Final product and demonstration of use of my project.

Poster design of my project.

Prototype & coding progress.

Sorumluluk - Güncelleme

Hikayedeki ağaç filizlerinin zamanında budanmamasından kaynaklanan ve geri dönüşü olmayan sonuçların tam tersi bir durum olarak insanoğlunun temel ihtiyaçlarından olan ısınmak için, ağaç kesme ile başladığı doğaya müdahalesi, zaman içinde teknolojinin de gelişmesiyle kağıt üretiminden diğer birçok sanayi alanına kadar ağacın ham madde olarak kullanılmaya başlanmasından dolayı doğaya geri dönüşümü mümkün olmayan zararlar vermeye başladı. Doğaya müdahalenin bu kısmına odaklandım. Yapacağım bu projede, bir metaforla insanın doğaya müdahalesini ve doğanın değişimini soyut ve etkileşimli/interaktif bir biçimde anlatmayı planlıyorum.

Teknoloji, Sorumluluk ve Sorumsuzluk

           Dev bir ağaçtan ve küçük bir gezegenden bahsetmişti Küçük Prens, baobap ağacı. Baobap ağaçlarının filizlerinin derhal kesilmesi gerekiyordu, bu işin ertelendiği takdirde bu dev ağaçların bütün gezegeni kaplaması söz konusuydu. Bir adam ise, bu durumla karşı karşıya kalmıştı ve ağaçların artık büyüdükten sonra geri dönüşü çok zor ya da imkansızdı. Küçük Prens kitabının bu kısmına odaklanarak, sorumluluk kavramından yola çıktım. Sorumluluk deyince de, sorumsuzluk, çalışkanlık ve tembellik gibi zıt ve yan kavramları da göz önüne aldım. Biraz bunun üzerinde düşündükten sonra, bahsettiğim kavramların hepsini etkileyen bir konu buldum: teknolojinin, hayatını ve psikolojisini etkileyerek insanı sorumluluk/sorumsuzluk kısır döngüsüne nasıl soktuğu. Teknolojinin hayatımızı 10 yılda bile nasıl değiştirdiğini fark etmeyenimiz yoktur, az önce bahsettiğim kısır döngü etkenini de üzerine ekleyince, aklımda birkaç örnek oluştu. Bunlardan ilki tarım. Teknolojinin tarımı makineleştirmesinden önce el ile tarım yapılırdı. El ile tarım zamanında, yetiştirilen ürünler daha zahmetli, kaliteli, lezzetli ve tabii ki organikti. Fakat nüfus ve doğru orantıda ihtiyacın ve sorumluluğun artması ve bu nedenle çiftçilerin veya toptancıların işlerinin kolaylaştırması için makineleşme ve tarım ilaçlarının geliştirilmesiyle, toplu üretim ortaya çıktı ve toplu üretimde en önemli noktalardan biri hızlı ve yüksek miktarda en ucuza üretimdir. Tabii bu durumda kaliteden ve organiklikten yani sağlıktan ödün verilmesi kaçınılmazdı. Bu günlerde neredeyse bütün yaşlı insanların “Meyveler/sebzeler eskiden daha güzeldi, artık hiçbirinin tadı yok.” yakınmasına sebep olan şey budur. Durum böyle olunca, organik üretim furyası diye bir şey de hemen ardından geldi. Hatta evde el ile tarım için topraksız üretim ya da fonksiyonel ve özel biçimlendirilmiş duvar saksıları gibi inovatif projeler görmeye başladık. Neticede de, tüm bu teknolojik gelişmelerden sonra, yola çıktığımız el ile tarıma geri dönmüş olduk. Geri dönüp kısır döngüyü açıklamam gerekirse; iş yüküyle sorumluluk, insanı, hayatımızı kolaylaştırması için teknolojiyi geliştirmeye itti, teknoloji geliştikçe insan sorumsuzlaşmaya, tembelleşmeye başladı, öyle bir sorumsuzluktu ki bazıları insan hayatını bile riske atan kanserojen ürünler üretmeye başladı, bu gerileme de bizi döngünün en başına, el ile organik tarıma yönlendirdi. Kısır döngünün anahtar kelimelerini özetlersem; sorumluluk - teknolojinin gelişmesi - sorumsuzluk - gerileme - sorumluluk diyebilirim. Bir başka örnek verecek olursam, arabanın icadından önce, yürüme ve hayvanlarla taşıma/ulaşım vardı; insanın hayatında ne trafik ne de trafik kazası kavramları vardı. İnsan hayatını kolaylaştırmak ve ticareti arttırmak için arabanın icat edilmesiyle ve geliştirilmesiyle hız artışı ve trafik kazaları meydana geldi. Bu kazaların çoğu da insanın sorumsuzluğundan meydana geldi ve kaza gibi gerilemelerin ardından kazaları önlemek yeni bir sorumluluk haline geldi, bu da güvenli donanım ve oto-pilot teknolojisinin gelişmesine neden oldu. Bu da tıpkı tarım gibi başka bir kısır döngü örneğidir.

           Projemin, ilerleyen bölümlerinde, bu teknoloji-sorumluluk-sorumsuzluk döngüsünü etkileşimli/interaktif bir ürünle deneyimlemenize olanak verecek, dijital ya da mekanik bir sistem oluşturmayı planlıyorum.

 Atakan Çalışkan