Tumgik
#ÖPE
tipitip213 · 17 days
Text
Yasak Sırlar 6
Annemden o gece ne yapıp edip onu kendimle sikişmeye ikna edince dünyam benim olmuştu biribirimizi okşayıp boşaltıp uyuduktan sonra sabah uyandığımda yatakta tek yatıyordum sabah annemi yatakta göremeyince moralim düşmüştü ondan önce uyansaydım muhtemelen yine yakınlık kurucaktım ve onun o güzel kalçalarını buğday tenini öpe öpe memelerini okşuyucaktım sikim gece olanlardan sonra dimdikti pijamama saklayıp odadan çıktım evde teyzem yada kuzenlerim de vardı salakça bi hareket yapıp annemi zor durumda bırakmak istemiyordum lavobaya giderken sağa sola bakınıyordum çok sessizdi sadece mutfaktan ses geliyordu sikim inmek bilmiyordu başını boxırıma sıkıştırmıştım zonkluyordu resmen mutfağa yönelince annemi gece benimle yatakta yiyişirken yattığı pijamaları ile tezgahta domates doğrarken gördüm annemmmm günaydın dedim günaydın yavruuşumm dedi nasılsın annem dedim iyim yavrum nasıl olayım dedi suratıma normal bir bakış attı dün gece olanların gram belirtisi yoktu ne diyeceğeimi bilemeden heycandan annemle sanki ilk defa tanışmışım gibi konuşuyordum git ellerini yüzünü yıka teyzen ekmek almaya gitti kuzenlerin çıkmış sabah dedi bu sözleri duyunca teyzem evde yokmu diye sordum hemen gözlerim fal taşı gibi açılmıştı evde kimse yokmu anne dedim yok ama annem bi salaklık yapacağımı anlamış gibi beni uyarırcasına teyzen birazdan gelir bakkal şurada zaten diye anne seni çok seviyorum deyip hemen arkasına sarıldım ay gökhannn dur napıyon diye önünü bana döndü gözüm dönmüştü götünü avuçlamıştm beline sarılınca elimi amına atmıştım kadife pijamalardan amının dudaklarını mıncıklamıştım yok böyle bir his annem yüzünü bana döndü gökhan bak vurucam saçmalıyorsun annem söz vermedinmi sikişicez zaten neden kızıyorsun dedim oğlum ben sana eve gidince demedimmi bak beni pişman etme, anneciğim ama kimse yok evde sikmiyicemki okşuyucaktım zaten oğlum teyzen gelirse bizi görse ne cevap vericez anne kapıyı kitliyim dedim abazalıktan kafam çalışmıyordu gökhan sen salakmısın teyzen demiyicekmi kapıyı neden kitlediniz diye annemmmm napıym aklımı başımdan alıyorsun seni sikene kadar bu kafa çalışmıyıcak doğru düzgün dedim, biz annemle bu muhabbeti yaparken annem kocaman kalçalarını tezgaha dayamış bende önünde bacak arasında amına baskı yapıp yüz yüze bir birimze bakışıyorduk anemle konuşurken yanaklarını dudaklarını öpüyordum annemin kalçalarını sıkıyordum annem beni omuzlarından itip gökhan sikin kocaman oldu teyzen geldimi anlayacak hadi git ne olur beni pişman etme dedi o güzel dudaklarından bu sözler çıkarken sesi titremişti gerçekten endişeli ve korkuyordu üzüldüm o an ama yapacak bişey yoktu tamam annem dedim napıyım dayanamıyorum biliyorum biliyorum babası kılıklı dedi gülerek hadi git git diye elleriyle beni kış kışladı resmen yanından arkasını döndü domatesi doğramaya devam etti bende lavaboya gittim elimi yüzümü yıkarken dış kapının kilit sesi geldi teyzem gelmişti 2-3 dakka ile durumu kurtarmıştık ellerimi kurulayıp odadan çıktım mutfağa girdim günaydın prensesler dedim teyzem ayy günaydın canımm prensesler yesin seni dedi hadi otur masaya dedi annem bana hınzırca bir gülüş atıp günaydın oğlum dedi teyzem bi bizim oğlana bak yüzünü gören cennetlik bide gökhancıma teyzesinin prensi maşallah diyip hem konuşup hemde masaya annemin hazırladığı şeyleri koyuyordu neyse kahvaltı hazırdı annem benim yanıma teyzemde benim karşıma oturdu kahvaltı sohbet eşliğinde devam ederken teyzem ee tülay naptınız gece yani nasıl uydunuz gece diye lafını düzeltip annemi tedirgin eden bi soru sordu annem bana baktı bozuldu güldü 2 saniye içinde yüzünde tüm ifadeler beliri verdi bende şaşırdım napalım abla gerçekten soğuk oldu gece oğluşumla sarıldık uyuduk iyi uyumuşuz valla dedi, teyzem annemden 180 derece farklı bi kadın kocasını birkere aldatmıştı ben çok küçükken eniştem aile büyüklerinin araya girmesi ile affetti teyzemi.
Devam edecek…
47 notes · View notes
murat-o41 · 10 months
Text
Üvey Kızımla Gelinimi Sikmeye Devam! 2. Bölüm (Erdoğan 48 Y., Ankara)
İzmir yolunda üvey kızım ve gelinimle olanları yazmıştım. İzmir'de Doktorda işimizi bitirdikten sonra hiç zaman kaybetmeden aynı gün Çeşme'ye, yazlığımıza ulaştık. Geç vakit olması, yol yorgunluğu, bir sürü stresler sonucu herkes kendini bulduğu yatağa attı. Görünüşte böyle oldu, ama ben yolda gelirken ayarlamış, bir şekilde de kızıma ve gelinime tembih etmiştim. Onlar da kırk yıllık oyuncular gibi rollerini gayet başarıyla oynayarak, biz üçümüz yukarıda, karım ve kaynanam aşağıda yerlerimizi bulmuş olduk. (Karımla uzun süreden beri seks yapma işimiz tavsamıştı. Evde de ayrı odalarda yatıyorduk zaten. Kendisini seks için zorlamadığım, istemediğim sürece benden iyisi yoktu. Yani, üvey kızımın anası, kendisine dokunmadığım sürece herhangi bir şekilde beni pek rahatsız etmezdi). Şoförümüzün kalacağı yer zaten dışarıda ayrı bağımsız bölüm olduğundan mesele kalmadı. İlk akşam millet hem yataklarına alışmak, hem yolun yorgunluğunu üzerlerinden atabilmek için odalarından çıkmadılar.
Ertesi gün hanım, kaynanam ve gelinim pazara çıktılar. Gelinim, kaynanasının zoruyla istemeye istemeye gittiğini bana söyleyince, "Acele etme güzelim, çok zamanımız olacak, keyfine bak!" diyerek yolcu ettim. Onlar gittikten sonra kızım, "Sonunda yalnız kalabildik! Canım kocam, erkeğim benim!" diye boynuma atladı. Dudaklarımız birleşti, yol boyu öpemediğim, içimin kaldığı o hokka dudaklarını resmen yiyordum. Yukarıya kucağımda taşıdım kızımı. Dudaklarımız hiç ayrılmadı. Yatağa sırtüstü yattım, üstümde kızım, yiyişiyorduk halen. Çevirdim, elbisesinin üzerinden memelerini göbeğini eme eme, öpe öpe bal kutusuna indim. Yine elbisesinin üzerinden ağzımı amına gömdüm. Islaklığını duyumsadım. Üzerindeki incecik eteği ayaklarından sıyırdım, külotu yoktu. Dilim bir anda amının içindeydi. Ellerim klitorisinde ve götünde çalışıyor, emerek yalayarak okşayarak ilk boşalmasını gerçekleştirdim...
Doğruldum, üstümdekileri çıkardım, o da o arada üstünü çıkararak çırılçıplak kaldı. Yanına uzandım, "Canavar seni bekliyor, hadi biraz ilgilen bakalım!" dedim. Ağzını sikime uzatırken kendini de üstüme aldı, amı ve götü ağzımın önündeydi. Amının sularıyla parmaklarımı sulandırıp götüyle oynamaya başladım. Yolda ikisinin de bekaretini almıştım, şimdi sıra asıl ziyafetteydi. "Canım kızım, yolda sen beni becerdin, kendin buldun kendin koydun, domal bakayım şöyle, seni köpekleme sikeceğim yavrum, kanırta kanırta, bağırta bağırta amına götüne koyacağım!" diyerek körpe kızımı bir güzel domalttım. "Arabada önce götünü deldirmiştin, şimdi de oradan başlayalım bakalım, benim güzel götlü kızım!" diyerek yarağımın başını yavaş yavaş götünün deliğine bastırmaya başladım. Gerçek bir orospu gibi götüyle numaralar yapmaya, değirmen taşı gibi bir sağa bir sola kıvırtmaya başladığında, ellerimle belinden sıkıca kavradığım gibi sikimin tamamını bir hamlede kökleyiverdim götüne. Önce ne olduğunu anlamadı, anladığında gözlerinden yaşlar, ağzından küfürler dökülmeye başladı...
"Arabada istediğin gibi, yavaş yavaş, zevkini keyfini çıkara çıkara, çocuğa emzik emdirir gibi, şeker gibi yemesini bildin, şimdi işte tam bir yarak yiyorsun sevgilim, güzelim, canım, kızım benim!" diyerek gönlünü alarak götünde git gellere başladım. Çok geçmedi o da yine altımda götüyle atraksiyonlarına başladı, tam bir Lolita kaşardı. "Hiç bugüne kadar birileriyle yattın mı, sevgilin falan oldu mu, seks yaptın mı?" dedim. "Hayır, sen ilksin!" dedi. "Nereden öğrendin bütün bu numaraları bakayım?" dedim, "İnternet ne güne duruyor, bir de senin annemi sikişlerinden!" demez mi. Doğru, artık neredeyse bütün çocukların ellerinde birer bilgisayar, kimi meme emer, kimi am sik emer herhalde. "Dikizliyor muydun bizi?" dedim. "Hemen hemen her sikişmenizi! Sanki evde senden başka kimse yok gibi çok rahattın. Kapınız sürekli açık zaten, niye seyretmeyeyim ki?" dedi. "Aferin kız bugüne kadar iyi sabretmişsin! Hafif bir çıtlatsaydın, seninle de yatardım yavrum!" dedim.
"Bundan sonra zaten öyle olacak sevgili babacığım, baba kız her akşam koyun koyuna kucak kucağa birlikte yatacağız, tamam mı?" dedi. "Bakıyorum anneni sıfırladın, yok sayıyorsun herhalde?" dedim. "Çok uzun bir süreden beri sikişmediğinizin farkındayım. Kabahat annemde biliyorum, pek sevmiyor sikişmeyi, ona ver kağıtları sabah akşam Konken oynasın!" dedi. "Sen ne oynamayı seviyorsun bakayım?" dedim. "Seninle oynaşmayı, sikinle yarağınla oynamayı, senin beni sikmeni seviyorum istiyorum sevgili babacığım. Nasıl oluyor kızını sikmek, zevkli mi babacığım? Babacığım!!!" diye özellikle de 'Babacığım' kelimesinin üzerine basa basa sanki öz kızı ile öz babası sikişiyorlarmış gibi bir hava ve arzuyla tekrarlaması beni de bayağı etkiledi. Zaten körpe kızımın körpe amı götü beni heyecanlandırmaya yetip de artarken, bir de bu şekilde tam bir Ensestvari yaklaşım bir iyice coşturdu beni. Götünden çıkarıp amına girdiğimde neredeyse patladım patlayacaktım. Dayandım, amına bir iki git gelden sonra tekrar götüne girdim ve iliklerime kadar titreye titreye boşaldım. Sinem de ikinci kez benimle birlikte orgazma ulaştı.
Sinemle yan yana uzanmış dinlenirken, "Bu akşam senden izin istiyorum, geceyi yengenle birlikte geçireceğim. Biliyorsun, arabada azdı azdı kudurdu. Boyuna masturbasyon yaptı, yazık. Bu gece gelinimle olacağım. Onunla da konuşacağım, haftanın bir günü sen ben o üçlü yapacağız, tamam mı?" dedim. "Babacığım, sen nasıl istersen öyle olur. Bilmiyorum yengem de ister mi, isterse ben her şeye varım!" dedi. Sarıldım öptüm, "Hadi bakalım, sen şimdi giyin doğru denize, arkadaşların bekliyorlardır!" dedim. Sinem denize gittikten sonra hemen bir duş alıp kendimi uyumaya dinlenmeye şartlandırdım. Gerçekten de akşama doğru onlar gelene dek, bir güzel uyku çekmişim. Kalktığımda kendimi hiç olmadığı kadar dinç ve formumda buldum. Gelinim Sinem'i sorduğunda, "Denizde, arkadaşlarıyla!" dedim. Gelinim, 'N'oldu?' der gibilerden göz kırptı. "İyidir, herşey yolunda, sen bekleniyorsun!" dedim. "Ne zaman?" dedi. "Yatmaya benim odadasın!" dedim. "Tamam!" dedi.
Harika bir manzaraya karşı akşam yemeğimizi müzik ve hafif alkollü içkilerle bitirdik. Kaynanamla hanım daha sofradan kalkar kalkmaz, bizden bir hafta önce gelen iki geçkin bekar komşu kadına Konken oynamaya gittiler. Sinem de arkadaşları parti vereceklermiş, oraya gitti. Daha millet kapıdan çıkar çıkmaz, gelinimle sarmaş dolaş oluverdik. Gelinimin ilk sözü, "Seni azgın kart zampara seni, kızını becerdin, şimdide gelinini mi iyi edeceksin?" dedi. "Sen de kızım sayılırsın. Sinem neyim ise, sen de o sun. Bugün ve bu yaz benim kızlarımı sikme mevsimim, var mı bir itirazın? Ben bugünler için gözlerinize bakıyordum, şimdi de çatır çatır her bir yerlerinizden doya doya sikiyorum. Çok da memnunum, iyi ki sizin gibi kızlarım var. Daha seninle yeni başlıyoruz, kolay kolay elimden kurtulamazsın, babanın yarağının tadına az da olsa şöyle bir bakmıştın. Söyle bakalım, baban ilk hoşaf mı içsin, kestaneli pilavından mı yesin? Hangisini ikram edeceksin bakayım babacı��ına?" diyerek, ben de 'Babacığına'yı vurgulayarak, gelinimin her bir taraflarını öpmeye okşamaya ellemeye başladım...
Gelinimle yukarı odamıza çıktık. Ayakta gelinimi soymaya başladım. Ensesini boynunu öper emerken süeterini sütyenini çıkarıp atmıştım. Eteğini kendisi indirdi. Onun da altında donu yoktu. Bunlar resmen orospu dedim kendi kendime. Yatağa sırtüstü boylu boyunca uzandı, kollarını arkaya uzattı, bacaklarını da hafifçe araladı. Manzara müthişti. "Hiç kımıldama! Bozma pozunu!" dedim, hemen fotoğraf makineme uzandım, üst üste birkaç şahane görünümünü resimledim. Dijital makinelerin bu güzelliği var, çek kendinde kalsın, kimse görmesin. Hayret, ben resim çektirmez, izin vermez falan diye düşünürken, benim gerçekten orospu ruhlu gelinim, daha ben söylemeden istemeden poz üzerine pozlar verdi. O arada ben de soyundum. Hafifçe üzerine eğilirken, benim kuş ökseye tutulmuş kuşlar gibi titremekte boyuna baş sallamakta idi. Bacaklarının arasına girdim, dirseklerim üzerinde kendimi ayarlarken dudaklarımız birleşti. Kendimi olanca ağırlığımla gelinimin üzerine yayarken, bir anda da o titreyen baş sallayan kuşum yuvasına giriverdi...
Gelinimin ağzı ağzımda, bacaklarıyla beni bir güzel sarmalamış durumda harika bir ritm tutturarak git gellerimize başladık. Gelinim, "Sakın çıkarma, boşal, içime boşal!" diye inlerken, ben memelerinin birini bırakıp birini yiyor emiyor okşuyor koparıyordum. "Isır babacığım, daha daha ısır babacığım!" dedikçe kuduruyordum. Kanatmaktan korkuyordum. "Kanat! Kanat!" diye bas bas bağırıyordu. "Sapık kart zampara, orospu çocuğu seni, utanmaz ahlaksız, gelinini kızını siken deyyus, sik, sik, sik!" dedikçe ben hayatımda yapmadığım sertlikte amına yükleniyor, omuzlarını memelerini mıncıklıyor ısırıyordum. Ama, asıl en güzeli, ölüyü diriltir dedikleri cinsten gelinimin amının özelliği idi. Sikimi amının içinde bir kavrıyor, bir vantuzlayarak emiyor çekiyor, anlatılamaz. Eğer gündüz Sinem'le boşalmalarım olmasa şimdiye dek çoktan çeşme gibi şırıl şırıl akmış boşalmıştım. "Harikasın kızım gelinim canım benim!" derken, o da, "Babacığım, sen de çok güzel sikiyorsun, durma durma vur, devam et, itekle kökle!" diyerek beni gaza getirerek hemen hemen aynı anlarda ikimiz de böğüre böğüre boşaldık, patladık.
Dinlenirken Sinem'den söz ettim, anlattım, "Cumartesileri, haftada bir gün, sen ben o üçlü sikişeceğiz, ne diyorsun, var mısın?" dedim. "Senin olduğun her yerde ben de varım!" dedi. "Güzelim, burada olduğumuz sürece, ben de makine değilim tabii, Cumartesileri üçümüz, Salı günü seninle, Perşembe günü de Sinem'le olacağım, uygun mu? Diğer günler dinlenme, serbest günlerimiz, dileyen dilediğini yapar!" dedim. Okeyleştik anlaştık. Uzun bir süre dinlendikten sonra gelinimle bir de götünden sikiştik. Amı ne ise, götünün kaslarını da aynı özellik ve güzellikte kullanıyordu. Bu herhalde doğuştan gelen bir özelliği idi. Harika idi. "Oğlum yetmiyor mu sana?" dedim. Gelinim de, "Sen karınla nasılsan, ben de oğlunla öyleyim! Ben istemedikçe bir günden bir güne hadi gel yatalım sikişelim demez, ille benden bekler!" dedi. Ne diyeceğimi bilemedim, "İyi ki böyle yavrum, yoksa seninle olamazdım herhalde!" dedim. "Baba, senin arabada Sinem'i siktiğini gördükten sonra, ben ne yapar yapar senin altına yatardım. Ben de çok memnunum, iyi ki seninle oldum. Artık ömür boyu beraberiz ona göre babacığım!" dedi.
Evet, kızım ve gelinimle bütün bir yazı kazasız belasız bu biçimde yaşadık. Şimdi Ankara'dayız, aynı anlaşma aynı şartlarda devam etmekte. Üçümüz de çok ama çok memnun ve mutluyuz :)
[Erdoğan]
106 notes · View notes
master1wayne · 8 months
Text
Gençlik Öfkesi S1 - B6.3
BÖLÜM 6.3 [İSTİYOR]
Sikimi ablamın ağzından yavaşça çıkardığımda, sikimin etrafı baloncuklu kabarcıklı tükürük taneleriyle doluydu.
Yatağıma uzandım. Ablamın güzel yüzüne elimi attım ve yanaklarını okşadım. Ablam derin nefesler eşliğinde gözlerime bakıyordu.
Biraz dinlendikten sonra ayağa kalktım ve sikimi temizlemek için ablamın parçaladığım külotuyla, güzelce temizledim.
Ablamı ellerinden tutarak kaldırdım ve sırtı dik gelecek şekilde yatağa oturttum. Kenarda duran su şişesini açtım ve bardağa döktüm.
Al bakalım iç, biraz kendine gel.
Ablam titreyen elleriyle suyu aldı ve içmeye çalıştı. Fakat elleri titrediği için suyu ağzına yüzüne döküyordu.
Bardağı elinden aldım saçlarından çekerek yüzü hafif yukarı yüzüme gelecek şekilde ayarladım ve ağzına suyu döktüm.
Aç kurtlar gibiydi suyu görünce 3 bardak içti ve birazcık gözlerini kapatarak dinlendi.
Anneciğim sen de içmek ister misin?
Annem sanki "orospu çocuğu" der gibi mırıldanıyordu.
İstiyor musun, istemiyor musun?
Annem ilk baş kafasını öne eğdi ve bir süre düşündükten sonra kafasını kaldırıp çaresizce kafasını salladı.
Bir bardak daha doldurup ona doğru yaklaştım ve ağzındaki bantı çıkarmadan önce "eğer ki bağırırsan seni de çok pis sikerim anlıyor musun beni?" dedim.
Hemen kafasını salladı ve durumu kabullendi.
Ağzına taktığım bantı çözdüm ve su bardağını ağzına tuttum. Suyu içerken 2 ya da 3 damla ağzından dökülmüştü.
Su bitince bana bakarak gözlerinden 2 damla yaşla beraber "neden oğlum neden, yapıyorsun bunu bırak ablanı yeter ki bırak ne istersen yapacağız, istersen döv bizi, küfür et ama bunu yapma yalvarırım-.." dedi.
Şşhh sessiz ol anne size şu an iyi davranıyorum, bundan fazla iyiliği bir başkası bile yapamaz.
Tekrar bantı ağzına kapattım ve arkama döndüm.
Ayla ayakta ve iki eliyle makası tutmuş bana saplayacak gibi duruyordu.
Cidden mi? Ayla şunu anlamıyorsun sen galiba. Sana yaptığım şeyleri sevgililerin zaten daha önce yaptı.
Ben sadece biraz daha sertim senin sevgililerine kıyasla tabi sen bilirsin.
Yavaşça yaklaştım ve bileğinden bağladığım kravatı çözdüm.
Al gitmek istiyorsan kapı orada annemi de alabilirsin sen seç!
Ayla bir benim yüzüme sonra da annem'in yüzüne bakıyordu.
Bir seçim yapması lazımdı isterse gidebilir, ancak kalırsa onu sikeceğimi biliyordu.
Elinde duran makası, beklemediğim bir şekilde bana uzattı ve elime bıraktı.
O an anneme bakan ablamın gözleri artık başta olduğu gibi korkuyla bakmıyordu.
Annem bir şeyler demeye çalıştı fakat Ayla bana bakarak yatağa uzandı.
Elimde duran makası çekmeceye bıraktım ve ona doğru adım attım.
Ay: Taytımı çıkarır mısın?
(Bir anda bu değişim çok garipti)
Tamam uzat bacaklarını.
Ayla bir anda değişen fikriyle beni garip bir şekilde etkilemişti, bacaklarını bana uzattı.
Yavaşça çekerek yırtık taytını altından çıkardım ve yere bıraktım.
Artık Ayla tamamen bütün çıplaklığı önümdeydi.
Az önce olduğu gibi ayaklarından başlayarak öpücükler kondurdum.
Bacaklara karşı garip bir ilgim vardı ve Ayla'nın bacakları müthişti.
Öpe öpe gidiyordum. Ablam yatağa tamamen uzanmıştı. Yavaşça amına yaklaştım ve ilk dil darbemi onun amına attım.
İlk baş amı'nın dudaklarını yalıyor bir daire çizer gibi ilerliyordum. Yavaşça asıl önemli yerleri parmaklarımla açtırdım ve dil darbelerimi devam ettirdim.
Bu esnada Ayla siyah ojeli uzun tırnaklarıyla saçlarımdan tutarak beni amına bastırıyordu. Yalarken, dilimi dalgalı bir biçimde kullanıyordum.
Ay: Iğğm oğğ ağğhh
Yavaş yavaş sikim kalkmaya başlıyordu. Her dil darbesinde Ayla daha sesli inlemeye sesleri odada yankı yapmaya başlıyordu.
Ay: Ağğğhh e-evett oğhh.
Suratına bakmak için hafif kafamı kaldırmaya çalışıyordum ancak ablam dizlerini kırıp belini kaldırarak amını ağzıma dayamaya devam etti.
İnlemeleri, içimi iyice garip ediyordu.
Sikime bir elektrik çarpıyordu durmadan sanki, yani böyle hissediyordum.
Sikim kalktığında zorluklara rağmen kafamı kaldırdım.
Baktığımda abla bir eliyle benim kafamı bastırmaya çalışırken diğer eliyle de memelerini okşayarak kendini zevke ulaştırıyordu.
Kafamı kaldırıp ona baktığım zaman gözleri kısık kısık açıldı ve bana bakarken artık karşımda Ayla değil başka bir kadın varmış gibi bakıyordu.
Yavaşça bacak arasını açtırdım ve yerimi aldım. Kalkan sikimi amı'nın üst kısmına vurdurarak onun yalvarmasını bekliyordum.
İstiyor musun?
Ay:...
Sana soruyorum kaltak istiyor musun?
Ay: Hıhı ığmmm. (titrek bir sesle)
Mırıldanırken kafası ile de durumu tasdikliyordu.
Yavaşça sikimin başını amına doğru getirdim. İlk iktirmede sikim amını fırçaladı ve girmedi.
Tekrar hizaladım yine iktirdim, bütün gücümü buraya girmek için kademeli olarak kullanıyordum.
Ablam, çarşafa sıkı sıkı yırtarcasına elleriyle tutunuyordu.
Biraz daha gücümü verdim.
[şapp]
Ay:AĞĞĞĞĞĞ ahh (nefes alma sesleri) ahhh off dur lütfen biraz bekle.
Sikim bir anda güç verince amına komple girmişti.
Ay: Ağğ, off acıyor off.
Geçer şimdi biraz sabret kaltak.
Yaklaşık 2 dakika amında bekledikten sonra ablamın can acısı yavaş yavaş geçiyordu.
Bundan dolayı ben de sikimi içinde hafifçe ilerletmeye başladım. Sikimi ilerletirken, ablam ellerini kollarıma atıyor ve masaj yapar gibi kollarımı sıkıyordu.
Yavaş yavaş gidip gelen sikime baktığımda amından hafif kanlar akmış ve sikime de bulaşmıştı.
Ritmimi arttırmak için biraz hızlandım ablam dudaklarını ısırarak inliyordu.
Ay: E-evet ahh lütfen hızlan, daha hızlı.
Ablam bunu söyleyince daha da hızlanmaya başlamıştım. Amına girdikçe vücudu sallanıyor memeleri özgür bir biçimde bildiğin oynuyordu.
Annem'e kafamı çevirip baktığımda ablamın duyduklarından dolayı olmalı ki suratı şaşkın biçimde Ablamı izliyordu.
Ay: Bana bak kardeşim lütfen sadece benimle ilgilen.
Ablamın bacaklarını omuzlarıma aldım ve vücudumu ona doğru bastırdım.
Ablamın sıcak ve dar amına, sikimi flaş etkisiyle sokup çıkarıyordum.
Sikimi girdikçe taşaklarım götüne çarpıp "şak şak" sesler çıkarıyordu.
Ablamın bacaklarını öperek giriyordum amına, evet kendi ablam bana işkence eden kız kendi amını kendi isteyerek bana sundu az önce.
Ay: A-aras devam et.
Olabildiğince hızlı amına giriyordum.
"şak şak şak" sesleri odamda yankı yapıyor ablam "oğooğğff ağh" diye inliyor.
Suratımı ablama yakınlaştırdım. Ablam yanaklarımı öpüyor elleriyle kalçamı okşuyordu.
Alnı alnıma dayalıydı şehvetli gözleri yanan amı kadar sıcak bakıyordu bana.
Sikimi soktukça "oğff evet bu" demeye devam ediyordu.
Bir süre sonra artık yorulmuştum yavaşlıyordum.
Ablam durumun farkında varınca bana sarıldı ve beni sırt üstü yatırıp kucağıma oturdu.
Ay: Azıcık ta ben hareket edeyim.
Sikimin üstünde yavaşça hareket etmeye başladı, her zıpladığında benim gibi hızını arttırıyordu.
Ablam kucağımda zıplarken ellerimle götüne tokatlar atıyordum.
Ellerimi tuttu ve zıpladıkça oynayan memelerine götürdü.
Memelerini oyun hamuru gibi yoğuruyordum. Bana doğru vücudunu yatırdı ve memesini kendi eliyle ağzıma soktu.
Yalıyordum, daha önce hiç yalamamış gibi memesini alıyordum. Bir bebek gibi memesini emiyordum.
Ay: Evet bu, evett ağhh.
Ablamın beline ellerimi doladım. Ablam götünü çok iyi kullanıyordu sikim amında sıcaktan sanki kasılıp gevşiyordu.
İstemsizce ne kadar kendimi belli etmek istemesemde "müthişsin abla" cümlesi kaçmıştı ağzımdan.
Ablam dağılan saçlarını arkaya topladı yüzüme güdü ve etli dudaklarını dudaklarıma dokundurdu.
Dayanamıyorum, fakat kontrolü ele almam gerekli bunu ona bırakırsam beni kölesi yapacaktı.
Belimden destek aldım ve ayağa kalktım ablam ne olduğuna şaşırdı.
Sikimi içine zorlukla iktirmeye başladım. Evet gücüm gitmişti ama buna kadar yetmeliydi.
Ablamın sıcak ve dar amına sikimi bütün gücümle iktiriyordum. Ablam ellerini sırtıma dolayarak tırnaklarını etime geçiriyordu.
Bu acı.. Bu acı, böyle bir amı sikmek için katlanılabilir bir zaafiyetti.
Kendimi geri topluyordum yavaş yavaş, ablamın amına demir gibi sert sikimi daha da hızlandırarak sokuyorum.
Ay: Ağğ ağğğhh ohhh.
Hayatımın en güzel intikamını alıyordum bu bir sex değildi başka bir şeydi.
Ablam kulak mememi yalıyor boğazıma öpücükler konduruyordu.
Sert sert, sıkarak siktiğim götü elimde lastik gibi uzuyordu.
[10 dakika sonra]
Ablamı kucağımdan indirdim ve sırtını vererek kucağıma oturmasını istedim.
Dediğimi tereddüt etmeden yapmıştı, anladım ki artık ne istersem yapmaya kendini kabul ettirmişti.
Yumuşacık götü bacaklarımın üstünde tenime değiyordu.
Eliyle alttan sikimi güzelce ilk baş sıvazladı ve eliyle amına, yani ait olduğu yere soktu.
Annem bunları gözlerinden yaşlar aka aka terleyerek izliyordu. Saçları terden yapıp yapış olmuştu.
Ablamın bacaklarını tuttum ve kendimle beraber onu da kaldırdım.
Ablamın sırtı göğüs kafesime değiyordu omuzlarına ve ensesine sıcak öpücükler bıraktıktan sonra bacaklarını biraz daha havaya kaldırdım ve sikimi hareket ettirmeye başladım.
Sikim amında hareket ederken annem ablamın amına giren sikime gözleriyle odaklanmış sessizce içine sokup çıkarmamı izliyordu.
Ablam bir elini arkaya doğru enseme attı ve kafamı kendi omzuna hizaladı.
Yanağımı öpüyor dudağımın köşesine diliyle dokunarak öpücükler bırakıyordu.
Diğer elini ağzıma soktu, güzelce parmaklarını emerken suratıma şevkle bakan sol gözüne sağ gözümle bakıyordum.
Ay: Evet ablacığım evett sik beniğ ahh.
Sikimi amına darbeler indirerek sokuyordum. Ablam konuşmayı bıraktı ve inlemeye devam etti.
Bir süre sonra bacaklarım yavaştan dengeyi bırakıyordu. Yavaşça yatağa oturdum.
Ablam kendini kaptırmış zıplamaya devam ediyordu. Taşaklarım şişmiş sikim zonkluyordu.
Ablam zıplarken iki elimi de omuzlarına attım ve tam kuvvetle sikime oturttum kendisini o an büyük bir sesle bağıran ablamın amına spermlerimi bıraktım.
Ablamda oturmaya devam ederken sırtını göğsüme dayadı ve "a-ah-ağğ" diye mırıldanarak sarsıla sarsıla boşaldı.
Sikim, taşağım, bacaklarım ve parkeler zevk suyuyla karışık içinden akmış spermlerimle doluydu.
Sikim küçülüp çıktığında ablamın amına bakmak için kafamı kaldırıp aynadan yansımaya baktığımda, amından bacaklarıma ve bacaklarına akan spermlerimi görmüştüm dehşet ve süper bir manzaraydı.
36 notes · View notes
vallahisenbiliyorsun · 9 months
Text
ya seni öpe öpe bitiririm bak canımı sıkma
26 notes · View notes
oluruvar · 4 months
Text
Tumblr media
Stefan Zweig'ın hatırladığım kadarıyla en az sekiz kitabını okudum. Hepsini lisede okudum ve o yoğun duyguları etkileyici betimlemeleriyle anlatışı beni fena halde içine çekiyordu. Çok seviyordum. Sürekli yeni bir kitabını okuyasım geliyordu ve her okuduğum kitabı heyecanla aşk meşk işlerinden hiç hoşlanmayan bir arkadaşıma dizi anlatır gibi anlatıyordum. Onun aşk meşkten uzak biri olması çok tuhaf geliyordu bana liseli aşık, enerji ve hayat dolu bir bireyken. Hatta yıllar sonra onu bu konuda zorbaladığımı söyledi ve aşırı hak verdim, özür diledim. Şimdi Geçmişe Yolculuk adlı kitabını okuyorum yine Stefan Zweig'ın, sonlarına geldim sayılır. Ya kitap biraz dandik ya da benim geçmişteki halimden eser kalmamış. Hiçbir heyecan duymadım okurken. Anlatılan kavuşulamamış aşk hikayesi beni zerrrre kadar etkilemedi. Sadece "meh". Saçma sapan tavırlar bi şeyler. Biraz büyüyün be kardeşim, olmadıysa olmamıştır falan gibi şeyler düşündüm hep içimden. Adam hırslı bir köpek. Hırsı ve çalışma azmi sayesinde harika bir işe sahip oluyor. İnsanların istediği adalet onun için çalışıyor ve hakkıyla işinde yükseliyor. Hala bilmem kaç kilometre uzaktaki kadının yazdığı mektubun kat izlerini inceltiyor tekrar tekrar okumaktan, bazı kelimleri öpe öpe mürekkebi siliyor falan... Birader napıyosun ya bi kendine gel. Bi de şöyle bi şey var. Bu adam tam kadından ayrılıp uzaktaki harika işi için göçmeden önceki gece kadınla bir sevişme durumu hasıl oluyor. Kadın da "şimdi olmaz" diyor. Bu salak yıllarca ondan bu halde bence. Sevişseydi kafası rahat olurdu. Şimdi adam evlenmiş, çocuk yapmış hala daha yaşlı kadının peşinde "bana söz vermiştin" diyo, darlıyor. Çok sinirlendim ya adamı bulsam tokat manyağı yaparım nasıl a*salak bi şeymiş bu böyle. Hayatımda ilk defa şu rezil kelimeyi kullanmak zorunda bırakan Stefan Zweig sana da teşekkürler be abi
9 notes · View notes
geceninefendisi · 10 months
Text
Benimle kalsan, seninle uyusam..
Benimle kalsan, kokunla nefes alsam..
Benimle kalsan, öpe öpe kendimi bulsam..
Benimle kal sevgilim, bir tek seninle mutlu, huzurlu ve aşk doluyum.
Seni sevmeyi seviyorum..'
32 notes · View notes
infazlar · 1 year
Text
öpe öpe öldüresim geliyo.
45 notes · View notes
wolfblackwhiskey · 11 months
Text
İleri yıllarda baba olursam eğer kızım gelsin yanaklarımdan öpe öpe kutlasın hediye bile istemem
20 notes · View notes
master1wayne · 8 months
Text
Gençlik Öfkesi S1 - B9.2
BÖLÜM 9.2 [TOKAT]
Eve girdiğimizde annem sol koluma tutunarak, ablam da sağ koluma tutunarak destek alıyordu benden.
Beraber yavaş ve dikkatli adımlar atarak salondaki koltuğa ağırlığımızı vererek oturduk.
Rahatlamıştık resmen. Ayaklarımıza ağrı girmiş ve emniyette verdiğimiz ifadeler yüzünden kafamız, karman çorman olmuştu.
Biraz oturduktan sonra kalkarken annem ve ablamın uyumuş olduğunu farkettim. Biraz uyandırmayı denedim fakat hiç bir tepki yoktu.
Aklıma yataklarına taşımak geldi. İlk baş ablam biraz daha hafif olduğu için onu taşımak için hazırlandım.
Ablamı kucağıma aldım ve yatağına kadar götürdüm. Elbisesini çıkardım ve üstüne gecelik giydirip yorganla örttüm.
Aşağı indiğimde annem yoktu? Etrafa bakındım, fakat hiç bir şekilde kendisini göremedim.
Acaba nereye gitmişti bu kadın?
Tekrar salona döndüğümde acaba yukarı mı çıktı diye düşünerek, hemen merdivenlerden yukarı çıktım.
Ve evet nasıl olduysa odasına çıkmıştı, kapıyı da açık bırakmış ve karanlığın içinde elbisesiyle kamufle olmuştu.
Işığı açtım ve yanına doğru yaklaştım ilk baş annemin suratına baktım.
Aklıma bana sarıldığı ve oğlum dediği an geldi. Fakat hemen aklımdan bu yaşananlar kayboldu gitti. Sonuçta ne olursa olsun o kötü birisiydi. Hayatımı yıllarca mahvetti.
Yerimden kalktım ve ellerimi elbisesinin fermuarına attım, güzelce çözdüm ve sonra vücudundan elbiseyi aynı "kıl çeker gibi, çıkardım" fakat gözüm bir anda parlamıştı.
Annemi sırt üstü çevirince. Yıllara meydan okuyan muhteşem vücudu ortaya çıkmıştı.
Biraz şaşırmıştım ne bir sarkma ne de bir selülit yoktu. Evet cidden yoktu. Taş gibi sımsıkı bir vücuda sahipti.
Evet artık annemi anlatma vakti gelmişti, annemi size anlatıyorum.
[1.67 boy, 68 kilo, 46 yaşı, vücut yapısı Emily Addisonu andıran, memeleri biraz Angela White'ı, gözleri kahverengi, kaşları ince, burnu küçük ve düz, omuzlarının biraz altına gelen uçları hafif kıvırcık saçları, yumuşak ve pofuduk görünümlü ayakları. Dolgun dudakları. Keskin bacak kaslarına sahip, ablama kıyasla beyaz tenli bir kadındı.]
Birazcık ayaklarını okşadım ve öptüm oradan da ayaklarına doğru kısa ve taze öpücükler koydum.
Başım iyice kasıklarına doğru öperek yaklaşıyordu. Öpe öpe amına doğru gelmiştim. Amı kılsız ve tertemizdi.
Yavaşça etrafını yaladım ve amının deliğine gelecek şekilde dilimi ıslak darbelerle dokundurdum.
Biraz yaladıktan sonra annemin amından hafifçe sular gelmeye başlamış ve ağzıma tatlı su taneleri değmeye başlamıştı.
Hepsini içime çektim ve amının da etrafını temizleyip ayağa kalktım.
Sikim aşağıdan şahlanmış, yarışa hazır bir at gibi bekliyordu.
Elimi sikime attım ve düzelttim. Hayır dostum şimdi değil. Ona bunu şimdi yaşatmayacağım.
Bunu en temiz şekilde hatırlamasını istiyorum. İçine girdiğim anı kafasına kazımak istiyordum. Şu an alkollü olduğu için, pek bir şey hatırlamaz.
Hemen dolabına yürüdüm ve oradan bir gecelik çıkardım. İlk baş altını giydirdim ve sonra da üstüne giydirmek için kalkacağım vakit memesine elimi attım.
Memeleri yumuşak, taze ve dimdikti.
Sarkma falan yoktu. Müthiş bir vücuda sahip bu kadını babam nasıl aldatmıştı ki? Aklım almıyor değil...
Memesi'nin başını ağzıma aldım ve dilimle kavraya kavraya emdim. Çocukken emmediğim memeleri şimdi emiyordum.
Başını dişlerim arasında eze eze emiyordum. Birazcık daha emdikten sonra, üstünü giydirdim ve ışığı kapatıp odama geçtim.
Yorgun geçen saatlerin ardından gözlerim ağırlığa yenik düşmüş ve kapanmıştı.
[saat 13.40]
Öff bu ses ne ya?
?: Araaassss
Kim sesleniyor bana???
"N'oluyor amk?"
Annem bir anda kapıyı sertçe açtı ve içeri girdi. Ben ne yaptım yine anlayamadım ama neyse öğreniriz.
"Ne var yine? Ne bağırıyorsun be?"
An: Üstümü sen mi değiştirdin?
"Tabi ben değiştirdim. Başka kim değiştirecek salak mısın anne?"
An: Sen nasıl vücuduma dokunursun nasıl üstümü değiştirirsin!
Ab: Aaa ne oluyor ya? Ne bu ses? Sabah sabah bu sesle uyanıyorum!
"Annen yine salak saçma konuşuyor, aptal bir kadın gibi hareket ediyor her zaman olduğu gibi."
An: Bana bak Aras! Sen bana dokunamazsın anlıyor musun beni?
"O zaman sen de bana bak kaltak! Gittiğimiz restaurant'ta eğer ki, ben olmasaydım şimdiye tecavüze uğramıştın. Hatırlıyor musun?"
An:...
"Hatırlamaz olur musun!"
Ab: Aras biraz sakin o-...
"Olamam kardeşim kusura bakma, götünüzü topluyorum burada ben."
"Eğer ki, ben olmasaydım şu an ailecek hapisteydik. Babam gibi hapis kenarlarında çürümeye başlardık. Fakat sen, evet sen anne! Bunu düşünemiyorsun nedense?"
"Şimdi siktirin gidin odamdan kahvaltımı hazırlayın ikinizi de yatırır sikerim burada. Amına koyduklarım!"
Annem ve ablam seslerini kesmiş bir şekilde odamdan çıktılar. Uykumun içine sıçıldığı için, ben de kalktım ve duşa girdim.
[15 dakika sonra]
Güzel bir duşun ardından, boktan bir güne merhaba amk. Neyse aşağı ineyim bakalım, kahvaltı hazırlanmış mı acaba?
Kapımı kapattım ve koridoru geçip merdivenlerden aşağı indim, bir koku almadım şu vakite kadar. Herhalde yapmadılar ve yarağı yediler.
Elimle mutfak kapısını sertçe açtım ve içeri girdim. Ablam bir şey yapmaya çalışıyor annemse oturmuş şarap içiyordu.
Evet kızına yardım etmiyor ve başına gelecekleri bilmesine rağmen, oturmuş keyif çatıyordu orospu.
Ablam beni görünce yüzü güler bir şekilde önüme tabağı koymuştu.
Ab: Afiyet olsun.
"Sağ ol abla!"
"Sen kendine yapmadın mı?"
Ab: Yok yaa ben aç değilim!
Aslında aç fakat bir şey bilmediği için tam olarak yapamıyordu. Ben de yerimden kalktım ve yanına geldim.
"Sen şöyle gel yanıma."
İki elinin önünde birleştirmiş utangaç bir kız gibi yanıma geldi. Şimdi tavayı çıkar. Bir de dolaptan ne varsa getir.
Ablam dediklerimi çıkarmıştı. Hemen tereyağa uzandım alıp tavaya birazcık tereyağ koydum.
Tel peynir ve Mısır unu istedim. Dediklerimi sırayla çıkardı ve uzattı.
Mısır ununu kavurdum.
Kavrulduktan sonra su ekledim biraz ve bir süre sonra tel peynirleri atıp karıştırdım. Bu esnada ablam dışarıya masayı kurmuştu bile.
Bol yağlı, bol peynirli mıhlama yapmıştım. Masaya koydum ve ablamı da çağırdım.
Ablam gelirken çaydanlığı getirmiş ve ikimize çay koymuştu. Bunlar olurken annem yanımıza doğru geliyordu.
Sandalyeyi çektiği esnada sandalyeyi tuttum ve tekrar eski haline getirdim.
An: Ne yani kahvaltı yapamayacak mıyım kendi evimde ben?
"Kızın bir şey hazırlamaya çalışırken oturmuş şarap içiyordun. Şimdi mi aklın başına geldi de, oturmak istiyorsun masama? Yürü git!"
An: Ne diyorsun ya sen, ne hakla bunu diyorsun? Bu masa benim bunları ben aldım. Senin ne haddine beni bu masadan kovmak!
"Emek verirsen, yanlışlarından kaçınırsan ve düzgün davranırsan bu masaya oturursun. Ben ne dersem o!"
Annemin yüzü kıpkırmızı olmuş bildiğin kızarmış biber gibiydi. Bir şey demeden hemen çekti gitti.
Güzelce kahvaltımızı ediyor ve kuş seslerini dinliyorduk. O sırada ablam eline çay bardağı devrildi ve bütün aşırı sıcak çay eline dökülünce kısa bir bağırtı çıktı ağzından.
Ab: Offf elim yaa...
"Dur gel gel, bir şey yok. Benimle gel abla!"
Ablamla beraber odama kadar çıktık ve hemen banyomda olan ecza dolabından bir kaç şey çıkardım.
Hemen güzelce bakım yaptım ve üstünü kapattım, ne olur ne olmaz diye buz tuttuk ve beraber benim yatağıma oturduk.
"Hâlâ elin acıyor mu?"
Ab: Yok şimdi daha iyi, teşekkürler.
"Ne demek! Dikkat et allahtan çay bardağı döküldü, çaydanlık dökülseydi çok kötü olurdu."
Ablam kafasını omzuma dayadı, omzumu hiç çekmedim.
Bakalım amacı neydi diye bekledim, burnuma gelen güzel kokusunu içime çekmekten, çekinmedim.
Ancak, şu da var ki Ayla, ne kadar güzel koksa bile. Altında bir kaltağın kirli kokusu vardı aslında.
Bunları düşünürken kafasını kaldırıp gözlerime baktı, fakat ben de ne görüyorsa ben onda göremiyordum.
Koskoca Ayla Şura para babası ailenin ihtişamlı ama aptal kızı...
Bunları anlatırken hâlâ bana bakıyordu. Ben de onun kahverengi gözlerine bakıyordum. Tek gördüğüm şey aslında kendi silüetimdi.
Herhalde bunu bir yeşil ışık sandı.
Burnu burnuma değmeye başladı, nefes alıp vermesi hızlandı.
Benimle göz kontrolünü iyice kurmuş ve dudaklarını biraz aralamıştı...
Hayır bu kadar kolay değildi. Kendimi ona teslim edecek kadar, aptal birisi değildim. Geri çekildim ve sağ elimle boğazını sertçe sıktım.
"Ah be Ablam aptalsın sen kusura bakma. Daha önce dediğim gibi. Sen değil ben ne zaman istersem, o zaman sikerim seni."
"Şimdi gözümün önünde daha fazla kendini düşürmeden kaybol, orospu bozuntusu seni!"
Ayla'nın boğazını bırakınca derin bir nefes aldı ve zor bir şekilde yerinden kalktı. Bana kızarmış, damlalar akmış gözleriyle öylece baktı.
"Daha ne duruyorsun, kusura bakma bugün bir orospu'nun hevesini yapmak istemiyorum. Git kendini parmakla sürtük!"
Çıktı ve gitti.
Belki de sikmeliydim ama daha istediklerimi onlara yapmadım bile.
Belki o zaman istediklerimi gerçekleştirince yaparım tekrardan.
Yerimden kalktım ve bilgisayarın başına geçtim. Listeleri düzenledim, isimlerde değişiklik yaptım.
Bir kaç kişinin istatistiklerini iyice incelemeye başladım. Her birisi 40 yaş altı kişilerdi. Bence bu insanlarla çalışırsam ve başarı elde edersem...
20 yıl boyunca hiç değişiklik yapmam gerekmez. Kim bilir?
[Telefon çalar]
Kim acaba?
"Alo kimsiniz?"
Le: Aras Bey! Yani Aras benim Leyal. Ne çabuk unuttun beni ya.
"Aa sen miydin? Kusura bakma benim telefon birazcık bozuldu, o sebeple numaralar gitti!"
Le: Sorun değil, olur bazen öyle.
"Ee bakalım Leyal, sen beni aramazsın. Yani uzun zaman önce vermeme rağmen şimdi arıyorsun!"
Le: Ya kusura bakma cidden unuttum ben Aras. Sizin haberinizi yaptıktan sonra bir sürü iş teklifi falan aldım, onlarla uğraşırken görüşemedik.
"Neyse sorun değil! Beni neden aramıştın?"
Le: Şey biraz kızabilirsin ama herhalde geceleyin olay yaşamışsınız. Onun hakkında bir açıklama yapmak istersin belki bize.
"Niyeymiş o Leyal?"
Le: Yani haberciyiz biz biliyorsun. Hem güzel bir haber yapmış olur, hem de iyi para kazanırız.
"Hımmm, yani para kazanmanı cidden isterim. Fakat bu konu beni ve ailemi ilgilendiriyor. Sana açıklama yapmak zorunda değilim!"
Le: Ne seni rahatsız ediyor-...
"Yani tamam habercisin ama bunun için beni özel telefon numaramdan arıyorsun."
Le: Birazcık bana yardımcı olsan?
"Kusura bakma Leyal kendimi sana kullandırmam ben! Görüşürüz Leyal!
Le: Gö-...
Allah'ım bir haber yaptık, numaramızı verdik gelmiş beni arayıp haber yapar mıyız diyor, hangi kafa bu ya?
-HERKESE İYİ SEYİRLER AMINA KOYAYIM-
32 notes · View notes
saidaslan1 · 6 months
Text
Gazze'li baba şehid olan kızını,ciğeri yana yana öpe koklaya cennete uğurluyor. Kızının cennete gideceğini biliyor ya nasıl teselli ediyor kendini. Rabbim sizden razı olsun ey ehli Gazze!
18 notes · View notes
laviniapricity · 6 months
Note
Bir kışı,
Gözlerine baka baka bahara cevirdim.
Saçlarına papatlayalar,
Gülüşlerine güller diktim.
Bir yazı,
Ellerini seve seve,
Avuç içlerini öpe öpe,
Bakışlarını yaşata yaşata,
Isıtım üşüyen çocukluğunu.
Ben bütün mevsimler adına sana bakmayı öğrendim.
Sonbaharın renkleriyle,
yaz akşamlarının esintisiyle,
kışın yağmurlu havalarıyla,
ilk baharın neşesiyle....
Hanım efendi sizin için yazdım umarım beğenirsin :) arkadaşın bence artık daha çok kıskanır smndbfsmlwdn bu arada kadınım bende blogunu sevdiğimden anonim olmak istedimmm.
Siz hanımefendi..
Siz ki; gülüşüne çiçekler açtıran..
Gözyaşına yağmurlar yağdıran..
Kederiyle gündüzü gece yapan..
Güzelliğiyle kalplere zarar olansınız..
Çoookkkkk teşekkürrr ederimmm şiir içinnn çok mutlu oldummm ve çok sevdimm💖💖 Ay çok iyi yapmışsınn hep beklerim sizi anonim hanımm🫶🏻🫶🏻🥹
Bide şiir işini beceremem ben ama karşılıksız bırakmak da istemedimm olduğu kadar artık shshshdhdjd
16 notes · View notes
plaktasen · 1 year
Text
Tumblr media
Öpe öpe doyamazsın buna
26 notes · View notes
Text
Tumblr media Tumblr media
“Öpsem yüzünün her yerinden,pamuk tarlasındaki şımarık çocuklara döner ruhum.Şimdi ne güzel olurdu öpe öpe topladığım pamuklara sarılıp uyumak.
Ellerim olmazdı tenine dokunan,ruhumla sarmalardım hem yüreğini,hem de bedenini. Seni öpmek,seviyorumla eşdeğer olurdu o zaman.
İyi ki ,sevgilim 🌿❤️🧿
25 notes · View notes
kosmazsankosamazsin · 8 months
Text
ÖPE ÖPE ÖLDÜRESİM GELİYOO
13 notes · View notes
hepeksikk · 8 months
Text
Bir adamı sevin size çocukluğunuzu yaşatan
Bir adamı sevin anlınızı derin bir nefesle öpen
Bir adamı sevin kadınım diye sahiplenen
Bir adamı sevin şımarabileceğiniz
Bir adamı sevin kaşlarını çatıp sonra kıyamayıp göğsüne yaslayan
Bir adamı sevin sana baba olan
Bir adamı sevin size anne olan
Bir adamı sevin avuçlarından öpe öpe bütün kaybettiklerinizi var eden
Bir adamı sevin sakallarını okşaya okşaya ısıtsın ellerinizi
Bir adamı sevin size herşey olan
Bir adamı sevin herşeyden çok sizi düşünen
13 notes · View notes
aynodndr · 10 months
Text
Tumblr media
VERDİĞİMİZ RAHATSIZLIKTAN DOLAYI ÖZÜR DİLERİZ...
AMA RAHATSIZ OLMAYA MECBURSUNUZ!
Her gün yaşadığımız edepsizliklere, dün Antalya'da bir yenisi eklenmiş...
Annesi ile dönerciye giden otizmli bir evlat, biraz huzursuzlandı diye döner restoranından kovulmuş...
Restoran sahibi, "müşteriler rahatsız oluyor" demiş....
İşin acayip tarafı anladığım kadarı ile müşterilerin içinden de bir kişi çıkıp "hayır rahatsız olmuyoruz" dememiş!!
Şu rahatsız olma meselesine biraz değinelim...
"Rahatsız olmaya mecbur muyuz?" diye soranlar olabilir...
Hemen cevap vereyim...
Evet kardeşim... mecbursunuz!
Bundan hoşnut olmasanız da, öpe öpe katlanmak zorundasınız!
İsterseniz polis çağırın, mahkemeye verin...
Örnek mahkeme kararları var... bir de üstüne tazminat ödersiniz!
Yeter! Adam gibi anlatıyoruz anlamıyorsunuz...
Çocuklarımıza öpe, öpe, öpe katlanmak zorundasınız kardeşim! Bitti! Bu kadar!
Şikayeti olan dava etsin!
Siz müzik eşliğinde löp löp midenize indirirken, huzurunuz kaçmasın diye çocuklarımızı restoranlara sokmamazlık etmeyeceğiz!
Siz sakin tatil yapın diye, çocuklarımızı yazın eve kilitlemeyeceğiz!
Sizin çocuğunuzun dikkati dağılmasın diye, biz çocuğumuzu okuldan almayacağız!
Kendinize gelin! Yeter artık!
Bu dünya sırf sizin değil!
Sizden ricada bulunmuyoruz, sizin vicdanınıza falan da sığınmıyoruz...
Kaçılın ulan az kenarı! Çocuklarımıza yer açın!
Bakın en az sizin kadar vergi veriyoruz, sizin gibi askerlik yapıyoruz...
Savaş çıksa sizinle beraber gidip belki de can vereceğiz...
Ama iş memleketin sefasını sürmeye gelince...
Siz bizi kovacaksınız!? Öyle mi??
Yok öyle yağma kardeşim!
Okullar, plajlar, eğlence yerleri, restoranlar, apartmanlar babanızın malı değil...
Çok rahatsız olduysanız...
Siz defolun gidin! Cehenneme kadar yolunuz var!...Soner Oğuz
8 notes · View notes