Tumgik
#seçim 2015
dilsel · 1 year
Text
Bu ülkede yaşayan herkesin aklına 2015 seçim sürecinin gelmesi tesadüf olamaz. Sizi tanıyoruz ve neler yapabileceğinizi çok iyi biliyoruz. Bunu bize siz öğrettiniz. Başkanlık sistemi gelene kadar bu ülkede neler olduğunu herkes çok iyi biliyor.
58 notes · View notes
onderkaracay · 9 months
Text
Tumblr media
🗣️ Türk Ulusu Kuvayı Milliye Cephesinde Direnişe Geçmelidir
Özelleştirmeler, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve Türk ulusunun varlığını sermaye çetelerine satmak demektir.*
Babalar gibi satarız dedikleri gün gösterdiğim tepkinin ilk cümlesi buydu.
Özelleştirmeler; vatana, ulusa ve devlete en büyük ihanettir.
Bu bir sermaye çetesinin operasyonudur.
Düşmana ülkeyi işgal ettirmenin örtülü ve ahlaksız formülüdür.
Nitekim tarih beni haksız çıkartmadı.
O gün bana sen ülkenin gelişmesini istemiyorsun diyerek bu zalimlige hizmet edenlerin hepsini bugün tarih hain olarak ilan etti.
Çünkü o işbirlikçi sermaye özelleştirmeler sonrası artık devlet yok şirketler var diyerek bizi tehdit etmeye başladı.
Bu bir milli güvenlik sorunudur ve bu tehdidin kamulaştırma yapılarak ortadan kaldırılması gerektiğini Mobbing Bank 2015 yılından bu yana yazmaktadır.
12 Eylül 1980 sonrası ülkemizin başına bela edilen kanlı terör örgütü ile çalıştığım bankanın söylemleri arasında hiçbir fark yoktu. Terör örgütü TC askeri ve devleti diyordu bu bankanın genel müdür yardımcıları ise banka adına TC riski diyorlardı. Hatta bankalarının riskinin devletin riskinden daha düşük bir risk taşıdığını ülke puanı üzerinde bir puana sahip banka olduklarını iddia ediyorlardı. Bugün bu bankanın sahipleri Malta vatandaşı olmak zorunda kaldılar.
Bizi kendilerinin bir askeri olarak görüyorlardı. Oysa karanlık sicillerini tutuyordum. Suratlarını mos mor edeceğim güne hazırlık olarak. Yaşam bir sır ile bu fırsatı verdi.
Mobbing Bank en tepeden birini mahser tufanında yere serdi. Diğerlerine yaşattıkları zulmü yaşamaları için uzatmaları oynama cezası verdi.
Bugün yabancılara ucuza yurttaşlık, toprak, mülk ve maden ruhsatlarını satan bir ülke haline gelmiş isek sebebi ve nihayi hedefi devleti parçalamak yok etmek isteyen bu arsız niyettir.
Yeni anayasa yapma niyeti Türkiye Cumhuriyeti devletini yok etmenin yasal kılıfıdır. Sermaye çetesi daha önce de Tesev adı altında böyle bir girişimde bulundu. Bunu herkes biliyor.
Bilderberg çetesinin ülkemiz ayağını yönetenler bu işin arkasında ki niyettir. Amerikan ve İngiliz derin devlet yapısı bunları kullanmaktadır.
Cemaat ve tarikat adı altında terör faaliyetleri yürütenlerden daha tehlikeli bir tehdittir.
Cebimizi soyarak bize karşı tehditlerini sürdürmektedirler. İktidar ve muhalefeti parti başkanları düzeyinde ele geçirmek yoluyla ve bilderberg'in adamlarını her partiye, medyaya yerleştirerek sonuç almaktalar.
Mobbing Bank oyunu deşifre etmiştir.
Ergenekon ve balyoz kumpaslarının yaşandığı yıllar da bankada bunun mücadelesini tek başına veriyordum. Benden kurtulmanın yolunu 12 Eylül 2012 tarihini seçtiler. Ayaklarına kurşun sıktıkları gün o gündü.
Meclis iktidar ve muhalefet ile birlikte bu amaca yönelik son seçim ile dizayn edildi.
Anayasa yapmaya kalkmaları isyan sebebidir.
Anayasalar kurucu meclisler tarafından yapılır.
Hukuksuz seçilmiş bir yönetimin Anayasa yapma hakkı yoktur. Mevcut Anayasa'nın 101. maddesine göre şu an Cumhurbaşkanı seçilmiş olan hukuksuz seçilmiştir. Bu suçtur. Bu suça alet olan hukukçu iktidar muhalefet medya herhes yargılanacaktır.
Çünkü ölümcül darbeyi ancak bu kadar suç işlemiş birine yaptırabilirlerdi. Bu sebeple muhalefeti dizayn ederek seçilmesini sağladılar.
İktidar ve muhalefet medyasının mamasını sermaye çetesi ödüyordu. İstediğini de parayla aldı.
Özelleştirmeler, sürdürülebilir sömürge düzenini devam ettirmek adına dayatılan yaşam pahalılığının, neyimiz var neyiniz yok hepsinin haraç mezat satışının, anayasa yapma amacının hepsi bu hedefe yönelik bir çabadır.
Sermaye çıkarına suç işleyen iktidar ve muhalefet anayasa yaparak bu suçlardan kurtulmanın çaresi peşindeler.
Buna asla izin vermemek gerekir.
Medya da bunun çözümü yoktur.
Çözüm, halkı kuvayı milliye güçleri olarak birleştirmektir.
] Önder KARAÇAY [
* 2002 sonrası özel bir bankada çalıştığım zaman söylediğim itirazın ifadesi aynen böyleydi. Çünkü iktidara sanki çalıştığım banka gelmiş gibi neler olacağını onlar bize anlatıyordu, hepsine karşı çıkıyordum. Bunun yazılı belgesi var elimde. Medya da zerre kadar ahlak var ise bu belgeyi benden isteyip neden yayınlamıyorlar. Çünkü bu medya sermaye çetesinin medyasıdır.
6 notes · View notes
serhatnigiz · 1 year
Text
Muhtemel Seçimler Üzerine Bazı Sesli Düşünceler
Tumblr media
Türkiye'de gerçekleşmiş olan genel ve yerel seçimlerin iç dinamiklerine bakıldığında hepsinin devletin ve yönetim şeklinin karşı karşı karşıya kaldığı (hakim sınıflar arası çatışmalar, iç huzursuzluklar, sosyal isyanlar vs. gibi) krizler ile bağlantılı olduğu görülebilir. Elbette ki bu krizler Türkiye kapitalizminin ve sermaye sınıflarının karşı karşıya kaldığı yapısal krizlerden, mevcut emek ve birikim rejiminin sürdürülebilirliğine dair yaşanan yönetsel ve idari sorunlardan da (egemenler cephesinden de) bağımsız değildir. Başka bir deyişle, seçimler her seferinde sistemin politikalarını kitlelere onaylatmak ve rıza üretmek için yapılmaktadır. Yoksa iddia edildiği gibi "milletin demokratik iradesinin tecelli edilmesini sağlamak" için değil!
Bu işin sistem için olan güzel tarafı ise, sistem/suyun başını tutanlar ne zaman isterlerse halk ancak o zaman sandık başına gidebilmektedir! Başka bir deyişle, bu sistem gereğince seçimi düzenleyenlerde seçimde seçilenlerde istisnalar dışında organik olarak aynıdır. İşte bu temsiliyetizm oyununa "demokrasi" adı verilmektedir. Yani siz oylarınız ile bir kişiyi seçiyorsunuz; o kişinin sizi temsil ettiğine inanıyorsunuz ama o kişi sizi değil, öncelikli olarak kendisini temsil ediyor. Açıkçası sınıflar adına yapılan temsiliyetizm biçimlerinde de durum pek farkı bir sonuç doğurmuyor. Zira sınıf adına yapılan temsiliyetizmde de kişi sınıftan çok kendi kendisini temsil eder hale geliyor. Çoktan aza doğru yetki bürokrasiye devredilerek bürokrasi eliyle de yetki tek bir kişide cisimleşiyor. Günümüz modern temsiliyetist devlet yapılanmaları ve siyasi partilerin tümü de bu şekilde örgütlenmektedir.
Gerçekte meselenin kökü salt temsil edip etmemek değil, asıl önemli olan temsil edenle/temsil eden arasındaki ilişkide denetimin nasıl sağlanacağıdır. Aşağıdan yukarıya ve yukarından aşağıya doğru bağımsız kurumlar aracılığıyla çift kanatlı toplumsal bir denetim olmadığı sürece kim olursa olsun temsiliyetizmin tüm biçimleri şahsi temsile dönüşmekten kurtulamaz. Bu açıdan hem dünyada hem de Türkiye'de seçimler bu haliyle memurun, devletin ve kapitalistin çıkarlarına uygun bir sistem kurmaktan ve piyasa mekanizmalarını güvence altına almaktan başka da bir işe yaramamaktadır. Dolayısıyla; ortaya çıkan tablo, yani oyların toplamı bize asla halkın, emekçi sınıfların genel iradesini vermez! Genel irade biçimindeki burjuva yanılsama gerçekte temsiliyetist bir aldatmacadır.
Şimdi gelelim maydanozun faydalarına! Bunca acı deneyimden sonra bile hala Türkiye'deki solların, muhalif kesimlerin kendilerini 6'lı masanın "güçlendirilmiş parlamenter sistem" demagojisine eklemlemesine, dahası ekseriyetle de seçim ve sandık temeli bir hat izlemelerine ne demeli? Neymiş efendim AKP giderse "nefes alabilecekleri koşullar ortaya çıkarmış". Elbette ki Erdoğan'ın tekrar aday olamaması ve AKP'nin seçimleri kaybederek hükümetten, iktidardan uzaklaşması kayda değer bir gelişme olacaktır ve bu durum emekçi toplum kesimlerinin de nesnel olarak yararınadır fakat bunun yolu seçime ve sandığa, daha doğrusu burjuva muhalefete endeksli bir politikadan geçmemektedir.
Kuşkusuz sistem karşısında kendisini çaresiz hisseden kitlelerin "denize düşen yılana sarılır" misali bir burjuva odaktan/ittifaktan diğer bir burjuva odağa/ittifaka yönelmeleri emekçi kitlelerin örgütsüzlüğünün tavan yaptığı bugün ki koşullarda anlaşılabilir bir durumdur. Fakat topluma ve emekçi sınıflara öncülük etme ve yol gösterme iddiasında olan sosyalistlerin kendi politik perspektiflerini burjuva muhalefetin belirlediği temsiliyetist oyunlara endekslemeleri ve hiçbir zaman oyun kurucu bir güç olamayacakları bir zeminde siyaset üretmeye çalışmaları ise anlaşılır bile değildir.
Dahası Türkiye'de devletin resmi yargı kurumlarının dahi kendi ağzıyla "seçimlerde seçmen ve seçilmen güvenliğinin olmadığını" itiraf ettiği bir ortamda (AYM kararları) ve 7 Haziran 2015 tarihinde gerçekleşmiş olan seçimin bile yasadışı yollardan iptal edilebilmiş olduğu gerçeğinden de hareketle, önümüzdeki süreçte gerçekleşecek olan muhtemel bir seçiminde meşruiyeti tartışma konusudur, olmaya da devam edecektir. Bürokrasi içinde önemli miktarda güç biriktirmiş olan mevcut hükümet ve iktidar bloğunun daha önceki seçimlerde olduğu gibi, önümüzde ki seçimlere de gölge düşürmeyeceğinin hiç bir garantisi yoktur.
Kuşkusuz bu olgular seçim sürecini önemsizleştirmemektedir. Aksine seçim süreci toplumun ve emekçi sınıfların ülke yönetimine ve politikalarına dair talep ve istemlerinin doruk noktasına çıkacağı bir dönem olması nedeniyle de sosyalist güçler açısından da önemlidir. Bu yüzden şimdiden tutum belirlemek ve somut bir perspektif temelinde, seçime ve sandığa öncelik veren değil, önceliği denetimist bürokratik devrimci faaliyete veren bir çizgiyi hakim kılmak gerekmektedir.
Dolayısıyla; bir yandan temsiliyetist seçim ve sandık yalanlarını deşifre ederken, diğer yandan ise denetimist bürokratik devrimci mücadelenin gereklerini yerine getirmek gerekir. Bu noktada denetimistlerin öncelikli meselelerinden biri de; 2 dönem maddesini/kuralını ihlal ederek hukuksuz ve kanunsuz bir biçimde seçimlere girme hazırlığı yapan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu girişimine karşı gerekli adımları atmaktır. Kaldı ki bu adımlar denetimistler tarafından gerçekleştirilmiş olup, bu konuyla ilgili hukuki başvuru AYM tarafından da görüşülmektedir. Yine benzer şekilde YSK'nın bu süreçte alacağı tutuma ilişkin gerekli müracaatların yapılması ki, yapılmış olan müracaatların takipçisi olunması ve bu noktada YSK'nın seçim kanunları ve mevzuatı ile çelişen durumunu ve Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığı konusunda alacağı usulsüz ve gayrimeşru kararlara karşı çıkılması ve bunların toplum nezlinde teşhir edilmesi de diğer önemli hususlardır.
Hukuk tekniği ve bürokratik denetimist faaliyet açısından böylesine bir çalışma yürütülmeksizin, temsiliyetist seçim oyunlarının teşhir edilmesinin de tek başına bir anlamı olmayacaktır. Bu noktada sandığa gitmeyen sandıksızların "temsili" noktasında da daha önceden yapılmış hukuki müracaatların hala geçerliliğini koruduğu bir ortamda, "ben küstüm, oynamıyorum!" tarzında kendisini gösteren müzmin ve küskün boykotçu tavrın demokrasi mücadelesini kazanma noktasında bir ayağı topal, bir gözü ise kör kalacaktır. Başka bir deyişle, küskün boykotçu tavır ile denetimist sandıksızlık arasında seçimlere ve sandığa gitmeme noktasında da ciddi ve temel farklılıklar bulunmaktadır.
Bu farkları kısaca özetlemek gerekir ise;
Temsiliyetist seçim ve sandık yalanlarının denetimist temelde sistematik olarak teşhir edilmesi.
Kitlelere temsiliyetizm karşısında denetimist bürokratik faaliyetin öneminin sürekli olarak anlatılması.
Denetimist bürokratik faaliyet yoluyla AYM ve YSK gibi resmi kurumların 2 dönem maddesi/şartı hususunda açık ve net bir tavır almasının sağlanması.
6'lı masa olarak bilinen burjuva muhalefetin temsiliyetist yalanları ortaya konulurken, şayet böyle bir imkan varsa 6'lı masanın "Anayasa Taslağı"nda toplumsal denetime göreceli de olsa kapı aralayan kimi maddelerin desteklenmesi, örneğin iç ve kısmen dış kurullar aracılığı ile vatandaşın yasama organında gensoru verebilme hakkının tanınması. 6’lı masanın sözünün arkasında durup durmayacağının takip edilmesi.
Sandıksızların "temsil hakkı" noktasında uygulanmaya konması gereken yasal ve kanunu düzenlemeler için yapılmış olan hukuki itiraz ve başvuruların takipçisi olunması ve bunların Anayasal güvence altına alınması için mücadele edilmesi.
Denetimist sandıksızlık/boykotçuluk ile klasik/geleneksel/boykotçuluk arasında ki farkların açıkça ortaya konulması. Temsiliyetist faşizanlığa karşı Denetimist bürokratik devrimci faaliyet yapılmaksızın tek başına sandığa gitmeme şeklinde kendini ortaya koyan boykotçu eğilimin umulduğunun aksine liberalizmi ve tasfiyeciliği (hatta bu eğilimin gizli gizli sandığa koşma biçimindeki başka yanlış eğilimleri de) güçlendirdiğinin altının kalın çizgiler ile çizilmesi.
Muhtemel seçim süreci yaklaştıkça yeni olgu ve dinamiklere de bağlı olarak bu 6 madde elbette ki genişletilebilir. Bu da ancak seçimlere dair açık ve net bir denetimist perspektifinin kararlı bir şekilde sürdürülebilmesi ile sağlanabilir.
7.12.2022
Serhat Nigiz
3 notes · View notes
turkudostu61 · 1 year
Text
1-)📍Şu algıyı çöpe atın; "AKP 20 yıldır her seçimi kazanıyor."
Hayır kardeşim. AKP 7 Haziran 2015 seçimini kaybetti. Bahçeli kurtardı, 6 ay sonra seçime götürdü.
AKP 16 Nisan 2017 referandumunu kaybetti. YSK kurtardı, son dakikada mühürsüz oyları kabul etti.
2-) AKP 24 Haziran 2018 seçimini kaybetti. MHP kurtardı, tek başına iktidarı kaybetti, MHP'ye mecbur kaldı.
AKP 31 Mart 2019 yerel seçimlerini kaybetti. AKP tekrarlanan 23 Haziran İstanbul seçimini kaybetti.
📍AKP 14 Mayıs 2023 seçimini kaybedecek, hiç kimse kurtaramayacak...
1 note · View note
seslimeram · 12 days
Text
Hayat Olduğu Gibi...
Tumblr media
Bir seçim gümbürtüsü daha geride kaldı. Tümüyle nobran, her dem tahakküme açık, bariz bir biçimde derdest etmekten ötesini var etmeyen bir solukta despotizmin kendisine rehin bir iktidar kliği için şamara maruz kalmanın var edildiği bir seçim geride kaldı. Geneldeki ol yurt dışından çıkagelen destek, istenildiği gibi sandıklarda var edilen üç kağıtlar, hileli oylar, oy için var edilen seremoniler, duraksanmadan eksik kılınınca, yaptırılmayınca tüm ve belirgin bir biçimde kralın çıplak olduğu meydana serilir. Yerel seçimi, belirgin bir hal içerisinde savaşa dönüştüren, baş efendinin zulasından çıkarttığı bayat ezberlerle, okunan masallarla bir yere gidilemeyeceği, sorunların çözülemeyeceği bir kere daha belirgin bir halde 2015 Haziran seçimlerinde olduğu gibi kabak gibi görünür. Çıkan kısmın özetinde, tahakküme, tehdide, şantaja, bitimsiz yağmaya karşı halkın iradesinin nasıl da dur demeye kafi olduğu gerçekliği olduğunu yinelemeliyiz. Dur durak bilmeyen, ekonomik darboğazı yaşamlarının ortasında buluveren, artık orta direk olma ihtimali de çalınmış olagelen tüm kimsesizler için / sırtında devlet olmayanlar / böyle bir halde çıkışın iktidarı uyararak onu en çok istediği kentleri sömürmekten alıkoyarak olduğunu görenler eliyle bu dur deme hal ve istemi var edilir.
Kötülüğü, dur durak bilmeden nefreti büyüten, şiddeti bir yön bulma aparatı olarak ele alan, değnek gibi kendisinin rutininde eksik kılmayan bir aklın var ettiği hezeyanlara esir yirmi bir koca yıllık iktidar pratiğinde bir kere daha dur denilir, artık yeter. Her dem aynı, benzeş odaklardan toplumun bir kesimini terörist ilan edip, nefrete yem etme gayretinin her nasıl biçimlendirildiği az çok söylemlerden sonra ekranlardaki yorumcu görünümlü, atm farelerinden belirgin olur. Misal, Hande Fırat, Zafer Aydın, Hakan Coşkun, Nedim Şener, Hulki Cevizoğlu, Mehmet Uçum, Abdulkadir Selvi, Hakan Bayrakçı nicesi ve daha nicesinin ortaklaşa o terörist bunlar diyen iktidarı haklıymış göstermek için var ettikleri taklaların ortasında onca insan bir kere daha kimin ne olduğunun bilincine çoktan vardığını bildirir. Tehditlerin, birbiri ardına çıkagelen hedef göstermelerin ortasında eninde sonunda varılacak olan sınama bir kez daha iktidarı bulur. Kepazelik, kötülük ve hiç bitimsiz bir cendereye alma halini sürekli yeniden imal ederek ceberut devlet aklının en olmadık labirentlerinde dolanarak ne demokratik ülke, ne de yaşanabilir bir memleket imal edilebilir. 31 Mart gecesi yaşananlardan sonra görünen köy buna dair bir şerh düşme bahsidir.
Baş Efendi mütemadiyen konuşmaya, bütünüyle o müştereken düşülmüş şerhi yok sayma halini güncelleyen bir seslenişi var eder. BirGün Gazetesinden ilgili bölümü aktaralım bu sayfaya: “AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRGEV'in itfar programına katıldı.
Erdoğan, "Bölücü terör örgütünün sokakları yakıp yıkan vandallarıyla sergiledikleri dayanışmayı, rızkının peşindeki insanların ailelerine çok gördüler. Daha önce aynı vicdansızlığı evlatlarını bölücü alçakların pençesinden kurtarmak için çırpınan cesur Diyarbakır annelerine de bunlar göstermişlerdi. Yasak savma kabilinden yaptıkları bir şov dışında sırf ittifak ortaklarını kızdırmamak için yüreği kan ağlayan bu anneleri yalnız bırakmışlardı. Biz yaklaşık yarım asırdır vakfımız ise 28 yıldır çetin bir mücadelenin içerisindeyiz. Bu zorlu süreçte sizlere hizmet etmekten sizlerin en iyi, en donanımlı bir şekilde hayata hazırlamaktan başka gayemiz olmadı. Sizlerin başarılarını gördükçe hep daha fazla çalıştık, daha fazla koştuk. Ne yaptıysak milletimiz için, siz gençlerimiz için yaptık. Allah'a hamdolsun bugün milletimizin ve sizlerin huzuruna alnı ak, başı dik, gönlü mutmain olarak çıkmanın gururunu yaşıyoruz. Ülkemizi bugün geldiği noktadan çok daha ileriye götürebilmek için sizin enerjinize, sizin yeteneklerinize, sizin heyecanınıza ihtiyacımız var. Bu ülkeyi yüceltecek bu çağa mührünü vuracak olan sizlersiniz. Bunun için kendimizi başkalarına göre tanımlayacak, başkalarının bizi kendi kalıplarına hapsetmelerine izin vermeyeceğiz. İşimizi, görevimizi, sorumluluğumuzu ülkemize, milletimize ve umudunu bizlere bağlamış ailelerimize karşı vazifelerimizi en güzel şekilde yerine getirmeye çalışacağız. Kimsenin bizim özgüvenimizi örselemesine hayallerimizle aramıza set çekmesine müsaade etmeyeceğiz. Şunu lütfen hiçbir zaman unutmayınız. Bizler sadece yüz yıllık bir devletin mensupları değiliz. Bizler aynı zamanda bu coğrafyada bin yıllık bir cihan İmparatorluğu'nun 1400 yıllık köklü bir medeniyetin de takipçileriyiz. Ayrıca bizler bir misyonu, gayesi, ideali ve elbette davası olan insanlarız. Başkaları gibi önünü, sonunu düşünmeden fevri hareket edemeyiz. Tefekkürü, tezekkürü, hayatının her alanına uygulayan bir gençlik Türkiye'yle birlikte İslam aleminin hatta tüm insanlığın umududur" ifadelerini kullandı.
"31 Mart Daha Büyük Zaferlerin Müjdecisi ve Habercisi Olacaktır"
Erdoğan konuşmasının devamında, "Sizlerden kendi şahsi geleceğiniz yanında ülkemizin istikbaliyle ilgili de hayaller kurmanızı ve hedefler belirlemenizi istiyorum. Hayatı anlamlandıran, insanı dünyaya bağlayan, kişiye değer katan üretmektir. Yaptıklarının üzerine koymak, kendini aşmaktır. İnsan ürettikçe mutlu ve motive olur. İnsan düşünüp, tefekkür edip, çalışıp ortaya iş koyduğunda mutlu, huzurlu, kendisiyle barışık olur. Her ne yapıyorsanız, hangi okulu okuyor, hangi işte çalışıyorsanız yaptıklarınızın üzerine koymaya, kendinizi aşmaya özellikle gayret edin. İmkan bulmak aslında imkanı oluşturmaktır. Unutmayın, imkan size gelmez, siz imkanlara gideceksiniz. Projeleriniz, planlarınız, tezlerinizle beraber, mücadele azminiz de varsa hiçbir güç sizi yolunuzdan geri döndüremez. İlmin ve başarının anahtarı çalışmak, disiplinli çalışmak ve sabretmektir. Azminizi, kararlılığınızı, inancınızı, asla ama asla kaybetmeyeceğiz. Sizlerden yarını değil daha ötesini görerek çalışmanızı, kendinizi geliştirmenizi bekliyoruz. Bunları başardığınızda Allah'ın izniyle sizlerin önünde durabilecek hiçbir engel tanımıyoruz. TÜRGEV'in dijital kültür alanında gençlere yönelik çalışmalarını takdirle karşıladığımı burada ayrıca belirtmek istiyorum. Sizlerden beklentimiz her alanda olduğu gibi dijital kültürde de sadece takipçi değil asıl içerik üreticisi olmanızdır. Medeniyetimizin, tarihimizin, değerlerimizin ışığında içerikler geliştirerek, bunları gençlerimize ve dünyaya açmanız son derece kıymetli çabalardır. Mevcut çalışmalarınıza yeni projeleri, girişimleri ekleyerek dijital dünyayı boş bırakmayacağınıza inanıyorum. Kıymetli kardeşlerim, merhum Menderes'ten bu yana canımızla, kanımızla, emeklerimizle büyüterek bugünlere getirdiğimiz çok partili demokrasimiz 31 Mart Pazar günü yapılan Mahalli İdareler seçimlerinden de başarıyla çıktık. Seçimlere gölge düşürme, seçmenin iradesini rehin alma girişimleri bir kez daha sandıkta hüsrana uğradı. Bizler kadere ve takdire inanan insanlarız. Sandık sonuçlarının da davamız, hareketimiz, mücadelemiz açısından Allah'ın izniyle hayra tebdil olacağına yürekten inanıyoruz. Bu tarz neticeler insanlık tarihi boyunca kiminin şımarıklığını, kiminin pervasızlığını, kiminin de sabrını, metanetini, dayanışmasını, birlikteliğini ve mücadele azmini arttırmıştır. 31 Mart sadece yeni bir dönüm noktası değil, aynı zamanda daha büyük zaferlerin müjdecisi, muştusu ve habercisi olacaktır. Yolumuza yenilenmiş, tazelenmiş çok daha güçlenmiş, üstat Necip Fazıl'ın ifadesiyle pekleşmiş bir şekilde devam edeceğiz. Siyasette yarım asra yaklaşan mücadelemizin zafer sancağını burca dikecek ve ardından gönül huzuruyla nöbeti sizlere devredeceğiz" dedi.
Erdoğan, "Bakınız ben bugüne kadar gençlerle yürümüş gençlerin yoldaşlığından güç ve cesaret almış bir büyüğünüzüm. Hizmetkarı olmaktan şeref duyduğumuz milletimiz için nice saldırıları göğüsledik, nice badireleri aştık, nice ihanetleri püskürttük. Bizim karşılaştığımız sıkıntıları gençlerimiz yaşamasın diye emek verdik. Gerektiğinde ölümü göze alarak vesayet odaklarına meydan okuduk. Şahsen bedel ödesek bile ülkemize, insanımıza özellikle geleceğimiz olan siz gençlerimize bedel ödettirmemeye çalıştık. İmkanlarımızı zorlayarak üzerimize düşeni yapmanın gayretindeyiz. Gençlerimiz olarak da sizler de sorumluluklarınızı yerine getireceksiniz. Artık biz siz gençlerimizin zamanının misafiriyiz. Bizden önceki aksiyon, fikir ve gönül adamlarının namusumuza emanet ettiği, bizim de canımız pahasına sahip çıktığımız davamızı inşallah yakında sizler omuzlayacaksınız. Bu emaneti sizler taşıyacak, sizler yükseltecek ve yücelteceksiniz.”
Seçim gümbürtüsü geçti. İktidar pratiği gereken yanıtı aldı. Demokrasi dediğiniz zaten başlı başına bir devinim, bir ona bir buna. Bu seçimin kaybedeni yok. Daha uzayıp giden nice iktidar pratiği, onlarla hemhal bir devletçi söylem yığını. Bir kısım iktidar üyesinin o ikrarları, yüzümüze gözümüze bulaştırdık derken oluşan halleri. Bir yanda da baş efendi için bitimsiz bir tehdit mekanizmasının sessiz / derinden yeniden imaline açılan eşik. Bir iftar yemeği programında dahi ortaya serilen cümlelerin tonlarından kimsenin bir mesajı falan almadığı ortaya çıkıyor. Bizatihi kendisinin 1 Nisan sabahına karşı söylediklerinden de zerre eser kalmamışa benziyor. Her şeyi alelade paldır küldür imal ederken suçluların o muhalefet / bu muhalefet olduğu sanrısına tutunup, oluşturulan güce tapmış iktidarın hal / yolunu sonuna kadar muhafaza etmek tek istikamet kılınıyor. Cumhurbaşkanına hakaret suçlaması tam bir değnek kılınarak muhalefet susturulmak istenir. İsrail devletinin halen var ettiği şiddet / kırım / yok edicilik söz konusuyken onca nutka rağmen iş birliği, ticaret akışının bizatihi akp kurmayları / yancısı insanların şirketleri üstünden var edilmesine son diyebilmek suç isnat edilendir. Mazlum bir halkın savunulmasındaki yeri bu ticaretin ne içindir kimse yanıt verememektedir. Dönüp dolaşıp aynı sularda yıkanan sağcılaşmış, ırkçı hiziplerden, siyasal İslam formunu artık kesintisiz şeriatla özdeşleştiren bir anlayışı bütünleyen / her defasında aynı hatlarda yürüyen bir ülkede demokrasi neyin nesidir sahi ama sahiden? Ağır bir seçim hezimeti sonrasında gelecek günlerin daha zor sınamaları beraberinde getireceği afaki olurken tümüyle müşterek bir yaşam savunmasının imaline, ol buluşma / birleşmeye daha çok var mıdır? Madun siyasetin ezberlerinin kıyısında sahiden yeni bir sözü var edebilmeye, onca şartlanmışlık, nasılsa bize rehinler bakışının tam da karşısında kimselere yaslanmayan / kimselerin gölgesine sığınmayan / çıkar peşinde olmayan, hayatı olduğu gibi var edebilen bir cüreti var edebilecek midir halklar. Seçim bahsinin ardından önümüzdeki dört yılın en büyük sorusu / bütün bu karabasan hal, fasit döngüden çıkışın zemini oralarda bir yerlerdedir, belki. Fark ediyor musunuz...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Van Seçimlerine Yönelik Destek Açıklamasından – Yasin AKGÜL – AFP – Getty Images
0 notes
aykutiltertr · 16 days
Video
youtube
Bu Şehir - İkilem - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Türkçe Pop)  Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: ( Join this channel to enjoy privileges.) https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=3Vgg0nISQ34 Bu Şehir - İkilem - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Türkçe Pop) Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın. Bm Yutmuş yine beni bu şehir   A E zaten terk etmiş bizi Bitmez memleketin derdi Em Aldı elimden gençliğimi Bm Gündüz yaşayan bilemez A Anlayamaz hiç geceyi Kötü bir şakaya güler gibi Em Ne mutsuzum ne de iyi Bm Geçmiyor günüm gecem    A                     Em Aklımda sen varsın Kalamam sensiz bir gece     F#m                 Bm Fikrimde sen varsın Bm Koşarak kaçarım hepinizden A Susarak bulurum çareyi Sende arar dururum Em Kimsede bulamadığım şeyi Bm Düzene kafa tutabilirim A Gülmek artık moda değil Sen olmadan yaşamak       Em Hiç girmediğim bir mezar gibi, Bm Geçmiyor günüm gecem    A                     Em Aklımda sen varsın Kalamam sensiz bir gece     F#m                 Bm Fikrimde sen varsın Söz & Müzik: Serhat Karan Aranje & Prodüktör: Uğur Ateş Gitarlar: Serhat Karan Bas Gitar: Ozan Emre Keser Akustik Davul & Cowbell: Tunç Çakır Davul Kayıt Stüdyosu: Gtr Deney Evi / Alper Anık Drum Programming / Keys: Uğur Ateş Synth: Serhat Karan Mix & Mastering: Emre Malikler Stüdyo: İkilem / Karasinek Ses Tasarım Kayıt: Uğur Ateş Yönetmen: Ahmet Yalçın Görüntü Yönetmeni: Beyar Güler Işık Şefi: Mert Çoban Make-up & Saç: Didem Ocak Prodüksiyon: Rugged Productıon Prodüksiyon Asistanları: Bedirhan Demir, Ercüment Tezcan Color: Yasin Yılmaz Kurgu: Beyar Güler Elektrik Gitar: Furkan Tatlıdilli Bas: Atakan Kotiloğlu Davul: İbrahim Sami Aktürk Synth: Mustafa Yenerkol İkilem Asistan: Nadin Elmasyan İkilem Roadie: Serkan Şentürk 'Bu Şehir' Lyrics: İkilem isimli müzik grubu Serhat Karan ve Uğur Ateş isimli iki arkadaşın kurduğu bir grup. “Bir Sebebi Var” isimli şarkıları ile listelere girerek çıkış yapmayı başaran grup 2015 yılında ilk bestelerin yapmaya başlayarak grup kurmanın ilk adımını atarak ilk şarkılarının temelleri atılmaya başladı. Kendilerine ait olan şarkılarını ilk kez “İkilem” ismiyle, 2019 senesinde yayımladılar. “Nokta” adlı besteleriyle Hollywood Music In Media ödüllerinde birinci olarak isimlerini dünyaya duyurmayı başardılar. İkilem William Ewart Gladstone'u ikilemde gösteren karikatür: Bekçi köpeğinden kaçmak için tırmanırsa adamın gazabıyla yüzleşecek ama adamdan kaçınmak için düşerse de köpek ona saldıracak. İkilem ya da dilemma (Yunanca: δίλημμα), ikisi de kesin olarak kabul veya tercih edilemeyen iki olasılıklı bir çelişki durumunu ifade eder. İnsanı istenmeyen seçeneklerden birini, çoğunlukla iki seçenekten birini izlemeye zorlayan tartışma, sorun veya usa vurma durumu.[1] Bir ikilem, iki olası çözümü olan bir çatışma, sorun veya durumdur. Bir ikilem meydana geldiğinde, bir kişi istenen iki seçenek veya aksine, iki istenmeyen seçenek arasında zor bir seçim yapmak zorundadır. Kelime Yunanca dilēmmadan gelir (di “iki kere” + lēmma “öncül”); kişinin iki elverişsiz seçenek arasında seçim yapmasına neden olurken mantık ve söylemde kullanılan bir terimdir. Bir ikilem, bir anlatıda öncü bir role sahip olabilir ve anlatıdaki karakterin davranışının arkasındaki neden olabilir - bir çatışma türü olarak, sayısız edebi eserin anahtar parçasıdır. Edebiyatta, sinemada ya da tiyatrodaki birçok kahraman bir kişi mi yoksa bir kalabalığımı kurtarmak gibi ya da iki sevgili arasında seçim yapmak gibi ikilemlere maruz kalırlar. “ Annem bana iki seçenek verdi: bulaşıkları yıkamak veya banyo temizlemek. İkisi de çok eğlenceli değildi. Ne ikilem ama! ” —Örnek ikilem İkilem çeşitleri Ahlaki/Etik İkilem Kişinin ahlak ya da etik çatışmasıyla karşı karşıya kaldığı “ahlaki ikilem” ya da “etik ikilemdir”. Böyle bir ikilemde, bir durumu seçmek diğerini ihlal edecek; ya da, bir şeyi yapmak olumlu sonuçlar verecek ama ahlaki açıdan yanlış olacaktır. Örnek olarak Robin Hood'un felsefesi “yoksulları beslemek için zenginlerden çalmak” verilebilir.[2] Nedensellik ikilemi Kişinin seçim yapmakta zorlanacağı ve her iki seçiminin de neden sonuç ilşkisinin birbirine bağlı oduğu durumlardır. Örnek olarak Yumurtamı tavuktan yoksa tavuk mu yumurtadan çıktı? ikilemi verilebilir. Eğer önce Tavuk oluştuysa, nereden geldi? Tersine, önce yumurta vardıysa, onu ne yumurtladı?[2] Tutuklu ikilemi ya da tutsak ikilemi Ana madde: Tutsak ikilemi Tutsak ikilemi, oyun teorisinde analiz edilen bir oyunun standart bir örneğidir; bu, tamamen rasyonel iki kişinin kendi menfaatlerine olduğunu bilseler bile neden işbirliği yapmadığını sorgular.[2] Sophie'nin seçimi ikilemi Bu ikilem, hangi seçim yapılırsa yapılsın sonuçlardan birinin ölüm diğerinin ise yok olma anlamına geldiği durumlar için kullanılır.
0 notes
medyahmet · 29 days
Text
Robot Gazetecilik
Otomatikleştirilmiş gazetecilik, algoritmik gazetecilik veya yapay zekâ gazeteciliği olarak da bilinen robot gazetecilik; algoritmalar aracılığıyla haber verilerinin toplandığı, işlendiği ve yayımlandığı bilgisayar ve yazılım temelli gazetecilik türüdür (Hamilton ve Turner, 2009; Montal ve Reich, 2017). Robot gazetecilikte haberler, yapay zekâ algoritmaları tarafından elde edilen verilerin otomatik olarak işlenmesi ve haber metnine dönüştürülmesi esasına dayanır. Algoritmik haber işleme sürecinin tamamında veya büyük bölümünde insan emeğinin en aza indirilmesi hedeflenmektedir. Robot gazeteciler, 3 boyutlu veya yazılım biçiminde haber merkezlerinde görevlendirilmektedir. Bunlar; robot ajanlar, editörler, makale yazıcıları veya hikâye yazarlarıdır(Latar, 2015).
Savaşlarla birlikte gelişen askeri teknolojilerin, iletişim ve ulaşım alanlarında da büyük dönüşümlere neden olduğu bilinmektedir (Ayhan ve Baloğlu, 2020). Gazetecilikte bilgisayar kullanımının ilk örnekleri, II. Dünya Savaşı’ndan hemen sonra 1950’lerde ortaya çıkmıştır. İlk kez Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başkanlık seçimlerinde kullanılan Remington Rand UNIVAC isimli bilgisayarda, erken geri bildirim sistemi ile seçim analizleri ve tahminler yapılmış, Detroit ayaklanmaları gibi toplumsal olaylara yönelik araştırmalar yürütülmüştür. Bilgisayar Destekli Gazetecilik (Computer Assisted Reporting/CAR) adı verilen bu model, Detroit Free Press isimli basın yayın kuruluşunda görevli Philip Meyer tarafından kullanılmıştır. Precision Journalism adıyla kitaplaştırılan bu modelle, veri analizleri ve sosyal araştırma yöntemlerinin habercilikte kullanılabileceği kanıtlanmaya çalışılmış ve muhabirin hata oranının en aza indirgenmesi hedeflenmiştir (Çavuş, 2021, s. 51). Bilgisayar Destekli Gazetecilik, 2000’lerde yaygınlaşan veri gazeteciliği ve robot gazeteciliğin temelini oluşturmuştur.
Bilgisayar Destekli Gazetecilik 2000’lerde boyut değiştirmeye başlayınca, veri toplama, işleme ve yayımlamada daha gelişmiş veri analiz programları kullanılmaya başlanmıştır. 2008 yılında Simon Rogers, ham verilerin işlenerek harita ve grafiklere dönüştürülebildiği veri gazeteciliğini tanıtmıştır (Knight, 2015). Veri gazeteciliği; toplumsal, siyasal ve ekonomik gelişmeler başta olmak üzere toplumun bütününü ilgilendiren yolsuzluk ve ayaklanmalar ile Wikileaks gibi veri sızıntılarında etkili biçimde kullanılmıştır. Veri gazeteciliğinde haber üretimi derleme, temizleme, bağlam oluşturma ve birleştirme gibi teknik aşamalarla gerçekleştirilmektedir (Bradshaw, 2011). Bu aşamalarda, gelişen ağ ve yazılım teknolojilerine bağlı olarak veri tarayıcıları ve özel veri analiz kullanılmaktadır. Zaman içerisinde bu araçların algoritmik yeteneklerinin geliştirilmesi, dijital haber eko-sisteminin son halkası olan robot gazeteciliğe yönelimi ve ilgiyi arttırmıştır.
Habercilikte robot muhabirler, robotik teknolojilerin 1990’lardan itibaren geniş kullanım alanına ulaşması neticesinde, Afganistan ve Irak gibi işgal bölgelerinde haber amaçlı kullanılmaya başlanmıştır. Verilerin toplanması, işlenmesi ve okurlara dağıtılmasında kullanılan robot muhabirler, can güvenliği nedeniyle Lee (dolambaçlı ortamda en kısa yolu bulmayı sağlayan algoritmalar) algoritması ile içerik yönlendirmesini sağlamıştır (Latar, 2015, s. 7). Böylece güvenlik kaygılarıyla öne çıkartılan teknolojik imkanlar, dönemin haber üretimi ve dağıtımının bir parçası haline gelmiştir. Robot gazetecilikte haber üretim süreci 5 aşamada gerçekleşmektedir. Birinci aşamada yapay zekâ robotları, veri tabanlarını analiz ederek verileri tespit eder. İkinci aşamada veriler temizlenerek kullanıma hazır hale getirilir. Üçüncü aşamada verilerin haber değerine göre kullanım öncelikleri belirlenir, haberde içeriğin sıralaması (örneğin ters piramit kuralına göre) yapılır. Dördüncü aşamada metnin anlamsal yapıs�� düzenlenir (haber kuruluşunun yayın politikasına uygunluk gibi). Son aşamada ise dilsel özellikler gözden geçirilerek haber yayımlanır (Graefe, 2016, s. 18). Robot muhabirler, hemen her haber türünde içerik üretebilmektedir. Ancak veri akışının ve istatistik hesaplamaların yoğun olduğu ekonomi, finans ve spor haberciliğinde daha fazla tercih edilmektedir.
Dünyada robot gazeteciliğin uygulandığı basın kuruluşları arasında Reuters, Associated Press, Los Angeles Times, Washington Post ve Bloomberg başı çekmektedir. Bu kuruluşların kullandığı yapay zekâ robotları özgün isimlere sahiptir. Örneğin Associated Press Wordsmith, Washington Post Heliograf, Bloomberg ise Cyborg isimli robotları haber üretiminde kullanmaktadır. Associated Press, haber merkezlerindeki geleneksel iş akış sürecini muhabir, masa editörü, bölüm editörü, redaktör şeklinde tasarlarken, günümüzde bu şema; muhabir, muhabir+yapay zekâ, masa editörü+yapay zekâ editörü, bölüm editörü, redaktör biçiminde güncellenmiştir. New York Times gazetesinin benzer bir şekilde uygulamaya koyduğu robot gazetecilikte hem ücretli hem de ücretsiz yapay zekâ robotları tercih edilmektedir. Bloomberg, doğal dil işleme çalışmalarını kendi mühendisleri tarafından yürütmektedir. Bütün sistemleri doğal dil olarak algılayan Cyborg isimli robot muhabir, duyu analizleri yaparak veri üretebilmektedir. Washington Post gazetesi ise Heliograf isimli robot muhabiri kullanarak yerel, ulusal ve uluslararası haberler başta olmak üzere küresel spor organizasyonlarından içerik oluşturabilmektedir. Bu şekilde günümüzde yapay zekâ robotlarının yıllık 1 milyardan fazla içerik üretebildiği düşünülmektedir (Çavuş, 2020, s. 250-253).
Robot gazeteciliğin getirdiği avantaj ve riskler bulunmaktadır. Çin Ulusal Haber Ajansı Şinhua örneğinde olduğu gibi 24 saat haber akışı sağlayan robot haber spikerleri, maliyetlerin azaltılmasında önemli bir yere sahiptir. Teknoloji şirketi Sogou ile ortak geliştirilen yapay zekâ haber spikeri, haber merkezinde çalışanların gerçek görüntüsünün harmanlanmasıyla oluşturularak farklı dillerde haber sunabilecek biçimde algoritmik yeteneklerle donatılmıştır. Projede, gelişmiş makine öğrenme teknikleri kullanılmaktadır. Bu ve benzeri çalışmalarda daha çok insan-makine iş birliğinin sağlanması hedeflenerek, haber toplama, düzenleme, dağıtım ve geri bildirim süreçlerinin tamamında öğrenebilen ve kendi kararını verebilen makineler kullanılmaktadır (Çavuş, 2020, s. 255). Diğer taraftan robot gazeteciliğe ayak uydurabilmek amacıyla tüm dünyada yazılım dilini bilen, tasarım (web, grafik vb.) ve kod yazabilen gazetecilere duyulan ihtiyaç giderek artmaktadır.
Robot gazeteciliğin başlıca tartışma konuları arasında etik ilkelerin denetimi ve hukuki sorumluluklar bulunmaktadır. Yapay zekâ robotlarının ve robot gazetecilerin geliştiricileri insanlardır. Bu nedenle yapay zekâ robotlarının tıpkı insanlar gibi önyargılara sahip olduğu ve algoritma yanlılığı ile hareket edebileceği düşünülmektedir. Gazetecilik için önemli bir tehdit olduğuna inanılan bu durum, yapay zekanın yapabilecekleri ile yapması gerekenler arasındaki sınırın belirsizliğinden kaynaklanmaktadır (Broussard, ve diğerleri, 2019). Bu görüş, teknolojinin insan hayatını kolaylaştırdığı kadar sorunlara da yol açtığına inanılan tekno-kötümser bakıştan kaynaklanmaktadır.
Kaynakça
Ayhan, B. ve Baloğlu, E. (2020). Teknik, Teknoloji ve Toplum. H. Bakırtaş, ve S. Çavuş (Dü) içinde, Yapay Zeka Disiplinleri Dönüştürüyor: Değişime Hazır mıyız? (s. 1-21). Bursa: Ekin Yayınevi.
Bradshaw, P. (2011, Temmuz 7). The inverted pyramid of data journalism. Mart 28, 2021 tarihinde onlinejournalismblog.com: https://onlinejournalismblog.com/2011/07/07/the-inverted-pyramid-of-data-journalism/ adresinden alındı
Broussard, M., Diakopoulos, N., Guzman, A. L., Abebe, R., Dupagne, M. ve Chuan, C.-H. (2019). Artificial Intelligence and Journalism. Journalism & Mass Communication Quarterly, 96(3), s. 673-695.
Çavuş, S. (2020). Gazetecilik ve Yapay Zeka. H. Bakırtaş, ve S. Çavuş (Dü) içinde, Yapay Zeka Disiplinleri Dönüştürüyor Değişime Hazır mıyız? (s. 243-264). Bursa: Ekin Yayınevi.
Çavuş, S. (2021). Veri Gazeteciliği. O. Araslı, ve S. Tiryaki (Dü) içinde, Gazetecilik ve Haber (s. 51). Konya: Palet Yayınları.
Graefe, A. (2016). Guide to Automated Journalism. Columbia: Columbia Journalism School. https://academiccommons.columbia.edu: https://towcenter.columbia.edu/ adresinden alındı
Hamilton, J. T. ve Turner, F. (2009). Accountability Through Algorithm: Developing the Field of Computational Journalism. Developing the Field of Computational Journalism, a Center For Advanced Study, (s. 2).
Knight, M. (2015). Data journalism in the UK: a preliminary analysis of form and content. Journal of Media Practice, 16(1), 55-72. doi:10.1080/14682753.2015.10 
Latar, N. L. (2015). The Robot Journalist in The Age of Social Physics – The End of Human Journalism? G. Einav içinde, The New World of Transitioned Media. Swiss: Springer International Publishing. doi:0.1007/978-3-319-09009-2_6
Montal, T. ve Reich, Z. (2017). I, Robot. You, Journalist. Who is the Author? Digital Journalism, 5(7), 829-849 . doi:10.1080/21670811.2016.1209083
0 notes
magazinhabercom · 2 months
Text
Selma Ergeç, hayranlarının ve meraklılarının hayat hikayesini araştırdığı bir isim. 1978 yılında Almanya'da anne-baba olan Türk-Alman bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Ergeç'in babası tıp doktoru ve annesi de bir hemşireydi. Kadim tıp geleneğine kayıtsız kalamayan Ergeç de, kısa bir süreliğine bu büyülü dünyada yer edindi ve Tıp Fakültesi'ne kaydoldu. Ancak, eğitiminin 3. yılında staj amacıyla geldiği Türkiye’nin büyüsüne kapılarak kıblesini değiştirdi ve yönünü oyunculuk sanatına çevirdi. İyi ki de böyle bir seçim yapmış çünkü bu yol, Ergeç'in kadrosunda yer alıp enerjisini ve yeteneklerini sergileyebileceği birçok başarılı yapımın kapılarını açtı. Asi, Muhteşem Yüzyıl, Vatanım Sensin, Atiye ve Camdaki Kız gibi sevilen dizilerin ardından, şimdilerde ise İnci Taneleri dizisi ile adından sıkça söz ettiren Selma Ergeç, özel hayatını merak edenlere de bir sürprizi olduğunu açıklıyor. Evli olduğunu ve kocasının ünlü bir iş adamı olduğunu belirten Ergeç, aslında 2015 yılında Can Öz ile nikah masasına oturmuş. Can Öz, ünlü Yazar Erdal Öz’ün oğlu ve Can Yayınları’nın sahibi olan bir isim. Selma Ergeç ve Can Öz çiftinin mutlu evlilikleri, 2016 yılında dünyaya gelen küçük Yasmin Öz ile taçlandı.
0 notes
aykutilter · 3 months
Video
youtube
2024 Mart Yerel Seçimler Belediye Seçimleri Aykut ilter  2024 Mart Yerel Seçimler Belediye Seçimleri Nasıl Oy Kullanırım Hazırlayan Aykut ilter 0532 322 2351 2024 Türkiye yerel seçimleri, Türkiye'deki yerel yönetimlerin belirlenmesi için 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlerdir.[1][2] Seçim sonucunda belediye başkanları, büyükşehir belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, muhtarlar ve ihtiyar heyetleri belirlenecektir. 🔆 YEREL SEÇİMLER (2024 Mart) Seçime katılan siyasi partiler 2 Ocak 2024 tarihi itibarıyla seçime katılma şartlarını yerine getiren partilere ilişkin genel bilgiler burada listelenmektedir.[29][30] Yenilik Partisi seçime katılmayacağını açıkladı.[31] 35 siyasi partinin oy pusulasındaki yerleri 27 Ocak 2024 tarihinde YSK tarafından açıklandı.[32] # Siyasi parti Kuruluş Lider Ulusal üyelik Üye sayısı[not 2] 1  AK Parti Adalet ve Kalkınma Partisi 2001 Recep Tayyip Erdoğan Cumhur İttifakı 11.041.464 azalış 2  İYİ Parti İYİ Parti 2017 Meral Akşener — 508.578 azalış 3  SOL Sol Parti 2019 Önder İşleyen Sosyalist Güç Birliği 5764 artış 4  BBP Büyük Birlik Partisi 1993 Mustafa Destici Cumhur İttifakı 112.277 azalış 5  Memleket Memleket Partisi 2021 Muharrem İnce — 66.738 artış 5  ANAP Anavatan Partisi 2011 İbrahim Çelebi — 24.240 azalış 7  DSP Demokratik Sol Parti 1985 Önder Aksakal — 25.570 azalış 8  Yeniden Refah Yeniden Refah Partisi 2018 Fatih Erbakan — 365.767 artış 9  DEM Parti Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi 2012 Tülay Hatimoğulları Oruç Tuncer Bakırhan Emek ve Özgürlük İttifakı 10.353 artış 10  TKP Türkiye Komünist Partisi 2001 Kemal Okuyan[not 3] Sosyalist Güç Birliği 7846 artış 11  ABP Anadolu Birliği Partisi 2020 Bedri Yalçın — 3142artış 12  Zafer Partisi 2021 Ümit Özdağ — 43.515 artış 13  HKP Halkın Kurtuluş Partisi 2005 Nurullah Ankut — 1016 azalış 14  TKH Türkiye Komünist Hareketi 2015 Aysel Tekerek[not 3] Sosyalist Güç Birliği 1179 azalış 15  BTP Bağımsız Türkiye Partisi 2001 Hüseyin Baş — 12.162 artış 16  Gelecek Partisi Gelecek Partisi 2019 Ahmet Davutoğlu Saadet ve Gelecek İttifakı 70.451 azalış 17  YTP Yeni Türkiye Partisi 2013 Engin Yılmaz — 10.620 azalış 18  CHP Cumhuriyet Halk Partisi 1992 Özgür Özel — 1.428.800 artış 19  EMEP Emek Partisi 1996 Selma Gürkan Emek ve Özgürlük İttifakı 5165 artış 20  HÜDA PAR Hür Dava Partisi 2012 Zekeriya Yapıcıoğlu — 13.741 artış 21  HAK-PAR Hak ve Özgürlükler Partisi 2002 Düzgün Kaplan — 1604 azalış 22  Ocak Ocak Partisi 2023 Kadir Canpolat — 4996 artış 23  AB PARTİ Adalet Birlik Partisi 2018 İrfan Uzun — 3573 azalış 24  DP Demokrat Parti 2007 Gültekin Uysal — 342.256 azalış 25  GBP Güç Birliği Partisi 2020 Ali Karnap — 3846 azalış 26  MİLLET Millet Partisi 1992 Cuma Nacar — 4536 artış 27  Milli Yol Milli Yol Partisi 2021 Remzi Çayır — 4618 artış 28  AP Adalet Partisi 2015 Vecdet Öz — 5546 azalış 29  GP Genç Parti 2002 Hakan Uzan — 23.466 azalış 30  ADP Aydınlık Demokrasi Partisi 2021 Zeynep Yıkarbaba — 7220artış 31  MHP Milliyetçi Hareket Partisi 1993 Devlet Bahçeli Cumhur İttifakı 486.896 artış 32  TİP Türkiye İşçi Partisi 2017 Erkan Baş Emek ve Özgürlük İttifakı 43.206 artış 33  DEVA Partisi Demokrasi ve Atılım Partisi 2020 Ali Babacan — 146.820 azalış 34  SAADET Saadet Partisi 2001 Temel Karamollaoğlu Saadet ve Gelecek İttifakı 243.312 azalış 35  VP Vatan Partisi 2015 Doğu Perinçek — 13.955 azalış Seçime katılabilen Büyük Türkiye Partisi, Ocak Partisi'ne katıldığını açıklamıştır.[33] İYİ Parti 6 Eylül günü İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Fatih Altaylı ile yaptığı programda Akşener 81 ilde ittifaksız aday çıkaracaklarını açıkladı ve İzmir milletvekili Ümit Özlale'nin İzmir Büyükşehir Belediyesi başkanlığına aday olabileceğini açıkladı.[47] 18 Eylül'de Akşener "GİK'imizin de aldığı karar ki ben de aynı fikirdeyim, biz ittifak sisteminden vazgeçtik. Dolayısıyla ittifak sistemini reddediyoruz ve ittifak sistemiyle yol yürümeyeceğiz" açıklamasında bulundu.[48] 20 Eylül'de Akşener, Özlale’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olduğunu açıkladı.[49] 5 Ekim tarihinde Akşener, Melih Aydın'ın Eskişehir Büyükşehir Belediyesi başkanı adayı olduğunu açıkladı.[50] Akşener, sonra da Kahramanmaraş Belediyesine Mesut Dedeoğlu'yu aday gösterdi[51] İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, şarkıcı Hakan Peker'e İYİ Parti rozetini takarken, Karabük'ün Safranbolu ilçesinden belediye başkan adayı olduğunu açıkladı.[52] 30 Kasım 2023'te CHP genel başkan Özgür Özel, İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener'i ziyaret ederek iş birliği teklifi sundu fakat 4 Aralık 2023'te İYİ Parti, CHP'nin yerel seçimde iş birliği teklifini reddettiğini açıkladı.[43] İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun, İBB Grup Başkanvekili İbrahim Özkan'ın istifasının istendiğini açıkladı. İstifasının ardından Özkan, parti içi kararların nasıl değiştirilebileceği konusunda istişare yollarının kapanmadığını belirtti. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in talebi üzerine istifa eden İbrahim Özkan, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi (İBB) Grup Başkanvekili olarak yeniden seçildi.
0 notes
cointahmin · 3 months
Text
ABD merkezli finansal danışmanlık şirketi The Motley Fool’un analistleri, son vakitlerde iki altcoin projesine dikkat çektiler. Gelin, analistlerin söylediklerini inceleyelim…Analistlerin odağında, önder altcoin ETH varSon on yılda, kripto paralar sırf bir varlık sınıfı olarak meşruiyet kazanmakla kalmadı. Tıpkı vakitte teknolojinin yeni kullanım durumları büsbütün yeni pazarlar yarattı. Bu pazarlardan biri, daha çok DeFi olarak bilinen merkezi olmayan finans. Günümüzde kripto paraların esas kullanım alanlarından biri olan DeFi maruziyeti, tercihten çok bir gereklilik. Analistlere nazaran DeFi’a yatırım yapmak isteyenler için seçim nispeten kolay. Çünkü en dikkat çeken seçenek, Ethereum oluyor. Analistlere nazaran Ethereum’un cazibesinin temelinde akıllı mukavele fonksiyonu yatmaktadır. Ethereum, 2015 yılında bu çığır açan özelliği ortaya çıkaran birinci Blockchain olmuştur. Geliştiricilerin Blockchain üzerinde merkezi olmayan uygulamalar (dApps) oluşturmasına imkan tanır. Bu uygulamalar dağıtıldıktan sonra özerk bir biçimde çalışır. Böylelikle mukavelenin tamamlanmasını sağlamak için aracılara olan gereksinimi ortadan kaldırır.Ethereum; merkezi olmayan borsalar (DEX), cüzdanlar, NFT’ler, otomatik piyasa yapıcılar ve çok daha fazlası üzere yenilikçi uygulamalardan oluşan geniş bir ekosisteme konut sahipliği yapmakta. 2020’den bu yana, DeFi ortamı patlayıcı bir büyüme yaşadı ve Ethereum bu büyümeye öncülük etti. Ethereum’un nasıl bu piyasanın önderi haline geldiğini ölçmek için, kilitlenen toplam paha (TVL) olarak bilinen bir metriğe bakmamız gerekiyor. TVL, bir Blockchain’de DeFi’de desteklediği toplam para ölçüsünü temsil eder. Ayrıyeten ağın popülerliğinin ve benimsenmesinin bir ölçüsü olarak hizmet eder.Ethereum, birçok fonksiyon sunmaktaBugün tüm DeFi piyasasının toplam TVL’si 48 milyar dolardan biraz daha azdır. Bir noktada, kripto boğa piyasasının ortasında 172 milyar dolar kıymetindeydi. Mevcut 48 milyar doların 27 milyar doları Ethereum tarafından desteklenmekte. Bu da DeFi’deki tüm bedelin yüzde 57’sinden fazlasını oluşturuyor. Ethereum, daha yüksek sürat ve düşük fiyatlar sunduğunu sav eden yeni ağların rekabetiyle karşı karşıya kalsa da, DeFi’daki varlığı benzersizliğini koruyor. TVL açısından ETH’den sonra gelen Blockchain, 5,6 milyar dolarlık bir pahaya sahip olan Tron oldu.Ethereum’un güçlü topluluğu, kanıtlanmış teknolojisi ve güvenilirliği, onu merkezi olmayan uygulamalar başlatmak isteyen geliştiriciler için ülkü bir seçim haline getirmekte. cointahmin.com olarak da bildirdiğimiz üzere eçtiğimiz birkaç yıl boyunca, bu Ethereum geliştiricileri, ağın daha fazla büyümesini teşvik etmeye ve daha fazla kullanım durumunu desteklemek için sağlam bir ortam yaratmaya yardımcı olan, The Merge olmak üzere birçok yükseltmeyi açıkladı.  Ufukta daha fazla yükseltme görünmekte. Bu nedenle analistlere nazaran, Ethereum’un DeFi üzerindeki hakimiyetinin daha da artması mümkün.Mercek altındaki bir öteki altcoin, Cardano olduAnalistlerin listesindeki bir başka coin, Cardano oldu. Şu anda herkes, altcoin için yükseliş olup olmayacağını merak ediyor. Fakat Cardano’nun kurucusu Charles Hoskinson’a nazaran o an yakında gelebilir. Cardano’nun son beş ayda kayda kıymet muvaffakiyetler elde ettiği kesin. Örneğin süreç hacmi bugüne kadar yüzde 205’ten fazla artış gösterdi. Lakin 2023’teki asıl muvaffakiyet, DeFi alanında oldu. Yeni bir stablecoin üzere yeni eser lansmanları ve Cardano ağında Bitcoin kullanımını mümkün kılmak için tasarlanmış bir token olan Cardano Bitcoin üzere yeni eser inovasyonları yapıldı. Bu da Cardano DeFi ekosisteminin büyümesine yol açtı.Daha fazla DeFi faaliyeti, direkt yatırımcılar tarafından takip edilen değerli bir metrik olan daha yüksek toplam kilitli paha (TVL) manasına gelir. Sonuç olarak, Cardano bu yıl TVL’de bir sıçrama gördü. Bu durum yatırımcıların çabucak dikkatini çekti, zira TVL halka açık olarak ölçülen ve takip edilen bir Blockchain metriğidir. Bir bakışta Cardano’nun öteki ağlara kıyasla ne durumda olduğunu görmek mümkün.
Cardano’nun TVL’si şu anda 10 ayın en yüksek düzeyinde ve tüm işaretler bu metriğin gelecekte artacağına işaret ediyor.Yaklaşan değişiklikler neler?Hoskinson görüntü güncellemesinde, Cardano ekosistemine büyük bir dayanak sağlayabileceğini düşündüğü birkaç bekleyen hamleyi tartıştı. Bunlardan biri, Cardano’nun genel düzenleme riskini azaltmak için gösterdiği uğraşlar.  Uzun lafın kısası, şayet ABD Menkul Değerler ve Borsa Komitesi Cardano’nun bir menkul değer olduğuna karar verirse, oyun biter. Bu nedenle Cardano, mümkün olduğunca merkeziyetsiz olmaya çalışıyor. Bunun için, yönetişim yapısında değişime gidiyor.  Analistler, bunların birçoklarını Cardano’dan daha evvel de duyduğumuza işaret ediyor. Pekala bu sefer hakikaten farklı olacak mı?Analistler, “Geçen yıl, Cardano’nun NFT alanında ne kadar başarılı olduğunu duyduk. Fakat Cardano hala NFT pazarında sırf üçüncü. Aslında, Bitcoin NFT’lerinin son başarısı ile Cardano, Bitcoin’in gerisine düşme riskiyle karşı karşıya,” diyor. Ayrıyeten DeFi’daki tüm son başarılarına karşın Cardano, tüm ağlar ortasında hala sadece 17. sırada yer alıyor.  Lakin analistler, uzun vadede Cardano’yu alıp elde tutmanın mantıklı olacağına inanmakta. Analistlerin raporunda aşağıdaki sözler yer alıyor:Uzun vadede, Cardano’yu “al ve elinde tut” yatırımı olarak görmeye devam ediyorum. Dedikleri üzere, yavaş ve istikrarlı olan yarışı kazanır. Ayrıyeten, Cardano’nun kimi net üst taraflı potansiyeli var. Cardano sadece 1 dolar düzeyine ulaşsa bile, mevcut 0,37 dolarlık fiyat göz önüne alındığında bu, yatırımınız için neredeyse üç kat getiri manasına geliyor. Lakin Cardano’nun Ethereum ve Bitcoin’den daha düzgün performans göstermesi için uzun bir mühlet elinizde tutmanız gerekebilir. Gördüğüm kadarıyla Cardano, portföyünüzü çeşitlendirirken uzun vadede üst taraflı bir potansiyel elde etmek için olağanüstü bir yol olabilir. Lakin Cardano’nun 2023 ya da 2024 yılında aya giden bir roket gemisi olmasını beklemeyin.
0 notes
apkdrv · 4 months
Text
Score! Hero Apk İndir
Tumblr media
score hero 2023 apk, score hero 2023 apk indir Milyonlarca oyuncuya katıl. Futbolda zafere ulaş! Tüm dünyanın oynadığı bu oyunda bir Kahraman ol! Helloç uluslararası bir futbol süin step with yıldızı olmanın hayalini kurdun mu? Milyonlarca oyuncunun sevdiği, bulmacalardan ilham alan ve kolay oynanan bir oyunu mu tercih ediyorsun? En sevdiğin futbol takımına girme ya da ülken için oynama fırsatı ve gerçekçi 3 boyutlu aksiyon sunan bir futbol oyunu! Gereken kabiliyete, isabetliliğe ve becerilere sahip olduğunu biliyoruz. En iyilerle mücadele etmek istiyorsun. O zaman oyuna katıl! Hem de helloç ücret ödemeden! Oynaması kolay, ustalaşması zor! İlk olarak 2015 yılında yayınlanan ve çgood enough sevilen bu futbol oyununun orijinalinin tamamen yenilenen ve geliştirilen sürümünde, bir sürü heyecanlı anı deneyimleyerek Kahramanına ilham kaynağı ol. O büyülü pası ver, savunmayı aşıp mükemmel bir falsolu şut çekerek golünü at ve kutlama yap! Kariyerinde ilerleyip harika ödüller kazandıkça kupalarla zaferin tadını çıkar. Kahramanınla birlikte ortalığı kasıp kavuracağın yüzlerce heyecan dolu oyun mücadelesi arasından seçim yap. Harika formalarla Kahramanını kişiselleştir. Seçebileceğin çeşitli havalı öğelerle ortama uyum sağl. A.. Dream League football da dâhil diğer başarılı mobil futbol oyunlarının yapımcısı First touch video games ekibi tarafından geliştirilen rating! Hero muhteşem grafikler, harika animasyonlar ve extremely gerçekçi bir oyun deneyimi sunma geleneğimizi devam ettiriyor. ÖZELLİKLER • BÜYÜk DÜŞÜNÜP Muhteşem goller AT, o ölümcül pası ver ve FALSOLU şutlarla topu doksana tak! • Öğrenmesi ve başlaması AŞIRI KOLAY oyun deneyimi • Her biri özenle hazırlanan futbol senaryoları içeren YÜZLERCE seviyede İLERLE ve ustalaş! • GELİŞMİŞ three boyutlu grafikler, hareket yakalama tekniğiyle tasarlanmış ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ animasyonlar. GELİŞMİŞ Yapay Zeka ve fizik motoru sayesinde sürükleyici bir futbol deneyimi. • Kahramanının eşsiz görünüşünü ÖZENLE SEÇ LÜTFEN DIKKAT • Bu oyunu oynamak ücretsizdir ancak bazı ek içerik ve oyun içi öğeler gerçek para karşılığı satın alınabilir. Uygulama İçi Satın Alımları devre dışı bırakmak için Play shop/Ayarlar/Kimlik Doğrulama kısmına git. • Bu oyun bir net bağlantısı gerektirir ve üçüncü parti reklamlar içerir. BİZİ ZİYARET ET: www.Ftgames.Com BİZİ BEĞEN: fb.Com/scoreherogame BİZİ TAKİP ET: twitter.Com/firsttouchgames BİZİ İZLE: youtube.Com/firsttouchgames Read the full article
0 notes
offroadist · 4 months
Photo
Tumblr media
2015 model 4X4 Dacia Duster, arazi araçları tutkunları için mükemmel bir seçim! Çok sayıda özelleştirme ve yüksek nitelikli özelliklerle donatılmış bu araç, offroad dünyasının zorlu koşullarını aşmak için tasarlanmıştır. Performans, dayanıklılık ve konfor sunan bu araç tam offroad maceralarınız için ideal. 17'' jant lastikler ve 227.500 km'lik koşuş mesafesi ile sizi aksiyon dolu sürüşler bekliyor. Bu Dacia Duster, ciddi yatırımlara ihtiyaç duymadan arazi araçları dünyasına anında giriş yapmak için mükemmel bir araçtır. Tüm ağır bakımları yeni yapıldığı ve detaylarının fotoğraflarda görülebileceği bu araç, güvenilirliği ve sağlam yapısı ile bilinir. 2015'ten bu yana birçok sahada kendini kanıtlamış olan Dacia Duster 4X4, geniş iç mekânı, sağlam yapısı ve etkileyici offroad kabiliyetleriyle güvenli ve keyifli bir sürüş deneyimi vadediyor. Tek yapmanız gereken yeni sahibi olmak! İster yeni bir offroad meraklısı olun, ister deneyimli bir sürücü, bu Dacia Duster'ın her turda size eşlik etmeye hazır olduğunu bilin. 4x4 özellikli yüksek performanslı Dacia Duster, tüm maceralarınızın vazgeçilmez bir parçası olmaya hazır. Kendi yolunuzu çizenler için tasarlanmış bu araç, zorlu yollarda bile size güvenli ve konforlu bir sürüş deneyimi sunar. Offroad.ist pazaryerinde sizleri bekliyor!
0 notes
kurtlukiraz · 5 months
Link
Toronto'dan Halkın Seçim Ödülü, Venedik'ten ise Altın Aslan ile dönüyor Göçebe Ülkesi, o kadar mükafat sezonunun en oldukça öne çıkan filmi oldu. 2020'nin en iyileri listelerinin hemen tamamında üst sıralarda yer edinen filmin Oscar törenine damga vurulacak yapımlardan birisi olması kuvvetle olası olarak görülüyor. Chloe Zhao'nun 2015 yılında yapılmış olması Kardeşlerimin Bana Öğrettiği Şarkılar 2017 yılında ve 2017 yılında yapılmıştır Binici filmlerinden sonra üçüncü uzun metraj filmi olan Göçebe Ülkesi2008 krizi sonrasında her şeyi kaybettiği altmışlı yaşlarındaki bir kadının, Şimal ABD'nin kayıtlı karavanıyla birlikte yaşadığı göçebe yaşadığın mevzu, bahis ediniyor. İki Oscar ödüllü Frances McDormand'ın, umumi kan sıvısını olarak filmde gösterdiği performansla Oscar adaylığını kazandığına kati gözüyle bakılırken, En İyi Hanım Sanatçı kategorisinin favorilerinden birisi olduğu düşünülüyordu. Filmin fragmanına aşağıdan ulaşabilirsiniz.
0 notes
gundemburadadedim · 5 months
Link
Toronto'dan Halkın Seçim Ödülü, Venedik'ten ise Altın Aslan ile dönüyor Göçebe Ülkesi, o kadar mükafat sezonunun en oldukça öne çıkan filmi oldu. 2020'nin en iyileri listelerinin hemen tamamında üst sıralarda yer edinen filmin Oscar törenine damga vurulacak yapımlardan birisi olması kuvvetle olası olarak görülüyor. Chloe Zhao'nun 2015 yılında yapılmış olması Kardeşlerimin Bana Öğrettiği Şarkılar 2017 yılında ve 2017 yılında yapılmıştır Binici filmlerinden sonra üçüncü uzun metraj filmi olan Göçebe Ülkesi2008 krizi sonrasında her şeyi kaybettiği altmışlı yaşlarındaki bir kadının, Şimal ABD'nin kayıtlı karavanıyla birlikte yaşadığı göçebe yaşadığın mevzu, bahis ediniyor. İki Oscar ödüllü Frances McDormand'ın, umumi kan sıvısını olarak filmde gösterdiği performansla Oscar adaylığını kazandığına kati gözüyle bakılırken, En İyi Hanım Sanatçı kategorisinin favorilerinden birisi olduğu düşünülüyordu. Filmin fragmanına aşağıdan ulaşabilirsiniz.
0 notes
elazigsurmanset · 6 months
Text
Milletvekili Erol’dan Bakan Işıkhan’a Soru Önergesi
Tumblr media
Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili Gürsel Erol Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi sundu. Milletvekili Erol, sunduğu soru önergesinde şu sorulara cevap verilmesini istedi: İşsizlik; bir ekonomide iş gücünü oluşturanların sayısı ile bir iş bulup da çalışanları tanımlayan yani istihdam edilenler arasındaki farka ya da daha basit bir anlatımla iş aradığı halde iş bulup çalışamayan işgücüne denmektedir. İşsizlik özellikle son yıllarda Türkiye'nin başlıca sorunu hale gelmiştir. İşsizlik, sadece ekonomik değil aynı zamanda sosyal bir sorundur. Tüm Türkiye'de olduğu seçim bölgem Elazığ'da da işsiz sayısı her geçen gün artmaktadır. Gençlerimiz gelecek ile ilgili kaygı yaşamaktadır. Bu hususta; 1. Elazığ genelinde toplam işsiz sayısı ve işsizlik oranı nedir? 2. Elazığ İl ve İlçelerinde İŞKUR'a başvurarak iş arayan kişi sayısı güncel olarak ne kadardır? 2. Bu kişilerin yaş ve cinsiyet dağılımları nedir? 3. 2015-2023 yılları arasında, yıllar itibariyle Elazığ'da iş arayan kaç yurttaşımız İŞKUR'a başvurmuş ve başvuru sonucunda toplam kaç kişi İŞKUR aracılığıyla yerleştirilmiştir? İşe yerleştirilenlerin yaş ve cinsiyet dağılımları nedir? 4. Elazığ İl ve İlçelerinde işsizlik sorunun çözümü için yapılan yatırımlarınız nelerdir? 5. Elazığ genelinde 2015-2023 yılları arasında, yıllar itibariyle kaç kişi işsizlik sigortasından yararlanmak için başvurmuş ve başvuran kaç kişiye işsizlik sigortasından ödeme yapılmıştır? Read the full article
0 notes
seslimeram · 2 months
Text
Bir Kısır Döngü - Güç Savaşları
Tumblr media
Belirgin bir halde, sessiz sedasız bir güç savaşı var ediliyor. Kimin kime güce yeterse ol ötekisini darmaduman ettiği bir zemin hakikatin ta kendisi kılınıyor. Cerahate, dibine ta dibine kadar çürümeye, bitimsiz bir mahvetme retoriğine esir olunan yerde hayatiyet o güç savaşlarında üçer beşer az, çok harcanıyor artık. Belirgin, bariz ve muğlak olmayan bir güç savaşında sıradan insanın hayattaki vat olma emel / istemi delik deşik olunuyor. Erk, muktedir, iktidar pratikleri zamanla çeşitlendirilip çoğaltıldıkça var edilmiş eşik her defasında apayrı bir cerahati nüksettiriyor. Sınırı kalmamış, hegemonya düzeninin açık, aleni binasında ya da yapılandırılmasına tükeniş herkese pay olunuyor. Doğrunun ve açık bir biçimde hakikatin yerine ikame edilmiş cerahat eliyle bu döngü süreğen bir meselin ta kendisi kılınıyor. Her gün yeniden, her an mükerrer bir halle dinamikleri kolaçan edilen ve yeniden biçimlendirilmeye çalışılan bir devinim içinde o güç savaşları hepimiz için en kestirmeden yıkımı sağlıyor ne eksik, ne fazla. Gün, dününden beter kılınırken şimdiden yarının mahvına ön ayak olunuyor. Bütünüyle ön yargılar genelleme sınırlarından günce, ana dahil edilenler, cerahatli kabuller, görüş ve tahayyüllerle birlikte o açmazlar içindeki yer ve yurt olgusu gerilemeye rehin ediliyor. Güç savaşlarında normatif yıkıma terk edile gelen bir mefhuma dönüşüyor. Muktedir ve avenesinin sunduğu ülke vizyonu her dönemi ile ama özellikle de seçim sathı mahallinde, bu günce içerisinde o yıkım hallerini eksiksiz tehditlerle birlikte sürekli yeniden imal ediyor. Bedene yönelik olarak imal olunan politik tavır cehennem eşiğini çoktandır geçmiş ülkeyi göstere gelir. Bütünüyle mahvetme haline esir, her gün, her şeyden yoksun kılan bir ide ile kuşatılan o kırılgan yer gerçektir.
Güç savaşları içerisinde yolun / yordamın / anlamın çürütülmesi de kesintisiz kılınır. Bir hal, bir devinim içerisinde gücü elinde tutan ister muktedir, ister muhalif kesimler ya da onlarla birlikte harekete geçmiş, mobilize yapılar bu hali, mütemadiyen o kırılganlıklarla esir alınmış menzili günceller. Demokrasi isteminin çoktan rafa kaldırıldığı kimisinin ol nihai ülkücü nam mefhumun ardından gizli örtük değil açık ırkçılığı yücelttiği bir zemini yoklama çabası süreğen kılınır. Beriki tarafından laik ülke kavramının törpülenmiş olması ya da anayasa mahkemesi gibi toplumsal sözleşmenin / yaşamın teminatı olagelen yapılar ya da kavramların un ufak edilmesini yetersiz görüp bir de şeriat hükmünün peşi sıra koşa koşa o siyasal dinciliği öne çekenlerin sahnesinin imali söz konusu olur. Gücü tek adamın ta kendisinde buluşturup, birleştirip, kurucu önder olarak anılanı dolaylı olarak tekrardan var eden bir temsil ile ülkenin başında bulunan “baş efendi” için danışman olan Mehmet Uçum nam zatın belirttiği siyasi niteleme açısından olmasa da pratikte sola en yakın lider olarak göstermesi gibi nice çıkışların var edildiği bir sahneleme söz konusu olur. Gücünü elinde tutanların, güç paylaşımları sırasında en olmadık hamlelerini ardıl sıra yineleye geldiği bir zeminin varlığı söz konusudur. Yoksunlaştırma, eksiltme mütemadiyen haktan ve hukuktan ıramanın gerçekliği mevzubahis kılınırken bunların yok sayıldığı zeminde o güç savaşları etrafında ülke delik deşik olunur, paylaştırılır.
Yeni Yaşam Gazetesinden aktaralım: “Cizîr’de sokağa çıkma yasağı sırasında katledilen gazeteci Rohat Aktaş’ın ölümünün üzerinden 9 yıl geçti ancak hiçbir sorumlu yargılanmadı. O günleri anlatan anne Meliha Aktaş, ‘Çiçeklerimize kıydılar’ dedi.
AKP iktidarının Kürt sorununda çözümsüzlük politikalarıyla savaş konseptine geri döndüğü 2015 yılı, ilan edilen sokağa çıkma yasaklarıyla Kürdistan kentlerinde dönük topyekûn saldırıların da başlangıcı oldu.
Yüzlerce kişinin ölümüne neden olan bu konseptle, kentler yakılıp yıkıldı, binlerce insan göçe tabi tutuldu. Şirnex’ın Cizîr ilçesinde ise 14 Aralık 2015 tarihinde ilan sokağa çıkma yasakları sırasında ilçede haber takibi yapan Azadiya Welat Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Rohat Aktaş’ın da arasında olduğu yüzü aşkın kişinin yakılarak katledilmesinin üzerinden 9 yıl geçti.
Sokağa çıkma yasağının ilan edilmesiyle “Eğer ben buradaki gerçekleri yansıtamazsam, benim bu mesleği yürütmemin bir anlamı kalmaz” diyen Aktaş, ilçeyi terk etmeyerek hakikati kamuoyuna duyurdu.
Çatışmaların birinci ayında kaldığı evin bombalanması sonucu yaralanan Aktaş’ın, diğer yaralılarla birlikte hastaneye götürülmesine izin verilmedi. Yüzü aşkın kişinin yakıldığı katliama dair herhangi bir soruşturma başlatılmazken, ailelerin yerel mahkemelere yaptığı başvurular ise “Kovuşturmaya yer olmadığı” gerekçesiyle reddedildi, ret kararlarına yapılan itirazlar da sonuçsuz kaldı.
Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan başvurular da, “Yaşam hakkı ihlal edilmedi” yönünde kararla sonuçlandı. Yakınlarını kaybeden aileler, dosyaları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı. Ancak yıllar geçmesine rağmen katliamın sorumluları hakkında tek bir soruşturma dahi açılmadı.
‘Anlatırken boğazım düğümleniyor’
Oğlu yaralandığı sırada Cizîr yolu üzerinde bulunan Nisêbîn’in Girê Mîra köyünde başlatılan nöbet eyleminde yer alan Meliha Aktaş, Mezopotamya Ajansı’ndan Emrullah Acar’a o süreçte ve aradan geçen 9 yılda yaşadıklarını anlattı.
Oğlu Rohat’ı anlatırken duygulanan Aktaş, “Rohat’ı anlatırken kelimeler boğamıza düğümleniyor. Anlatacak birçok şey var ancak dile dökülmüyor” dedi.
Son telefon konuşması
Girê Mîra nöbetinde olduğu sırada oğlunun yaralandığı bilgisini aldığını belirten Aktaş, Cizîr’e gitme yönündeki çabalarının kolluk güçleri tarafından engellendiğini kaydetti. Ambulansların ilçeye girişinin de engellendiğini hatırlatan Aktaş, “Yaralılar günlerce aç susuz bir şekilde bodrumlarda ambulans bekledi. Yardım yerine üzerlerine bombalar yağdırıldı. İlçe komple yıkıldı” diye anlattı.
Girê Mîra eyleminde oğlu Rohat’tan telefon aldığını dile getiren Aktaş, son olan görüşmeye dair şunları söyledi: “Telefonum çaldı, ses Rohat’ındı. Bana ‘Anne kendine iyi bak’ dedi ve bunu 3 kez tekrarladı. Bodrumda telefonun çekmediğini ve telefonla konuşmak için merdivenden birkaç basamak yukarı çıktığını söyledi. Bunları söylerken arkadan da yoğun bombardıman ve silah sesleri geliyordu. Ona bir şey olmasın diye aşağıya inmesini ve güvenli bir yere geçmesini söyledim.”
‘Çiçeklerimize kıydılar’
Oğluyla yaptığı telefon görüşmesinde duyduğu yoğun bombardıman ve silah seslerinin aradan geçen 9 yılda hala kulağında olduğunu vurgulayan Aktaş, “Yaşadığım sürece bu sesi unutmayacağım. Kent yerle bir edildikten ve yasak bittikten sonra ilçeye gittim. Gördüklerimizi kelimeler ile dile getirmemiz imkansız. O yaşananları anlatmaya kelimeler yetmez. ‘Ülkemizde nasıl böyle bir katliam yaşanabilir?’ diye kendimize sorular sorduk” ifadelerini kullandı.
Katliamın üzerinden geçen 9 yılda sorumluların cezalandırılmamasının bir devlet politikası olduğunun altını çizen Aktaş şunları söyledi:
“Bir daha Rohat ve Mehmetler (Mehmet Yavuzel) katledilmesin istiyoruz. Bunun için o dönem yetkili olan herkesin cezalandırılması gerek. Bu kişiler cezalandırılsın ki bir daha Rohat ve Mehmetler katledilmesin. Onlar baharımızın en güzel çiçekleriydi. Çiçeklerimize kıydılar. Türkiye’de hukuk olduğundan bahsedilir, ancak biz bugüne kadar böyle bir şeye şahit olmadık. Yüzlerce çocuğumuz katledildi, ancak mahkemeler bir dava dahi açmadı.”
Sessiz sedasız var edilen güç savaşları politik sahnede imal edilirken, sıradan insanların ol yaşantılarında bir daha düzeltilemeyecek olanı, yepyeni yaraları beraberinde getiren açık kırımı var eder. Güç dengelerini muhafaza edebilmek için Ankara kendi rotasında ilerler, yepyeni düşmanlar, hedefler belirlerken onca yapı / güruh / çetenin ortasında Kürd illerini bir deney sahnesi kılmaktan geri kalmaz. Bunun can yakıcı örneklerinden birisi de 2015 yılında icra edilmiş, terör öne sürülerek hal yola konulmuş olagelen o yıkım sürekliliğidir. Abluka güncesinde ortaya serilmiş olagelen nefretle Bakur Kürdistan’ı illeri yıkımın esiri kılınır. Rohat Aktaş gibi, Cemile Cağırga, Taybet İnan, Hacı Lokman Birlik, Kader Kevser Altürk gibi nicesine eklenen son bir ektir. Cinayet mahallini terk etmeyen devletin bugün de halen tek bir sorumluyu ele vermediği bir yerde, o güç savaşlarının hayatları her ne halde zehirlediği zaten kendiliğinden sökün eder. 2015 ablukasından bu yana ismi her dem değiştirilmeye devam edilse de sistemin ana hedef kıldığı Halkların Demokratik Partisi / DEM Parti özelinde on altı binin üstünde insan gözaltına alınır. Binlercesi tutsak, yukarıda hakikatinden bir kesit paylaşılan Rohat Aktaş gibi nicesi de partili olsun ya da olmasın katledilir. Daha yeni Şırnak’taki bir miting sonrasında “yasadışı” slogan attıkları gerekçesiyle insanlar gözaltına alınır. Yerine kayyım atanan İdil Belediyesi Eşbaşkanı Murat Şen ile DEM Partili gençlerden Vahap Admış, Zennur İrmez, Hüseyin İrmez, Fırat İke ve Ahmet Kaplan emniyette alınan ifadelerinin ardından serbest bırakılırlar. Ekranlara yansıyan işkence görüntülerinden sonra serbestliğin çıkagelmesi düşündürücü değil midir, misal!
Belirgin bir halde, sessiz sedasız bir güç savaşı var ediliyor. Seçim sathı mahallinin vurdu kırdı halinin ortasında bir biçimde öteki addedilene karşıtlık yeniden biçimlendiriliyor. Bir kere olsun demokrasi mefhumunun peşinden gitmemiş, gidememiş olagelen bir yerin hakikati sökün ediyor. Ezberlerinin ortasında demirlemiş, dününü şimdiye taşımış, şimdi var edilenlerle yarını yerle bir etmenin yollarını arşınlamaya devam diyen bir ülkede o güç savaşlarının sunduğu perspektif koca bir acıdan ötesi değildir. “İHD Amed Şubesi, 2023 yılında Kurdistan’da en az 7 bin 229 hak ihlali yaşandığına dikkati çekerek, Kürt meselesindeki çözümsüzlüğün ihlalleri arttırdığını vurguladı.” Süreğen kılınmış olagelen her tahakküm çabası bir biçimde asırlık yaralara yenilerinin eklenmesine vesile kılınıyor. Bir kere daha ama son kez değil güç savaşlarında kurban bilinenler daimi bir biçimde sıradan olan insanların ta kendisi oluyor ki, İnsan Hakları Derneği Amed Şubesinden çıkagelen sesleniş bunun bir kanıtını oluşturur. Tümden başkalaşmış bir zeminde her yeni güç değişimi / savaşımı bir kere daha can yakıcı neticeleri beraberinde getirir. Burası gibi, çoğunlukla kabuslar ile karanlıklar arasında seyrüsefer eyleyen bir zeminde olan bitenin salt bir kavga, rant paylaşımı, dönüşüm adına hamle değil olan / var edilen müştereklerin de talanı adına yinelendiği muhakkaktır. Bunca yalın olanın kıyısında hayatı geri kazanma adına yapılması elzem olanlar hepimizin ödevidir, sorguluyor musunuz? Sahi anlıyor musunuz?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Democratic Movements – Matt ROTA – New York Times
0 notes