Tumgik
#kerata
mxwormie · 1 year
Text
Tumblr media
happy lesbian visibility day!
i drew me and my gf @oh-doe-eyes and some of our lesbian dnd characters! <3 <3
219 notes · View notes
mel-inoe · 10 months
Text
kedim aykızın evde yüksek sesli tartışma çıktığında sinir krizi aşamaları:
önce bağırır susalım diye, susmazsak bi o yana bi bu yana koşup miyavlar kibar kibar, yine susmazsak bağıran kişinin yüzüne iki ayağı üstüne kalkıp hafif hafif dokunur, o kadar çabaya yine adam olup susmadıysak gelip ayağımızı ısırır, bas bas bağırır ve bağıran kişinin ağzının ortasına pati çakar bi tane. sabırlı çocuk dkwpasnxks
10 notes · View notes
garfiremld · 7 months
Text
A YAGIZ BENIMLE MUHATTAP OLDU OKULDA COK SASKINIM
2 notes · View notes
mayoneziyerim · 4 months
Text
babamin cani kavga istiyor ya ustadim iste idolum ayni ben
0 notes
detikkota · 1 year
Text
Begini Kabar Terbaru Gagasan Bupati Sumenep soal Reaktivasi Kereta Api di Madura
SUMENEP, detikkota.com – Ide reaktivasi kereta api di Madura yang digagas Bupati Sumenep, Achmad Fauzi terus bergulir. Upaya mewujudkan reaktivasi kereta api itu mendukung percepatan pembangunan ekonomi di wilayah Madura. Bupati Sumenep, Achmad Fauzi menceritkan bahwa, awalnya masyarakat Madura menawarkan pembangunan jalan tol, tetapi belum ada kejelasan. “Saya berpikir, reaktivasi kereta api…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
raiee19 · 2 years
Text
Sedappnyaa body akak 🤤🤤 side tetek dye mesti nikmat 🤤🤤
Tumblr media Tumblr media
Memang sengaja 🤤🤤 akak ni ambik gambar tayang ketiak masam & wangi dye 🤤🤤
Tumblr media Tumblr media
Kalau main dengan akak ni 🤤🤤 jangan bukak tudung 🤤🤤 sebab nak pancut sekali dekat tudung 🤤🤤
Tumblr media Tumblr media
Lepas ambik gambar akak ni 🤤🤤 lepastu ajar akak ni 🤤🤤 jolok dalam kerata 🤤🤤 aaaarrrrhhhh 🤤🤤
Tumblr media Tumblr media
Memang sengaja kan akak pakai seluar 🤤🤤 macam ni 🤤🤤 senang nak main nanti dengan akak 🤤🤤
Tumblr media Tumblr media
Baju dah ketat 🤤🤤 memang sengaja akak ni 🤤🤤 buat kote aq tengang 🤤🤤 sebab akaklah 🤤🤤 aaaarrrrhhhh
Ketiak tu mesti berpeluh 🤤🤤 sebab lama ambik gambar 🤤🤤 di bawah cahaya matahari 🤤🤤 dapat bau ori dari badan akak ni 🤤🤤 fuhh memang syahdu 🤤🤤
Nampak akak ni 🤤🤤 memang aq tak banyak kasi akak cakap 🤤🤤 kinnap dan rogol akak tu dekat 🤤🤤 semak sampai aq puas 🤤🤤
Kalau dapat akak dekat aq ni 🤤🤤 nampak akak jalan sorang-sorang 🤤🤤 lepas tu aq culik akak dari arah belakang 🤤🤤 dah akak tak sedarkan diri 🤤🤤 lepas tu aq bukak seluar & spender akak 🤤🤤 lepastu aq bau jilat 🤤🤤 seluar & spender tu pehh nikmat sekali 🤤🤤 dah puas jilat pepek akak sampai aq puas 🤤🤤 aq pun terus jilat & hisap tetek akak yang empuk sampai aq puas 🤤🤤 dah puas jilat ketiak masam & wangi akak yang lama aq idamkan 🤤🤤 lepas tu cium mulut 🤤🤤 akak sampai kitaorg main dengan lidah 🤤🤤 suluruh muka akak 🤤🤤 aq jilat sampai hilang mekaup akak 🤤🤤 dah puas jolok akak tu sampai akak 🤤🤤 merana kena jolok dengan aq 🤤🤤 rogol akak tu cukup-cukup 🤤🤤 dan last sekali 🤤🤤 ambik tudung , coli , seluar & seluar dalam nak buat bahan lancap 🤤🤤
2K notes · View notes
istekligurbetci · 8 months
Text
Kaynımı Yatağımda Orospu Sikerken Yakaladım! (Naciye 32 Y., Adana)
Merhabalar. Ben Adana'dan Naciye, 32 yaşındayım, 14 yıllık evliyim. İstanbul'da teyzesinin yanında okuyan bir oğlumuz var. Kocam 45 yaşında, bir fabrikanın bekçiliğini yapıyor. Günlerimiz herzamanki gibi geçerken, köyden kayınım geldi. Kayınım 20 yaşında, askerliğini yapmış, köyde birkaç ay takıldıktan sonra, Adana'ya iş bulup çalışmaya gelmiş. Bizden başka kalacak yeri olmadığından da, iş ayarlayıp ev tutana kadar, bizde kalmaya başladı. Kaynım çok sevimli bir genç, çok ta yakışıklıdır kerata. Bana da saygıda sevgide kusur etmez, ben de onu çok severim.
Birgün öğleden sonra kocamı işe yolladıktan sonra komşulara oturmaya gitmiştim. Akşama doğru herkes dağılınca, ben de eve döndüm. Kapıyı açtığımda, yatakodamdan sesler geliyordu. Bunlar bir kadının ahlamaları, inlemeleriydi. Yalan yok, hemen aklıma kocam geldi, kocam ben evden çıktıktan sonra geri gelmiş, eve karı atmış, sikiyor diye düşündüm. Çünkü bu kayınım olamazdı, tüm gün iş aramaya gidiyor ve geç geliyordu. Yavaşça yatakodama doğru ilerledim. Yok yanılmıyordum, içerden karı sesi geliyordu. Binbir öfkeyle yatakodasının kapısını açıp, o kızgınlıkla içeri dalmam bir oldu. Yatağımdaki manzarayı görünce dondum kaldım. Amanıınnnn! Benim yatağımda, ucuz bir sokak orospusu ve kayınım sikişiyorlar. Her ikisi de anadan doğma çıplak, kayınım orospuyu domaltmış sikiyor. Nasıl öfkelendiysem o anda, söyleyecek laf bulamadım, elim ayağım titredi, gözlerimin önü karardı ve "Yetişin kalbim duracak..." diye bağırarak, düşüp bayılacak gibi oldum...
Kayınım hemen, "Yenge, iyimisin? Birşeyin yok ya?" diyerek, dal taşak yataktan fırladığı gibi yanıma koştu, beni tutup kaldırdı ve mutfağa su içirmeye götürdü beni. Kayınım beni mutfaktaki sandalyeye oturttuğu ve bana su verdiği sırada, o siktiği orospu da apar topar evimi terkediyordu. Suyu içtim ve ayağa kalktım, "Gitti mi o orospu?" diye koridora bakmak için. Kayınım da dal taşak, kalkık sikiyle arkamdan geldi. Orospunun gittiğinden emin olduktan sonra kayınıma fırça atmaya başladım, "Tüh sana rezil! Hadi orospu sikmene birşey demiyorum, ama niye eve getiriyorsun? Niye benim yatağımda sikiyorsun?" dedim. Kayınım da, "Yenge, hata yaptım biliyorum, ama otele verecek param yoktu, çok büyük eşeklik yaptım, seni üzmek istemedim, nolur abime söyleme..." falan diye elime ayağıma yapışıyor, özür diliyordu...
Sinirim daha yatışmamıştı, "Defol git, gözüm görmesin seni, siktiğin karı da karıya benzese ya..." dedim ve yatakodamı toparlamaya gittim. Kayınım yine geldi arkamdan, kendini affettirmek ve yeniden gönlümü almak için çabalıyordu. Arkamdan sarıldı bana, "Birtanecik yengeciğim benim, dünyanın en iyi, en anlayışlı, en güzel yengesi..." gibi laflar etti. Bu laflar karşısında biraz yumuşar gibi oldum, ama bu sefer de başka bir konudan dolayı kafam karıştı. Kaynımın siki halen kazık gibiydi ve bana sarıldıkça siki resmen götüme dayanıyordu. "Aslan yengem benim, affettin mi beni, abime söylemeyeceksin değil mi?" diye arkamdan bana sarıldıkça, sikiyle de götüme sürtünüyordu. O anda bana ne olduysa duygularım karmakarışık oldu, ve amımın sulanmaya başladığını hissettim. Kayınım acaba bilerek mi, yoksa kazara mı sürtünüyordu götüme? Bundan emin olmak için, "Tamam, affettim... Hadi bırak ta çarşafı değiştireyim, sen de üstünü başını giyin..." dedim.
Ama kayınım arkama sülük gibi yapışmış, "Birtanecik yengem benim, anlayışlı yengem benim..." diyerek, götüme sürtünmeye devam ediyor, resmen kerkiniyordu. Bir an kendi kendime (Kaynıma haksızlık ettim galiba, aslan gibi delikanlı, askerden yeni geldi, canı tabi ki sikişmek isteyecek, garibin işi de yok, parası da yok, olan parasını da orospuya verdi ve tam sikemedi de...) diye düşündüm ve üzüldüm. Ve ayrıca ben de kadındım, benim de cinsel ihtiyaçlarım vardı, kocamla en son nezaman sikiştim hatırlamıyordum bile. Kafamda bu düşünceler ve amımın iyice ıslanması neticesinde, döndüm ve kayınımın dudaklarına yapıştım, deli gibi öpmeye başladım. Bu sefer şok olma sırası kayınımdaydı. Yaptığım bu hareket karşısında resmen heykel gibi donmuştu. Kayınıma, "Hadi çabucak git banyoya, duş al gel, az önce bir orospunun amına giren yarağın benim amıma girmesini istemiyorum!" dedim. Kayınımın şaşkınlığı daha da artmıştı, "Tamam yenge..." diyerek, koşarak gitti banyoya...
Ben de o arada (ucuz ve kalitesiz orospu parfümü kokan) çarşafı ve yastıkların yüzünü değiştirdim. Dantelli iççamaşırlarımı giydim, üstüme de geceliğimi giyerek yatağa uzandım, kaynımı bekliyorum. Kaynım çabucak duşunu aldı, çırılçıplak geldi ve yatağa, yanıma uzandı. Siki halen kazık gibiydi. Hemen öpüşmeye başladık. Geceliğimi çıkardı, öyle bir saldırıyor ki, dudaklarımı, boynumu, gerdanımı morartacak nerdeyse. "Yavaş ol biraz, elinden alan yok, oramı buramı morartma..." deyince, "Yenge iki senedir kadın yüzü mü gördüm sanki..." dedi ve daha dikkatli öpmeye, yalamaya devam etti. Ama südyenimi ve kilodumu yırtarcasına çıkardı. Memelerimi aç kalmış bir çocuk gibi emiyordu. Sürekli, "Şşşşt yavaş, kaçmıyorum, burdayım, seninim..." demek zorunda kalıyordum. Hele amıma yumulduğunda, nefessiz kalacaktı nerdeyse, yarım saate yakın yaladı amımı. Bu yarım saatte en az üç sefer boşaldım ağzına. Amımın sularını köpek gibi yalayıp yutuyor, inim inim inletiyordu beni...
Benim halimin de kayınımdan kalır yanı yoktu, bir an önce sikilmek istiyordum. Doğruldum, kaynımı altıma aldım. Önce yarağını ağzıma aldım, yaladım emdim biraz. Sonra da amımın dudaklarını ayırıp, yarağın üstüne oturdum. Ohhhhhh! Dünya varmış! Nezamandır amıma yarak girmiyordu. Kaynımın yarağı üstünde ufak ufak hareket etmeye başladım, yukarı aşağı, ileri geri. O kadar çok zevk alıyordum ki, o anda odaya kocam değil, anam babam bile gelse bırakamazdım. Az sonra kayınım da alttan alttan köklemeye başlayınca, ben yarağın üzerinde daha da hızlandım. İkimizin de dayanacak mecali kalmamış, aynı anda orgazm olup boşalmıştık. Bir ara kaynımın boşalması hiç bitmeyecek sandım, tam bitti sandığım anda yeniden akıyordu dölleri amıma. Kayınımın dölleri amımın içinde am sularımla karışmış, amımı dolduran yarağından boşluk kalmadığı için dışarı süzülecek yol arıyordu. Tam biraz dinlenmeyi düşünürken, kayınım yarağını amımdan çıkarmadan, yeniden hareketlendi ve alttan alttan sokup çıkarmaya başladı. "Aşkım ben yoruldum, dinlenelim biraz..." deyince, kaynım, "Sen dinlen..." diyerek beni üstünden indirdi ve yatağa ölmüş kurbağa gibi, yüzükoyun yatırdı...
Ben dinleneceğimi sanıyordum, ama rahat bırakmadı, baldırlarıma oturdu ve yaba gibi elleriyle götümün kaba etlerini yoğurmaya başladı. Arada bir başparmağıyla büzüğümü okşuyordu. Sonra kaba etlerimi yanlara ayırdı ve büzüğümü yalamaya, götümün deliğine dilini sokmaya başladı. Kaynım niyeti bozmuş, götümü sikmeye hazırlanıyordu. 12 yıllık evliliğimden beri, götten sikilmenin nasıl bir duygu olduğunu merak edip dururdum zaten, o yüzden nihayet götüm sikilecek diye seviniyordum bile. Kaynımın işini kolaylaştırmak için, yastığın birini aldım, altıma yerleştirdim, götümü biraz kaldırdım. Kayınım parmaklarıyla amımdan aldığı sıvıları büzüğüme dolduruyordu. Sonra baldırlarımdan biraz daha yukarı kaydı ve kaba etlerimin yakınına oturdu, yarağının başını götümün deliğine yerleştirip içeriye itmeye başladı. Ben götümü biraz daha kaldırınca, kaynım yarağının hepsini, götümü yara yara, dibine kadar geçirdi. Çok acıyordu ama sıktım dişlerimi ve bu zevkli acıya dayandım...
Az sonra kaynım üzerime uzandı ve köklemeye başladı. Kaynımın vücudu benim sırtıma iyice yapışmış, sadece Poposu kalkıp kalkıp iniyor, yarağı götüme girip girip çıkıyordu. Götüm biraz alıştıktan sonra, altımdaki yastığı çektim ve kaynımın önüne götümü domalttım, ben de götümü ileri geri hareket ettirmeye başladım. Kaynım yaklaşık yarım saate yakın sikti götümü ve ardından götümün içini de doldurdu dölleriyle. Kayınım da yorulmuştu, dizleri titriyordu. Birlikte duş aldık, yeniden girdik yatağa. Ve sabah kocam fabrikadan dönene kadar çıkmadık yataktan. İkimizde sikişmeye doyamıyorduk, dinlene dinlene, sevişe sevişe, sabaha kadar sikiştik kaynımla. Kaynım sabaha doğru gitti kendi odasına bir-iki saat uyumaya, ben de kendi yatağımda kocamla birlikte uyudum. Kocam tüm gece boyunca uyumadığı ve çalıştığı için hemen sızdı ve öğleden sonra 4'e kadar uyudu tabii. Ben öğlen 2' de kalktım, kaynımı da kaldırdım, birlikte kahvaltı yaptık. Kahvaltıda gece yaşadıklarımız hakkında konuştuk ve sabırsızlıkla kocamın işe gideceği saati ve tekrar sikişeceğimiz anı bekledik :)
[Naciye]
177 notes · View notes
sexcxsblog · 10 months
Text
KAYNIM BENİ BOZDU
Ben Nurgül kaynım ile olan birlikteliğimizi anlatıcam. 20 yaşında görücü usulü ile Mithat ile evlendim. Ne ben istekliydim ne de o. Mithat daha önce evlilik yapmış. Karısını çok erken yaşta kaybetmişti. Ailesine eğer tekrardan evlenirse üstündeki bu buhrandan kurtulacağını düşünüp tekrar evlendirmişler. Kendisi benden 7 yaş büyüktü. Düğündü kınaydı derken evlendik. Ama Mithat benim yüzüme hiç bakmıyordu. Evde sanki hizmetçi gibiydim. Eli elime değmiyordu. Bende kaybı yüzünden pek üstüne gitmiyordum. Zamanla her şeyin düzeleceğini düşünerekten fazla kafa yormuyordum. Aylar geçti her şey aynıydı. Mithat sabah erken işe gider. Kendisi tır şoförüydü. Bazen birkaç gün bazen de bşr hafta sonra eve gelirdi. Her gelişinde sarhoş olur. Uyuyana kadar ağlardı. Bu duruma çok üzülüyordum. Ama elden bir şey gelmiyordu. Bu geç gelmeler artınca kadın başıma evde yalnız kalmama kayınpederim razı gelmedi. Mithatın abisini bizim eve yolladı. Kazım abi Mithat a göre daha güleryüzlü daha cana yakındı. Bazen samimiyetini aşacak el şakaları yapardı. Ben bazen rahatsız olsam da evde ses olduğu için gıkımı çıkarmazdım. Evleneli 2 ay geçmişti ama ben hala bakireydim. Bu durumu kimse bilmiyordu. Körpe bir gelindim. Kocam erkenden işe gider. Ben kazım abi ile yemek yer sohbet ederdik. Kazımın belirli bir işi yoktu gündelik işlere giderdi. Onun dışında hep beraberdik. Zamanla birlikte vakit geçirince kazımda daha rahat etmeye başladı. Küfürler,temaslar evin içinde boxerla gezmeler. Bazen boxerın önündeki o şişkinliği görünce ağzımın suyu akardı. O rahat olunca bende rahat davrandım tabi onun kadar değil. Evde sabahlığımla dolaşırdım. Göğüslerim belli olurdu. Kazım abi de gözlerini benden alamazdı. Onu tahrik etmek çok hoşuma gidiyordu. Arada sürtüşmeler oluyor acayip zevk alıyordum. Günlerden bir gün görümceme ziyarete gittik. Ev çok kalabalıktı ve bende aşırı bunalmıştım. Kazım abiye sıkıldığımı hava almak istediğimi söyledim. O da gel bşraz dolaşalım dedi. Tam çıkarken görümcem bebeğini bşraz gezdirmemizi söyledi. Aldık yanımıza arabayla geziyorduk. Ben ve görümcemin bebeği arka koltuktaydık. Biraz muhabbet ettikten sonra bebek ağlamaya başladı. Ben susturmaya çalışıyordum ama asla susmuyordu. Ordan kazım abi
-aç olmasın Yenge
-bilmem ki
-açtır açtır emzirsene
-abi bende süt yok ki
-olsun belki öyle susarda uyur
Giydiğim gömleğin düğmelerini açtım ve südyenimi aşağı çektim. Kazım abi aynadan Benim dolgun mememe bakıyordu. Bebek hemen yapıştı mememe.
-emiyor mu Nurgül
-evet abi
-şuna bak kimsenin dokunmadığı memelerime bir bebek açılış yaptı
-ne dedin yenge
Kahretsin sitem ederken bşraz sesli söylemiştim. Kaynım duymuştu. Ama haksız da sayılmazdım.
-valla şanslı kerata ya. Bebek olmak istedim şuan resmen
-süt gelmiyor ki
-süt için değil ki o güzelim memeler için
-ya abi deme öyle şeyler
-ne kızım doğruları söylüyorum valla benim senin gibi karım olucak ufff
Devamını getirmedi. Ben de aşırı heyecanlandım bu dediğinden.
-napalım abi kader işte ona böyle talih kuşu kondu ama acısından gözü hiçbir şey görmüyor
-sokayım onun acısına böyle bir karı bulmuş acı mı kalır
-ne sen sor ne de ben anlatayım abi. Kaç ay oldu eli elime değmedi. Üstüne de varmıyorum ama sizinkiler torun ister. Benim kusurlu olduğumu düşünürler hamile kalmazsam
-kocan asıl kusurlu olan benim güzel yengem. Şimdi kalkıp siksem seni 10 tane çocuk doğurursun evelallah. Bozma sen moralini
Bu cümlelerden sonra kazım abi daha da hoşuma gitmeye başladı. O sırada çocuk ağlayınca onu görümceme bıraktık eve döndük. Eve giderken de kazım abi bu konuyu tekrar konuşalım dedi.
216 notes · View notes
mxwormie · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
thought it would be fun to show some characters vs dice
405 notes · View notes
mel-inoe · 9 months
Text
kuzenim veletken prize gitmiş çivi sokmuş.. halam diyo ki bebe gözümün önünde odanın başından sonuna uçtu mdıewpslsjew yazılım mühendisi çocuk şimdi teknofestte falan derece yaptı bende mi prize bişeyler soksaydım ya
9 notes · View notes
eylences-blog · 9 months
Text
SONUNDA DELDİRDİM 6. BÖLÜM (Hakan 32 Y., İzmir)
İzmir'e geldikten sonra Şeref Dayıyı dinleyerek Alper'i pek sağa sola yollamadım. Evde dosyaları düzenleyip bazı birikmiş yazışmaları yaptı. Üniversite sınavı için ise çalışmaya şimdiden başlamıştı. Marmaris'te yaşadıklarımızdan sonra birşey yapmamıştık hiç. Alper'den hiç bir şekilde bir tepki gelmemişti. Ne uzaklaşmıştı benden ne de gelip birşey söylemişti. Yalnız artık soyunurken daha rahattı. Kalkan sikini de pek saklamıyordu. TV izlerken ise azmışsa bir iki sıvazlayıp bana kafası karışmış halde hızlıca bir bakış atıp sonra odasına çekiliyordu. O ara Emrey'i ziyaret etmek istedim. Şehirdışındaymış maalesef. Birkaç kez internette bakındım ama istediğim gibi birini bulamadım hiç...
Yılbaşı gecesi için özel bir planım yoktu. Eskiden bahane yapar arkadaşlarla buluşurduk, ama benim tayfanın çoğu evlenmişti veya İzmir dışındaydı artık. Anlaşılan Alper ile geçirecektik bu yılbaşını. Yılbaşı Alper'in doğum günüydü aynı zamanda. O şekilde kaydetmişler nüfusa. Hayatında hiç doğum günü kutlamamıştı. Beraber alışverişe çıktık onunla akşamüstü. Bazı mezeler, etler, viski, tatlılar, çikolata vesaire aldık. Şaşırmıştı biraz o da bu kadar şey almamıza. Yılbaşının biraz özel bir gece olduğunu, o gece güzelce yiyip içerek eğlenmenin normal olduğunu anlattım. Enerji içeceklerini severdi o. Onun için de iki üç kutu alayım derken dolabın önünde durup güldüm kendi kendime. İki kutu enerji içeceği attım sepete. Gece bunları içince onu seyretmek istiyordum. Bir ara onu bir yere gönderip çaktırmadan bir pasta da aldım.
İşleri erken bitirip sofrayı güzelce hazırladık. Akşam saat 7 gibi oturma odasında sehpayı doldurmuştuk. TV açıktı. Ben rakı içerken Alper'e bira veya şarap vereyim dedim, ama o da rakı içmek istediğini söyledi. Büyüdüğünü düşünüyordu herhalde artık. Gece 11 gibi üçüncü rakısını da içtikten sonra eli hep sikindeydi. Arada bana bakıyordu ama birşey de demiyordu. Sehpayı temizledik biraz. Kuruyemişleri çıkardık. Rakıdan sonra ben de bir viski koydum. Alper viskiyi sevmemişti. Ona da enerji içeceğini açtım. "Ufakmış bu kutu ya!" dedi bir an ama sonra sustu. İçimden gülüyordum ben de. Şimdiden bu haldeysen birazdan görürüz seni diye.
Kalkıp mutfağa gittim ve pastasını getirdim bir anda ışıkları kapatıp. Çok şaşırdı buna. Sarıldık birbirimize. O sırada taş gibi siki de göbeğime değiyordu. Pastasını yerken ona bir bardak votka da koydum. Divana iyice uzanmış sikiyle oynuyordu. Salona gidip bir iki kişiyi aradım. Yeni yıl mesajı çektim. Salondan dönerken içeri girdiğimde bir an kalıverdim. Alper sikinin kafasını çıkarmış oynar gibi okşuyordu. Kafayı iyice bulmuştu. Öbür enerji içeceğini de içtiğini görünce bir an korktum. Dayanamıyordu artık. Yavaşça odaya girip divana oturana kadar fark etmedi beni. Fark ettiğinde ise elini çekti. Ama dışarıdaydı sikinin kafası. Bana baktı birşey diyemedi yine. Benimki de heyecandan kalkmıştı o ara iyice ve gayet belli oluyordu eşofmanımdan. Gülümsedim ona. Ben gülümseyince yüzünde bir an rahatlama oldu.
"Yaa Hakan abi bu yine şey oldu... Offf çok fena oldu. Bu kadar olduğunu hiç hatırlamıyorum. Odama gideyim mi ben?" dedi. "Sen bilirsin. Çok mu azdın, ne oldu hayırdır?" dedim. "Yaa anlamadım. Yani offf yaa şuna baksana ama nasıl oldu!" dedi. "Hımmm, keser sapı gibi dikmişsin yine. Niye bakıyorsun bana öyle bakayım? Yardım mı edeyim yine?" dedim. "Yaa şeyyy ben... Eeee yapar mısın yine öyle?" dedi. "Yanıma gel hadi kerata seni. Azgın puşt. Oğlum biz de genç olduk da senin durum bir farklı yani. Uğraştıracaksın beni haaaa!" dedim.
Sırıtıp bir anda yanıma oturdu. Otururken de sıyırmıştı bile eşofmanını. Siki yine taş gibi sertti. Tutup okşadım yavaşça ona bakarken. "Ohhhh!" diye inledi hemen. "Üstünü çıkar da kirlenmesin!" dedim. Hemen çıkardı üstünü. Çırılçıplaktı yanımda. Yavaş yavaş yapıyordum. Elimin altında damarlarını hissediyordum. Ben sikinin kafasından taşaklarına yavaş yavaş sıvazladıkça Alper iyice kudurmaya başlamıştı. Sarhoştu o an çok. Belini oynatmaya başlamıştı yavaş yavaş elimi siker gibi. Göbeğinin üstüne elimi koydum okşayıp. Ordan iri taşaklarına oradan kasıklarına ve göbeğine gitti elim tekrar. Sikinin kafasını sıkıp bırakıyordum yavaş yavaş yaparken.
"Çok mu hoşuna gidiyor Alper?" deyip sıktım sikini. "Ohhhh abiii evett, çok zevkliii bu. Ohhhh yeni yıla böyle girmek çok güzel!" derken bacağımı sıktı. Gözleri kaymıştı artık. "Kendi yaptığımdan çok daha zevkli bu abicim. Biraz daha yap ne olur. Biraz daha hızlı. Geçen seferki gibi!" dedi. Hızlıca sıvazladım sikini. Sikinin kafasının üstünde bembeyaz bir damla belirmişti bile uzun uzun inlerken. Elimi çekip, "Daha güzel birşey de yapabilirim aslında. Ama alışırsın sonra diye korkuyorum!" dedim. Göbeğinin altını ve kasıklarını okşuyordum o sırada. Ona baktım. Gözlerini hafif açmış bana yalvarır gibi bakıyordu. Ufak bir öpücük kondurdum göğsünün altına. Kasıldı o an. Dilimi sikinin kafasına değdirdiğimde şaşırdı, bir an sanki itiraz edecek gibi olduysa da dudaklarım sikinin kafasını sarıp emdiğinde bıraktı kendini. Sesi iyice çıkmaya başlamıştı. Taşaklarından kafasına kadar yaladım ona bakarken. Bacaklarını açmış, kendini tamamen bana bırakmıştı.
Altından dil attım sikinin kafasına sertçe. Yaladığım anda kasılmıştı zevkten. Bir daha dil attım. Boydan boya sertçe yalayıp dilimle ittirdim sikini. Elimle tutup okşuyordum yalarken. Dudaklarım sikinin kafasını sardı. Dilimi o iri mantar başının etrafına doladım. İçime çektim kafasını. "Ohhhhhh Hakan abiii bu çok fena... Ohhh filmlerde görürdüm bunu da hiç yapan olmadı. Ohhhh abiii çok güzelll!" diye inlerken başımı indirdim birden bire. Yarısına kadar girmişti ağzıma. Koca yarağı doldurmuştu ağzımı. Daha fazla girmiyordu. Dudaklarımı bastırdım ve sikinin kafasına kadar çekip bir daha indirdim. Belini oynatıyordu deli gibi. Eli kolumdaydı. Yaklaşmıştı çok anlaşılan. Aslında döl yutmayı çok sevmesem de Alper için bunu da yapabilirdim. İyice kıvama gelmişti oğlan. Bazı sınırları çok aşmıştık ama. Elime almaya benzemiyordu bu. Resmen ağzıma vermiş emdiriyordu bana sikini. Düşünmedim sonrasını hiç. Onun da hiç düşünmediği çok belli oluyordu. Yavaş yavaş oynatıyordu belini.
"Ohhhh abiii ben dayanamayacağımmm.... ohhh bu çok güzelll!" derken ağzımdan çıkartmak istedi. Elini tutup ittirdim. Eli başıma gitti. Bastırmıyordu. Ama birden bastırdı başımı sikine. Soktu iyice ağzıma. Aynı anda döllerinin boğazımdan akmaya başladığını hissettim. Tam bir hayvan gibi boşalmıştı ağzıma. Boşalırken eli gevşedi başımda ama bırakmadı. Bastırıp çekiyordu yavaş yavaş. Durmadan oluk oluk boşalıyordu ağzımın içine. Boşalması bitince de çıkarmadı ağzımdan hiç. Ben de emmeye yalamaya devam ettim sikini. Hiç bir yumuşama yoktu sikinde. Yavaş yavaş indirip kaldırıyordum başımı. Durmadım ve devam ettim. Ağzımı iyice açıp olabildiğince derine sokmaya çalışıyordum. Ben açtıkça o da başımdan bastırıyordu daha çok sokmak için. Başımı bastırıp belini oynatmaya başladı. Çok azgındı. Ağzımı sikiyordu resmen. Sikini ilk defa sıcak ve ıslak bir yere sokmuştu. Çok da güzel sikiyordu ağzımı. Bacağımı sertçe sıkmıştı o an. Anlamsızca mırıldanır gibi inlerken gözleri kapalıydı. Durmadan sokup çıkartmaya başladım. Delirmiş gibiydim artık ben de. Hayatımda gördüğüm en güzel siki yalıyordum.
Çıkardım yavaşça sikini ağzımdan. Taşaklarını emmeye başladığımda tıslar gibi inledi Alper de. Dudaklarımın arasına alıp çekiştiriyordum taşaklarını. Bir elimle de sikini okşuyordum. Ona baktığımda tamamen kaymış olduğunu fark ettim. Yavaşça taşaklarının altına girdi dilim. Tam deliğinin üstündeydim o an. Dilim değdi. Alper kıvrandı yüzünü buruşturup. Biraz da değdirdim dilimi. Üstünde dolaştırdım deliğinin. Kıpırdandı kıvranır gibi. "Hakan abiii ohhh... orası değil. Ohhhh çok güzell. Ohhh yapma ama orayıııı. Ben ohhh..." diye kıvranıyordu iyice inlerken. Sikini soktum birden ağzıma yine. İyice sokmuştum bu sefer. Birden sesi kesildi. Dudaklarım gerilmiş ve şişmişti. Biraz daha biraz daha derken kafası boğazıma kadar girdi. Dudaklarım kasıklarına değecekti nerdeyse. Yavaşça başımı sallayarak kafasına kadar çıkartıp emdim. Daha çok sokmak için hafifçe eğilmiştim üstünde. O an Alper'in pençe gibi elini götüme yapıştırdığını fark ettim. Sertçe avuçlamıştı. Ama pek kendinde değil gibi görünüyordu.
Hızlı hızlı sokup çıkarmaya başladım. Kıvranır gibiydi iyice. Boğazımın derinliklerine kadar girip çıkıyordu sikinin başı. Hareket ederken damağıma sürtünüyor bazen de yanağımı zorluyordu sikinin iri kafası. Taşaklarını, kasıklarını okşamaya başladım. Deliğine değdi parmağım hafifçe. Yarı baygın gibi bir sesle, "Ohhh abiii ölürüm sana ben. Orası değil... noolur... ohhh dayanamıyorum amaaa... çok güzel emiyorsun yaa... ohhhh..." diye sayıklıyordu. Çenem yorulmaya başlamıştı artık. Bir kez daha soktum ağzıma. Eli başıma gitti ama bastıracak hali kalmamıştı. Salyalarım, tükürüklerim akmıştı iyice kasıklarına. O güzel delik sırılsıklamdı. Parmağımı yavaşça birinci boğuma kadar soktum. İki eliyle birden bileğimi tutmak ister gibi uzattı ama başımı tuttu ve sikine çekti hızla. Son gücünü harcamıştı sanki bu hareketiyle. Boğazıma kadar sokmuşken başı geriye düştü ve inlemeye başladı.
Parmağım içine girdiğinde deliği sımsıkı kavradı. Bastırdım ve kaydırıp soktum parmağı. Çok dar ve sıcaktı içi. Daha önce siktiğim hiçbir göte benzemiyordu bu. İçinde hafifçe oynatınca bir anda titredi. Sesini bile çıkaracak hali kalmamıştı. Boşaldı ağzıma. Fısıldar gibi inlemişti boşalırken. Yutmadım döllerini. Dudaklarımdan kasıklarına akıyordu. Boşalması bitince sikinin kafasını emdim ve emerken ona baktım. Gözleri kapanmıştı. Sikini ağzımdan çıkarttığımda olduğu yerde sızıp kalmıştı. Yüzünde çok rahatlamış bir erkeğin ifadesi vardı. Doğruldum ve yanağından öptüm onu yavaşça. Sikim kazık gibi olmuştu benim de. Çıkardım ben de sikimi, 31 çekmeye başladım hızlı hızlı. Tam boşalmaya yaklaşırken onun sikine değdirdim sikimin kafasını. İnmeye başlayan sikine sürtüyordum sikimin kafasını. Sürterken boşaldım ben de. Kasıkları siki döl içinde kalmıştı.
Rahatladıktan sonra o halde külotunu giydirdim. Eşofmanını giydirirken uyanır gibi oldu ama sarhoş ve yarı baygın gibiydi. "Mmmhhh abiii ne güzel aldın ağzına. Bir daha yapar mısın bana onu. Çok sıcaktı ağzınnnnn..." diye sayıklar gibiyken eşofmanını giydirdim. Divana yığılıp kaldı. Ona bakıp gülümsedim. Bir an siksem mi diye düşünmedim değil, ama her ne olacaksa bu onun isteği ile olmalıydı. Dilimi değdirdiğimde o güzel deliği görmüştüm. Parmağımı çok güzel kabul edip sımsıkı sarmıştı ve ateş gibi yanan o delik için yapmayacağım şey yoktu benim. Üstünü örtüp odama gittim uyumaya.
Ertesi gün uyandığımda ne yapacağımı bilemiyordum hiç. Ağzıma almayı bırak kelimenin tam anlamıyla ağzımı yüzümü sikmişti oğlan. Ağzımda sanki halen döllerinin tadı vardı. Bir süre yatakta yatıp düşündüm. Pişman değildim. Çok hoşuma gitmişti yaptıklarımız. Sadece onun vereceği tepkiyi düşünüyordum. Parmağımı soktuğumda zevkle inlemesi ve boşalmasını da unutamıyordum.
[Hakan]
27 notes · View notes
b12eksikligi · 1 month
Text
Bizim dizüstü bilgisayar da hakkı rahmetine kavuşacak gibi duruyor. Okulum bitene kadar idare etsin beni, başka bir şey istemiyorum. Kütüphaneye gidip ders çalışmak istesem, bilgisayarı açtığım an çıkardığı ses belli. Yok kötü de konuşmak istemiyorum, bu zamana kadar iyi dayandı kerata.
16 notes · View notes
doriangray1789 · 2 months
Text
parfumeri ve çiçekçi esnafının ortaklaşa düzenledikleri çıtır gençlik bayramının adı
SEVGİLİLER GÜNÜDÜR..
Siyasiler, seçim vaatlerinin arasına, bu günü tatil edeceğim şeklinde bir vaat koysa… Yok yok zira ülkenin abazyan nüfusu dikkate alındığında o siyasiyi taşlarlar .. ama vaatler bitmez ki - seçim vaadine bunu koyduktan sonra “- herkese bşr sevgili ayarlayacağım kimsenin eli boş kalmayacak” dese.. bu sefer yıllar sonra adı pzvnke çıkar..
En iyisi halkın katılamadığı ama halk için tv ve radyolarda bol bol yayın yapılan sade bir gün olarak kalsın
Dün rahat rahat yazmıştım…çünkü 13 şubattı yumurta kapıya dayandıkça
ulan attın tuttun, o kadar zırvaladın, yok kapitalizm icadı, yok ben zaten her gün kutluyorum falan.. hadi şimdi desene.. Tanıştırayım bu elin işaret ettiği kişi- yusuf yusuf…
Ara bakalım rezervasyonları…
ulan dün “x” TL diyordunuz… gülün tanesi de 135 TL idi.. ne ara akşam yemeği “y” TL oldu, gülün tanesi 155 TL oldu inbeler…. Bile bile, güle oynaya, seve seve, lades dedik.. haberde verdik
hani! desem, sana ellerimle yemek yapayım. TV de Başbaşa diriliş Ertuğrul’u seyredelim.. hem, sen tencere kapağı alırsın, bende kepçe, at biner gibi yapıp savaşırız… olmaz bu kadar romantiklik.. Romalılarda bile yoktur.. kandırmazsın..!
kabaramazsın kel Fatma annen güzel sen çirkin- hindiler hep bir ağızdan -glu glu glu derler, sende - abooo! Hindi dediklerimi anladı dersin… avunursun ya.. işte o hesap…
Bir gün 24 saattir ama bazı günler 7x24 saat olabiliyor hatta bazıları bir sonraki sene aynı güne kadar 24x365 gün olarak yaşanabilir… yusuf Yusuf’un meali de budur.. Sevgilin olsa bir dert olmasa bşr dert olup, evlenince kurtuldum dersin..? bide bakmışsın -Aşkım yarım sevgililer günü….
Yani -zzzzzırt, yemede yanında yat…küçük bşr hatırlatmanın ardındaki gerçeklerle sıkıysa yüzleş… seni Yusuf seni…
Ben bişey istemiyorum sözünün yanında yan cep çalışır… Kebapçıya Mİ gitseydim acaba? Adana, adanadır.. kebap ne anlar sevgiliymiş onunda günüymüş vs.. çok da fifi der.. yada bir çorbacıya mı götürseydim
kelle paça sevginin gücünü ikiye katlıyormuş
nasıl?
pandemide mikrop öldüren sıvı nöronlar mı iyi gelmeyecek?…. Bu arada bir kelle paça 400-TL civarında
Şimdi -“ulan ne pinti adam” diyenler oluyordur ve bunu diyenler genellikle evlerinde, pijamayı çorabının içine sokup, bel lastiğini de boğazına kadar çekenlerdir… hopterix gibi de göbek…
hayatım bu akşamı evde geçirek mi?
zaten 30 senedir evdeyiz
yahu bende biliyom seni alıp şöyle luna parka götürüp çatapat patlatmayı yada muhallebicide çizkek yemeyi.. emmeee biliyon kapitalizm var… bu günlerde dışarı çıkanı öpüyor kerata…Neyse şimdi kendimizi ona kurban etmiyek Diyenlerdir… İnsanlar seviştikçe kapital rejim aralarına girmeye ve sömürmeye devam edecek… Napalım sevmeyelim mi ? Biz daha ölmedik… Mezar yaşında bşr not “Canlı yayanın sona erdi” Sevmişti ama ezilmedi
Tumblr media
11 notes · View notes
perge · 3 months
Text
çok sevdiğim bir arkadaşıma, seninle konuşurken beynimi kullanma gereği duymuyorum. dedim, inanın yüzü bile kızarmıyor öyle de bi omurgasız kerata.
9 notes · View notes
dimdiamond · 1 year
Note
hi im the person who asked about your greek handwriting and i want to say thank you so much for taking the time to give me such a thought-out response with translations and everything! it made my whole day 🥰 🥰🥰ευχαριστώ πάρα πολύ!
Παρακαλώ, φίλε μου 😊
I am glad it helped you and it made my day too! I thought that it was a good chance to show you handwriting on paper so I made this little comic with our dear Rasta!
Hope you enjoy it! Warning lots of Greek swearing!
Tumblr media
Script and translation under the cut
Rasta: Once again you fell victims of my genius mind! How pitiful!
Tintin: ΣΚΑΣΕ, ΓΛΟΜΠΕ! [SKASE, YLOBE!] (SHUT UP, BALDHEAD! The literal translation is lightbulb but is used also for making fun of bald heads.)
Tintin: Έχεις μεγάλο θράσος να λυπάσαι εσύ εμάς, μαλακισμένε καπιτάλα του κερατά! Τράβα να δεις αν ερχόμαστε και παράτα μας, αρχίδι! [Ehis meyalo thrasos na lipase esi emas, malakismene kapitala tou kerata! Trava na this an erhomaste ke parata mas, arhithi!] (You have a big nerve you pitying us, some asshole capitalist! Go and see if we're coming and leave us, ball! Ok, this is difficult to translate to English swearing because the vibe is different. So μαλακισμένε comes from the famous μαλάκα which we use for calling someone asshole/jerk but literally comes from the word μαλακία meaning jerk off so the swearing refers to that action more or less. Του κερατά is a usual swearing when we want to lower the other, it literally means someone with horns aka of someone who is cheated {a typical expression of someone being cheated by their partner is growing horns on their head, the bigger the more cheated} so we're referring to someone/something of low importance. Τράβα να δεις αν ερχόμαστε is a famous way to tell someone I'm not intimidated by you/ You're not fooling me, I can't translate precisely the vibe but that's somewhat the meaning. Αρχίδι is the ball you all understood.)
Tintin: ΨΟΦΑ ΝΑ ΤΕΛΕΙΩΝΟΥΜΕ! [PSOFA NA TELIONOUME!] (DROP DEAD TO FINISH ALREADY!)
Haddock: TINTIN! WHAT THE FUCK WAS THAT?!
Some time ago...
Tintin: Hullo, mine-workers! I'm Tintin, a journalist!
Tintin: So... you are Greek immigrants, right...? (Fun fact: in the 20th century many Greeks left the country to find jobs and have a better life in many countries, mainly in Europe, the USA, and Australia. Many went to Belgium and worked in mines, my grandpa did too!)
Anyway hope this translation makes sense and it is funnier for you now know the meaning behind Tintin's swearing!
67 notes · View notes
istekligurbetci · 9 months
Text
Üvey Kızımı Arabada Molada Gelinimi Siktim! 1.Bölüm (Erdoğan 48 Y., Ankara)
O sabah İzmir'deki Doktordan randevu saatinin hemen ertesi güne alındığını öğrendiğimizde, gün boyu apar topar hazırlanıp, gece saat 22:00 gibi Ankara'dan İzmir'e doğru yola çıktık. Arabayı yaşlıca olan şoförüm kullanıyordu, yanında karım. Arkada solda gelinim, yanında yani ortada kaynanam, en sağda da 16 yaşındaki üvey kızım Sinem ve ben. Doktordan sonra yazlığa gitmeye niyetlendiğimizden, Sinem'le kucak kucağa idik. Kaynanam, arkada, ortada oturmayı sever. Hem yolu görüyor, hem ayakları rahat ediyormuş. Hanım, uzun yolda şoför uyumasın diye ve arkada dört kişi oturmaktan kurtulmak için önde. Sinem'le ben zaten oldum olası iyi uyuşup anlaştığımız için, biz de memnun olarak arkada, sağda yerimizi kabullendik.
Polatlı'yı geçip, Sivrihisar'a doğru yol aldığımızda, karım, gelinim ve kaynanam çoktan horlamaya başlamışlardı bile. Sinem şoförle ordan burdan saçma sapan konuşuyor, el kol hareketleri yetmezmiş gibi kucağımda da hop oturup hop kalkıyor, bir o yana bir bu yana, kendini bir sağıma bir soluma, bir ayaklarımın arasına yerleştiriyordu. Ben de farkında olmadan ellerim belinde, göbeğinde ona yardımcı oluyor, rahat etmesi için çaba harcıyordum. Aynı zamanda (Ne yapıyor bu kız? dememe kalmadı), sikimin kabarıp, sıkışıp beni rahatsız ettiğini fark ettiğimde, Sinem de bir anda sessiz kalıp, götünü iyice sikime bastırmaya başladı.
O zamana kadar aklımdan geçmeyen bir sürü düşünceler, görüntüler birbiri peşine beynime yığılmaya başladı. Şimdi, üvey kızım Sinem kucağımda kendisini bana ittirir, yaslarken ister istemez bir sürü duygular uyandı. İlk aklıma gelen, Sinem'in amcığı, bir de götü oldu.
Kaynanam uyanmasın diye, sol elimle Sinem'in belinden kavrayıp, biraz yukarı alıp, sağ elimle de pantolonumun içinden sikimi sıkıştığı yerden kurtarıp, göbeğime yaslatıp rahatlamıştım. Sinem, güya şoförle konuşmak için öne eğilip, sikimi götünün arasına denk getirdi. Üstünde, pek de uzun olmayan, etek vardı. Pantolon giymemişti. Yola çıkmadan kimin nerede oturacağı tartışılmıştı. Kerata, tahmin ediyorum, bütün bunları hesaplamış, özellikle pantolon giymemişti. Böyle düşününce, daha bir heyecanlanıp, sikim daha bir sertleşti. Sinem de artık çekinmeden götüyle iyice sikime baskı yapmaya, götünü sikime sürtmeye başladı. Ben, Sinem'in bu hareketleri bilinçsizce yaptığını düşünürken, o andan itibaren kasıtlı yaptığını ve zevk aldığını anladım. Sinem üvey kızım, ama benimkisi de nefis yani! Üstelik ikimiz de zevk alıyorduk bundan, aramızda hiç konuşmadan, ikimiz de bundan fazlasını istiyorduk ...
Uzun süre nefsimle mücadele ettikten sonra, nefsime yenildim ve daha ileriye gitmeye karar verdim. Sinemi sol elimle belinden kavrayıp, yukarı kaldırdım, pantolonumun fermuarını indirdim, zor da olsa sikimi dışarı aldım. Bu arada Sinem benim zorlamama meydan vermeden kendini yukarı çekip bekliyordu. Eteğini kaldırıp külodunu aşağıya sıyırdım. Üvey kızımın küçücük göt deliği ve hemen atında bir çizgi gibi birleşmiş amcık dudakları, sikimin bir karış yukarısında bütün ihtişamı ile duruyordu. Baktım ağzımda tükürük kalmamış, çok heyecanlanmışım. Avucumu Sinem'in ağzına uzattım, kulağına fısıldayarak, "Bolca tükür avucuma!" dedim. Hem sikimi, hem onun göt deliğini iyice ıslattım. "Yavaş!" dedim, yavaş yavaş sikimin başını götünün deliğine denk getirip, Simem'i oturtmaya başladım. Bir süre sonra kendisi küçük küçük zorlamalar, bastırmalarla, acısını ayarlayarak sikimin başına oturmaya başladı. Bu arada yine saçma sapan konuşuyor, zırvalıyordu ama, garip kaçmıyordu. Şöyle bir etrafa göz attım, her şey yolunda gibi görünüyordu. Gelinim, kaynanam ve karım uyuyorlardı. Şoför de zaten hem yolla hem Sinem'in çenesiyle meşguldü.
Ben Sinem'den daha çok zorlanıyordum. Her an patlayabilirdim. Zamansız gelmemek, boşalmamak için kendimi epeyi zorladım. Hatta bir ara ödenmemiş çekleri borçları düşünerek kendimi tutmayı, boşalmamayı becerdim. Sinem halen küçük küçük bastırmalarla başını içine almaya çalışıyordu. Heyecandan tükürüğüm nasıl yok olduysa, şimdi de bir anda ağzımın suları dolmaya taşmaya başladı. Hemen tekrar bolca Sinem'in götünü ve sikimi ıslattım. Belinden hafif hafif bastırmalarla ona yardımcı oluyordum. Sinem Şöföre durmadan masal anlatıyor, anlattıklarını da seslendiriyor, "Oooovvv..., Ahhhhh..." gibi sesler çıkarıyordu. Bir ara kuvvetlice "Ahhh!" çekip, başını içine almayı başardı. Bu arada gelin ve kaynanam uyandı tabii. Ne oluyor der gibisinden bakındılar. Sinem hemen, "Masal anlatıyorum Anneanne!" dedi. Gelinimle kaynanam yeniden uyumaya koyulunca, Sinem başladı sikimi kaydıra kaydıra götüne almaya. Köküne kadar oturduğunda, sanki anlattığı masalın Ohhhh'larını anlatır gibi derin bir "Oooohhh!" çekti. Doğrusu şaşırdım kızın bu oyunculuğuna.
Ben sırtımı arkaya vermiş, sikim dibine kadar üvey kızımın götünün içinde, öylece oturuyorum, bir elimi eteğinin altından amına atmışım, klitorisini okşuyorum. Sinem çok küçük hareketlerle, aşağı yukarı inip çıkmaya başladı. Bu arada biz de neredeyse Afyon'a geldik geleceğiz. Gerçi var daha biraz ama, alışkanlık, durup çay molası v.s. vereceğiz. Ben de alttan hafif hafif pompalamaya başladım. Sinem iyice alıştı, inip çıkmaya başladı sikimin üstünde. Ben artık kendimi koyverdim, ne olacaksa olsun deyip, Sinem'in belinden göbeğinden sarılıp onu üstümde at gibi hoplatmaya başladım. Bir anda şiştim ve patladım. O da aşağı yukarı aynı zamanlarda sarsılıp kasılmaya başladı ve elime boşalarak rahatlayıp durdu. Uzunca bir süre öylece bekledik. Benimki yavaş yavaş götünün içinde inmeye, küçülmeye başladı. Sinem kendini kurtarıp, külodunu çekti. Ben de sikimi pantolonumun içine, yerine oturtabildim.
Tam da bu durumda gelinim kaynanamın arkasından elini uzatıp, omzumu dürterek, bana, 'Seni seni!' der gibi işaret parmağıyla işaret yapmaz mı! 'Anlamadım, ne diyorsun?' der gibilerden göz kırptım. O da ne? Gelinim iki parmağının arasından baş parmağını geçirip (çomak işareti yapıp), yumruğunu yüzüme doğru sallamaz mı? Başımdan kaynar sular döküldü. Gelinim anlamıştı durumu. Nasıl anladı, gördü mü, görmedi mi, bilmiyorum ama, olanın bitenin farkındaydı. Ben de hemen işaret parmağımı dudaklarıma götürüp 'Sus, aman kimse duymasın!' anlamında işaret ettim. Gelinim başını salladı, 'Merak etme!' der gibilerden. Ama, eliyle kendisini göstererek avucunun içiyle de memelerine doğru işaret etti. Anlamıştım, demek gelinim de istiyordu! Vay orospu vay dedim içimden. Güldüm, göz kırptım, başımla onayladım. Gelinim de güldü, dudaklarını diliyle yaladı, bakıştık, anlaştık. Üvey kızım kucağımda, gelinim de kaynanamın arkasından elini uzatmış, çaktırmadan ensemi boynumu, saçlarımı ve kulak mememi okşayarak, Afyon'a kadar geldik.
Afyon'da mola verdiğimizde herkes hemen tuvaletlere seğirtti. Ben tuvalette külodumu çıkardım, cebime koydum. Temizlendim. Millete yiyecek içecek bir şeyler ısmarladım. Bir çay içip, şöyle biraz ayaklarımı rahatlatacağımı, yürüyeceğimi söyledim. Gelinim hemen, "Ben de geliyorum baba!" dedi. Aslında üvey kızım gelmek istiyordu o yürüyüşe, ama gelinim erken davranmıştı. Gelinimle dışarı çıktık. Tesisin ışığının aydınlatamadığı koyu karanlık bir köşeye doğru yürüdük. Hiçbir şey konuşmadan hemen gelinimin beline sarılıp, kendime çekip, dudaklarını ağzımla kapattım. Dilim ağzının içinde yılan gibi kıvrılıyordu. Gelinim kendisini toparlayamadan inlemeye, kıvranmaya başladı. Gelinim de aç kurtlar gibi öpüşlerime karşılık veriyordu. Fermuarımı açtım, sikimi çıkardım, "Seni de götünden sikeceğim, alabilecek misin bakalım, benim güzel gelinim?" dedim. Gelinimin, "Hiç durma, o orospu kızını nasıl siktiysen beni de hemen şimdi götümden sik!" diye sokak ağzıyla argo konuşması beni iyice alevlendirdi. "Al, nasıl istiyorsan kendine göre hazırla bakalım!" dedim. Daha o sikimi eline alıp ağzına sokmadan kazık gibi oluverdim. "Hadi bakalım orospu, iyice bir yağla tükürüklerinle, yoksa senin o götünü kuru kuru bağırta bağırta sikerim!" dedim. Sikimi ağzına alıp iyice hazırladı.
Gelinimi domalttım, eteğini beline toplayıp, külodunu indirdim. El yordamıyla götünün deliğini bulup, sikimi deliğin ağzına yerleştirdim, belinden kendime çekerken yüklenmemle başı içine girmişti. Gelinimin ağzından "Iıhhh!" diye sessiz bir çığlık çıktı. Biraz bekleyip iyice yüklendim. Gelinim de hepsini içine almıştı artık. "Al bakalım benim orospu gelinim, çok mu merak ettin babanın yarağını, ye bakalım!" diyerek sikiyordum gelinimin götünü. Gelinim de, "Buldun buz gibi götü, sik bakalım. İlk> sen bakıyorsun tadına, nasıl beğendin mi götümü?" diye sordu. "Harika götün varmış!" diyerek pompalamaya devam ediyordum. Gelinim inleyerek, "Amıma da sok, bir amımdam bir götümden sik beni!" diye kıvranıyordu. "Sen neymişsin yavrum benim, yoksa oğlan yetmiyor mu, beceremiyor mu seni, iyi sikemiyor mu?" dedim. Gelinim de, "Önce bir kaldırabiliyor mu diye sorsana! Kalkmayan sikle beni nasıl siksin?" dedi. "Vay benim aç gelinim vay, bundan sonra seni de ben doyururum, merak etme!" derken götüne giriş çıkışlarım hızlanmış, yarağım iyice şişmiş, patladım patlayacağım.
Gelinimin götünden çıkarıp amına soktum. Birkaç Git Geld'en sonra ben çeşme gibi amına boşalırken, gelinim de aynı anda sarsılarak, kıvranarak boşalmaya başladı. Sikimi amından çıkardığımda hemen döndü ve ağzına aldı, bir güzel yaladı temizledi. Dudakları dudaklarımı bulduğunda diliyle sanki ağzımı sikiyordu. "Doymadın değil mi orospu gelinim benim?" dedim. "Doymadım tabii!" dedi. "Merak etme güzelim, yazlıkta seni doyuracam, şimdi fazla gecikmeden bizimkilerin yanına gidelim hemen!" dedim. Giderken gelinim, "Oh ne güzel, İzmir'e kadar yine Sinem'i sikeceksin!" dedi. "Çeşme miyim ben? Zor biraz!" dedim. Gelinim de, "Var mısın iddiaya, sen istemesen bile Sinem seni uyandırır ve kendini siktirir sana. O ne orospu o, bilmezmiyim! Bulmuş böyle bir fırsat, kaçırır mı orospu? Keşke Sinem'le ben yer değiştirebilsem!" dedi. "Vay azgın gelinim, merak etme ileride seninle güzel sikişmelerimiz olacak!" deyip yatıştırmaya çalıştım gelinimi.
Yanlarına vardığımızda bizimkiler yemeklerini daha yeni bitirmişler, şoförle birlikte alış verişe çıktılar. Bu arada ben de ayaküstü duble porsiyon kaymaklı ekmek kadayıfını bir güzel mideme indirdim. Yetinmedim, böyle durumlar için hep yanımda bulundurduğum o meşhur güçlendirici haplardan hemen bir tane yuttum.
Arabaya yine aynı nizamda oturarak yola koyulduk. Herkes molanın verdiği uyanıklıkla, şarkılar vs. söyleyerek neşeli bir şekilde yol aldık. Kısa bir süre sonra karımla kaynanam yine horlamaya başladılar. Ama bu kez gelinim uyanıktı. Ara sıra göz göze geliyor, gözlerimizle sanki sevişiyorduk. Sinem kucağımda etrafa şöyle bir göz attıktan sonra elini eteğinin altından uzatıp sikimi bir yokladı. Fermuarım açıktı. Fark etti, elini soktu, külodumun olmadığını anladı, eliyle sikimi bulup, başladı oynamaya. Ben de eteğinin altına elimi uzattığımda onun da (molada, tuvalette) külodunu çıkardığını anladım. Baba kız külotsuzduk. Elimle amcığını karıştırmaya, sıvazlamaya, okşamaya başladım. Sikimi çıkarıp, bacaklarının arasına aldı, amcığına badana yapıyor, fırça çekiyordu. Benim sikim de kıvama gelmişti yine. Kulağına eğilip, "Sakın önden içine alma!" dedim. Duydu mu, duymadı mı, anladı mı, anlamadı mı bilmiyorum ama, sanki atına binmiş de, üzerinde rahvan gidiyormuş gibi tempolu bir ritmle boyuna fırça çekiyordu.
Şeytana pabucunu ters giydirir benim bu üvey kızım olacak orospu, elini ayağımın dibinde duran çantasına atıp, (demin Marketten alışveriş yaparlarken kimseye sezdirmeden almış olduğu) bebe yağını çıkardı verdi bana ve avucunu açtı! Avucuna biraz bebe yağı döktüm, götünün o şahane kara deliğini bir güzel yağladı. Sonra elinde kalan yağı da sikime sıvazlayarak sürdü. Bebeyağını çantasına geri koydum ve sikimi elimle götünün deliğine ayarlayıp yavaş yavaş sikimin üzerine oturtmaya başladım. O da kendini bastırarak, ilk sefere göre daha kolay ve kaygan bir şekilde hepsini içine aldı. Yine derin bir "Ohhhh!" çekti ama bu seferki sessizdi. O sırada gelinime baktım, eliyle zafer işareti yapıyordu, göz kırptım ve gülümsedim. Sinem yavaş tempo ile kalkıp oturarak yarağımı götünün içinde milim milim hissetmek ister gibi inip çıkıyordu. Artık öyle hemen boşalmazdım, boşalacağımı boşaltmıştım zaten. Şimdi üvey kızımın o şahane götünün, ben de milim milim tadına varıyor, keyfini çıkarıyordum.
Benim, bir şeyden anlamaz zannettiğim üvey kızım sanki kırk yıllık siktirici gibi, değme orospulara taş çıkartıyordu. Taa sikimin başına, şapkasına kadar götünden çıkarıyor, sonra tadını ala ala dibine kadar içine alıyor, alırken de büzüğünü sıkıp sıkıp gevşeterek beni delirtiyordu.
Gelinim kendisini arkaya vermiş, gözleri kapalı, eli önünde, büyük ihtimalle masturbasyon yapıyor, kendi kendini tatmin ediyordu. Sinem sikimi götünden çıkararak tekrar bacaklarının arasına alıp, badana fırçaya devam ediyordu. Ben zevklerin birinden öbürüne geçiyordum, elimin biri amcığında, öbürü memelerinde, hafif hafif yoğuruyorum. Sinem dayanamayarak, kendisini ve başını geriye atarak dudaklarını dudaklarıma doğru uzatmaya çalıştı. Artık film kopmuştu, o hokka dudaklarını dilimle aralayarak ağzının içinde dilleşmeye başladık. Bir yandan kaynanam uyanmasın, bir yandan aman şoför bir şey fark etmesin diye kendimi kontrol ederken, Sinem'in neler yaptığının farkında olmadım. Biz öpüşür, dilleşirken, bir anda sıcacık, daracık bir kuyuya girdiğimi, kaydığımı fark ettim. Anladığımda iş işten geçmişti. Üvey kızım kendisini bana bozdurtmuştu. Artık kadındı!
Kulağına, "Na'ptın sen?" diye sessizce ve biraz da kızgınlıkla fısıldadığımda, "Karışma bana!" diyerek, az önce götüne aldığı gibi, şimdi de yavaş yavaş oturup kalka kalka, amcığına alıyordu. Kendisini iyice öne alarak, yediğinin tadını çıkarmaya çalışır gibi temposunu ayarlayarak yarağımın üstünde gidip gelmelere başladı. İçinde ilk kez duyumsadığı aletle sanki müzik çalıyor, raks ediyordu. Ama, tüm bunları az hareket, çok yoğun hissetmelerle yaptığı için daha fazla dayanamayarak, sessiz kalmaya çalışarak, bitmek bilmez kramplar halinde amından ilk orgazmını yaşıyordu.
Ben cebimden külodumu çıkardım, sikimin ve Sinem'in amının sularını ve kanlarını sildim tekrar cebime koydum. O da çantasından pedlerini aldı, bir kez de kendisi sildi, temizledi. Sonra sağ bacağıma oturarak, sırtı kapıya doğru, bana yan dönüp sol kolunu boynuma attı, ben de belinden sardım, başı omzumda, uyuyan baba kız tablosu olduk. Beni sik halen kazık gibi meydanda, gelin eğilip (ağzının suyu akarak) bakıyor, Sinem elini atmış sıvazlıyor, ağzı boynumda, dudaklarıyla küçük küçük, kulağımı boynumu gıdıklıyor, öpüyor, dilliyor. "Yapma, uyu artık!" diyorum, "Canavar uyanık ama!" diyor, devam ediyor. Hep fısıl fısıl sessiz konuştuğumuzdan, o da ayrı bir heyecan ve haz veriyordu. Sinem'e, "Gelin biliyor, fark etti!" dedim. O da, "Biliyorum, ben de epey zamandır farkındayım, çok da hoşuma gidiyor aslında onun bizi izlemesi!" demez mi! Vay orospular vay, ben de kendimi uyanık, cingöz biri sanırdım güya. Gelin de, kız da çoktan Üsküdar'ı geçmişler de haberim yok.
"Hadi toparlanalım artık, dinlenelim biraz!" dedim. Ama Sinem sikimi sıvazlamaya devam ederek kulağıma, "Tamam toparlanacam, fakat önce son birkez amımdan sikeceksin ve içime boşalacaksın!" diye tehditkar bir şekilde emrivaki yaptı. (Vay anasını, ya ben şimdi bugün böyle orospu yaptım bu kızı, ya da zaten iyice kaşarmış! deyip) tekrar Sinem'i kucağıma oturttum. Anında amına aldı orospu. Çok değişik duygular heyecanlar gidip gelmeler arasında artık ben de dayanamadım, 15-20 dakika Git-Gel'den sonra amının içine çeşme gibi akmaya başladım. Boşaldım ve rahatladım. Sinem, sikim içinde inene sönene kadar amıyla hareketlerine devam etti ve kendisi de orgazm olup boşaldı. Sonra yine çantasından aldığı pedleriyle temizlendi ve sikimi de bir güzel temizledi sildi, pantolonumun içine yerleştirdi.
İkimiz de toparlanarak, tekrar uyuyan Baba-Kız tablosuyla sabahın erken saatlerinde İzmir'e vardığımızda kafamda tek şey vardı: Çeşme'de yazlıkta, gelinim ve üvey kızımla yaşayacağım yeni maceralar...
[Erdoğan]
113 notes · View notes