızı sağlayarak ruh halinize de iyi geliyor. ÇİKOLATA İçindeki kakao miktarı en az yüzde 75 (hatta mümkünse yüzde 85) olan bitter çikolata sadece stresle mücadele etmez aynı zamanda kalbiniz için de çok faydalıdır. ABD'de yapılan bir araştırma günde 170 gram çikolata yemenin kötü kolesterolü düşürdüğünü ortaya koymuş. Kakaoda bulunan fenol maddesi de antiseptik ve antienflamatuar özelliğiyle kalp hastalığı riskinizi düşürüyor ve damarlarınızda tıkanıklığa neden olan maddelerin tutulmasını önlüyor. VİŞNE Michigan Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, vişne tozu yedirilen farelerin, çok yağlı yiyeceklerle beslenmelerine karşın, kolesterol ve trigliserit seviyelerinin düşük olduğunu, enflamasyonla ilişkili hücrelerinin daha az olduğunu buldu. Aynı zamanda farelerin bel bölgelerindeki yağlanma da daha azdı ki bu da kalp hastalığıyla ilişkilendirilen bir faktör. FASULYE Fasulye türleri diğer bütün bitkilerden daha fazla protein içerir. Aynı zamanda kalp dostu ve stres düşmanı B vitamini, demir ve kalsiyum kaynaklarıdır. Üstelik yapılarındaki lif de bağırsaklarınızın düzgün çalışmasına ve boşalmasına yardımcı olur. DOMATES Domates ve salça, ketçap gibi domates ürünleri, likopen adı verilen ve kalp sağlığınız açısından önemli rol oynayan antioksidanın adeta deposu gibidir. Mutlaka beslenmenizin bir parçası haline getirmeye çalışın. KIRMIZI DOLMALIK BİBER Kırmızı biberler de domates gibi birer likopen deposu. Bu madde ne yazık ki yeşil biberlerde yok. Üstelik bu sebze kolesterolü düşüren çözünebilir lif kaynağı ve güçlü antioksidanlar olan A ve C vitamini açısından da çok zengin. SÜT Süt, içeriğindeki kalsiyum ve potasyum sayesinde kan basıncınızı dengelemek için çok önemli. Bol bol içmeye çalışın. Hayvansal sütleri içmek istemiyorsanız da soya sütünü deneyebilirsiniz. KURU ÜZÜM Canınız atıştırmalık bir şeyler çektiğinde kalp dostu kuru üzümü tercih edebilirsiniz. Kuru üzümün yapısındaki potasyum sayesinde kan basıncını düşürdüğü belirtiliyor. ARPA Arpa kalp sağlığınız için en iyi yiyeceklerden biri olabilir. Antioksidan, vitamin ve mineral deposu olan arpanın işlenmemiş halini tüketmeye çalışın. Çünkü işlendiğinde kalp sağlığınıza iyi gelen liflerinin önemli bir kısmını kaybeder. TATLI PATATES "Bir sebze ne kadar renkliyse o kadar sağlıklıdır" düsturunun en iyi örneklerinden biri tatlı patates. İçinde bulunan güçlü antioksidanlar kalbiniz için adeta bir kalkan vazifesi görüyor. MERCİMEK Fasulye ve nohut gibi mercimek de lif açısından zengin ve yağ fakiri. Üstelik yapısındaki bazı maddeler kolesterolü düşürüyor. Bu özellikleri sayesinde de mercimek kalbiniz için en iyi yiyeceklerden biri haline geliyor. SARDALYA Ton ve somonla nispeten yeni tanıştık ancak geçmişten bu yana mutfağımızda bulunan sardalya da omega-3 açısından en zengin balıklardan biri. Aynı zamanda çok da ekonomik. Tazesini de konservesini de bol bol tüketmeye çalışın. PANCAR Pancar tansiyonu düşüren ve vücudunuzun harekete karşı dayanıklılığını artıran nitrat açısından çok zengindir. Aynı zamanda bir antienflamatuar olan antosiyanin açısından da zengindir. Bu madde koroner kalp hastalığı riskini azaltmada çok etkilidir. AVOKADO Son yılların favorisi avokadoyu, her gün yiyenlerde kötü kolesterol seviyelerinde düşüş gözlemlendiğini biliyor musunuz? Üstelik avokado iyi bir doymamış yağ ve çözünebilir lif deposu. Ancak kalorisi yüksek olduğu için tükettiğiniz miktarlara dikkat edin. YULAF Yüksek miktarda çözünebilir lif içeren yulaf bu sayede kötü kolesterol LDL'yi düşürmeye yardımcı olur. Üstelik yulaf uzun süre tok kalmanızı da sağlar. Kahvaltınıza ya da öğle yemeğinize ekleyebilirsiniz. ÇAY Yeşil ya da siyah fark etmez, çay kalbiniz için en sağlıklı içeceklerden biri. Damar sağlığınıza iyi gelen çay aynı zamanda kolesterolü de düşürüyor. ZERDEÇAL Zerdeçalın etken maddesi kurkumin aynı zamanda bu baharata sarı rengini de veriyor. Antienflamatuar ve antioksidan özellikleri olan kurkumin, pıhtılaşmayı da önlüyor ve kalp-damar sisteminizi koruyor. LOR PEYNİRİ Lor peyniri gibi düşük yağlı süt ürünleri kalsiyum ve kaliteli protein açısından iyi kaynaklar. Cleveland Kliniği'ne göre yağsız lor peyniri kan basıncının dengelenmesi ve kemik sağlığı açısından önemli rol oynuyor. KARNABAHAR Karnabahar kan basıncını düşürmede etkili olan lif ve kan dolaşımını hızlandırmada etkili K vitamini yönünden zengin bir sebze. Ancak K vitamininin kan pıhtılaştırıcı bir etkisi bulunuyor. Bu nedenle kan sulandırıcı ilaç alıyorsanız doktorunuza danışmadan çok fazla karnabahar tüketmemeye çalışın. CEVİZ Ceviz içeriğinde bulunan alfa-linolenik asit (bir tür omega-3) sayesinde bir başka güçlü kalp savaşçısı. Salatadan tatlıya her yere ekleyebileceğiniz cevizi beslenmenizden eksik etmeyin. SOĞAN VE SARIMSAK Soğan ve sarımsak kandaki kolesterolü azaltmaya yardımcı olur. Aynı zamanda dolaşımınızı kolaylaştıran bu iki sebze, böylece kanda pıhtılaşmayı önler. Yiyebiliyorsanız çiğ, yiyemiyorsanız yemeklerin içinde tüketmeye çalışın. ELMA Elmanın içinde bulunan kuersetin maddesi, kan pıhtılarını önleyen bir antienflamatuar. Mutlaka günde 1 adet elma yemeye çalışın. Bunun için en iyi zaman akşamüstü karnınızın acıktığı dakikalar olabilir. YAĞSIZ DANA ETİ Yıllarca kırmızı etten uzak durmanızı söylediler ancak bunu yapmayın. Çünkü kırmızı et stresle mücadelenizde önemli rol oynuyor. Çinko, demir ve B vitamini deposu olan dana eti sizi hem mutlu ediyor hem de uzun süre tok kalmanızı sağlıyor. Ancak yağlı parçalardan uzak durun ve günlük tüketiminizin 180 gramın üzerine çıkmamasına dikkat edin. KİVİ Araştırmalara göre günde 2-3 kivi yemek, kandaki trigliserit seviyelerinin düşüşünde büyük rol oynuyor. Hatta haftada 1 tane yemek bile fark yaratıyor. Üstelik kivi C ve E vitaminleri işe potasyum, magnezyum, bakır ve fosfor açısından da zengin ve kötü kolesterolle savaşınıza destek oluyor. YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER Ispanak, pazı, karalahana gibi yeşil yapraklı sebzeler, demir deposu olmasının yanı sıra C vitamini açısından da çok zengin. İçeriğindeki A vitamini ve magnezyum da sakin kalmanızı sağlama konusunda çok önemli rol oynuyor. KUŞKONMAZ Kuşkonmaz C ve D vitaminin yanı sıra folik asit gibi kalp dostu antienflamatuar maddeler de içeriyor. Aynı zamanda kalorisi düşük ve pişirmesi çok kolay. Birkaç dakika soteleyip makarnaya ya da salataya ekleyebilir, et yemeklerinin yanında servis edebilirsiniz. MUZ Muz gibi potasyum deposu yiyecekler tansiyonunuzu kontrol altına almaya yardımcı olur. Bir muz ortalama 420 miligram potasyum içerir, bu da günlük ihtiyacınızın onda biridir. KAHVE Kahveyle ilgili bazı araştırmalar zararlarına işaret etse de abartmadan içmenin yararlı olduğunu savunanların sayısı daha fazla. Örneğin Amerikan Kardiyoloji Koleji'ne göre, kahve aritmi, kalp hastalığı ve inme riskini azaltıyor. YER FISTIĞI Ceviz ve bademe kıyasla daha ekonomik bir seçenek olan yer fıstığı en az onlar kadar sağlıklı. Düzenli olarak fıstık yiyenlerin kalp krizi riski nedeniyle ölme olasılıkları yemeyenlere kıyasla çok daha düşük. Tuzsuz ve şekersiz yemeye çalışın. KİNOA Protein zengini ve glutensiz olan kinoanın kolesterolü düşürmeye yardımcı olduğunu araştırmalar gösteriyor. Bu da dolaylı olarak kinoa kalbiniz için çalışıyor demek. TAM TAHILLAR Bulgur gibi tahıllar uzun sürede sindirilir ve daha uzun süre tok kalmanızı sağlar. Aynı zamanda serotonin seviyenizi yükselterek mutluluk getirir. Sebzelerinizin yanına eklemeye çalışın. NOHUT Potasyum ve lif açısından zengin olan nohut, kolesterolü ve kan basıncını dengelemeye yardımcı olur. Haftada birkaç kez et yerine nohut (ya da başka bir bakliyat) tüketmeye çalışın. MANTAR Yakın zamanda gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, mantar antienflamatuar ve antioksidan özellikleri sayesinde kalbiniz için çok faydalı. Çeşit çeşit mantarları kullanarak farklı lezzetler elde edebilirsiniz. PORTAKAL Turunçgiller, çözünebilir lif ve C vitamininin en iyi kaynakları. C vitamini de en güçlü antioksidanlardan. Üstelik portakalda bulunan potasyum da kan basıncını sağlıklı seviyelerde tutmaya yardımcı oluyor. KİMYON Kimyon kalp sağlığı açısından çok güçlü etkilere sahip. Aşırı kilolu ve obez kadınlarla yapılan bir araştırmada, günde yarım çay kaşığı kimyon tüketen deneklerin kötü kolesterol ve trigliserit seviyelerinde düşüş, iyi kolesterol seviyelerinde ise artış görülmüş. KARPUZ Karpuzun yüzde 90'ından fazlası su ancak geri kalan kısımda arginin ve sitrulin adı verilen iki aminoasit bulunuyor. Bu maddeler kan akışını düzenliyor ve kalp sağlığınızı güçlendiriyor. Bu mucize meyvenin tek kötü yanı dört mevsim bulunamaması. SOMON Birçok balık çeşidi gibi somon da B vitaminleriyle, özellikle de stresle mücadele eden B6 ve B12 ile doludur. Omega-3 yağ asitleri de somonda bolca bulunur. Kalp sağlığınız için bundan iyi bir ikili olamaz. ÇİLEK Çilek, kolesterolü düşürmek için çok etkili bir meyve. Çileğe kırmızı rengini veren antosiyanin maddesi aynı zamanda kan basıncını düşürmekte de çok etkili. Bu tür meyvelerden her hafta 2-3 porsiyon yiyenlerin kalp krizi riskinde dikkate değer azalma gözlenmiş. KABAK ÇEKİRDEĞİ Kabak çekirdeğinin yağında bulunan fitoöstrojen maddesi menopoz sonrası kadınlarda iyi kolesterol seviyesini yükseltiyor. Dahası hayvanlarda yapılan araştırmalara göre bu madde kan basıncını düşürüp kalbi hastalıklara karşı koruyor. KETEN TOHUMU Bu sağlıklı tohumlar kalp dostu çoklu doymamış yağ asitleri açısından çok zengin. Bu asitler arasında omega-3 de yer alıyor. Hatta keten tohumunun nadir bitkisel omega-3 kaynaklarından olduğunu söyleyebiliriz. YABAN MERSİNİ Yaban mersini içeriğindeki antioksidan maddeler ve C vitaminleriyle hem stresle savaşır hem de kalbinizi hastalıklardan korur. Üstelik şeker ve kalori miktarı da düşük olduğundan suçluluk duymadan yiyebilirsiniz. İçeriğindeki bol miktarda lif de cabası. Read the full article
0 notes
kadincasagliklove · 5 years
Text
Chia Tohumu Faydaları Nelerdir? Zararları Var mı ? Kullananlar Yorumları
New Post has been published on https://www.kadinaozelsirlar.com/chia-tohumu-faydalari-nelerdir/
Chia Tohumu Faydaları Nelerdir? Zararları Var mı ? Kullananlar Yorumları
Chia tohumları faydalarından son yıllarda özellikle diyet yapanlar çok yararlanıyor. Chia tohumları faydaları arasında antioksidan, lif ve omega 3 içeriği bulunması besini mikro besin kaynağı olarak listede ilk sıralara alıyor diyebiliriz. Chia tohumu faydaları arasında çözünür lifler bulunması, omega 3 – omega – 6 desteği, kalsiyum, bakır, protein, çinko, manganez, sodyum, fosfor ve potasyum mineral desteği bulunur.
Chia Tohumu Faydaları Nelerdir?
Chia Zayıflamaya Yardımcıdır: Kilo vermek isteyen kişilerin gözlerini boyamak için bir dünya sağlıksız ürün vardır. Bu ürünlerden yararlanmak yerine tamamen mikro besin desteğine sahip sağlıklı gıdalarla zayıflamak istiyorsanız chia tohumlarını tercih etmelisiniz. Özellikle karın yağlarının azalmasında destekleyici olan chia tohumları tokluk hissi verirken müshil etkisi ile de zayıflamaya yardımcı tavsiye edilen besinler arasında ilk sıradadır.
Uyku Kalitesini Geliştirir: Serotonin ve melatonin içeriğini destekleyen chia tohumları triptofan üretimine destektir. Triptofan üretimini destekleyen chia tohumları kaliteli bir uyku ve sakinleşmek için idealdir. Uyku bozukluklarına iyi gelen chia tohumunu yediğinizde uyku döngüsünü rahatlatabilirsiniz.
Kabızlık Sorununu Varsa Chia Tohumu: Lif değeri yüksek olan chia tohumları su alımı ile desteklenirse temizleyici görevi görür ve bağırsakların hareketliliğini azaltır. Sindirim sistemini çalıştıran chia dışkının yumuşamasını sağlayarak kabızlık problemlerini azaltır.
Glutensiz İçeriğe Sahiptir: Gluten yenmesi tavsiye edilmeyen yada glutene karşı alerjisi bulunan kişiler için chia tohumunun yenmesi riskli bir durum teşkil etmez. % 100 glutensiz olan chia tohumu çölyak rahatsızlığında da tavsiye edilir fakat kullanımdan önce mutlaka doktora danışılmalıdır.
Kan Şekerini Düzenler: Sindirimin daha sakin olmasını sağlayan chia tohumları kan şekeri seviyelerinin de hızlıca yükselmesini önlemekte başarılıdır. Diyabet tedavisinde etken olan chia tohumları yapılan araştırmalar sonucunda diyabet rahatsızlığında tüketilebilirliği gözlemlenmiştir.
Anti İnflamatuar Özellikleri Bulunur: Omega – 3 lif ve protein içeriğine sahip olan chia tohumları anti inflamatuar etkilere sahiptir ve artritte başta olmak üzere birçok hastalığa iyi gelmektedir.
Kanser Riskine Karşı Chia: Ünlü bir tıp merkezinde yapılan araştırmalar sonucunda chia tohumlarının özellikle meme kanserine karşı koruma sağladığı görülmüştür. Alfa linoik asit içeren chia tohumları omega 3 yağ asitleri sayesinde anti kanser etkilerini içerir ve birçok kanser hücresinin büyümesini engelleyen bileşenlere sahiptir.
Yumurta Yiyemeyenler İçin Protein: Yumurtaya karşı alerjiniz varsa ya da yumurta yemekten sıkıldıysanız alternatif olarak protein seçeneklerinden biri de chia tohumudur. 1 yemek kaşığı chia tohumu 3 yemek kaşığı su ile karıştırıp sarı bir kıvam alana kadar bekletin ve dilediğinizde yemeklerinize kullanın.
Kolesterolü Düşürür: Omega 3 yağ asitleri içeren chia tohumları kolesterolün azalmasında etken bileşenler içerir. chia tohumlarında tekli doymamış yağlar kolesterolün düşmesinde etkendir ve günde 1 kere tüketilmesi tavsiye edilir.
Cilt Sağlığını Geliştirir: Cilt kuruluğuna iyi gelen chia tohumlarında omega 3 yağ asitleri sayesinde nemlenmesini destekler. Ciltteki iltihaplanmalara iyi gelen besin güneşin verdiği zararlı ışınları önleyerek kırışıkları azaltır ve cildin elastik yapısını iyileştirir.
Enerji Verir Dinçlik Katar: Çinko, demir ve magnezyum minerallerine sahip olan chia tohumları B vitaminleri sayesinde de enerjinin artmasına yardımcı olur. Chia tohumlarını salatalarınıza ekleyebilirken süte ve smoothielerinizde de keyifli hale gelecektir.
Kemik ve Diş Sağlığını Geliştirir: Chia tohumları kalsiyum değere sahiptir ve komple iskelet sistemine destek verir. Kalsiyum alımını destekleyen chia tohumu dişleri güçlendirir ve kemik yapısını korur. Fosfor ve antioksidan açısından zengin olan chia tohumu kemik hasarlarını onarır ve kemik dokusunu kuvvetlendirir.
Egzersizlerde İçilebilir: Egzersiz öncesi veya sonrasında içilebilen chia tohumu enerjinizi geri kazanmanızı ve enerjinizin artmasını sağlayacaktır.
Günde Ne Kadar Chia Tohumu Kullanılabilir?
Gün içinde chia tohumundan 1 buçuk yemek kaşığı kadar yenebilir. Chia tohumlarını içeceklerde, salatalarda ve yemeklerde rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Chia Tohumunun Zararları
Standart yiyecek ve içeceklerin  bile normalden fazla kullanımı belli başlı zararlara neden olmakta chia tohumunun zararları yine normalden fazla kullanım ve doz aşımları meydana gelmektedir.
Chia tohumlarından aşırı tüketim gerçekleştirdiğinizde kabızlık ve şişkinlik sorunları ile karşılaşabilirsiniz.
Alfa linoik asit içeriğine sahip olan chia seedsları aşırı alımda prostat kanserini tetikleyebilir.
Lif değeri yüksek olan chia tohumları sindirimi hızlı çalışan kişilerde ishal problemine neden olabilir.
Kan inceltici ilaç kullananlar, ciddi bir rahatsızlığı bulunanlar yada düzenli ilaç kullananlar için doktora danışılmadan tüketim tavsiye edilmez.
Hamile ve emziren bayanlar için faydalı olan chia tohumlarının bir zararı olup olmadığını da bilmiyoruz. Bu nedenle hekiminize mutlaka danışmalısınız.
Chia Tohumu Nasıl Tüketilir ?
Zayıflamak isteyenlerin ve enerji ihtiyacı hissedenlerin besini chia tohumu nasıl tüketilir merak ediyorsanız yazımızda farklı farklı tüketim çeşitlerini bulabilirsiniz. Lif değeri yüksek olan chia tohumu faydalarından yararlanmak için yemeklerde, salatalarda ve içeceklerde chiadan ekleyerek tüketilebilir.
Zayıflamak isteyenler için chia tohumu kaslardan erimeden yağ kütlesinin azalmasını ve yağlanmanın tekrarlanmasını önleyerek kilo vermeye yardımcıdır.
Chia tohumunun en çok tüketim şeklidir yoğurdun içine ekleyip tüketmek. 1 kase yarım yağlı yoğurdun içerisine ekleyeceğiniz 1 yemek kaşığı chia tohumu hem tok tutacak hem de zayıflamanız yardımcı olacaktır.
1 bardak ılık suyun içine ekleyeceğiniz 1 tatlı kaşığı chia seeds 5 dakika dinlendirin. Suyunu için dibinde kalan chia tohumlarını da üzerine yiyin. Bu sayede chia tohumundaki hafif acımtırak tattan kurtulmuş olursunuz.
Chia tohumlarını öğütülmüş şekilde satın alabilir yada evde kendiniz öğüterek yemeklerinizin veya sabah kahvaltılarınızda omletinizin içine ekleyerek faydalarından yararlanabilirsiniz.
Antioksidan değeri oldukça yüklü olan chia tohumu direk olarak yada öğütülmüş halde keklerinizde ve poğaçalarınızda yer alabilir. Hamur işlerinde oluşan ısınmadan etkilenmeye chia tohumu kurabiyelerde de üzerine serpilerek tüketilebilir.
Chia tohumunda yer alan lif değeri zengin bileşenler özellikle sindirim sisteminin hareketlenmesi ve bağırsakların aktif olması için sürekli çalışır. Sindirim sistemine katkı sağlamasını istiyorsanız chia tohumundan 1 yemek kaşığı alıp 1 su bardağı suyun içine ekleyin ve iyice şişene kadar bekletip ardından tüketin.
Sabah kahvaltılarında omletinize ekleyeceğiniz chia tohumları kahvaltıdan alacağınız kalsiyum oranını arttırarak daha sağlıklı olmasını sağlar.
Kalsiyum değeri yüksek olan chia tohumundan en iyi şekilde yararlanmak için chia tohumunu öğütüp sabah veya akşam öğününde ekleyip içebilirsiniz. Dilerseniz balla tatlandırıp vitamin değerini yükseltebilirsiniz.
Toz haline getirip öğüttüğünüz chia tohumu evde hazırladığınız çorbalarınıza ekleyerek faydalarından nimetlenebilirsiniz. Chia tohumunun çorbanın tadını değiştirmemesi için 1 yemek kaşığı kadar eklemek yeterlidir.
Suyun içine eklenen chia tohumları jel haline geleceği için ekmeğe sürülebilecek kıvama gelir. Ekmek üstü bir şeyler canınız istediğinde yoğurtla birlikte chia çekirdeklerini ekmek üstü sürerek keyif yapabilirsiniz.
Evde hazırlayabileceğiniz hemen, hemen tüm tatlılarınızda chia seeds kullanabilirsiniz. Chia tatlılarınızı lezzetlendirirken kilo almanızı da engelleyecektir. Kan şekeri seviyesini dengeleyen chia tohumu tatlılarda yaşanan bayma hissini de önlemiş olur.
Özellikle sabah kahvaltısı ile yada kahvaltıdan önce suyun içine eklenip tüketilen chia tohumunun gün boyu enerjik kalmanızı destekleyecek etkisi bulunur. Detoks etkisi sayesinde vücuttaki zararlı maddelerinde atılımını hızlandıracaktır.
Chia tohumlarını akşam öğünlerinize de rahatlıkla ekleyebilirsiniz. Aile bireyleri bu durumdan hoşlanmıyorsa siz sadece kendi tabağınıza chia tohumundan 1 çay kaşığı kadar ekleyip yiyebilirsiniz.
Chia Tohumunun Zayıflamaya Faydaları
Chia tohumunun zayıflamaya faydaları televizyonlarda, internet sitelerinde ve sanatçıların zayıflama programlarında çok sık dile getiriliyor. chia seedsunun zayıflamaya faydalarından yararlanmak için birçok yöntem bulunur. Bu yöntemleri farklı, farklı uygulayarak menünüzde çeşitlilik hazırlayabilir diyet yaparken aynı menüleri kullanarak yememe isteğinden kurtulabilirsiniz. Lif değeri yüksek olan chia tohumunun zayıflamaya faydaları ve beslenme yöntemlerini aşağıda sıraladık.
Chia tohumunun kaslarınızın güçlenmesi ve size enerji vermesi için kullanmak istiyorsanız aşağıda verdiğimiz takviyelerle kullanmanızı tavsiye ederiz. Bu yöntemler kaslarını güçlendirip, dinçlik verirken kilo vermenize yardımcı olacaktır.
Chia tohumundan 1 yemek kaşığı kadar chia tohumunu 1 kase yağsız ya da en fazla yarım yağlı yoğurdunuzun içine ekleyerek tüketebilirsiniz.
1 bardak ılık suyun içerisine chia tohumundan 1 tatlı kaşığı alıp en fazla 3 dakika kadar bekletin. Süre sonunda chia tohumundan çıkan suyu için ve kalan chia tohumlarını biraz meyvede ekleyerek yiyebilirsiniz.
Chia tohumları havanda dövülerek öğütün ve salatalarınıza, sütünüze ve hazırladığınız diyet yemeklerinize öğüttüğünüz chia tohumunu ekleyin. Chia tohumu açlık hissini bastıracak, tokluk hissini arttıracak ve zayıflamanıza yardımcı olacaktır.
Omlet hazırlarken yeşillik kullanıyorsanız içine ekstra chia seedslarından da katıp karıştırabilirsiniz. Chia tohumu hem omletin lezzetini arttırırken hem de sizi sağlıklı bir şekilde zayıflatacaktır. Kalsiyum değeri yüksek olduğu için kemik sağlığını kuvvetlendirir.
Çorbalarınıza chia tohumlarından 1 tatlı kaşığı ekleyerek yiyin. Daha çabuk doyum sağlarken uzun süre açlık hissetmemenize yardımcı olacaktır. Çorbalara eklerken chia tohumunu dövüp toz haline getirmenizi tavsiye ederiz.
Antioksidan etkisi bulunan chia tohumları ister öğüterek ister öğütmeden kullanarak kilo vermeye destek verebilirsiniz. Kan şekerinin dengelenmesini sağlayan chia seeds tatlıların çok az tadını bozsa da yinede vücuda fayda sağlar.
Chia tohumları öğütülüp hamur işlerin içine eklenerek faydalarından yararlanılabilir. Antioksidan içeriği sayesinde çok güçlü besin özelliklerine sahip olan chia tohumu poğaçalarda ve keklerde lezzetli bir tat verecektir.
Evde hazırlanan yemeklerden tabağınıza aldığınızda chia tohumlarından ekleyebilirsiniz. chia seedsları tavada kavrulup da yemeklere eklenebilir ve daha sağlıklı hale gelebilir.
Enerji veren chia tohumları güne dinç ve dirençli başlamak için suya koyup 10 dakika 1 bardak suda bekletin. Aynı zamanda bu suya yarım limon suyu ekleyin ve güne enerjik bir şekilde başlamak için bu suyu için.
Chia Tohumu Nerede Satılır?
Chia tohumunu her markette farklı markalar adı altında rahatlıkla bulabilirsiniz. Aktarcılardan da alabileceğiniz chia tohumunun önemli olan son tüketim tarihine dikkat etmektir.
Chia Tohumu Kullananlar ve Kullanıcı Yorumları
Yazımızın en başından sonuna kadar chia seeds ile alakalı bir çok makaleden derleyerek bilgiler verdik. Ancak farklı kullanım şekillerinde farklı sonuçlar alan bir çok chia tohumu kullananlar var. Bu yüzden chia tohumu kullanıcı yorumları bizlere kayda değer bilgiler verebilir. Bu ürünü daha önceden kullananlar ve tecrübe eden okurlarımız bu tecrübelerini yorum ile bizlere iletirlerse bizlerde herkese açık olarak bu makalenin altında yayınlayarak sizlere yardımcı olacağız.
0 notes
kadindasaglikblog · 5 years
Text
Chia Tohumu Faydaları Nelerdir? Zararları Var mı ? Kullananlar Yorumları
New Post has been published on https://www.kadinaozelsirlar.com/chia-tohumu-faydalari-nelerdir/
Chia Tohumu Faydaları Nelerdir? Zararları Var mı ? Kullananlar Yorumları
Chia tohumları faydalarından son yıllarda özellikle diyet yapanlar çok yararlanıyor. Chia tohumları faydalar�� arasında antioksidan, lif ve omega 3 içeriği bulunması besini mikro besin kaynağı olarak listede ilk sıralara alıyor diyebiliriz. Chia tohumu faydaları arasında çözünür lifler bulunması, omega 3 – omega – 6 desteği, kalsiyum, bakır, protein, çinko, manganez, sodyum, fosfor ve potasyum mineral desteği bulunur.
Chia Tohumu Faydaları Nelerdir?
Chia Zayıflamaya Yardımcıdır: Kilo vermek isteyen kişilerin gözlerini boyamak için bir dünya sağlıksız ürün vardır. Bu ürünlerden yararlanmak yerine tamamen mikro besin desteğine sahip sağlıklı gıdalarla zayıflamak istiyorsanız chia tohumlarını tercih etmelisiniz. Özellikle karın yağlarının azalmasında destekleyici olan chia tohumları tokluk hissi verirken müshil etkisi ile de zayıflamaya yardımcı tavsiye edilen besinler arasında ilk sıradadır.
Uyku Kalitesini Geliştirir: Serotonin ve melatonin içeriğini destekleyen chia tohumları triptofan üretimine destektir. Triptofan üretimini destekleyen chia tohumları kaliteli bir uyku ve sakinleşmek için idealdir. Uyku bozukluklarına iyi gelen chia tohumunu yediğinizde uyku döngüsünü rahatlatabilirsiniz.
Kabızlık Sorununu Varsa Chia Tohumu: Lif değeri yüksek olan chia tohumları su alımı ile desteklenirse temizleyici görevi görür ve bağırsakların hareketliliğini azaltır. Sindirim sistemini çalıştıran chia dışkının yumuşamasını sağlayarak kabızlık problemlerini azaltır.
Glutensiz İçeriğe Sahiptir: Gluten yenmesi tavsiye edilmeyen yada glutene karşı alerjisi bulunan kişiler için chia tohumunun yenmesi riskli bir durum teşkil etmez. % 100 glutensiz olan chia tohumu çölyak rahatsızlığında da tavsiye edilir fakat kullanımdan önce mutlaka doktora danışılmalıdır.
Kan Şekerini Düzenler: Sindirimin daha sakin olmasını sağlayan chia tohumları kan şekeri seviyelerinin de hızlıca yükselmesini önlemekte başarılıdır. Diyabet tedavisinde etken olan chia tohumları yapılan araştırmalar sonucunda diyabet rahatsızlığında tüketilebilirliği gözlemlenmiştir.
Anti İnflamatuar Özellikleri Bulunur: Omega – 3 lif ve protein içeriğine sahip olan chia tohumları anti inflamatuar etkilere sahiptir ve artritte başta olmak üzere birçok hastalığa iyi gelmektedir.
Kanser Riskine Karşı Chia: Ünlü bir tıp merkezinde yapılan araştırmalar sonucunda chia tohumlarının özellikle meme kanserine karşı koruma sağladığı görülmüştür. Alfa linoik asit içeren chia tohumları omega 3 yağ asitleri sayesinde anti kanser etkilerini içerir ve birçok kanser hücresinin büyümesini engelleyen bileşenlere sahiptir.
Yumurta Yiyemeyenler İçin Protein: Yumurtaya karşı alerjiniz varsa ya da yumurta yemekten sıkıldıysanız alternatif olarak protein seçeneklerinden biri de chia tohumudur. 1 yemek kaşığı chia tohumu 3 yemek kaşığı su ile karıştırıp sarı bir kıvam alana kadar bekletin ve dilediğinizde yemeklerinize kullanın.
Kolesterolü Düşürür: Omega 3 yağ asitleri içeren chia tohumları kolesterolün azalmasında etken bileşenler içerir. chia tohumlarında tekli doymamış yağlar kolesterolün düşmesinde etkendir ve günde 1 kere tüketilmesi tavsiye edilir.
Cilt Sağlığını Geliştirir: Cilt kuruluğuna iyi gelen chia tohumlarında omega 3 yağ asitleri sayesinde nemlenmesini destekler. Ciltteki iltihaplanmalara iyi gelen besin güneşin verdiği zararlı ışınları önleyerek kırışıkları azaltır ve cildin elastik yapısını iyileştirir.
Enerji Verir Dinçlik Katar: Çinko, demir ve magnezyum minerallerine sahip olan chia tohumları B vitaminleri sayesinde de enerjinin artmasına yardımcı olur. Chia tohumlarını salatalarınıza ekleyebilirken süte ve smoothielerinizde de keyifli hale gelecektir.
Kemik ve Diş Sağlığını Geliştirir: Chia tohumları kalsiyum değere sahiptir ve komple iskelet sistemine destek verir. Kalsiyum alımını destekleyen chia tohumu dişleri güçlendirir ve kemik yapısını korur. Fosfor ve antioksidan açısından zengin olan chia tohumu kemik hasarlarını onarır ve kemik dokusunu kuvvetlendirir.
Egzersizlerde İçilebilir: Egzersiz öncesi veya sonrasında içilebilen chia tohumu enerjinizi geri kazanmanızı ve enerjinizin artmasını sağlayacaktır.
Günde Ne Kadar Chia Tohumu Kullanılabilir?
Gün içinde chia tohumundan 1 buçuk yemek kaşığı kadar yenebilir. Chia tohumlarını içeceklerde, salatalarda ve yemeklerde rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Chia Tohumunun Zararları
Standart yiyecek ve içeceklerin  bile normalden fazla kullanımı belli başlı zararlara neden olmakta chia tohumunun zararları yine normalden fazla kullanım ve doz aşımları meydana gelmektedir.
Chia tohumlarından aşırı tüketim gerçekleştirdiğinizde kabızlık ve şişkinlik sorunları ile karşılaşabilirsiniz.
Alfa linoik asit içeriğine sahip olan chia seedsları aşırı alımda prostat kanserini tetikleyebilir.
Lif değeri yüksek olan chia tohumları sindirimi hızlı çalışan kişilerde ishal problemine neden olabilir.
Kan inceltici ilaç kullananlar, ciddi bir rahatsızlığı bulunanlar yada düzenli ilaç kullananlar için doktora danışılmadan tüketim tavsiye edilmez.
Hamile ve emziren bayanlar için faydalı olan chia tohumlarının bir zararı olup olmadığını da bilmiyoruz. Bu nedenle hekiminize mutlaka danışmalısınız.
Chia Tohumu Nasıl Tüketilir ?
Zayıflamak isteyenlerin ve enerji ihtiyacı hissedenlerin besini chia tohumu nasıl tüketilir merak ediyorsanız yazımızda farklı farklı tüketim çeşitlerini bulabilirsiniz. Lif değeri yüksek olan chia tohumu faydalarından yararlanmak için yemeklerde, salatalarda ve içeceklerde chiadan ekleyerek tüketilebilir.
Zayıflamak isteyenler için chia tohumu kaslardan erimeden yağ kütlesinin azalmasını ve yağlanmanın tekrarlanmasını önleyerek kilo vermeye yardımcıdır.
Chia tohumunun en çok tüketim şeklidir yoğurdun içine ekleyip tüketmek. 1 kase yarım yağlı yoğurdun içerisine ekleyeceğiniz 1 yemek kaşığı chia tohumu hem tok tutacak hem de zayıflamanız yardımcı olacaktır.
1 bardak ılık suyun içine ekleyeceğiniz 1 tatlı kaşığı chia seeds 5 dakika dinlendirin. Suyunu için dibinde kalan chia tohumlarını da üzerine yiyin. Bu sayede chia tohumundaki hafif acımtırak tattan kurtulmuş olursunuz.
Chia tohumlarını öğütülmüş şekilde satın alabilir yada evde kendiniz öğüterek yemeklerinizin veya sabah kahvaltılarınızda omletinizin içine ekleyerek faydalarından yararlanabilirsiniz.
Antioksidan değeri oldukça yüklü olan chia tohumu direk olarak yada öğütülmüş halde keklerinizde ve poğaçalarınızda yer alabilir. Hamur işlerinde oluşan ısınmadan etkilenmeye chia tohumu kurabiyelerde de üzerine serpilerek tüketilebilir.
Chia tohumunda yer alan lif değeri zengin bileşenler özellikle sindirim sisteminin hareketlenmesi ve bağırsakların aktif olması için sürekli çalışır. Sindirim sistemine katkı sağlamasını istiyorsanız chia tohumundan 1 yemek kaşığı alıp 1 su bardağı suyun içine ekleyin ve iyice şişene kadar bekletip ardından tüketin.
Sabah kahvaltılarında omletinize ekleyeceğiniz chia tohumları kahvaltıdan alacağınız kalsiyum oranını arttırarak daha sağlıklı olmasını sağlar.
Kalsiyum değeri yüksek olan chia tohumundan en iyi şekilde yararlanmak için chia tohumunu öğütüp sabah veya akşam öğününde ekleyip içebilirsiniz. Dilerseniz balla tatlandırıp vitamin değerini yükseltebilirsiniz.
Toz haline getirip öğüttüğünüz chia tohumu evde hazırladığınız çorbalarınıza ekleyerek faydalarından nimetlenebilirsiniz. Chia tohumunun çorbanın tadını değiştirmemesi için 1 yemek kaşığı kadar eklemek yeterlidir.
Suyun içine eklenen chia tohumları jel haline geleceği için ekmeğe sürülebilecek kıvama gelir. Ekmek üstü bir şeyler canınız istediğinde yoğurtla birlikte chia çekirdeklerini ekmek üstü sürerek keyif yapabilirsiniz.
Evde hazırlayabileceğiniz hemen, hemen tüm tatlılarınızda chia seeds kullanabilirsiniz. Chia tatlılarınızı lezzetlendirirken kilo almanızı da engelleyecektir. Kan şekeri seviyesini dengeleyen chia tohumu tatlılarda yaşanan bayma hissini de önlemiş olur.
Özellikle sabah kahvaltısı ile yada kahvaltıdan önce suyun içine eklenip tüketilen chia tohumunun gün boyu enerjik kalmanızı destekleyecek etkisi bulunur. Detoks etkisi sayesinde vücuttaki zararlı maddelerinde atılımını hızlandıracaktır.
Chia tohumlarını akşam öğünlerinize de rahatlıkla ekleyebilirsiniz. Aile bireyleri bu durumdan hoşlanmıyorsa siz sadece kendi tabağınıza chia tohumundan 1 çay kaşığı kadar ekleyip yiyebilirsiniz.
Chia Tohumunun Zayıflamaya Faydaları
Chia tohumunun zayıflamaya faydaları televizyonlarda, internet sitelerinde ve sanatçıların zayıflama programlarında çok sık dile getiriliyor. chia seedsunun zayıflamaya faydalarından yararlanmak için birçok yöntem bulunur. Bu yöntemleri farklı, farklı uygulayarak menünüzde çeşitlilik hazırlayabilir diyet yaparken aynı menüleri kullanarak yememe isteğinden kurtulabilirsiniz. Lif değeri yüksek olan chia tohumunun zayıflamaya faydaları ve beslenme yöntemlerini aşağıda sıraladık.
Chia tohumunun kaslarınızın güçlenmesi ve size enerji vermesi için kullanmak istiyorsanız aşağıda verdiğimiz takviyelerle kullanmanızı tavsiye ederiz. Bu yöntemler kaslarını güçlendirip, dinçlik verirken kilo vermenize yardımcı olacaktır.
Chia tohumundan 1 yemek kaşığı kadar chia tohumunu 1 kase yağsız ya da en fazla yarım yağlı yoğurdunuzun içine ekleyerek tüketebilirsiniz.
1 bardak ılık suyun içerisine chia tohumundan 1 tatlı kaşığı alıp en fazla 3 dakika kadar bekletin. Süre sonunda chia tohumundan çıkan suyu için ve kalan chia tohumlarını biraz meyvede ekleyerek yiyebilirsiniz.
Chia tohumları havanda dövülerek öğütün ve salatalarınıza, sütünüze ve hazırladığınız diyet yemeklerinize öğüttüğünüz chia tohumunu ekleyin. Chia tohumu açlık hissini bastıracak, tokluk hissini arttıracak ve zayıflamanıza yardımcı olacaktır.
Omlet hazırlarken yeşillik kullanıyorsanız içine ekstra chia seedslarından da katıp karıştırabilirsiniz. Chia tohumu hem omletin lezzetini arttırırken hem de sizi sağlıklı bir şekilde zayıflatacaktır. Kalsiyum değeri yüksek olduğu için kemik sağlığını kuvvetlendirir.
Çorbalarınıza chia tohumlarından 1 tatlı kaşığı ekleyerek yiyin. Daha çabuk doyum sağlarken uzun süre açlık hissetmemenize yardımcı olacaktır. Çorbalara eklerken chia tohumunu dövüp toz haline getirmenizi tavsiye ederiz.
Antioksidan etkisi bulunan chia tohumları ister öğüterek ister öğütmeden kullanarak kilo vermeye destek verebilirsiniz. Kan şekerinin dengelenmesini sağlayan chia seeds tatlıların çok az tadını bozsa da yinede vücuda fayda sağlar.
Chia tohumları öğütülüp hamur işlerin içine eklenerek faydalarından yararlanılabilir. Antioksidan içeriği sayesinde çok güçlü besin özelliklerine sahip olan chia tohumu poğaçalarda ve keklerde lezzetli bir tat verecektir.
Evde hazırlanan yemeklerden tabağınıza aldığınızda chia tohumlarından ekleyebilirsiniz. chia seedsları tavada kavrulup da yemeklere eklenebilir ve daha sağlıklı hale gelebilir.
Enerji veren chia tohumları güne dinç ve dirençli başlamak için suya koyup 10 dakika 1 bardak suda bekletin. Aynı zamanda bu suya yarım limon suyu ekleyin ve güne enerjik bir şekilde başlamak için bu suyu için.
Chia Tohumu Nerede Satılır?
Chia tohumunu her markette farklı markalar adı altında rahatlıkla bulabilirsiniz. Aktarcılardan da alabileceğiniz chia tohumunun önemli olan son tüketim tarihine dikkat etmektir.
Chia Tohumu Kullananlar ve Kullanıcı Yorumları
Yazımızın en başından sonuna kadar chia seeds ile alakalı bir çok makaleden derleyerek bilgiler verdik. Ancak farklı kullanım şekillerinde farklı sonuçlar alan bir çok chia tohumu kullananlar var. Bu yüzden chia tohumu kullanıcı yorumları bizlere kayda değer bilgiler verebilir. Bu ürünü daha önceden kullananlar ve tecrübe eden okurlarımız bu tecrübelerini yorum ile bizlere iletirlerse bizlerde herkese açık olarak bu makalenin altında yayınlayarak sizlere yardımcı olacağız.
0 notes
Text
Migren tam bir baş ağrısı
Her 5 kadından biri ve her 10 erkekten birinde migren rahatsızlığı görülür. Migren tam bir baş ağrısı nedeni olmakla birlikte, mide bulantısı, konuşma güçlükleri ve geçici de olsa görme problemlerine de yol açıyor. Predrom, aura, atak ve postdrom olarak dört evreden oluşan migreni tetikleyen unsurlar vardır. Sıcaklık, yüksek nem oranı, stres, açlık, ağır kokular, lodos, mevsimsel değişiklikler, titreyen herhangi bir ışık, sigara dumanı, sağlıksız beslenme, öğün atlama, adet dönemi ve doğum kontrol hapları migreni tetikleyen unsurlar arasında yer almaktadır. Her türlü kafein içeren içecekler ve besinler, salam, sucuk, çerez türü besinler ve çikolata da migreni tetikleyen besinler olarak gösterilebilir.
Migren ataklarından kurtulmak için ne yapmalıyım
– Ataklarından kurtulmak öncelikle stresten uzak durun. Gerekiyorsa bir uzmandan yardım alın.
– Düzenli egzersiz yapın hem fiziksel hem de zihinsel rahatsızlıkların önüne geçin.
– Ne uykusuz kalın ne de uyku için çok fazla vakit çalın hayatınızdan. Kişiye bağlı olarak günde 6-8 saat uyku tavsiye edilmektedir.
– Lodoslu havalar migren ataklarını tetikleyen faktörler arasında yer aldığından dolayı, mümkünse lodoslu havalarda dışarı çıkmamanız önerilir.
– Sağlıksız atıştırmalıklardan uzak durun ve öğün atlamamaya çalışın.
– Keskin kokuların ve parlak ışıkların yoğun olduğu ortamlardan, bilhassa yüksek sesten uzak durun.
Migrene iyi gelen besinler “Bol bol su için!”
Hemen hemen her yerde karşılaştığınız sağlıklı sloganlardan biridir. Her derde şifa olan suyun migreni de önleyici etkiye sahip olduğunun altını çizmekte fayda var. Vücudumuzun susuz kalması, başımızda dayanılmaz ağrılara sebebiyet verebilir. Bu nedenle özellikle stresin yaşandığı ve migrenin kapımızı çalacağı anlarda günde 2-3 litre su tüketmeye özen gösterin.
İkinci sloganımız “Sağlıklı Beslenin!”
Unutmayın, baş ağrısı ile savaşmanın bir yolu da kalsiyum ve magnezyum bakımından zengin gıdalardan geçiyor. Bunun için de ıspanak, lahana gibi koyu yeşil yapraklı sebzelere market listenizin en üst sıralarında yer verin. Bununla birlikte, magnezyum içeren deniz ve soya ürünlerine, sarımsak ve yulaf ezmesine de mutfağınızda yer açın.
Acı severlere güzel haber
Bilimsel verilere göre acı biber tüketmek beyin fonksiyonlarına iyi gelirken, sinir sistemini de rahatlatıyor. Bu sebepten dolayı da kesin bir bilimsel yargı olmasa da acı biberin migrene iyi geldiğini söyleyebiliriz.
Serotonin tüketin
İşte size bilinen bir gerçek daha serotonin hormonu seviyesi düşüşe geçtiğinde migren atakları geçirme riski de artıyor. Bu nedenle, serotonin zengini kabuklu yemişler badem ve cevizi, süt, susam ve kepekli tahılları bol bol tüketiyoruz.
Hangi tür migrene sahip olduğunuzu bilmek, rahatsızlığınızın semptomlarını daha iyi yönetebilmenizi sağlar.
Sizin migreniniz hangi tür
Hemiplejik Migren
Yetişkinlere oranla çocuklarda daha sık görülen bu migren türü kronik, nöbetler halinde kendini gösterir. Bu migren türünün tanısında en önemli detay, belli bir bölgeyi kapsayan felç durumudur ve migrenin şiddetine bağlı olarak 15 dakika ile 1 saat arasında devam edebilir.
Hemiplejik migrende oluşan baş ağrısı, inme (beyin krizi) ile enzer olabileceğinden, hemen bir doktora danışılması faydalı olacaktır.
Auralı Migren
Migrenin öncesinde veya gerçekleştiği sırada yüzde ve ellerde oluşan karıncalanma gözde ışık fazlalığı oluşumunun sonrasında gelen migren ağrısına eşlik etmesidir. Normal migrende oluşan yoğun baş ağrısı, ışığa ve sese hassasiyet ve bulantı belirtileri görülür, öncesinde de duygusal bozukluklar ve geçici olarak görme problemleri kendini gösterir.
Çeşitli ilaçlarla aurasız migren rahatsızlığında olduğu gibi benzer tedavi şekli uygulanır.
Abdominal Migren
Çoğunlukla çocuklarda, nadiren de olsa yetişkinlerde görülen ve baş ağrısına da neden olabilen şiddetli karın ağrıları içerir. Normal bir migren rahatsızlığında olduğu gibi şiddetli baş ağrısı içermemekle birlikte kendini tekrarlayan şiddetli bulantı ve kusma atakları görülebilir. Teşhis konulduktan sonra beta-blokerleri ve antidepresanlar gibi migrenler için kullanılan ilaçlarla tedavi edilebilir.
Menstrüel Migren
Kadınların baş ağrısı olarak bilinmesinin nedeni erkeklere oranla kadınlarda 3 kat daha fazla görülmesinden kaynaklanıyor. Atakların özellikle adet dönemlerinde şiddetli migren atakları şeklinde görülmesi sebebiyle menstrüel migren adını almıştır. Genel olarak adet öncesi başlayan ağrılar birkaç gün de sürebilir ve beraberinde ruhsal değişim, kramplar oluşur. Oluşan ağrılar için koruyucu tedaviler ve hormon düzenleyiciler uygulanır.
Göz Migreni (Oküler Migren)
Geçici spazma bağlı olarak gözü besleyen damarlarda oluşur ve semptomları genellikle geçici ve ağrısızdır. Retinal ve oftalmoplejik olarak iki farklı türe sahiptir.
Retinal migren, tek bir gözde tekrarlayan görsel rahatsızlıktır ve geçicidir. Semptomları yaklaşık 30 dakika sürer.
Oftalmoplejik migren ise, daha nadir görülür ve göz hareketlerini kontrol eden sinirlerin felcine bağlı olarak görme kısıtlılığı ve bozukluğu, göz kapağı düşüklüğü, şaşılık, göz bebeğinde büyüme belirtileriyle kendini gösterir.
Korkutan bir migren türü olsa da genelde zararsızdır ve 30 dakika içerisinde hiçbir ilaç takviyesi almadan kendi kendine düzelir. Mümkünse öğünlerinizi atlamamalı, alkolden uzak durmalı, stres ve uyku problemi gibi migreni etkileyen faktörlerden kaçınılmalıdır.
Vestibüler Migren (Baş Ağrılı Vertigo)
Migren maalesef ülkemizde iyi tanınan bir rahatsızlık olmadığından hastalar ilk etapta kendilerini sinüzit zannederler. Baş ağrısı ile ya da baş ağrısı yaşanmaksızın oluşan vertigo ve beraberinde gelişen bulguların izlemlendiği krizler halinde gelen bu atakların tanısı doktorlar tarafından çok zor konulabilir.
Çoğunlukla gençlerde ve orta yaş kadınlarda, adet dönemlerine rastlayan krizler görülür. Algı bozukluğu, baş dönmesi, ışık ve ses hassasiyeti oluşabilir. Bazı hastalarda baygınlık derecesine varan ciddi baş dönmeleri de yaşanabilir.
Vestibüler migrende kesin bir tedavi seçeneği yoktur. Migreni tetikleyici etkenlerden uzak durmaya başlayarak tedavi için ilk adımı atmış olursunuz. Kafeinli içecekler, çikolata, tuz, uyku düzensizliği, parlak ışık, aşırı gürültülü ortamlar, yoğun koku ve stresten uzak durulmalıdır.
Kronik Migren
15 gün veya daha fazla süren migren türüdür. Çoğu insan bu ağrılı ataklardan ayda bir ya da iki kez geçirebilir ancak bu durum normal hayatlarını sürdürebilmelerine engel değildir. Migren rahatsızlığının kronik hale dönüşmesinde fazla ilaç kullanımının rolü büyüktür.
Kronik migren tedavilerinin arasında ilacın yanında akupunktur ve botoks yer alır.
Beyinden çıkan sinirlerin sıkışması sonucu ortaya çıkan migren ağrılarında kaşlar arasındaki ve şakaklardaki noktalara uygulanan botoks etkilidir ancak ne yazık ki her migren tipine etki etmez.
Etkisi yaklaşık 6 ay süren botoksun etkisi bitince kaslarınız çalışmaya devam edeceğinden migren ağrılarınız da tekrar başlayabilir.
Doc. Dr. Halit Yerebakan
Migren tam bir baş ağrısı
0 notes