Tumgik
sadeceeylull · 4 years
Note
aşka inancın var mı
Aşka inanmak demek aşkın sonsuz olduğuna inanmak demek ise inanmıyorum aşka, aşka inanmak demek aşkın varlığına inanmaksa sonuna kadar inancım var aşka.
Bu arada bana göre aşka inanmak demek aşkın varlığını kabul edip, acı çekmeyi göze almak demektir.
2 notes · View notes
sadeceeylull · 4 years
Text
Bir an için öldüğümü var saydım. Hızla ilerleyen bir araç frenleyemedi ve bana çarpmak üzere. Ölümle karşı karşıyayım. Yaşantımın son saliselerindeyim. Bir daha kimseyle konuşamayacak, bir daha kimseye cevap veremeyecek, gelecekle alakalı hiçbir planımı gerçekleştiremeyeceğim. Örneğin okuduğum kitabın ya da izlediğim dizinin sonunu hiç öğrenemeyeceğim. Korkularım, isteklerim, hissettiklerim artık son bulacak. Ardımda birçok insan bırakacağım ve birçok kişiyi üzeceğim ama neticede hayat devam edecek ve er ya da geç unutulacağım.
İşte bu unutulmak fikri, ne kadar iyi ya da güçlü bir insan olursanız olun, ünlü bile olsanız birkaç nesil sonra sadece bir isimden ibaret olmak fikri, insanlığın en büyük korkusu olmuştu. Dolayısıyla ölümün bir son değil, başka bir aleme ya da başka bir yaratılışa geçişten ibaret olduğunu düşünmek cazip gelmişti her zaman.
Ölen yakınlarımızla tekrar buluşabilmek ve farklı bir formda da olsa yaşamaya devam edebilmek... Aslında bütün olay bundan ibaret zaten: "Yaşamaya devam edebilmek." Öldükten sonra ne oluyordu acaba? Eğer bizi görebiliyorlarsa bu kötü haberdi. Çünkü insanlar küçük bir delikten geldikleri yere baktığında, yıllar çöktükçe oranın saniyeden saniyeye, günden güne kötüleşmesine şahit olmamalılardı.
Bir şeyi son gördüğümüzde, onun hakkında ne düşünüyorsak o düşünce ebediyen öyle kalmalıydı.
1 note · View note
sadeceeylull · 4 years
Text
Sonunda limana döner bütün filolar,
bütün trenler soluk soluğa koşarlar gara;
ben hepsinden çok daha hızlı koşarım sana
büyük bir aşkla sevdiğim için
beni sana çekip sürükleyen bir aşkla.
Hani cimri şövalyesi Puşkin’in
iner ya bodrumunu gezinip seyretmeye,
sevgilim, ben de döner dolaşır sana gelirim.
Tapınır yüreğim benim için çarpan yüreğine.
Gün sonu sen sevinçle dönersin ya evine,
yıkanır arınır çıkarsın ya banyodan,
ben de aynı sevinçle dönerim sana;
sana doğru koşarım evime döner gibi..
Yeryüzündeki tüm insanlar sonunda
toprak ananın koynuna dönmezler mi?
Hepimizin en son döndüğü yuva.
İşte benim yüreğimde de sanki
öyle bir şey var ki sana çekiyor beni;
daha senden ayrıldığım anda,
uzaklaşmadan içimi kavurur dönme isteği.
Vladmir Vladmioviç Mayakovski
2 notes · View notes
sadeceeylull · 4 years
Text
Kırılmanın sınırı yoktur. Yani istediğin kadar kırıl, hiç umursamadığın bir şeye, veya çok umduğun fakat umursamadığını düşündüğün her şeye, her şekilde kırılabilirsin. Kırmak zor değil, tamir etmek zor. Seni tamir edebilene koşmalısın, kısa sürede tatmin edene değil. Belki uzun hatta çok uzun bir süre bulamayacaksın. Hatta belki bulduğunda ömrünün son deminde olacaksın. Ama bekle, beklemelisin. Korkma buna değer. Çünkü bekledikçe daha da kabarıyor içinde. Daha da harlanmış oluyor. Ve bulduğunda son noktada oluyorsun. Zirvede oynuyorsun kendi hikayeni. Ve gerçek kişiyi bulduğunda; işte o zaman yaşıyorsun. Beden kılıftır. Ruh güzel olsun ki beden de güzel olsun.
6 notes · View notes