Tumgik
#kwon hae-hyo
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Walk Up (Hong Sang-soo, 2022)    
364 notes · View notes
lostinmac · 2 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Fukuoka (2019)
Dir. Zhang Lu
19 notes · View notes
gregor-samsung · 9 months
Photo
Tumblr media Tumblr media
당신 얼굴 앞에서 [In Front of Your Face] (Hong Sang-soo - 2021)
27 notes · View notes
enterfilm · 8 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
WALK UP (Hong Sang-soo, 2022)
8 notes · View notes
adamwatchesmovies · 6 months
Text
Peninsula (2020)
Tumblr media
Peninsula isn’t as fresh, frightening, or memorable as Train to Busan. It also doesn’t quite follow through with its premise but makes up for it with something I bet you’d never see out of a zombie movie set in Korea: Mad Max-style action!
Four years after a zombie outbreak in South Korea, former Marine Corps Captain Jung-Seok (Gang Dong-won) and his widowed brother-in-law Chul-min (Kim Do-yoon) are offered a life-altering job. Inside the undead-riddled Peninsula is an abandoned truck filled with US$20 million. They've been hired to retrieve it as part of a team of four who will enter South Korea at night - when the darkness will hide them from the innumerable ghouls. Once inside, they're shocked to discover survivors in the ruins.
If you’re looking for a heist movie with zombies in it, you want Army of the Dead. Peninsula starts with the team going in to grab the money but within minutes, half of them are dead. Chul-min is taken captive by crazed militants who’ve established a society in the ruins of the city, while Jung-Seok is rescued by Min-Jung (Lee Jung-hyun), her father Kim (Kwon Hae-hyo), and her two daughters, Joon (Lee Re), and Yu-Jin (Lee Ye-won). Now, the ghouls are the least of everyone’s worries. Unit 631 roams the streets, looking for any strays to put in their arena. There, the people have to run away from hungry flesh-eaters while the soldiers bet on who will die. Chul-min needs a way out ASAP. Unfortunately, the satellite phone he would’ve used to call his Chinese mobster bosses has been confiscated. Now Jung-Seok needs to save his brother, get the phone, get the money and leave with the help of the family who rescued him… but things are on the verge of getting dicey. See, Jung-Seok’s met Min-Jung before. She asked him for help four years ago when the zombie plague began. He refused and left her behind. Oops.
As a zombie movie, Peninsula disappoints. They don’t really play a big part in the film except at the beginning and then at the end. Mostly, this is an apocalyptic film. People scrambling for food, cobbling together equipment, setting up dodgy institutions where might makes right, that kind of thing. And of course, there’s the driving. If you’re going to check out Peninsula, it should be for the movie’s best scene, a spectacular race in the city featuring dozens of vehicles with our heroes in the lead and everyone trying to turn them into roadkill. Whereas the rest of the film barely uses zombies, this part of Peninsula brings the two genres together. The dead are obstacles to be dodged, they’re also weapons to use against those pursuing you. It’s fast-paced, expertly coordinated and loads of fun.
Plenty is going on in the film, which makes the nearly two-hour running time go by plenty fast… except at the end. During the conclusion, Peninsula tries to do too much. It pours on the drama as people have to make heroic sacrifices, there are double-crosses that make escape impossible, hope is renewed, then dashed, then renewed again, and so on. Some of this should’ve been cut, not only so we could end on the high we got from the driving scenes but also so the cheese could be kept at a minimum. Still, it works more than it doesn’t.
Peninsula is not a memorable zombie film and when we examine Seoul Station (the prequel to Train to Busan) we see that the terrific 2016 picture that spawned this franchise was more of an anomaly than a revival of the genre. You can still enjoy this follow-up if you love zombies and you want a bit of something new but anything more than the price of a rental is too much. (Original Korean with English Subtitles, May 21, 2021)
Tumblr media
2 notes · View notes
davidhudson · 1 year
Text
Tumblr media
Happy 57th, Kwon Haehyo.
Hong Sangsoo’s Walk Up (2022).
11 notes · View notes
lafiguraentutapiz · 1 year
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
The Day After. Hong Sang-soo. 2017
3 notes · View notes
fieldcinema · 1 year
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
The Novelist's Film, 2022 Dir. Hong Sang-soo
4 notes · View notes
deshigeek · 26 days
Text
Parasyte The Grey Release Date & Context
‘Parasyte the Grey’ is the up-and-coming horror K-Drama that is turning heads worldwide. We have been witnessing some unique and amazing horror-thriller shows from South Korea in recent years in the form of – Sweet Home Season 1 & Season 2 with Season 3 scheduled for release this year, Gyeongseong Creature, A Killer Paradox, and A Shop for Killers. So, the upcoming title is something to be excited about.
Tumblr media
1 note · View note
boomgers · 1 month
Text
Humana pero también Parasito… “Parasyte: Los Grises”
Tumblr media
La serie está basada en el manga original de Hitoshi Iwaaki que vendió un récord acumulado de más de 25 millones de ejemplares en más de 30 regiones y países con su ingenioso e imaginativo argumento de un parásito que permea en el cerebro humano y controla su cuerpo.
La historia gira en torno a Su-in una joven atrapada entre su humanidad y su influencia parasitaria, pero como mutante mitad parásito y mitad humana, ella no pertenece del todo a ninguno de los dos bandos: ni a los parásitos que pretenden apoderarse de la sociedad humana ni al equipo dedicado a erradicar los organismos parásitos, llamados ‘Los Grises’.
Estreno: 5 de abril de 2024 en Netflix.
youtube
Dirigida por Yeon Sang-ho, la serie cuenta con las actuaciones de Jeon So-nee, Koo Kyo-hwan, Lee Jung-hyun, Kwon Hae-hyo y Kim In-kwon.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
korelist · 1 year
Text
Tumblr media
SEARCH WWW // KDRAMA DİZİ YORUMU
UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.
İmdb puanı: 7,8 Benim puanım: 7
Drama: Search: WWW
Hangul: 검색어를 입력하세요: WWW
Director: Jung Ji-Hyun, Kwon Young-Il
Writer: Kwon Eun-Sol
Episodes: 16
Date: 2019
Language: Korean
Country: South Korea
Cast: Lim Soo-Jung, Lee Da-Hee, Jeon Hye-Jin, Jang Ki-Yong, Lee Jae-Wook, Ji Seung-Hyun, Kwon Hae-Hyo
Yine bir büyük kadın küçük erkek ilişkisi ve iş hayatında kadınlar temalı dizi ile karşı karşıyayız. Bunun diğerlerinden farkı bu sefer kadınların ne kadar güçlü olduğunu anlatmaya çalışmasıydı. Farklı bir iş alanını bize anlatması da ilgi çekiciydi. Birbirine rakip iki web portalında çalışan üç ayrı kadının hikayesini anlatıyor. Farklı olarak bu kadınların üçü de birbirinden cesur, güçlü başarılı kadınlar. Onların aşk ve iş ilişkilerine ortak olurken, web dünyasının gücüne tanık oluyoruz. Büyük şirket politikaları ve şirket içi ilişkiler de önümüze seriliyor. Kadınlarımızın hepsi olgun, zamanında zorlukları göğüslemiş, cinsiyet ayrımcılığı ile mücadele etmiş, etmeye devam eden kendini işine adamış 30lu yaşlarının sonundalar. Bu uğurda bir eş, anne olmaktan vazgeçen kadınlar dizinin odak noktası. Dizi üç kadın üzerine kurulu olduğu için kadınlardan bahsetmeden olmaz.
İlk güçlü kadınımız; Bae Ta-Mi (Lim Soo-Jung). Web portalı olan UNICON adlı şirkette 15 yılı aşkın süredir çalışmaktadır. Bir hadise sonucu şirket Ta-Mi’yi günah keçisi ilan edince istifa eder. Yaşadığı bu karmaşanın üzerine içmek için gittiği yerde Park Mo-Gun (Jang Ki-Yong) ile tanışır. Bolca içen çift geceyi beraber noktalarlar. Kadın karakterimizin yaşını başını almış olmasından kaynaklı olacak ki, cesur bir senaryo ile başlangıç yapıldı. Ertesi gün ise, erkek karakterimizin 20li yaşlarının sonunda olduğunu öğreniyoruz. Dizi boyunca bunu sorun eden tek kişi ise Bae Ta-Mi oluyor. Bu biraz can sıkıcıydı açıkçası. Yaş farkı beni rahatsız etmedi desem yalan olur. Kadının ise ben ayaklarımın üstünde duran, bağımsız güçlü bir kadınım kimseye ihtiyacım yok tavırları bir süre sonra seyretmesi çok sıkıcı bir hal almaya başlıyordu. Evet bu tarz kadın karakterleri izlemek çok güzel ama bu gücün arkasına saklanıp anlamsız tavırlar sergilenmesi hoş değildi. Ayrıca söylemeliyim ki, dizinin en uyumsuz çiftiydiler. İsmini duyurmuş olan Bae Ta-Mi, istifasının arkasından hemen rakip firma olan BARRO’dan teklif alır. Burası eski firmasının aksine daha serbest çalışılan, insanların ast üst mevzusuna girmedikleri bir şirkettir. Ta-Mi’nin yıllar boyunca alıştığı gergin ortam yoktur.
İkinci güçlü kadınımız; Cha Hyun (Seol Ji-Hwan) , Barro çalışanı olan bu sıradışı kadın Scarlett olarak bilinmektedir. Barro çalışanları kendilerine İngilizce bir isim verip bey/hanım gibi etiketleri kaldırmışlardır. Bae Ta-Mi de burada çalışmaya başladıktan sonra Tammy ismini alır. Cha Hyun, çalıştığı firmanında verdiği yetkiye dayanarak çok daha özgür, fikirleri ve idealleri için savaşan bir kadındır. Bütün o vahşi havasına rağmen en sevdiği şey pembe dizi izlemektir ve izlediği dizide beğendiği bir karakter vardır, Seol Ji-Hwan (Lee Jae-Wook). Tesadüfen bir gün karşılaşmalarının üzerine aralarında eğlenceli bir arkadaşlık başlar. Açık ara dizideki en tatlı çift bu ikisiydi. Lee Jae-Wook’u daha önce ilk Do do sol sol la la sol dizisinde izlemiştim. Diziyi o kadar sevmemişim ki hiç hatırımda kalmamış. Orada da kendinden büyük bir kadınla çiftti. Burada da yine kendisinden büyük bir kadınla yazılmış. Sonrasında Memories of the Alhambra da izlemiştim. O zamanda role nasıl büründüyse hiç kendisine benzemiyordu. Oyuncuyu beğendiğim ilk dizi bu olabilir. Diğer çiftin yaş farkı ne kadar rahatsız ettiyse, bu ikili o kadar hoşuma gitti.
Üçüncü güçlü kadınımız; Song Ka-Kyung (Jeon Hye-Jin). UNICON şirketinde üst düzey yöneticidir. Aynı zamanda Bae Ta-Mi’nin eski müdürü ve Cha Hyun’unda eskiden akıl hocasıdır. Yine eskiden en yakın arkadaşıymış. Soğuk yapısı ve güçlü bir duruşu vardır. Ailesi tarafından, görücü usulü zengin biri evlendirilmiştir. Onlara para getiren biri olarak görmektedirler. Yıllarca kaynanası tarafından köle gibi kullanılmış, şirket içinde ise maşa olarak kullanılmaya devam edilmektedir. Bunca şeye rağmen dimdik ayakta durmayı başarabilmektedir. Kocası Oh Jin-Woo (Ji Seung-Hyun) da onun gibi kendi annesinin kölesidir. Formaliteden yapılmış bu evlilikte birbirlerine saygılarını hiç kaybetmemiş iki yabancıdırlar. Kocasının Ka-Kyung’u sürekli korumaya çalışması, iyiliğini düşünmesi, onun için bir şeyler yapmak istemesi bir yandan üzücü hissettirirken bir yandan da aslında karısını karşılıksız sevdiğini gösteriyordu. Bu arada, oyuncu Jeon Hye-Jin, My mister dizisinden tanıdığımız Lee Sun-kyun’un karısı. Hatta iki de çocukları var. Bu da böyle ufak bir not.
Barro’dan da kısaca bahsedeyim. Dream work ! Çalışmak için inanılmaz ideal bir firma. Ve ekibin müdürü Min Hong-Joo (Kwon Hae-Hyo), hayallerdeki müdür resmen. Ekibine tam destek, akıl hocası, anlayış kumkuması. Şirket ismi Brian olan bu babacan müdüre bayıldım. Ekibin kalan, yan rollerde keyifli karakterlerdi. Rahatsız edici kimse yoktu. Güçsüz, ezilen kadın karakterleri başrollerde izlemeye bir nefes ara vermiş gibi oldum. Hem çalışma sektörü olarak yeni bir alan tanıyıp hem de görmeye alışık olmadığımız kendine güveni tam kadın karakterler izledik. İnternetin başka bir yüzünü ve hayatımızı ne ölçüde etkilediğini de gördük.
Dizide üçüncü kişilerin olmaması çok güzeldi. Her kadın kendi bambaşka ilişkini bize anlattı. Klişe aşk sahneleri yoktu. Kadın karakterlerin bir şekilde bir araya gelişinden ortaya çıkan dostlukları izlemeye değerdi. Ta-Mi ve Mo-Gun arasındaki konuşulup konuşulup çözüme ulaşmayan mevzuları izlemek benim içimi şişirdi. Öte yandan hükümet mevzusu, şirket yolsuzlukları gibi derin mevzulara girdikleri uzun sahnelerde diziden soğuttu bir miktar. Herkesin sevebileceği bir dizi değildi genel olarak farklı bir diziydi.
Sonuç olarak; şiddetle tavsiye ettiğim bir dizi değil. Durağan, olağan bir hikaye izlemeyi seviyorsanız size hitap edebilir. Bu dizinin benim dağarcığıma kattığı en güzel şey ise Seol Ji-Hwan oldu. Güzelliği olsun, duruşu olsun, oyunculuğu olsun her şeyine bayıldım.
 Raven Melus
BAŞKA NELER VAR ?
FOTOĞRAFLAR
1 note · View note
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Walk Up (Hong Sang-soo, 2022)    
263 notes · View notes
k-star-holic · 2 years
Photo
Tumblr media
Hong Sangsoo was absent...but the movie was complete thanks to 'top' Lee Hye-Yeong "Kim Min-hee wise and gun-spread."
1 note · View note
gregor-samsung · 2 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
도망친 여자 [The Woman Who Ran] (Hong Sang-soo, 2020)
32 notes · View notes
enterfilm · 1 year
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
SO-SEOL-GA-UI YEONG-HWA (Hong Sang-soo, 2022)
18 notes · View notes
moon-yean · 1 month
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
congratulations!
77 notes · View notes