Tumgik
#gidecekti
otuzsekizinciparalel · 2 months
Text
balkonda iki dakika nefes almaya çıktım, arka sokakta sanırım- havai fişek patlatmaya başladılar AKLIM ÇIKTI İNSAFSIZLAR BENİ Mİ GÖRDÜNÜZ
6 notes · View notes
Text
Otobüste Götümü Okşayan Yakışıklıya Evinde Verdim! (Zeynep 30 Y., İstanbul)
Selam, ben Zeynep, 30 yaşında, 1.65 boyunda, 50 kilo civarında, esmer tenli, evli bir bayanım. Kocam bir fabrikada çalışıyor. Kocamı seviyorum, ama fabrikada yorulup eve geliyor ve hemen yatıp uyuyor. Haftada en fazla iki sefer ancak sikiyor, ona da sikmek denirse. En fazla 2-3 dakikada boşalıp, hemen arkasını dönüp yatıyor, ben de kendimle oynayıp boşalıyorum.
Bir gün arkadaşım Jale bana oturmaya geldi. Jale de evliydi, ona derdimi anlattım. O da bana, "Kızım bul kendine sağlam bir sikici, siktir kendini!" dedi. "Ne yani, kocamı mı aldatayım?" dedim. Jale, "Kızım bu aldatmak sayılmaz ki, seninki kendini tatmin etmek sayılır! Kocan olacak herif adam gibi sikseydi seni! Ben bile kendimi siktiriyorum! Napayım, kocam doyurmuyor beni!" dedi. Şok olmuştum, "Ciddi ciddi kocandan başkasıyla mı yatıyorsun?" dedim. "Evet, hemde ne yatma, resmen parçalıyor amımı götümü, yarım saat sikmeden boşalmıyor!" dedi. "Yuh yani, Jale sen ne diyorsun? Beni yarım saat sikseler delirirdim herhalde!" dedim. Bu arada bu konuşmalar bile amımın sulanmasına yetmişti. Biraz daha konuştuktan sonra Jale gitti, ben de hemen yatak odasına gidip, amımı parmaklayarak boşaldım. Akşam kocam işten çıkıp geldi, yemeğini yeyip hemen yattı. Ben yine yarraksız öylece kalmıştım.
Aradan bir hafta kadar geçmiş, Jale'nin söyledikleri kulağımda çınlıyordu. O gün anneme ziyarete gitmiştim, kocam da gece mesaisine gidecekti. Annemlerden geri dönerken otobüse bindim. Otobüs duraklarda durup yolcu aldıkça kalabalıklaşmaya başladı. Ben otobüsün en arkasında kalmıştım, ayakta öyle camdan dışarı boş boş bakıyordum. Birden kalçama bir el dokundu. Önce umursamadım, yanlışlıkla değmiştir diye düşündüm. Ama dokunmalar gitgide okşamaya dönüştü. Aslında dönüp müdahale etmem gerekiyordu, ama yapmadım, hoşuma gitmişti taciz edilmek. Götümü okşadıkça amım sulanmaya başladı. Kafamı çevirip baktığımda, arkamdaki 30 yaşlarında yakışıklı biriydi. Ona gülümsedim.
Birden elimi tutup arkaya çekti. Ben ne yapacak diye düşünürken, elimi önüne götürdü. Hemen elimi çektim. Ama tekrar elimi tutup, pantolonun üzerinden yarrağını tutturdu. Biraz okşadım. Sonra yönümü ona döndüm, bir an göz göze geldik. Kararımı vermiştim, kendimi ona siktirecektim. Kulağıma doğru eğilip, "İnelim mi?" dedi. "Evet!" diye cevap verdim. İlk durakta indik, ama beni bir heyecan kaplamıştı, elim ayağım titriyordu. Elini uzattı, isminin Fevzi olduğunu söyledi. "Ben de Zeynep!" dedim. Ordan bir taksi çevirdi, taksiye binip yola çıktık, ama hiç konuşmuyorduk. Bir bayinin önünde taksiyi durdurdu, "Sen heyecanlısın, içecek birşeyler alayım!" diyerek indi, birşeyler alıp geldi. Fazla gitmeden bir apartmanın önünde durduk, taksiden inip apartmana girdik. Kendime hayret ediyordum, hiç tanımadığım bir adamın evine kendimi siktirmeye giriyordum.
Eve girdiğimizde bekar evi olduğu belliydi, ortalık karma karışıktı. Odaya geçip oturdum. Fevzi de iki tane bardak alıp geldi. Poşetin içinden Votka ve enerji içeceği çıkarıp bardaklara doldurdu. Bana uzatıp, birkaç soru sordu, ben de cevapladım. Bu aradada Votkayı yudumluyordum. Bir bardak daha doldurup verdi, onu da içtikten sonra heyecanım gitmiş, heryerimi ateş basmaya başlamıştı. Fevzi elimdeki bardağı alıp kenarı koydu ve yanıma yaklaşıp, dudaklarımı öpmeye başladı. Ben de karşılık veriyordum. Bodymin üzerinden göğüslerimi okşuyordu. Boynumu falan öperken, Bodymi yukarı sıyırıp çıkarttı. Sonrada südyenimi çıkarıp, "Off şu göğüslere bak!" diyerek göğüslerimi öpmeye, yalamaya başladı. Ben de kafasını tutup, saçlarını okşuyordum.
Bir yandan da kotumun düğmelerini açmıştı, sonra ayağa kalkıp kotumla külodumu sıyırıp çıkardı. Kendisi diz çöküp, beni koltuğa oturttu. Bacaklarımı ayırıp, başını bacakarama gömdü, iştahlı bir şekilde amımı yalıyordu. Ben artık zevkten inliyor ve kocamın ne zamandır amımı yalamadığını düşünüyordum. Fevzi sonra ayağa kalkıp, bir çırpıda kendi de soyundu. Yarrağına baktığımda oldukça kalın bir yarraktı. Önüme gelip dikildi, ben de hemen doğrulup yarrağını yalamaya başladım. Fevzi de saçlarımı okşuyordu. Sonra tutup beni kaldırdı, çekyatı açıp yatırdı, kendi de bacaklarımın arasına yerleşip üzerime uzandı ve dudaklarımı öpmeye başladı. Yarrağını amımda hissettiğimde öpmeyi bıraktı ve içime ittirmeye başladı. Nefesimi tutmuş halde Fevzi'nin gözlerine bakıyordum.
Yarısını falan soktu ve "Off harika! Daracık amın varmış!" dedi ve birden yüklendi. O anda ben bir, "Ahhhhh!" çektim. Fevzi ise hemen sokup çıkarmaya başladı. İnlemeye başlamıştım, bir yandanda kocam gibi hemen boşalacak mı diye merak ediyordum. Fevzi bir yandan sikiyor, bir yandan da dudaklarımı, boynumu falan öpüyordu. Müthiş zevk alıyordum. Sonra içimden çıktı, pozisyon değiştirdik, kendi sırtüstü yattı, ben de yarrağının üzerine oturup zıplamaya başladım. Bir müddet sonra ben orgazm olup boşaldım. Ama hayatım boyunca böyle şiddetli boşalmamıştım. Yarrağın üzerinde oturup kalmıştım.
Fevzi beni üzerinden indirip, hemen domalttı, arkadan amıma girip hızla sikmeye başladı. Daha yeni olduğum orgazmın etkisi geçmeden yeniden orgazm olmak üzereydim. "Hadi devam et, sik beni, harikasın Fevzi, becer beni!" gibi sözler söylüyordum. Ben boşalıp çekyatın üzerine yüzüstü uzandım, Fevzi de üzerime uzanıp halen pompalıyordu. Sonra beni yan yatırdı, tek bacağımı havaya kaldırıp, öbür bacağımın üstüne oturdu ve o pozisyonda amıma yarrağını gömüp sikmeye başladı. Ben resmen orgazm üstüne orgazm olup, zevk denizinde yüzüyordum. Bir müddet sonra bacağımı indirdi ve beni tekrar sırtüstü yatırıp bacak arama girdi, amıma girip o kadar süratli gidip gelmeye başladı ki, herhalde o da boşalmak üzereydi. Bacaklarımı beline doladım. "Sik beni aşkım, sik beni erkeğim!" diye inliyordum. Fevzi kasılarak içime döllerini fışkırtmaya başlamıştı. Aslında içime boşalmasını istemiyordum, ama aldığım zevkten söyleyemedim bunu ona.
Fevzi'nin boşalması bitmiş, üzerime uzanmıştı, yarrağı halen içimdeydi ve sertliğinden birşey kaybetmemişti. Fevzi sonra doğrulup tekrar sokup çıkarmaya başladı. Ben şaşkın şaşkın bakarak, "Napıyorsun, boşalmadın mı sen?" dedim. Fevzi de, "Dur bakalım yavrum, daha yeni başladık!" diyerek dudaklarıma yapıştı, aynı zamanda da amıma pompalamaya devam etti. Hayran kalmıştım Fevzi'ye, kendi kendime (Keşke kocam da böyle sikseydi!) dedim. O gün aralıklarla Fevzi beni üç posta daha sikti.
Gece eve taksiyle döndüğümde hemen geceliğimi giyip yatağa girdim. Yaşadığım müthiş geceyi düşünürken uyuyup kalmışım. Sabah kocam eve geldiğinde, ben yorgunluktan yerimden kalkamadım. Kocam pijamalarını giyip yatağa gelerek, "Ne oldu aşkım, neyin var?" diye sordu. Ben de rahatsız olduğumu söyledim. "Aman kendine dikkat et, şu aralar Grip salgını var ortalıkta!" diyerek yanıma yattı ve uykuya daldı. İçimden (Sen zaten başka birşey bilmezsin ki!) diyerek, ben de ona arkamı dönüp uyudum. Ama neyseki sikicimi bulmuştum, iki günde bir gidip her pozisyonda kendimi siktiriyorum.
[Zeynep]
110 notes · View notes
tipitip213 · 1 month
Text
Yasak sırlar 5
mutfağın önünden geçerken teyzem le karşılaştık bana pis pis sırıtıp güldü anlamışmıydı bence anlamıştı çünkü oda bir kadın ve boşalan bir kadının surat ifadesini çok rahat anlayabilirdi gece neler olacaktı annem ne konuşacaktı çok merak ediyordum.
Ellerimi yıkayıp odaya geri dönmüştüm annem kaçamak bakışlarla bana bakıyordu teyzemle hala bir şeyler anlatıyordu kaynanası ölmüş kadın kına yakacak neredeyse annem de onu dinliyordu battaniyenin altında tekrardan annemin yanına sokulmaya cesaret edemedim tabii ki Tv’de bir şeylere bakıyordum teyzem anneme akşama ne yapalım vs gibi bir şeyler söyleyip hadi gel mutfağa gidelim de yemeklil ne var bakalım ona göre bir şeyler yaparız akşama şöyle ailece güzel bir yemek yiyelim dedi ve annemi Alarak mutfağa gittiler, Size daha önceki hikayem de teyzemden de bahsetmiştim ama şimdi biraz daha detaylı bahsedeyim teyzem şu an 63 yaşında o zaman 43 yaşındaydı Teyzem anneme göre biraz daha Fırınlık kendini harika avcı’ya benzetenAjda Pekkan o zaman gözü hep yükseklerde bir kadın da fındık gibi burnu kumral buğday tenli sarı saçları beline uzanan kısa boylu kalın götlü dik göğüslü tamamen bir sex makinası tanrıça gibi bir kadındı Teyzemle de ilişkim oldu onu daha sonraki hikayelerimde anlatacağım çünkü gerçekten Gerçekten konular birbirine karışsın istemiyorum her şey sırayla bu akşam kuzenler geldi yemekler yenildi sohbetler edildi artık uyuma vakti gelmişti benim başıma gelecekler artık dananın kuyruğu kapacak ya o gece yaklaşıyordu annemle hala aramda değişik bir bağı vardı bana yakın mıydı uzak mıydı bugün ona yaşattığın şeylerden bana kızgın mıydı sinirli miydi yoksa çok mu zevk almıştı bunları gerçekten bilmiyordum her şey gece belli olacaktı ya ben tüm emellerine ulaşacaktım ya da bu süreç uzayıp gidecekti yıllardır olduğu gibi sıra yatmaya geldi teyzem odaları ayarlarken sen Gökhan’la yat tülay gece soğuk oluyor birlikte daha iyi ısınırsınız Anne oğul birinize sarılırsınız ben de Sedef’in yanına geçerim siz benim yatak odasında yatın dedi Teyzem resmen annemle beni gerdeğe sokuyordu suratında sinir bozucu bir gülümseme ifade vardı annem hiç bana bakmadan Kısık bir sesle tamam abla olur daha iyi gece soğuk oluyor dedi ben sevinçten dört köşe içim kıpır kıpır fırça yesem de annem bağırsa Çağırsa da bu zamana kadar ona yaptıklarından sonra ben bu savaştan galip gelip anneme bu gece sahip olacaktım ondan emindim çünkü annem benim her şeyim di beni gerçekten çok seviyor koruyor kolluyor benim üzülmemi asla istemiyordu belki oda ona yakınlaşmamdan hoşlanıyordu ama günahada girmek istemiyordu Çünkü ama o yola bir kere girince oda biliyordu ki dönüşü yoktur yataklar hazırlandı ben üstüme pijamalarımı giydim teyzemin yatak odasında kocaman yatak vardı yatağa yattım annem lavaboya girdi Lavabodan çıkıp teyzemlere iyi geceler deyip odaya geldi kalbim küt küt atıyordu Kapıyı kapattı ışığı söndürdü yanıma doğru yaklaşıp yatağa oturdu gökhan kalk bakayım sen ne yaptın bugün oğlum ben senin annenim anneler ellenmez Anneyle böyle şeyler düşünülmez sen bugün benim amıma elini soktun Gökhan baban duysa bizi ne yapar haberin varmı
Ben-ne yapacak anne babam demedi mi Gökhan da sana kaysın diye
Annem-Oğlum sen manyak mısın sen bizi mi dinliyorsun baban onu şakasına söyledi
Ben-Ne yapayaım anne seni çok seviyorum bende böyleyim hep seni düşünüyorum senle ilişkiye girmek istiyorum
Annem şaşırmış ağzı açık kalmıştı bana hala kızmıyordu teyzemlerdeyiz diyemi bağırmıyordu bilmiyorum ama surat ifadesi çok soğuktu
Annem-Oğlum Gökhanım ben de seni çok seviyorum ama anneyle ilişkiye giremez günah bunu yapmamalıyız sen yakışıklısın gençsin ilerde daha güzel kızla birlikte olacaksın
Ben-bikere seni istiyorum anne bikere diyip sikiş benimle başka istemicem söz veriyorum
Annem iki üç Dakika sessizce bekledi seni çok seviyorum ama bunu benden isteme yavrum yavrucum benim deyip beni göğsüne çekti sıkıca sarıldı ben de seni çok seviyorum annem babamdan daha çok seviyorum lütfen lütfen bir kere kimseye söylemem söz veriyorum aramızda kalacak söz veriyorum babamın ruhu duymaz aramızda sır kalır dedim annem yavaş yavaş yumuşamıştı babası kılıklı niye şaşırıyorumki benim sizden çektiğim nedir diye söylendi tamam sadece bikere ama kendi evimize gittiğimiz de yapıcaz orospu teyzen bugün bana yaptığını anladı sanırım bizi bilerek sikişelim diye burada yatırdı belkide şuan kapı arkasındadır diye sessizce kullağıma fısıldadı yemin ederim milli piyango vursa bukadar sevinmezdim avazım çıktığı kadar bağırmamak için kendimi zor tuttum anneme sarıldım yanaklarından öptümm öptüm oğlum dur oğlum dur ben sana az önce ne dedim teyzen diyorum dedi tamam annem dedim hadi şimdi yatalım üç dört güne eve gideriz baban işe gittimi yaparız dedi sözmü annem beni kandırmıyorsun dimi dedim yaşım 17 hala safım kafam sexten başka bişeye çalışmıyor vazgeçmesinden korkuyordum o üç gün nasıl geçicek bilemiyorum annemle yattık anneme sarılarak anne bugün amını elledimya zevk aldınmı annem oğlum utanıyorum ama anne hadi ya üç gün sonra sikişicez hala utanıyorum diyon annem yanağımı öperek aldım aldım hemde nasıl biz bu konuşmaları sesizce yapıyorduk annem gerçekten teyzemden şüphelenmişti neyse annem hiç beklemediğim bişey yaparak elini sikime attı pijamamın üstünden okşayıp sıkıp ileri geri yaptı ben şaşırmıştım anne şimdimi sikişicez dedim hayır merak ettim babanınki kadar büyükmü diye büyükmü peki anne dedim yaşına göre çok iyi sosis gibi dedi gülerek bende cesaretle elimi amına attım Oğlum şimdi olmaz dedi annem annem okuyacağım sadece öğlen yaptığım gibi olur mu Annem isteyerek ama istemiyerek tamam ama İleri gitmek yok sadece Okşa tamam annem seni çok seviyorum bebeğim ben de seni seviyorum yavru şu an annemin amını sulanmıştır o benim sikimi okşuyorken ben de onun amını okşuyordu annem 5 dakika sonra yine aynı kasılmaları kıvranmaları yapmaya başladı iyi misin dedim iyiyim devam et oğlum Annen sağ eli ile benim sikimi okşarken Sol eli ile elimin üstünden amına bastırıyordu ikimizde o gece birbirimizi okşayarak boşaltıp uyuduk devamı gelecek...
74 notes · View notes
murat-o41 · 21 days
Text
Götçü Enişte
Almanya'dan selamlar, adım Müge. 30 yaşındayım, 12 senelik evli ve 2 çocuk sahibi bir ev hanımıyım. Kocam tabiri caaizse evlat olsa sevilmez bir tip. Çok yobaz ve meymenetsiz birisi. Sex konusunda da aynı şekilde yobaz. Ön sevişme bilmez, oral sex bilmez, anal sex bilmez, yatakta klasik misyoner pozisyonundan başka bir şey bilmez, üstüme çıkar, işini 2 dakikada bitirir ve arkasını dönüp horlaya horlaya uyur. Benim tatmin olup olmamamı umursamaz. Çocuklarımız var diye ve ailemin zoru ile devam eden bir evlilik işte. 
Ağustos ayında çocukları görümcemlere bırakıp kocamla Türkiye'ye izine gittik. Annem ve babam da 6 ay Türkiye'de ve 6 ay Almanya'da yaşayan insanlar. Babam 57 yaşında, sağlık sorunlarından dolayı erken emekli. Annem ise 45 yaşında. İşte, zamanında annemi Almanya yüzünden kendinden 12 yaş büyük babamla evlendirmişler. Neyse, asıl konuya gelelim. Biz Türkiye'ye geldik ve ilk günden Ankara'da yaşayan annemlere vardık. Hoş beş, muhabbet, yemek falan derken ilerleyen saatlerde kızkardeşim Elif de kocası Önder'le geldi. Onlar da aynı apartmanda annemlerin üstündeki dairede oturuyor. Kızkardeşim benden 2 yaş küçük, kocası Önder de benden 3 yaş büyük. Ama kızkardeşim benden çok şanslı. Eniştemiz Önder çok yakışıklı, efendi ve gerçekten cana yakın biri... 
Ertesi gün kocamla ben daha önceden rezervasyon yaptığımız Kızılcahamam kaplıcalarındaki otele gittik. Kaplıcadaki tatil günlerimiz devam ederken kocama memleketi Elazığ'dan telefon geldi. Orada mirastan kalan bazı tapu işlerini halletmesi gerekiyormuş. Yol uzun diye ben gitmek istemedim ve annemlerde kalırım diye düşündüm. Kocam yola çıkınca ben de babamı telefonla aradım ve durumu anlatıp beni kaplıcadan almasını istedim. Babam da, "Kızım benim işlerim var, akşama anca gelirim, sen atla bir taksiyle git eve. Evde kimse yok, annen eski mahalleden kadınlarla güne gidecekti, ama sende anahtar var nasıl olsa!" dedi. Annemlerin evinin anahtarı her aile bireyinde vardır. 
Babamın dediği gibi taksiyle eve gittim. Kapıyı anahtarla açıp içeri girdim. Görünürde evde kimse yoktu, ama içerden çok değişik sesler geliyordu. Acaba eve hırsız mi girdi diye çok korktum. Sessizce odalara baktım, ama sonunda seslerin yatak odasından geldiğini anladım. 
Kapı yarı açıktı. Kapı aralığından içeri baktığımda gördüğüm manzaraya inanamadım. Enişte bey kızkardeşimi domaltmış, koskocaman yarağıyla götünü adeta parçalarcasına sikiyordu. Duyduğum sesler meğerse karyolanın arada sırada duvara çarpma sesleriymiş. Karı koca arasında olur böyle şeyler diye düşündüm, doğrusu o anda neden annemlerin yatağında sikiştikleri sorusu aklıma hiç gelmedi. Tam dönüp gidecekken, "Önder yeter, götüm uyuştu!" sesiyle şok oldum, bu kızkardeşimin sesi değildi. Kadın domalık pozisyonda yüzünü yastığa gömdüğü için yüzünü göremiyordum, ama bu annemin sesine benziyordu. Ama babam annemin evde olmayacağını söylemişti. Yok, yok bu annem olamaz diye düşündüm. 
Önder'in siktiği kadının kim olduğunu anlamak için kapı aralığından gizlice seyretmeye devam ettim. Öyle fena sikiyordu ki, kadını resmen kıskandım. Ama kimdi bu kadın? Kadın, "Önder boşal artık, büzüğümü hissetmiyorum!" diye yalvarmaya başladı. Ama Önder'in yarak gerçekten hayvani bir şeydi. Kadının göte bir makine gibi girip çıkıyordu ve kalınlığı nerdeyse bileğim kadar vardı. Yalan yok, o anda Önder'in yarağına içim gitti. En sonunda Önder, "Amına koduğumun orospusu geliyorum, çabuk ağzına al, bir damlasını ziyan edersen sülaleni sikerim!" dedi. O koca yarağı kadının götünden çıkarıp yatağa uzandı. Kadın ağzına almak için doğrulup dönünce beynimden vurulmuşa döndüm, bu annem idi! 
Annem ağzına boşalttığı yarağı öyle bir yalıyordu ki, ne var ne yok döllerin hepsini yaladı yuttu. Sonunda yarağın başına bir öpücük kondurup Önder'in göğsüne yattı. İki sevgili gibi öpüşüp sarılmaları beni resmen delirtti. Hele yarağı eline alıp, "Ben buna kurban olurum, beni bağımlısı yaptın!" demesine iyice kudurdum. Annem bunu nasıl yapardı? 
Tumblr media
Hem anneme, hem Önder'e o kadar kızmıştım ki, içeri girip ikisinin de yüzüne tükürmek geçti aklımdan. Ama annem babamla 10 senedir yatakta bir sey yapamadıklarını bize anlatmıştı. Onun için sesimi çıkarmadım ve izlemeye devam ettim. Annem Önder'in inik yarağını ara sıra ağzına alıp emiyor, sonra yine öpüşüyorlardı. Yarak yeniden sertleşince, Önder, "Hadi domal da bir kere daha sikeyim götünü!" dedi. Annem, "Önder oğlum, Elif'i sabahlara kadar sikiyorsun, sonra da beni perişan edene kadar sikiyorsun, sen nasıl bu kadar azgınsın anlamıyorum?" diyerek halen Önder'in yarağıyla oynuyordu. Önder de, "Kızın ayda yılda bir götten veriyor, sen her defasında, o yüzden sana doyamıyorum aşkım!" dedi. 
Önder ısrarla annemi yeniden domaltmaya çalışırken, annem, "Nolur bu günlük yetsin, götüm biraz kendine gelsin. Hem Elif'in mesaisi bitmek üzere, almaya gitmeyecek misin?" diyerek giyinmeye başladı. Ben de oradan sessizce ayrıldım ve evden çıktım. Saşkındım, ne yapacağımı bilmiyordum. İki saat kadar sokaklarda dolaşıp geri annemlere geldim. Baktım içerde annem, Elif ve Önder oturmuş çay içiyorlar. Annem sanki taze gelin gibi çay servisi yapıyordu. Önder utanmadan, "Anne sana zahmet oluyor, ben koyayım!" dedi. Annem de gülümseyerek, "Sen sonra koyarsın oğlum!" deyince kafayı yedim. Neyse, ben de oturdum, hep beraber çay kahve derken akşam oldu, babam da geldi. Yatma vakti gelince Elif'le Önder yukarıya kendi dairelerine çıktılar. Ben de annemlerin misafir odasında yattım... 
Sabah kahvaltıda hep beraberdik. Annem yine damadına yalakalık yapıp çayını koyuyor ve sürekli ikramlarda bulunuyordu. Cevizdi, baldı, kaymaktı, fındık ezmesiydi falan. Eee tabii iyi siksin diye aygırını besliyordu. Bir ara Önder güya anneme yardım etme bahanesiyle mutfağa gitti. Ben de bardağımı alıp sessizce arkasından gittim. Önder çay koyan annemin boynunu öpüp götünü avuçluyordu. Annem de sanki liseli kızlar gibi cilve yapıyordu. Rezil edeyim şunları, bağırıp çağırayım diye içimden geçti, ama bu bir aile felaketi olur diye sesimi çıkarmadım... 
Ertesi gün sabah kocam aradı ve "Gel de arsaların bir kısmını senin üzerine yapalım!" diye beni Elazığ'a çağırdı. Ama ben gitmek istemediğim için, "Nasıl gelirim yalnız başıma, yol bilmem yordam bilmem!" dedim. O sırada Önder hemen atladı ve "Baldız istersen ben götüreyim seni? Benim zaten Kayseri'ye gitmem gerekiyordu. Seni Elazığ'a bırakıp ben Kayseri'ye dönerim!" dedi. Kızkardeşim de, "Abla git Önder'le işte, valla çalışıyor olmasaydım ben de gelirdim sizinle!" deyince, annem de istemeye istemeye onay verdi. 
Hazırlıkları yaptıktan sonra yola koyulduk. Önder'in Transporter aracıyla gidiyorduk. Ankara Elazığ arası nerden baksan 750 km vardı. Kayseri'yi geçtikten sonra, Önder, "Baldız bir mola verelim, hem bir şeyler yeriz, hem lavobaya gideriz!" diye bir dinlenme tesisine çekti. Önder bana karşı çok nazik ve efendi davranıyordu. Ama ben ona halen kızgındım, hem bacımı hem anamı idare ettiği için. 
Yemeklerimizi yedik, çay içtik tekrar yola koyulduk. Yolda ordan burdan sohbet ederken konu evliliğe geldi ve benim evliliğimin nasıl gittiğini sordu. Ben de, "Anlatılacak öyle ahım şahım bir şey yok, enişte sen anlat, sende ne var ne yok?" diye sordum. Eniştem de kızkardeşimle çok mutlu olduğunu ve herşeyin gayet iyi gittiğini söyledi. Aile olarak da bizleri çok sevdiğini anlattı. Bir ara yol kenarındaki bahçelerde meyve ağaçlarını görünce, "Baldız şurdan biraz meyve toplayalım, yolda yeriz!" diye sağa çekti aracı. 
İndik, ağaçlardan biraz elma topladık. Arabanın yanında ayakta birer elma yerken, Önder, "Baldız sizin ailenin genlerinde var galiba, kızkardeşin de, sen de, hatta annen de çok güzelsiniz, halen genç kız gibisiniz!" diye iltifata başladı. En sonunda ben dayanamayıp, "Önder, bacımı siktin, annemi siktin, sıra bana mı geldi?" dedim sertçe. Önder, "Baldız sen ne diyorsun?" diye kem küm edince, "Annemi siktiğini gördüm, hiç utanmıyor musun sen?" diye kızmaya başladım. 
Tumblr media
Önder, "Bak baldız, ben anneni zorlamadım, aksine o beni baştan çıkardı. Ne kadar dirensem de neticede ben de bir erkeğim, sonunda dayanamadım!" dedi. Ben halen kızıyordum, o ise aksine sakin sakin anlatıyordu. "Baldız, bana teşekkür edeceğine kızıyorsun. Ben olmasaydım mahallede annenin üzerinden geçmeyen herif kalmayacaktı. Annenin adı orospuya çıksa daha mı iyi olurdu?" deyince ben daha da sinirlenip buna bir tokat attım. 
Anında o da bana bir tokat atıp, "Kendine gel baldız! Sen de anan gibi yaraksızlıktan kudurmuşsun, kocan seni sikemiyor galiba!" diyerek Transporterin sürgülü kapısını açtı ve beni kolumdan tutup içine zorla soktu. Koltukların üstüne beni yatırıp üstüme çıktı. Camlar siyah filmle kaplı olduğu için bir gören olur korkusu da yoktu. Ben kurtulmaya çalışırken Önder elini eteğimin altına sokup külodumun içine daldırdı. Bir yandan amımı parmaklıyor, bir yandan da, "Anan gibi yanıyorsun orospu!" diyerek boynumu boğazımı öpüyordu. Ben neresi denk gelirse yumrukladıkça o istifini bozmadan işine devam ediyordu... 
Sonunda külodumu yırtarak çıkardı ve bacak arama kafasını sokup amımı yalamaya başladı. O andan itibaren benim debelenmem ve karşı koymam bitti, kendimi bıraktım. Vücudum zangır zangır titriyor, resmen işer gibi ağzının dolusu akıyordum. Önder resmen diliyle beni sikiyordu ve böyle bir şeyi ilk defa yaşıyordum. Sonunda kemerini çözüp pantolon ve boxerini çıkardı, yarağını ağzıma dayadı. İlk başlarda ağzımı açmasam da zorla ağzıma soktu. Bir yandan da sürekli küfür ediyordu, "Amına koduğumun kaltağı, seni yarak manyağı yapacağım. Ananı bacını nasıl bunun müptelası yaptıysam seni de yapacağım!" diye. Am siker gibi ağzımı sikiyordu... 
Sonra tekrar beni altına aldı. Boynumu boğazımı öperek o koca yarağını vıcık vıcık sulanmış amıma kökleyince gözüm karardı resmen. Sanki içimi yarıp girmişti. Bu nasıl bir yaraktı böyle, ölüyorum sandım. Kanırta kanırta amıma öyle bir girip çıkıyordu ki, altıma işer gibi akıyordum. Beni 10 dakika siktikten sonra domaltıp arkama geçti. Bir süre de domaltarak sikti amımı. Sonra sikini amımdan çıkarıp göt deliğimi yalamaya başladı. Fakat yalamıyor sanki diliyle götümü sikiyordu. Niyetini anlamıştım, götümü de sikecekti. Kocamla götten hiç yapmadığımız için hem korkuyordum, hem heycan yapıyordum. Sonra yarağının başına tükürüp o hiç sikilmemiş daracık götüme dayadı. Yüklendi, fakat ne kadar zorlasa da girmiyordu... 
Çekilip bir süre daha yaladı götümü ve götümün deliğine bolca tükürük bıraktı. O koca yarağı yine dayadı ve bu sefer yavaş yavaş girmeye başladı. Başı girdiğinde ben ölüyorum sandım. Resmen götüm yırtılıyor sandım. Sonunda saçlarımın altından ensemi ısıra ısıra götüme köküne kadar soktu. Birkaç dakika içimde bekledikten sonra götüm alıştı ve sikmeye başladı. Koca yarağını götüme makine gibi durmaksızın köklerken bir eliyle de amımı ve klitorisimi okşayarak beni peş peşe orgazm ediyordu... 
Ne kadar sikti götümü bilmiyorum, ama sonunda içime itfaiye hortumundan akar gibi döllerini fışkırttı. Yarağı halen içimde kazık gibiyken, "Nasıl, hoşuna gitti mi orospu?" diye sordu. Ama ne kadar hoşuma gitmiş olsa da, "Götümü dağıttın orospu çocuğu!" dedim. Önder gülerek, "Anan da ilk seferinde öyle diyordu, ama şimdi büzüğü uyuşana kadar yemeden duramıyor!" deyip götüme yeniden pompalamaya başladı. İnanamıyordum, içimden çıkarmadan ikinciye sikiyordu. Yaklaşık 15 dakika daha götümü siktikten sonra birden çıkarıp, "Aç ağzını amına koduğumun kaltağı, yut hepsini!" diye bağırdı. Korkak bir çocuk gibi dönüp ağzımı açtım ve hepsini yuttum... 
Arabada pet şişelerle su varmış, elma bahçesine girip temizlendik ve tekrar yola koyulduk. Fakat daha 2 dakika gitmeden birden yavaşlayıp kenara çekti. Ben ne oldu diye merak ederken, kızkardeşimi, annemi ve kocamı arayıp şanzumanın arıza yaptığını, çekici çağıracağını, servise gitmemiz gerektiğini, merak etmemelerini söyleyip kapadı telefonu. Ben tabii şanzımandan falan anlamadığım için, "Çok mu büyük bir arıza?" diye sordum. Önder pis pis sırıtarak, "Arabanın şanzımanında bir şey yok, saat gibi çalışıyor, senin göte doyamadığım için uydurdum!" dedi ve dönüş yapıp Kayseri'de bir otele sürdü arabayı. Önder'e, "Sen az orospu çocuğu değilsin!" dedim, ama bunu yapması çok hoşuma gitmişti. 
Otelden bir oda tutup çıktık odaya. Önce birlikte bir duş alıp yatağa geçtik. Bu sefer hiç acele etmeden öpüşerek, emişerek, yalaşarak bir saate yakın ön sevişme yaptık. Sonra da tadını çıkara çıkara amlı götlü sikiştik. Bazen tam sikişin ortasında telefon çalıyordu, yarağı götümdeyken ya ben kocamla konuşuyordum, yada Önder kızkardeşimle veya annemle konuşuyordu. Arayanlara, şanzımanın bir parçasının değişmesi gerektiğini, onu da anca yarın değiştirebileceklerini, o yüzden bu gece zorunlu olarak Kayseri'de kalmamız gerektiğini anlattık. Ve sabaha kadar sikişip, öğleye kadar da uyuduk. 
Sikişmediğimiz anlarda da ben göğsüne yatıp sürekli yarağıyla oynadım, ya da ağzıma alıp emdim. Yarağını bir saniye bile bırakasım gelmiyordu. Şimdi annemi çok iyi anlıyordum :)
96 notes · View notes
duygusalintiharlar · 15 days
Text
Neyse, zaten herkes bir gün gidecekti...
35 notes · View notes
eylences-blog · 11 months
Text
Kalın Yarak Özlemim! (2) (Tuğba 35 Y., İstanbul)
O geceki olaydan sonra, Mehmet'in aşk dolu mesajları gelmeye devam etti. Fakat buluşma konuşunda ısrar etmiyordu. O güzel sözlerine cevap vermedim. Aslında karşılık vermek istiyor, buluşup sikişmek istiyordum. Sanal yaşadığım o anlar aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Aklım hep bacaklarımın arasındaydı. Amım müthiş sikilmek istiyordu, ama kocamla bir türlü fırsatımız olmuyordu. Genelde İzmir'de oluyordu, geldiğinde ise hep yorgun oluyordu.
Kocamın evde olduğu bir gece çok istekli olmama rağmen, kocam, "Yorgunum Tuğba!" diye söylenip sırtını dönünce, kararımı verdim. Karmakarışık düşünceler içerisinde bir plan yaptım. Mehmet'in yarın izinli olduğunu biliyordum. Sabah ben de personel şefini arayıp iş yerinden izin alacaktım. Çocuklar sabahtan okula gidecekleri için Mehmet'le buluşabilirdik. Telefonu aldım ve "Kocam evde, cevap yazma sakın. Hazır ol, yarın buluşuyoruz. Öptüm seni!" diye Mehmet'e mesaj attım.
Sabah olmuş kocam işe gitmişti. Ardından çocukları okula yolladım ve Mehmet'i aradım. Sesinden çok sevinçli olduğu belliydi. Beni arabayla almayı teklif etti, ama kabul etmedim. Detayları konuştuk. Evimden çok uzakta olmayan bir rezidansta kalıyordu. Konuşmamız bittikten sonra doğruca banyoya girdim, vücudumdaki bütün kılları temizleyip, her yerimi kaymak gibi pürüzsüz yaptım. Kısacası tam yalamalık olmuştum. Aynanın karşısında vücuduma bakıyordum. Doğum nedeniyle karın bölgemde biraz çatlaklar vardı. İnce belim, geniş popom, büyük memelerim, eminim Mehmet'in hoşuna gidecekti. Derin bir çizgiyle ortadan bölünmüş tüysüz amım pırıl pırıl duruyordu.
Komodinin çekmecesini açtım, çamaşırlarıma baktım. Takım olan, beyaz iç çamaşırlarımı giydim. Tıpkı gerdeğe girecek olan bir gelin gibi. İç çamaşırlarımı giydikten sonra, üzerine beyaz bir gömlek, altına da siyah bir etek giydim. Başımı da kırmızı ipek eşarbımla örttüm. Hafif bir makyaj yapmıştım. Evden çıkarken dikkat çekmemem lazımdı. Üzerime, her zaman giyindiğim yazlık kabanımı aldım. Evden çıkmadan Mehmet'e mesaj attım, "Evden çıkmak üzereyim!" diye. "Sabırsızlıkla seni bekliyorum aşkım!" diye mesaj yolladı. Korku ve heyecan içindeydim. Adım adım sikilmeye gidiyordum.
Yoldan geçen bir taksiye bindim. Bana söylediği adresi taksiciye söyledim. Camdan dışarı izliyordum. 10 dakika sonra yüksek bir binanın önünde durduk. Arabadan inip binaya girdim, direkt asansöre bindim ve 5. katta indim. Dairenin kapısına geldim. Titrek elimle zile bastım. Artık geri dönüş yoktu, o kocaman yarağı yemeden buradan çıkış olmayacaktı. Bunu kendim istemiştim.
Kapıda göründü ve "Hoş geldin aşkım!" diyerek içeri davet etti. Üzerimdeki kabanı alıp astı. Belimden tutarak lüks bir salona geçtik. 1 oda 1 salon evdi. Bir kişi için idealdi. Ev güzel döşenmişti. Ben salonu incelerken, "Eee aşkım, heyecanlı mısın?" dedi. "Evet!" dedim. "Rahatla. Sakin ol. Gerçekten çok güzelsin!" dedi. "Evin güzelmiş!" dedim. Bir anda belimden tutarak kendine doğru çekti ve dudaklarıma yapıştı. Ben de aynı şekilde onun dudaklarına yapıştım. İlk kez kocamdan başka bir erkekle öpüşüyordum. İnanamıyordum, ama müthiş şekilde hoşuma gitmişti.
Mehmet oramı buramı ellemeye başlamıştı. Ben de çekingenliğimi atmış, karşılık veriyordum. Zaten oraya bunun için gitmemiş miydim? Başımda eşarbım halen duruyordu, öpüştükçe öpüşüyorduk. Elleri rahat durmuyordu, göğüslerimi, popomu, bacaklarımı, hemen hemen her yerimi okşuyordu. Sulanmaya başlamıştım. Herşey hızlı gelişiyordu. Önce beyaz gömleğimi, sonra da eteğimi indirdi ve "Ohhh, harikasın aşkım!" dedi. Sutyenin üzerinden göğüslerimi dişliyor ve sıkıyordu. Diğer eliyle amımı avuçlamış, bacaklarımın arasını okşuyordu. Kollarımı boynuna dolamış öpüşürken, göbeğime değen sertliği hissediyordum. Elimi pantolonun üzerine götürüp yokladığımda kalınlığı inanılmaz haldeydi.
Kemerini çözüp pantolonunu aşağı indirdi. Beyaz bir Boxer giyiyordu, ama içinde sanki kocaman bir canavar vardı. Boxerin üzerinden yarağın gövdesini avuçlamıştım. Aman Tanrım, inanılır gibi değildi. Parmaklarımla ancak yarısını sarabiliyordum. Bu nasıl bir yarak diye düşündüm. İnlemelerimiz salonda yankılanıyordu. Harika zevk alıyordum. Sutyenimi çıkarmış, memelerimin ucunu dudaklarıyla sıkıştırmış, içine çekiyordu. Öyle çekiyordu ki, sanki uçları kopacaktı...
Bir müddet böyle devam etti. Sonra yavaş yavaş göbeğimi yalarken külotumu topuklarıma indirdi. Artık çırılçıplaktım. Kocaman elleriyle götümün yanaklarını okşarken, dudakları amıma inmişti. Önden bakınca çizgi gibi görünen yeri yalıyordu. Yalamanın şiddeti artınca amımı ağzına bastırıyordum. Orgazm olmak üzereydim, ama bunu ona belli etmemeye çalışıyordum. Büyük bir zevkle orgazm olmaya başladım. "Immmmm!" diye saniyelerce kasılırken, iliklerime kadar titremiştim. Kocamın çok uzun zamandan beri yalamadığı amımı başka bir erkek tiksinmeden yalıyordu. Bu harika zevki kocam bana yaşatmamıştı.
Mehmet amımı yalamayı bırakıp birden ayağa kalktı. Artık sikiş zamanının geldiğini anlamıştım. Boxerini çıkardığında özgür kalan yarağı sağa sola yaylanarak sallandı. Kocamınkiyle kıyaslanmayacak kadar kalın ve uzundu. İkimiz de çırılçıplaktık. Mehmet'in yarağına kilitlenmiştim. Kocaman başı ve gövdesindeki şişmiş damarlarıyla değişik görünüyordu.
Beni dizlerimin üzerine çömeltince yalama sırasının bende olduğunu anlamıştım. O kocaman yarağı ağzıma almamı istiyordu. Daha önce hiç yalamamıştım. Bu ilk olacaktı. Acemi bir şekilde başını öpüyordum. Ucunda biriken kaygan bir sıvı dudaklarıma yapışıyordu. Bütün bunlar olurken öyle sulanmıştım ki. O sırada Mehmet, "Aşkım! Sanırım daha önce hiç bunu yapmadın. Yatak odasına geçelim!" dedi. Ayaklarımı yerden kesip kucağına aldı. Ben de bacaklarımı beline doladım. Dilini ağzımın içine sokup, dudaklarımı emerken, siki popoma değiyordu.
Öpüşürken sırt üstü yatırdı. Beline sardığım bacaklarımı çözdükten sonra, içime girmesini beklemeye başladım. Mehmet, "Hazır mısın aşkım?" dedi. "Hazırım! Sik beni, artık dayanamıyoruum!" diyebildim. Bacaklarımı iyice açtıktan sonra kendi de uygun pozisyona geçti. Bacaklarım ayrıldığından olsa gerek, amımın dudaklarının gerildiğini hissettim. Eğilip diliyle amımı iyice ıslattıktan sonra doğruldu, sikini gövdesinden tutup, o iri başını amımın ağız kısmına değdirdi. O an ürperdim. Sonra birkaç kez ileri geri hareket ettirerek yarağının başını amıma sürttü. Her şeyimle hazırdım. Amım ıslanmış, meme uçlarım şişmişti.
Amımın deliğine yarağının başını ayarladı. Alıştırmak için, belini ileri geri hareket ettiriyordu. Yavaş yavaş yüklenmeye başladı. Yrağının başını soktu, ardından yarağın gövdesi de içeri girdiği anda, ben, "Oohhh!" diye inledim. Sesim odanın duvarlarında yankılanmıştı. Sadece yarısı girdiğinde, "Aşkımım! Yavaş yavaş sok!" diyebildim. Küçük küçük ritimlerle ileri geri belini oynatırken, her seferinde derine, daha derine giriyordu. Hayalini kurduğum yarak artık tamamen içimdeydi...
Biraz alışmamı bekledikten sonra hızlı hızlı ileri geri hareket ederek sikmeye başladı. Kalınlığı tamamen içimi doldururken inanılmaz zevk alıyordum. "Ohhh, durmaaa! Ahh, ohhhh, ağğğııhhh..." diye ağzımdan sözler dökülüyordu. Kocamınkinden kalın olduğu için amım zevkten zonkluyordu. Mehmet işini harika yapıyordu. Amıma popmpalarken dudaklarıma yapışmış öpüyor, elleri de göğüslerimi yoğuruyordu...
Kalınlığı harikaydı, amımı tam olarak dolduruyordu. Hızlanmaya başlamıştı. Sürtünme nedeniyle amımın deliği yanıyordu. O anda zevkten kasılmaya başladım. Ben, "Ohhhh Mehmet, sakın durma, geliyorum, geliyorum, devam et, sik beni!" diye yalvarırken, daha da hızlandı. "İçine boşalmak istiyorum aşkım!" dedi. "Boşal içime!" diye inledim. Belimi tutup hızla kendine doğru çekerken, sert sert sikiyordu amımı. İşte tam o anda beynim uyuşmaya, kasıklarım sıkışmaya başladı. Zevk dalgasının tüm vücudumu sarmaya başladığı anda sarsıla sarsıla orgazm olmaya başladım.
Aman Tanrım, bu ne zevkti öyle! Orgazm olurken inlemelerim Mehmet'i daha da coşturmuştu. Çok geçmeden o da kasılmaya başladı. Hem sikiyor hem boşalıyordu. O sıcacık döllerini amıma akıtıyordu. Döllerinin sıcaklığı içimi yakıyordu. Boşalması sanki dakikalarca sürmüştü.
Hareketleri yavaşlayınca amımdan çıkıp yanıma uzandı. İkimiz de yorgun bir halde odanın tavanına bakıyorduk. Mutlu olup olmadığımı sordu. Dudaklarından öpüp, "Ben böyle bir zevk daha önce yaşamadım! Keşke daha önce beraber olsaymışız!" dedim. "Akşama daha çok var!" dedi. "Ne yani, yine yapacak mıyız?" dedim. "Seni çok uzun zamandan beri istiyordum, bulmuşken bir seferle bırakır mıyım?" dediğinde, "Manyaksın sen yaa! Bu kadarı bile bana yetti!" dedim. Kocamla uzun zamandan beri seks yapmamış olmama rağmen yarağa da doymuştum. Mehmet yormuştu beni.
Saate baktığımda 11:00'e geliyordu. Epey bir vaktimiz daha vardı. İçime boşaldığı için amımın içi vıcık vıcıktı. Duş almak için kalktım ve elimle amımı kapatarak banyoya gittim. Kocam bir sene biriktirse bile, bu kadar çok dölü amıma boşaltamazdı. Sırayla duşumuzu aldık.
İkimiz de çırılçıplak olduğumuz halde mutfaktaydık, su içiyorduk. "Çok büyükmüş!" dedim. "Kocanın ki büyük değil mi?" dedi. "Seninki kadar değil!" dedim. "Çok güzelsin Tuğba. Harika bir kadınsın. İki çocuğu var dediklerinde inanamadım!" dedi. Böyle güzel sözleri duymak hoşuma gitmişti. Bu ilk sikiş bana yetmişti, ama sanırım bu bugün son olmayacaktı. İlk sikilmem gerçekten mükemmel geçmişti. Benim için, hiçbir şeyden haberi olmayan biri olarak söz eden komşularım, bu yaptığımı duysalar acaba ne derlerdi?
Salona, üçlü koltuğa geçen Mehmet, "Gel aşkım, yanıma gel!" dedi. Sesi hem yumuşak hem de içimi okşuyordu. Kıvırta kıvırta yanına gidip, kendisine sokuldum. Memelerimi vücuduna yapıştırdım. Bir bacağımı bacaklarının arasına soktum. Bacağındaki kılların bacağıma sürtünmesi hoşuma gidiyordu. Sonra başımı göğsüne yasladım ve "Aşkım, gerçekten beğendin mi? Gerçekten zevk aldın mı?" diye sordum. Mehmet, "İnan bana, gerçekten çok güzelsin. Zevk vermesini ve zevk almasını biliyorsun!" dediğinde, sevinçle dudaklarından öptüm. O güne kadar kocamla bile konuşmadığım şeyleri Mehmet'le ile konuşurken oldukça rahattım.
Sonra aklıma bazı sorular takıldı, "Bir şeyleri öğrenmek istiyorum..." dedim. "Seni dinliyorum canım?" dedi. "Neden boşandın? Bir de, etrafta bu kadar güzel ve genç kadın varken neden benimle ilgilendin?" dedim. Mehmet, "Boşandım çünkü seks konusunda pek anlaşamadık. Ben her gün sikişmek istiyordum, karım ise pek yanaşmıyordu. Diğer konuya gelince, benim evli kadınlara karşı zaafım var. Üstelik senin gibi başörtülü, kapalı giyinenlere dayanamıyorum!" dedi. "Pekiii, kocaları duyar diye hiç korkmuyor musun?" dedim.
"Neden korkayım ki? Benlik bir şey yok. Zaten evli kadınlar daha kurnaz oluyor. İstemedikleri sürece yakalanmazlar. Dediğim gibi başörtülü, kapalı kadınları çekici buluyorum. Hatta internette özel bir seks sitesi var, bazı erkekler karılarının kullandığı eşarpları satıyor. İnternetten satın alıyorum, otuzbir çekerken sanki onların karılarını sikiyor muşum gibi hissediyorum. Dolapta çok eşarp var, ya satın aldığım, ya da siktiğim kadınlardan bir hatıra olarak!" dedi. "Benden de eşarp alacak mısın?" diye sordum. "Tabi alacağım. Vereceksin değil mi?" dedi. "Tabii ki veririm!" dedim. "Sen harika birisin!" deyip dudaklarımdan öptü.
Doğrusunu isterseniz bir kadına nasıl davranacağını ve sikmesini çok iyi biliyordu. Üstelik sadece yarağı da iri değildi, fiziksel olarak da çok güçlüydü. Anlattıklarına bakılırsa benim gibi başı örtülü, kapalı birçok kadın sikmişti. Bu beni pek te ilgilendirmiyordu. Önemli olan şu an benimle olmasıydı.
Bütün bunları konuşmak amımın sulanmasına neden olmuştu. Ayrıca o anlatırken, ben yarağıyla oynuyordum. Onun da hoşuna gitmiş olacak ki, yarağı avucumda iyice sertleşmişti. Başımı göğsünden aşağıya doğru kaydırdım. Yarağının kocaman mantar gibi kafası gözlerimin içine bakıyordu. Küçük küçük öpmeye, ardından dilimle etrafını yalamaya başladım. Sonra kafasının yarısını dudaklarımın arasına aldım. Öyle sıcak ve yumuşaktı ki! Elimle gövdesini sıvazlarken, kocaman kafasını da ağzıma almış somuruyordum. Bu hareketim Mehmet'in çok hoşuna gidiyordu, gözlerini kapamış, ne dediğini anlamadığım bir şeyler mırıldanıyordu.
Mehmet koltuktan doğrularak, "69 yapalım, ben de senin amını yalamak istiyorum!" dedi ve sırt üstü olduğu halde benim başım onun bacaklarına doğru, onun başı benim bacaklarıma doğru olacak şekilde vücudumu çevirdi. "Ohhhh!" diye mırıldanıp amımı yalamaya başlamıştı bile. Şişmiş olan klitorisimi dudaklarının arasına sıkıştırıp ezerken, zaman zaman da yalıyordu. Onun bu yaptığı beni daha da azdırırken, ben de onun yarağını hızla ağzıma sokup sokup çıkarıyordum. Her an orgazm olabilirdim. Mehmet bunu anlamış olacak ki, geri çekilerek domalmamı söyledi...
İtiraz bile etmedim, dediğini yapıp domaldım. Avucuna tükürüp önce yarağın başına, sonra da amımın ağız kısmına sürdü tükürüğü. Yarağının kafasını amımın dudakların arasına birkaç kez sürttükten sonra, amımın deliğine ayarladı. Belimden tutup kendine doğru çektiğinde yavaş yavaş içime doğru girmeye başladı. Dibine kadar soktuğunda ise amımdaki boşluk yine tamamen dolmuştu. Amımın dudakları gerilmiş, yarağını sımsıkı sarmıştı. Zorlanmama rağmen içimin kayganlığı beni rahatlatıyordu.
Biraz bekledikten sonra yarağını ileri geri hareket ettirmeye başladı. İleri sokunca, "Ahhh!", geri çekince de "Ohhhh!" diye bağırıyordum. Büyük zevk alıyordum. Az sonra öyle bir hızlanmıştı ki, "Ahhhh! Ohhhh! Çok güzeeel! Harikasın devam et! Ahhh! Durma, sikkk!" diye inliyordum. O anda oraya kocam bile gelse umurumda değildi, beni bu sikişten kimse alıkoyamazdı. Mehmet de argo konuşmaya başlamıştı. "Demek kocan sikmiyor seni haaa! Al bakalım orospu! Seni öyle sikeceğim ki, amın yarağa doyacak, parçalayacağım amını!" demesi beni daha da tahrik ediyordu. Ben de ona uydum ve "Sik aşkım, sik orospunu, kocamın sikemediği amımı parçala, darmadağın et! Sik beni, doyur amımı, doyuuurrr! Ahhh! Ohhhh! Haarikaaa!" diye bağırıyordum.
Yaklaşık 15 dakikadır bu şekilde sikişmeye devam ediyorduk. Ne Mehmet'in boşalmaya, ne de benim bu pozisyondan ayrılmaya niyetim vardı. Adam gibi sikilmek dedikleri bu olmalıydı. Bu yaşadıklarımı bir hafta önce hayal bile edemezdim. Gerçek sikilmek böyle bir şeymiş...
Mehmet kadar ben de terden sırılsıklam olmuştum. Beni koltuğun kenarına yatırıp, bacaklarımı omuzuna aldı ve tekrar amıma soktu, belimden tutup sikmeye başladı. Sikerken gözlerinin içine bakıyordum. Amım öyle sulanmıştı ki, birbirine sertçe vuran kasıklarımızın sesleri odada yankılanıyordu. Ahlar ohlar arasında inlerken birden beynim uyuşmaya, vücudum titremeye, kasıklarım sıkışmaya başladı. Büyük bir zevk kasırgası bedenimi sarıyordu. Nefesim kesilmeye, nabzım hızlı hızlı atmaya başlamıştı. "Hızlı! Daha hızlııı! Devam et! Devam et lütfen! Ahhh! Ohhh!" bu kelimeleri sayısızca tekrarlamıştım. Üçüncü kez orgazm oluyordum. Bu benim için bir ilkti. Ve çok büyük zevk alıyordum...
Ben orgazm olurken, Mehmet daha da hızlanmış, yarağı amımı yırtacak gibiydi. "Aşkım! Boşal artık, amım acımaya başladı!" dedim. Mehmet beni duymuyordu bile. O sikti, ben bağırdım. O sikti, ben bağırdım. Bir ara amımın gerçekten yırtıldığını bile düşünmeye başlamıştım. Nitekim benim orgazmımdan uzunca bir süre sonra böğürerek boşalmaya başladı. Hem boşalıyor hem de amıma girip çıkmaya devam ediyordu. Amım dölleriyle dolmuştu. Sonra durdu ve içimden çıktı.
Sonra kollarını belime ve bacaklarıma sararak kucağına aldı, beni yatak odasına taşıyıp, yatağa bıraktı. Bu hareketi çok hoşuma gitmişti. Böyle bir taşımayı kocamdan görmemiştim. Göğsüne yaslanarak dinlenmeye çekildik. Yaklaşık 2 saat uyumuşum. Uyandığımda Mehmet halen uyuyordu. Onu dürterek, "Kalk aşkım, saat dmrde geliyor. Çocuklar eve gelmeden çıkmalıyım!" dedim. Mehmet ise, "Aşkım, iyi dinlenebildin mi?" dedi. Evet anlamında başımı salladım.
Sırt üstü döndüğünde göbeğine vuran yarağıyla karşılaştım. Yarağı kalkmış, heykel gibi duruyordu. Hayretle, "Aşkım bunun hali ne böyle?" demişim. "Ne olacak aşkım, seni istiyor!" dedi. "İnanmıyorum sana yaa! Yine mi?" dedim. Bana sarılarak, "Seni çok istiyorum aşkım!" dedi. Yavaş yavaş öpmeye ve okşamaya başlamıştı. Sonra, "Aşkım seninle en çok sevdiğim şeyi yapmak istiyorum!" dedi. Merakla, "Neymiş o?" diye sordum. "Aşkım başını örtsene eşarbınla!" dedi. "Neden?" dedim. "Hadi aşkım kırma beni, seni hayallerimde hep başın örtülü olarak siktim. Şimdi bu hayalimi gerçekleştir aşkım!" dedi.
Yataktan kalktım ve başımı eşarbımla örttüm. Ayakta çırılçıplak karşısında duruyordum. "Muhteşemsin aşkım!" deyip elini uzattı. Yeniden yatağa çekti, öpüşmeye başladık. Mehmet vahşi bir şekilde öpüyordu. Bu halim onu daha da tahrik etmişti sanırım. Çenelerimize kadar ağızlarımız burunlarımız tükürük ve salya içinde kalmıştı. Nefes nefese kalıp dudaklarımız ayrıldığında, Mehmet, "Seni seviyorum Tuğba. Hayallerimi gerçekleştirdin!" dedi. "Sen yeter ki böyle sik beni, hep mutlu ederim seni!" diye karşılık verdim.
Mehmet, "Aşkım hadi ağzına alsana!" dedi. Oral seksi bilmiyordum. İlk defa Mehmet'in yarağını bugün ağzıma almıştım. Bunun için biraz tereddüt ediyordum. Göz göze geldik, yalvaran gözlerle bana bakıyordu. Dayanamadım ve bacaklarının arasına kaydım. Kazık gibi ve başı kocaman olmuş yarağının önce başını öpmeye başladım. Dudaklarımın temasıyla, Mehmet, "Ohh! Harikasın aşkım! Em onu, yala!" dedi. Nabız gibi atan ve gayet temiz, traşlı bu yarağın başını yumuşak hareketlerle dudaklarımın arasına aldım ve emmeye başladım.
Ağzım alıştıkça gitgide daha büyük bir kısmını ağzımın içine alıyordum. Arada bir emmeyi kesiyor, kayganlaşması için dilimi yarağın gövdesinde dolaştırıyor, uzun uzun yalıyordum. Böylece kısa sürede yarağının büyük bir kısmını rahatlıkla ağzıma sokmaya başladım. Ağzımın nemli sıcaklığı, dilimin kaygan teması Mehmet'i kendinden geçirmişti. İki eliyle birden eşarbımdan tutup başıma bastırıyor, kendi belirlediği ritimle emdirmek istiyordu yarağını. Beni dudaklarımla yarağına mastürbasyon yapmaya zorluyordu. Ağzımın içindeki yarağın damarları şişmişti. Bu şekilde biraz daha devam edersek ağzıma boşalabilirdi.
"Devam et canım, devam et. Çok güzel! Harikasın Tuğba'm! Ohh! Taşaklarım patlayacak!" dedi. Bu son sözlerle bir an durakladım. Mehmet her an ağzıma boşalabilirdi. Bu alışık olmadığım ve istemediğim bir şeydi. "Neden durdun? Lütfen, emmeye devam et. Ağzınla boşalt beni!" dedi. Ağzımdaki yarağı çıkardım ve "Mehmet, buna emin değilim. Hiç yapmadım da!" dedim. O ise, "Senin de hoşuna gidecek. Bunda çekinecek birşey yok ki! Gayet normal birşey!" diyordu. "Bilmiyorum. Bu çok mu önemli?" diye sordum. "Evet! Çok istiyorum. Bak gör, senin de hoşuna gitmezse bir daha asla yapmayız. Hem beğenmezsen tükürürsün. Hadi şimdi devam et aşkım!" dedi.
Yeniden yarağı ağzıma aldım ve emmeye devam ettim. Bir an önce sonuca ulaşmak için bir yandan müthiş bir istekle emerken, bir elimle de Mehmet'in taşaklarını okşamaya, sıkıştırmaya başladım. Derken dilimde hafif bir acılık hissettim. Bu Mehmet'in önden gelen zevk sıvılarıydı. Yarağın başını yalayarak iyice tadına baktım. Hoşlanmamıştım, ama Mehmet'i de memnun etmek istiyordum. Yarağını gitgide hızlanan bir tempoyla somurmaya başladım. Neredeyse gırtlağıma kadar sokuyor, bir an durup, ağzımın içinde pıt pıt atan yarağını hissediyor, sonra yeniden emmeye devam ediyordum. Yarakla dudaklarım ve dilim arasında tükürükten köprüler, baloncuklar oluşuyordu...
Birden, "Geliyorum Tuğba'm. Geliyorum. Ağzına geliyorum, ohhhh!" deyip inleyen Mehmet'in tüm vücudu elektriğe kapılmış gibi kasılmaya, zangır zangır titremeye başladı. Ellerini ipek eşarbımın üzerinde gezdiriyor, "Ağzını doldurucağım döllerimle Aşkım! Ohhhh! Aşşkımmm!" diyordu. Hiç ara vermeden emmeyi sürdürdüm. Birden ilk fışkıran dölleri gırtlağıma kadar çarptı. Bir an boş bulunup durakladım. Mehmet, "Devam et aşkımmm!" dedi. Benim se heyecandan sesim çıkmıyordu. Bu arada yutkununca ilk döl dalgasını bir anda yuttum. Tadı hoşuma gitmemişti, ama emmeye devam ettim.
Mehmet önce kesik kesik, ardından fışkırırcasına boşaldı ağzıma. Ben ise hiç ara vermeden, hem ytabidiğii yutuyor, hem emiyordum yarağını. Boşalması yaklaşık 20 saniye sürdü ve sonunda ağzımdaki yarağı çıkardım. Ağzım Mehmet'in yutamadığım dölleriyle doluydu. Başımdaki eşarbı çıkarıp ağzımdaki dölleri üzerine tükürdüm...
Mehmet başımı iki elinin arasına aldı ve minnettar gözlerle bakarak, "Aşkım harikaydın. Sen muhteşem bir kadınsın!" dedi. Yeniden dudaklarımızı birleşti, çılgınlar gibi öpüştük.
Gitme vaktim geldiğinde Mehmet bana temiz bir eşarp verdi, ben de benim döllü eşarbımı ona hediye bıraktım :)
155 notes · View notes
ceremir · 2 months
Text
Bir anda;
yazdı bana psikolojik manyak. Bakma manyak dediğime, psikopat da olsa evrendeki en güzel kalplerden birine sahip. Aslında kendini hatırlatmak ya da bağırıp çağırmak için değildi gelişi sadece rutinini yaşayıp, biraz içini döküp belki biraz sövüp gidecekti. Bir daha rüyamda görmedim seni. Hatırlıyor musun anlatmıştım sana, seni rüyamda ilk gördüğümde odamda uzanmış bir hâldeyken bir anda kalkıp bana 'PİŞMAN OLACAKSIN' demiştin ve gerçekten de öyle oldu biliyor musun? Gerçekten de öyle oldu biliyor musun? Keşke seni tanımasaydım, sevmeseydim demiyorum ama pişman oldum işte.
Herkese bu konuda her zaman hak verdim. Ben sevilmesi gereken biri değilim ki. Bu süslü bir cümle değil, bu acıtasyon değil, bu manipülasyon değil bu gerçek oğlu gerçek. Ben sevilmeyi sevmiyorum sevmeyi seviyorum. Ve ben biri tarafından seviliyorsam eğer muhakkak gün sonunda beni sevdiği için pişman olacak. Bu hiç sekmedi. Kalpsiz biri asla değilim, sevgimin, ruhumun güzelliğiyle hayatta kaldım ben ama ben sevilmeyi hiçbir zaman sevmedim. Hani Şanışer Beni Bana Yar Etmezler şarkısında 'Sevmeyi bilirim ben, savaşmaktan anlamam' diyor ya, işte tam olarak durum bundan ibaret. Ben sevmeyi biliyorum. Eğer ben sana seni seviyorum demediysem, bana asla seni seviyorum deme. Çünkü beni, bu iki kelimen kaybetmeye yetiyor. Evet anlamıyorsun belki bunu ki bu çok normal ama ben böyle bir insanım. Beni sevmek, en sevdiğimden veriyorum örneği. Gökyüzü belirsizliğini o en koyu griliği ile gösterir ama yağmuru vermez ya, sadece göğün gürlemesiyle o grilik gün boyu kalır da kalır sen de o belirsizlik içinde yağmur yağacak mı yağmayacak mı diye beklersin ve yağmur yağmaz ama minicik de olsa bir umutla beklersin, belki diye. Yani belki o minicik umut kırıntısına bağlanmaya çalışırsın ama işte ondan değil. Ben o umudu vermem! Ben o yağmuru vermem! Ne demek beni sevmek biliyor musun? Gökyüzü o hâldeyken pasifik okyanusunun ennnnnnn azgın dalgaları içerisinde minicik bir teknede keyifli bir yolculuk yapmak gibi. Yani imkansız, yani ölümle dans ve tabiiki sonunda ölüm. Dediğim gibi, ben umut vermem SÖKÜP ATARIM.
Bütün bunların içinde bir de her kötü şeyi tuzla buz eden sevgim gerçeği var. Sevgimin güzelleştirdiği gerçeği var. Üç günlük sevgiliyi de, üçyüz günlük sevgiliyi de sevdim ben. Canfeza'nın Acı şarkısındaki 'seni seviyorum dediğim herkesi sevdim, inan yine olsalardı yine severdim' sözü beni özetler nitelikte. Daha önce seviyorum dediğim herkesi iyi ki sevdim dedim her zaman çünkü ben sevince varım. 'en az' seviyorum dediğim insana beslediğim sevgi bile o kadar büyüktü ki belki de binlerce insanın 'çok fazla' dediği sevgiden çok daha fazlaydı. Sevgimin ruh iyileştirdiği gerçeği var ve ben bunu hep yaşadım. Ama sevince! Ayran gönüllü değilim ben, sevmem bile imkansız aslında bakma. İnan bana beni her zaman ayakta tutan şey sevgimdi ve hâlâ öyle. Çünkü insan sevince var. Pürüzsüz ve saf sevgisiyle. İçine zerre menfaat, cinsellik, para aklınıza gelebilecek tek taraflı her kötü duygudan arındırılmış o harika hissiyatıyla aaaahhhhh çektiren pürüzsüz sevgi. Böyle var insan, böyle var olur insan. Yaklaşık üç gün önce, uzun zaman önce yazdığım bir metin çıktı karşıma sevdiğim birine ithaf ettiğim bir yazıydı ve ben bu yazının ekran görüntülerini alıp arkadaşıma atmışım. Mesajları falan incelerken o fotoğraflar çıktı karşıma ve oturdum okudum duygulandım hatta biraz ağladım. O fotoğrafları andromedaya gönderdim. Hadi sen de oku dedim. Sonra o da bana, Emir ne kadar aşıkmışsın. Cidden var olacağına inanmaya başlayacağım bu duygunun. Hislere heyecana ne çok sevmişsin Ben bile duygulandım. Hiçbir kötü niyet olmadan saf sevemene saf aşkına duygulandım. Ama sen basit bir ruha değil, çabalayan bir ruha değil, özgür veya bağımsız bir ruha değil sen asıl mucize denilen bir ruha sahipsin. Böyle bir ruh için basit kelimeler söylenemez çünkü. Mucize dışında' dedi.
Biliyorum, öyleydi...
Seni seviyorum. 🤍
50 notes · View notes
sillagen · 3 months
Text
Araba satılmadan geldi. Bir yere gidecekti kardeşim. Ay ben çok özledim sürmeyi ben süreyim dedim. Erkek kardeşim tamam sen sür dedi. Ayy cidden çok özlemişim ya. "150 km yol yaptın hadi kız" yapıyor erkek kardeşim. O değil de en çok hoşuma giden otoban çıkışı bir tır sağa yaklaştı bana yol verdi. Ben de ona korna çaldım. O da bana korna ile karşılık verdi. O sıra ✨️ "o gururlu his" ✨️
21 notes · View notes
Text
Üvey Ablamı Tanga Külotla Görünce Dayanamadım! (1) (Gökay 26 Y., İstanbul)
İşsiz güçsüz bir delikanlıydım. Daha doğrusu, kendime göre bir iş bulamadığım için çalışmıyordum. Her zaman para sorunu yaşardım. Para sorunumu halletmek için devreye üvey annemi sokardım. O da bir şekilde babamı ikna edip aldığı parayı bana veriyordu. Kısacası baba parası yiyordum. Üvey annemin bir de kızı vardı Serpil adında. Serpil birkaç aylık nışanlıydı ve yakında evlenip gidecekti. Bir markette kasiyerlik yapıyordu. Nişanlı olduğu için aldığı paradan bana zırnık bile koklatmıyordu. Beyaz eşya aldığından onların taksitlerini ödüyordu. Kısacası, çeyiz düzmekle uğraşıyordu.
Serpil'in nişanlısı Ferit adında, kendini beğenmiş, gıcık biriydi. Bize geldiği zamanlar Serpil'den başkasını gözü görmezdi. Saatlarce bizde kalır, Serpil'in odasından çıkmazdı. Bu duruma karşı çıktığım halde beni ciddiye bile almazlardı. Serpil haftalık iznini onunla beraber geçirirken eve akşam geç saatlerde dönerdi. Aralarında sekiz yaş vardı. Ferit'in babası inşaatçı olduğundan kendisi de onunla takılırdı. Kendisi çalışmadığı halde babası sayesinde idare ediyordu. Son model arabası vardı, bununla ne bok yediği belli değildi. Zamparalık dahil herşey beklenirdi ondan. Zihnimdeki acabalar gittikçe artarken, bütün bu düşünceler içimi kemiriyordu.
Daha önceki yıllarda ailece her yaz köye gider birkaç ay tatil yapardık. Fakat o yaz, Serpil çalıştığı için zorunlu olarak ben de yanında kalmıştım. Babamla üvey annem köye gideli bir aydan fazla olmuştu. Serpil ile evde beraber kaldığımız süre içinde herhangi bir olumsuzluk olmamıştı. Serpil sabah saat 9:00 gibi işe gidiyor, akşam 19:00 gibi dönüyordu. Son zamanlarda geç kalsa da kafama takmıyordum. Daha önce ben Serpil'in eşofman giymesine karşı çıkarken artık birşey demiyordum. Doğrusu hoşuma bile gidiyordu. Eşofmana sığmayan dolgun yuvarlak götü ve giydiği külotun izi bile anlaşılıyordu. İlk zamanlar normal külotlardan giyerken, son zamanlar tangaya merak salmıştı. Eşofmanın altındaki tanga götünü ikiye bölüyordu. Durumu dikkat çektiği halde yanımda oldukça rahattı. Serpil'e karşı hislerim değişmeye başlamıştı.
Yazın çok sıcak olan evimiz geceleri uyku uyutmuyordu. Serpil'in de serzenişleri de bunu doğruluyordu. Sıcak nedeniyle uyuyamadığını, uykusuz yorgun halde işe gittiğini söylüyordu. Sabahları kalkmakta zorluk çekiyordu. Uyandırmam için yardım istemişti. Bir sabah uyandırmak için odasına girdiğimde inanılmaz bir manzarayla karşılaştım. Serpil sadece külot ve sütyenle yatıyordu. Külot dedimse bu normal bir külot değildi, tanga idi. Giydiği tanga götünün arasında kaybolmuş, sadece üst kısmı görünüyordu. Yastığa sarılmış, götünü de geriye doğru çıkarmıştı. Bembeyaz teni inanılmaz güzeldi. Beyaz götünün yanakları kabak gibi parlıyordu. Bu görüntü beni mahvetmişti. Manzara karşısında dayanamayıp külotuma boşaldım.
O günden sonra Serpil'e bakışlarım daha da değişmişti. İzin günleri geç saatlere kadar nişanlısıyla beraberdi. Kendisine, nişanlısından hoşlanmadığımı, o mendeburdan herşey beklenebileceğini söyleyip, dikkatli olması için tembihliyordum. Serpil söylediklerimin ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu. Bana, "Merak etme Gökay, bu konuda bana sonuna kadar güvenebilirsin!" diyordu ve ben de ona güveniyordum. Kendisine güvendiğim için de üzerine gitmiyordum. Daha sonraki günler bu konularda daha samimi olmuştuk.
Bir akşam eve gelirken 6 şişe bira getirmiştim. Babamlar evde olmadığından içmemde bir sakınca yoktu. Serpil bu konuda ağzını bile açmamıştı. Ona, "Sen de içsene kız!" dedim. Serpil, "Tövbe tövbe, deli misin sen yaa!" diyor, içmek istemiyordu. Ben de, "İç şunu kız, birşey olmaz!" diyerek ısrarımı sürdürüyordum. Sonunda, "İçerim, ama sarhoş olursam sorumlusu sensin!" dedi. Hem müzik dinliyor, hem de içiyorduk.
Serpil ikinci bira şişesini bitirdiğinde kelimeler ağzında yuvarlanıyordu, gözleri kaymış, ne dediğini bilmez haldeydi. Serpil, "Başım dönüyooor, ben şimdi sarhoş mu olduummmm?" derken kahkalara boğuluyordu. Alışkın olduğum için bir iki bira beni etkilemiyordu, ama Serpil kendini kaybetmeye başlamıştı. Nışanlısıyla ilişkisinin ne düzeyde olduğunu öğrenmek istiyordum. Ben sordukça, yarım yamalak anlatmaya çalışıyordu. Anlattığına göre, öpüşme ve elleşmelerin dışında henüz cinsel ilişki yaşamamışlardı. Nışanlısı daha fazlasını isterken, kendisinin buna izin vermediğini söylüyordu.
Vakit ilerledikçe Serpil kendinden geçiyor, iyice sarhoş oluyordu. Daha fazla dayanamadı ve koltuğa uzandı. Kısa bir süre sonra da sızdı ve uykuya daldı. Öyle tatlı, öyle güzeldi ki, bakmaya doyamıyordum. Sırtüstü yattığı için, tişörtün içine sıkışan göğüsleri yanyana dikilmiş iki piramit gibi duruyordu. Birkaç kez, "Serpiill! Serpiill!" diye seslendiğim halde ölü gibi yatıyordu. Cesaretimi toplayıp yanına yaklaştım. Dizlerimin üzerine çömelerek birkaç kez dürttüm. Kıpırdadığında, bir bacağı koltuktan kayarak yere değdi. O anki görüntüsü dayanılır gibi değildi. Açılan bacaklarından dolayı eşofmanın içindeki am ortadan ikiye bölünmüş gibiydi. Şişkin yuvarlak amı beni inanılmaz heyecanlandırmıştı. Zaten kalkmış olan yarrağım bu görüntü karşısında zonklamaya başlamıştı.
Başımı bacaklarının arasını sokup, eşofmanın üzerinden amını koklamaya başladım. Amını koklarken neredeyse boşalacaktım. İnanılmazdı ve harika kokuyordu. Dokunmak istiyordum, ama cesaret edip amına dokunamıyordum. Bendeki istek ve arzu büyüdükçe kendimi frenleyemiyordum. Ne olacaksa olsun düşüncesiyle, eşofmanın üzerinden amına dokundum. O an resmen zevkten titredim. Amının girinti ve çıkıntılarını parmaklarımla yoklarken şeklini şemalini iyice öğrenmeye çalışıyordum. Eşofmanı inceydi ve ellemesi zevkli oluyordu. Amını görmek için eşofmanı biraz indirdim. Minik külotu amının kıllarını bile kapatmıyordu. Giydiği külot tanga olunca bu görüntü kaçınılmazdı. Amının üst kısmından daha fazlasını görmek istiyordum. Bunun için külotu da indirmem gerekiyordu. Salonda indirsem ve o anda uyansa söyleyecek kelime bulamazdım. Dürtükleyerek, "Kalk kız burda uyuma, yatağına git yat!" diye seslendiğimde, sadece anlamadığım birşeyler mırıldandı, hepsi o kadar.
Koltuk altlarından tutarak ayağa kaldırdım. Kucaklayıp odasına taşıdıktan sonra yatağın üzerine sırtüstü bıraktım. Işığı açıp ayak dibine oturdum. Derin bir nefes alarak eşofmanın lastikli yerinden tuttum, bacaklarından yavaş yavaş sıyırarak ayak uçlarından çıkardım. Şimdi altında tangası kalmıştı. Amını bile kapatmayan bu küçük bez parçasını indirirken kalbim duracak gibiydi. Sonunda onu da çıkardım. Daha iyi görmek için bacaklarını dizinden kırarak yanlara doğru açtım. Şimdi amı tamamen ortaya çıkmıştı. Karşımda mükemmel bir manzara vardı. Uzun kılların arasındaki yarık boydan boya uzanıyordu. Amının dudakları sağlı sollu ağız kısmını kapatıyordu. Klitorisi ise küçük ama diriydi.
İncelemeye devam ederken yarrağım iyice kalkmış ve zonkluyordu. Çıplak götü kocaman görünüyordu. Daha sonra ayak bileklerinden tutup bacaklarını yukarı ve yanlara doğru açtım. Götü kabak gibi ortaya çıkmıştı şimdi. Siyah kıllarla çevrili götdeliğinin varlığı anlaşılmıyordu bile. Amının sıcaklığı yüzüme vururken sanki sidik kokuyordu. Burnuma vuran bu koku en kaliteli parfümden bile daha etkiliydi. Tüm cesareti toplayıp dilimi amına değdirdim, sonra da yavaş yavaş yalamaya başladım. Tuzlu bir tadı vardı. Tuzlu olmasına rağmen hoşuma gitmişti.
Uyanma ihtimali vardı. Daha dikkatlı olmam gerektiğini düşündüm. Kafamdaki düşünce nedeniyle bacaklarını yavaş yavaş bıraktım. Bu görüntüyü ölümsüzleştirmem lazımdı, bir daha böyle bir fırsat yakalayamayabilirdim. Gittim salondan telefonumu aldım geldim. Amını ve götünü en ince ayrıntısına kadar çekip telefonuma kaydettim. İlerki günlerde 31 çekmek için harika bir yatırımdı. O ana kadar boşalmamak için kendimi zor tutmuştum, artık boşalmak istiyordum. Serpil'in amına bakarken çeşitli fantaziler hayal etmeye başladım. Onu sikmek, amına sokmak istiyordum, ama bu mümkün değildi. Mecburen 31'e talim ederken hayal bile olsa sikiyor gibiydim. Bir iki dakika içinde titremeye başladım. Büyük bir zevk beynimi sararken daha fazla dayanamadım. Saniyeler boyunca boşaldıkça boşaldım. Yarrağımdan fışkıran döller çarşafı berbat etmişti. Ama bu umrumda bile değildi. Bu benim için unutulmaz bir andı ve bunu doyasıya yaşamak istiyordum.
Birkaç dakika sonra iyice rahatlamıştım ve kendime gelmiştim. Önce tangasını, ardından eşofmanını giydirip üstünü başını düzelttim. Çarşafına dökülen döllerimi kağıt havlu getirip temizledikten sonra her hangi bir olumsuzluk var mı diye etrafa baktım. Sadece döllerin ıslaklığı kalmıştı çarşafta, o da önemli değildi, hava sıcak olduğu için sabaha kadar kuruyacağından emindim. Işığı kapatıp odadan çıktım...
Ertesi gün uyandığımda saat 12:00'ye geliyordu. Serpil işe gitmişti. Odasını kontrol ettiğimde çarşafın değiştirilmiş olduğunu farkettim. Kirlilerin konduğu sepete baktığımda, tanga, eşofman bir de çarşaf, aynı yerdeydi. Acaba birşeyler anlamış mıdır diye doğrusu çok merak ediyordum...
Akşam saat 22:00 gibi eve geldiğimde, Serpil yemek yapmış beni bekliyordu. Geç geldiğim için, "Nerde kaldın yaa? Saatlerdir seni bekliyorum. Seni beklediğim için ben de yemedim!" diye sitem etmesi bir an canımı sıktıysa da, yüzündeki gülümseme beni yumuşatmıştı. "Özür dilerim kız, açlıktan ölmeni istemem! Sonra bizimkiler ne der!" dedim. Serpil, "Sen özür diler miydin Gökay?" diye takıldı. Ben de, "Biricik kardeşimden özür dilemeyeceğim de, kimden dileyceğim kız!" dedim. Bu lafıma teşekkür etti.
Sonra konuyu önceki akşama getirdi, "Akşam ne olduğunu bile hatırlamıyorum. Çok mu sarhoş oldum?" diye sordu. Ben de, "İki bira içtin kendinden geçtin. Ayakta bile duramıyordun, odana taşırken anam ağladı. Ne kadar ağırsın kız!" diye takılınca, Serpil, "Saçmalama, sadece 55 kiloyum, sence 55 kilo çok mu?" dedi. Kızlar kendisine kilolu denmesinden hoşlanmadıkları için özlllikle böyle söylemiştim. Şaka yaptığımı anlayınca da gülmeye başladı. O akşam birşey olmamış gibi yemeğimizi yedik, TV seyrettik...
Sonraki günler normal şekilde geçiyordu. O işine gidip gelirken, ben de öylesine takılıyordum. Serpil nişanlısıyla buluşmaya devam ederken, bu buluşmalar bazen geç saatlere kadar sürüyordu. Bir akşam eve döndüğünde yüzünün asık olduğunu farkettim. "Ne o kız? Yüzünden düşen bin parça!" diye takıldım. "Yok birşey!" dedi, ama bira içtiğimi görünce, gitti bir bardak getirdi ve "Bana da doldursana, içmek istiyorum!" dedi. Bir şişe de ona açtım ve bardağını doldurdum. Bardağı aldığı gibi bir dikişte hepsini içti. Bu durumu görünce, "Hop hoop! Biraz yavaş iç!" dedim. Aslında içmesi benim işime geliyordu, geçenki gibi sarhoş olmasını istiyordum. İkinci kez bardağını doldurdum. Bir iki tane kuru yemiş ağzına attıktan sonra tekrar yudumlamaya başladı. Nışanlısıyla tartışmış gibi bir hali vardı, kızgınlığı yüzünden okunuyordu.
Biraları su gibi götürürken bu durum hoşuma gitmişti. Onu izlerken, o akşam yaşadıklarım aklıma geldi. Nasıl bir amcığa sahip olduğunu çok iyi biliyordum. Bu gün üzerinde diz boyu bir etek vardı. Etek bol olduğundan, eteğin kenarlarını, bacaklarının altına toplamıştı. Dizine kadar görünen bacaklar pürüzsüz ve tertemizdi. Ağda veya epilasyon yapmış olmalıydı.
Dördüncü bardağı yudumlarken kelimeler ağzında yuvarlanmaya başladı. Ne dediğini kendisi bile bilmiyordu. Saçma sapan konuşurken kendi kendine gülüyordu. Bu sefer geçenkinden daha fazla içmiş ve kontrolden çıkmaya başlamıştı. Sağa sola eğilirken yapışık bacakları zaman zaman açılıyor, bembeyaz bacakları baldırlarına kadar görünüyordu. Anlar diye endişelenirken bakmadan da yapamıyordum. Bu görüntü yarrağımı hareketlendiriyordu. Kalp atışlarım da hızlanmıştı.
Sonra Serpil, "Lavobaya gitmem lazım!" diyerek yerinden kalktı. Yanımdan geçerken kendini sıktığını farkettim, sıkıştığı her halinden belli oluyordu, nerdeyse altına işeyecekti. Tuvaletin kapısını açtı ve içeri girerken, 'Zoorrt!' diye osurdu. Küfürler ederek tuvalete girdi. İçtiği biralar onu işemeye zorlamıştı. Öyle tazyikli işiyordu ki, işeme sesi salona kadar geliyordu. Hem işiyordu, hem de arada bir osuruyordu.
Tuvaletten çıktıktan sonra odasına gitti. Aradan bir müddet geçtiği halde Serpil'den ses seda çıkmamıştı. Ne olduğuna bakmak için odasına yöneldim. Odasındaki ışık yanıyordu. Ne yaptığını öğrenmek için sessizce yaklaştım. Açık olan kapıdan içeri baktığımda yüzü koyun uzanmış yattığını gördüm. Götüne kadar açılmış olan etek süt beyaz bacaklarını ortaya çıkarmıştı. Biçimli olan çıkık götü çok güzel görünüyordu. Cesaretimi toplayıp içeri girdim ve "Serpiil! Serpiil!" diye seslendim. Herhangi bir şekilde de olsa tepki vermiyordu. Kendinden geçmiş, derin bir uykuya dalmıştı.
Bunu fırsat bilerek yanına oturdum. Süt beyaz bacakları tertemiz görünüyordu. Götünü örten eteğini yavaş yavaş beline doğru çektim. Şimdi önümde harika bir manzara vardı. Götünün arasına sıkışan külot iki dağın arasından akan dere gibiydi. Açık mavi külotu çok sexy idi. Götündeki lekeler dikkatimi çekmişti. Dikkatle incelediğimde gördüklerime inanamadım. Götündeki morarmalar parmak izlerine benziyordu. Bunu yapanın kim olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yoktu. Sanırım nışanlısıyla sevişmişti. Kızmıştım, ama bunları düşünmenin sırası değildi.
Daha önce kıllı olan yerler şimdi tertemiz ve kaymak gibiydi. Hafiften tenine dokundum. Avucumun içiyle önce bacaklarını, ardından götünü okşamaya başladım. Bu inanılmaz bir duyguydu. Serpil öylece hareketsiz yatıyordu. Okşamalarım çoğaldıkça kendime olan güvenim de artıyordu. Cesaretimi topladıktan sonra külotunu çıkarmaya karar verdim. Lastikli yerleri belini sıkmıştı. Yanlarından tutarak yavaş yavaş sıyırmaya başladım külotunu. Birkaç saniye içinde külottan da kurtulmuştum. Serpil'de halen hareket yoktu. Götü tüm ihtişamıyla meydandaydı. Bir ara kıpırdar gibi oldu. Bu kıpırdama işimi kolaylaştırmıştı. Sağ bacağını yana doğru açarken dizine doğru kırmıştı...
Gördüğüm manzara olağan üstüydü. Kılları temizlenmiş olan amı kabak gibi parlıyordu. Ortasını ikiye bölen çizgi şimdi daha net görünüyordu. Göt yanaklarının arası kızarmıştı. Bu kızarıklık külotun sürtünmesinden olabilirdi. O an kendimce öyle düşünmüştüm. Elimi uzattıp amını yoklarken çizginin arasında sıkışan küçük dil harika görünüyordu. Ortadan ikiye bölünen yeri hafif hafif okşuyordum. Bir müddet okşadıktan sonra amının dudaklarını parmaklarımla gerdim. Am deliğine bakarken içim gitmişti. Bakire olduğu her halinden belli oluyordu. Küçücük bir deliği vardı. Parmaklarımı çektiğimde amının dudakları diri ve sert olduğundan anında kapanmıştı.
Bir yandan Serpil'i incelerken bir yandan da yarrağımı okşuyordum. Daha önce kıllı olan arka deliği de eminim şimdi tertemizdi. Arka deliği merak ederek götüne yöneldim. İki yandan tutarak göt yanaklarını gerdiğimde gördüğüm manzara beni ürkütmüştü. Kendi kendime (Bu ne böyle?) diye söylenirken gördüğüme inanamıyordum. Daha önce küçücük olan göt deliği büyümüş, şişenin ağzı gibi açılmış, içi görünüyordu. O an aklıma nişanlısı Ferit geldi. Belli ki Serpil'i götten sikmişti. Daha birkaç saat önce siktiği için de deliği halen gevşek duruyordu. Gördüklerimden inanılmaz şekilde heyecanlanmıştım. Bu duruma daha fazla dayanamadım ve birden kasılmaya başladım. Müthiş bir zevkle boşalıp külotumu berbat etmiştim.
Banyoya giderek berbat olan külotumu çıkardım. Serpil'in akşamki durumu aklıma geldi, eve geldiğinde kızgın olmasının nedenini şimdi daha iyi anlıyordum. İyice temizlenip banyodan çıktım. Odasına döndüğümde Serpil halen aynı pozisyonda yatıyordu. Cesaretimi toparlayıp ikinci kez götünün yanaklarını gerdim. Ağzımda birikmiş olan tükürüğü götünün deliğine tükürdüm. Parmağımla tükrüğü yedirdikten sonra parmağımı deliğe bastırdım. Kaygan olan parmak rahat bir şekilde içine girmişti. Yavaş yavaş ileri geri hareket ettirmeye başladım. İçinin sıcaklığı parmağımı yakıyordu. Sonra iki parmağımla denedim. Yine kolay girmişti. Parmak sayısını artırdıkça götünün deliği halen kabul ediyordu, büzük açıldıkça açılıyordu. Bir müddet üç parmakla devam ettim. Elimi çektiğimde büzük anında kapanmıştı. Götünün deliğini 5 dakika boyunca parmaklarımla sikerken Serpil'den gık bile çıkmamıştı.
Bu sırada yarrağım yeniden kalkmış, demir gibi sertleşmişti. Artık karar vermeliydim. Bu fırsatı kaçırırsam, böyle bir şans bir daha yakalamayabilirdim. Ya şimdi, ya hiçbir zaman. Bunu mutlaka denemeliydim. Bacaklarını iki yana doğru açtım. Belinden tutup geri doğru çektim. Az da olsa domalma pozisyonuna getirdim. Bacakların arasına yerleştim. Götünün deliğine bolca tükürdüm. Yarrağımı da tükürükle kayganlaştırdıktan sonra artık engel kalmamıştı. Yarrağımı büzüğüne dayadım. Ağırlık vermemek için kollardan destek alarak yüklenmeye başladım. Kafası girdiğinde heyecandan titriyordum. Biraz daha, biraz daha derken, yarısına kadar soktum. Yarrağımı saran delik inanılmaz zevkliydi. İleri geri hareket ederken, yavaş yavaş hızlanmaya başladım. Tanrım ne müthiş zevk bu böyle! İlk kez birini götten sikiyordum, o da üvey kızkardeşimin götüydü.
Daha da derinlere sokmaya çalışırken zevkten uçuyordum. Kayganlık azaldığında geri çekilerek tükrüğümle tekrar kayganlaştırıyordum. Sonra tekrar sokuyordum. Birkaç dakikadır daha önce yaşamadığım zevkleri yaşıyordum. Serpil'in götünü sikerken kim olduğunu unutmuş gibiydim. Yarrağımı sonuna kadar bastırırken taşaklarım amına değiyordu. Götünün yumuşaklığı harikaydı. Dakikalardır sikerken şimdi daha rahat hareket ediyordum. Delik gevşemiş iyice açılmıştı. Ama yine de müthiş zevk alıyordum...
İkinci kez olduğu için boşalmam uzun sürecekti. Daha fazla dayanacağımı düşünüyordum. Ama zevk dalgası tüm bedenimi sararken boşalmak üzere olduğumu anladım. Boşalma öncesi hızlı hızlı sikerken karar vermem gerekiyordu. Karar vermeye fırsatım bile olmamıştı. Götünün derinliklerine büyük bir zevkle boşalmaya başladım. Birkaç saniye boyunca döllerimi götünün içine boşaltmıştım. Bir müddet içinde kaldıktan sonra üzerinden çekildim. Az da olsa pişmanlık hissine kapılmıştım. Sabah olduğunda anlamasından endişe duyuyordum. Mutfaktan bir koşu peçete getirdim. Peçeteyle götünü silerken gözüm amına takıldı. Parmağımla yokladığımda amının sulandığnı farkettim. Boşaldığım için amı ilgimi çekmiyordu. Önce külotunu ayaklarından geçrip giydirdim, sonra eteğini aşağıya doğru çekerek bacaklarını kapattım. Işığı söndürüp çıktım.
Banyoya girip güzel bir duş aldım. Sonra da odama gittim, yatağıma uzandım. Az önceki yaşadıklarımı düşünürken derin bir uykuya dalmışım...
[Gökay]
126 notes · View notes
pandoraebru · 6 months
Text
Hello pandoranız geldi ben 160 boylarında 65 kilosu olan ve 32 yaşında ama asla yaşını göstermeyen çıtır 23 lük buğday tenli popom hafif çıkık göğüslerim artık belirgin 90 55 80 vücuda sahip bir Pandora ve başıma 1 hafta önce gelen bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum öncelikle yaklaşık 2 aydır İstanbul’da kalmıştım ve işlerim olduğu için tekrar Bolu’ya dönmek için biletimi almıştım ve eski iş yerinden çalıştığım arkadaşım da Bolu’ya gelmiş ve bana kalacak yerim olmadığını söylemiş bende bizde kalabilirsin diye söylemiştim zaten annemle beraber yaşıyorduk oda bir sabah bir akşam gidiyordu işe problem olmayacaktı sabah 6 civarı Bolu’ya inmiştim arkadaşım beni almaya gelmişti otogara oda benden yaşça küçüktü bana bazen abi bazen bacanak bazende şekerimli falan konuşurdu eve geçtik birer sigara içip yorgun olduğum için uyumuştum artık uyandığımda zaten saat 3 e geliyordu annemle falan hasret giderdik oda akşam işe gidecekti zaten o gittikten sonra pembe bakım çantamı alıp hemen banyoya atmıştım kendimi epilasyon aletimi çıkarıp bir güzel istenmeyen tüylerimden kurtulmuş ve rahatlamıştım pipime ve popoma da tüy dökücü sürüp duştan çıktıktan sonra pasparlak bir Pandora vardı aynanın karşısında harikaydım yine vücudumu herzaman çok beğenirdim özellikle kalçalarımı ve ayaklarımı kurulanıp bornoza sarılıp odama geçtim arkadaşımda salonda uzanıyordu aslında arkadaş ortamımda herkes popomu çok beğenirdi gizli olduğum için kimse bilmezdi pasifliğimi ve içimdeki kadını ilerleyen saatlerde film mi izlesek dedi olur dedim saygı dizisi vardı ona karar verdik ve bir sahnede taksici yanındaki yolcusuna sarkıyor elini aletine falan götürüyor elliyordu benimde aklımda şimşekler çakmıştı hep merak etmiştim zaten bunun aletini bende elimi bir anda sikine attım aaa burda ne varmış diyerek avcumu doldurmuştu vawww diyerek bir yutkunmuştum oda bana bakarak sadece gülmüştü artık uykumuz gelmiş ve bende odama çekilmiştim ama aletini elimde tuttuğumda çok azmıştım ve hayal ediyordum artık onu benim bayan kıyafetlerim ve oyuncaklarım hepsi bazanın altında bir köşede durur kimsede bakmaz bazamın altına annemde dahil o konuda çok rahatım giyinir çıkarır atarım bazanın altına onu düşünerek pipim kalkmış ve zevk suyum gelmişti bile kıvranarak yatakta parmaklarımla deliğimi okşuyor ve deliğime baskı uyguluyordum artık derken pipim tam kalkmadan boşalmıştım bile lanet olsun diyerek uyudum kaldım öyle sabah oldu annem gelmişti oda yorgun olduğu için uyumuştu bizimki hala uyuyordu üzerinden yorganı atmış göbeği dışarda ve sanırım rüya görüyordu ki aleti kabarmıştı dokunmak istiyordum ama yapamıyordum kendime geldikten sonra giyinip çıktım evden babaanneme gidecektim aradan bir süre geçtikten sonra bana msj atmıştı abi fazla çorap varmı diye bende bazanın altında olacağını söyledim ama iş işten geçmişti bile 1 veya 2 saat geçti bir fotoğraf olarak bildirim gelmişti telefonuma bazanın altındaki eşyalarımı çekmiş vibratörler pluglar vs vs bana atmıştı bunlar ne bacanak diye bende diğer kıyafetlerim diye cvb yazdım ama çok utanmıştım ve gizli olduğum için beni öğrenmişti artık ve ekledim bravo beni yakaladın diye napıcağımı bilemiyordum ve çok kızarmıştım bir yanım da çok arzuluyordu onu aletini avucuma alıp sıvazlayıp yalamak için tekrar bir foto daha geldi benim yatağa uzanmış boxseri olan bir resim atmıştı aletini kaldırmış ama iç çamaşırının içindeydi ve sanki yırtılacak gibiydi boxseri gözlerime inanamadım ağzım sulanmıştı resmen arkasından yine bir mesaj daha geldi acaba alabilirmisin diye eklemişti gerçekten şoktaydım kardeşim dediğim çocuk şaka maka beni sikecekti sadece görüldü attım ve artık eve gitmek için yolu tuttum eve geldiğimde salonda annemle ikisi oturuyordu biri bi kanepede öbürüde yattığı yerde uzanmış üzerinde yorgan vardı bakalım ne kadar erkeksin diyerek hemen odama geçtim ve altıma siyah tanga üzerine beyaz eşofman giyip tişörtte giyip çıkmıştım biraz sohbet ettikten sonra balkonda sigaramı içtim içeri girdim film mi izlesek dedi olur dedim ..
Tumblr media
Annemde arkası dönük uzanmış tvye bakıyordu elinde de telefon ben yanına uzandım hemen yorganı kaldırdı altında sadece boxser vardı ve siki kabarıktı yuhh dedim hemen örttü telefon onun elindeydi benimde bir elim yorganın altında diğeri başımın altındaydı sağ kalçam hafif ona dönük boyu uzun olduğu için dudakları tam ense hizamdaydı ve nefesini kulağıma üflüyordu ve ben bundan tahrik oluyordum kabarmış aleti baldırlarıma temas ediyor ve hissediyordum artık sikini artık tamamen popomu dönmüştüm ona ve aleti artık tam deliğime temas ediyordu artık o sürtünmeyi bırakmış ben sürtünmeye başlamıştım bir yandan da gözlerim annemdeydi yaptığımız şey çok riskli olup bir yandan da sikini hayal ediyordum elini yorganın altından sokup kalçalarımı okşamaya başladı tanga giydiğimi anlamıştı bir yandan da kulak mememi hem yalıyor hemde ısırıyordu tüylerim diken diken olmuştu bile eşofmanımı sıyırmış artık eli deliğimde geziyordu deliğime baskı yaparak parmağını sokmak istiyordu bende elimi aletine atıp boxserin içine soktum ve şehvetli sikini sıvazlamaya başlamıştım bile sikinin kafası tam deliğime temas ediyordu ve zorluyordu kendini sokmak için derken bir anda hayal kırıklığına uğrayıp bir sıcaklık hissettim kalçalarımda lanet olsun diyerek boşalmıştı bile toparlanıp kalktım banyoya girmiştim hemen üzerimi değiştirip çıktım ve arkamdan oda girdi banyoya ben odama geçtim az önce yaşanan olayı düşünmeye başlamıştım bile ne yaptık biz diye sabaha kadar odamdan çıkmadım ama aklım ondaydı hep artık olan olmuştu bile anlaşılan erken boşalıyordu :)
Uyandığımda saat 10 a geliyordu annem çoktan işe gitmişti bile arkadaş hala uyuyordu bende duşa girdim bir güzel yıkanıp popomoda su basıp temizlenmiştim güzelce deliğim yalanır vaziyetteydi artık odama geldim içime kırmızı tanga giydim sadece deliğime pembe taşlı bir plug sokmuştum elbise giyecektim siyah diz altı boyunda uzun kollu bir elbisem vardı çok dar olduğu için bütün vücut hatlarım belliydi en son da ayak parmaklarıma siyah bir oje sürmüştüm yatağa uzandım elbisemde biraz baldırlarıma kadar sıyrılmıştı kendimi onun kucağında hayal ediyordum yatakta artık ve uyanmıştı bile yatak odamın kapısı aralıktı benim lavaboya girip çıkmıştı bende hemen arkamı döndüm derin derin nefes almaya başlamıştım artık seslerinden anlaşılır olacakki kapının ağzında beni izliyordu iyice açtı kapıyı sanırım yavaş yavaş yaklaşıyordu bana doğru derken ayak parmaklarımda nefesini hissetmeye başladım uyku numarası işe yaramıştı sanki elleriyle yavaşça bacaklarıma dokunuyor ve yukarı doğru çıkıyordu kalbim duracaktı sanki pipim hareketlenmiş ve zevk suyum gelmişti kalça hizama kadar gelip durdu nefesi boynumdaydı minik minik öpücükler atıyor çok nazik dokunuyordu kalçalarıma biraz uyanır gibi yaptım yüz üstü dönmüştüm tekrar devam etti ellemeye elbisemi sıyırmıştı artık kalçam dışarıdaydı ne yapmam gerekiyordu onunla göz göze gelmek için üzerinden bişeyler çıkarıyor sanırım soyunuyordu o esnada sağ bacağımı hafif göbeğime çekip kalçamı ve deliğimi iyice dışarı çıkarmıştım ki rahat etsin deliğimdeki oyuncak ile oynamaya başladı önce biraz çıkarıp sonra geri sokuyordu ahhh diye inlemek istiyordum dün o kadar elleşmiştik bugün sanki naza çekiyordum birde hazırlanmıştım onun için oysa neden diye kendime sorarken bir anda oyuncağımı deliğimden çıkartıp diliyle masaj yaptığını hissettim ıhhhh diyerek uyanmış gibi yaptım eliyle kafama bastırarak sanki hiç kalkmamı istemiyordu ama mükemmel yalıyordu deliğimden baldırlarıma inip ıslatıyordu diliyle heryerimi topuklarıma kadar inmişti emerek kalkmış sikini ayaklarımın arasına vermiş sakso çektiriyordu ayaklarıma yüz üstü dönüp göz göze geldik bir anda ve aletini ayaklarımla sıvazlıyordum üzerime yavaş yavaş gelerek dudaklarıma yapıştı ve dilimi deli gibi emiyordu elbisemden kurtulmuş sadece tangam vardı boynuma iniyor ordan elleriyle göğüslerimi okşuyor ve sıkıyordu beni ayağa kaldırıp onun önünde eğilmiştim ve aleti suratıma çarpıyordu ağzımı açıp dilimi dışarı çıkardım ve sikini ağzıma vuruyordu ama hiç konuşmuyordu bende öyle bir elimle sıvazlayıp bir yandan da sakso çekiyordum kardeşim olacak çocuğa çoktan boşalması lazım dı diye düşünüyorum ama hiç istemiyordum boşalmasını saçlarımdan tutup baskı yapıyor kusacak gibi oluyordum artık tekrar yatağa geçip yüz üstü yatırdı beni göbeğimin altına yastık koyup kalçam dışarı çıkmıştı aletini sıvazlayıp deliğime değdiriyor ve yavaş yavaş giriyordu artık ıhh ıhh ahh diyerek onu dahada heyecanlandırıyordum artık tamamanmen içimdeydi ve şınav pozisyonunda şap şap şap sesleri odayı sarmıştı bile yaklaşık 3 dakika boyunca gidip gelmişti ve deliğime boşalıverdi sıcacık ılık ılık içimde hissediyordum onu kendini yanıma atmıştı bile halbuki daha domalıcaktım önünde ama bu bile bişeydi :)
32 notes · View notes
murat-o41 · 8 days
Text
Sözde Tadilat yapacaktı, Arkadaşımın babası Beni sikti.
Selam, ismim Melisa, Adana'da yaşıyorum. 26 yaşında, 1.66 boyunda, 57 kiloda, esmer, iri göğüslü ve dolgun popolu, kaşar ruhlu bir kadınım. Yıllardır spor yaptığım için vücudum çok fit ve şekilli. Lise son sınıfta başlayan seks hayatım üniversitede dolu dizgin devam etti. Üniversite sonrası da sürekli sevgili değiştirdim. Canım çok sikişmek istediğinde hep yeni birini bulmak gibi bir huyum var. 
Çok yakın kız arkadaşım olan Duygu'nun babası ile aramda geçiyor bu hikaye. Duygu ile liseden beri çok yakın arkadaşız. Duygu'nun babası Yüksel amca 51 yaşında, yaptığı işe göre vücudunu salmış, kıllı, göbekli birisi. Fit olmayan vücuduna rağmen, 1.80'lik boyuyla şişman bir Herkül gibi duruyor. Yüksel amcanın tadilat yapan bir işyeri var. Daha çok işleri çıraklarına yaptırsa da işinin başında duran birisi. 
Yüksel amca kızını çok kısıtlayan bir insan. Bu durum Duygu ile benim sinirimi bozsa da yapacak bir şeyimiz yoktu. Örneğin Duygu ile bir konsere gitmek istesek izin vermez, akşam dışarı çıkmamıza karşı çıkardı. Hatta Duygu'yu ayarttığımı düşünüp bana içten içe gıcık olduğuna emindim. Ancak ailelerimizin de birbirleriyle samimi olmasından dolayı bana pek bir şey diyemezdi. Ben genelde rahat giyinen bir kızım, Duygu'ların evde takılırken de rahat giyiniyorum. Gün içinde Yüksel amca pek evde olmuyordu, ama öğle aralarında falan geldiğinde beni şortla ve askılı tişörtle görünce kınar gibi bakıyordu. Daha doğrusu kınar gibi mi bakıyor, yoksa beni sikecek gibi mi bakıyor anlayamıyordum, suratsız birisiydi. 
Evimizde tadilatlık işler olduğunda genelde Yüksel amcayı çağırıyorduk ve hallediyordu. Yaz geldiğinde evimiz genel bir tadilata girmek zorunda kalmıştı. Boya, badana, tesisat işleri, banyo değişimi vs. derken evin 2-3 haftalık işi vardı. Bizimkiler Yüksel amcayla anlaştı. Tadilat bitene kadar bizimkiler yazlığa gidecekti. Ben de hem evden çalıştığım için, hem de tadilatta sorun çıkarsa ilgilenmek için evde kalacaktım. 
Planlandığı gibi tadilat başladı. Ben odamdan pek çıkmıyordum. Normalde evde yalnızken şort ve sütyenle dolaşmama rağmen, hem evde genç çıraklar olduğundan, hem de Yüksel amca olduğundan biraz edepli giyinmeye başlamıştım. Sadece çalışanlara yemek, su ve çay vermek için çıkıyordum odamdan. Odamda sıkıldığımdan Yüksel amcaya sordum, "Duygu yanıma gelebilir mi?" diye. Yüksel amca hemen, "Gelemez!" diye kestirip attı. 
Yüksel amcanın Duygu'yu bu kadar sıkması ve kısıtlamasından artık bana gına gelmişti. O gün akşam çıraklar evden çıktıktan sonra Yüksel amcayla bu konuyu konuşmak istedim. Yüksel amcaya, artık kocaman insanlar olduğumuzu, kızını rahat bırakmasını söyledim. Birden öfkelendi ve bana bağırmaya başladı, "Kızımı da kendin gibi orospu mu yapacaksın?" diye ağza alınmayacak sözler söyledi ve gitti. Ben tabii şoklardayım ve bu durum beni çok sinirlendirmişti. Ne yapıp edip Yüksel amcayı yola getirecek bir şey bulmalıydım. 
Ertesi gün tadilatlar devam ederken ben artık evde daha rahat şeyler giymeye başlamıştım. Artık odamdan sık sık çıkıp, "Çay kahve falan ister misiniz?" diye soruyordum. Rahat giyimim çırakların ilgisini oldukça çok çekmişti ki, ağızlarının suları akarak beni izliyorlardı. Sırf beni daha çok görmek için sık sık soğuk su istiyorlardı. Bu da çalışmalarını ciddi olarak yavaşlatmıştı. Yüksel amca sürekli çırakları azarlıyor, hızlı olmalarını emrediyordu. Ertesi gün giyim konusunda iyice açıldım, artık çıraklar nerdeyse siklerini çıkarıp 31 çekecek kadar azmışlardı. Bu durum Yüksel amcanın dikkatini çekmişti ve işi belirtilen sürede bitiremeyeceğini söylüyordu. 
Akşama doğru paydos vererek toparlanıp evden çıkmışlardı. Balkona çıkıp arabaya gidişlerini izliyordum ki, Yüksel amca yine çırakları azarlıyor, "Yeter ulan yaptığınız, bir karı yüzünden işleri aksatıp duruyorsunuz!" diyordu. Benim balkonda olduğumdan haberleri yoktu. Çıraklardan biri, "Napalım abi, bizi çok azdırıyor orospu!" dedi. Çırakların beni arzulaması çok hoşuma gitmişti. Yüksel amca, "Yarın konuşurum ben o orospuyla!" deyip arabaya binip gittiler. 
Normalde evdeyken makyaj yapmaz ve parfüm kullanmazdım. Ertesi gün onlar gelmeden makyaj yapıp bolca parfüm sıktım. Askılı kısa tişörtle, çok kısa şort giydim. Yüksel amcayı iyice sinirlendirmek istiyordum. Öte yandan çırakların bana azmaları beni de azdırmıştı. Yine gün boyu çıraklar kalkık siklerinin halinden pek iş yapamaz olmuşlardı. Ben odamdayken Yüksel amcanın erken paydos verip çırakları yolladığını duydum. Odamdan çıktığımda evde sadece Yüksel amca vardı. Tadilatın nasıl gittiğini sordum. 
Yüksel amca sinirli bir şekilde iç çekti ve "Nasıl gidecek? Kimse senin yüzünden çalışamıyor!" diye homurdandı. "Ne yapıyorum ki ben?" dedim bilmiyormuş gibi. Yüksel amca, "Daha ne yapacaksın, şu giyimine bak!" deyip iyice sinirlendi. "Ne varmış giyimimde? Bu sıcakta yanıyorum zaten!" deyip gülümsedim. Yüksel amcanın sinirler iyice gerilmişti, üstü başı toz içindeydi ve kıllı kollarındaki terler parlamaya başlamıştı. 
Bir anda, "Seni bir söndüreyim o zaman orospu!" deyip kocaman eliyle götümü avuçladı. Sanki basket topu tutuyor gibiydi. Böyle bir şey yapacağını hiç beklemiyordum, ama elime geçen bu fırsatı da değerlendirip, sonra onu sindirmek için kullanmak aklıma gelmişti. Çok istekli görünmemek için kurtulmaya çalıştım, ne kadar çabalasam da Herkül gibi adamdan kaçamıyordum. Yüksel amca beni kucağına aldığı gibi yere yatırdı. Yerler hep inşaat tozuydu. Adeta iki kedi yerde kavga ediyor gibi toz kalkıyordu. 
Nerem denk gelirse kudurmuş gibi öpüp yalıyordu. Ben yalandan çırpındıkça o iyice kudurdu ve "Rahat dur orospu, sen de istiyorsun, biliyorum!" diyerek askılı tişörtümü ve şortumu resmen parçaladı ve beni çırılçıplak bıraktı. İşin bu noktaya geleceğini hiç düşünememiştim, aptallaşmıştım. Kendisi de soyunurken ben ne yapacağımı bilmeden yerde yatıyordum. Yüksel amcanın çıplak vücudunu görünce tiksinmiştim, ama artık yapacak bir şey yoktu. Hiç vakit kaybetmeden sikini amıma sokup sertçe sikmeye başladı. Hayvan herif bakire olup olmadığımı bile sormamıştı. Altında adeta nefes alamıyordum, bayılacak gibiydim, kızı yaşındaydım ama düşmanı gibi sikiyordu... 
Altında oyuncak gibi kalmıştım. Tahminim 100 kilo vardır, altında resmen eziliyordum. Saçım başım toz içinde kalmıştı. Ama garip bir şekilde zevk alıyordum, üstelik orgazm bile olmuştum. Hayvan herif çok geçmeden hırlayarak içime boşalıp üzerime yığıldı. Korunup korunmadığımı bile sormamıştı, ama iki haftadır düzenli sikiştiğim yeni bir sevgili bulduğum için korunuyordum. Benim dermanım kalmamıştı. Üzerimden inince bir süre kendime gelmek için nefeslendim. Beni sikmesi çok hoşuma gitmiş olsa da, ayağa kalkıp numaradan kızmaya başladım, "Böyle bir şeyi nasıl yaparsın?" diye. 
Yüksel amca halen inmemiş sikini sıvazlayıp, "Sus orospu, sen de istiyorsun, yalan söyleme!" diyerek saçımdan tutup dizlerimin üzerine çöktürdü ve kıllı sikini ağzıma dayadı. Ağzıma almak istemeyince ağzıma hayvan gibi bastırınca almak zorunda kaldım. Deli gibi ağzımı sikiyordu, nefessizlikten adeta boğulacaktım. Artık benim kontrolü ele almam gerekiyordu. 
Sikini elimle sıkıca tutup ağzımdan çıkardım. "Dizlerim acıyor, odama gidelim!" deyince, "Ha şöyle orospu!" deyip beni ayağa kaldırdı ve götüme bir tokat yapıştırdı. Beni kucaklayıp odama götürdü. Sertçe yatağa domalttığı gibi amıma kökledi. Sikerken küfürler edip, kürek gibi eliyle götümü tokatlıyordu. O kadar çok sevgilim olmuştu, ama beni daha hiç böyle siken olmamıştı. Yüksel amca sikerken zevkten deliye dönüyordum... 
Sonra beni sırtüstü yatırıp bir süre de öyle siktikten sonra bu sefer göğüslerime boşalıp yanıma yığıldı. Birkaç dakika sessizce dinlendik. Ben doymamıştım, hazır fırsatı yakalamışken bir kere daha sikişmek istiyordum. Elim sikinde ve taşaklarında geziniyordu, siki hafif sertleşir gibi olunca doğrulup yalamaya başladım. Bu kadar istekli olmama şaşırmıştı ve ben yalarken o da tozlu elleriyle yüzümü okşuyordu. Siki yine kazık gibi olmuştu. Bu sefer üzerine çıktım ve kazık gibi sikini amıma aldım. Ben hızlı hızlı oturup kalktıkça Yüksel amca altımda deliye dönmüştü... 
Birden beni üzerinden kaldırdı ve yüzükoyun yatırdı. Götüm kabak gibi karşısındaydı şimdi. Üzerime geldi ve göt deliğime dayadı sikini. Ben bir anda panik olup altından kaçmaya çalışsam da beni tuttu ve bırakmadı. Bu sefer gerçekten çaresizce çırpınıyordum. "Lütfen yapma, hiç götten vermedim!" desem de dinlemedi hayvan herif. Götüme tükürdü, tükürme değil adeta yarım bardak su dökmüş gibiydi. 
Tüm ağırlığıyla götüme bastırdı sikini. Götüme girdikçe gözümden yaşlar gelmeye başlamıştı. Sonunda taşaklarına kadar girdi ve durdu. Olamazdı böyle bir acı. Sonra hafiften gidip gelmeye başladı. Gittikçe hızlanmıştı. Hayvan herif götümü öyle bir sikiyordu ki, yatak kırılacak diye korktum... 
Götten veren kız arkadaşlarım haklıymış. İlk girerken acır, fakat alışınca zevk alırsın derlerdi hep. Öyle de oldu, götüm alışmış, artık manyak zevk alıyordum. Bir süre götümü siktikten sonra, "Ohhhh!" diye inleyerek içime boşaldı. Boşalması bitince üstümden kalkıp yanıma yığıldı. Yüzümü ona çevirip, sinirle, "Hayvan herif!" dedim. Yüksel amca pis pis sırıtıp, "Kızma orospu, yanıyordun, ben de ateşini söndürdüm!" dedi. 
Ben daha da sinirlenip, "Artık Duygu'yu özgür bırak, akşamları dışarı çıkmamıza izin ver, yoksa bana bu yaptıklarını herkese anlatırım!" diye tehdit ettim. Bıyık altından güldü ve "Tamam, ama bir şartla!" dedi. "Nedir?" diye sorduğumda, "Çırakları kaç gündür deli ettin, onlara da siktireceksin!" dedi. Aslında bu şartına çok sevinmiştim, ama sanki istemeyerek yapacakmışım gibi kabul ettim. Yüksel amca gittiğinde götümün üzerinde oturamayacak haldeydim... 
Neyse ki o gece güzel bir uyku çekip biraz kendime gelebildim. Sabah onlar gelmeden önce kalktım, duşumu aldım, giyindim, parfüm sıkıp beklemeye başladım. Biraz sonra ellerinde malzemelerle geldiler. Yüksel amcanın 3 tane çırağı vardı, 18-20 yaşlarında gençlerdi. Çıraklar (biri hariç) çalışmaktan biraz zayıf olsalar da gayet atletik ve yaşlarına göre çekici gençlerdi. 
Çıraklar malzemeleri taşırken Yüksel amca bana, "Odana gir, soyun!" dedi. Girdim odama. Çırıl çıplak soyunup yatağıma oturdum, beklemeye başladım. Müşteri bekleyen orospu gibi hissediyordum kendimi. Az sonra Yüksel amca odama gelip, "Ama ilk önce ben sikeceğim!" diyerek sikini çıkardı. Beni kucakladığı gibi sikine oturttu, kucağında beni sikmeye başladı. Alttan okadar hızlı pompalıyordu ki, resmen beni hoplatıyordu. Boşalacağı zaman kucağından indirip ağzıma boşaldı ve döllerini yutturdu. 
Sonra beni o halde kucaklayıp çırakların yanına götürdü ve yere indirdi. Oysa ben çıraklar beni odamda sikecek sanıyordum. Karşılarında çırılçıplak olduğum için ilkin çok utanmıştım, ama sonra kendimi saldım. Anlaşılan çırakların olacaklardan haberi yoktu ki, Yüksel amca, "Bu orospu size hediyemdir, kıymetimi bilin!" dedi. Çıraklar şoku atlattıktan sonra bana köpek gibi saldırdılar. Sanki açlıktan çıkmış gibiydiler. Aralarından en azgını beni altına almış hemen sikmeye başlamıştı. Yüksel amcanın sikinden sonra bunlar biraz küçük geliyordu, ama gençleri zevke getirmekten çok hoşlanıyordum. Birisi amımdayken diğeri de ağzıma vermişti, bir diğeri ise sırasını bekliyordu... 
İkisi de çok dayanamadan boşaldı. Üçüncüsü sakin kalmıştı, emekleyerek yanına gittim ve sikini ağzıma aldım. Diğerlerine göre farklıydı, PC başında oturan şişko sivilceli ergenlere benziyor ve yaşından küçük gösteriyordu. Ancak sikinin büyüklüğü beni şaşırtmıştı. Bir süre sikini yaladıktan sonra önünde domaldım ve sikini elimle amıma dayadım. Ona sadece girmek kalmıştı. Girer girmez de sertçe sikmeye başladı. Amıma her sokuşunda ben bir iki santim ileri kayıyordum. Bu genç boşalmak bilmedi, hem sert sikiyor hem de erken boşalmıyordu... 
Bizim sikiş devam ederken diğer iki çırak tekrar canlanmıştı. Yanıma gelip beni ellemeye başladılar. Dizlerim ağrıdığı için pozisyon değiştirip, boşalmak bilmeyen kilolu çırağı yere yatırdım ve üzerine oturup amıma sikini yerleştirdim. Diğer çırağın biri hemen götüme girmeye çalıştı. Tüm itirazıma rağmen beni bağırta bağrta götüme girmeyi başarmıştı. Diğeri de ağzıma girmiş, üç deliğimi birden sikiyorlardı. Bir süre sonra götüm alışmış, ben artık zevkten deliriyordum. Ağzımı ve götümü siken çıraklar fazla dayanamadı. Ama altımdaki şişko halen boşalmak bilmiyordu. Yeniden pozisyon değiştirdik ve beni altına aldı... 
Bir süre de o pozisyonda siktikten sonra, sonunda boşalacağını söyledi. "İçime boşal erkeğim!" deyip kollarımı boynuna doladım. Daha da hızlandı ve seslerimiz salonun duvarlarını inletirken amımın derinliklerine boşaldı. Okadar çok dölü vardı ki, boşalması hiç bitmeyecek sandım. Üzerimden kalktığında amımdan şelale gibi döl akıyordu. O gün akşama doğru birer defa daha sikiştim çıraklarla... 
Artık sabah mesai başlamadan Yüksel amca, akşam da mesai bitiminde de çıraklar sikiyordu. İki hafta sonra evin tadilatı bitmeye yaklaşmıştı. Ama Yüksel amca beni sikmeyi bırakmamak için, sürekli ailemi arayıp tadilatın gecikeceğini, malzeme tedariğinde sıkıntı olduğunu söyleyip oyalıyordu. Üç hafta sürecek iş yaklaşık bir buçuk ay sürmüştü. Bu sürede her gün beni sikip orospuları yaptılar, her türlü fantaziyi denediler... 
Tadilat bitimine yakın Yüksel amca son kez evi kontrole gelmişti. Yüksel amcayı ilk defa bu kadar temiz görmüştüm. Evin diğer tadilat yapılan yerlerini kontrol ettikten sonra en son banyoya baktık. Banyo komple yenilenmiş ve çok güzel olmuştu. "Bu kadar uğraştık, seni bu banyoda inlete inlete sikmeden bırakmam!" dedi. 
Yüksel amcanın bu sefer temiz olması beni biraz daha azdırmıştı. Yere çömeldim ve hemen sikini yalamaya başladım. Bu sefer sikinin etrafındaki kılları traş etmişti. Bir süre yaladıktan sonra soyunduk. Duşa girdik, suyu açtı. "Hadi şu temperli camların bir kalite kontrolünü yapalım!" deyip beni duşakabin camına yaslayıp arkadan amıma girip sikmeye başladı. Ben cam ile Yüksel amca arasında pestil olmuştum. Ancak çok zevk alıyordum ve daha hızlı olmasını söylüyordum. 
Suyun altında yaklaşık yarım saat siktikten sonra ağzıma boşaldı. Döllerini yuttum, artık alışmıştım, adeta orospu gibi sikişiyordum. Ama azgın herif bir türlü doymak bilmiyordu. O gün geç vakte kadar evin her köşesinde sikiştik. Umarım bu kadar geç gittiği için karısı şüphelenmemiştir... 
İki gün sonra da ailem yazlıktan döndü. Duygu'yla artık akşamları istediğimiz gibi dışarı çıkabiliyorduk. Duygu bu duruma çok şaşırsa da üstüne gitmemişti. Konserler, barlar, akşam dışarı çıkmalar falan derken Duygu da içindeki kaşarı ortaya çıkarmıştı. Duygu, kızlığını evleneceği kişiye saklasa da, artık ağzına alarak ve götten vererek seksin tadını keşfetmişti. 
Ben ise konserlerde, barlarda her ne kadar genç yakışıklı erkekler bulup kendimi siktirsem de, amım hep Yüksel amcayı özlüyordu. Eskisi kadar olmasa da Yüksel amcayla ara sıra gizlice arabada ve iş yerinin deposunda sikişiyoruz. Umarım bir gün yakalanmayız :)
43 notes · View notes
sexcxsblog · 1 year
Text
NASIL BAŞLADI-7
Akşam olunca babam geldi. Yemekler yenildi. Çaylar içildi. Televizyonun karşısına Fikret abiyle sohbete daldılar. Abim direk odasına geçti. Babam lafa girdi
-nasıl bizim kız sana iyi bakabildi mi
-Allah razı olsun ondan her şeyini verdi bana hiçbir eksiğimi boş bırakmadı
-iyi bari bş boka yaradı bizim kız desene diye güldü. Bugün Fikret abinin son günüydü yarın eve gidecekti içimde bir üzüntü yok değildi. Babam istemeden ben atıştırmalık bir şeyler hazırlamaya gittim. Fikret abi de arkamdan geldi. Sarıldı sikini dayadı
-bu an bana tanıdık geliyor Gül
-evet abi öyle aynı şeyleri giydim o zamankiyle. Şöyle uzun uzun bana bakıp
-uf ne günlerdi be çok özleyeceğim
-niye öyle dedin ki Fikret abi
-e kızım askerden geldim babamın iş yerinde bana işte var bizimkiler de bana namuslu eli yüzü düzgün bir kız bulmuşlar. Yakında düğün olur evleniriz. Ama seni unutmam arada gelir sikerim öyle kolay kolay bırakmam seni. Bugün de seni son kez sikeyim de gözüm arkada kalmasın.
-babam evde nasıl olacak ki o dedim babam bağırdı nerde kaldınız diye. Hazırladıklarımızı getirdik. Babam yine öküz gibi saldırdı. Ordan Fikret abi yine su istedi ne yapacağını anladım. Gittim mutfağa o dökmeden önce ben memelerimi amımı su ile ıslattım. Giydiklerim dapdardı. Su dökmemle meme uclarım ortaya çıktı. Amımın dudakları bile belli oluyordu. Suyu Fikret abiye getirdim. Üstümün ıslak olduğunu görünce suyu yarıda bırakıp sinsi sinsi güldü. Sonra
-amca müsaadenle Gül bacımın bana rövanş sözü vardı boyunun ölçüsünü bi alayım.
-amk koyayım bu seferde yenilirsen bir daha seni eve almam ha diyerek güldü babam. Ordan Fikret abi benle boğuşmaya başladı. Yine babamın arkasına geçtik. Babamda televizyonun karşısında televizyon izlemeye başladı yine. Fikret abi beni bu sefer direk devirdi ve üstüme çıktı. Sikini hızlı hızlı sürtüyordu. Suya attığım azdırıcı işe yaramıştı. Bakalım babam bu manzara karşısında da Fikret abiyi sevecek miydi. Beni sikip bozduktan sonra beni beğenmeyip namuslu kızla evlenecekti buna izin veremezdim. Fikret abi kudurmuş boğa gibi hırlıyordu. Ordan babam
-yavaş olun amk evi yıkacaksınız diye bağırdı. Fikret abiyi durdurana aşk olsun hayvan gibi abanıyordu. Daha ileri gitmesini bekliyordum oldu da. Azdırıcı baya kuvvetliydi herhalde taytımı ortadan ikiye ayırdı. Şimdi amım kabak gibi ortadaydı. O kadar sulanmıştı ki parıl parıl parlıyordu amım. Fikret abi bu manzaraya daha fazla dayanamayıp şortunun kenarından çıkardığı müptelası olduğum yarrağı löp diye amıma soktu. Ben bastım çığlığı. Babam arkasına dönünce şok geçirmişti. Ama Fikret abinin umrunda değildi beni sikmeye o koca yarrağını pompalamaya devam ediyordu.
-noluyon lan burda kızımı mı sikiyorsun olum sen
-bu orospu ayarttı beni Muhsin amca dayanamadım derken bile sikiyordu.
-ulan amk orospusu abinin başını mı yakacaksın sen ha. Babama inanamıyordum bu haldeyken bile onu savunuyor suçlu beni görüyordu. Ben tabi bağrıyorum hem acıdan hem zevkten.
-bağırma orospu komşular duyacak. Fikret olum sende çabuk bitir işini
-tamam Muhsin amca az kaldı. Diyerek popmalamaya devam ediyordu. Ama bu sefer öncekiler gibi değildi. Memelerimi sertçe emip ısırıyor bağırmıyım diye ağzımı kapatıp öyle sikiyordu. Babam odasına çekildi belli ki bu kadarını da beklemiyordu Fikret abiden. Fikret abinin canına minnet işine geldi. Beni kaldırıp havada sikmeye başladı. Ben artık acı ve zevkten ağlamaya başladım.
-Fikret abi nolur boşal dayanamıyorum.
-sus orospu hepsi senin başının altından çıktı dimi. 5 dk öyle siktikten sonra hönkürerek boşaldı. O anda babam içeri girdi oturun dedi yüksek sesle. İkimiz de hızlı hızlı nefes alıp veriyorduk. Babam söze girdi
-naptın olum sen
-Muhsin amca benim suçum yok bu orospu ayarttı beni. Beni hemen satmıştı piç.
-baba valla ben bir şey yapmadım. Yine yan oturmuş bacaklarımı kendime çekmiştim. O sulu amımdan Fikret abinin dölleri akıyordu. Babam onu görünce
-olum bari amına boşalmasaydın ya hamile kalırsa.
-tutamadım kendimi Muhsin amca hem sen bilirsin kaç aydır karı görmedim ben de erkeğim sonuçta dayamadım artık
-neyse bu aramızda kalsın. Kız 18 ine gelince evlenirsiniz çözülür. Ordan Fikret abi hemen atıldı
-amk ben evlenmem kızınla kim siktiyse o evlensin bak kanı da akmadı benim başıma kakamazsınız orospuyu. Fikret abiye inanamıyordum. Sanki beni siken beni bozan o değilmiş gibi konuşuyordu. Babam o zaman ilk defa amıma baktı ama biraz uzun baktı büyük ihtimalle görüntü cezbetmişti . Kan akmıyordu sadece Fikret abinin dölü akıyordu. Babam bir hışımla kalktı bana tokat attı.
-ulan orospu kime siktirdin kendini He. Çocuğun başına mı yakacaksın. Niye ayartıyorsun çocuğu orospu mu olacaksın başımıza. Fikret abi araya girdi.
-tamam oldu bitti Muhsin amca cahilliğine ver yapmış bir hata.
-onu öldürecem bırak Fikret
-amca yapma etme ben kimseye bir şey demem. 18 e girince biriyle evlendirirsin konu kapanır elini kana bulama onun için.
Fikret abinin bu konuşmasıyla biraz da olsun sakinleşmişti babam.
-vay orospu git kendini siktir sonra bu adama çamur at He. Niyetin neydi senin He.
Ben ağlayarak odama çekildim. Sabaha kadar da çıkmadım. Sonra abim geldi bir de o dövdü beni. Ulan amk bir engel olamadın seni sikmesine orospu başımıza ne işler açtın diye bağırarak gitti. Sabah oldu herkes evden gitti. Ben oturup ağlamaya başladım. İlk hoşuma giden anlar şimdi hayatımı bok etmişti. Tam bunları düşünürken yine azmaya başladım. Fikret abi alıştırmıştı şimdi o da yoktu. Evden çıkmama da izin yoktu. Kara kara düşünmeye başladım.
104 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 2 months
Text
Tumblr media
Hiç merak etmedin mi?
Belki hasta oldum...?
O takdirde bana bir iki satırlık bir şey daha yazabilirdin.
Hani son günlerde bunu da beklemedim değil.
Seni kendime karşı biraz daha alakalı görmek herhalde hoşuma gidecekti.
Ama ne yapalım, hisler zorlanmaya gelmez...!
Tumblr media
15 notes · View notes
notalardaciglikatar · 8 months
Text
Affedersem ölecek, affetmezsem aşkı benden uçup gidecekti bir süre sonra. Hangisi daha çok acıtırdı ki? Bilemezdim.*
Kibrit Çöpü Mezarlığı
19 notes · View notes
seyyahe-iavare · 9 months
Text
Hasan ekmek almaya gidecekti üç kez başka bir şey lazım mı dedi yok dedim dönmeye yakın su aklıma geldi ararsam yarı yoldadır dönmesin dedim. Pencereden baktım şimdi elinde sularla geliyo kocam ya adam ya dedim sesli bi şekilde 😅
22 notes · View notes
fiemanillah · 8 months
Text
denemediği yol kalmamıştı .. ne yapmalıydı ne yapmalıydı ? tekrarı olmayan şu hayatta yaşamayı bilmeden göçüp gidecekti .
17 notes · View notes