elimden gelen o kadardı ben onun da fazlasını yaptım. şimdi herkes soluşuna baksın sıra bende çiçek açmak için.

Sen anne yemeğisin. Anne kucağısın. Yağmur kokususun. %100 bataryasın. Yastığın soğuk tarafısın. Cam kenarısın. Ranch sosa banmış patates kızartmasısın. Çileksin. Sütlü çikolatasın. Kış günlerinde battaniye altında izlenilen filmsin. Kavunlu dondurmasın. Kahve kokan baba ceketisin. Karpuz-çilek sodasın. Yoğurtlu mantısın. Bir aracın emniyet kemerisin. Sensiz yola çıkamam. Bebek yanağısın. Yugioh tasosusun. Salıncaksın. Hediye paketlerisin. Kara bastığında gelen rahatlama hissisin. Pencere pervazında beklenensin. Yağmurdan sonra açan güneşsin, gökkuşağısın. Sokaktaki köpeğe, kediye uzanan şefkatli ellersin. Cenneti yâr yüzünde gösterensin. Bayram sabahısın. Küçükken istenilen ve uğruna ağlanılacak oyuncaksın. Mac rujsun. Bibersiz pizzasın. Sevdasın sen.

“Seni kim uyuttuysa onun rüyasını görüyorsun.”

bayılıyorsunuz giremediğiniz suları bulandırmaya

tırtılın kaderi kelebek olmak ve güzel ölmektir.

beni öldürmeyen şeye dedim ki nolursun öldür.

Röportajında sevdiği kızın adını söylediğine pişman olup,

“yazman gurban oluyum, sevda sırrınan olur” diyen Neşet Ertaş, gibi sevin.

parmak mendili. 

18 bölüm 

38 bölüm

Yağız Egemen style

işte olayın özeti..

Sen dik bi yokuşsun ve biz şahine 6 kişi bindik

bi dönem sadece susmuştum, sessizlik beni sakinleştirir sanmıştım meğer sessizlik delirtiyormuş. gereksiz bi tecrübe ama dursun kenarda