Hasta yatan, eceli gelmemişse ölmez de, sapasağlam biri, eceli gelmişse gezip dolaşırken ölüverir. Çünkü ecel genç, yaşlı, hasta, sağlıklı diye seçmez.
KÖYE GELEN YARDIMLARI ÜSTÜNE BASA BASA DEPREMZEDELERE DAĞILTIN DEMELERİNE RAĞMEN MUHTAR EVİNE HİÇBİR ZARAR GELMEMİŞ KÖYLÜLERE DAĞILTIYOR. BİZ BURDA YARDIMLARDAN FAYDALANMAK İÇİN KENDİMİZİ PARÇALIYORUZ. REZALET DURUMDAYIZ ANLATABİLİYOR MUYUM? 10 ÇUVAL UN GELMİŞSE 3 4 TANE GÖSTERMELİK VERİYOR GERİSİNİ AKRABALARINA DAĞILTIYOR. SABAH KIYAFET KOLİLERİ GELMİŞ BİZE HABER GELENE KADAR ZATEN TÜM MUHTARIN AKRABALARI EVLERİNE KOLİ KOLİ GÖTÜRMÜŞ. BEN EVDEN 1 ÇİFT KIYAFET BİLE ALAMADIM. BEN İSTER MİYDİM BU VİZCDANSIZ KÖPEKLERİN ELİNE KALMAYI. ELİMİZDEN HİÇBİR ŞEY GELMİYOR, BİZ BURDA KAHROLUYORUZ YEMİN EDERİM KAHROLUYORUZ. ZATEN EVİMİZ BAŞIMIZA YIKILMIŞ BİRDE ÜSTÜNE BUNLARLA UĞRAŞIYORUZ. BEN DAYANAMIYORUM ARTIK, BU KADAR ŞEYİ KALDIRAMIYORUM. ÜST ÜSTE GELİYOR HEPSİ... LÜTFEN BUNU RB YAPIN SESİMİZİ DUYURMAYA İHTİYACIMIZ VAR...
Arefe günü akşamı olduğunda, kalbinde hardal tanesi ağırlığında iman bulunan hiç bir kimse kalmaz ki mağfiret edilmiş olmasın. Denildi ki: "Ya Resulallah, bu yalnız Arafat ehline mi mahsustur?" Buyurdu ki: "Hayır, belki bütün müslümanlar içindir."
Ramuz el Ehadis 61/1
"Duaların en faziletlisi Arefe günü yapılan duadır. Ben ve benden önceki peygamberlerin söyledikleri en faziletli söz; Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîke leh lehü’l mülkü ve lehü’l hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr. sözüdür."
ﷺ
Muvatta, Kur’ân 32, Tirmizî,
(Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allahü teâlânın kıymet verdiği bir gündür.) [Deylemi]
(Hürmet etmek, günah işlememekle olur.)
(Arefe günü, kulağına, gözüne ve diline sahip olan mağfiret olur.) [Taberani]
Kulağına sahip olmak, gıybet, çalgı gibi haram olan şeyleri dinlememektir.
Eğer biz istemeden kulağımıza gelmişse, bize günah olmaz.
Gözüne sahip olmak da, haram olan şeylere bakmamak ve mubah olarak baktığı şeylerden ibret almaktır.
Diline sahip olmak ise, yalan söylememek, dedikodu etmemek, laf taşımamak, kötü söz söylememek, hatta boş şey konuşmamak, kimseyi diliyle incitmemek demektir. Bunlara riayet eden, Arefe gününü değerlendirmiş olur.
Ya Rabbi!
Uyandırdığın bu AREFE sabahında bahşettiğin nefes ve lutfettiğin sayısız nimetlere binler şükür
Bu AREFE sabahında "Fefirru ilallah" ALLAHA FİRAR eden,
gönül heybesi aşkla dolu muhabbet erleri hürmetine..
Bize rahmet
Bize merhamet
Bize şifa
Bize felah
Bize necat🤲
YA ERHAMERRAHİMİN!
Küllü günahlardan arındır bizi
İmanımızı ihlasımızı ilmimizi
Ziyade et
Rıza yolunda gayretimizi artır
Razı olduğun hal ile öldür
Razı olduğun halde haşreyle!
Rabbena!
Ümmeti muhafaza eyle!
Ümmeti muzaffer eyle!
Ümmetin tamamını mağfiret eyle!
Allah'ım..!
Uyandırdığın her güne
Verdiğin her NEFESE
Elhamdülillah
AREFEMİZ nur rızkınız ve sevabınız bol dünya ve ahiretiniz cennet olsun. AMİN
Nazım’ın şiir yeteneğini farkeden annesi okuldaki hocası Yahya Kemal’den özel ders vermesini ister. Ders için gelen Yahya Kemal ile Celile Hanım arasında kısa sürede aşk doğar.
Yahya Kemal kıskanç bir aşıktır. Celile Hanım’a güvenmez. Yakup Kadri’ye “Bu kadar dile gelmiş kadınla nasıl evlenirim” der. Evlilik hazırlıklarına başlarken bir mektupla, Yahya Kemal evlenemem diyerek aşklarını bitirir. Yıllar sonra Celile Hanım oğlu Nazım hapiste iken onun özgürlüğü için Galata Köprüsü’nde açlık grevine başlar. Yahya Kemal artık yaşlı, gözleri görmeyen eski sevgilisini görmezden gelerek yanından geçer. Sessiz Gemi şiirini de Celile Hanım’a yazdığı söylenir